Jump to content

Rıza Pehlevi ve Mustafa Kemal Atatürk - Ortadoğu'nun iki laik ülkesi - Laik İran ve Laik Türkiye


Recommended Posts

  • İleti 57
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

3 saat önce, democrossian yazdı:

Evet Türkiye'den sonra İran'ın da laikleşmesini Batılılar tehlikeli buldu ve Arap harflerini kaldırıp Latin harflerine geçmeyi planlayan Şah Rıza'yı devirmek için Humeyni'yi Paris'te koruma altına aldılar.

 

Humeyni'yi korudukları en son yer Türkiye Bursa kenti idi, orada ona saraya benzer konak vermişlerdi, Humeyni İran'a zehirini yaymak için Bursa'dan gitti.

http://www.bursadabugun.com/haber/ahmedinejad-humeyni-nin-kaldigi-evi-ziyaret-etti-523412.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca o yılları yaşayan biri olarak, İran'dan kaçan bir çok aydın ile arkadaşlığım oldu, içlerinde belediye başkanı da vardı, ülkelerinden ayrı kalmaktan ziyade dinci sistemin gelmesine üzülüyorlardı, İran'ın bugünkü hale geleceğini daha o zamandan bilen insanlardı, ülkeden kaçmayan veya kaçamayan diğer aydınların hepsini öldürdüler.

Türkiye ile kıyaslayacak olursak, burada da benzer durum bildiğimiz seçimle yapıldı, 16 yıllık AKP iktidarında İran'dan daha çok aydın öldürüldü, zindanlara atıldı, etkisizleştirildi.

Laiklikten şeriata, modernlikten ilkelliğe veya tek adamlığa geçen Türkiye ile İran halkı dünyanın en geri zekalı halkıdır, kanıtı ortada...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maalesef laik kesimler Şahı devireceğiz diye gittiler yobazlarla aynı safda yer tuttular.K.......larına kına yakıyorlardır.Bundan bizlerinde alacağı dersler olmalıdır.RTE Feto ve PKK ile savaşıyor diye onunla aynı saflarda yer almak için can atan Laiklerimiz var.

tarihinde Antonius tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Humeyni Bursa'dan Paris'e götürüldü diye hatırlıyorum.

 

Dincilere şahı devirmek için destek olan ve sonra da dinciler tarafından infaz edilenler Marksistlerdi. Tahran caddelerinde çok Marksist elektrik direklerine asıldı. İran çok vahşi bir yerdir. Hava sahasından uçakla geçip gitmek bile istemem. Arıza olur mecburi iniş yapar neme lazım. Kabus gibi bir yer. Çok köylerde recm cezası uygulanıyor. Şehirlerde bile vinçle adam asıyorlar. Adını bile duymak istemem bu ülkenin.

 

Türkiye'de de Marksisler liboş olup yobazlığa destek vermişlerdir. Tabii bir kısmı da ulusalcı oldu, onlar ayrı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklik olmasa bile ülke ileri seviyede olabilir.

 

Bu haritaya göre Yunanistan,İzlanda  ve  Danimarka dini devlet olarak görülüyor.

 

Norveç ile ingiltere   ise durumu net olmayan ülke olarak görülüyor.

 

Çok ilginç Vikipedide Türkçe dilde laikliğe baktım.Diğer diller  arasında evrensel dil olan ingilizce yok.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

1280px-Secular_States_Map.svg.png

tarihinde GREENHOUSE tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, GREENHOUSE said:

Laiklik olmasa bile ülke ileri seviyede olabilir.

 

Bu haritaya göre Yunanistan,İzlanda  ve  Danimarka dini devlet olarak görülüyor.

 

Norveç ile ingiltere   ise durumu net olmayan ülke olarak görülüyor.

 

Çok ilginç Vikipedide Türkçe dilde laikliğe baktım.Diğer diller  arasında evrensel dil olan ingilizce yok.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

 

 

Bu saydığın ülkeler müslüman değiller.

 

İslam'ın olduğu yerde gelişmişlik olmaz.

 

İslam şeriatıyla bir ülke gelişemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laikliğe ihtiyaç duyulmayan ülkeler de olabilir. Bu ülkelerde din zaten oturuktan bir teyyare kadar gülünç olduğu ve kimse takmadığı, takanlar da alay konusu olduğu için laiklik diye bir şeye zaten gerek yoktur.

 

Fakat Arap ülkeleri içinde sadece Suriye'nin farklı gösterilmesi çok dikkatimi çekti. Bu aşırı dikkat çekici çok önemli bir detay!

 

İslam denen prangadan kurtulanın şahlanacağını çok iyi bilen Batı, Türkiye'nin laikleşmesinden sonra hızla önlem alarak başka kimsenin laikleşmesine izin vermediği gibi Türkiye'deki laikliği de aşındırmak için tüm olanaklarını kullandı.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yunanistan'a gelirsek bu ülkede gerçekten din siyasette çok etkin. Örnek vermek gerekirse Kıbrıs Rum lideri Makarios başpiskopostu ve sürekli dini kıyafetle gezerdi. Yunanistan'ın da tam desteğine sahipti.

 

Fakat bu Yunanistan'a özgü bir durum değil. Tüm Doğu Avrupa ülkelerinde görülebilen bir durum. İlginç olarak ülke ne kadar doğudaysa din o kadar etkin. Ne kadar az doğudaysa dinin etkisi o kadar zayıflıyor. En az doğuda olan Çekya dinin etkisinin en az hissedildiği Doğu Avrupa ülkesi. Estonya da dinsizliğin yaygın olduğu ülkelerden. Demek batıya değil kuzeye gitmek de dinden kurtulmayı sağlayabiliyor! :D

 

Çekya ve Estonya halk anketleri için Kaynak: PEW Reseach Center, ABD

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, democrossian yazdı:

Laikliğe ihtiyaç duyulmayan ülkeler de olabilir. Bu ülkelerde din zaten oturuktan bir teyyare kadar gülünç olduğu ve kimse takmadığı, takanlar da alay konusu olduğu için laiklik diye bir şeye zaten gerek yoktur.

 

Fakat Arap ülkeleri içinde sadece Suriye'nin farklı gösterilmesi çok dikkatimi çekti. Bu aşırı dikkat çekici çok önemli bir detay!

 

İslam denen prangadan kurtulanın şahlanacağını çok iyi bilen Batı, Türkiye'nin laikleşmesinden sonra hızla önlem alarak başka kimsenin laikleşmesine izin vermediği gibi Türkiye'deki laikliği de aşındırmak için tüm olanaklarını kullandı.  

Bu yorumda gerçek payı çok.. Katılıyorum... İslam ülkelerinde laiklik, laik batı ülkelerini rahatsız ediyor. Bu bir gerçek. İlginç olarak ABD'de liberal kesim tutucu konservatif kesimden kaynak alan İslam düşmanlığına karşı geliyor. Yani İslam'ı savunuyor. Liberal kesim ayrıca ateizmi de savunuyor.. Çelişkiye dikkatinizi çekerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün gün farklı tek Arap ülkesinin Suriye olarak görünmesi kafamın içinde döndü durdu. Bundan çok rahatsız oldum. Eset diye isim takılıp düşman ilan edilmesi çok daha anlam kazandı kafamda. Çok rahatsız edici bir durum. Daha kıpkırmızı kuşakta sadece Suriye'yi gri gördüğüm anda bütün dikkatim bu konuya yoğunlaştı. Zaten Esad'ın tüm İslam dünyasında eşi olmayan biricik lider olduğunu düşünüyordum. Bu harita ile ne kadar doğru düşündüğümü anladım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, haci yazdı:

İlginç olarak ABD'de liberal kesim tutucu konservatif kesimden kaynak alan İslam düşmanlığına karşı geliyor. Yani İslam'ı savunuyor. Liberal kesim ayrıca ateizmi de savunuyor.. Çelişkiye dikkatinizi çekerim.

İlk bakışta çelişki gibi görünse de İslamdan beslenen liberallerin çift yönlü oynaması normaldir. Söz konusu çıkar olunca liberaller için İslam veya ideoloji kendi anlamını yitirerek akar kaynağına dönüşür. Zaten liberalizmin kendisi uzlaşı kapitalizmidir, akar olduğu müddetçe herkesten anlaşır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, bilgivehis yazdı:

İlk bakışta çelişki gibi görünse de İslamdan beslenen liberallerin çift yönlü oynaması normaldir. Söz konusu çıkar olunca liberaller için İslam veya ideoloji kendi anlamını yitirerek akar kaynağına dönüşür. Zaten liberalizmin kendisi uzlaşı kapitalizmidir, akar olduğu müddetçe herkesten anlaşır.

  • Bir insanı doyurmak istiyorsanız, ona balık verin; aç kalmamasını istiyorsanız ona balık tutmayı öğretin.
  • Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret.
  • Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.
  • https://tr.wikiquote.org/wiki/Konfüçyüs

 

 

Geri kalmış ülkelerde modernleşme adına yapılan devrimlerin hepsi tüketici toplumu oluşturmak için yapıldı.

 

Ne zaman üretime geçseler askeri ve sivil darbeler ile engellendi.

 

Cumhuriyet döneminde bize bol bol tüketim malzemesi sattılar.

 

Yurt dışından yedek parça alıp toplamayı yerli  üretim diye yutturdular.

 

Tarımda Amerikan malı traktör  biçerdöğer gübre kullanınca sözde modernleştik.

 

Avrupalı gibi dans edip onlar gibi giyinince modern olduk.Onların alfabesinide öğrendik mi tamam.

 

Tüketecek kadar bil üretecek kadar bilme.Eğitimin temeli bu.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, democrossian yazdı:

Zaten Esad'ın tüm İslam dünyasında eşi olmayan biricik lider olduğunu düşünüyordum. Bu harita ile ne kadar doğru düşündüğümü anladım.

 

Esad ailesi hep sosyalist blokun yanında olmuştur, Alevi olmalarının da bunda payı var, dişli olması bu özelliğine dayanıyor.

Esad'ın beyanlarını incelediyseniz hem çok zeki hem antiemperyalist duruşa sahip olduğu görülüyor.

Aslında Kaddafi de öyleydi ama Kaddafi'nin arkasında kimse yoktu, tek gücü dürüst bir vatansever olmasıydı, istese ülkeden kaçardı, bu imkanı vardı ama linç olma pahasına ülkeyi terk etmedi.

Esad'ın bir de koşulların getirdiği şansını görmek gerekir, ABD'nin BOP kapsamında ilerleyişi bir yerde durdurulmalıydı, Rusya, Çin ve İran için Suriye saldırısı son sınırdı, daha ötesine sessiz kaldıklarında kendileri de risk altına gireceklerdi. Tabi bu sessizlik sadece sınıra dayandığından değil, aynı zamanda Rusya ve Çin her iki ülke de son 30 yılda toparlanma süresi içindeydi, belirli bir ekonomiye ulaşmadan risk alamazlardı. Gerçi halen tam olarak kalkınabilmiş değiller ama en azından dur diyecek konuma geldiler. Suriye işgalinin bu kadar uzun sürmesi ve daha sürecek olması bu dengelere dayanıyor. Ancak dengeler BOP sürecini yavaşlatmış olsa da bu proje bir şekilde yürümeye devam ediyor. Çünkü dikkat edilirse Suriye ve İran yedi koldan BOP projesiyle kuşatılmış durumda, kuşatanların başında da en başta Tayyip diktatörü geliyor. Tayyibin Rusya ile yakınlaşması hem Rusya hem ABD'nin  çıkarına dayanıyor, Türkiye'nin çıkarı söz konusu dahi değildir. Eğer Tayyip BOP eş başkanı olmasaydı Rusya'ya yakınlaşması söz konusu dahi olmayacaktı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, GREENHOUSE yazdı:

Tüketecek kadar bil üretecek kadar bilme.Eğitimin temeli bu.

 

Benden alıntı yaparak bunları ne için yazdığını anlayamadım, bu söylediklerin doğru, herhalde benim itiraz edeceğimi düşünmüşsündür.

Bakın ben Atatürkçüyüm, Atatürk vefat ettikten sonraki Türkiye düzeni benim Atatürkçülüğüm ile bağdaşmaz, Atatürk sonrası yürütülen sisteme karşıyım, ne için dersen işte bu senin söylediklerin için, çünkü Atatürk böyle bir sistemi isteseydi emperyalizme karşı savaşmasına gerek kalmazdı, ülkeyi kapitalizme teslim eder köşesine çekilirdi. Atatürk'ün ismini ve kurduğu Cumhuriyeti kullanarak ülkeyi kapitalizme peşkeş çektiler, bunu bütün partiler yaptı, halk da nemalanmak adına bunlara yardımcı oldu. Bu gidişe dur diyenlere halk sahip çıkmadı, hep işbirlikçiler tarafını tuttular, halen de öyle, işte MHP'si, CHP'si, AKP'si ve diğerleri ortada, hepsi partileri kendi kişisel çıkarı için kullandılar, seçim zamanını geçim zamanına çevirdiler, açıkça ülkeyi sattılar ve satanlara destek verdiler. Ülkenin değerlerine sahip çıkmayanların Atatürk'ten şikayet etmeye hakkı yoktur. Kendisine verilen yurttaşlık hakkını dahi kullanamayan, iradesini satanların Atatürk'ten şikayet etme hakkı yoktur. Bu ülkenin halkı yurttaşlık haklarını Tayyibin iki dudağının arasına teslim etti, kendi zavallılıklarını görmeyenler Atatürk'ten şikayetçi olmayı erdem saydı.

Böylesi bir ülkede sistemden şikayetçi olanlar utanmadan bunu Atatürk'e bağlama acizliğini gösterebiliyor, oysa Atatürk'e gelene kadar herkes önce kendi kıçına bakmalı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Benden alıntı yaparak bunları ne için yazdığını anlayamadım, bu söylediklerin doğru, herhalde benim itiraz edeceğimi düşünmüşsündür.

Bakın ben Atatürkçüyüm, Atatürk vefat ettikten sonraki Türkiye düzeni benim Atatürkçülüğüm ile bağdaşmaz, Atatürk sonrası yürütülen sisteme karşıyım, ne için dersen işte bu senin söylediklerin için, çünkü Atatürk böyle bir sistemi isteseydi emperyalizme karşı savaşmasına gerek kalmazdı, ülkeyi kapitalizme teslim eder köşesine çekilirdi. Atatürk'ün ismini ve kurduğu Cumhuriyeti kullanarak ülkeyi kapitalizme peşkeş çektiler, bunu bütün partiler yaptı, halk da nemalanmak adına bunlara yardımcı oldu. Bu gidişe dur diyenlere halk sahip çıkmadı, hep işbirlikçiler tarafını tuttular, halen de öyle, işte MHP'si, CHP'si, AKP'si ve diğerleri ortada, hepsi partileri kendi kişisel çıkarı için kullandılar, seçim zamanını geçim zamanına çevirdiler, açıkça ülkeyi sattılar ve satanlara destek verdiler. Ülkenin değerlerine sahip çıkmayanların Atatürk'ten şikayet etmeye hakkı yoktur. Kendisine verilen yurttaşlık hakkını dahi kullanamayan, iradesini satanların Atatürk'ten şikayet etme hakkı yoktur. Bu ülkenin halkı yurttaşlık haklarını Tayyibin iki dudağının arasına teslim etti, kendi zavallılıklarını görmeyenler Atatürk'ten şikayetçi olmayı erdem saydı.

Böylesi bir ülkede sistemden şikayetçi olanlar utanmadan bunu Atatürk'e bağlama acizliğini gösterebiliyor, oysa Atatürk'e gelene kadar herkes önce kendi kıçına bakmalı...

 

Atatürk  emperyalizme karşı savaşmadı.

savaşsaydı onların pazarı olmazdık.

Atatürk ün çüftlikleri için aldığı   amerikan malı  traktörün bir tanesinin  bedeli 100 senelik 1  hektardan çıkan buğdaya bedel.

vehbi koçu amerikaya ford fabrikasına gönderip onların pazarı haline getiren yine Atatürk ün kendisi.

sadece ismi yerli  ama herşeyi yabancı uçak fabrikalarımız vardı.

uçak yerine torna freze gib üretim makinaları alsa anlarım onlar kendi parçalarını üretirler.Ama hazır parça alırsan bu üretim değil tüketim olur.:0_80cbc_37a71a73_L: 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, GREENHOUSE said:

 

Atatürk  emperyalizme karşı savaşmadı.

savaşsaydı onların pazarı olmazdık.

Atatürk ün çüftlikleri için aldığı   amerikan malı  traktörün bir tanesinin  bedeli 100 senelik 1  hektardan çıkan buğdaya bedel.

vehbi koçu amerikaya ford fabrikasına gönderip onların pazarı haline getiren yine Atatürk ün kendisi.

sadece ismi yerli  ama herşeyi yabancı uçak fabrikalarımız vardı.

uçak yerine torna freze gib üretim makinaları alsa anlarım onlar kendi parçalarını üretirler.Ama hazır parça alırsan bu üretim değil tüketim olur.:0_80cbc_37a71a73_L: 

 

 

 

 

 

Ticaret böyledir, birileri üretir, birileri satın alır, herkes her şeyi üretemez. Bunda kötü olan ne? Ülkeler birbirleri ile ticaret yapmasın mı?

 

Hiç bir ülkeyle ticaret yapma, onların pazarı olmayacağım diye mal alma, nasıl gelişeceksin peki? Ülkeler birbirleri ile ticaret yapmazsa gelişme nasıl olacak?

 

Quote

Atatürk ün çüftlikleri için aldığı   amerikan malı  traktörün bir tanesinin  bedeli 100 senelik 1  hektardan çıkan buğdaya bedel.

 

Bunu demekle ne demiş oldun şimdi? Dışarıdan traktör almadan buğday üretimini artırmayı nasıl başaracaksın?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Ticaret böyledir, birileri üretir, birileri satın alır, herkes her şeyi üretemez. Bunda kötü olan ne? Ülkeler birbirleri ile ticaret yapmasın mı?

 

Hiç bir ülkeyle ticaret yapma, onların pazarı olmayacağım diye mal alma, nasıl gelişeceksin peki? Ülkeler birbirleri ile ticaret yapmazsa gelişme nasıl olacak?

 

 

Bunu demekle ne demiş oldun şimdi? Dışarıdan traktör almadan buğday üretimini artırmayı nasıl başaracaksın?

 

 

Borçlanmamak için başkasının pazarı olmayacaksın.

 

Evine birşey alırken gelir gider dengesine bakıyorsun ama ülkeyi yönetirken giderini gelirinden fazla yapıyorsun.

 

Üretimde kullanılan torna freze gibi araçlar alırsan üretirsin.Bir daha almazsın.

 

Traktör alırsan devamlı tüketirsin.Traktör ile motor üretemezsin.

 

Sürekli katlanarak çoğalır borcun.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Toplama bilgisayar yapınca bilgisayar üretmiyoruz.Tüketiyor ve borçlanıyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 minutes ago, GREENHOUSE said:

Borçlanmamak için başkasının pazarı olmayacaksın.

 

Evine birşey alırken gelir gider dengesine bakıyorsun ama ülkeyi yönetirken giderini gelirinden fazla yapıyorsun.

 

Üretimde kullanılan torna freze gibi araçlar alırsan üretirsin.Bir daha almazsın.

 

Traktör alırsan devamlı tüketirsin.Traktör ile motor üretemezsin.

 

Sürekli katlanarak çoğalır borcun.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Toplama bilgisayar yapınca bilgisayar üretmiyoruz.Tüketiyor ve borçlanıyoruz.

 

Borcunu ödeyebilirsen borçlanırsın. Traktör alırsın, tahıl üretimini katlarsın, hem halkı doyurursun hem de borcunu ödersin, traktör gezmek için alınmıyor herhalde. 

Traktör alımına sallamanın manası ne? Laf olsun torba dolsun diye boş boş yazıyorsun sadece. Ne zaman bu boş sloganlardan vaz geçeceksin?

 

Üretemediğin şeyi dışarıdan alırsın, onların üretemediklerini de sen onlara satarsın. Bu ticarettir. Falanın filanın pazarı oluyoruz goygoyu da ne?

 

Madem bu kadar muhafazakarsın, içe kapanıksın, ülkelerin birbirleri ile ticaret yapması senin için birilerinin pazarı olması anlamına geliyor, torna frezeyi dışardan almayı ne diye savunuyorsun, direk her şeyi kendimiz üretelim de.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...