Jump to content

BAŞ ÖRTÜSÜ


Recommended Posts

2 saat önce, Klonopin yazdı:

Merhaba,

 

Biraz ailenden bahsedebilir misin? Guzel gorunmedigini bahane ederek basortu takmadigini soyleyebilirsin mesela.

Bu çok işe yarar değil gibi. Çünkü ailem bu zaten islamda da dikkat çekmemek için takılan bir şeydir.

Ailem, fazlasıyla dindar. Ama şekil müslümanlığı. Namaz kılmak tabi ki önemlidir ama kaçarsa sorun olmaz. Ama kadınlar mutlaka kapalı olmalıdır. Ramazanda oruç tutulmalidir. Çünkü bunlar herkesin yaptığı, yapmazsan sivrilecegin şeyler. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 78
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

6 dakika önce, Getaf yazdı:

Ben de ilk alıntı yaptığımda böyle heyecanlanmistim?

Aslında anlatmama gerek yok eminim kendi başına konu açabilirsin. Çok kolay. 20 ileti paylaş. Sonra forum türleri var: 

Ateistforum

Ateistcafe

Bilimforumu

 

Konu içeriğine göre bir bölümü secersin. Zaten "yeni konu aç" yazıyo. Kolay yani. Bir de tavanarasi var. Oraya önemsiz konular ihraç ediliyor admin tarafından. İki günde hepsini öğrenirsin.

Teşekkür ederim. Evet herkesin ateist olmadığını farkettim. Yaşadığımız ülke gereğince (diğer ülkelerdeki durum farklı mı bilmiyorum) insanlar kendi doğrularından başka bir şey görmemekte diretiyorlar. Baskı kurmak onlar için doğru bir şey. Tabi ki size inandığınız gibi yaşama özgürlüğü verilmemesi çok kötü bir şey. Benimkinde ise iş dış görünüme giriyor. Bu özgüvenimi zedeliyor. Ayrıca bir insan bir şeyi istemeden yaptığı zaman bu onun psikolojisini çok olumsuz etkiliyor. Fazlasıyla özgür olmadığını hissediyorsun. Fazlasıyla arada kalıyorsun. İnandığın şeyler mi yoksa sevdiğin insanlar mı? Sevdiğin insanlar seni neden bu duruma düşürüyor bir türlüanlayamıyorsun. Ama tek güzel yanı var. Kimseye kendi doğrunu dayatmamayı, birden fazla doğru olabileceğini öğreniyorsun. Teşekkür ederim. Umarım herkesin özgür olabildiği günleri görürüz. Ve siz çevrenizdeki kapali kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Hepsinin  dindar olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
39 dakika önce, Zeyees yazdı:

Merhaba. Öncelikle ateist değilim. Forumda ne işin var demezsiniz umarım, üniversiteye yeni başladım ve sorguluyorum. Ailemden ayrı bir sehirdeyim. Ama sanırım karşıma almak istemiyorum ya da kalplerini kırmak istemiyorum bilmiyorum ama bu durumun bende yol açtığı ciddi ruhsal sorunlar var. Sanırım yapmam gereken cesaret. 

Başarının sırrını bilmiyorum ama başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer.

                                         Bill Cosby

 

Annem, abim cemaatci olmasina ragmen fikirlerim degistikce bunlari belirtmeye basladim, arkadaslarima da , akrabalarima da anlattim. Eger omrumun sonuna kadar kendim gibi yasayamacaksam, ailem ve yakinlarim bir muddet uzuluversin. Bir muddet diyorum cunku bu oyle yillarca surmuyor bir kac gunde gecip gidiyor. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Zeyees yazdı:

siz çevrenizdeki kapali kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Hepsinin  dindar olduğunu mu düşünüyorsunuz?

 

Tam da söylediğin gibi şekilcilik birinci planda. Ama anne babam çok dindar. Her kapalı kadın katı müslüman değildir. Ya da yobaz değildir. Ama toplum dayatiyor. Ve insanlar malesef ikiyüzlü davranmak zorunda hissediyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, fumes yazdı:
Başarının sırrını bilmiyorum ama başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer.

                                         Bill Cosby

 

Bill Cosby şu sıralar pek itibar edilecek bir adam değil (hakkındaki Pedofili iddiaları malesef) ama doğru söylemiş. 

Bak arkadaş da aynen bizim gibi. Tabii senin durumunda öncelik başörtüsü konusu. Üniversitede basini örtüyor musun peki?

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Getaf yazdı:

 

Bill Cosby şu sıralar pek itibar edilecek bir adam değil (hakkındaki Pedofili iddiaları malesef) ama doğru söylemiş. 

Bak arkadaş da aynen bizim gibi. Tabii senin durumunda öncelik başörtüsü konusu. Üniversitede basini örtüyor musun peki?

Evet cok asagilik bir adam cikti. Ancak bu sozde tam nokta atisi yapmis. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, fumes yazdı:

Evet cok asagilik bir adam cikti. Ancak bu sozde tam nokta atisi yapmis. 

 

Büyük hayal kırıklığı! Bill Cosby'nin çok sevdiğim bir sözü daha vardı: "Yuvadan ayrıldıktan sonra tekrar yuvaya kabul edilen tek canlı insandır." 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Zeyees yazdı:

Ve siz çevrenizdeki kapali kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Hepsinin  dindar olduğunu mu düşünüyorsunuz?

 

Seneler önce türban serbestisi getirilsin mi getirilmesin mi diye çokça kavgalar ettik... Bizim pek özgürlükçü arkadaşlar türban serbestisini savunurken bizi yobaz, tutucu,, özgürlük düşmanı Atatürkçüler diye etiketleyivermişti. 
 

Neyse işte, bu insanlar hiçbir konuyu eni konu düşünemediği, ezberci olduğu ve özgürlüğün aslında ne olduğunu bilmediği için biz pek takmıyorduk ama dinci iktidar tarafından pek güzel kullanıldılar. Aptallar.

 

O zaman, senin bu söylediğin şeyi söylüyordum.

Üniversitelerde, türban takmak istemeyen ama ailesi zoruyla türban takmak zorunda kalan binlerce kız var. Bu kızlar, okullarda türban takmak yasak olunca biraz nefes alıyor, bu bahaneyle türban takmıyor. Türban her yerde serbest olduğunda en önce bu kitle zarar görecek ve ailenin dayatmasına karşı nefes alacağı hiçbir alan kalmayacak. Kızının okulunda ve iş yerinde türban takamayacağını bilen aile bu duruma yavaş yavaş alışacak ve kıza baskı kurmaktan bir yerde vazgeçecek...

 

Aa, ne kadar doğru söylüyorsun, bunu hiç düşünmemiştik falan dediler ama yine de gidip türbanı gönüllü takmak isteyenlerin peşine düştüler. Onlar zaten bir yol bulup örtünüyordu. Kimisi ne kadar saçma olursa olsun peruk takarak kendini iyi hissediyordu, kimi zaten türbanıyla giriyordu. Türban eylemleri başlamadan evvel zaten girebiliyorlardı, bu da hiç konuşulmayan ve kabul edilmek istenmeyen bir diğer gerçek.

 

Çevremizdeki kapalı kadınları tek bir kategoriye sokamayız. Yani senin bu sorun pek öyle kolay bir soru değil. Gerçekten inandığı ve istediği için örtünen de var, aile ve çevre baskısıyla örtünen de var, politik zemin türbanlıları birinci sınıf vatandaş saydığı ve dönemsel ekonomik/siyasi çıkarı öyle gerektiriyor diye düşündüğü için örtünen de var. 

Sen, aile baskısıyla örtünenlerdesin ve buna karşı koymanın yolunu arıyorsun. Umarım başarır ve hayatını dilediğin gibi yaşama hakkını edinirsin. Koyu dindar, tutucu aileler bu hakkı kolay kolay vermez, anlamaz. O yüzden sana kolaylıklar dilerim...

 

Şu var ki her insan, her anne baba çocuğunu kendi bildiği veya inandığı doğrularla yetiştirir ve onlara uyum göstermesini bekler. Bu benim için de geçerli. Senin yaşlarında bir kızım var, ona daha minicik yaşında gerçeği, doğruyu söyledik. Sormuştu çünkü. "Yok kızım, dinler bir zamanlar, insanların iyi ve düzgün yaşamalarını sağlamak için yazdığı metinler. Bizim iyi ve ahlaklı olmak için bir dine ihtiyacımız yok. Sen bugün dünyanın başka bir bölgesinde başka bir ülkede doğsaydın o ülkenin dinine inanacaktın, biz Türkiye'de doğduğumuz ve bu ülke de İslam dinine inandığı için dinimiz kendiliğinden İslam oldu. Ama biz onu da diğerlerini de inandırıcı bulmadığımız ve en önemlisi de doğruyu bulmak için binlerce yıl önce yazılmış kurallara ihtiyaç duymadığımız için Müslüman değiliz" demiştim. Konu orada kapanmıştı.

 

Demek istediğim, insan çocuğunu doğru bildiği, doğru olduğuna inandığı, gerçek saydığı şekilde yetiştiriyor. Şimdi senin annen baban da, örtünmeyen bir kadının her bakımdan günahlar içinde olduğuna ve senin günahkar olmamak için örtünmen gerektiğine inanıyor. Örtünmenin ayrıca erkeklerden koruyucu pratik bir etkisi olduğuna inançları da çok güçlü tabii.

 

Onlara bu düşüncelerinin eksik ya da yanlış olduğunu anlatabilmen zor. Gerçekçi olalım. Şu çağda seni örtünmeye zorluyor, kararı sana bırakmak istemeyecek kadar tutucu olabiliyorlarsa, onların argümanlarını çürütebilmen, daha doğrusu savunmalarını yıkabilmen zor. 

Ama belki de sandığın kadar tutucu değillerdir. İlk anda karşı çıksa ve tepki gösterseler de "Tamam, bize kalsa sonuna kadar kapalı ol isteriz ama sen kendini daha iyi ve rahat hissedeceksin madem, örtme başını" da diyebilirler. Bu da mümkün. İlk kerede değilse de sonra söyleyebilirler. 

 

Aslında bu, senin için insanı tanımak için bir fırsat da. Koyu dindarların başı açık, süslü kadına bakış açısının altında yatan esas dinamiği, yani örtünmenin yalnızca dinin gerektirdiği herhangi önemli bir emir, bir ritüel, olmak dışında neler ifade ettiğini de görebilirsin. Açık olmak aslında ahlaksız bir sürtük olmakla eşdeğer midir onların beyninde, bunu da görebilirsin. Kısacası aileni bir sınava tutacaksın... Umarım geçerler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Seneler önce türban serbestisi getirilsin mi getirilmesin mi diye çokça kavgalar ettik... Bizim pek özgürlükçü arkadaşlar türban serbestisini savunurken bizi yobaz, tutucu,, özgürlük düşmanı Atatürkçüler diye etiketleyivermişti. 
 

Neyse işte, bu insanlar hiçbir konuyu eni konu düşünemediği, ezberci olduğu ve özgürlüğün aslında ne olduğunu bilmediği için biz pek takmıyorduk ama dinci iktidar tarafından pek güzel kullanıldılar. Aptallar.

 

O zaman, senin bu söylediğin şeyi söylüyordum.

Üniversitelerde, türban takmak istemeyen ama ailesi zoruyla türban takmak zorunda kalan binlerce kız var. Bu kızlar, okullarda türban takmak yasak olunca biraz nefes alıyor, bu bahaneyle türban takmıyor. Türban her yerde serbest olduğunda en önce bu kitle zarar görecek ve ailenin dayatmasına karşı nefes alacağı hiçbir alan kalmayacak. Kızının okulunda ve iş yerinde türban takamayacağını bilen aile bu duruma yavaş yavaş alışacak ve kıza baskı kurmaktan bir yerde vazgeçecek...

 

Aa, ne kadar doğru söylüyorsun, bunu hiç düşünmemiştik falan dediler ama yine de gidip türbanı gönüllü takmak isteyenlerin peşine düştüler. Onlar zaten bir yol bulup örtünüyordu. Kimisi ne kadar saçma olursa olsun peruk takarak kendini iyi hissediyordu, kimi zaten türbanıyla giriyordu. Türban eylemleri başlamadan evvel zaten girebiliyorlardı, bu da hiç konuşulmayan ve kabul edilmek istenmeyen bir diğer gerçek.

 

Çevremizdeki kapalı kadınları tek bir kategoriye sokamayız. Yani senin bu sorun pek öyle kolay bir soru değil. Gerçekten inandığı ve istediği için örtünen de var, aile ve çevre baskısıyla örtünen de var, politik zemin türbanlıları birinci sınıf vatandaş saydığı ve dönemsel ekonomik/siyasi çıkarı öyle gerektiriyor diye düşündüğü için örtünen de var. 

Sen, aile baskısıyla örtünenlerdesin ve buna karşı koymanın yolunu arıyorsun. Umarım başarır ve hayatını dilediğin gibi yaşama hakkını edinirsin. Koyu dindar, tutucu aileler bu hakkı kolay kolay vermez, anlamaz. O yüzden sana kolaylıklar dilerim...

 

Şu var ki her insan, her anne baba çocuğunu kendi bildiği veya inandığı doğrularla yetiştirir ve onlara uyum göstermesini bekler. Bu benim için de geçerli. Senin yaşlarında bir kızım var, ona daha minicik yaşında gerçeği, doğruyu söyledik. Sormuştu çünkü. "Yok kızım, dinler bir zamanlar, insanların iyi ve düzgün yaşamalarını sağlamak için yazdığı metinler. Bizim iyi ve ahlaklı olmak için bir dine ihtiyacımız yok. Sen bugün dünyanın başka bir bölgesinde başka bir ülkede doğsaydın o ülkenin dinine inanacaktın, biz Türkiye'de doğduğumuz ve bu ülke de İslam dinine inandığı için dinimiz kendiliğinden İslam oldu. Ama biz onu da diğerlerini de inandırıcı bulmadığımız ve en önemlisi de doğruyu bulmak için binlerce yıl önce yazılmış kurallara ihtiyaç duymadığımız için Müslüman değiliz" demiştim. Konu orada kapanmıştı.

 

Demek istediğim, insan çocuğunu doğru bildiği, doğru olduğuna inandığı, gerçek saydığı şekilde yetiştiriyor. Şimdi senin annen baban da, örtünmeyen bir kadının her bakımdan günahlar içinde olduğuna ve senin günahkar olmamak için örtünmen gerektiğine inanıyor. Örtünmenin ayrıca erkeklerden koruyucu pratik bir etkisi olduğuna inançları da çok güçlü tabii.

 

Onlara bu düşüncelerinin eksik ya da yanlış olduğunu anlatabilmen zor. Gerçekçi olalım. Şu çağda seni örtünmeye zorluyor, kararı sana bırakmak istemeyecek kadar tutucu olabiliyorlarsa, onların argümanlarını çürütebilmen, daha doğrusu savunmalarını yıkabilmen zor. 

Ama belki de sandığın kadar tutucu değillerdir. İlk anda karşı çıksa ve tepki gösterseler de "Tamam, bize kalsa sonuna kadar kapalı ol isteriz ama sen kendini daha iyi ve rahat hissedeceksin madem, örtme başını" da diyebilirler. Bu da mümkün. İlk kerede değilse de sonra söyleyebilirler. 

 

Aslında bu, senin için insanı tanımak için bir fırsat da. Koyu dindarların başı açık, süslü kadına bakış açısının altında yatan esas dinamiği, yani örtünmenin yalnızca dinin gerektirdiği herhangi önemli bir emir, bir ritüel, olmak dışında neler ifade ettiğini de görebilirsin. Açık olmak aslında ahlaksız bir sürtük olmakla eşdeğer midir onların beyninde, bunu da görebilirsin. Kısacası aileni bir sınava tutacaksın... Umarım geçerler.

28 Şubat Devrimi'ni savunan birisi olarak türban konusunda biraz aşırıya kaçıldığını düşünüyorum. Herkes de aile baskısının zoruyla kapanmıyor. Benim annem evlendikten sonra kendi hür iradesiyle kapanmış mesela.

 

O şiddete maruz kalan, sürüklenen, coplanan türbanlılar eğer takmak istemeseler o kadar eziyete katlanmaya kalkmazlar ve kolayca türbanlarını çıkarırlardı. Evet, eminim ki çok büyük bir kısmı ailelerinden de baskı görmüştür ama zamanla alışıp kendileri de benimsiyorlar.

 

Hangi çağdaş batı ülkesinde türban yasağı var ki? Hepsi rahat rahat okula da giriyor, milletvekili bile olabiliyorlar. O yüzden bana göre yargı, emniyet ve ordu dışında türban yasağı olmamalı. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Seneler önce türban serbestisi getirilsin mi getirilmesin mi diye çokça kavgalar ettik... Bizim pek özgürlükçü arkadaşlar türban serbestisini savunurken bizi yobaz, tutucu,, özgürlük düşmanı Atatürkçüler diye etiketleyivermişti. 
 

Neyse işte, bu insanlar hiçbir konuyu eni konu düşünemediği, ezberci olduğu ve özgürlüğün aslında ne olduğunu bilmediği için biz pek takmıyorduk ama dinci iktidar tarafından pek güzel kullanıldılar. Aptallar.

 

O zaman, senin bu söylediğin şeyi söylüyordum.

Üniversitelerde, türban takmak istemeyen ama ailesi zoruyla türban takmak zorunda kalan binlerce kız var. Bu kızlar, okullarda türban takmak yasak olunca biraz nefes alıyor, bu bahaneyle türban takmıyor. Türban her yerde serbest olduğunda en önce bu kitle zarar görecek ve ailenin dayatmasına karşı nefes alacağı hiçbir alan kalmayacak. Kızının okulunda ve iş yerinde türban takamayacağını bilen aile bu duruma yavaş yavaş alışacak ve kıza baskı kurmaktan bir yerde vazgeçecek...

 

Aa, ne kadar doğru söylüyorsun, bunu hiç düşünmemiştik falan dediler ama yine de gidip türbanı gönüllü takmak isteyenlerin peşine düştüler. Onlar zaten bir yol bulup örtünüyordu. Kimisi ne kadar saçma olursa olsun peruk takarak kendini iyi hissediyordu, kimi zaten türbanıyla giriyordu. Türban eylemleri başlamadan evvel zaten girebiliyorlardı, bu da hiç konuşulmayan ve kabul edilmek istenmeyen bir diğer gerçek.

 

Çevremizdeki kapalı kadınları tek bir kategoriye sokamayız. Yani senin bu sorun pek öyle kolay bir soru değil. Gerçekten inandığı ve istediği için örtünen de var, aile ve çevre baskısıyla örtünen de var, politik zemin türbanlıları birinci sınıf vatandaş saydığı ve dönemsel ekonomik/siyasi çıkarı öyle gerektiriyor diye düşündüğü için örtünen de var. 

Sen, aile baskısıyla örtünenlerdesin ve buna karşı koymanın yolunu arıyorsun. Umarım başarır ve hayatını dilediğin gibi yaşama hakkını edinirsin. Koyu dindar, tutucu aileler bu hakkı kolay kolay vermez, anlamaz. O yüzden sana kolaylıklar dilerim...

 

Şu var ki her insan, her anne baba çocuğunu kendi bildiği veya inandığı doğrularla yetiştirir ve onlara uyum göstermesini bekler. Bu benim için de geçerli. Senin yaşlarında bir kızım var, ona daha minicik yaşında gerçeği, doğruyu söyledik. Sormuştu çünkü. "Yok kızım, dinler bir zamanlar, insanların iyi ve düzgün yaşamalarını sağlamak için yazdığı metinler. Bizim iyi ve ahlaklı olmak için bir dine ihtiyacımız yok. Sen bugün dünyanın başka bir bölgesinde başka bir ülkede doğsaydın o ülkenin dinine inanacaktın, biz Türkiye'de doğduğumuz ve bu ülke de İslam dinine inandığı için dinimiz kendiliğinden İslam oldu. Ama biz onu da diğerlerini de inandırıcı bulmadığımız ve en önemlisi de doğruyu bulmak için binlerce yıl önce yazılmış kurallara ihtiyaç duymadığımız için Müslüman değiliz" demiştim. Konu orada kapanmıştı.

 

Demek istediğim, insan çocuğunu doğru bildiği, doğru olduğuna inandığı, gerçek saydığı şekilde yetiştiriyor. Şimdi senin annen baban da, örtünmeyen bir kadının her bakımdan günahlar içinde olduğuna ve senin günahkar olmamak için örtünmen gerektiğine inanıyor. Örtünmenin ayrıca erkeklerden koruyucu pratik bir etkisi olduğuna inançları da çok güçlü tabii.

 

Onlara bu düşüncelerinin eksik ya da yanlış olduğunu anlatabilmen zor. Gerçekçi olalım. Şu çağda seni örtünmeye zorluyor, kararı sana bırakmak istemeyecek kadar tutucu olabiliyorlarsa, onların argümanlarını çürütebilmen, daha doğrusu savunmalarını yıkabilmen zor. 

Ama belki de sandığın kadar tutucu değillerdir. İlk anda karşı çıksa ve tepki gösterseler de "Tamam, bize kalsa sonuna kadar kapalı ol isteriz ama sen kendini daha iyi ve rahat hissedeceksin madem, örtme başını" da diyebilirler. Bu da mümkün. İlk kerede değilse de sonra söyleyebilirler. 

 

Aslında bu, senin için insanı tanımak için bir fırsat da. Koyu dindarların başı açık, süslü kadına bakış açısının altında yatan esas dinamiği, yani örtünmenin yalnızca dinin gerektirdiği herhangi önemli bir emir, bir ritüel, olmak dışında neler ifade ettiğini de görebilirsin. Açık olmak aslında ahlaksız bir sürtük olmakla eşdeğer midir onların beyninde, bunu da görebilirsin. Kısacası aileni bir sınava tutacaksın... Umarım geçerler.

Merhabalar. Öncelikle şunu söyleyeyim, üniversiteye kapalı girilmiyor olsaydı, belki de okuyamazdım. Okutmazlardı. Bunu lisede imam hatibe yollamalarından anlayabiliriz. O da zorla olmuştu ve o da beni etkilemişti. Ama bu beyin uyuşması gibi, lisenin ortalarında onlara teşekkür edecek bir duruma bile geldim, beni çekip almışlardı çünkü kötüden, doğrunun içine. Ayrıca ben öyle bir seviyeye gelmiştim ki bir kadının saçları nasıl açık olabilirdi, bu çok ilginçti benim için. Neden bilmiyorum, bir günde hatta bir anda bunu başından beri isteyerek yapmadığım fikri belirdi. Yapmak zorunda olup olmadığımı sorguladım. Geldiğim durum bu. 

Ve siz benim kafamı çok kurcalayan bir başka noktaya parmak bastınız. Kızınız yarın yanınıza gelip, islamı seçtiğini söylese, örtünmek ve hatta çarşafa girmek istese, siz ne yapardınız? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Ulusalcı yazdı:

28 Şubat Devrimi'ni savunan birisi olarak türban konusunda biraz aşırıya kaçıldığını düşünüyorum. Herkes de aile baskısının zoruyla kapanmıyor. Benim annem evlendikten sonra kendi hür iradesiyle kapanmış mesela.

 

O şiddete maruz kalan, sürüklenen, coplanan türbanlılar eğer takmak istemeseler o kadar eziyete katlanmaya kalkmazlar ve kolayca türbanlarını çıkarırlardı. Evet, eminim ki çok büyük bir kısmı ailelerinden de baskı görmüştür ama zamanla alışıp kendileri de benimsiyorlar.

 

Hangi çağdaş batı ülkesinde türban yasağı var ki? Hepsi rahat rahat okula da giriyor, milletvekili bile olabiliyorlar. O yüzden bana göre yargı, emniyet ve ordu dışında türban yasağı olmamalı. 

Evet kendileri de alışıyor. Hatta kendi aileleri gibi bunun dışındaki durumları garipsiyecek kadar alışıyor. Ama bu doğal bir durum mu? 

Bir yazı okudum, başörtüsünü çıkarmak isteyen ve babasının zoruyla takan bir abla, babasının tek zorladığı konu başörtü. Onun dışında kızının eğitim ve her türlü gelişiminde yanında. Babası tabi ki kabul etmiyor açılmasını. Sonra neredeydi, nasıldı  hatırlamıyorum, bir yere girebilmesi için başörtüsünü çıkarmasını istiyorlar. Başörtüsünü çıkartmak için uğraşan o kadın, bu sefer başörtüsünü çıkartmamak için direniyor. Aslında bu direniş zorlamaya, baskıya. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@Zeyees

Gerçekten senin durumun zor. Beni ailem Müslüman olarak biliyor. Ama bu kadar tutucu değiller. Kız olsam öyle kapatmaya falan zorlamazlar yani. Yerinde olmak istemezdim.

 

Bence kesinlikle onlara teslim olmamalısın. Diren ve o türbanı takma. Sana istemediğin bir şeyi yaptırmaya hakları yok. 

 

Orucu da mecbur tutarsın, zaten Müslümansın sanırım. 

 

Ateist ya da deist olsan da sakın ailene bir şey söyleme. Sonuçları kötü oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Ulusalcı yazdı:

@Zeyees

Bence kesinlikle onlara teslim olmamalısın. Diren ve o türbanı takma. 

Henüz onlara durumu bile açmadım. Belli ediyorum aslında ama sanırım böyle bir şey düşündüğümü anlamadılar. Sadece onlar da değil. Akraba, laf, söz. Bence de benim durumum zor. 

Teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Türk Ateist yazdı:

Seneler önce türban serbestisi getirilsin mi getirilmesin mi diye çokça kavgalar ettik... Bizim pek özgürlükçü arkadaşlar türban serbestisini savunurken bizi yobaz, tutucu,, özgürlük düşmanı Atatürkçüler diye etiketleyivermişti. 

 

Haklı olmayı mi istersin, hakkını almayı mi? Gönül ister ki ikisi beraber olsun. Ama bu dünyada iyiler değil güçlüler kazanıyor. Hem güçlü hem iyiysen elbette kazanırsın. Fakat iyinin önündeki handikap; kötü güçlü olmak için her yolu denerken, iyi yalnızca iyilikle güç kazanmayı yeğler. Bu yüzden iyi olmak zor, iyi kalmak daha zordur.

 

Baskı ve yasaklar kötünün zulüm aparatlarıdır. Bu aparatları kullananlar ya kötülüğün tadını çıkarıyor ya da kötülük yaptığının farkında olmuyor! Birincisi taammüden, ikincisi taksirle cinayettir. Kastının bu olmadığını biliyorum. Bir başkasının özgürlüğünü kısıtlamayı aklından bile geçirmediğini de.. Yasakların bir tek haklı gerekçesi olabilir. Bir başkasının özgürlük alanına girdiğinizde.. Siz zaten bunu hissettiğiniz için yasak talep ederseniz bu da kolaycilik olur. Mahalle baskısını gerekçe göstererek yine yasak getiremezsiniz. Baskıya uğradığını düşünen yetişkin bir kız 'keske başörtüsü yasak olsaydı' diyemez. Derse kolayciliga kaçmış olur. @Zeyees keşke baskiya ugramasaydi, keşke bununla uğraşmak zorunda kalmasaydi. Ama zaten sorun sadece başörtüsü sorunu da değil. Zamanla diğer sorunlarla da yüzleşecek! Mücadele etmek mi yoksa sinmek mi bunun kararını kendisi verecek.

 

Bugün yasaklar var. Hem de çok büyük yasaklar! Keşke bu iktidar mensuplarını geçmişte biraz daha fazla yasaklasaydik dersek sadece onları doğrulamış oluruz! Onların rövanş duygularını perçinlemiş oluruz. Kötülüğü elimizle düzeltme gücümüz de hakkımız da yoktur. Zaten kötülük hiçbir zaman yok olmadı, yok olmayacak. Önemli olan iyi olmak, iyi kalmak, iyiliği savunmak.

 

Çok mu romantiğim!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Zeyees yazdı:

Merhabalar. Öncelikle şunu söyleyeyim, üniversiteye kapalı girilmiyor olsaydı, belki de okuyamazdım. Okutmazlardı. Bunu lisede imam hatibe yollamalarından anlayabiliriz. O da zorla olmuştu ve o da beni etkilemişti. Ama bu beyin uyuşması gibi, lisenin ortalarında onlara teşekkür edecek bir duruma bile geldim, beni çekip almışlardı çünkü kötüden, doğrunun içine. Ayrıca ben öyle bir seviyeye gelmiştim ki bir kadının saçları nasıl açık olabilirdi, bu çok ilginçti benim için. Neden bilmiyorum, bir günde hatta bir anda bunu başından beri isteyerek yapmadığım fikri belirdi. Yapmak zorunda olup olmadığımı sorguladım. Geldiğim durum bu. 

 

 

Bak mesela, kendi beyninden geçenler sana ailenin muhtemel tepkisi hakkında da fikir verebilir. İmam Hatip Lisesi'ne gitmek istemiyorken, dini eğitime maruz kaldıktan bir süre sonra onlara teşekkür edecek hale geldim, hatta bir kadın nasıl olabilir de saçları açık gezebilir noktasında buldum kendimi diyorsun.

 

Bu, aileni anlaman ve onlara şu andaki halini, isteklerini açıklarken kullanabileceğin savunmalar için veri. Onları sen tanıyorsun. Biz değil. Başını neden açmak istediğini onlara öyle bir anlatmalısın ki, altında ahlaksızca, kötü şeyler olma ihtimali bulunduğu düşüncelerinden sıyrılıp azıcık da olsa rahatlayabilsinler. Üniversiteye başladı, kötü oldu, hemen açılmak istedi, bu kızın gidişi iyi değil gibi şeyler kafalarından geçmesin. Onlara açılırken bu noktanın üstünde mutlaka dur ve kendini anlat.

 

Bir saat önce, Zeyees yazdı:

Ve siz benim kafamı çok kurcalayan bir başka noktaya parmak bastınız. Kızınız yarın yanınıza gelip, islamı seçtiğini söylese, örtünmek ve hatta çarşafa girmek istese, siz ne yapardınız? 

 

Anlayabilecek misin bilmiyorum ama ben sana açıkça anlatacağım.

 

Kızım, bunca bilgi ve deneyimden sonra böyle çok radikal bir değişim içine girmişse, ardında mutlaka çok çok önemli bir sorun yaşıyor demektir. Yalnız İslam'ı değil, Hristiyanlığı ya da başka bir dini seçse de neden aynıdır. Kafasını örtecek, hatta çarşafa girecek kadar dine girmişse sorunu çok büyüktür zaten, çünkü bu giyinme biçimi normal olmayan, insanın ama özellikle kadının doğasına aykırı bir giyinme biçimidir. 

 

Kısaca, onu derhal bir psikiyatriste götürür ve onu bu hale getiren sorunu çözmesine yardım ederdim. Burada mesele din değil, veya hangi dini seçtiği değil. 

Burada önemli olan birtakım inançlara sığınmaya, neden kendini kaptırıp radikalleşecek kadar ihtiyaç duyduğu.  

 

Ben de inançsız bir ailede büyüdüm. Bir dine inanmayı bırak, Tanrı inancıyla da tanışmadım hiç. Sakin, kendi halinde, sorunlarını çözebilen, sorularının yanıtlarını rasyonel yöntemlerle almaya alışmış sıradan biri olarak din ya da Tanrı ile hiçbir zaman ilişkim olmadı, aklıma hiçbir kötü veya zor durumda da gelmedi. Beynim öyle çalışmıyordu çünkü.

Aynısı ve daha fazlası kızım için geçerli. Bu yaştan sonra, onu pratik etmek isteyecek kadar dine girmesi, beyninde bir şeylerin ters gittiğini gösterir. Mesels İslam, o, bu değil kısacası.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Getaf yazdı:

 

Haklı olmayı mi istersin, hakkını almayı mi? Gönül ister ki ikisi beraber olsun. Ama bu dünyada iyiler değil güçlüler kazanıyor. Hem güçlü hem iyiysen elbette kazanırsın. Fakat iyinin önündeki handikap; kötü güçlü olmak için her yolu denerken, iyi yalnızca iyilikle güç kazanmayı yeğler. Bu yüzden iyi olmak zor, iyi kalmak daha zordur.

 

Baskı ve yasaklar kötünün zulüm aparatlarıdır. Bu aparatları kullananlar ya kötülüğün tadını çıkarıyor ya da kötülük yaptığının farkında olmuyor! Birincisi taammüden, ikincisi taksirle cinayettir. Kastının bu olmadığını biliyorum. Bir başkasının özgürlüğünü kısıtlamayı aklından bile geçirmediğini de.. Yasakların bir tek haklı gerekçesi olabilir. Bir başkasının özgürlük alanına girdiğinizde.. Siz zaten bunu hissettiğiniz için yasak talep ederseniz bu da kolaycilik olur. Mahalle baskısını gerekçe göstererek yine yasak getiremezsiniz. Baskıya uğradığını düşünen yetişkin bir kız 'keske başörtüsü yasak olsaydı' diyemez. Derse kolayciliga kaçmış olur. @Zeyees keşke baskiya ugramasaydi, keşke bununla uğraşmak zorunda kalmasaydi. Ama zaten sorun sadece başörtüsü sorunu da değil. Zamanla diğer sorunlarla da yüzleşecek! Mücadele etmek mi yoksa sinmek mi bunun kararını kendisi verecek.

 

Bugün yasaklar var. Hem de çok büyük yasaklar! Keşke bu iktidar mensuplarını geçmişte biraz daha fazla yasaklasaydik dersek sadece onları doğrulamış oluruz! Onların rövanş duygularını perçinlemiş oluruz. Kötülüğü elimizle düzeltme gücümüz de hakkımız da yoktur. Zaten kötülük hiçbir zaman yok olmadı, yok olmayacak. Önemli olan iyi olmak, iyi kalmak, iyiliği savunmak.

 

Çok mu romantiğim!

 

Valla ben hiç böyle dünya olduğunu sanmıyorum. Böyle bir özgürlük modeli de yok. Gerçeklere bakalım.

 

Türban çok çok güçlü bir dini simge. Laiklik ilkesine göre birtakım alanlarda güçlü dini simgelere yer olmaz, onlar yasaklanır. Bu gayet açık.

Ayrıca okul ve devlet dairesi gibi alanlarda herkes istediği gibi giyinip gidemez. Kurallar var. Yasak olan o giysi türleri içinden yalnız türbanı cımbızlayıp aman da bunlar yasakçı demek, dincinin dümen suyunda dönmek demektir, nitekim döndüler ve bugün minicik çocukların başında türban var okullarda.

 

Ben kimsenin dini inanışıyla ve giyimiyle ilgilenmiyorum, hiç ilgimi çekmiyor. İster çarşafla gezsin ister bikiniyle... Ama bazı alanlar vardır ve oralarda istediğin gibi giyemezsin. Öğretmen istediği gibi giyinemez mesela. Yargıç giyinemez. Bunların türban takması zinhar yasak olmalı. 

Üniversitelerde serbest olabilirdi, ama bu ülkede ve dinci iktidar yönetiminde değil. Bu özgürlükçülük değil, aptallık sadece.

Biz milletin dinine, giyimine düşman mıydık ya da manyak mıydık da kendimizi o kadar paraladık... 

Dedik ki "bu iş üniversitelerle sınırlı kalmaz, ilkokula kadar iner, yarın türbanlı yargıçlar tarafından yargılanır hale gelirsiniz"

Öyle oldu mu? Oldu.

Bitti.

 

İslam korkunç baskıcı bir dindir ve kişiye hiçbir şekilde özel alan, özgürlük tanımaz. Senin çocuğuna sen değil, o sahip olur. İslamcıyla mücadele ederken katı olmak zorundasın, aksi durumda çocuğuna harıl harıl din belletir, onu bilimden uzak tutarlar.

O yüzden en önce İmam Hatipler kapatılmalı, okullarda din dersleri kaldırılmalı, en azından liselerde devlet dairelerinde türban yasaklanmalı, kadınlar rahat bırakılmalıdır.

E ama geçmiş olsun... Bunları konuşmak artık boş.

 

 

tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
26 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Üniversiteye başladı, kötü oldu, hemen açılmak istedi, bu kızın gidişi iyi değil gibi şeyler kafalarından geçmesin.

Ne yalan söyleyeyim tam olarak böyle geçecek ama böyle değil. İmamhatipte yoktu evet, herkes aynıyken tuhaf ve mantıksız olan açık olmaktı çünkü, seni sorgulamaya iten bir neden yoktu. Ama ben ilk senede girmedim üniversiteye. Mezuna kaldım. Ve o sene buna karar verdim. Onların yanındayken. Açıklamama sebebim hem üniversiteye yollamazlar diye korkmam hem de işi üniversiteye gidecek diye açılıyor boyutundan çıkarmak istemem. E şimdi de gitti değişti boyutu diyecekler, o kadar doğru değil ki. Ama anlat işte. İnanmazlar. Anlamazlar. Ama yarın söylesem yarın da is hayatı derler. Deme'lerden bıktım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...