Jump to content

Teistlerden çok duyduğumuz bir argüman


Recommended Posts

DELİL 1: İNŞADAKİ DENGE ALLAH’IN VARLIĞINI İSPAT EDER

İnşa: Maddelerin ve elementlerin bir araya gelerek bir yapıyı oluşturmasıdır. Birçok madde ve element bir araya gelerek bir mevcudu oluştururlar ve bir vücutta toplanırlar. Buna terkip de denilir. İnşadaki denge, Cenab-ı Hakk’ın varlığına büyük bir delildir. Şöyle ki:

Bir eczanede, muhtelif maddelerle dolu yüzlerce kavanoz şişenin bulunduğunu farz ediyoruz. Bizlerden, bu kavanozlardaki maddeleri kullanarak bir macun ve bir ilaç yapmamız istendi. Bizler eczaneye geldik, gördük ki: O macun ve ilacın yüzlerce ferdi yapılmış ve tezgâha konulmuş. O macun ve ilaçları tetkik ettik, gördük ki: O kavanoz şişelerin her birinden, mahsus bir ölçüyle bir-iki miligram bundan, üç-dört miligram ondan, altı-yedi miligram başkasından ve bunlar gibi, her birinden muhtelif miktarda maddeler alınmış ve o macun ve ilaçlar oluşturulmuş. Eğer birinden bir miligram eksik ya da fazla alınsa o macun ve ilaç tesirini gösteremez; ilaç iken zehir olurlar.

Acaba hiçbir cihette imkân ve ihtimal var mıdır ki o şişelerden alınan muhtelif miktarlar; şişelerin garip bir tesadüf veya fırtınalı bir havanın çarpması sonucu devrilmesiyle her birinden alınan miktar kadar, yalnız o miktar şişeden aksın, diğer şişelerden akanlar ile beraber gitsin ve toplanıp o macunu ve ilacı teşkil etsinler? Acaba bütün dünya toplansa, bir macunun ve ilacın tesadüfen oluştuğuna bizi ikna edebilirler mi? Hele bu ilaç ve macunun milyonlarca ferdi bulunsa tamamının tesadüf eseri olduğuna bizi inandırabilirler mi? Acaba bu fikirden daha hurafe ve daha batıl bir şey var mıdır?

İşte bu misal gibi, her bir hayat sahibi bir macundur. Her bir bitki ise bir ilaçtır ki çok çeşitli maddelerden, gayet hassas bir ölçüyle alınan elementlerden terkip edilmiştir. Mesela sadece insana bakalım:

Vücudumuzda altmışa yakın element bulunmaktadır. Bu elementlerin hepsi bir ölçüye ve dengeye göre vücudumuzda bulunmaktadır. Vücudumuzda belli ölçülerde demir, magnezyum, krom gibi elementler vardır. Bunların azlık veya çokluğu hastalıklara sebep olur. Mesela bakır kan yapıcı özelliğe sahiptir. Eksikliğinde sinir hastalıkları baş gösterir. Mangan, beyin fonksiyonlarını işlettirir. Eksikliği davranış bozukluklarına sebep olur. Kadmiyumun görevi ise tansiyonu ayarlayıp düzgün çalışmasını sağlamaktır. Eksiklik veya fazlalığında tansiyon rahatsızlıkları baş gösterir. Vücudun herhangi bir yerine elementlerin yığılması ise hormonal bozuklukları meydana getirir.

İnsanın vücudunda böyle son derece hassas bir denge hâkim olduğu gibi, diğer hayat sahipleri olan hayvanların ve bitkilerin vücudunda da aynı denge hâkimdir. Bizler, bu dengenin misalleriyle sözü uzatmıyor ve bu dengeyi öğrenmek isteyenleri ilgili fen kitaplarına havale ederek soruyoruz:

Acaba en basit bir ilaç dahi tesadüfen oluşamazken, bu derece dengeli olan insan vücudunun ve diğer varaklıkların tesadüfen oluşması hiç mümkün müdür?

Bütün dünya toplansa bir aspirinin, cam kavanozdaki ilaçların tesadüfen dökülmesi sonucunda oluştuğuna bizi ikna edemez iken; nasıl olurda, bu haptan milyonlar derece daha hassas bir yapıya sahip olan insanın, tesadüf sonucu ortaya çıktığına bizi ikna edebilir?

Ayrıca vücudumuz, bir ilaç gibi bir defa yapılan ve sonra öylece bırakılan bir şey değil, daima yenilenen bir terkiptir. Bir sene boyunca bağırsaklarımızda ölen toplam hücre ağırlığı 90 kg’dır. Ölen deri hücrelerimizin ağırlığı ise 45 kg’dır. Her gün vücudumuzda 200 milyar alyuvar ölür ve saniyede 10.000 alyuvar yaratılır. Vücudumuz altı ayda bir tamamen yenilenen harika bir terkiptir.

Bu terkibin tesadüfen olması nasıl mümkün olur? Hem de bu terkipten şu anda yeryüzünde yaklaşık yedi milyar insan varken… Hepsinin tesadüfen oluştuğuna nasıl inanılır?

 

(Bu  yazıyı  ateistlere  cevap  diye  bir  siteden  kopyaladım  ,merak ettiğim  bu  tür  argümanlardan  yola  çıkarak  ateist  neden  hala  bir Tanrı ya  inanmamayı  seçmektedir ya da  teist  kişi  hangi  nedenle  teleolojik  ve  tasarım  ,kusursuzluk (göz dna hücre) gibi  fikirlere  sizce  neden  sıkı sıkıya  bağlı  kalmayı tercih  etmektedir.Kısaca  ateist  neyi  göremiyor  teist  neyi  görüyor yoksa  aklın  yolu  bir  sözü safsata  mı?yazıyla  ve  sorduğum soruyla ilgili  fikirlerinizi  merak ediyor şimdiden teşekkür ediyorum. Objektif  bakabilir  miyiz  bilmiyorum ayrıca. )

tarihinde akılsızşuursuzatom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet daha önce yazdığım gibi, aynı soruların farklı cümleler ile sorulması. 

 

►İlk canlıdan şuana dek dünyada yaşamış tüm türlerin %99,9 u öldü. Sebep ise yukarıda bahsi geçen mükemmelliğin olmayışı. 

 

Yani sen geliyorsun..... bir ekosisteme, hatta değişken bir ekosisteme, bir birinden farklı bir sürü canlı atıyorsun. Biraz zaman geçiyor ve 1 tanesi hariç hepsi uyum sağlayamadığı için ölüyor. Sonraki çıkıyorsun vay efendim ben o canlıyı mükemmel yaptım bak ölmedi ne kadar dengeli. Sen gel de onu ölen diğer canlılara da anlat. 

 

►Arkadaşım bir kere insan neye göre mükemmel ? Gönderelim seni böylece marsa bakalım kaç saniye hayatta kalabileceksin ? vücudundaki 60 tane element o mükemmel denge seni orada hayatta tutmaya yetmedi değil mi ? Demek ki o kadarda mükemmel değilmiş. 

 

►Sen devasa bir eleme havuzundan çıkma şanslı bir primattan ibaretsin. Mükemmel yaratılmış olsaydın eleme falan olmazdı pat diye uyumlu yaratılırdın konu kapanırdı. 

 

 

13 saat önce, Sütlü Kase yazdı:

Bir milyar yüzlü, yüzlerinde ardışık doğal sayılar olan bir milyon zarı bir yere at. 3 Gelenler hariç hepsini yok et. 3 gelenlerin bilinci olsaydı kendilerini özel sanacaklar ve bunda tanrının parmağı olduğuna inanacaklardı. Düşünsene yok olmama şansları sadece milyarda birdi !

 

İşte bunu göremiyorlar. 

tarihinde Sütlü Kase tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

iyide oraya zarları kim? atıcak peki o zarlar kendı kendınemı? oraya atılıcak tesadüfen bu imkansız olmazmı? bana göre bir tetikleme anı vardır. yanı o zarları oraya tanrı atmıştır. ayrıca tanrı bilimi farklıdır. tanrı bilimini okuyun birazcık sayısal yada aritmetık bir takım metodlarla olmaz bu iş.  çünkü bilinç yoktan oluşmak zorundadır.  bilnç tesadüfen oluşmaz ..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, evrenselalp said:

iyide oraya zarları kim? atıcak peki o zarlar kendı kendınemı? oraya atılıcak tesadüfen bu imkansız olmazmı? bana göre bir tetikleme anı vardır. yanı o zarları oraya tanrı atmıştır. ayrıca tanrı bilimi farklıdır. tanrı bilimini okuyun birazcık sayısal yada aritmetık bir takım metodlarla olmaz bu iş.  çünkü bilinç yoktan oluşmak zorundadır.  bilnç tesadüfen oluşmaz ..

 

Tanrı bilimi ne? Ne zamandan beri palavranın bilimi var? Sen önce bilim nedir, onu öğren.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yani  hangi  arkadaşımla  konuşsam  tabloyu  yapan  var  otomobili  yapan  var  canlıları  veya  bir  ağacı  bile  yapan  var  argümanını  sunuyor  ve  aslında  her şey  bu  kadar  basit  diyorlar  bu  tarz  kişilere  nasıl  yaklaşmalıyız. Yani  aslanla  kaplanı  değil  aslanla  tabloyu  kalemi  kıyaslama  yapabiliyorlar  sadece  buradan  bir  bilince  (kasıtlı bilince) ulaşıyorlar  çünkü  çıkış  noktası  insan  bir  amaç  için  yapmakta  tabloyu  otomobili ve  ikna  ediciligi  çok  fazla  hala  burada  ateistlerede  çokça  sorulmuş  ve  ateistler  onlarca  yanıt  vermişler  ama  tatmin  olan  bir  teist  göremedim  sanki  ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
58 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

yani  hangi  arkadaşımla  konuşsam  tabloyu  yapan  var  otomobili  yapan  var  canlıları  veya  bir  ağacı  bile  yapan  var  argümanını  sunuyor  ve  aslında  her şey  bu  kadar  basit  diyorlar  bu  tarz  kişilere  nasıl  yaklaşmalıyız. Yani  aslanla  kaplanı  değil  aslanla  tabloyu  kalemi  kıyaslama  yapabiliyorlar  sadece  buradan  bir  bilince  (kasıtlı bilince) ulaşıyorlar  çünkü  çıkış  noktası  insan  bir  amaç  için  yapmakta  tabloyu  otomobili ve  ikna  ediciligi  çok  fazla  hala  burada  ateistlerede  çokça  sorulmuş  ve  ateistler  onlarca  yanıt  vermişler  ama  tatmin  olan  bir  teist  göremedim  sanki  ?

Teistler akıllarını kiraya verdiklerinden anlayamazlar zaten. Dert etme 

tarihinde Charles dawkins tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, Charles dawkins yazdı:

Teistler akıllarını kiraya verdiklerinden anlayamazlar zaten. Dert etme 

işin  komik  tarafı  akli  deliller  olarak  sunuyorlar  bunları  canlı  cansız  benzetmesi  veya  cansız  nesne  ve  evren  benzetmesini  hiçbiri  öylesine  diye  söylemiyor  ilk  kullanılan  argüman  bu  çünkü  tatmin  edici  geliyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

yani  hangi  arkadaşımla  konuşsam  tabloyu  yapan  var  otomobili  yapan  var  canlıları  veya  bir  ağacı  bile  yapan  var  argümanını  sunuyor  ve  aslında  her şey  bu  kadar  basit  diyorlar  bu  tarz  kişilere  nasıl  yaklaşmalıyız. Yani  aslanla  kaplanı  değil  aslanla  tabloyu  kalemi  kıyaslama  yapabiliyorlar  sadece  buradan  bir  bilince  (kasıtlı bilince) ulaşıyorlar  çünkü  çıkış  noktası  insan  bir  amaç  için  yapmakta  tabloyu  otomobili ve  ikna  ediciligi  çok  fazla  hala  burada  ateistlerede  çokça  sorulmuş  ve  ateistler  onlarca  yanıt  vermişler  ama  tatmin  olan  bir  teist  göremedim  sanki  ?

 

Bakın, düzen ve anlam adını verdiğimiz şey insan uydurmasıdır. Bir tablonun yapımcısının olduğunu düşünmeniz, tablonun mantıklı bir şeyi resmetmesi, en azından insan algısına çekici gelmesindendir. 

 

Soruya farklı bir açıdan bakalım. Bir insan portresinin kendiliğinden oluşmasının imkansız olduğunu düşünüyoruz. Ama anlamsız bir karalamanın kendilinden oluşması çokta imkansız gelmiyor öyle değil mi ?

 

Matematiksel olarak hangisi daha karmaşıksa onun oluşma olasılığı daha zordur. Ve pek tabii bir insan portresinden daha karmaşık bir karalama mümkündür. 

 

Bir uzaylı için insan portresi en az bir karalama kadar anlamsız olabilirken, bir karalama mantıklı bir şeyi ifade edebilir. Bu tip hatalar yapılmasının temel hatası insan merkezli düşüncedir. Öyle düşünmeye alışmışız. Ama bu yanlış.....

Link to post
Sitelerde Paylaş

hahahaha  :D yahuuuu arkadaşlar teizm (teist) kadar saçma bir inanış varmı? şu evrende. teizm herşeye inanıyorlar vahhh vahhhh

 1 milyon yıl önce bile insanlar bu kadar uyumuyordu ama bu teistler sanırım ayı genı var süreklı kış uykusundalar.. :0_80cbc_37a71a73_L:

 yahuuu böyle bir mantık olabilirmi? 

Teizm, en geniş tanımıyla en az bir Tanrı’nın var olduğu inancıdır. Daha kesin tanımıyla Tanrının doğasını ve evrenle Tanrı arasındaki ilişkiyi açıklayan; kişisel, mevcut ve aktif olarak evrenin kuruluş ve yönetiminden sorumlu bir Tanrı betimlemesi içeren, bu Tanrı’nın çeşitli yollarla din gönderdiğini savunan öğretidir. Bu yaklaşıma göre Tanrı dünya ve insanlar ile sürekli ilişki içerisindedir. Bu görüşleri benimseyenlere Teist denir.

 şu  tanrıyla nasıl? bir ilişkımız var onuda anlasaydık yahuuu. .   :D 

 

deizmin Tanrı’nın insanlara peygamber ve dinler gönderdiği iddiasını kabul etmemesiyle ondan ayrılır. Teistlerin ilahilik iddiasına karşın deistler dinlerin insan tecrübesinin ve bilgi birikiminin birer ürünü olarak görmekte ve bu sebepten ötürü ilahiliklerini reddetmektedir. Ayrıca teistler deistlerden farklı olarak herhangi bir dine bağlı kimselerdir.

 

 şu teistler tanrının yarattıgı herşeye inanıyor.  iyide buna inanmak için teist olmaya gerek yokkı  herşey belirgin zaten tanrının yarattıgı herşeyi görebiliyoruz..:smashfreak:

 en trajıkomık olansa şu teistler 4 dinede iannıyor ama kuran diğer dinleri reddediyor. yuhhh böyle mantık olurmu???  yahuuu  bu teistler kafayı yemışler... 

tarihinde evrenselalp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
39 dakika önce, Sütlü Kase yazdı:

 

Bakın, düzen ve anlam adını verdiğimiz şey insan uydurmasıdır. Bir tablonun yapımcısının olduğunu düşünmeniz, tablonun mantıklı bir şeyi resmetmesi, en azından insan algısına çekici gelmesindendir. 

 

Soruya farklı bir açıdan bakalım. Bir insan portresinin kendiliğinden oluşmasının imkansız olduğunu düşünüyoruz. Ama anlamsız bir karalamanın kendilinden oluşması çokta imkansız gelmiyor öyle değil mi ?

 

Matematiksel olarak hangisi daha karmaşıksa onun oluşma olasılığı daha zordur. Ve pek tabii bir insan portresinden daha karmaşık bir karalama mümkündür. 

 

Bir uzaylı için insan portresi en az bir karalama kadar anlamsız olabilirken, bir karalama mantıklı bir şeyi ifade edebilir. Bu tip hatalar yapılmasının temel hatası insan merkezli düşüncedir. Öyle düşünmeye alışmışız. Ama bu yanlış.....

teist  kişi  söylediğinize  göre  karalama  olayının  ardındada  bir  bilinç  ve  irade  olduğunu  söyleyecektir. basit  bir  karalamada  olsa. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

yani  hangi  arkadaşımla  konuşsam  tabloyu  yapan  var  otomobili  yapan  var  canlıları  veya  bir  ağacı  bile  yapan  var  argümanını  sunuyor  ve  aslında  her şey  bu  kadar  basit  diyorlar  bu  tarz  kişilere  nasıl  yaklaşmalıyız. Yani  aslanla  kaplanı  değil  aslanla  tabloyu  kalemi  kıyaslama  yapabiliyorlar  sadece  buradan  bir  bilince  (kasıtlı bilince) ulaşıyorlar  çünkü  çıkış  noktası  insan  bir  amaç  için  yapmakta  tabloyu  otomobili ve  ikna  ediciligi  çok  fazla  hala  burada  ateistlerede  çokça  sorulmuş  ve  ateistler  onlarca  yanıt  vermişler  ama  tatmin  olan  bir  teist  göremedim  sanki  ?

 

Dünyadaki insanların 80% civarı dindar.

Şimdi bu çoğunluğa bakarak mı fikirlerimizi oluşturalım ?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

teist  kişi  söylediğinize  göre  karalama  olayının  ardındada  bir  bilinç  ve  irade  olduğunu  söyleyecektir. basit  bir  karalamada  olsa. 

 

Peki öyle desin. 

 

Ancak bunu demek aynı zamanda bir mağaranın duvarında aşınma yüzünden oluşmuş anlamsız bir görüntü veya karalamanın sebebi de tanrı olduğunu söylemektir. Eğer görünen yapımcılar - sebepler ( mağara için doğal olaylar - irade değil bu -) gerçek yapımcı olarak kabul edilmiyorsa, bu durumda bir ressamında portrenin gerçek yapımcısı olduğunu iddia edemeyiz. Onunda (resmin) gerçek yapımcısı tanrıdır. 

 

►Aynı zamanda bu tanıma göre her şeyin gerçek yapımcısı (sebebi) tanrı olmalıdır. Yani ben bir taşı duvara atarsam ve taş duvara çarparsa ben taşı attığım için değil (mağaradaki doğal olaylardan değil) (ressamın çizmesinden değil) tanrı sebebiyle taş duvara çarpmıştır. 

 

Yukarıdaki cümleyi kabul edersek, konu başındaki ispat etme biçimi çöker. (ressam hiç bir zaman sebep olmadı) Eğer ispat etme biçimi çökerse yukarıdaki cümleye varamayız. (yanlış bir yargı üstünden doğru sonuca varılamaz) Dolayısı ile ispatın hatalı olduğu yargısına varırız. 

 

 

tarihinde Sütlü Kase tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 22.08.2018 at 01:22, akılsızşuursuzatom said:

DELİL 1: İNŞADAKİ DENGE ALLAH’IN VARLIĞINI İSPAT EDER

İnşa: Maddelerin ve elementlerin bir araya gelerek bir yapıyı oluşturmasıdır. Birçok madde ve element bir araya gelerek bir mevcudu oluştururlar ve bir vücutta toplanırlar. Buna terkip de denilir. İnşadaki denge, Cenab-ı Hakk’ın varlığına büyük bir delildir. Şöyle ki:

...........

 

Cevap yazalım da.. Bizim olayımız nedir..?...Önce onu sormak lazım sana.

 

Tamam, şu bu siteden getirmişsin tekrar ama

İyi niyetle yazmış olduğunu düşünsem de, bunu sormak durumundayım.,

Çünkü bir önceki başlığında sana zaten onca cevap yazıldı. Ama sen onlara gerçek bir yanıt vermediğin halde, kalkıp neredeyse aynılarını başka bir başlıkta yeniden soruyorsun.

Yazılanları alıp o siteye falan mı taşıyorsun nedir?

 

Örneğin sana gözdeki kusuru bile işaret ettik,  ama sen kalkmış bu başlıkta yine "göz" örneğine getirmişsin işi..? Nasıl olacak bu iş?

Bak sütlü Kase dahi lafa "daha önce yazdığım gibi.." diyerek başlamış.

 

Çok ama çok özetle bir cevap vereyim sana(diğer başlıkta yazdığımız şeyin tekrarı bir nevi):

 

1- Nano ölçekte, yani atom ve atom altı düzeyde senin makro evrenden hareketle esas aldığın kuvvetler geçerli değil. Etkili kuvvet ve dinamikler değişiyor. Ve termodinamik. Tekrar tekrar vurguladığım üzere..Bu dediklerim canlılık öncesi, yani kimyasal evrim, yani abiyogenez için geçerli. Sana bazı örnekler de verdik ya; kar kristalleri, kil kristalleri vb...

 

2- Canlılık ve sonrası için ise, varyasyonu sağlayan evrimsel mekanizmalar ve bunların determinasyonunu sağlayan doğal seçilim yeterli. Ve bunların her biri kadar önemli olan zaman ölçeği var bir de. Tüm bunlar için gerekli olan zaman ölçeğini de sindirebilmiş olmak lazım.

 

Bunları öğrendiğin vakit, şaşırıp kaldığın şeylerin mümkün olduğunu, en azından mümkün "olabileceğini" göreceksin.  Teistin gördüğü bir şey yok özetle. Cahilliği var sadece. Teist olmayan (1) ve (2)nin farkında. Kimin neyi görüp neyi görmediğine sen karar ver artık.

 

Sütlü Kase kalanı ile ilgili ipuçlarını yazmış zaten sana. (Daha doğrusu o da "tekrar etmiş")..

 

Vaktim olursa biraz daha detaylı yazarım. Hatta ayrıca bir başlık bile açabilirim bunun için bir gün. Canımıza yetti çünkü :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 22.08.2018 at 01:22, akılsızşuursuzatom yazdı:

İnşa: Maddelerin ve elementlerin bir araya gelerek bir yapıyı oluşturmasıdır. Birçok madde ve element bir araya gelerek bir mevcudu oluştururlar ve bir vücutta toplanırlar. Buna terkip de denilir. İnşadaki denge, Cenab-ı Hakk’ın varlığına büyük bir delildir

 

Yanlış..

Madde ve elementlerin bir araya gelerek bir yapı oluşturması tanrı'nın olmadığına bir delil teşkil eder, 

tanrı kısıtsız ve sınırsız olduğu için doğa kanunlarını yaratmasına ihtiyacı yoktur, ol der ve istediği şey olur,

doğa kanunları varsa ve bu kanunların sonuçları öngörülebiliyorsa tanrıya da ihtiyaç yoktur,
aksi durumda tanrı bu kanunların esiri durumunda kalır, evreni yönetmek için bu kanunlara ihtiyacı mı vardır?

ilk canlı hücreden günümüz modern canlılarına kadar evrim süreci gayet net,  delilleriyle ortada,

sihirli bir şekilde aniden peydahlanan ve açıklanamayan fenomenler olmadığına göre ya tanrı doğa kanunlarının köpeği yada tanrı yok.

 

Yaratıcı bir güç olduğunu varsaysak bile, ibrahimi dinlerin anlattığı mantıksız ve çelişkiler yumağı tanrı'nın olma ihtimali kesin olarak sıfırdır..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.08.2018 at 20:32, teflon yazdı:

 

Cevap yazalım da.. Bizim olayımız nedir..?...Önce onu sormak lazım sana.

 

Tamam, şu bu siteden getirmişsin tekrar ama

İyi niyetle yazmış olduğunu düşünsem de, bunu sormak durumundayım.,

Çünkü bir önceki başlığında sana zaten onca cevap yazıldı. Ama sen onlara gerçek bir yanıt vermediğin halde, kalkıp neredeyse aynılarını başka bir başlıkta yeniden soruyorsun.

Yazılanları alıp o siteye falan mı taşıyorsun nedir?

 

Örneğin sana gözdeki kusuru bile işaret ettik,  ama sen kalkmış bu başlıkta yine "göz" örneğine getirmişsin işi..? Nasıl olacak bu iş?

Bak sütlü Kase dahi lafa "daha önce yazdığım gibi.." diyerek başlamış.

 

Çok ama çok özetle bir cevap vereyim sana(diğer başlıkta yazdığımız şeyin tekrarı bir nevi):

 

1- Nano ölçekte, yani atom ve atom altı düzeyde senin makro evrenden hareketle esas aldığın kuvvetler geçerli değil. Etkili kuvvet ve dinamikler değişiyor. Ve termodinamik. Tekrar tekrar vurguladığım üzere..Bu dediklerim canlılık öncesi, yani kimyasal evrim, yani abiyogenez için geçerli. Sana bazı örnekler de verdik ya; kar kristalleri, kil kristalleri vb...

 

2- Canlılık ve sonrası için ise, varyasyonu sağlayan evrimsel mekanizmalar ve bunların determinasyonunu sağlayan doğal seçilim yeterli. Ve bunların her biri kadar önemli olan zaman ölçeği var bir de. Tüm bunlar için gerekli olan zaman ölçeğini de sindirebilmiş olmak lazım.

 

Bunları öğrendiğin vakit, şaşırıp kaldığın şeylerin mümkün olduğunu, en azından mümkün "olabileceğini" göreceksin.  Teistin gördüğü bir şey yok özetle. Cahilliği var sadece. Teist olmayan (1) ve (2)nin farkında. Kimin neyi görüp neyi görmediğine sen karar ver artık.

 

Sütlü Kase kalanı ile ilgili ipuçlarını yazmış zaten sana. (Daha doğrusu o da "tekrar etmiş")..

 

Vaktim olursa biraz daha detaylı yazarım. Hatta ayrıca bir başlık bile açabilirim bunun için bir gün. Canımıza yetti çünkü :)

konular  birbirine  yakın  haklısınız  fakat  benim  merakım  bu  kadar  açıksa  ateistlerin  düşüncesi  ney  veya  tanrının  varlığı  net  değilse  teistler  neden  inanıyor  kısaca  teistlerin  manevi  bakışına  (kendi  deyimleriyle  mana  alemi  olanın  arkasındaki görme) olayına  ateist  kişiler  neden  sahip  olmuyor  olamıyor  tarzı  bir  soruydu .

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 24.08.2018 at 00:06, Ebu Kafir yazdı:

 

Yanlış..

Madde ve elementlerin bir araya gelerek bir yapı oluşturması tanrı'nın olmadığına bir delil teşkil eder, 

tanrı kısıtsız ve sınırsız olduğu için doğa kanunlarını yaratmasına ihtiyacı yoktur, ol der ve istediği şey olur,

doğa kanunları varsa ve bu kanunların sonuçları öngörülebiliyorsa tanrıya da ihtiyaç yoktur,
aksi durumda tanrı bu kanunların esiri durumunda kalır, evreni yönetmek için bu kanunlara ihtiyacı mı vardır?

ilk canlı hücreden günümüz modern canlılarına kadar evrim süreci gayet net,  delilleriyle ortada,

sihirli bir şekilde aniden peydahlanan ve açıklanamayan fenomenler olmadığına göre ya tanrı doğa kanunlarının köpeği yada tanrı yok.

 

Yaratıcı bir güç olduğunu varsaysak bile, ibrahimi dinlerin anlattığı mantıksız ve çelişkiler yumağı tanrı'nın olma ihtimali kesin olarak sıfırdır..

 

Doğa  yasaları  olmasaydı  kargaşa  olabilirdi. Tanrı  bunu  araç  olarak  bu  şekilde  yaratmıştır  denebilir siz ne dersiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 22.08.2018 at 00:22, akılsızşuursuzatom said:

DELİL 1: İNŞADAKİ DENGE ALLAH’IN VARLIĞINI İSPAT EDER
....

......

 

 

 

Sen şimdi eczanedeki o kavanozları al ve kafana göre (ölçmeden) karıştır....

Ve bunu her gün, her gün ... milyonlarca yıl yap (doğanın yaptığı gibi)....

 

Ne düşünüyorsun?

Bir veya bir kaç ilaç ortaya çıkar mı?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrının olması için determinizmin olmaması lazım. Tanrı dilerse bir gezegeni bir yıldızın etrafında döndürüp, isterse de bir yıldızı bir gezegenin etrafında döndürürdü. Hiç bir yıldızın bir gezegenin etrafında döndüğünü ise görmüyoruz. Çünkü determinizm buna izin vermez. Tanrı olsa bile o da determinizme mahkumdur, boyun eğer ve sen ne dersen o olur ey determinizm der tanrı da determinizme tapardı!

 

Bu tabii ki tanrının olmadığının kanıtı değil. Pek âla da yalaka, determinizme tapan bir tanrı olabilir! :D Bu tanrı çıkarı için her şeye yalakalık yapabilecek bir tiyniyette olabilir.

 

Fakat bunu da tanrı belki vardır diye yazmıyorum. Tanrı olanaksız elbette de, tanrının olanaksızlığı bu yöntemle kanıtlanmaz. Bu sadece destekleyici bir argüman. Temel argüman değil. Onu anlatıyorum. Aynen kötülüğk problemi gibi. Kötülük paradoksu tanrının olmadığının temel kanıtlanması değildir. Yardımcı argümandır. Bu da öyle.

 

Yani bir şeyler bir şeylere tapacaksa tanrı determinizme boyun eğer ve tapardı. Bütün tapınmalarına rağmen de determinizm tanrıya bile acımaz, iltimas geçmez, ona da gerekeni yapardı. Tanrı arayışçıları köle, yalaka, kişisel çıkarcı, şişkin egolu, bencil, ahlaksız kişilerdir. Kişisel çıkarlarının sürekliliğinden başka bir kaygıları yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, poiuz yazdı:

 

 

Sen şimdi eczanedeki o kavanozları al ve kafana göre (ölçmeden) karıştır....

Ve bunu her gün, her gün ... milyonlarca yıl yap (doğanın yaptığı gibi)....

 

Ne düşünüyorsun?

Bir veya bir kaç ilaç ortaya çıkar mı?

 

karıştirmasina kariştirayim  ama  arkasında  bir  neden  olmuş  oluyor  yani  ben.  Siz  ise  doğada  bulunan  bir şeye  sebepsiz  yere  birbirine  karıştı  ve  oluştu  diyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence bazı insanlar zaman kavramını tam olarak idrak etmiş değiller. Matematik bilgileri mi eksik, rakamlarla araları falan mı iyi degil, nedir ?
Burada canlılardan bahsediliyorsa; söz konusu olan 100, 1000, 100.000 sene falan değil. Milyar seneler söz konusu; sormak lazım bunlara milyar senenin içinde kaç tane sıfır var diye. Bunların yaptıkları resmen kısa yoldan zaman olgusuna hakaret. Başka birşey değil.

Tanrı´yı varlama derdinde olanlar, sanki bizzat kendileri iddia sahibi değillermiş gibi, karşıtlarından kanıt bekliyorlar. İyi, mi ?
Yahu tanrı hiçbir şüpheye mahal verilmeyecek bir şekilde ispatlandı mı ki, dinsizler onu inkar etti ?
Var mı, elinizde somut bir kanıt ? Yok.

Hele bir şu menem tanrıyı ispatlayın, sonrasına bakarız.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...