Jump to content

Kuranı kerimde neden bilimsel ayetler/keşiflere işaret eden ayetler belirsiz ateistlere cevp


Recommended Posts

Neden Kur’an bilimsel keşiflerle ilgili meseleri müphem/belirsiz/üstü kapalı bırakmıştır ve neden bazı ayetleri zahiren aklî delillere aykırıdır?

Bu konuda Bediüzzaman Said Nursî, İşaratül İcaz’da açıklayıcı bilgiler ve örnekler vermiştir. Detaylı bilgileri oradan alabilirsiniz. Ben sadeleştirerek kısaca bir alıntı yapayım:

"Yaratılışa ve maddiyata dair meselelerde Kuran mübhem/belirsiz geçmiştir dedikleri ikinci şüphelerine cevap, şöyle ki:

Alem ağacında, meylül istikmal/olgunluğa ulaşma meyli vardır. Yani kainatın, bir ağaç gibi, bütün atomları ve parçaları kemale meyleder ve kemale doğru yürümektedirler. O genel meylül istikmalden ayrı olarak, insanda da meylüt-terakki/ilerleme meyli vardır. Bu ilerleme meyli çekirdek gibidir; büyüme ve gelişmesi pek çok tecrübeler vasıtasıyla olur ve çok fikirlerin mahsulü olan neticelerin bir araya gelmesiyle teşekkül ve tevessü’ etmekle/genişlemekle fenleri netice verir. Bu fenler de, irtibatlı/bağlantılıdır. Yani her ikinci fen, birincisinin neticesidir. Birincisi olmasa, o olamaz. Birincisinin ona mukaddeme/hazırlık ve ulûm-ı müteârefe/yaygın, herkesçe bilinen ilimler olması şarttır.

Bundan dolayı, bundan on asır önce gelen insanlara günümüz bilimlerini ders vermek veya garip meselelerden bahsetmek; onların zihinlerini şaşırtmaktan ve o insanları safsatalara atmaktan gayri bir fayda vermezdi. Mesela, Kur’an-ı Kerim, “Ey insanlar! Güneş’in hareketsiz durmasına, arzın hareketine ve bir damla su içinde binlerce hayvanatın bulunduğuna dikkat ediniz ki azamet-i İlahiyeyi anlayasınız” demiş olsaydı, bütün o zamanların insanlarını yalanlamaya sevketmiş olurdu. Çünkü, hiss-i zahirîye/dış duyuya aykırıdır. Bununla beraber, on asırdan beri gelip geçen insanları şaşırtmak; yalnız modern bilimlerin ortaya çıkmasından sonra gelen insanları memnun etmek, irşad makamına aykırı olduğu gibi, belagatın ruhuyla da bağdaşmaz." İşaratül İcaz, Bakara Suresi 23-24. ayetin tefsiri

Link to post
Sitelerde Paylaş
49 dakika önce, hemdemo yazdı:

Hayır, o iş öyle değil.

Kuran'da ancak Muhammet zamanında bilinen bilimsel bilgiler açıkça açıklanmıştır.
Muhammet'in kendisinin de bilimsel bilgileri kısıt olduğundan tabii müpphem bırakmıştır. İzahat getirememiştir.

gerçekten  açık  açık  yazsaydı  ne  anlayacaklardı ki attığım  yazıda  belirttiği gibi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, akılsızşuursuzatom said:

gerçekten  açık  açık  yazsaydı  ne  anlayacaklardı ki attığım  yazıda  belirttiği gibi?

Kuran'ın gerçekten de Allah kelamı olduğu anlaşılacaktı. 
Ama Allah o devirde zaten bilinen şeylerden bahsettiği ve 
bir mucizevi bilgi sunmadığı için Kuran'ın Allah'ın kelamı değil; Muhammed'in kendi diyalogu olduğunu anlıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da bilimsel bilgi verilmiyor değil ki! Bilime aykırı saçma sapan yanlış bilgiler veriliyor! Yok dünya düzmüş, yok güneş balçıkta batarmış, yok yıldızlar şeytanlara atılırmış, yok gök yedi katmış da direksiz havada duruyormuş! :D Bunun gibi bir sürü saçma sapan hurafe! 

 

Kuran'da bir tek farkındalık yaratan işe yarar bir bilgi yoktur! Hepsi ya zaten en cahil kişinin bile gördüğü bilinen şeyler, ya da saçma sapan olmadık hurafelerdir. Cehennemdeki zakkum ağacının meyveleri şeytanların başları gibidir diye cahil kocakarı ağzıyla konuşan bir metin bu yahu! Şu saçma sapan lafı cahil bir kocakarı eder ancak! Bunu yazarken insan ne saçmalıyorum ben böyle ülen diye bir utanır, bir sıkılır! Bu kadar cahil ağzı ile laf edilmez! 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, democrossian yazdı:

Kuran'da bilimsel bilgi verilmiyor değil ki! Bilime aykırı saçma sapan yanlış bilgiler veriliyor! Yok dünya düzmüş, yok güneş balçıkta batarmış, yok yıldızlar şeytanlara atılırmış, yok gök yedi katmış da direksiz havada duruyormuş! :D Bunun gibi bir sürü saçma sapan hurafe! 

 

Kuran'da bir tek farkındalık yaratan işe yarar bir bilgi yoktur! Hepsi ya zaten en cahil kişinin bile gördüğü bilinen şeyler, ya da saçma sapan olmadık hurafelerdir. Cehennemdeki zakkum ağacının meyveleri şeytanların başları gibidir diye cahil kocakarı ağzıyla konuşan bir metin bu yahu! Şu saçma sapan lafı cahil bir kocakarı eder ancak! Bunu yazarken insan ne saçmalıyorum ben böyle ülen diye bir utanır, bir sıkılır! Bu kadar cahil ağzı ile laf edilmez! 

hata  dediğiniz  bilimsel  şeyleri  islami  sitelerden  objektif  bir  şekilde  araştırdıniz  mı  acaba  yoksa  direk  buradaki  bilgilerle  mi  tatmin  oldunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

 Mesela, Kur’an-ı Kerim, “Ey insanlar! Güneş’in hareketsiz durmasına, arzın hareketine ve bir damla su içinde binlerce hayvanatın bulunduğuna dikkat ediniz ki azamet-i İlahiyeyi anlayasınızdemiş olsaydı, bütün o zamanların insanlarını yalanlamaya sevketmiş olurdu. 

Böyle birşeyi de iddia etseydi, bilimsel olarak yanlış olurdu. Bir düşünün bakalım, neden ?

Haliyle bu şahısın da doğru dürüst birşeyler açıkladığı yok, çünkü bilgisi ancak bu kadar.

 

Ayrıca siz bana daha evvel favori bir tanrınızın olmadığını ve din göndermeyen bir tanrıya meyilli olduğunuzu söylememiş miydiniz ?

Nedir bu mălum tanrı ve kitabı ile sevdanız ?

Neyse..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O her şeyi bilir.Bakara 29

 

Ve üstünüze, yedi sağlam gök bina ettik.Nebe 12

Ve parıl parıl parıldayan bir kandil yaptık.Nebe 13


O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.Enbiya 33

 

Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.Rad 2

 

Kuşkusuz Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah’tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir.Araf 54

 

Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.Ali imran 133

 

Ve andolsun ki, dünyanın göğünü kandillerle süsledik. Ve onları, şeytanlar için atılacak taşlar kıldık. Ve onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.Mülk 5

 

Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yeterse geçin gidin.Ama bir güç olmadan geçemezsiniz.Rahman 33

 

O zaman ki insanlara yerde olanların hepsi göklerden önce yaratılmıştır,üstünüze yedi kat gök bina ettik denilmiştir.Kuranın ortaya koyduğu model düz bir yer ve yedi kat gökten oluşur.Ay,Güneş ve yıldızlar yerden sonra yaratılan göklere yapılarak yerleştirilmişlerdir.Neden gezegenleri yerleştirmiştir diye yazmadın diye soran olursa,Kuran gezegen nedir bilmez de o yüzden yazmadım.Yine aynı şekilde Kuranda evren anlamında tek bir sözcük yoktur.Ayrıca Kuranda Ayın ve Güneşin yörüngesinden söz edilir.Müslümanlar burada Ay ve Güneşin evrendeki yörüngesinden söz ediliyor,bu büyük bir mucize derler.Kuranda Ay ve Güneşin evrendeki yörüngelerinden söz edilemez,çünkü Kuranı yazan evren nedir bilmez.Burada ki önemli bir ayrıntı şudur.Kuranda Dünyanın yörüngesinden söz edilmemiştir.Müslümanlar evren nedir bilmeyen Kuran için,Ay ve Güneşin evrendeki mucizelerinden söz ediliyor derlerken,neden Dünyanın evrendeki yörüngesinden söz edilmemiş sorusunu kendilerine sormazlar.Edilmez,edilemez,bu oldukça normaldir.Çünkü Kuranın Dünyası düzdür.Kuranın bilimsel açıdan yanlışlar dolu olmasını görmezden gelip,bu gerçekleri kabul etmeyip,Kuranda Dünyanın yörüngesinden,evrenden söz edilmemiş,çünkü efendim bunlardan söz edilseydi o gün ki insanlar bunu kabul etmezlerdi demek nasıl bir akıl tutulmasıdır.Birde Kuranda yazanlar görünüşte bilimsel kanıtlara aykırıdır diye eklemiş.Görünüşte yanlış,bilimsel kanıtlara aykırı gibi,ama aslında öyle değil.Yok öyle bir şey.Doğru söylem şudur.Kuranın ortaya koyduğu model,6 günde yaratılan düz bir yer ve onun üstüne inşa edilmiş,direksiz yükseltilmiş yedi kat gökten oluşan bir modeldir.Göklere de Güneş,Ay ve yıldızlar yaparak yerleştirilmiştir.Kuranda Dünyanın yörüngesinden edilmemesi de normaldir,çünkü Kuranı yazan Dünyayı düz sanmaktadır.Ayrıca Kurana göre cennetin genişliği yer ile göklerin arası kadardır.Yıldızlar şeytanlara atış taneleridir.Belli ki Kuranı yazan gece kayan uzay taşlarını,yıldız sanmış,bu sanısını da fantastik ögelerle harmanlayıp ortaya bu masalı atmış.Yine Kuranda ey insanlar ve cinler yer ve göklerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa diyip meydan okunmuştur.Burada denilen şudur.Düz bir yer ve yedi kat gökten modelin dışına çıkabiliyorsanız,hadi çıkındır.Çünkü cinler zaten göklerin bir yerlerinde cirit atmakta,melekleri dinleyip,söz kapmaya çalışmaktadırlar.Söz kapanın ardına da onu vurmak için alev topu düşmektedir.O yüzden rahman 33de Dünya atmosferinden ve bunun dışına çıkılmasından söz edilmiş demek Kuran açısından doğru bir söylem değildir.Tabi Dünya atmosferini o ayetin neresinden çıkardın diye de sorulabilir.

 

Kuşkusuz biz dünya göğünü yıldızlarla süsledik.

İnatçı ve asi şeytandan koruduk.

Onlar artık yüce topluluğa kulak veremezler.Her yandan taşlanırlar.

Kovulup atılırlar, onlar için ahirette ardı arkası kesilmeyen bir azap vardır.

Yüce topluluktan bir söz kapan olursa, onu da delice bir alev izler.Saffat 6,7,8,9,10

 

Doğrusu biz cinler, göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev hüzmeleri ile doldurulmuş bulduk.

Halbuki biz, göğün dinleyebileceğimiz yerlerinde oturuyorduk. Fakat şimdi, kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev hüzmesi buluyor.Cin 8,9

 

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Buzul yazdı:

Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O her şeyi bilir.Bakara 29

 

Ve üstünüze, yedi sağlam gök bina ettik.Nebe 12

Ve parıl parıl parıldayan bir kandil yaptık.Nebe 13


O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.Enbiya 33

 

Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.Ali imran 133

 

Ve andolsun ki, dünyanın göğünü kandillerle süsledik. Ve onları, şeytanlar için atılacak taşlar kıldık. Ve onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.Mülk 5

 

Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yeterse geçin gidin.Ama bir güç olmadan geçemezsiniz.Rahman 33

 

O zaman ki insanlara yerde olanların hepsi göklerden önce yaratılmıştır,üstünüze yedi kat gök bina ettik denilmiştir.Kuranın ortaya koyduğu model düz bir yer ve yedi kat gökten oluşur.Ay,Güneş ve yıldızlar yerden sonra yaratılan göklere yapılarak yerleştirilmişlerdir.Neden gezegenleri yerleştirmiştir diye yazmadın diye soran olursa,Kuran gezegen nedir bilmez de o yüzden yazmadım.Yine aynı şekilde Kuranda evren anlamında tek bir sözcük yoktur.Ayrıca Kuranda Ayın ve Güneşin yörüngesinden söz edilir.Müslümanlar burada Ay ve Güneşin evrendeki yörüngesinden söz ediliyor,bu büyük bir mucize derler.Kuranda Ay ve Güneşin evrendeki yörüngelerinden söz edilemez,çünkü Kuranı yazan evren nedir bilmez.Burada ki önemli bir ayrıntı şudur.Kuranda Dünyanın yörüngesinden söz edilmemiştir.Müslümanlar evren nedir bilmeyen Kuran için,Ay ve Güneşin evrendeki mucizelerinden söz ediliyor derlerken,neden Dünyanın evrendeki yörüngesinden söz edilmemiş sorusunu kendilerine sormazlar.Edilmez,edilemez,bu oldukça normaldir.Çünkü Kuranın Dünyası düzdür.Kuranın bilimsel açıdan yanlışlar dolu olmasını görmezden gelip,bu gerçekleri kabul etmeyip,Kuranda Dünyanın yörüngesinden,evrenden söz edilmemiş,çünkü efendim bunlardan söz edilseydi o gün ki insanlar bunu kabul etmezlerdi demek nasıl bir akıl tutulmasıdır.Birde Kuranda yazanlar görünüşte bilimsel kanıtlara aykırıdır diye eklemiş.Görünüşte yanlış,bilimsel kanıtlara aykırı gibi,ama aslında öyle değil.Yok öyle bir şey.Doğru söylem şudur.Kuranın ortaya koyduğu model,6 günde yaratılan düz bir yer ve onun üstüne inşa edilmiş,direksiz yükseltilmiş yedi kat gökten oluşan bir modeldir.Göklere de Güneş,Ay ve yıldızlar yaparak yerleştirilmiştir.Kuranda Dünyanın yörüngesinden edilmemesi de normaldir,çünkü Kuranı yazan Dünyayı düz sanmaktadır.Ayrıca Kurana göre cennetin genişliği yer ile göklerin arası kadardır.Yıldızlar şeytanlara atış taneleridir.Belli ki Kuranı yazan gece kayan uzay taşlarını,yıldız sanmış,bu sanısını da fantastik ögelerle harmanlayıp ortaya bu masalı atmış.Yine Kuranda ey insanlar ve cinler yer ve göklerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa diyip meydan okunmuştur.Burada denilen şudur.Düz bir yer ve yedi kat gökten modelin dışına çıkabiliyorsanız,hadi çıkındır.Çünkü cinler zaten göklerin bir yerlerinde cirit atmakta,melekleri dinleyip,söz kapmaya çalışmaktadırlar.Söz kapanın ardına da onu vurmak için alev topu düşmektedir.O yüzden rahman 33de Dünya atmosferinden ve bunun dışına çıkılmasından söz edilmiş demek Kuran açısından doğru bir söylem değildir.Tabi Dünya atmosferini o ayetin neresinden çıkardın diye de sorulabilir.

 

Kuşkusuz biz dünya göğünü yıldızlarla süsledik.

İnatçı ve asi şeytandan koruduk.

Onlar artık yüce topluluğa kulak veremezler.Her yandan taşlanırlar.

Kovulup atılırlar, onlar için ahirette ardı arkası kesilmeyen bir azap vardır.

Yüce topluluktan bir söz kapan olursa, onu da delice bir alev izler.Saffat 6,7,8,9,10

 

Doğrusu biz cinler, göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev hüzmeleri ile doldurulmuş bulduk.

Halbuki biz, göğün dinleyebileceğimiz yerlerinde oturuyorduk. Fakat şimdi, kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev hüzmesi buluyor.Cin 8,9

 

 

sorularla  islamiyette  hepsinin  cevabı  var  cidden  incelediniz mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

sorularla  islamiyette  hepsinin  cevabı  var  cidden  incelediniz mi?

Elif, Lam, Ra.Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından birer birer açıklanmış bir Kitap'tır.Hud 1

Hud 1'e göre Kuranın tüm ayetleri muhkem.

Sana Kitab'ı indiren O'dur. Ondaki bir kısım ayetler Kitab'ın temelini oluşturan kesin anlamlı muhkem ayetlerdir. Diğerleri ise müteşabih ayetlerdir. Kalplerinde bir eğrilik bulunanlar, bozgunculuk yapmak ve kendilerine göre yorumlamak amacıyla müteşabih olan ayetlerin üzerine düşerler. Onların yorumunu Allah'tan başka kimse bilemez. İlimde derinleşmiş olanlar ise 'Bunlara iman ettik. Hepsi Rabbimizin katındandır' derler. Şu var ki, akıl sahiplerinin dışındakiler bunlardan ibret almazlar.Ali İmran 7

 

Ali İmran 7'ye göre ise Kuranın bir bölümü muhkem,bir bölümü müteşabihtir.Kuran ayetlerinin hepsi muhkem ise Kuranda müteşabih ayet olamaz,Kuran ayetlerinin bir bölümü müteşabih ise Kuran ayetlerinin hepsi muhkem olamaz.

 

Sorularla islamiyetin hud 1 ile ilgili düşüncesi.

 

* "(Bu kur’an) ayetleri muhkem kılınmış bir kitaptır." (Hûd, 11/1) mealindeki ayette, Kur’an’ın tamamının nazım örgüsü ve harika üslubu bakımından sağlam, mükemmel (muhkem) olduğu ifade edilmiştir.

 

Hud 1 ile Ali imran 7 arasındaki çelişkiyi ortadan kaldırmak için Kuranın tümü nazım örgüsü ve harika üslubu bakımından muhkem kılınmıştır diyen sorularla islamiyet mi?Çelişkiyi ortadan kaldırmak için ayete ekleme yapan,Kuranı değiştiren sorularla islamiyet mi?İnandığı Allah adına sözler uyduran sorularla islamiyet mi?

 

https://sorularlaislamiyet.com/mutesabih-ayetlerin-oldugunu-bildiren-ayetle-ali-imran-37-kuranin-apacik-bir-kitap-oldugunu-bildiren

 

Kuranın en büyük mucizesi de bu değil mi?İslamda kalmak için çabalayanları yalan yanlış,tutarsızlık dolu içeriğiyle,yetersizliğiyle ayet bükmeye,eklemeye,çıkartmaya,Kuranı değiştirmeye,inandıkları Allah adına sözler uydurmaya itmesi ve islamdan çıkartmasıdır.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
39 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

hata  dediğiniz  bilimsel  şeyleri  islami  sitelerden  objektif  bir  şekilde  araştırdıniz  mı  acaba  yoksa  direk  buradaki  bilgilerle  mi  tatmin  oldunuz?

 

 

Önce islami sitelere baktım, dandik dandik şeyler yazıyorlar, ne bilimsel ne de doğru. Açıkça yalan yazıyorlar!

 

İstediğin bilimsel ayeti getir.

Veya istediğin kişi getirsin.

Tartışalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah’ın bilgisi 7.yüzyıl arabının bilgisi ile aynıdır.Spermin çıktığı yeri bilmez, kadını gensel kalıtıma dahil etmez,kuluçka bölgesi olarak görür, beyin işlevlerini bilmez, kutuplardaki insanın  hangi kritere göre namaz, oruç tutacağını açıklamaz çünkü kutup nedir bilmez, 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

hata  dediğiniz  bilimsel  şeyleri  islami  sitelerden  objektif  bir  şekilde  araştırdıniz  mı  acaba  yoksa  direk  buradaki  bilgilerle  mi  tatmin  oldunuz?

 

Direk Kuran'dan okudum. Ne yazıyorsa o. Yalancı sahtekar Müslimlerin yalanları beni ilgilendirmez ve Müslimlere bitim kadar güvenmem. Açar ne yazıyor kendim bakarım. Direk Arapçasına bakarım. Meal sahtekarlıklarına da güvenmem. Müslimlerin topu yalancı. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elif, Lam, Ra.Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından birer birer açıklanmış bir Kitap'tır.Hud 1

 

Bu ayet Ali imran 7 çelişiyor ne yapsak ki acaba.Kuran ayetleri nazım örgüsü ve harika üslubu bakımından muhkemdir,diyelim.

 

Elif, Lam, Ra.Ayetleri nazım örgüsü ve harika üslubu bakımından muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından birer birer açıklanmış bir Kitap'tır.Hud 1

 

Sonra aynı kişiler.

 

Kuranın korunduğunu,değiştirilmediğini nereden biliyorsunuz?

 

Allah Hicr 9 ayetinde Kuranın korunacağını,bozulmayacağını belirtmiştir.O yüzden de Kuran değişmemiş,bozulmamıştır.

 

Kuşkusuz zikri biz indirdik ve onun koruyucuları da elbette biziz.Hicr 9

 

Bunu diyen kimler,Kurana ekleme yapıp,Kuranı bozanlar.?Sizler nasıl bir akıl tutulması içindesiniz böyle?

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, Phocas yazdı:

Allah’ın bilgisi 7.yüzyıl arabının bilgisi ile aynıdır.

 

Çok daha geridir. Taş devri insanı Stonehenge'i inşa ederek güneşe göre yılı belirlemeyi keşfettiğini anıtlaştırmıştır. Bu muhteşem anıt dev bir güneş takvimidir.

 

Bu gerilerin ise yapabildikleri güya küp biçimi vermeye çalıştıkları ama hiç bir kenarının ölçüsü birbirini tutmayan yamuk yumuk bir ucube bina. Yanına bir de taş koymuşlar onu öpeceğiz diye birbirlerini eziyorlar. Bir taş daha koymuşlar onu da taşlayacağız diye birbirlerini öldürüyorlar. Ve bunların kitabında ay zaman ölçüsü olarak gösteriliyor. Bu kadar geriler bunlar, taş devrinden de gerideler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, democrossian yazdı:

 

Çok daha geridir. Taş devri insanı Stonehenge'i inşa ederek güneşe göre yılı belirlemeyi keşfettiğini anıtlaştırmıştır. Bu muhteşem anıt dev bir güneş takvimidir.

 

Bu gerilerin ise yapabildikleri güya küp biçimi vermeye çalıştıkları ama hiç bir kenarının ölçüsü birbirini tutmayan yamuk yumuk bir ucube bina. Yanına bir de taş koymuşlar onu öpeceğiz diye birbirlerini eziyorlar. Bir taş daha koymuşlar onu da taşlayacağız diye birbirlerini öldürüyorlar. Ve bunların kitabında ay zaman ölçüsü olarak gösteriliyor. Bu kadar geriler bunlar, taş devrinden de gerideler.

O taş dediğin hacerül esved cennetten yeryüzüne yasak minerali yediği için sürülmüş bir taştır.Yeryüzüne sürülen hacerül esvedin nurdan kanatları vardır,uçarak mekkeye gelmiş ve kendini kabenin köşesine yerleştirmiştir.Allah da evinin köşesine yerleşen bu taşa acımış ve onu bağışlamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

sorularla  islamiyette  hepsinin  cevabı  var

 

Şu safsata yalan sitesini önerecek kadar safsan, sen kek de değil kekstrasın. Oradaki yalanlara mı inanıyorsun? :lol:

 

Ben onu gülmek için okuyorum. O kadar saçma yalanlar var ki çok komik. İnsanları kekleyeceğiz, ilkel yobaz cahil dinlerini insanlara kakalayacağız diye yapmayacakları sahtekarlık yok. 

 

Dertleri güçleri islamı insanlara kakalayıp insanları allah ile aldatmak. Allah böyle buyurdu der yalan söylerler. Açıkça, utanmadan. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Buzul yazdı:

hacerül esvedin nurdan kanatları vardır,uçarak mekkeye gelmiş

 

İblisin hikayesi de malum, birini mucuk mucuk birini al al sana al sana, laaaiiiin!!! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Ya bunlar kadar komik bir şey bilmiyorum ben ya! Bunların komik safsataları gülmekten öldürür insanı! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran adeta bir çelişkiler yumağıdır, hemen her suresinde bir çelişki bulmak mümkündür,

öyleki bu çelişkileri kategorilere ayırıp tasnif bile edebilirsiniz, örneğin bilimsel çelişkilerden bir kısmı aşağıda;

 

Alıntı

KUR’AN’DAKİ BİLİMSEL ÇELİŞKİLER

1- Tarık Suresi 7. ayet:

(Bu su- meni) Bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkar.

Tıp, testislerden diyor.

2- Cennetin genişliği göklerle yer kadar mı?

Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. (Âli İmran Suresi-133)

Yer’den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre, dünya da uzayda diğer gök cisimlerinden bir olduğuna göre “gök ile yer kadar” demek anlamsız bir ifadedir. Hatta bu ifadeden yerin altta, uzayın ise üstte algılandığı anlaşılmaktadır.

3- Dünyanın 4 günde, göklerin ise 2 günde yaratılmış olması: (Füssilet/11-12)

9. De ki: “Siz gerçekten yeri iki günde yaratanı inkar edip duracak mısınız? Birde O’na eşler mi koşuyorsunuz? O, bütün alemlerin Rabbidir.

10. Hem ona üstünden ağır baskılar (dağlar) yaptı, onda bereketler meydana getirdi ve onda azıklarını dört gün içinde araştıranlar için bir düzeyde takdir buyurdu.

11. Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: “İkiniz de ister istemez gelin!” dedi. İkisi de: “isteye isteye geldik.” dediler.

12. Böylece onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu ve her gökte (bulunan meleklere) işlerine ait emrini vahyetti. Dünya gökyüzünü kandillerle donattık ve koruduk, işte bu, hep o çok güçlü ve herşeyi bilenin takdiridir.

4- Yerin göklerden önce yaratılmış-düzenlenmiş olması: Füssilet/10-12

5- Miras dağıtımındaki avl yöntemi gerektiren matematik hatası. (Nisa/10-12)

https://panteidar.wordpress.com/2009/10/27/kuranda-matematik-hatasi/

6- Güneşin kara çamurlu bir suya batması.

Sonunda güneşin battığı (mağrib) yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta (Garabe) buldu, yanında bir kavim gördü. (Kehf Suresi-86)

Ayetten; dünyayı göğün altında uçsuz bucaksız bir yer olarak gören ve göz yanılmasından dolayı güneşin dünyanın batısında bir çamur gözesine battığını sanan bir yanlış bilgiye sahip olunduğu anlaşılmaktadır.

7- Ortadoğuda yetişen Hurma, üzüm gibi meyvalardan bahsedilip batıda yetişenlerden hiç bahsedilmemesi.

Kur’an’da genelde tüm konular Ortadoğu’ya, Arabistan’a özgüdür. Örneğin yağmurdan, rüzgardan bahsedilir ama kardan, doludan, buzdan bahsedilmez. Hayvanlardan ve bitkilerden bahislerde de böyledir. Batıya özgü meyvalar hiç geçmez.

8- Kalbin beyin fonksiyonlarına sahip gösterilmesi.

Duygular, düşünceler, inançlar kalbin mi beynin mi fonksiyonları? Bakara/97-260-283, Kehf-28, Şuara-195

9- Ay’ın yarılması:

Kamer-1. Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.

10- Gök gürültüsü, şimşek ve yıldırımın Allah’ın insanları korkutma ve cezalandırma aracı olduğu:

Rad/12-13. O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir, yağmur yüklü bulutları meydana getirendir.
Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O, yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele ediyorlar. Hâlbuki O, azabı çok şiddetli olandır.

11- Her canlının çift yaratıldığı:

Zariyat-49. Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.

Her canlı çift değildir. Bakteriler, virüsler bölünerek çoğalırlar.

12- Rahman-14. Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı:

Halbuki benzer bir hayvanın dna’sı üzerinde yapacağı değişiklikle insanı yaratması daha bilimsel olmaz mıydı?

13- Kısasa Kısas:

Bakara-178. Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir.

Kısas’ın çağdaş hukukta geçerliliği olabilir mi?
Bu ayetle Kur’an’ın evrenselliğinden bahsedilebilir mi?

14- Denizin yarılması, ölünün diriltilmesi gibi bilim dışı sözde mucizeler.

15- Hayvanların 8 çift olması:

Zümer-6. Sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini varetmiştir; sizin için hayvanlardan sekiz çift meydana getirmiştir; sizi annelerinizin karınlarında üç türlü karanlık içinde, yaratılıştan yaratılışa geçirerek yaratmıştır; işte bu Rabbiniz olan Allah’tır. Hükümranlık O’nundur, O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl olur da O’nu bırakıp başkasına yönelirsiniz?

Sekiz çift hayvan az değil mi? Hangileri acaba? At, eşek, deve, koyun, keçi, öküz-inek, tavuk-horoz, hindi, ördek, tavşan, kuş, balık, kedi, köpek, balarısı…
Aşağıdaki ayetlerde açıklanıyor hangileri olduğu:

Enam-143. Sekiz çift yarattı: Bir çift koyun, bir çift keçi. (…)
Enam-144. Deveden bir çift sığırdan da. (…)

16- Yıldızların şeytanlar için atış tanesi olduğu:

Mülk-5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

Kandille kastedilen yıldız. Ama sanki yıldızın ne olduğu bilinmiyor. Boyutları küçük sanılıyor. Hatta göktaşı ile karıştırılıyor. Güneş ile yıldızlar farklı düşünülüyor. Koca yıldız, belki de dünyanın yüzlerce misli büyüklüğünde, ama ayette şeytanlara atış tanesi olarak yapıldığını söylüyor. Sadece tek başına “yıldızların düşmesi” ifadesi bile yıldız’ın ne olduğunu bilenler için dinlerin uydurma olduğunu kanıtlamaya yeterlidir. Çünkü Tevrat, incil ve Kur’an’da aynı büyük yanlışa düşülmüştür.

17- Savaşçı Melekler:

Al’i İmran/124-125. İnananlara: “Rabbinizin size gönderilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mi?” diyordun. Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar de hemen üzerinize gelirlerse Rabbiniz size, nişanlı beş bin melekle yardım edecektir.

Savaşta müslümanlara melek ordusuyla destek veriliyormuş. Bugünlerde çok ihtiyaç var bu melek ordusuna ama Allah’tan tık yok, umursamıyor sanki..
Melek ordusu bilimdışı değil mi? Allah onun yerine müslümanları güçlü kılmış olsa daha doğru olmaz mı?
165. (Bedir de) iki katını (düşmanınızın) başına getirdiğiniz bir musibet, (Uhud’da) kendi başınıza geldiği için mi “Bu nasıl oluyor!” dediniz? De ki: O, kendi kusurunuzdandır. Şüphesiz Allah’ın her şeye gücü yeter.

Galip gelinen savaşta melekler var, mağlup olunanda neden yardımcı olmamışlar acaba?
Galibiyet meleklerden, mağlubiyet insanların hatasından mı?

18- Ay’ın nur olduğu:

Yunus-5. O’dur ki Güneş’i bir ışık yaptı. Ay’ı da bir nûr kılıp, ona birtakım konaklar tayin etti ki yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz.

Ay’ın bir nur olmadığı sadece geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı biliniyor.

19- Bir gecenin bir ömre bedel olması:

Kadir-3. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır!

Sadece bir gece, bin aydan yani yaklaşık bir ömürden nasıl daha hayırlı olabilir?

20- Tatlı suda inci ve mercan yetiştiği:

Rahman suresi 19-22 ayetleri ile Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-karıştırıldığı ama aralarında bir engel olduğunu yazan ayetlerde denizlerden birinin suyunun içilebilen tatlı su olduğu, diğerinin acı ve tuzlu su olduğu yazılıdır. Rahman-22’de her ikisinde de inci ve mercan yetiştirildiğini yazar. Halbuki tatlı suda inci ve mercan yetişmez. Suni olarak inci yetiştirilse bile mercan hiç yetişmez.

21- Göğün, yıldızların yere düşmesi:

Bilindiği gibi, dünya evrende bir toz tanesi kadar küçük bir gök cismi ve güneşin bir uydusu. Ama Kur’an’a sanki dünya altta, bütün yıldızlar üstteymiş ve Allah tutmasa yere düşermiş şeklinde yansıtılmış. Bu da Kur’an yazarının bilimsiz şartlarda yetişen bir insan olduğunu gösteriyor.

Hac 65. Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah, insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.

22- Dünyanın düz olduğu:

Kur’an’ın yer ve gök ayetlerindeki ifadelerinden yeri uçsuz bucaksız düz bir alan, göğü ise yerin üzerinde bir kubbe olarak düşündüğü net olarak anlaşılır. Örneğin “Cennetin genişliği göklerle yer kadardır” ifadesi, yerin bir gök cismi olmadığının sanıldığını açıkça ortaya koymaktadır. Sanki bir uçta yer diğer uçta 7. gök varmış gibi düşünülmektedir. Ayrıca Fussilet suresinde yerin ayrı göğün ayrı yaratıldığı ifadeleri de bunu göstermektedir.

Bundan çok daha net olarak Şems suresi 6. ayetinde düzlenmiş olan yere yemin edilir. Ancak bu ayet mealciler tarafından tahrif edilerek yayılıp döşenmiş olarak çevrilmiştir.

Şems 6. Vel ardı ve mâ tahâhâ.  — Ve yere ve onu düzleyene.

taha düzlemek demektir, tahiv kökünden düzgün sözcüğünden gelir. Elmalılı tefsirinde belirtilmiştir. Haznevi tefsirinde de 6- Yer´e ve onu düzeltene, şeklinde çevrilmiştir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...