Türkiyede iç savaş

[güven 0]

On 09.07.2018 at 16:39, haci yazdı:

Son üç yoruma katılıyorum elbette. Onlar mantıklı. Ama iç savaş konusunda diğer ülkelerden biraz farklı olduğumuzu düşünüyorum.

Kemalist partinin kurulması gerektiğini ben en az 12 yıl önce düşündüm ve foruma yazdım. İtirazlar geldi.. Yeni ve biraz sağda bir parti kurulacağına, CHP'nin desteklenmesi savunuldu.

Ben o görüşe katılmadım. Çünkü CHP hemen her seçimde oyların yalnız yüzde 25 ile 30'unu alıyordu. Ona ek bir partiye ihtiyaç vardı. Son seçimlerde o parti kuruldu ama geç kalındı. 

 

Türkiye'de bir iç savaş çıkması için şu koşullara ihtiyaç var.

 

İdeoloji bazında ülkede derin farkların oluşması...

Din bazında ülkede derin farkların oluşması..

 

Şu anda bu koşullar uygun değil. Türkiye'de bir iç savaş çıkmaz. Bundan emin olabilirsiniz.

 

 

O parti hangisi?

[haci 0]

14 saat önce, güven yazdı:

O parti hangisi?

Son seçimlere giren partilerden birisi... Hangisi olduğunu siz bulun.

[Üzümlü Kek 0]

Eğer ABD doğuyu ve Akdeniz çıkışını istiyorsa İç savaş çıkartır Türkiye'de. ABD'nin direkt olarak Türkiye'ye saldıracağını düşünmüyorsunuz herhalde? Türk-kürt , Cumhuriyetçi-dinci , Alevi-Sunni çatışması derken doğu elimizden kayıp gidecek hazır olun. Ama bütün suçu ABD'ye yıkmakta doğru değil. Biz salaklığımızdan kendi ayağımıza sıktık. Onlarda bunu fırsata çevirdi. Yaptıkları etik değil tabii ama artık iş işten geçti.

Temmuz 21, 2018 tarihinde Üzümlü Kek tarafından düzenlendi

[democrossian 0]

Akdeniz çıkışını kendi için istiyorsa namert zaten...

 

Şimdi Hazar ile Akdeniz arasını kapsayan bir yeni devlet kurmak öyle kolay bir iş değil. O yüzden Hazar sonraki iş, öncelik Akdeniz diye düşünüyorum. Zaten bu yapının da kontrolü kolay olsun diye konfedere bir yapısı olması planlanır diye düşünürüm. Tutucu bir eyalet, laik bir eyalet hatta Marksist bir eyalet gibi filan. PKK ABD kontrolüne girse de Marksist örgüt yapısını terketmemiştir. PKK nın varlık nedeni Marksizm zaten.

 

O yüzden, Arap baharı ile Kuzey Afrika'dan bu tarafa gelen domino etkisinin Suriye'den sonraki etkisi Türkiye'ye olur diye düşünüyorum. Tabii İran da hedefte ama o sonra. Fakat Türkiye'de ne laik dinci diye, ne Kürt Türk diye, ne Alevi Sünni diye bir iç savaş çıkartılması mümkün değildir. O yüzden bazı planlar uygulandı.

 

Önce açılım süreci ile PKK ya 1.) Haklı talepleri de var cilası vuruldu. 2.) PKK ile mücadele eden askerler gerek Osman Pamukoğlu gibi emekliye sevkedilerek gerekse yargı yoluyla itibarları yok edilerek PKK nın tekrar toparlanması sağlandı.  3.) Bazı kurtarılmış bölgeler ilan ederek buralara yığınak yapması sağlandı. Bu yığınaklar göz göre göre yapıldığı halde aman sakın ellemeyin yapsınlar dendi.

 

İyi de bu yapılan yığınakları aşmak için askeri güç kullanacaksın? Nasıl ellemeyin bırakın yapsınlar? Bu işte bir iş var! PKK bu bölgeleri gerçekten elinde tutacağını düşünerek mi hendek kazdı mühimmat yığdı? Hayır. Bu kadar aptal tabii ki değiller. Bu sadece satrançta bir hamle. Bunun da iki amacı var: 1.) Bu yerleşim yerlerini geri almak için ordu kuşatıp top ateşi açacak mı? Evet öyle oldu. Bu görüntüler, harabeler, sokaklarda yatan cesetler hep arşivlendi. Yarın Türkiye' de iç savaş olduğu ve Barış Gücü'nün girmesinin gerektiği kararının alınacağı BM birleşiminde slaytlara yansıtılacak ve oylama sonucu kabul çıkacak tabii.

 

Türkiye'ye Barış Gücü sokmak da zordur. Ordu darbe üstüne darbe yemiş olsa da hâlâ güçlüdür. Başka şeyler lazım. Ne olur, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığı bir sorun haline getirilir. Derhal terket diye bir ültimatom verilir ve kışkırtılarak ültimatoma direnmesi sağlanır. Bir iki hamasi atalarımız eski topraklarımız filan bunu sağlamak kolay. Direnç oluşunca istedikleri ortam gelişir.

 

Domino etkisi içinde Suriye hedef olarak yok. Sadece etkiyi ileten bir domino taşı. O yüzden BOP Suriye'nin toprak bütünlüğüne dokunmayacaktır. Fakat Türkiye'nin elinden toprağını kurtar denecektir. Esad devrilmek istenmiyor, güçlendiriliyor.

 

Eş zamanlı Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığına yönelik pardon yanlışlık oldu tarzı daha önce de yaşanmış provokatif saldırılar ve içerde de bir HDP mitinginde kripto fetöcü askerlere halka ateş açmaları emri verilmesi filan işte...

 

BM bir birleşim yapar ve Türkiye karşıtı bir karar alıp Barış Gücünü sokma kararı verirse... Altıncı Filo İskenderun Körfezine girer ve Barış Gücüne olası direnci karşılar. Barış Gücü girer de çizgiyi çekerse iş biter. Geri dönüşü olmaz.

 

Hep aklıma gelir. Yazık yaşlı bir teyze televizyonda beyaz UN yazılı askeri araçları görünce "Allah razı olsun açlara un mu götürüyorlar kuzuuum" demişti! Gülmüştük ama bu kadar komik olmaz. Hatırlayalım ki Barış Gücü biz sizin güvenliğiniz sağlıyoruz silaha ihtiyacınız yok diye Boşnakların silahlarını topladı ve sonra silahsız Boşnakları Sırplar toplayıp katliama götürürken Barış Gücü seyretti. Sonra döndü ABD Sırpları vurdu perişan etti.

 

Bunların bilincinde üç beş kişiden fazla kişi olduğunu sanmıyorum. BOP emin adımlarla yürüyor o yüzden zaten.

 

Kurtarılmış bölgeler hareketinin ikinci amacını da söylemem lazım. Uzadı ama tamamlamalıyım. 2.) PKK nın artık terör örgütü statüsünden yerleşik milis gücü statüsüne geçmesidir. Bu da çok önemli bir adımdır. Suriye'de de göstermelik bir savunma ile bu statüyü geliştirmiştir. Önemli çünkü terör örgütleri devlet kuramazlar. Yerleşik ordu şart.

[Üzümlü Kek 0]

27 dakika önce, democrossian yazdı:

Akdeniz çıkışını kendi için istiyorsa namert zaten...

 

Şimdi Hazar ile Akdeniz arasını kapsayan bir yeni devlet kurmak öyle kolay bir iş değil. O yüzden Hazar sonraki iş, öncelik Akdeniz diye düşünüyorum. Zaten bu yapının da kontrolü kolay olsun diye konfedere bir yapısı olması planlanır diye düşünürüm. Tutucu bir eyalet, laik bir eyalet hatta Marksist bir eyalet gibi filan. PKK ABD kontrolüne girse de Marksist örgüt yapısını terketmemiştir. PKK nın varlık nedeni Marksizm zaten.

 

O yüzden, Arap baharı ile Kuzey Afrika'dan bu tarafa gelen domino etkisinin Suriye'den sonraki etkisi Türkiye'ye olur diye düşünüyorum. Tabii İran da hedefte ama o sonra. Fakat Türkiye'de ne laik dinci diye, ne Kürt Türk diye, ne Alevi Sünni diye bir iç savaş çıkartılması mümkün değildir. O yüzden bazı planlar uygulandı.

 

Önce açılım süreci ile PKK ya 1.) Haklı talepleri de var cilası vuruldu. 2.) PKK ile mücadele eden askerler gerek Osman Pamukoğlu gibi emekliye sevkedilerek gerekse yargı yoluyla itibarları yok edilerek PKK nın tekrar toparlanması sağlandı.  3.) Bazı kurtarılmış bölgeler ilan ederek buralara yığınak yapması sağlandı. Bu yığınaklar göz göre göre yapıldığı halde aman sakın ellemeyin yapsınlar dendi.

 

İyi de bu yapılan yığınakları aşmak için askeri güç kullanacaksın? Nasıl ellemeyin bırakın yapsınlar? Bu işte bir iş var! PKK bu bölgeleri gerçekten elinde tutacağını düşünerek mi hendek kazdı mühimmat yığdı? Hayır. Bu kadar aptal tabii ki değiller. Bu sadece satrançta bir hamle. Bunun da iki amacı var: 1.) Bu yerleşim yerlerini geri almak için ordu kuşatıp top ateşi açacak mı? Evet öyle oldu. Bu görüntüler, harabeler, sokaklarda yatan cesetler hep arşivlendi. Yarın Türkiye' de iç savaş olduğu ve Barış Gücü'nün girmesinin gerektiği kararının alınacağı BM birleşiminde slaytlara yansıtılacak ve oylama sonucu kabul çıkacak tabii.

 

Türkiye'ye Barış Gücü sokmak da zordur. Ordu darbe üstüne darbe yemiş olsa da hâlâ güçlüdür. Başka şeyler lazım. Ne olur, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığı bir sorun haline getirilir. Derhal terket diye bir ültimatom verilir ve kışkırtılarak ültimatoma direnmesi sağlanır. Bir iki hamasi atalarımız eski topraklarımız filan bunu sağlamak kolay. Direnç oluşunca istedikleri ortam gelişir.

 

Domino etkisi içinde Suriye hedef olarak yok. Sadece etkiyi ileten bir domino taşı. O yüzden BOP Suriye'nin toprak bütünlüğüne dokunmayacaktır. Fakat Türkiye'nin elinden toprağını kurtar denecektir. Esad devrilmek istenmiyor, güçlendiriliyor.

 

Eş zamanlı Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığına yönelik pardon yanlışlık oldu tarzı daha önce de yaşanmış provokatif saldırılar ve içerde de bir HDP mitinginde kripto fetöcü askerlere halka ateş açmaları emri verilmesi filan işte...

 

BM bir birleşim yapar ve Türkiye karşıtı bir karar alıp Barış Gücünü sokma kararı verirse... Altıncı Filo İskenderun Körfezine girer ve Barış Gücüne olası direnci karşılar. Barış Gücü girer de çizgiyi çekerse iş biter. Geri dönüşü olmaz.

 

Hep aklıma gelir. Yazık yaşlı bir teyze televizyonda beyaz UN yazılı askeri araçları görünce "Allah razı olsun açlara un mu götürüyorlar kuzuuum" demişti! Gülmüştük ama bu kadar komik olmaz. Hatırlayalım ki Barış Gücü biz sizin güvenliğiniz sağlıyoruz silaha ihtiyacınız yok diye Boşnakların silahlarını topladı ve sonra silahsız Boşnakları Sırplar toplayıp katliama götürürken Barış Gücü seyretti. Sonra döndü ABD Sırpları vurdu perişan etti.

 

Bunların bilincinde üç beş kişiden fazla kişi olduğunu sanmıyorum. BOP emin adımlarla yürüyor o yüzden zaten.

 

Kurtarılmış bölgeler hareketinin ikinci amacını da söylemem lazım. Uzadı ama tamamlamalıyım. 2.) PKK nın artık terör örgütü statüsünden yerleşik milis gücü statüsüne geçmesidir. Bu da çok önemli bir adımdır. Suriye'de de göstermelik bir savunma ile bu statüyü geliştirmiştir. Önemli çünkü terör örgütleri devlet kuramazlar. Yerleşik ordu şart.

Halk birbirine girmeye çok musait. Tabii ki piyadeleri gelip oraya bayraklarını dikecek ama bunun için saldırmalarına gerek yok. Bulurlar bir bahane. " Biz iç savaşı bitireceğiz " falan derler. Fakat büyük çaplı bir operasyon yapacaklarını sanmıyorum. Türkiye'yi işgalci gibi gösterme çabaları üzerine diyecek bir şey yok o konuda haklısın. Ama Afrin Operasyonu sırf bizi işgalci göstermek için mi yaptırıldı ? Bu dediklerini birleştirirsek bu çıkıyor ortaya. O zaman iktidar ya bu yemi yedi yada üstlerinden emir aldı. Benim anlamadığım nokta ise Türkiye Devletine piyonlarını sokmayı başarıp ülkeyi ele geçirebilmelerine rağmen neden yeni bir amerikan uzantısı devlet kurmak istiyorlar? 

Temmuz 21, 2018 tarihinde Üzümlü Kek tarafından düzenlendi

[democrossian 0]

14 dakika önce, Üzümlü Kek yazdı:

neden yeni bir amerikan uzantısı devlet kurmak istiyorlar? 

 

Öncelikle Kerkük Musul üzerinde yeni bir bağımsız devletin egemen olması. İkinci hedef Güney Hazar enerji bölgesi. Hazar kuzeyini Azeriler çıkarıyor ama dünyanın en büyük kapasiteli boru hatlarından biri ile petrol Moskova'ya akıyor. Moskova'nın Bakü'ye direk müdahil olduğunu herkes bilir.

 

Güney Hazar'a ise daha sondaj vurulmadı. Çünkü İran'a körfez petrolü şu an yetiyor. Körfez petrolü şu an dünyaya yetiyor ama yarın yetmeyecek.

 

Rusya tamam kuzeyi benim güneyi de senin olsun demez. Ama Rusya istediklerini iyilikle alamayacağını öğrendi. Türkiye'den çok alacağı var. Başta Lenin'i gönderdiği Maxim silahlar. Stalin Atatürk'ün Lenin'i kandırdığını ve bu yardımlara karşılık Kars, Ardahan ve boğazlarda denetim hakkı istemişti. Bunun üzerine Türkiye NATO'ya girdi. Hesap kaldı. Sonra 12 Eylül. Sovyetler Türkiye'yi Varşova Paktına geçirmeyi planlıyordu, 12 Eylül ile "our boys" bir kazık daha attı. Bu hesap da kaldı. Son olarak bir uçağını düşürdüğümüzün de unutulduğu sanılmasın.

 

Rusya'nın Türkiye'den isteyebileceği iki şey var: Ermenistan'ın Türkiye aleyhine gelişmesi (Rusya'nın direk nüfuz bölgesidir) ve boğazlarda denetim hakkı. Yani burada bir Rus deniz üssü kurulması. Türkiye'den bir şeyler isteyen çokları var. Suriye Hatay'ı ister, Yunanistan Ege denizini Yunan gölü yapmak ister, Ermenistan Ağrı'ya kadar benimdi der, Kürtler bağımsızlık ister.

 

Afrin doğrudan Rusya'nın izni ve onayı bir yana, desteği ile yapılmıştır. Çünkü Rusya Türk uçaklarının uçabilmesi için hava savunma sistemini kapatmıştır.

[Hennessy 0]

Bir miktar zengin olursam kanadaya gidicem bir ev bir löküs lambası bir kanepe bir bahçe bu kokuşmuş insanlardan uzaklaşmak için bu hayali gerçekleştirmem lazım

[Üzümlü Kek 0]

24 dakika önce, democrossian yazdı:

Rusya tamam kuzeyi benim güneyi de senin olsun demez. Ama Rusya istediklerini iyilikle alamayacağını öğrendi. Türkiye'den çok alacağı var. Başta Lenin'i gönderdiği Maxim silahlar. Stalin Atatürk'ün Lenin'i kandırdığını ve bu yardımlara karşılık Kars, Ardahan ve boğazlarda denetim hakkı istemişti. Bunun üzerine Türkiye NATO'ya girdi. Hesap kaldı. Sonra 12 Eylül. Sovyetler Türkiye'yi Varşova Paktına geçirmeyi planlıyordu, 12 Eylül ile "our boys" bir kazık daha attı. Bu hesap da kaldı. Son olarak bir uçağını düşürdüğümüzün de unutulduğu sanılmasın.

 

Rusya'nın Türkiye'den isteyebileceği iki şey var: Ermenistan'ın Türkiye aleyhine gelişmesi (Rusya'nın direk nüfuz bölgesidir) ve boğazlarda denetim hakkı. Yani burada bir Rus deniz üssü kurulması. Türkiye'den bir şeyler isteyen çokları var. Suriye Hatay'ı ister, Yunanistan Ege denizini Yunan gölü yapmak ister, Ermenistan Ağrı'ya kadar benimdi der, Kürtler bağımsızlık ister.

 

Afrin doğrudan Rusya'nın izni ve onayı bir yana, desteği ile yapılmıştır. Çünkü Rusya Türk uçaklarının uçabilmesi için hava savunma sistemini kapatmıştır.

Batılı güçler ve Rusya yine Türkiye'yi paylaşmak istiyor tıpkı 1. Dünya savaşındaki gibi. Rus ayısına uzaktan vurup vurup kaçtık , şimdi bizi yakalamak üzere. Batılılar ise dünya hakimiyetine soyunmuşlar Orta doğuyu ve ticaret yollarını bırakmazlar. Sevr geri geliyor gibi kötü bir his var içimde...

[Üzümlü Kek 0]

Şimdi, Üzümlü Kek yazdı:

Batılı güçler ve Rusya yine Türkiye'yi paylaşmak istiyor tıpkı 1. Dünya savaşındaki gibi.

Şunu ekleyeyim ikiside asla " Kendi payımı alayim çıkayim. " demez. Yine tıpkı 1. Dünya Savaşındaki gibi tam hakimiyet için savaşacaklar.

[democrossian 0]

1 dakika önce, Üzümlü Kek yazdı:

Orta doğuyu ve ticaret yollarını bırakmazlar.

 

Basra petrolü pik düzeyini kaybettiğinde ikinci enerji alanı Güney Hazar havzası. Daha sonra Kuzey Buz Denizi var. Bu petrolün bitene kadar kullanılacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Dünyanın neresinde ne petrol varsa hepsi bitirilecek. Sonra bu çağ fosil yakıtlar çağı diye anılacak. Geri bir çağ olarak hatırlanacak.

 

ABD ve AB sadece bu enerji havzası nüfuz bölgeleri olsun amacı ile yetinmiyorlar. Bu kaynakların boru hattı ile Çin'e akmasını da istemiyorlar. Güney Hazar'da ciddi rezerv var. Hem petrol hem gaz olarak. Burası büyük bir çöküntü bölgesi. Buranın altı petrol denizidir. Dünyayı bir iki yüzyıl da burası götürür. Sonra Kuzey Buz denizi petrolü gündeme gelecek. 25. yüzyıla kadar filan sürer fosil yakıtlar çağı...

 

ABD Afganistan'dan niye çıkmıyor? Olası bir Çin bağlantısını kesmek için. Buralarda hep bir satranç oynanacaktır.

[Üzümlü Kek 0]

2 dakika önce, democrossian yazdı:

 Buralarda hep bir satranç oynanacaktır.

Buradan Herbert Spencer'ın haklı olduğu çıkıyor. Evrim toplumlar içinde geçerli. Çağa uyum sağlayan sağlamayanı eliyor...

Temmuz 21, 2018 tarihinde Üzümlü Kek tarafından düzenlendi

[democrossian 0]

13 dakika önce, Üzümlü Kek yazdı:

ikiside asla " Kendi payımı alayim çıkayim. " demez.

 

Dünya savaşına gider görüşleri bu kapsamda ama bence artık paylaşmayı öğrendiler. Ben 3. Dünya savaşı olacağını düşünmüyorum. Olursa insanlar arasında olmaz. İnsanlarla robotlar arasında olabilir.  Gülümseme koymam ciddi olmadığımdan değil. Uzak bir öngörü olduğu için.

[Üzümlü Kek 0]

2 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Dünya savaşına gider görüşleri bu kapsamda ama bence artık paylaşmayı öğrendiler. Ben 3. Dünya savaşı olacağını düşünmüyorum. Olursa insanlar arasında olmaz. İnsanlarla robotlar arasında olabilir.  Gülümseme koymam ciddi olmadığımdan değil. Uzak bir öngörü olduğu için.

Savaşlar ekonomik artık. Ticaret çok daha önemli. Ticaret yollarını paylaşamazlar bana kalırsa. Karşı karşıya gelmeleri imkansız tabii. En fazla eskiden ve şimdi olduğu gibi soğuk savaş. Ekonomisini zayıflatmayı denerler.

Temmuz 21, 2018 tarihinde Üzümlü Kek tarafından düzenlendi

[democrossian 0]

13 saat önce, Üzümlü Kek yazdı:

Karşı karşıya gelmeleri imkansız

 

Gelmezler. Taşeron kullanırlar.