Jump to content

Tatlı Su Komünistleri


Recommended Posts

7 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

İşte bunu da kimseye anlatamıyoruz, dünyada sadece komünist değil sosyalist bir ülke de olmadı.

20. yüz yılda devrim yapmış ülkelerin bazıları sosyalizme geçme denemesindeydi, bu denemeye kimisi Milli Demokratik Devrim (MDD) süreci diyor, yani sosyalizme hazırlık dönemi olarak geçiyor. Günümüze kadar bu süreci aşıp da sosyalizme ulaşan olmadı, bu gerçeği bir şekilde artık bilmemiz gerekiyor.

Örneğin, Çin neredeyse bir asırdır halen sosyalist olamadı, yüz yıl önce sosyalist olmak için başladığı savaşta en fazla Atatürk'ün karma ekonomi modeline ulaşabildi, daha öteye gidebilmiş değil. Bugün Küba sosyalizme çok yakın bir yaşam biçimi içinde olmasına rağmen yeterli bir ekonomiye sahip olmadığı için ne olacağı bıçağın sırtında sayılır...

 

 

Ben de Ulusalcıların Milli Demokratik Devrim kuramından bahsedecektim. Siyasal eğiliminizi şimdi daha iyi anlıyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...
On 11.05.2018 at 09:20, Kemalist Fedai yazdı:

"Gerçek sosyalizm bu değil, sosyalizm hiçbir ülkede uygulanmadı."

 

Tam Müslüman kafası.

Gerzeğin tekisin.

Gerçek müslümanlık ile uygulanan müslümanlık arasında fark yok.

sosyalizm toplumculuk demektir.

Git bak bu sosyalizm uygulanan ülkelere komunist parti yöneticilerinin ayrıcalıklı vatandaş konumunda.Tanıma uymuyorlar.

 

müslümanlar ayrıcalıklı olmasını isterler.ayrıcalıklı olmazsa  zekat sadaka gibi şeyler ortadan kalkar.Bunları ortadan kaldıracak bir sistemi savunmuyorlar.

Atatürk'ün uyguladığı karma ekonomi müslümanlığa uygun zaten.zenginden alıp fakirlere dağıtıyorsun.

Devlet fabrikasının müdürü özel sektörde çalışan müdür gibiydi.

cumhurbaşkanları milletvekillerinin maaşları ile asgari ücret arasında uçurum gibi farklar var.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.05.2018 at 20:44, bilgivehis yazdı:

 

İşte bunu da kimseye anlatamıyoruz, dünyada sadece komünist değil sosyalist bir ülke de olmadı.

20. yüz yılda devrim yapmış ülkelerin bazıları sosyalizme geçme denemesindeydi, bu denemeye kimisi Milli Demokratik Devrim (MDD) süreci diyor, yani sosyalizme hazırlık dönemi olarak geçiyor. Günümüze kadar bu süreci aşıp da sosyalizme ulaşan olmadı, bu gerçeği bir şekilde artık bilmemiz gerekiyor.

Örneğin, Çin neredeyse bir asırdır halen sosyalist olamadı, yüz yıl önce sosyalist olmak için başladığı savaşta en fazla Atatürk'ün karma ekonomi modeline ulaşabildi, daha öteye gidebilmiş değil. Bugün Küba sosyalizme çok yakın bir yaşam biçimi içinde olmasına rağmen yeterli bir ekonomiye sahip olmadığı için ne olacağı bıçağın sırtında sayılır...

 

 

Yazdıkların çok doğru. Şu Amerikan düşmanlığın, komplo teorilerin de olmasa daha iyi anlaşacağız. Ama bunların çok önemi yok.  ABD, kendisine iftira atılarak yeriniyor olsa da, sonuçta benim kendi insanımdan daha önemli olamaz. Ve inanıyorum ki sen de yeterince okuduğunda benim ne demek istediğimi anlayacaksın. 

 

Dediğin gibi, dünyanın birçok ülkesinde sosyalist devrimler husule geldi. Ki bu devrimlere yol açan nedenleri haksız saymak kendisine insan diyen hiçbir yaratığın haddi olamaz'! Düşünün ki 1917 Ekim Devrimi öncesinde ekmek isteriz diye haykıran, açlıktan kıvranan halka çarın askerleri ateş açmış ve 5.000 küsür insan oracıkta hayattan koparılmıştır. üstelik bunların çoğu kadın ve çocuktur. Sigorta, kıdem tazminatı, fazla mesai, sendikal örgütlenme ve diğer medeni hakların hiçbiri o tarihlerde mevcut değildir. Ücretli köleliktir bu. Despotluktur. Zulümdür. İşkencedir. Bu insanlık dramına, o insanlık dışı sefilliğe yüreği isyan  etmeyene insan denir mi? 

 

Ve bu devrimler yapıldı. iktidar sosyalistlerin, komünistlerin eline geçti. Peki ama sonuç değişti mi? Kurulan sözde sosyalist düzen kendisine yeni sömürgenler ve sömürülenler yarattı; şu farkla ki bu defa sömürüyü dava etmek, hak aramak bile mümkün olmadı. Sorgusuz sualsiz sayısız can mahkum, hatta infaz edildi. Üstelik bu hukuksuzluk ülke sınırlarını da aştı; Stalin'in emriyle Katin'de binlerce Polonyalı subay ve asker kendi ülkesinde katledildi. Sovyet emperyalizminden nasibini alan sadece Polonya yada Almanya olmadı. Finliler vatanlarını, bağımsızlıklarını koruyabilmek için bir ölüm kalım savaşına girdiler. Komünist itleri yurtlarından kovmak için ecel terleri döktüler...

 

Yukarıda saydığım bu zavallı uluslar bu acıların tümünü de adam gibi bir liderleri olmadıkları için çektiler!

 

Ve bu gerizekalı Türk milletinden başka hiçbir ulusa Atatürk gibi muhteşem bir lider nasip olmadı

 

Bizler, biz tembeller, biz miskinler, başka ulusların kanla dişle sahip olabildiği o hakların üstüne konduk. 

 

Ve yine miskin ve aptal olduğumuz için, zaten hiçbir zaman hak etmediğimiz bu hakları bir tek adama verdik!

 

Sosyalizm falan dedin ya hani. ütopya elbette ama en baba sosyalizm, en Atatürkçü şehirde!

 

İzmir'de.

 

Canım İzmir!

 

İzmir sapına kadar sosyalist, sapına kadar Kemalist!

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 24.10.2020 at 23:57, Googler yazdı:

 

 

İzmir'de.

 

Canım İzmir!

 

İzmir sapına kadar sosyalist, sapına kadar Kemalist!

 

 

 

 

 

 

İzmirliler Ecevit'in CHP Genel Başkanı olduğu dönem ve 1999 sonrası hariç hiçbir zaman sol partilere oy vermemiştir. Daima DP, AP, ANAP ve DYP gibi merkez sağ partilere oy vermişlerdir. Hatta 1961 Anayasası'na en yüksek hayır oyu da yanılmıyorsam İzmir'den çıkmıştı. 

 

Yani İzmirliler gayet de sağcı insanlar. Sadece son 20 yılda halk iyice kutuplaşıp dincilik=sağcılık, sekülerizm=solculuk gibi salakça bir algı oluşunca İzmirliler de solcu gibi görülmeye başlandı. 

 

İlber Ortaylı da mesela bir dönemler hükümete aşırı muhalefet edince çomarlar tarafından "solcu" olarak lanse edilmişti. Halbuki İlber Hoca da gayet sağ görüşlü birisidir.

 

Küçükken ben de solculuğu dinsizlik ya da sekülerlik, sağcılığı ise dincilik ve muhafazakarlık gibi algılıyordum. Çünkü toplumda öyle bir algı var. Ben de sol karşıtı söylemlerde bulunduğum zaman cahil solcular tarafından dinci olmakla suçlandığım çok olmuştur. Halbuki ben gayet ateist birisiyim. 

 

Ne Atatürk sosyalisttir ne de Kemalizm soldur. Bana göre Atatürk'ü en iyi idrak etmiş ve özümsemiş adamlar tarihten örnek vermek gerekirse Turhan Feyzioğlu, günümüzden örnek vermek gerekirse Celal Şengör'dür.

tarihinde RadikalKemalist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Komünistler tıpkı Fetullahçılar gibi omurgasız, dönek ve şekilden şekile giren tiplerdir.

 

Günümüzdeki komünistler genelde komünizmin ne olduğunu bilmeyen cahil ergenlerle sınırlıdır. Dibine kadar liberal yaşayan, en ufak bir bireysel özgürlüğü kısıtlansa ortalığı ayağa kaldıracak tipler sosyalist-komünist olduğunu iddia ediyor. Aslında bugün kendilerini komünist olarak tanımlayanların çoğu komünist değil liboştur.

 

Zaten liboş olarak tabir edilen Cihangir solcuları da aslında 1980 öncesinin klasik komünistleridir. Bunlar 1980 İhtilali ile devletin demir yumruğunu yiyince liboş olmuşlardır. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de işlerine gelince hümanist takılmaları yok mu ölüyorum gülmekten...

 

Adamlar Dersim Harekatı'na katliam der. Veyahut Ülkücülerin ya da faşistlerin yaptıklarını eleştirir. Ama bir yandan da ellerinde milyonların kanı bulunan sapık sosyalist diktatörleri savunurlar. Aslında sadece kendilerine gelince hümanistler. Çünkü sadece kendilerini insan olarak görüyorlar. Kendilerinden olmayanları öldürmeyi ise mübah görüyorlar. Tıpkı radikal İslamcılar gibi.

 

Deniz Gezmiş gibi çapulcuları sevip demokrasiden dem vuracak kadar da ikiyüzlülerdir. Sanki Deniz Gezmiş'in getirmek istediği rejim demokratik bir rejimmiş, bireysel özgürlüklere çok saygılıymış gibi.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, RadikalKemalist yazdı:

İzmirliler Ecevit'in CHP Genel Başkanı olduğu dönem ve 1999 sonrası hariç hiçbir zaman sol partilere oy vermemiştir. Daima DP, AP, ANAP ve DYP gibi merkez sağ partilere oy vermişlerdir. Hatta 1961 Anayasası'na en yüksek hayır oyu da yanılmıyorsam İzmir'den çıkmıştı. 

 

Yani İzmirliler gayet de sağcı insanlar. Sadece son 20 yılda halk iyice kutuplaşıp dincilik=sağcılık, sekülerizm=solculuk gibi salakça bir algı oluşunca İzmirliler de solcu gibi görülmeye başlandı. 

 

İlber Ortaylı da mesela bir dönemler hükümete aşırı muhalefet edince çomarlar tarafından "solcu" olarak lanse edilmişti. Halbuki İlber Hoca da gayet sağ görüşlü birisidir.

 

Küçükken ben de solculuğu dinsizlik ya da sekülerlik, sağcılığı ise dincilik ve muhafazakarlık gibi algılıyordum. Çünkü toplumda öyle bir algı var. Ben de sol karşıtı söylemlerde bulunduğum zaman cahil solcular tarafından dinci olmakla suçlandığım çok olmuştur. Halbuki ben gayet ateist birisiyim. 

 

Ne Atatürk sosyalisttir ne de Kemalizm soldur. Bana göre Atatürk'ü en iyi idrak etmiş ve özümsemiş adamlar tarihten örnek vermek gerekirse Turhan Feyzioğlu, günümüzden örnek vermek gerekirse Celal Şengör'dür.

 

Sen İzmir'de hiç yaşadın mı? İzmir başka hiçbir yere benzemez. İzmir'in sağcısı bile demokrattır, laiktir. Çünkü İzmir Atatürkçüdür. Aileler çocuklarını Atatürk sevgisiyle büyütmeye özen gösterirler. Ve gerçekten de İzmir'in insanı kültürlüdür, namusludur ve yurtseverdir. 

 

ANAP'a oy vermelerinin nedeni de iyi yaşamaya çok düşkün olmalarındandır. İzmirli bir eline birasını diğerine oltasını alır denize koşar. 

 

İnsanları sıcaktır, dost canlısıdır. Ve çok göç almasına rağmen İzmir'e gelen yabancı da garip bir biçimde oraya uyum sağlar. 

 

İzmir gibi diyar bulunmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, RadikalKemalist yazdı:

İzmirliler Ecevit'in CHP Genel Başkanı olduğu dönem ve 1999 sonrası hariç hiçbir zaman sol partilere oy vermemiştir. Daima DP, AP, ANAP ve DYP gibi merkez sağ partilere oy vermişlerdir. Hatta 1961 Anayasası'na en yüksek hayır oyu da yanılmıyorsam İzmir'den çıkmıştı. 

 

Yani İzmirliler gayet de sağcı insanlar. Sadece son 20 yılda halk iyice kutuplaşıp dincilik=sağcılık, sekülerizm=solculuk gibi salakça bir algı oluşunca İzmirliler de solcu gibi görülmeye başlandı. 

 

İlber Ortaylı da mesela bir dönemler hükümete aşırı muhalefet edince çomarlar tarafından "solcu" olarak lanse edilmişti. Halbuki İlber Hoca da gayet sağ görüşlü birisidir.

 

Küçükken ben de solculuğu dinsizlik ya da sekülerlik, sağcılığı ise dincilik ve muhafazakarlık gibi algılıyordum. Çünkü toplumda öyle bir algı var. Ben de sol karşıtı söylemlerde bulunduğum zaman cahil solcular tarafından dinci olmakla suçlandığım çok olmuştur. Halbuki ben gayet ateist birisiyim. 

 

Ne Atatürk sosyalisttir ne de Kemalizm soldur. Bana göre Atatürk'ü en iyi idrak etmiş ve özümsemiş adamlar tarihten örnek vermek gerekirse Turhan Feyzioğlu, günümüzden örnek vermek gerekirse Celal Şengör'dür.

 

Sosyalist dediysek kelimenin Marksist anlamıyla demedik. Sosyalist aslında toplumcu demektir. Sosyal eşitlik, fırsat eşitliği adil ücret paylaşımı demektir. 

 

Atatürk de zaman zaman sosyalizmden bahseder: "Evvela sosyalist olmalı, maddeyi tanımalı" sözü ona aittir. 

 

Atatürk'ü en iyi bu saydıkları mı idrak etmiş? Pek sanmam. Ben Celal Şengör'ü severim. Her şeyden önce onun cesaretine ve bilim aşkına hayranım. Yıllar önce ShowTV gibi çok izlenen bir TV kanalında adam açık açık ateist olduğunu söyledi, evrim kuramını uzun uzun anlattı. Milyonlarca insanımız izledi bu programı. Yani C. Şengör bizlerin burada yapmaya çalıştığından belki de fazlasını yapmış oldu. Ben onun başka konuşmalarını da izledim. O kadar bilgili ki, bilgileri o kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor ki insan onu dinlerken gerçekten gurur duyuyor. Ne var ki Şengör'ün kimi siyasi yorumları, hele hele Atatürk hakkındaki bazı görüşleri ciddi yanlışlar içeriyor. Şengör 12 Eylül darbesinin kaçınılmazlığını doğru bir biçimde tespit ediyorsa da 12 Eylül'de yapılan faşistçe insan hakkı ihlallerinden, dinci grupların devlet içindeki garı meşru yapılanmasına yol verilmesinden tek kelime etmiyor. Terörle hiçbir biçimde ilişkisi olmayan Atatürkçü aydınlara yapılan haksızlık ve zulümden hiç söz etmiyor. Gasp edilen haklardan hiç bahsetmiyor. "Bok yedirmek işkence değil" diyerek de tümden sapıtıyor...

 

Ve yine Şengör Atatürk hakkında yazılmış en iyi biyografi Armstrong'un Bozkurt'udur diyor. Oysa bu kitap O'nun hakkında yazılmış en kötü, en yanlış kitaptır. Atatürk bu kitaba Akşam gazetesinde sayfalar dolusu yanıt vermiş, Armstrong denen Türk düşmanını rezil etmiştir. Ki zaten bu kitabı referans alan hiçbir tarihçi yoktur. 

 

Yani maalesef C. Şengör'ün bu tür kafa karışıklıkları da var. 

 

Diğer yandan Atatürkçülüğün ne olduğu bir sır değildir. İlkeleri, yaptıkları, söyledikleri, yazdıkları ortadadır ve açıktır. Bunun için kimsenin yorumuna ya da yol göstericiliğine ihtiyaç da yoktur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
26 dakika önce, Googler yazdı:

 

Sosyalist dediysek kelimenin Marksist anlamıyla demedik. Sosyalist aslında toplumcu demektir. Sosyal eşitlik, fırsat eşitliği adil ücret paylaşımı demektir. 

 

Atatürk de zaman zaman sosyalizmden bahseder: "Evvela sosyalist olmalı, maddeyi tanımalı" sözü ona aittir. 

 

Atatürk'ü en iyi bu saydıkları mı idrak etmiş? Pek sanmam. Ben Celal Şengör'ü severim. Her şeyden önce onun cesaretine ve bilim aşkına hayranım. Yıllar önce ShowTV gibi çok izlenen bir TV kanalında adam açık açık ateist olduğunu söyledi, evrim kuramını uzun uzun anlattı. Milyonlarca insanımız izledi bu programı. Yani C. Şengör bizlerin burada yapmaya çalıştığından belki de fazlasını yapmış oldu. Ben onun başka konuşmalarını da izledim. O kadar bilgili ki, bilgileri o kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor ki insan onu dinlerken gerçekten gurur duyuyor. Ne var ki Şengör'ün kimi siyasi yorumları, hele hele Atatürk hakkındaki bazı görüşleri ciddi yanlışlar içeriyor. Şengör 12 Eylül darbesinin kaçınılmazlığını doğru bir biçimde tespit ediyorsa da 12 Eylül'de yapılan faşistçe insan hakkı ihlallerinden, dinci grupların devlet içindeki garı meşru yapılanmasına yol verilmesinden tek kelime etmiyor. Terörle hiçbir biçimde ilişkisi olmayan Atatürkçü aydınlara yapılan haksızlık ve zulümden hiç söz etmiyor. Gasp edilen haklardan hiç bahsetmiyor. "Bok yedirmek işkence değil" diyerek de tümden sapıtıyor...

 

Ve yine Şengör Atatürk hakkında yazılmış en iyi biyografi Armstrong'un Bozkurt'udur diyor. Oysa bu kitap O'nun hakkında yazılmış en kötü, en yanlış kitaptır. Atatürk bu kitaba Akşam gazetesinde sayfalar dolusu yanıt vermiş, Armstrong denen Türk düşmanını rezil etmiştir. Ki zaten bu kitabı referans alan hiçbir tarihçi yoktur. 

 

Yani maalesef C. Şengör'ün bu tür kafa karışıklıkları da var. 

 

Diğer yandan Atatürkçülüğün ne olduğu bir sır değildir. İlkeleri, yaptıkları, söyledikleri, yazdıkları ortadadır ve açıktır. Bunun için kimsenin yorumuna ya da yol göstericiliğine ihtiyaç da yoktur. 

"Evvela sosyalist olmalı" sözünü yanlışım yoksa 19 yaşındayken defterine yazdığı iddia ediliyordu. Ama o sözü de araştırdığım zaman Atatürk'ü komünist gibi göstermeye çalışan taraflı birkaç site dışında bir yerde kendisine rastladığımı hatırlamıyorum. 

 

Medeni Bilgiler'de bir yerde "devlet sosyalizmi" ifadesini kullanıyor. Aynı ifadeyi Mahmut Esat Bozkurt da kullanmış. Kemalizm'i Nazizm ile kıyaslarken "Biz de Naziler gibi devlet sosyalistliğini kabul ediyoruz..." gibi bir şey söylüyordu. Yani burada devlet sosyalizminden kasıt aslında sosyal adalet ilkesi, benim anladığım budur. 

 

Atatürk'e nasyonal sosyalist demek mantıki olabilir ama sosyalist denmesi çok büyük bir hata. Sosyalizm denince genelde insanlar Marksizm diye anlıyor çünkü.

 

Atatürk de Marksizm'e net bir şekilde karşıdır. Atatürk asla sosyal demokrat birisi de değildir. Zaten sosyal demokrasi de Marksist kökenli bir ideolojidir. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 26.10.2020 at 20:05, RadikalKemalist yazdı:

"Evvela sosyalist olmalı" sözünü yanlışım yoksa 19 yaşındayken defterine yazdığı iddia ediliyordu. Ama o sözü de araştırdığım zaman Atatürk'ü komünist gibi göstermeye çalışan taraflı birkaç site dışında bir yerde kendisine rastladığımı hatırlamıyorum. 

 

Medeni Bilgiler'de bir yerde "devlet sosyalizmi" ifadesini kullanıyor. Aynı ifadeyi Mahmut Esat Bozkurt da kullanmış. Kemalizm'i Nazizm ile kıyaslarken "Biz de Naziler gibi devlet sosyalistliğini kabul ediyoruz..." gibi bir şey söylüyordu. Yani burada devlet sosyalizminden kasıt aslında sosyal adalet ilkesi, benim anladığım budur. 

 

Atatürk'e nasyonal sosyalist demek mantıki olabilir ama sosyalist denmesi çok büyük bir hata. Sosyalizm denince genelde insanlar Marksizm diye anlıyor çünkü.

 

Atatürk de Marksizm'e net bir şekilde karşıdır. Atatürk asla sosyal demokrat birisi de değildir. Zaten sosyal demokrasi de Marksist kökenli bir ideolojidir. 

 

 

"Atatürk'e nasyonal sosyalist demek mantıki olabilir ama sosyalist denmesi çok büyük bir hata. "

 

Nasyonel sosyalist terimi Hitler le özdeşleşmiş bir kavram. Hitler itiyle Atatürk'ü aynı cümlede bile anmam. 

 

"Atatürk de Marksizm'e net bir şekilde karşıdır. Atatürk asla sosyal demokrat birisi de değildir."

 

Atatürkelbette Marksizme karşıydı. "Komünizm saçmalık" der. Ki gerçekten de öyledir. Atatürk gerçekçidir. Birçok gerzek sosyalistin sandığı gibi Atatürk Marksist öğretinden de habersiz değildir. Marx'!ın Kapitalini de Kapitalin eleştirisini de okumuştur. 19 Mayıs'ta Samsuna çıkan M. Kemal bunların tümünü biliyordu. Zihnindeki Türkiye'yi daha o gemiye binmeden çizmişti. Ve onu yaratırken karşısına dikilecek olan önemli gruplardan birinin  komünistler olduğunu da biliyordu. Yolunu buna göre çizdi. Ve hepsinin de hakkında geldi. 

 

Fakat, bunların hiçbiri Atatürk'ün gerçek bir sosyal demokrat olduğu gerçeğini değiştirmez.

 

Sosyal demokrasinin temeli bilimdir, marksizm, şucizm bucizm değildir!

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Googler yazdı:

 

"Atatürk'e nasyonal sosyalist demek mantıki olabilir ama sosyalist denmesi çok büyük bir hata. "

 

Nasyonel sosyalist terimi Hitler le özdeşleşmiş bir kavram. Hitler itiyle Atatürk'ü aynı cümlede bile anmam. 

 

"Atatürk de Marksizm'e net bir şekilde karşıdır. Atatürk asla sosyal demokrat birisi de değildir."

 

Atatürkelbette Marksizme karşıydı. "Komünizm saçmalık" der. Ki gerçekten de öyledir. Atatürk gerçekçidir. Birçok gerzek sosyalistin sandığı gibi Atatürk Marksist öğretinden de habersiz değildir. Marx'!ın Kapitalini de Kapitalin eleştirisini de okumuştur. 19 Mayıs'ta Samsuna çıkan M. Kemal bunların tümünü biliyordu. Zihnindeki Türkiye'yi daha o gemiye binmeden çizmişti. Ve onu yaratırken karşısına dikilecek olan önemli gruplardan birinin  komünistler olduğunu da biliyordu. Yolunu buna göre çizdi. Ve hepsinin de hakkında geldi. 

 

Fakat, bunların hiçbiri Atatürk'ün gerçek bir sosyal demokrat olduğu gerçeğini değiştirmez.

 

Sosyal demokrasinin temeli bilimdir, marksizm, şucizm bucizm değildir!

 

 

 

 

 

 

Atatürk hiçbir zaman sosyal demokrasiden bahsetmemiştir. Atatürk döneminde de sosyal demokratlar vardı. Türkiye'de ilk sosyal demokrat parti 1918'de Dr. Hasan Rıza önderliğinde kuruldu. Atatürk 1925'te sosyal demokratların partisini de kapattı ve onları yasakladı. 

 

Sosyal demokrasinin özünde Marksizm vardır. Dönek Marksistlerin kapitalizmi kabullenip bulduğu bir yoldur sosyal demokrasi. Sosyal demokraside milliyetçiliğe yer yoktur çünkü sosyal demokrasi küreselci ve evrenselci bir görüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sosyal demokrasinin işsizliğe karşı çözümü yoktur.

zenginden alıp fakire verir.(bunu ultra zengin olarak anlamayın iş bulup çalışanlardan alıp iş bulamayanlara verir.)

sigorta sistemi  https://tr.wikipedia.org/wiki/Ponzi_oyunu    gibi çalışır.Üç nesil sonra sigorta sistemi çöker.

Toplanan paraları geri ödememek için emeklilik yaşını  ortalama ömür seviyesinin üstüne çıkartmak zorunda kalırlar.

serbest piyasaya özel sektöre müdahele eder ama varolan sermaye sahiğplerini koruma altında yapar.zaten seçimi kazananlar sermaye sahiplenin temsilcileri olurlar.Onlara uygun yasalar çıkartılır.

Vergi çeşitleri çoğaltılır.Sağlık adalet eğitim sistemi sözde ücretsizdir.Ama uygulamaya gelince para alınır.Çünkü özel sermayeye karşı değildir.Devlet sektörlerindede özel sektör  sistemi uygulanır.

Atatürk uyguladığı sitemde bu şekilde çalışır.Herkese iş bulmaz.Devlet sektörleri özel sektörün yapamadığı işleri yapar denilir.Ama özel sektör sahipleri meclise girdiklerinde kendilerine uygun kanun çıkartırlar.Devlet sektörleri rakiptir.Karları düşer.

Devlet uçak fabrikası açar ama kar edemediği rekabet edemediği için iflas eder kapanır.Sonra falanca falanca kişi kapatmış yaygarası yaparlar.

Özel sektöre karşı  sosyalizm gibi net tavır koymazlar sonra Tayyip erdoğan turgut özal adnan menderes gibileri kapatınca ağlamaya başlarlar.

Zaten işbankasını kuran kişiden sosyal adalet beklenemez.Bankalar sosyal demokrasi sosyal adalet kurumu değildir.

tarihinde husnu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...