Jump to content

Ateistlere bir soru...


Recommended Posts

2 dakika önce, SUPERULLAH yazdı:

Ya insanlar ihtiyaci olmadigi -parasiyla alabilecegi halde- zevk icin hirsizlik yapiyorlar. Sen neye gore bunu yapmamasini soyleyebiliyorsun mesele bu

 

 O zaman bu kleptomani olur. Bunun sebebi ruhsal sıkıntılardır. Manik episod olabilir mesela.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 72
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

hırsızlık örneği üzerinden gidersek biri benim paramı çalmaya çalışsa ben gücüm doğrultusunda bana yapacağı zararı yok ederim ama aslında birine hırsızlık yapamayacağını söylemekte manipüle etme aşağılama ölçüsünde söyleyebilir ,birine sen nasıl kendinden çalınmasından hoşlanmıyorsun demekle aynı bu, etkilemeye çalışmak var,mesela birine iyi davrandın ama kötü karşılık gördün bu durumda iyi davranmış olma durumu sonrası için değişeceğinden iyi davranmış olma geçmişi kınanır ben buna ortak değerin yıkılması diyorum sonrasında tepki olarak o kişiye kötü davranılır işte ortak değer budur, hırsızın çalmasının ortak değeri(vazgeçilmezi) de para yada çalma zevki olabilir bu durumlar nasıl nitelenirse nitelensin.

tarihinde yüpyücecik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 minutes ago, SUPERULLAH said:

Ya insanlar ihtiyaci olmadigi -parasiyla alabilecegi halde- zevk icin hirsizlik yapiyorlar. Sen neye gore bunu yapmamasini soyleyebiliyorsun mesele bu

 

 

Cevabı kendin veriyorsun ama, götünle düşündüğün için, farkında bile değilsin..

 

Evet Ya, insanlar ihtiyaci olmadigi -parasiyla alabilecegi halde- zevk icin hirsizlik yapiyorlar.

 

Neye göre mi yapmayacak, basit, zevk için sende onun bir şeyini çalarsın, elinden alırsın olur biter. 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, SUPERULLAH said:

Asagida anibalin diger konudaki vecizeleri duruyor..

 

"İyi ve kötü zaten yok. O bizim anlamımız içinde bir olgu. 

 Elbette masal ahlak, ruh ve allah falan neyse, aynen öyle. İçgüdülerine ahlak diyorsun hepsi bu.

Ben müslümanlara ahlaksız mı demişim, olabilir, kaçmışdır ağzımızdan belki, ama hiç hatılamıyorum.

Şerefsiz, rezil, kepaze falan her şey demişimdir ama, ahlakszı pek aklımdan geçmez."

 

Iyilik-kotuluk ahlak yoksa, bir masaldan ibaretsd, serefsiz rezil olmak nasil gercek oluyor aciklar misiniz?

 

Başlığı "Ateistlere.." şeklinde açman baştan sorunlu. Ya da art niyetli. Art Niyet= Ateistleri hedef tahtasına koymak?

Ateistlerin, ya da sadece ateistlerin hesabını vermesi gereken bir konu mu bu? Ya da ortada verilecek bir hesap da var mı ki aslen gerçekte..?

Sekülerlere bir soru, non-teistlere bir soru vb. şeklinde de açılabilir.

 

Bu konuyu iki ateist, ya da her tür non-teist felsefi düzlemde, teoride kendi aralarında oturup tartışabilir. Hatta masal da ilan edebilir.

Ama tartışma bitip de sokağa çıkıldığında,  pratikte her biri -buna sen de dahil- "pratiğe" diz çökecektir. Çöküyor da zaten. Tıpkı özgür irade mevzusu gibi.

Arkandan gelip sana parmak atan birine, ya da anana danana tecavüz eden birine tepki göstermemekten geçiyor çünkü aksi durum.

Ya da yaralı bir kediciğe üzülmemekten..vb.

 

Ha sen, ben de "öyle" hareket ediyorum zaten dersen, sadece etkisiz bir istisna olursun, hepsi bu. (Aynı zamanda asıl tiyatroyu oynayan da sen olursun ayrıca..)

Çünkü toplumun ve insanlığın başka bir şekilde varolma şekli yok. Olmamış ki mevcut durum, statüko böyle.. 

Olmasaydı ne olurdu? Olmazdı(k) evet, doğanın da umurunda olmazdı ama olmuş işte, ve biz zaten olanın üzerinden hareket ediyoruz.

Ahlak orada, olmak da zorunda; bir etiketten de ibaret olsa, genel bir öznellik de olsa, dayanakları somut, pratiği baki.

Dayanak=Pratik.

Sen, toplumunun her bir tuğlası ona göre örülmüş olan ahlakı istediğin kadar göreli addet.  O ahlak o toplumun içerisinde "pratikle" mutlak. Kıpırdatamazsın bile.

Güzel bir felsefi gönül eğlencesi olur bak, o konuda hem fikirim.

 

Ha, mevzu konuyu teistlerle tartışmaksa eğer. O zaman ahlak konusunda onlara her türlü giydirmeye ilişkin gerekçemiz,  hakkımız, bunun içinde yeterli ve "tutarlı" karşı dayanağımız var: 

 

- Ortada gerçekte hiç olmayan bir ahlak, sözde ahlak, aslen çıkar ilişkili emre itaat,

- Resmen kendi doğalarını, somut olanı inkar,

- "Peki, din ve yazılı liste olmasaydı nasıl davranacaktın" sorusuna hiç veremeyecekleri cevap,

- Arkasında kadiri mutlak olmasına rağmen temellendirilememiş bir genel-geçer ahlak,

- Ayırca insana ve her zaman inmiş olduğu iddiasına karşılık, modern zamanların pratiği ile zerre uyuşmayan bir ahlak öğretisi "var".. Iskalamanın daniskası.

 

Sekülerlerde bu ayıpların hiçbiri yok. Aslen hesap vermelerini gerektirecek bir durum da.

 

O vakit vur vurabildiğin kadar.

İddiaları büyük, taa kadiri mutlağa kadar gidiyor. Karınları da işte tam o noktadan bir o kadar yumuşak...Hüsranları da büyük. Çuvallamaları da.

 

Bir ateist bu genel öznelliğe göre hareket ettiği durumda dahi en kötü ihtimalle bile "kendisi" oluyor.

Bir teist ise kendisi dahi olamıyor. Safsatalara göre hareket eden bir kukla. Yazılı bir liste olmadığı vakit varolmayan bir "hiç"

Biz doğada var olanın, doğanın kendisinin yanında duruyoruz. Onlar ise sonu hüsranlarla dolu bir safsatanın. Önden yüklemeli bir listenin.

 

Onların önüne(teistlere), "kardeş her şey zaten göreli, buyur ne istersen yap, hayatı da bize zindan et.." şeklinde kırmızı halı sermek de ancak bir aptalın işi olabilir.

Zaten ne dediğimizi de anlamazlar.

 

Gerçek bir non-teist, ahlakın göreli olduğunu bilse dahi, onu taşıyacak bilgeliktedir. 

Teistler ise, dediğim gibi, daha mevzunun ne olduğunu dahi anlayamazlar. Kendilerine ekmek çıktığını zannetmekten başka.

 

O yüzden bu konu iki non-teist arasında tartışıldığı vakit ekseni farklı, bir teistle tartışıldığı vakit ise tamamen farklı olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mankafalı bir teist bir non-teiste gelip de:

 

 - "Aman da dinlerin koyduğu kurallar olmasa, insanlar birbirini yer, ziter, çalar çırpar tecavüz eder" .....dediği vakit..

 

- "E o zaman din olmasa demek ki sen tam bir pezemenk olacaktın.." .....cevabını aldığında içine düşeceği açmaz zavallıca olacaktır...

 

Bir non-teistin ise bu noktada kılı dahi kıpırdar mı?

(Akıllı bir teistin vereceği 'bir' karşılık olabilir. Ama o da çok fazla önem içermez. Bağlamaz da..)

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, teflon yazdı:

 

Bu konuyu iki ateist, ya da her tür non-teist felsefi düzlemde, teoride kendi aralarında oturup tartışabilir. Hatta masal da ilan edebilir.

Ama tartışma bitip de sokağa çıkıldığında,  pratikte her biri -buna sen de dahil- "pratiğe" diz çökecektir. Çöküyor da zaten. Tıpkı özgür irade gibi.

Arkandan gelip sana parmak atan birine, ya da anana danana tecavüz eden birine tepki göstermemekten geçiyor çünkü aksi durum.

Ya da yaralı bir kediciğe üzülmemekten..vb.

 

  Bence ahlakın masal olduğunu düşünmek, yaralı bir kediye üzülmemeyi gerektirmiyor. Çünkü davranışlar toplumun büyük çoğunluğu tarafında ahlaklı ya da ahlaksız olarak nitelendiriliyor, biz de bu nitelemelerin, mümkün olmadığı için yapılamayacağını düşünüyoruz diye davranışlarımızı gerçekleştirmekten vazgeçmek zorunda değiliz. Üzülebiliriz ama ahlaklı olduğu için değil, sadece bu durum üzücü olduğu için, biri bize zarar veriyorsa, bir sonraki tehlikeden korunmak için tepki gösterebiliriz vb.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer bir şeye iyi kötü demek objektif bir temele dayanmıyor ise...

 

Yine bir şeye şerefli şerefsiz aşağılık rezillik gibi şeyler  demek de temelsiz olur...

 

Ahlaken iyi kelimesini kullanmayıp şerefli uygun güzel vs demek aslında farklı değil...

 

Kötü diye ifade etmeyip aşağılık şerefsiz rezillik filan vs gibi ifadeler kullanmak ta aynı...

 

Tutarlı değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistte ahlak aranmaz

çünkü bütün ahlaki hükümler dini metinlerden geliyor

bu güne kadar ateist bir toplum tarihte görülmemiştir

ateistlerin ahlaktan bahsetmesi için ateist bir toplum oluşturmaları

sonra bu toplumda ahlaki kurallar inşa edip kabul etmeleri gerekir

halbuki bu şimdiye kadar olmuş bir şey değil

 

Ateistte ahlak aranmaz demek tüm ateistler ahlaksız demek değildir

bazı ateistler mesela islamın emretettiği

çalmayacaksın zina yapmaycaksın gıybet etmeyeceksin yalan söylemeyeceksin

vb ahlaki emirlerini kabul edip hayatına uygulayabilir

 

bu onları müslüman yapmayacağı gibi olası ahlaksız hareketlerine karşı güven vermez

bu nedenle toplumda normal müslüman insanlar ateistlerden kaçar

mantıklı olan da budur

 

çünkü ahlak dinden geliyor dinleri reddeden birisi her açıdan potansiyel ahlaksızıdır

çünkü onu bağlayan uyması gereken kurallar bütünü yoktur

 

durum sadece türk ateistler için böyledir

çünkü en son ve en mükemmel din islamı bilen ve onu redddeden  biri artık iflah olmaz

ama adam hıristiyanlığı terketmiş hümanist olmuş yahudiliği bırakmış daha insani bir insan olmuş

bu daha mümkün 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, dr.Kemal yazdı:

Ateistte ahlak aranmaz

çünkü bütün ahlaki hükümler dini metinlerden geliyor

Sekülerist ahlâk var mesela.

 

29 dakika önce, dr.Kemal yazdı:

bu güne kadar ateist bir toplum tarihte görülmemiştir

ateistlerin ahlaktan bahsetmesi için ateist bir toplum oluşturmaları

sonra bu toplumda ahlaki kurallar inşa edip kabul etmeleri gerekir

halbuki bu şimdiye kadar olmuş bir şey değil

Estonya var, Japonya var, Fransa var, B.K var, Çek Cumhuriyeti var...

 

30 dakika önce, dr.Kemal yazdı:

Ateistte ahlak aranmaz demek tüm ateistler ahlaksız demek değildir

bazı ateistler mesela islamın emretettiği

çalmayacaksın zina yapmaycaksın gıybet etmeyeceksin yalan söylemeyeceksin

vb ahlaki emirlerini kabul edip hayatına uygulayabilir

 

 Yahu, topluma zarar veren davranışlar zaten insanlar tarafından ayıplanır. Bunda dinsel birşey yok, din sadece bunları sahipleniyor, o kadar.

 

32 dakika önce, dr.Kemal yazdı:

bu onları müslüman yapmayacağı gibi olası ahlaksız hareketlerine karşı güven vermez

bu nedenle toplumda normal müslüman insanlar ateistlerden kaçar

mantıklı olan da budur

 Hadi ben şerefsizin tekiyim, size ne oluyor? İnsanların her zaman öznel ahlâki değerleri vardır. Her zaman toplum tarafından şekillenmezler.

 

35 dakika önce, dr.Kemal yazdı:

durum sadece türk ateistler için böyledir

çünkü en son ve en mükemmel din islamı bilen ve onu redddeden  biri artık iflah olmaz

ama adam hıristiyanlığı terketmiş hümanist olmuş yahudiliği bırakmış daha insani bir insan olmuş

bu daha mümkün 

 

 En son ve en mükemmel din olan İslam nedense 1400 yıldır yanlış anlaşılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahlak objektif bir temele dayanmaz ateist biri ahlakını kendi belirler yani değerini kendisi değerlendirir(kendine bağlar) ama dinler ahlakı tanrının ölçüsü şeklinde anlarlar(tanrıya bağlar) nitekim aslında onlarda kendi geleneklerinden çıkarmışlardır bunları.Ahlak yoktur ahlaksızlıkta yoktur.Topluma (sığca) kurallar koymak yerine iyileştirme yapmak daha önemlidir insan gibi yaşamaktan insani olmaktan bahsediyorum-ki ahlak bu ölçüde değerlendirilebilir- yoksa ahlaksızlık diye isimlendirilen şey kesinlikle orataya çıkacaktır çıkıyorda, dinler başarısızdır.

tarihinde yüpyücecik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 06.05.2018 at 04:39, felitsa said:

  Bence ahlakın masal olduğunu düşünmek, yaralı bir kediye üzülmemeyi gerektirmiyor. Çünkü davranışlar toplumun büyük çoğunluğu tarafında ahlaklı ya da ahlaksız olarak nitelendiriliyor, biz de bu nitelemelerin, mümkün olmadığı için yapılamayacağını düşünüyoruz diye davranışlarımızı gerçekleştirmekten vazgeçmek zorunda değiliz. Üzülebiliriz ama ahlaklı olduğu için değil, sadece bu durum üzücü olduğu için, biri bize zarar veriyorsa, bir sonraki tehlikeden korunmak için tepki gösterebiliriz vb.

 

Sevgili felitsa;

 

Sana ve Kireç'e ilk yazdığım mesaj tam gönderme anında sayfa göçtüğü için komple silindi. Bir kez daha yazıcam ama bu kez biraz daha üstünkörü ve aynı isabette olmayacak sanırım. Nedense aynı şeyi, kökü bende olmasına rağmen iki defa üst üste yazamıyorum.....Serbest çağrışım ve spontane bir usülle yazıyor olmamdan kaynaklı olsa gerek..Neyse...

 

Benim yazdıklarım da bunlardan farklı şeyler değil zaten. Ahlakın teoride bir masal olduğunu kabul etmek ya da fark etmek başka bir şey, pratikte bunu uygulamak ya da ne yapıp edemeyeceğin ise bambaşka bir şey..Zaten istesen de yapamazsın. Neticede arzularımıza göre hareket edebiliyoruz, ama neyi arzu edeceğimiz biz belirleyemiyor, irade edemiyoruz. 

 

Başlık sahibinin talebi ve eleştirisi ise tam aksi yönde. Resmen kendini, doğanı, doğayı reddetmeni istiyor. Çünkü bunlar bir bütün. Örneği vermemin nedeni de bu. Bizler etiketleme yaparak toplumsal ve göreli ahlakı peydah ediyoruz. Ama onun dibindeki güdüleri, asılları oraya biz koymuyoruz ki..Vicdan, empati..vb..Tıpkı estetik gibi.

 

Doğada estetik var mı? Hayır. Peki genel-geçer estetik var mı? Pek tabii hayır. Peki madem durum böyle, o vakit beğenilerimizi, onlara göre şekillenen arzularımızı ve o arzulara göre şekillenen edimlerimizi reddetmemiz, onların aksi yönünde hareket etmemiz mümkün mü? Mesela sana aynı  paraya alabileceğin iki tür ev sunulduğunu düşün. Biri güzel manzaralı(mesela boğaz), diğeri ise kötü/çirkin manzaralı(mesela bir çöplük ya da mezarlık karşısı)..E aman da estetik madem göreli ve sadece bir yanılsama, o vakit bana hangi evi verirseniz verin diyebilir misin? Bir yatırım amacı olarak değerlendirilme ihtimalinin ortadan kalkması açısından, evleri satman durumunda her ikisini de yine aynı paradan satabileceğin şartı olduğunu, veyahut sana sadece kullanım ve oturma hakkının verildiğini(intifa hakkı) farz edelim..Sonuç? ..Kedi örneği ve nice türevi de işte buna karşılık geliyor. Onlara direnç gösterebiliriz, gösteriyoruz da. Ama bu, onların orda olduğu, aslın ne olduğu gerçeğini değiştirmez.

 

Başlık sahibini üstü örtülü bir diğer ve belki de asıl göndermesi başka bir yönde.

Teistlere bu konuda yapılacak eleştiriler ve aslen yapılıp yapılamayacağı hakkında..

 

Oysa bu konuyu iki sekülerin kendi arasında felsefi vb. şekli ile münazara etmesi farklı bir dinamik.

Bir teistle karşıya gelip tartışmak ise farklı.

Fırsat olursa(fazla vaktim yok). az sonra @dr.Kemal üzerinde uygulamalı olarak göreceğiz aradaki farkı.

 

13 hours ago, kirec said:

Eğer bir şeye iyi kötü demek objektif bir temele dayanmıyor ise...

Yine bir şeye şerefli şerefsiz aşağılık rezillik gibi şeyler  demek de temelsiz olur...

Ahlaken iyi kelimesini kullanmayıp şerefli uygun güzel vs demek aslında farklı değil...

Kötü diye ifade etmeyip aşağılık şerefsiz rezillik filan vs gibi ifadeler kullanmak ta aynı...

 

Tutarlı değil...

 

Evet öyle... .. Kısmen.

Ama dar kalıpları, klişeyi aş, başlık sahibinin konuyu sunuşu bağlamında düşün.

Sekülerin parametresi önce kendisi, peşisıra toplum. Somut.

Gerekçe, neden ve sonuçları ile. O yüzden sonuç bütünle eş güdümlü ve tutarlı oluyor.

 

Üstte felitsa'ya yazdıklarıma bakabilirsin. ayrıca daha önce yazdığım ilk mesaja.

Aynı zamanda mesela, ben ve benim gibi özgür iradenin yokluğunu savlayanlar, kendimizi yemekten içmekten kesip, ya da sokağa çıkıp da kıçımızı açmıyoruz ki aman da özgür irade yok diye..

Başlık sahibi dahi böyle yapıyor, böyle yapmak durumunda. Aksi mümkünsüz. Ve hatta bu hayat için bir çaba sarfederek vücut geliştirme falan yapıyor..

O vakit, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? derler adama..

 

Ahlakı tartışmak, bir neticeye varmak konusu tamam. Ama bunu kalkıp pratiğe dayatıp da zorlamak, böyle bir beklentiye girmek salaklık değil de nedir en nihayetinde?!

Ateizm ya da ateistler gerçeklerin hesabını verme kurumu da değildirler. Verilecek bir hesap olup olmadığı dahi şüpheli.

Eğer varsa bile o hesabı verecek olan tüm insanlıktır.

 

Sekülerin ahlakı kökenini doğadan, olabilecek tek somuttan, peşisıra toplumdan alır.

Dayanağı da, aldığı sonuç da ortadadır. Uyumluluğu da. Uygulamada değişen çağ ve zamanlara göre de dinamiktir. Statik de değil.

Göreli ve değişken oluşu bir eksiklik dahi değildir, pragmatik anlamada. Artı puandır.

Seküler en kötü ihtimalle dahi gerçeğin yanındadır. En kötü ihtimalle gerçek olan bu, ne yapalım der, geçer.

 

Sekülerin ayağı o yüzden, bu konuda yere en sağlam ne kadar basılabilecekse, o kadar basar.

 

Peki bir teist açısından durum böyle midir?

 

Ellerinde tüm insanlığa ve tüm zamanlara hitap ettiği söylenen ~1400 yıllık bir öğreti, arkasında ise kadiri ve alimi mutlak olduğu iddiası var. Sonsuzluk.

Peki netice ne: 

 

Bu meret tüm zamanlar ve tüm insanlık için var olduğu iddiasına karşılık, modern zamanların uygulamaları, kabulleri, medeni kanunları ile eşleşebiliyor mu? 

Hayır.

Bu meretin arkasında kadiri ve alimi mutlak olmasına rağmen genel-geçer ahlakı verebilmiş mi?

Hayır.

Bu meret en azından pragmatik olarak bir sonuç alabilmiş, uygulamada bir (kendi içerisinde dahi) bütünlük sağlayabilmiş mi?

Hayır.

Bu meret çağlara, değişen kabul ve toplumlara ayak uydurup değişme ve ayak uydurma kabiliyetine kabiliyetine sahip mi? Yani dinamik mi?

Hayır.

Bu merete dayanarak kendisini sadece yazılı bir listeye indirgeyen teist aslen kendisini de inkar edip, adeta bir hiç haline getiriyor mu?

Evet.

Yani bu meretteki kural kaideler olmasa her haltın yeneceğini söyleyen ve bu merete dayanarak yaşayan teistin aslında sahip olduğu sözde bir ahlak mı? 

Evet.

Bu meretin mevcudiyetine rağmen, hükmünün sürdüğü toplumlarda her türlü rezillik, geri kalmışlık devam ediyor mu? Hem de ~1400 yıllık avansa rağmen?

Evet.

 

E o zaman söz konusu olan ahlaksa eğer, sekülerin teiste karşı açık bir el üstünlüğü olduğu ortada.

Bu durumda her türlü eleştiri hakkı da bakidir. Başlık sahibinin tam da kinayesinin olduğu yerde.

O zaman tokatla tokatlayabildiğin, eleştir eleştirebildiğin kadar. 

 

Tartışmamnın sonunda seküler en kötü ihtimalle, evet, ahlak masal ama "gerçek" olan bu, ne yapalım, biz pratiğe bakalım der, bitirir.

En kötü ihtimalle gerçeğin yanında duruyor olur.

Ama teist tüm bir inancı, tanrısı ve kitabı ile birlikte başka bir yerini(!) daha kaybeder.

Bir yalanın yanında duruyor olarak.

Elinde ne teori vardır,  ne de pratik.

 

Genel geçer bir ahlakın olamayışı aslen teistin hüsranı olur, sekülerin değil.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, dr.Kemal said:

Ateistte ahlak aranmaz

...vs..vs..

 

Evrimsel argüman ve sorulara herhangi bir karşılığı olmayan Kemal gelmiş.

O vakit evrimci Kemal gelmiş diyelim.

 

Şimdi kemal:

 

- Bütün ahlaki hükümlerin dini metinlerden geldiği iddiasının kanıtı nedir?

- O dini metinlerdeki ahlaki hükümler olmasa sen nasıl biri olurdun? Kurallar bütünü olmadığında potansiyel ahlaksız olunduğuna göre..?

- Yani kurallar bütünü falan olmasa, sen bir hiçsin öyle mi?

- Gerçekte kendine ait bir ahlakı olmayan, sadece kitaptaki bir listeye göre hareket eden birine ne kadar güvenilebilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu ahlak zart zurt tatavası kadar abes bir mevzu olamaz aslında.

 

İnsan nedir? Kocaman bir kimyasal reaksiyon yığını. Bir sürü aminoasit, mineral, şu bu herneyse. 

 

Şimdi insan bakılır, aaa, ölmüş. Nasıl olurda ölür, demekki bundan bir şey eksilmiş denir. Bakılır, her şey yerinde gibi. O zaman nedir mesele, neden hareket etmiyor vs. vs.?

 

Bir diğer mesele, adamı tutar başını kesersin, ölür. Neden bedeni koşarken, kafası konuşmaya devam etmez?

 

Bu gibi mevzuların sonunda can diye bir martaval ortaya atılır. Efenim, canı çıkıyormuş, can veriyormuş, canını almış falan filan... 

 

Oysa olayın o bedendeki reaksiyonları olması gerektiği gibi sürmesinin engellenmesi olduğu göz ardı edilir. 

 

Ahlak denen şeyde, aynen böyle bir masaldır. O biyolojik makinenin, biyolojisi gereği işlediği davranışlardır. Sanki bu ahlak, sonradna birisi vermiş, biryerden gelmişte, etmişte... 

 

İşte tatava budur. Ahlak denen şey, can gibi, ruh gibi vs. biyolojik makinenin bir fonksiyonundan ibarettir, hepsi bu. Eğer ahlak denince, bir şişe şarap ile çıkıp giden bir şeyden bahsediyorsanız, o zaman bu ancak sizin gerzeklik ve dangalaklığınızı gösterir, hepsi bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
49 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Ahlak denen şeyde, aynen böyle bir masaldır. O biyolojik makinenin, biyolojisi gereği işlediği davranışlardır. 

 

Masalsa, kendi ahlakini kullanarak nasil islam elestirisi yapiyorsun diye soruyoruz, ayni seyleri sayikliyorsun.

 

Kendi ahlakin da bir masal urunu, islam ahlaki da. Herkes istedigi masali yasasin, birbirlerinden bir ustunlugu yok nasil olsa..

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.05.2018 at 00:02, kirec yazdı:

Eğer bir şeye iyi kötü demek objektif bir temele dayanmıyor ise...

 

Yine bir şeye şerefli şerefsiz aşağılık rezillik gibi şeyler  demek de temelsiz olur...

 

Ahlaken iyi kelimesini kullanmayıp şerefli uygun güzel vs demek aslında farklı değil...

 

Kötü diye ifade etmeyip aşağılık şerefsiz rezillik filan vs gibi ifadeler kullanmak ta aynı...

 

Tutarlı değil...

 

Ateist dedin mi tutarli olacak arkadas, hicbur dindarin karsisinda sacmalayip komik duruma dusmeyecek.

 

Yoksa ben baska birsey istiyor degilim yani..

 

Yenilmez, mukemmel bir ateist durus profili ortaya cikarmaya calisiyorum:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, SUPERULLAH said:

 

Masalsa, kendi ahlakini kullanarak nasil islam elestirisi yapiyorsun diye soruyoruz, ayni seyleri sayikliyorsun.

 

Kendi ahlakin da bir masal urunu, islam ahlaki da. Herkes istedigi masali yasasin, birbirlerinden bir ustunlugu yok nasil olsa..

 

Zavallı götçük, azıcık beynin olsa da düşünebilseydin.

 

Benim ahlakım da yok, canım da, ruhum da. Ama sen bunu anlamayacak kadar siktir boktan mahluğun tekisin.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, anibal yazdı:

 

Zavallı götçük, azıcık beynin olsa da düşünebilseydin.

 

Benim ahlakım da yok, canım da, ruhum da. Ama sen bunu anlamayacak kadar siktir boktan mahluğun tekisin.

 

 

İyi de bu kadar üst perdeden konuşursan elbette anlamazlar, sen de sinirlenirsin.

Sen ahlak yoktur diyen adam değilsin, ahlak yoktur'cularla tartıştın durdun. Ahlak masal deyince ahlak yoktur benzeri bir şey diyorsun gibi oluyor. Onu demiyorsun, ne dediğini biz anlıyoruz veya ben anlıyorum ama çoğunluk anlamıyor. 

 

Ahlakın kökenini, kaynağını veya ne olduğunu bilmeyen veya bilse de kabul etmeyen adama söylüyorsun şunları...

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, SUPERULLAH said:

 

Ateist dedin mi tutarli olacak arkadas, hicbur dindarin karsisinda sacmalayip komik duruma dusmeyecek.

 

Yoksa ben baska birsey istiyor degilim yani..

 

Yenilmez, mukemmel bir ateist durus profili ortaya cikarmaya calisiyorum:)

Farkındayım...

 

Bende benzeri bir çabayı kendi adıma göstermeye çalışıyorum...

 

 

Yani kendi dünya gorusumu oluştururken tutarsızlıklar dan arinabilmek ...

 

Yani kendi tutarsızlıklarimin farkına varmamda sanırım bu forumda en çok yararlandigim kişisin...

 

Gerçi sen ateistleri tutarsızlıklarindan kurtarmaya çalışıyorsun ama işte bana da faydası oluyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

 

İyi de bu kadar üst perdeden konuşursan elbette anlamazlar, sen de sinirlenirsin.

Sen ahlak yoktur diyen adam değilsin, ahlak yoktur'cularla tartıştın durdun. Ahlak masal deyince ahlak yoktur benzeri bir şey diyorsun gibi oluyor. Onu demiyorsun, ne dediğini biz anlıyoruz veya ben anlıyorum ama çoğunluk anlamıyor. 

 

Ahlakın kökenini, kaynağını veya ne olduğunu bilmeyen veya bilse de kabul etmeyen adama söylüyorsun şunları...

 

Adam mı? Adam denen şeyin, kafası, kolu, midesi, yüzü falan olur.... İlla Taksonomi profesörü olmaya gerek yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...