güven 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi (düzenlendi) 5 saat önce, GREENHOUSE yazdı: TOMTAŞ – Kayseri Uçak Fabrikası Sonuçta Türkiye ile Junkers arasında 15 Ağustos 1925 tarihinde bir anlaşma imzalanarak, Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi – TOMTAŞ kuruldu. Yer olarak, Anadolu’nun ortalarındaki bir nokta, Kayseri seçildi. O dönemde fabrikanın yapılacağı bölgede elektrik bulunmuyordu. Demiryolu dahi ancak 1928 yılı Mayıs ayı içerisinde buraya ulaşacaktı. İnşaat iki aşamada tamamlanacaktı. İlk safhada fabrika, 1926 yılı sonbaharında uçak tamiri yapabilir hale gelecekti. İkinci safha da ise, 1927 yılı içerisinde uçak üretimine başlanması planlanıyordu. Hangarlar, su kuyuları, depolar, antreporlar, memur ve işçi lojmanları da proje dahilindeydi. Bunlara ilave olarak Eskişehir’de bir de fabrika okulu kurulmasına karar verilmiştir. İnşaat işi Alman devi Philipp Holzmann firmasına ihale edildi. Önceki yıllarda Bağdat Demiryolu projesinde aktif rol alan bu firma, çok ilginç bir biçimde, sonraki yıllarda da Türkiye ile temasını sürdürerek 1970’li yılların başında Türk Hava Yolları’nın ilk teknik bakım binasının (bugün eski hangar olarak adlandırılan bina) inşaatını gerçekleştirmiştir. Almanya’nın Dessau kentindeki Junkers Uçak Fabrikası Junkers Zor Durumda Tüm hazırlık ve planlara karşın, Junkers firmasının içerisinde bulunduğu mâlî güçlükler, TOMTAŞ projesini de derinden etkilemeye başlamıştır. Alman devletinin desteğine rağmen iflasın eşiğine gelen Junkers, dolaylı olarak Türk – Alman siyasî ve iktisadî ilişkilerini sarsmıştır. Hatta Junkers’in Türkiye’deki girişimleri, Alman devleti içerisinde de ayrılığa yol açmış; Alman dışişleri bakanlığı Junkers’i desteklerken, ulaştırma ve savunma bakanlıkları şirketin karşısında konumlanmıştır. Junkers’in zor durumuna karşın projenin ilk aşaması planlandığı sürede tamamlanmış ve Kayseri Uçak Fabrikası 6 Ekim 1926 tarihinde açılmıştır. Tesisin kapasitesi yılda 250 uçak üretimi olarak öngörülmüştü. Almanya’dan gelen beş mühendis ile 120 Alman ve 240 Türk işçisi tesiste görev yapıyordu. Fakat 1927 yılına kadar, inşa edilmesi planlanan dört hangardan ancak iki tanesi tamamlanabilmişti. Neticede proje pek uzun soluklu olamadı. Junkers’in iddialarına göre Türk Hükümeti’nin gerekli sermaye ödemelerini geciktirmesi, Türk tarafına göre ise Junkers’in patent ve lisans konusunda anlaşmazlık çıkarıp Türkiye havacılık sanayiinde tekel olmayı amaçlaması sebebiyle 1928 Mart ayında sözleşme fesh edildi. 27 Ekim 1928 tarihinde de TOMTAŞ resmen iflas etti. 30 Ocak 1930 tarihinde şirket feshedildi ve mahkeme, Junkers’e tutarı açıklanmayan miktarda tazminat ödenmesine hükmetti. Bakın uçak fabrikalarını kim kapattı.. Atatürk’ün büyük hayallerinden biri havacılıktı.. 6 Ekim 1926 yılında ilk uçak fabrikası Atatürk tarafından Kayseri’de kuruldu.. 1950’li yıllarda Türkiye ABD ile çok yakınlaşmıştı.. ABD Hükümetini, Marshall yardımı adı altında uyguladığı yardım çerçevesinde, hazır uçak ve motor verince, Türk yetkililer uçaklarının üretimi durdurmuştur.. Dönem Adnan Menderes dönemidir.. (Ancak ABD ile yakınlaşma 40’lı yılların sonlarında başlamıştır..) 1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya girmesi ile ülkenin yolu da artık iyice belli olmuştur.. Aynı zamanda, Köy Enstütüleri o dönem kapatılmıştır. Böylece aydınlama çağı da yarım kalmıştır.. Emperyalizm bu atakla, gericilerin önünü de açmış oldu.. Adnan Menderes döneminde kabul edilen ABD MARSHALL YARDIMLARI’nın her alanda çok etkisi vardır. Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel’in 1946’da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına değin devam etmiştir. Hasan Ali Yücel’den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür.Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954’te kapatılmıştır. 1952’de uçak fabrikası, 1954’te uçak motoru fabrikası Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na devredilmiştir, yani kapatılmıştır. 1950 yılında, özellikle ABD askeri Marshall yardım projesi nedeniyle, yeterli siparişi ordudan alamayınca, fabrika mali zorluklara düşmüştür. Haziran 1952 tarihinde faaliyetlerine son verip Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na devredilmiştir. 1956 yılına kadar mevcut uçak üretim projesine devam eden fabrikada, 1962 yılında tüm havacılık faaliyetleri durdurulmuştur. 1952 – 54 yılında MKE, Türk Hava Kurumu THK’nın geliştirdiği, aralarında Model 3 olarak yeniden adlandırılan Mehmetçik‘in de bulunduğu 6 ayrı modeli imal etme kararı aldı. Mehmetçik projesinin jet motorlu bir eğitim uçağıydı.. Aynı yıl ABD, Lockheed T-33 tipi jet eğitim uçaklarını Türk Hava Kuvvetleri’ne hibe etmesiyle projenin uygulanmasından vazgeçildi. 1957 yılına gelindiğinde ABD Yardımının ön gördüğü koşullar neticesinde yapılan gizli anlaşmalar ile hükümetin emri sonucunda Türkiye’deki uçak üretimi tamamen durduruldu. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx ÖYKÜSÜ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Uçak Fabrikası Kurma Mücadelesinde İlk Girişim: Tayyare Ve Motor Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluşundan sekiz ay sonra Kayseri’de bir uçak fabrikasının kurulması yönünde kesin direktif vermiştir. Gazi Paşa, eski ve gelişmiş ülkelerde demode olduğundan çöp olarak görülen teknolojilerin üstüne bir de para verilerek ülkeye sokulmasına karşıydı. Türkiye bütçesi ile mukayese edildiğinde meblağın ne kadar yüksek olduğu açıktır. Junkers ile 15 Ağustos 1926 yılında yapılan anlaşma ile Eskişehir’de de bir küçük tesis ile onarım işlemlerinin yapılabileceği bir atölyenin kurulması kararlaştırılmıştır. Fabrika 6 Ekim 1926 tarihinde yapılan devlet töreni açılmıştır. 1927 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan A–20, F–13 ve G–23 uçaklarının bakım ve onarım–revizyon kabiliyeti başlamıştır. Fabrika kısa süre içinde yaşanan olumsuz gelişmeler sonucu iflas etmiş ve kapanmıştır. 1931 yılında Kayseri Tayyare Fabrikası adı ile yeniden açılmıştır. 1939 yılına kadar yaklaşık 200 civarında uçak üretilmiştir. Burada üretilen uçaklardan biri Atatürk’ün emri ile İran’a hediye edilmiştir. Fabrika 1939’dan bugüne bakım onarım faaliyetlerini sürdürmektedir. Hv.K.K.lığı Hava Lojistik bağlısı bir askeri fabrikadır. Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ)’nin Kuruluşu Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ)’nin Faaliyete Geçmesi TOMTAŞ’ın resmi açılışı 6 Ekim 1926’da icra edilen devlet töreni ile yapılmış ve törene devletin zirvesinden yoğun bir katılım olmuştur. Heyet Ankara’dan Kayseri’ye uçakla gitmiştir. Mustafa Kemal Paşa çok önem verdiği bu tesisin açılışına katılamamış ancak daha sonra Kayseri’ye yaptığı ziyaretlerde tesisleri ziyaret etmiştir. Fabrikanın açılışında; TOMTAŞ İdare Reisi Konya Vekili Refik Bey, Milli Savunma Bakanı Recep Bey birer konuşma yaparak bu büyük girişimin önemine değinmişlerdir21. 50 Türk, 120 Alman personel ile fabrika çalışmaya başlamıştır. Burada istihdam edilen Türk personelden bir kısmı gruplar halinde Almanya’ya gönderilerek eğitim almışlardır22. Bu dönemin en önemli sorunu yetişmiş personel sıkıntısıydı. Eğitim ile bu sorunun çözülmesi için çalışılmıştır. 1927 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan A–20, F–13 ve G–23 uçaklarının bakım ve onarım–revizyon kabiliyeti başlamıştır. Tabii bu faaliyet hava araçları ve teknolojilerini yakından tanımayanlar için çok da önemli görünmeyebilir. Ancak, bir uçak için en önemli gereksinim uçuşa verilmesi için teknik bakımının çok iyi yapılmasıdır. Kara taşıtlarında bazı bakımlar ihmal edilse bile bir süre sorun olmayabilir ama hava taşıtlarında raf ömürlü malzeme kullanımı, “Zaman aşımı malzeme” değişimi ve saatlik bakımlar uçuş ve yer emniyetinin vazgeçilmezidir. Çok basit olarak görülen bir vida bile uygun torklanmadığı zaman bu gün fiyatı 100 milyon Amerikan doları olan bir uçağın düşmesi için yeterli bir sebeptir. Bu nedenledir ki uçak bir pilot tarafından uçurulur ama bu uçuş için onlarca farklı meslek sahibi zamanla yarışarak görev yapar. Bunun için TOMTAŞ’da da başlama noktası bakım, onarın-revizyon faaliyeti ile devreye girmiştir. Kayseri Tayyare Fabrikası’nın Açılması Daha önce belirtildiği gibi Kayseri Uçak Fabrikası 1931 yılında tamamen Milli Savunma Bakanlığına devredilerek yeniden bir açılış yapılmıştır. 1935 yılında üç farklı tipte 50 adet planör Türkkuşu için üretilmiştir. 1936 yılında Alman Gothaer Waggon Fabrik A.G. ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren toplam Gotha 145 uçaklarından 45 adet üretilmiştir. Yine aynı yıl Polonya Panstwowe Zaklady Lotnicze firması ile lisans anlaşması yapılmış ve 1937 yılından itibaren 20 adet PZL-24A-24C tipi uçak üretilmiştir. Bu firma ile anlaşma yapılması hususunda zamanın Polonya Hava Kuvvetleri olan ve Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nda görev yapan Osmanlı vatandaşı Ludomil Raysk’nin katkıları olmuştur29. Kayseri Uçak Fabrikası faaliyette olduğu zaman ayda dört uçak üretilecek bir kapasite kazanılmıştır. Milliyet Gazetesi’nin haberi ise söyle Türkiye’nin ilk uçak fabrikası Central park oluyor ATATÜRK’ün emriyle 1926 yılında Kayseri’de kurulan, Türkiye’nin ilk uçak fabrikası Milli Savunma Bakanlığı (MSB) onay verdiği takdirde 2 milyon metrekarelik yeni alana taşınacak. 2 milyon 700 bin metrekarelik alanda, Havacılık Müzesinin de bulunduğu hava sporlarının yapıldığı Central Park’a dönüşecek… Atatürk’ün emriyle Kayseri’de Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan ve Türkiye’nin ilk milli uçaklarını imal eden Hava İkmal Bakım Merkezi, buradan emekli olan ve ayrılıp kendi özel işini kuranlar sayesinde Kayseri’nin Türkiye sınaisinde önemli bir yere sahip olması ve adeta bir okul görevi görmesiyle de biliniyor Birinci Dünya Savaşı ve daha sonra Kurtuluş Savaşı süresince uçak sanayinin bulunmayışı büyük sıkıntılara sebep oldu. Atatürk, savunma ve harp sanayi konusundaki son teknolojiyi temsil eden havacılık sanayinin kurulması için Cumhuriyet’in ilanından sonra direktif verdi. Çalışmaların sonucunda, Türk Tayyare Cemiyeti ile Alınan uçak üreticisi Junkers Flugzeugwerke A.G. arasında 15 Ağustos 1925 tarihinde yapılan anlaşma gereğince, Türkiye’de uçak ve motorlarını imal etmek amacıyla Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAS) kuruldu. Türk Hava Kuvvetleri’nde bulunan Junkers uçaklarının kapsamlı bakımlarını yapmak ve üretimini gerçekleştirmek amacıyla Kayseri’de bir fabrika kurulması kararlaştırıldı. Bu fabrikanın Kayseri’de kurulmasında, etrafı dağlarla çevrili bir ovadaki şehrin stratejik konumunun ve havacılık için 1’inci derecede önemli olan, şehrin güney kesimindeki geniş ve düz bir alanın varlığı önemli birer etken oldu. Kurulacak fabrika için her türlü teçhizat Almanya’dan getirildi. Gerekli malzemeler Hamburg’dan Mersin’e kadar denizyolu ile, Mersin’den Ulukışla’ya kadar trenle, Ulukışla’dan Kayseri’ye dek ise zamanın en çok kullanılan ulaşım aracı kağnı ve develerle taşındı. Tamamını çelik konstrüksiyon olan 11 hangar içine tezgahlar monte edildi. Fabrikanın kurulmasında ve işletmeye açılmasında kalifiye insan gücü ihtiyacı, Almanya’dan getirilen 5 mühendis, 120 Alman işçisinin yanı sıra 240 Türk isçisi ile karşılandı. Fabrika 6 Ekim 1926’da açıldı. Fabrikanın açılmasıyla birlikte, JUNKERS A 20, F 13 ve G-23 uçaklarının bakım, onarım ve revizyon işlemlerine başlanmıştır. Ancak, şirket 28 Haziran 1928 tarihinde kapatıldı. 1930 yılında yeniden faaliyete geçmiştir.. 1930 yılında Tayyare Cemiyeti, şirketi hesabına tasfiye ederek fabrikayı Milli Müdafaa Vekaleti’ne devretmiş ve yıl sonuna doğru tekrar uçakların bakim ve onarımına devam edildi. Mevcut tesisler 1932 yılında Tayyare Fabrikası adım atmıştır. 1932 yılında Milli Müdafaa Vekaleti ile Amerikan İle Curtiss Aeroplane and Motor Company mc. Firması arasında yapılan anlaşma sonucu, Curtiss Hawk ve Fledgllng uçaklarının üretimine başlanmıştır. Toplam 33 adet Curtiss Hawk ve 8 adet Fledgling uçağı imal edildikten sonra bu uçakların üretimine son verildi. 1933 ortalama doğru fabrika tümüyle Milli Müdafaa Vekaleti’ne devredilerek yeniden bir açılış yapıldı. 1935 yılında 3 ayrı tipte toplam 50 adet planör, Türkkuşu adına imal edildi. 1933-34 yıllarında fabrika sahasındaki meydan uçuşa açıldı. 1936 yılında Alman uçak üreticisi Gothear Waggoii Fabrik A.G. ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren Gotha 145 uçaklarının, üretimine başlanmış ve bu uçaklardan toplam 45 adet imal edildi. Yine 1936 yılında Polonya’nın Panstwowe Zaklady Ionicze firması ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren PZL- 24A -24C uçaklarının imalatına başlandı. Bu uçaklardan da toplanı 24 adet üretildi. 1940 yılında ise İngiliz Philhips And Powis Aircraft Ltd. firmasıyla lisans anlaşması yapılarak Magister imalatına başlanmıştır. Bu uçaktan toplam 24 adet imal edilmiştir. Yaklaşık 10 yıl içerisinde 5 farklı tipte toplam 134 uçak üretilmiştir. Ayrıca 1937-1947 yılları arasında 24 tip uçak fasbatı ve 14 tip motor revizyonu gerçekleştirildi. 1950 yılında Fabrika kapatıldı, Hava İkmal Merkezi oldu.. 1950 yılından itibaren Tayyare Fabrikası’nın adı kaldırılarak Hava ikmal Merkezine dönüştürülmüştür. Tesis, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait pervaneli uçakların, onarım ve fasbatların, muhtelif tip taşıt araçları ile yer teçhizatı onarım ve revizyonlarını üstlenmiştir. 1974 ABD ambargosundan sonra, dış kaynaklardan yedek malzeme temini güçleştikçe, Hava Kuvvetlerinin ikmal, bakım ve onarım gücünün devam için fabrika geliştirilerek bir kısmı malzemenin üretimine geçilmiştir. Türkiye’deki üç ikmal merkezinden biri olan Kayseri 2. Hava İkmal Bakini Merkezi’nde günümüzde yüksek teknolojik sistemlerle Türk Hava Kuvvetleri’nin ihtiyaçları yönünde üretim yapılıyor. 1954 nihayi son oldu İkinci Dünya Savaşı sonrasında; 1948 -1952 yılları arasında ABD hükümetinin, Marshall Planı adı altında, Türkiye’ye uyguladığı ekonomik yardım çerçevesinde uçak ve motor vermesi THK Uçak ve Motor Fabrikaları’nın üretim faaliyetlerini sekteye uğratmıştır. THK fabrikalarının yeterli sipariş alamamasında dönemin yöneticilerinin yerli üretime olan güvensizliği büyük rol oynamıştır. 1952’de uçak fabrikası, 1954’te uçak motoru fabrikası Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na devredilmiştir, yani kapatılmıştır. ——————————- T.H.K. UÇAK MOTORU FABRİKASI: Tesis, 1945 yılında Ankara Gazi Orman Çiftliği yakınında kuruldu. 29 Ekim 1948 tarihinde motor üretimine başladı. Yıllık motor üretim kapasitesi 200 idi. Polonyalı mühendis ve teknisyenlerinin de görev aldığı fabrikada, İngilizlerin 145Hp.lik De Havilland Gipsy Mayor 10 tipi uçak motorları üretildi. Bu motorlar, Uğur tipi eğitim uçaklarında başarıyla kullanıldı. 25 adet üretilen bu motorların devamı için Milli Müdâfaa Vekâleti’nden yeterli sipariş alınamayınca, mali zorluklara düşüldü. Akabinde fabrikada motor üretim faaliyetlerine son verildi. Devam etmekte olan 60 adetlik MKEK-4 Uğur uçakları projesini tamamlamak için, İngiltere’den 35 adet motor satın alındı! Fabrika 1951 yılında M.K.E.K.’na devredildi. 1955 yılından itibaren tesislerde, traktör üretimi başladı. ——————————– ANKARA RÜZGÂR TÜNELİ (ART) Kapatılması Polonyalı teknik elemanların yardımıyla Ankara Beşevler semtinde ses altı (subsonik) ölçümler için, Ankara Rüzgâr Tüneli inşaatına 1947 yılında başlandı. 1949 yılında donanım ve diğer teçhizatın montajına başlanarak, tesis 1950 yılında kullanıma hazır hale getirildi; tamamlandığı zamanlarda Avrupa’nın en büyük rüzgar tüneli idi… Burada uçak modeli, kanat, profil ve pervane üzerine aerodinamik araştırmalar yapılacaktı… Büyük bir talihsizlik olarak 1950 yılında Türkiye’de uçak üretim faaliyetlerine son verildiği için, A.R.T. de çalışmalarını durdurmak zorunda kaldı. Tesis 1956 yılında Savunma Bakanlığı’na devredildi. Uzun yıllar çalışmadan atıl kalan A.R.T. bir ara depo olarak da kullanıldı. 1998’de yeniden faaliyete geçti 1998 yılında geniş çaplı bakım, onarım, hatta yenileme çalışmalarından sonra faaliyete geçti. TÜBİTAK’a bağlı SAGE (Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü) tarafından yerli roket üretim çalışmaları için kullanılmaktadır. Faydalanılacak Kaynaklar 1-Havacılık Tarihinde Türkler ( Yavuz KANSU, Sermet ŞENSÖZ, Yılmaz ÖZTUNA) 2-Türkiye’nin İlk Uçak Fabrikasını Kuran Adam Nuri DEMİRAĞ ( Semih İNCEÖZ ) 3-Aksiyon Dergisi; 15 – 21 Haziran 1996 Türk Havacılık Sanayii ( H. Nadir BIYIKOĞLU ) 4-Ankara; 1991 Etimesgut Uçak Fabrikası ve Endüstrimiz ( Şükrü ER ) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXX AYRICA… ÇOK ÖNEMLİ BİR BAŞKA TARİHİ GERÇEK TARİHSEL SIRA İLE ABD-TÜRK HAVACILIK İLİŞKİLERİ 9 Ocak 1929 ABD’li tayyareci Charles Augustus Lindbergh’e T.Ta.C. Murassa Madalyası verilmiştir. “ Şanslı Lindy ” ve “ Yalnız Kartal ” olarak adlandırılan Amerikalı pilot 1927 yılında Atlas Okyanusunu tek başına geçen ilk pilot olarak tarihe geçmiştir. (New York-Paris uçuşu) Madalyası annesi Evangeline Lodge Lindbergh’e T.Ta.C. Başkanı Fuat Bulca tarafından takdim edilmiştir. Bu konuda Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Koçak’ın ön ayak olduğu söylenebilir. 30 Temmuz 1931 Amerikalı pilotlar Yeşilköy Hava Alanına indiler. Vali ve Belediye Başkanının yanı sıra T.Ta.C. İstanbul Başkanı Hasan Fehmi Bey ve diğer havacılar Amerikalı pilotları karşıladılar. 31 Temmuz 1931 ABD’li pilotlar Russel N. Bordmann ve John L. Polanda Atlantik okyanusunu aşarak İstanbul’a inmişlerdir. Uzun mesafe rekoru kırarak. T.Ta.C. İst. Şb. Md. Hasan Fehmi Bey Pera Palas Otelinde kendilerini ziyaret eder. Atatürk Yalova’ya davet eder. 1 Ağustos 1931 Pilot Russel N. Bordmann ve John L. Polanda Yalova’ya Fuat Bulca tarafından getirilirler. Önce Başbakan İsmet İnönü tarafından 131 pırlanta taşlı T.Ta.C. Murassa madalyaları havacılara törenle takdim edildi. Ardından Atatürk’le sohbet edildi. Atatürk New York’tan – İstanbul’a uçan havacılar ile yaptığı konuşmasında, “Siz gökyüzünde güzel bir yol çizdiniz. Bu geziniz Türk havacılarına da hazırlanmak için büyük bir isteklenme olacaktır…’’ der… Atatürk daha sonra akşam ki yemek sırasında sohbette ise: “Türk ulusunun her şeyin üstünde tapındığı bir şey varsa o da yüksek kahramanlıktır. Bu sözlerim kuşkusuz bu günkü uyanık Türk gençliğinin kulaklarında yüksek ve etkili yankılar yapacaktır. Yüksek hasletlerine güvenle baktığım Türk çocuklarından daha az şey istemem…’’ diye konuşur. 3 Ağustos 1931 ABD’li pilotlar Russel N. Bordmann ve John L. Polanda onuruna İstanbul Pera Palas Otelinde T.Ta.C. İstanbul Şubesi bir akşam yemeği düzenledi. Yemekte T.Ta.C. İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Nakiye Hanım ve pilotlar konuşma yaptılar. 9 Ağustos 1931 tarihinde Amerikalı pilotlar Türkiye’den ayrılmışlardır. 9 Haziran 1932 Amerikalı Mr. Jim (William Robertson) ile Vecihi Hürkuş Ankara civarında meydan araştırması için uçarlar. Güvercinlik mevkiinde uçuş alanı tespitinde bulunurlar. 1942-43 yılları arasında Nuri Demirağ’ın Yeşilköy’deki Gök Okulu ve Beşiktaş’taki fabrikasını ziyaret eden Amerikalıların bazıları şunlardır. Prof. Diyak: Nuri Demirağ ile Türk Amerikan Seyrüsefer Hava Limanı Mukavelesini imzalayan Amerikalı Profesör. Mr. William Todd: Amerikan Fotoğraf Servisi Şefi. Prof. Bills Hum Tington: Amerikan Koleji Müdürü. Prof. Brown ile birlikte Demirağ’ın tesislerini gezmiştir. 15 Ekim 1943 Amerikalı Prof. Brown; Washington Notrdam Üniversitesi Havacılık Profesörü Türk basınına yaptığı açıklamada “Bilhassa N. Demirağ Gök Okulundan bahsetmek isterim. Bizim de böyle okullarımız olmasaydı 2. Dünya Savaşında başarılı olamazdık” demiştir. 26 Mayıs 1944: Nu.D-38 ilk tanıtım seferini 26 Mayıs 1944 tarihinde İstanbul-Ankara arasında yaptı. Uçağın yolcuları arasında pilotlar Basri Alev ve Mehmet Altunbay’ın yanı sıra Nuri Demirağ, Tasviri Efkâr Gazetesi’nin sahibi Ziyat Ebuziyya ve Vatan Gazetesi muhabiri Faruk Fenik bulunuyordu. NuD-38 uçağını Ankara’da Güvercinlik Hava alanında karşılayanlar arasında Devlet Hava Yolları (DHY) Genel Müdürünün yanında bir Amerikalı da bulunmaktaydı. Gazetelere Amerikalı tayyare uzmanı olarak geçen bu şahıs hakkında her hangi bir bilgiye ulaşılamamıştır denilmekte. O tarihte niçin ve hangi sıfatla orada bulunmaktadır. Adı bile öğrenilemeyen Amerikalı uzman kimdir? 21 Eylül 1944 Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Laurence Steinhardt 21 Eylül 1944 tarihinde ABD hükümetine gönderdiği “ Irkçılık-Turancılık ” davasında yargılanan 23 kişi ile ilgili raporunda sivil uçak sanayini kuran Nuri Demirağ hakkında da bilgiler aktarmaktadır. 9 Kasım 1944 ABD Chicago’da yapılan İlk Sivil Havacılık (ICAO) Toplantısına THK Başkanı Şükrü Koçak katılmıştır. 23 Şubat 1945 ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ilk yardım anlaşması yapılmıştır. ABD Hükümeti TC Hükümeti’ne ABD Cumhurbaşkanı’nın devir veya tedarikine yetki vereceği savunma maddelerini, savunma hizmetlerini ve savunma bilgilerini vermeye devam edecektir. 1945 – 1946 yılı : Hava endüstrisinin yüksek mühendis ihtiyacını karşılamak için THK’nun tavsiyesi ile İTÜ’de açılmış olan havacılık şubesinden 19 yüksek mühendisten 15’i fabrikalarda vazife almışlardır. Bunlardan 6 tanesi ABD’ye gönderilmiş ve uzmanlık çalışmalarını tamamlayarak yurda dönmüşlerdir. 27 Şubat 1946 ABD ile TC arasında imzalanan ikinci anlaşma gereği; ABD 10 milyon dolarlık kredi verecektir. Bu kredi ABD savunma malzemeleri alımında kullanılacaktır. 4 Haziran 1947 Amerikan Askeri Heyeti başlarında Tümg. Hall olmak üzere (5 kişilik hava subayından oluşan heyet) THK Etimesgut Uçak Fabrikasını gezmişlerdir. 12 Temmuz 1947 Turuman anlaşması ABD ile TC. Hükümeti arasında imzalanmıştır. 19 Mart 1948 Amerikan Hava Ataşesi Yardımcısı Yüzbaşı Handsinger’e THK’da aldığı eğitim sonucu turizm uçak pilot lisansı verilmiştir. 13 Şubat 1952 Türkiye NATO üyesi olmuştur. 5 Nisan 1952 THK’nın Ankara Gazi Çiftliği’ndeki Uçak ve Motor Fabrikası yeterli miktarda uçak siparişi alamadığı için krize girmiş ve 5 Nisan 1952’de yapılan anlaşma ile 4 milyon lira karşılığında MKE’ye satılmıştır. Fabrika Yavuz Kansu müdürlüğünde yeniden yapılandırılmıştır. MKE, THK’nın geliştirdiği aralarında Model 3 olarak yeniden adlandırılan Mehmetçik’in de bulunduğu 6 ayrı modeli imal etme kararı aldı. Mehmetçik projesinin jet motorlu bir eğitim uçağı olduğunu hatırlatmakta fayda var… Aynı yıl ABD’nin Lockheed T-33 tipi jet eğitim uçaklarını Türk Hava Kuvvetleri’ne hibe etmesiyle projenin uygulanmasından vazgeçildi. 1957 yılına gelindiğinde ABD Yardımının ön gördüğü koşullar neticesinde yapılan gizli anlaşmalar ile hükümetin emri sonucunda Türkiye’deki uçak üretimi tamamen durdurulmuştur. Fabrika daha sonraları uçak üretimi yerine traktör ve çeşitli makine parçaları üretmeye devam etmiştir. 31 Aralık 1953 Amerika ile öğrenci değişim programı kapsamında ilk giden öğrenci grubuna Sabiha Gökçen başkanlık etmiştir. İkinci heyetin başkanı ise Edibe Sayın – Subaşı (Kutucuoğlu)’dur. 23 Temmuz 1954 Amerika seyahatine katılanlar THK Gn. Bşk. Mustafa Zeren, Bşk. V. Halit Zarbun, Öğrt. İzzet Eryoldaş, Edibe Subaşı, 4 Öğrenci. 14 Ağustos 1954 Yurda Dönüş. 21 Eylül 1954 FAI 47. konferansı nedeniyle Türkiye’ye gelen Amerikalı Bayan Jacguline Cochran THK ve Türkkuşu’nu ziyaret etmiştir. 19 Temmuz 1955 FAI tarafından İstanbul Konferansında kabul edilen ABD’nin verdiği bursla Tennessee eyaletinin Knoxville kentinde yapılan havacılık kursuna Türkiye’den Nezihe Viranyalı ve Milli Eğitimden Nezihi Erkol katılmışlardır. Dönüş 19 Ağustos. 23 Temmuz 1955 23 Tem – 15 Ağu 1955 tarihlerinde ABD Sivil Havacılık Teşkilatı Bnb. Lawrence M. Greenhaw Başkanlığında bir grup öğrenciyle Eskişehir, Erzurum. İstanbul ve İzmir’de gezi ve incelemelerde bulunmuşlardır. 25 Temmuz 1955 25 Tem – 14 Ağu 1955 ABD Sivil Havacılık İzci Teşkilatının davetlisi olarak ABD’ne yapılan geziye Yönetim Kurulundan Sivas Milletvekili ve 7 kişilik öğretmen ve öğrenci grubu katılmıştır. (Edibe Subaşı ve Nezihe Viranyalı) 30 Eylül 1955 1954 ve 1955 yıllarında yerli öğrencilerin yanı sıra 3 ABD, 5 Alman, 4 Hollandalı, 5 Yunan ve 1 Irak’lı öğrenciye de planör bröveleri verilmiştir. 9 Ağustos 1957 21 Temmuzdan beri Amerika’da bulunan THK Genel İdare Kurulundan İbrahim Kirazoğlu başkanlığındaki 5 kişilik öğrenci değişim programı öğrencileri yurda dönmüştür. 30 Ocak 1958 Sabiha Gökçen ABD Miami’de yapılan uluslararası hava gösterilerine davet edilmiştir. 16 Temmuz 1959 16 Temmuz – 11 Ağustos 1959 tarihleri arasında ABD, İngiltere ve Hollanda Havacılık Kulüplerinin Öğrencileri THK’nın misafiri olarak Türkiye’de bulundular. Mustafa KILIÇ Havacılık Tarihi Araştırmacısı-Yazar Kilic.thk@hotmail.com Kaynak: www.kokpit.aero ‘2 uçak fabrikamız vardı.. 1952’de kapatıldı.’ Turgut Özakman’ın yazısı.. TÜRKİYENİN İLK UÇAĞI ”NU.D38” 2 uçak fabrikamız vardı. Kayseri Uçak Fabrikası, 6 Ekim 1926′da açıldı. Burada birçok uçak yapıldı. Bunların önemli bir kısmı satıldı. İkinci uçak fabrikası ise 1940 yılında Akköprü’de, 1944′te Etimesgut’ta açıldı. Fabrikalarda Majister ve THK-2, THK-5, THK-10 eğitim, sağlık ve nakliye uçakları üretildi. Geçenlerde hangardan çıkarılan bir eğitim uçağı “Türkiye’nin ilk eğitim uçağı” olarak tanıtıldı! Oysa ilk eğitim uçakları, 1940 yılı sonunda Akköprü’de yapılıyor ve hizmete sunuluyordu. İlk uçak motoru da, Gazi İstasyonu karşısındaki tesislerde üretilecekti. Hepsi 1952 yılında kapatıldı. Kayseri Uçak Fabrikası, marangoz atölyesi yapıldı. Uçak Motoru Fabrikası traktör atölyesine çevrildi. Etimesgut’ta elektrik sobaları ve benzerleri üretildi. Bir karar vermeden önce günü değil, geleceği ve tarihi düşünmeli. Tarih, yanlış yapanları affetmiyor. Turgut ÖZAKMAN Eskişehir Tayyare Fabrikası Futbol Takımı – 1947 Bir zamanlar bizim de uçak fabrikamız vardı. ABD uşakları kapatana kadar Utanmaz atatürk düşmaları kızyorlar bıraksaydı anamızı yunanlılar s*****kesydi daha iyi olurdu şeriyatı yaşardık diyen utamazlar var. Nerdeyse diyecekler nuhun gemisini ATÜRK NİYE GİDİP BULMADI Ulan gidin bakın kuranda yeri kordinatları belli cudi dağının tepsinde hadi götünüz yiyorsa gidin çıkarın, ATATÜRK BIRAKSAYDI 9 YAŞINDA KIZLARLA YATACAKLARDI NAMUSUZLAR. Ağustos 8, 2018 tarihinde güven tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 7 dakika önce, güven yazdı: Sen nesin ne kafaya hizmet ediyorsun savunduğun idolijin varmı kendini tanıt oma göre yazayım. O KADAR YAZI VAR İKİ KELİMYLE ebemi niye becerdi onuda. O zaman dedem ilk mezunumuydu nenem ünveriste mezunuydu nasıl olduda birleştiler. eminim bunları düşünüyor başaka bir şeye odaklamıyorsun. Yazdıkların anlaşılmıyor. "Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma " ideolojim bu. Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 6 dakika önce, güven yazdı: Bakın uçak fabrikalarını kim kapattı.. Atatürk’ün büyük hayallerinden biri havacılıktı.. 6 Ekim 1926 yılında ilk uçak fabrikası Atatürk tarafından Kayseri’de kuruldu.. 1950’li yıllarda Türkiye ABD ile çok yakınlaşmıştı.. ABD Hükümetini, Marshall yardımı adı altında uyguladığı yardım çerçevesinde, hazır uçak ve motor verince, Türk yetkililer uçaklarının üretimi durdurmuştur.. Dönem Adnan Menderes dönemidir.. (Ancak ABD ile yakınlaşma 40’lı yılların sonlarında başlamıştır..) 1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya girmesi ile ülkenin yolu da artık iyice belli olmuştur.. Aynı zamanda, Köy Enstütüleri o dönem kapatılmıştır. Böylece aydınlama çağı da yarım kalmıştır.. Emperyalizm bu atakla, gericilerin önünü de açmış oldu.. Adnan Menderes döneminde kabul edilen ABD MARSHALL YARDIMLARI’nın her alanda çok etkisi vardır. Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel’in 1946’da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına değin devam etmiştir. Hasan Ali Yücel’den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür.Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954’te kapatılmıştır. 1952’de uçak fabrikası, 1954’te uçak motoru fabrikası Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na devredilmiştir, yani kapatılmıştır. 1950 yılında, özellikle ABD askeri Marshall yardım projesi nedeniyle, yeterli siparişi ordudan alamayınca, fabrika mali zorluklara düşmüştür. Haziran 1952 tarihinde faaliyetlerine son verip Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na devredilmiştir. 1956 yılına kadar mevcut uçak üretim projesine devam eden fabrikada, 1962 yılında tüm havacılık faaliyetleri durdurulmuştur. 1952 – 54 yılında MKE, Türk Hava Kurumu THK’nın geliştirdiği, aralarında Model 3 olarak yeniden adlandırılan Mehmetçik‘in de bulunduğu 6 ayrı modeli imal etme kararı aldı. Mehmetçik projesinin jet motorlu bir eğitim uçağıydı.. Aynı yıl ABD, Lockheed T-33 tipi jet eğitim uçaklarını Türk Hava Kuvvetleri’ne hibe etmesiyle projenin uygulanmasından vazgeçildi. 1957 yılına gelindiğinde ABD Yardımının ön gördüğü koşullar neticesinde yapılan gizli anlaşmalar ile hükümetin emri sonucunda Türkiye’deki uçak üretimi tamamen durduruldu. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx ÖYKÜSÜ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Uçak Fabrikası Kurma Mücadelesinde İlk Girişim: Tayyare Ve Motor Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluşundan sekiz ay sonra Kayseri’de bir uçak fabrikasının kurulması yönünde kesin direktif vermiştir. Gazi Paşa, eski ve gelişmiş ülkelerde demode olduğundan çöp olarak görülen teknolojilerin üstüne bir de para verilerek ülkeye sokulmasına karşıydı. Türkiye bütçesi ile mukayese edildiğinde meblağın ne kadar yüksek olduğu açıktır. Junkers ile 15 Ağustos 1926 yılında yapılan anlaşma ile Eskişehir’de de bir küçük tesis ile onarım işlemlerinin yapılabileceği bir atölyenin kurulması kararlaştırılmıştır. Fabrika 6 Ekim 1926 tarihinde yapılan devlet töreni açılmıştır. 1927 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan A–20, F–13 ve G–23 uçaklarının bakım ve onarım–revizyon kabiliyeti başlamıştır. Fabrika kısa süre içinde yaşanan olumsuz gelişmeler sonucu iflas etmiş ve kapanmıştır. 1931 yılında Kayseri Tayyare Fabrikası adı ile yeniden açılmıştır. 1939 yılına kadar yaklaşık 200 civarında uçak üretilmiştir. Burada üretilen uçaklardan biri Atatürk’ün emri ile İran’a hediye edilmiştir. Fabrika 1939’dan bugüne bakım onarım faaliyetlerini sürdürmektedir. Hv.K.K.lığı Hava Lojistik bağlısı bir askeri fabrikadır. Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ)’nin Kuruluşu Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ)’nin Faaliyete Geçmesi TOMTAŞ’ın resmi açılışı 6 Ekim 1926’da icra edilen devlet töreni ile yapılmış ve törene devletin zirvesinden yoğun bir katılım olmuştur. Heyet Ankara’dan Kayseri’ye uçakla gitmiştir. Mustafa Kemal Paşa çok önem verdiği bu tesisin açılışına katılamamış ancak daha sonra Kayseri’ye yaptığı ziyaretlerde tesisleri ziyaret etmiştir. Fabrikanın açılışında; TOMTAŞ İdare Reisi Konya Vekili Refik Bey, Milli Savunma Bakanı Recep Bey birer konuşma yaparak bu büyük girişimin önemine değinmişlerdir21. 50 Türk, 120 Alman personel ile fabrika çalışmaya başlamıştır. Burada istihdam edilen Türk personelden bir kısmı gruplar halinde Almanya’ya gönderilerek eğitim almışlardır22. Bu dönemin en önemli sorunu yetişmiş personel sıkıntısıydı. Eğitim ile bu sorunun çözülmesi için çalışılmıştır. 1927 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan A–20, F–13 ve G–23 uçaklarının bakım ve onarım–revizyon kabiliyeti başlamıştır. Tabii bu faaliyet hava araçları ve teknolojilerini yakından tanımayanlar için çok da önemli görünmeyebilir. Ancak, bir uçak için en önemli gereksinim uçuşa verilmesi için teknik bakımının çok iyi yapılmasıdır. Kara taşıtlarında bazı bakımlar ihmal edilse bile bir süre sorun olmayabilir ama hava taşıtlarında raf ömürlü malzeme kullanımı, “Zaman aşımı malzeme” değişimi ve saatlik bakımlar uçuş ve yer emniyetinin vazgeçilmezidir. Çok basit olarak görülen bir vida bile uygun torklanmadığı zaman bu gün fiyatı 100 milyon Amerikan doları olan bir uçağın düşmesi için yeterli bir sebeptir. Bu nedenledir ki uçak bir pilot tarafından uçurulur ama bu uçuş için onlarca farklı meslek sahibi zamanla yarışarak görev yapar. Bunun için TOMTAŞ’da da başlama noktası bakım, onarın-revizyon faaliyeti ile devreye girmiştir. Kayseri Tayyare Fabrikası’nın Açılması Daha önce belirtildiği gibi Kayseri Uçak Fabrikası 1931 yılında tamamen Milli Savunma Bakanlığına devredilerek yeniden bir açılış yapılmıştır. 1935 yılında üç farklı tipte 50 adet planör Türkkuşu için üretilmiştir. 1936 yılında Alman Gothaer Waggon Fabrik A.G. ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren toplam Gotha 145 uçaklarından 45 adet üretilmiştir. Yine aynı yıl Polonya Panstwowe Zaklady Lotnicze firması ile lisans anlaşması yapılmış ve 1937 yılından itibaren 20 adet PZL-24A-24C tipi uçak üretilmiştir. Bu firma ile anlaşma yapılması hususunda zamanın Polonya Hava Kuvvetleri olan ve Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nda görev yapan Osmanlı vatandaşı Ludomil Raysk’nin katkıları olmuştur29. Kayseri Uçak Fabrikası faaliyette olduğu zaman ayda dört uçak üretilecek bir kapasite kazanılmıştır. Milliyet Gazetesi’nin haberi ise söyle Türkiye’nin ilk uçak fabrikası Central park oluyor ATATÜRK’ün emriyle 1926 yılında Kayseri’de kurulan, Türkiye’nin ilk uçak fabrikası Milli Savunma Bakanlığı (MSB) onay verdiği takdirde 2 milyon metrekarelik yeni alana taşınacak. 2 milyon 700 bin metrekarelik alanda, Havacılık Müzesinin de bulunduğu hava sporlarının yapıldığı Central Park’a dönüşecek… Atatürk’ün emriyle Kayseri’de Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan ve Türkiye’nin ilk milli uçaklarını imal eden Hava İkmal Bakım Merkezi, buradan emekli olan ve ayrılıp kendi özel işini kuranlar sayesinde Kayseri’nin Türkiye sınaisinde önemli bir yere sahip olması ve adeta bir okul görevi görmesiyle de biliniyor Birinci Dünya Savaşı ve daha sonra Kurtuluş Savaşı süresince uçak sanayinin bulunmayışı büyük sıkıntılara sebep oldu. Atatürk, savunma ve harp sanayi konusundaki son teknolojiyi temsil eden havacılık sanayinin kurulması için Cumhuriyet’in ilanından sonra direktif verdi. Çalışmaların sonucunda, Türk Tayyare Cemiyeti ile Alınan uçak üreticisi Junkers Flugzeugwerke A.G. arasında 15 Ağustos 1925 tarihinde yapılan anlaşma gereğince, Türkiye’de uçak ve motorlarını imal etmek amacıyla Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAS) kuruldu. Türk Hava Kuvvetleri’nde bulunan Junkers uçaklarının kapsamlı bakımlarını yapmak ve üretimini gerçekleştirmek amacıyla Kayseri’de bir fabrika kurulması kararlaştırıldı. Bu fabrikanın Kayseri’de kurulmasında, etrafı dağlarla çevrili bir ovadaki şehrin stratejik konumunun ve havacılık için 1’inci derecede önemli olan, şehrin güney kesimindeki geniş ve düz bir alanın varlığı önemli birer etken oldu. Kurulacak fabrika için her türlü teçhizat Almanya’dan getirildi. Gerekli malzemeler Hamburg’dan Mersin’e kadar denizyolu ile, Mersin’den Ulukışla’ya kadar trenle, Ulukışla’dan Kayseri’ye dek ise zamanın en çok kullanılan ulaşım aracı kağnı ve develerle taşındı. Tamamını çelik konstrüksiyon olan 11 hangar içine tezgahlar monte edildi. Fabrikanın kurulmasında ve işletmeye açılmasında kalifiye insan gücü ihtiyacı, Almanya’dan getirilen 5 mühendis, 120 Alman işçisinin yanı sıra 240 Türk isçisi ile karşılandı. Fabrika 6 Ekim 1926’da açıldı. Fabrikanın açılmasıyla birlikte, JUNKERS A 20, F 13 ve G-23 uçaklarının bakım, onarım ve revizyon işlemlerine başlanmıştır. Ancak, şirket 28 Haziran 1928 tarihinde kapatıldı. 1930 yılında yeniden faaliyete geçmiştir.. 1930 yılında Tayyare Cemiyeti, şirketi hesabına tasfiye ederek fabrikayı Milli Müdafaa Vekaleti’ne devretmiş ve yıl sonuna doğru tekrar uçakların bakim ve onarımına devam edildi. Mevcut tesisler 1932 yılında Tayyare Fabrikası adım atmıştır. 1932 yılında Milli Müdafaa Vekaleti ile Amerikan İle Curtiss Aeroplane and Motor Company mc. Firması arasında yapılan anlaşma sonucu, Curtiss Hawk ve Fledgllng uçaklarının üretimine başlanmıştır. Toplam 33 adet Curtiss Hawk ve 8 adet Fledgling uçağı imal edildikten sonra bu uçakların üretimine son verildi. 1933 ortalama doğru fabrika tümüyle Milli Müdafaa Vekaleti’ne devredilerek yeniden bir açılış yapıldı. 1935 yılında 3 ayrı tipte toplam 50 adet planör, Türkkuşu adına imal edildi. 1933-34 yıllarında fabrika sahasındaki meydan uçuşa açıldı. 1936 yılında Alman uçak üreticisi Gothear Waggoii Fabrik A.G. ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren Gotha 145 uçaklarının, üretimine başlanmış ve bu uçaklardan toplam 45 adet imal edildi. Yine 1936 yılında Polonya’nın Panstwowe Zaklady Ionicze firması ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren PZL- 24A -24C uçaklarının imalatına başlandı. Bu uçaklardan da toplanı 24 adet üretildi. 1940 yılında ise İngiliz Philhips And Powis Aircraft Ltd. firmasıyla lisans anlaşması yapılarak Magister imalatına başlanmıştır. Bu uçaktan toplam 24 adet imal edilmiştir. Yaklaşık 10 yıl içerisinde 5 farklı tipte toplam 134 uçak üretilmiştir. Ayrıca 1937-1947 yılları arasında 24 tip uçak fasbatı ve 14 tip motor revizyonu gerçekleştirildi. 1950 yılında Fabrika kapatıldı, Hava İkmal Merkezi oldu.. 1950 yılından itibaren Tayyare Fabrikası’nın adı kaldırılarak Hava ikmal Merkezine dönüştürülmüştür. Tesis, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait pervaneli uçakların, onarım ve fasbatların, muhtelif tip taşıt araçları ile yer teçhizatı onarım ve revizyonlarını üstlenmiştir. 1974 ABD ambargosundan sonra, dış kaynaklardan yedek malzeme temini güçleştikçe, Hava Kuvvetlerinin ikmal, bakım ve onarım gücünün devam için fabrika geliştirilerek bir kısmı malzemenin üretimine geçilmiştir. Türkiye’deki üç ikmal merkezinden biri olan Kayseri 2. Hava İkmal Bakini Merkezi’nde günümüzde yüksek teknolojik sistemlerle Türk Hava Kuvvetleri’nin ihtiyaçları yönünde üretim yapılıyor. 1954 nihayi son oldu İkinci Dünya Savaşı sonrasında; 1948 -1952 yılları arasında ABD hükümetinin, Marshall Planı adı altında, Türkiye’ye uyguladığı ekonomik yardım çerçevesinde uçak ve motor vermesi THK Uçak ve Motor Fabrikaları’nın üretim faaliyetlerini sekteye uğratmıştır. THK fabrikalarının yeterli sipariş alamamasında dönemin yöneticilerinin yerli üretime olan güvensizliği büyük rol oynamıştır. 1952’de uçak fabrikası, 1954’te uçak motoru fabrikası Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na devredilmiştir, yani kapatılmıştır. ——————————- T.H.K. UÇAK MOTORU FABRİKASI: Tesis, 1945 yılında Ankara Gazi Orman Çiftliği yakınında kuruldu. 29 Ekim 1948 tarihinde motor üretimine başladı. Yıllık motor üretim kapasitesi 200 idi. Polonyalı mühendis ve teknisyenlerinin de görev aldığı fabrikada, İngilizlerin 145Hp.lik De Havilland Gipsy Mayor 10 tipi uçak motorları üretildi. Bu motorlar, Uğur tipi eğitim uçaklarında başarıyla kullanıldı. 25 adet üretilen bu motorların devamı için Milli Müdâfaa Vekâleti’nden yeterli sipariş alınamayınca, mali zorluklara düşüldü. Akabinde fabrikada motor üretim faaliyetlerine son verildi. Devam etmekte olan 60 adetlik MKEK-4 Uğur uçakları projesini tamamlamak için, İngiltere’den 35 adet motor satın alındı! Fabrika 1951 yılında M.K.E.K.’na devredildi. 1955 yılından itibaren tesislerde, traktör üretimi başladı. ——————————– ANKARA RÜZGÂR TÜNELİ (ART) Kapatılması Polonyalı teknik elemanların yardımıyla Ankara Beşevler semtinde ses altı (subsonik) ölçümler için, Ankara Rüzgâr Tüneli inşaatına 1947 yılında başlandı. 1949 yılında donanım ve diğer teçhizatın montajına başlanarak, tesis 1950 yılında kullanıma hazır hale getirildi; tamamlandığı zamanlarda Avrupa’nın en büyük rüzgar tüneli idi… Burada uçak modeli, kanat, profil ve pervane üzerine aerodinamik araştırmalar yapılacaktı… Büyük bir talihsizlik olarak 1950 yılında Türkiye’de uçak üretim faaliyetlerine son verildiği için, A.R.T. de çalışmalarını durdurmak zorunda kaldı. Tesis 1956 yılında Savunma Bakanlığı’na devredildi. Uzun yıllar çalışmadan atıl kalan A.R.T. bir ara depo olarak da kullanıldı. 1998’de yeniden faaliyete geçti 1998 yılında geniş çaplı bakım, onarım, hatta yenileme çalışmalarından sonra faaliyete geçti. TÜBİTAK’a bağlı SAGE (Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü) tarafından yerli roket üretim çalışmaları için kullanılmaktadır. Faydalanılacak Kaynaklar 1-Havacılık Tarihinde Türkler ( Yavuz KANSU, Sermet ŞENSÖZ, Yılmaz ÖZTUNA) 2-Türkiye’nin İlk Uçak Fabrikasını Kuran Adam Nuri DEMİRAĞ ( Semih İNCEÖZ ) 3-Aksiyon Dergisi; 15 – 21 Haziran 1996 Türk Havacılık Sanayii ( H. Nadir BIYIKOĞLU ) 4-Ankara; 1991 Etimesgut Uçak Fabrikası ve Endüstrimiz ( Şükrü ER ) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXX AYRICA… ÇOK ÖNEMLİ BİR BAŞKA TARİHİ GERÇEK TARİHSEL SIRA İLE ABD-TÜRK HAVACILIK İLİŞKİLERİ 9 Ocak 1929 ABD’li tayyareci Charles Augustus Lindbergh’e T.Ta.C. Murassa Madalyası verilmiştir. “ Şanslı Lindy ” ve “ Yalnız Kartal ” olarak adlandırılan Amerikalı pilot 1927 yılında Atlas Okyanusunu tek başına geçen ilk pilot olarak tarihe geçmiştir. (New York-Paris uçuşu) Madalyası annesi Evangeline Lodge Lindbergh’e T.Ta.C. Başkanı Fuat Bulca tarafından takdim edilmiştir. Bu konuda Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Koçak’ın ön ayak olduğu söylenebilir. 30 Temmuz 1931 Amerikalı pilotlar Yeşilköy Hava Alanına indiler. Vali ve Belediye Başkanının yanı sıra T.Ta.C. İstanbul Başkanı Hasan Fehmi Bey ve diğer havacılar Amerikalı pilotları karşıladılar. 31 Temmuz 1931 ABD’li pilotlar Russel N. Bordmann ve John L. Polanda Atlantik okyanusunu aşarak İstanbul’a inmişlerdir. Uzun mesafe rekoru kırarak. T.Ta.C. İst. Şb. Md. Hasan Fehmi Bey Pera Palas Otelinde kendilerini ziyaret eder. Atatürk Yalova’ya davet eder. 1 Ağustos 1931 Pilot Russel N. Bordmann ve John L. Polanda Yalova’ya Fuat Bulca tarafından getirilirler. Önce Başbakan İsmet İnönü tarafından 131 pırlanta taşlı T.Ta.C. Murassa madalyaları havacılara törenle takdim edildi. Ardından Atatürk’le sohbet edildi. Atatürk New York’tan – İstanbul’a uçan havacılar ile yaptığı konuşmasında, “Siz gökyüzünde güzel bir yol çizdiniz. Bu geziniz Türk havacılarına da hazırlanmak için büyük bir isteklenme olacaktır…’’ der… Atatürk daha sonra akşam ki yemek sırasında sohbette ise: “Türk ulusunun her şeyin üstünde tapındığı bir şey varsa o da yüksek kahramanlıktır. Bu sözlerim kuşkusuz bu günkü uyanık Türk gençliğinin kulaklarında yüksek ve etkili yankılar yapacaktır. Yüksek hasletlerine güvenle baktığım Türk çocuklarından daha az şey istemem…’’ diye konuşur. 3 Ağustos 1931 ABD’li pilotlar Russel N. Bordmann ve John L. Polanda onuruna İstanbul Pera Palas Otelinde T.Ta.C. İstanbul Şubesi bir akşam yemeği düzenledi. Yemekte T.Ta.C. İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Nakiye Hanım ve pilotlar konuşma yaptılar. 9 Ağustos 1931 tarihinde Amerikalı pilotlar Türkiye’den ayrılmışlardır. 9 Haziran 1932 Amerikalı Mr. Jim (William Robertson) ile Vecihi Hürkuş Ankara civarında meydan araştırması için uçarlar. Güvercinlik mevkiinde uçuş alanı tespitinde bulunurlar. 1942-43 yılları arasında Nuri Demirağ’ın Yeşilköy’deki Gök Okulu ve Beşiktaş’taki fabrikasını ziyaret eden Amerikalıların bazıları şunlardır. Prof. Diyak: Nuri Demirağ ile Türk Amerikan Seyrüsefer Hava Limanı Mukavelesini imzalayan Amerikalı Profesör. Mr. William Todd: Amerikan Fotoğraf Servisi Şefi. Prof. Bills Hum Tington: Amerikan Koleji Müdürü. Prof. Brown ile birlikte Demirağ’ın tesislerini gezmiştir. 15 Ekim 1943 Amerikalı Prof. Brown; Washington Notrdam Üniversitesi Havacılık Profesörü Türk basınına yaptığı açıklamada “Bilhassa N. Demirağ Gök Okulundan bahsetmek isterim. Bizim de böyle okullarımız olmasaydı 2. Dünya Savaşında başarılı olamazdık” demiştir. 26 Mayıs 1944: Nu.D-38 ilk tanıtım seferini 26 Mayıs 1944 tarihinde İstanbul-Ankara arasında yaptı. Uçağın yolcuları arasında pilotlar Basri Alev ve Mehmet Altunbay’ın yanı sıra Nuri Demirağ, Tasviri Efkâr Gazetesi’nin sahibi Ziyat Ebuziyya ve Vatan Gazetesi muhabiri Faruk Fenik bulunuyordu. NuD-38 uçağını Ankara’da Güvercinlik Hava alanında karşılayanlar arasında Devlet Hava Yolları (DHY) Genel Müdürünün yanında bir Amerikalı da bulunmaktaydı. Gazetelere Amerikalı tayyare uzmanı olarak geçen bu şahıs hakkında her hangi bir bilgiye ulaşılamamıştır denilmekte. O tarihte niçin ve hangi sıfatla orada bulunmaktadır. Adı bile öğrenilemeyen Amerikalı uzman kimdir? 21 Eylül 1944 Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Laurence Steinhardt 21 Eylül 1944 tarihinde ABD hükümetine gönderdiği “ Irkçılık-Turancılık ” davasında yargılanan 23 kişi ile ilgili raporunda sivil uçak sanayini kuran Nuri Demirağ hakkında da bilgiler aktarmaktadır. 9 Kasım 1944 ABD Chicago’da yapılan İlk Sivil Havacılık (ICAO) Toplantısına THK Başkanı Şükrü Koçak katılmıştır. 23 Şubat 1945 ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ilk yardım anlaşması yapılmıştır. ABD Hükümeti TC Hükümeti’ne ABD Cumhurbaşkanı’nın devir veya tedarikine yetki vereceği savunma maddelerini, savunma hizmetlerini ve savunma bilgilerini vermeye devam edecektir. 1945 – 1946 yılı : Hava endüstrisinin yüksek mühendis ihtiyacını karşılamak için THK’nun tavsiyesi ile İTÜ’de açılmış olan havacılık şubesinden 19 yüksek mühendisten 15’i fabrikalarda vazife almışlardır. Bunlardan 6 tanesi ABD’ye gönderilmiş ve uzmanlık çalışmalarını tamamlayarak yurda dönmüşlerdir. 27 Şubat 1946 ABD ile TC arasında imzalanan ikinci anlaşma gereği; ABD 10 milyon dolarlık kredi verecektir. Bu kredi ABD savunma malzemeleri alımında kullanılacaktır. 4 Haziran 1947 Amerikan Askeri Heyeti başlarında Tümg. Hall olmak üzere (5 kişilik hava subayından oluşan heyet) THK Etimesgut Uçak Fabrikasını gezmişlerdir. 12 Temmuz 1947 Turuman anlaşması ABD ile TC. Hükümeti arasında imzalanmıştır. 19 Mart 1948 Amerikan Hava Ataşesi Yardımcısı Yüzbaşı Handsinger’e THK’da aldığı eğitim sonucu turizm uçak pilot lisansı verilmiştir. 13 Şubat 1952 Türkiye NATO üyesi olmuştur. 5 Nisan 1952 THK’nın Ankara Gazi Çiftliği’ndeki Uçak ve Motor Fabrikası yeterli miktarda uçak siparişi alamadığı için krize girmiş ve 5 Nisan 1952’de yapılan anlaşma ile 4 milyon lira karşılığında MKE’ye satılmıştır. Fabrika Yavuz Kansu müdürlüğünde yeniden yapılandırılmıştır. MKE, THK’nın geliştirdiği aralarında Model 3 olarak yeniden adlandırılan Mehmetçik’in de bulunduğu 6 ayrı modeli imal etme kararı aldı. Mehmetçik projesinin jet motorlu bir eğitim uçağı olduğunu hatırlatmakta fayda var… Aynı yıl ABD’nin Lockheed T-33 tipi jet eğitim uçaklarını Türk Hava Kuvvetleri’ne hibe etmesiyle projenin uygulanmasından vazgeçildi. 1957 yılına gelindiğinde ABD Yardımının ön gördüğü koşullar neticesinde yapılan gizli anlaşmalar ile hükümetin emri sonucunda Türkiye’deki uçak üretimi tamamen durdurulmuştur. Fabrika daha sonraları uçak üretimi yerine traktör ve çeşitli makine parçaları üretmeye devam etmiştir. 31 Aralık 1953 Amerika ile öğrenci değişim programı kapsamında ilk giden öğrenci grubuna Sabiha Gökçen başkanlık etmiştir. İkinci heyetin başkanı ise Edibe Sayın – Subaşı (Kutucuoğlu)’dur. 23 Temmuz 1954 Amerika seyahatine katılanlar THK Gn. Bşk. Mustafa Zeren, Bşk. V. Halit Zarbun, Öğrt. İzzet Eryoldaş, Edibe Subaşı, 4 Öğrenci. 14 Ağustos 1954 Yurda Dönüş. 21 Eylül 1954 FAI 47. konferansı nedeniyle Türkiye’ye gelen Amerikalı Bayan Jacguline Cochran THK ve Türkkuşu’nu ziyaret etmiştir. 19 Temmuz 1955 FAI tarafından İstanbul Konferansında kabul edilen ABD’nin verdiği bursla Tennessee eyaletinin Knoxville kentinde yapılan havacılık kursuna Türkiye’den Nezihe Viranyalı ve Milli Eğitimden Nezihi Erkol katılmışlardır. Dönüş 19 Ağustos. 23 Temmuz 1955 23 Tem – 15 Ağu 1955 tarihlerinde ABD Sivil Havacılık Teşkilatı Bnb. Lawrence M. Greenhaw Başkanlığında bir grup öğrenciyle Eskişehir, Erzurum. İstanbul ve İzmir’de gezi ve incelemelerde bulunmuşlardır. 25 Temmuz 1955 25 Tem – 14 Ağu 1955 ABD Sivil Havacılık İzci Teşkilatının davetlisi olarak ABD’ne yapılan geziye Yönetim Kurulundan Sivas Milletvekili ve 7 kişilik öğretmen ve öğrenci grubu katılmıştır. (Edibe Subaşı ve Nezihe Viranyalı) 30 Eylül 1955 1954 ve 1955 yıllarında yerli öğrencilerin yanı sıra 3 ABD, 5 Alman, 4 Hollandalı, 5 Yunan ve 1 Irak’lı öğrenciye de planör bröveleri verilmiştir. 9 Ağustos 1957 21 Temmuzdan beri Amerika’da bulunan THK Genel İdare Kurulundan İbrahim Kirazoğlu başkanlığındaki 5 kişilik öğrenci değişim programı öğrencileri yurda dönmüştür. 30 Ocak 1958 Sabiha Gökçen ABD Miami’de yapılan uluslararası hava gösterilerine davet edilmiştir. 16 Temmuz 1959 16 Temmuz – 11 Ağustos 1959 tarihleri arasında ABD, İngiltere ve Hollanda Havacılık Kulüplerinin Öğrencileri THK’nın misafiri olarak Türkiye’de bulundular. Mustafa KILIÇ Havacılık Tarihi Araştırmacısı-Yazar Kilic.thk@hotmail.com Kaynak: www.kokpit.aero ‘2 uçak fabrikamız vardı.. 1952’de kapatıldı.’ Turgut Özakman’ın yazısı.. TÜRKİYENİN İLK UÇAĞI ”NU.D38” 2 uçak fabrikamız vardı. Kayseri Uçak Fabrikası, 6 Ekim 1926′da açıldı. Burada birçok uçak yapıldı. Bunların önemli bir kısmı satıldı. İkinci uçak fabrikası ise 1940 yılında Akköprü’de, 1944′te Etimesgut’ta açıldı. Fabrikalarda Majister ve THK-2, THK-5, THK-10 eğitim, sağlık ve nakliye uçakları üretildi. Geçenlerde hangardan çıkarılan bir eğitim uçağı “Türkiye’nin ilk eğitim uçağı” olarak tanıtıldı! Oysa ilk eğitim uçakları, 1940 yılı sonunda Akköprü’de yapılıyor ve hizmete sunuluyordu. İlk uçak motoru da, Gazi İstasyonu karşısındaki tesislerde üretilecekti. Hepsi 1952 yılında kapatıldı. Kayseri Uçak Fabrikası, marangoz atölyesi yapıldı. Uçak Motoru Fabrikası traktör atölyesine çevrildi. Etimesgut’ta elektrik sobaları ve benzerleri üretildi. Bir karar vermeden önce günü değil, geleceği ve tarihi düşünmeli. Tarih, yanlış yapanları affetmiyor. Turgut ÖZAKMAN Eskişehir Tayyare Fabrikası Futbol Takımı – 1947 Bir zamanlar bizim de uçak fabrikamız vardı. ABD uşakları kapatana kadar Utanmaz atatürk düşmaları kızyorlar bıraksaydı anamızı yunanlıla s*****kesydi daha iyi olurdu şeriyatı yaşardık diyen utamazlar var. nerdeyse diyecekler nuhun gemisini ATÜRK NİYE GİDİP BULMADI Ulan gidin bakın kuranda yeri kordinatları belli cudi dağının tepsinde hadi götünüz yiyorsa gidin çıkarın Aselsan tusaş tomsaş roketsan bunlar ne kadar yerliyse Atatürk ün açtığı fabrikalarda o kadar yerli. Çinden malzeme alıp bilgisayar topla yerli diye sat. Sizin ekonomi modeliniz bu. Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 1 dakika önce, GREENHOUSE yazdı: Aselsan tusaş tomsaş roketsan bunlar ne kadar yerliyse Atatürk ün açtığı fabrikalarda o kadar yerli. Çinden malzeme alıp bilgisayar topla yerli diye sat. Sizin ekonomi modeliniz bu. Sen hangi kafaya hizmet ediyorsan artık bilmiyorum sanırım siz herşeyi os,,,,,,rakla imal edeiyorsunuz metal gaz sizde çok. Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 32 dakika önce, sağduyu yazdı: Direk söylemişim zaten, hala anlayamıyorsun. Neden? Çünkü zekan yeterli değil. Bir de üstüne Atatürk'e sallama sevdan mantıklı, düzgün düşünmeni engelliyor Yasalarda zorunlu olması okuma-yazma oranını artırır ama hiç bir zaman %100 yapmaz, arada daima kaçak olur. ne gibi kaçaklar olur? % 100 içine öğrenme özürlüleri katmıyoruz.Bunları eğitmek zaten imkansız. Ama eğitilebilir olupda bu hizmetten faydalandırmıyorsan o zaman sisteminde hata vardır. Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 19 dakika önce, GREENHOUSE yazdı: Sen kimsin herkesi eleştiriyorsun ama kendinden sır vermiyorsun sen atatürkün yerinde olsan ne yapardın senden dinliyelim Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 1 dakika önce, güven yazdı: Sen hangi kafaya hizmet ediyorsan artık bilmiyorum sanırım siz herşeyi os,,,,,,rakla imal edeiyorsunuz metal gaz sizde çok. sen bunları ezberle. 1- Atatürk en büyük insandır. 2- Atatürk en büyük Türk'tür. 3- Atatürk en büyük komutandır. 4- Atatürk en büyük dâhidir. 5- Atatürk en büyük teşkilatçıdır. 6- Atatürk en büyük inkılapçıdır. 7-Atatürk en büyük öğretmendir. 8- Atatürk en büyük siyaset adamıdır. 9- Atatürk en büyük devlet adamıdır. 10- Atatürk en büyük liderdir. Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi Şimdi, GREENHOUSE yazdı: sen bunları ezberle. 1- Atatürk en büyük insandır. 2- Atatürk en büyük Türk'tür. 3- Atatürk en büyük komutandır. 4- Atatürk en büyük dâhidir. 5- Atatürk en büyük teşkilatçıdır. 6- Atatürk en büyük inkılapçıdır. 7-Atatürk en büyük öğretmendir. 8- Atatürk en büyük siyaset adamıdır. 9- Atatürk en büyük devlet adamıdır. 10- Atatürk en büyük liderdir. Sende pezvkliyinizi ezberleyin peygamberin karsı aişe muhmmedi altadınca sahfvanla bu ayet inmiş bu ayte göre bütün müslümanlar pezevek sayılır. Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 7 dakika önce, güven yazdı: Sen kimsin herkesi eleştiriyorsun ama kendinden sır vermiyorsun sen atatürkün yerinde olsan ne yapardın senden dinliyelim https://tr.wikipedia.org/wiki/Kibutz Buna benzer sistemi sadece teklif ederdim.Ama bireyci ve azınlıkçı olmadığım içinde zorlada dayatmazdım. Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 10 dakika önce, güven yazdı: Sende pezvkliyinizi ezberleyin peygamberin karsı aişe muhmmedi altadınca sahfvanla bu ayet inmiş bu ayte göre bütün müslümanlar pezevek sayılır. Benim ezberleme yeteneğim yok. Olsaydı senin gibi kuran hafızı olurdum.hala unutamıyorsun ezberlediğin şeyleri. Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 1 dakika önce, GREENHOUSE yazdı: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kibutz Buna benzer sistemi sadece teklif ederdim.Ama bireyci ve azınlıkçı olmadığım içinde zorlada dayatmazdım. ben göremiyorum o siteyi yasak açıkca yaz Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 1 dakika önce, GREENHOUSE yazdı: Benim ezberleme yeteneğim yok. Olsaydı senin gibi kuran hafızı olurdum.hala unutamıyorsun ezberlediğin şeyleri. ezeber yeteneyin yokda niye atatürükü neden ezberlemişin. Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 1 dakika önce, güven yazdı: ben göremiyorum o siteyi yasak açıkca yaz http://www.habitat.org.tr/kibbutz/120-kibbutz-nedir.html https://www.wikisosyalizm.org/Kibbutz Link to post Sitelerde Paylaş
GREENHOUSE 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 5 dakika önce, güven yazdı: ezeber yeteneyin yokda niye atatürükü neden ezberlemişin. Atatürk ü ezberleseydim her yaptığını senin gibi kayıtsız şartsız kabul ederdim. Dağlara göklere sığdıramazdım. Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 46 minutes ago, GREENHOUSE said: ne gibi kaçaklar olur? % 100 içine öğrenme özürlüleri katmıyoruz.Bunları eğitmek zaten imkansız. Ama eğitilebilir olupda bu hizmetten faydalandırmıyorsan o zaman sisteminde hata vardır. Onu da sen düşün tabii düşünebilecek zeka varsa. Sende biraz akıl olsa Atatürk gibi birine saldırmazdın, Atatürk'e saldıran birisi ya dincidir ya da neyin kendi faydasına olduğunu anlayamayacak kadar ahmaktır. Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi 37 dakika önce, GREENHOUSE yazdı: Atatürk ü ezberleseydim her yaptığını senin gibi kayıtsız şartsız kabul ederdim. Dağlara göklere sığdıramazdım. Sen bunları ezberle atatürk kafirdir. sen arapların şiirlerini ezberler. NAZİAT 1.Andolsun çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara, NAZİAT 2.Andolsun rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere, Tarık 1- Yemin olsun göğe ve Târık'a; o, gece gelene, o, tokmak gibi vurana o, çıkıverip de yürek hoplatana Link to post Sitelerde Paylaş
Kör Saatçi 0 Ağustos 9, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 9, 2018 gönderildi On 06.08.2018 at 01:04, democrossian yazdı: Bütün gün farklı tek Arap ülkesinin Suriye olarak görünmesi kafamın içinde döndü durdu. Bundan çok rahatsız oldum. Eset diye isim takılıp düşman ilan edilmesi çok daha anlam kazandı kafamda. Çok rahatsız edici bir durum. Daha kıpkırmızı kuşakta sadece Suriye'yi gri gördüğüm anda bütün dikkatim bu konuya yoğunlaştı. Zaten Esad'ın tüm İslam dünyasında eşi olmayan biricik lider olduğunu düşünüyordum. Bu harita ile ne kadar doğru düşündüğümü anladım. Esad da nice insanın katledilmesinden, zulüm görmesinden sorumlu olan bir diktatör. Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Ağustos 9, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 9, 2018 gönderildi Esad iyidir iyidir... Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts