Jump to content

ateistlerin bazı sorularına yanıtlar.


Recommended Posts

9 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Herkese kendisi bildirsin, işi ne, boş boş oturmasın. Ayrıca neden bu peygamber denen herifler ayrıcalıklı? 

 

Herkes kayıtsız, şartsız inansın, ne zararı var? Yahu nedir bu siz dincilerdeki bazı insanlar sonsuza kadar yakılsın arzusu? Neden herkesin cennete gidip sonsuza kadar mutlu mesut bir hayat yaşaması fikri size batıyor? Neden insanların çoğunun sonsuza kadar işkence edilerek yakılmasını istiyorsunuz?

 

 

Bırak şimdi laf salatasını, bu put daha yaratmadan insanların çoğunu yakacağını bilmiyor mu? Yakacağını bile bile neden insan yaratıyor? Amacı ne? Milyarlarca insanı yakmakla eline geçecek?

 

 

Suçlu yetkili tabii ki, bu yetkili benim topluma zarar vereceğimi bile bile neden bana para veriyor? Sen bu para verdiğin adamın topluma zararlı bir mekan açacağını bilsen ona para verir misin?

 

 

Benim herkes zorunlu bir davranış sergiliyor dediğimi nereden çıkardın? 

diyorsunuz  ya  Allah  biliyor  madem  kimseye  kizmamak  gerek  o  kaderindekini  yapıyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 68
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 saat önce, Buzul yazdı:

İslam masalında Allah'ın yanında melekler olmadan geçirdiği bir süre,zaman var.Bu Allahın başlangıcı ve sonu yok,sonsuz.Bu sonsuzlukta yalnız başına takılırken,yanında kimsecikler yokken melekleri yaratıyor.Tabi bu Allah zamanı gelince melekleri yaratacağını da zaten biliyor.Sonsuzlukta yalnız yalnız takılırken melekleri yaratma anı gelince bildiğini gerçekleştiriyor ve melekleri yaratıyor.

zamandan münezzeh  olunca  sıkıntı  olmaz  ki  önce  sonra  dediğiniz gibi  ezelde  biliyor  .yalnizlikta  onun  için  sorun  olmaz  çünkü  o  ilah  yalnizliktan  sıkıldığı  için değil yani. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

zamandan münezzeh  olunca  sıkıntı  olmaz  ki  önce  sonra  dediğiniz gibi  ezelde  biliyor  .yalnizlikta  onun  için  sorun  olmaz  çünkü  o  ilah  yalnizliktan  sıkıldığı  için değil yani. 

Ben maketten bir araba yapsam,zamandan münezzeh mi olurum?Allahın melekleri yaratması da bunun gibi bir şey.Allahı melekleri yaratınca zamandan münezzeh mi oluyor?Allahın hep var olan olsun,bu gerçek değişmez Allah zamana bağlıdır.Melekleri yaratana dek bir zaman geçmeli,melekleri yaratma anı gelmeli ki,Allah melekleri yaratabilsin.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

yalnizlikta  onun  için  sorun  olmaz  çünkü  o  ilah  yalnizliktan  sıkıldığı  için değil yani. 

Hep var olan Allah bir zamanlar yalnızdı,kendisinden başka hiçbir şey yoktu.Sonra bu hep var olan Allah melekleri yaratıyor ve bu yalnızlığına son veriyor.Bu akıl alır gibi bir durum değil.Bu Allahın ilk yarattığı şeyler melekler mi bu arada?Melekler ise Allahın yaratma eylemini ilk kez melekleri yaratarak kullanıyor.Bunlar çok tuhaf değil mi ya?

 

Bu arada şöyle bir yazı buldum.

 

Cenâb-ı Hak, insanlığın babası Hz. Âdem'i yaratmıştı. Başını kaldırıp bakan Âdem (a.s. ), Arş-ı A'lâda muazzam bir nur ile bir isim yazılı gördü: "Ahmed."
Merak edip sordu:

"Ya Rabbi, bu nur nedir?" Allah Teâla buyurdu:

"Bu senin zürriyetinden bir peygamberin nûrudur ki, onun ismi göklerde Ahmed ve yerlerde Muhammed'dir. Eğer, o olmasaydı, seni yaratmazdım!" (Kastalanî, Mevahibü'l-Ledünniye: 1/6)

İmanımızla kabul ettiğimiz bu muazzam gerçeği, milyarlar sene sonra gelen o nûrun sahibi de bütün açıklığıyla ifade buyurmuşlardır:

Bir gün ashabdan Abdullah bin Câbir (r.a.),

"Yâ Resûlallah, bana, Allah'ın her şeyden evvel yarattığı şey nedir, söyler misin?" dedi. Şu cevabı verdiler:

"Her şeyden evvel senin Peygamberinin nûrunu, kendi nurundan yarattı. Nur, Allah'ın kudreti ile dilediği gibi gezerdi. O zaman ne Levh-i Mahfuz ne kalem ne Cennet ne Cehennem, ne melek ne semâ ne arz, ne güneş, ne ay, ne insan ve ne de cin vardı."(Kastalanî, Mevahibü'l-Ledünniye:1/7)

Semâyı bütün haşmetiyle aydınlatan nûr, sonra ilk olarak Hz. Âdem'in alnında parladı. Sonra peygamberlerden peygambere geçerek İbrâhim'e (a.s.) kadar geldi. Ondan da oğlu Hz. İsmâil'e intikal etti.

 

 

Allah'ın ilk yarattığı şey Muhammedin nuruymuş bu yazıya göre.Allah yaratma özelliğini ilk kez Muhammedin nurunu yaratarak kullanmış.Bu Muhammed yaratma eylemini Allah'a ilk kez kullandıracak kadar önemli biri.Allah her şeyden önce Muhammedin nurunu yaratıyor.Ama Muhammedin nurundan önce hiçbir şey yaratmıyor.Bunlar çok ilginç ve akıl alır gibi değil gerçekten.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Buzul yazdı:

Hep var olan Allah bir zamanlar yalnızdı,kendisinden başka hiçbir şey yoktu.Sonra bu hep var olan Allah melekleri yaratıyor ve bu yalnızlığına son veriyor.Bu akıl alır gibi bir durum değil.Bu Allahın ilk yarattığı şeyler melekler mi bu arada?Melekler ise Allahın yaratma eylemini ilk kez melekleri yaratarak kullanıyor.Bunlar çok tuhaf değil mi ya?

 

Bu arada şöyle bir yazı buldum.

 

Cenâb-ı Hak, insanlığın babası Hz. Âdem'i yaratmıştı. Başını kaldırıp bakan Âdem (a.s. ), Arş-ı A'lâda muazzam bir nur ile bir isim yazılı gördü: "Ahmed."
Merak edip sordu:

"Ya Rabbi, bu nur nedir?" Allah Teâla buyurdu:

"Bu senin zürriyetinden bir peygamberin nûrudur ki, onun ismi göklerde Ahmed ve yerlerde Muhammed'dir. Eğer, o olmasaydı, seni yaratmazdım!" (Kastalanî, Mevahibü'l-Ledünniye: 1/6)

İmanımızla kabul ettiğimiz bu muazzam gerçeği, milyarlar sene sonra gelen o nûrun sahibi de bütün açıklığıyla ifade buyurmuşlardır:

Bir gün ashabdan Abdullah bin Câbir (r.a.),

"Yâ Resûlallah, bana, Allah'ın her şeyden evvel yarattığı şey nedir, söyler misin?" dedi. Şu cevabı verdiler:

"Her şeyden evvel senin Peygamberinin nûrunu, kendi nurundan yarattı. Nur, Allah'ın kudreti ile dilediği gibi gezerdi. O zaman ne Levh-i Mahfuz ne kalem ne Cennet ne Cehennem, ne melek ne semâ ne arz, ne güneş, ne ay, ne insan ve ne de cin vardı."(Kastalanî, Mevahibü'l-Ledünniye:1/7)

Semâyı bütün haşmetiyle aydınlatan nûr, sonra ilk olarak Hz. Âdem'in alnında parladı. Sonra peygamberlerden peygambere geçerek İbrâhim'e (a.s.) kadar geldi. Ondan da oğlu Hz. İsmâil'e intikal etti.

 

 

Allah'ın ilk yarattığı şey Muhammedin nuruymuş bu yazıya göre.Allah yaratma özelliğini ilk kez Muhammedin nurunu yaratarak kullanmış.Bu Muhammed yaratma eylemini Allah'a ilk kez kullandıracak kadar önemli biri.Allah her şeyden önce Muhammedin nurunu yaratıyor.Ama Muhammedin nurundan önce hiçbir şey yaratmıyor.Bunlar çok ilginç ve akıl alır gibi değil gerçekten.

buna  islam  litareturunde  zat  ve  sifat  ayrımı  deniyor  galiba  mutezile; sıfatlar  yani  yaratma  irade  etme  gibi sıfatlar  Allah'ın  zati  gibi  sonsuz  değildir  der  ama  ehli  sünnet  sifatlarda  zatı  gibi  sonsuzdur  yani  kadimdir  der  . 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

kusur  ; her şey  zıttiyla  bilinir  ilkesine  uygundur  ben  her şey kusursuz  demiyorum  ama  Allah'ın  neden  kusurlu  yarattığınada  atıf  yapmak  istedim  .kotuluk  olmadan  iyilik  karanlık  olmadan  aydınlık  anlaşilamaz  takdir  edilemez.

Kusurlu yaratilmanin yarari falan yok. Varligi olmayan bir seyin surekli avukatligini yaparsan zamanla varligina inanirsin ama bu onu var yapmaz. Her sey zittiyla bilinir ilkesi diye bir seyde yok bilimmi bu kafandan kural uyduruyorsun. Ayrica kusur bir seyin zitti degildir. Normalde olan bir seye sahip olmamaktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 29.08.2018 at 17:13, akılsızşuursuzatom yazdı:

 

1.olarak Zamanı yaratan  Tanridir 

Zamanı yaratan elbette zamandan münezzeh  olmalı 

paint  programını  açıp  bir  yuvarlak  çizsek

O yuvarlağı  çizdiğimiz   için icinde  olamayiz  çünkü  biz  yaptık  (yarattık)

yani yuvarlağın dışındayız. 

İlk maddeyi görünce kalanına cevap yazmaktan vazçgeçtim.

Bunun paradoks olduğunu dolayısıyla saçma olduğunu sana başka bir konuda yazmıştım. Ama orda bir reddiye yazmadın. Fakat şimdi burada gelip birebir aynısını yazmışsın. Tartışmadan feedback almayacaksak tartışmanın anlamı yok değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
45 dakika önce, Side Effect yazdı:

Kusurlu yaratilmanin yarari falan yok. Varligi olmayan bir seyin surekli avukatligini yaparsan zamanla varligina inanirsin ama bu onu var yapmaz. Her sey zittiyla bilinir ilkesi diye bir seyde yok bilimmi bu kafandan kural uyduruyorsun. Ayrica kusur bir seyin zitti degildir. Normalde olan bir seye sahip olmamaktir.

normalde  olan  bir şeye  sahip  olmamak  neye  sahip  olmamak  ;kusursuzluğa  sahip  olmamak.Kusursuzluğu  siz  kusuru  görerek  algılarsınız  yoksa  bir şeyin  kusursuzluğunu  sadece  kusursuz  bir  şeye  bakarak  anlayamazsınız. Örneğin; elinizdeki  kalem  kusursuzsa  , kusurlu  yani  yazmayan  bir  kalem  görünce  dersiniz  ki  diğer  kalem  kusursuzdu  yoksa  tek  başına  kusursuz  bir  kalem  diyemezsiniz.(pilot  kalemle  Allahi  ispatlayan  video  aklınıza  gelmesin  kalem  deyince  lütfen ?)

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, skeptikal yazdı:

İlk maddeyi görünce kalanına cevap yazmaktan vazçgeçtim.

Bunun paradoks olduğunu dolayısıyla saçma olduğunu sana başka bir konuda yazmıştım. Ama orda bir reddiye yazmadın. Fakat şimdi burada gelip birebir aynısını yazmışsın. Tartışmadan feedback almayacaksak tartışmanın anlamı yok değil mi?

tekrar  yazarsanız  yanıtınızı  özür  dilerim  unuttum sanırım  cevap  vermeye  çalışırım  buyrun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
54 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

tekrar  yazarsanız  yanıtınızı  özür  dilerim  unuttum sanırım  cevap  vermeye  çalışırım  buyrun?

Önemli değil. Cevap yazmadın değil de, karşıt tez getirmemiştin sadece. O yüzden tekrar tartışmak mantıksız geldiği için söyledim.

 

On 26.08.2018 at 17:04, skeptikal yazdı:

Zamanı yaratmak ne demek?
Yaratmak bir eylem. Her eylem değişimdir. Değişim zaman gerektirir.

Dolayısıyla "zamanı yaratmak" yine zaman gerektirdiğinden, bir paradoks. Absürt.

Bir varlık zamansızlıktan nasıl zamana geçer? Değişimin olmadığı anda nasıl değişime sebep olur? Zaman senin için dursa, zamanın durduğunu farkedebilir misin?

Hayır, çünkü farkındalık da bir eylemdir. Yani zamansız bir varlık değişime sebep olamaz, düşünemez, kendinin farkına varamaz, harekete geçemez.

 

tarihinde skeptikal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kusurlu yaratma konusuna değineceğim.

 

Doğadaki kusurlu oluşumların tanrının "biraz da kusurlu şeyler yaratayım ki kusursuzluğun değeri anlaşılsın" demesiyle bir alakası yok. Yani kusurlar kasıtlı olarak tanrı tarafından yaratılıyor filan değil. 

 

Bunu açıkça görebiliyoruz. Kusurlar aksaklıklardan ve işlerin yolunda gitmemesi nedeniyle oluşuyor. Bir tanrının "dur şunu bu sefer kusurlu yaratayım" demesiyle bir alakası olması olanaksız. Çünkü kusurlu oluşumlar radyasyona, kimyasallara, aşırı strese maruz kalma durumlarında görülüyor. 

 

Tabii DNA kopyalanmasında da istatistiksel olarak olması doğal hatalar olabiliyor. Böyle bir kopyalama sisteminin sıfır hata ile hiç kusursuz çalışması olanaksızdır. Mutlaka hatalar olabilecektir. Hatanın olmaması değil, olması doğal.

 

Allah böyle yarattı demek tamamen züğürt, cahil, hatta embesil tesellisi. Allah filan yok ve yaratmıyor. Doğada allahı filan işaret edecek mini minnacık en küçük bir belirti yoktur. Doğa her an allah filan yok diye bize anlatmasına rağmen insanlar allahın olduğunda inat ediyorlar! :D 

 

Doğa allahın olmadığının en büyük kanıtıdır. Ötesinde, doğa allahın olması durumunda başımızın ne kadar büyük belada olacağının, allahın filan iyi ki de "allaha şükür :D" olmadığının başyapıtıdır.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
31 dakika önce, democrossian yazdı:

Kusurlu yaratma konusuna değineceğim.

 

Doğadaki kusurlu oluşumların tanrının "biraz da kusurlu şeyler yaratayım ki kusursuzluğun değeri anlaşılsın" demesiyle bir alakası yok. Yani kusurlar kasıtlı olarak tanrı tarafından yaratılıyor filan değil. 

 

Bunu açıkça görebiliyoruz. Kusurlar aksaklıklardan ve işlerin yolunda gitmemesi nedeniyle oluşuyor. Bir tanrının "dur şunu bu sefer kusurlu yaratayım" demesiyle bir alakası olması olanaksız. Çünkü kusurlu oluşumlar radyasyona, kimyasallara, aşırı strese maruz kalma durumlarında görülüyor. 

 

Tabii DNA kopyalanmasında da istatistiksel olarak olması doğal hatalar olabiliyor. Böyle bir kopyalama sisteminin sıfır hata ile hiç kusursuz çalışması olanaksızdır. Mutlaka hatalar olabilecektir. Hatanın olmaması değil, olması doğal.

 

Allah böyle yarattı demek tamamen züğürt, cahil, hatta embesil tesellisi. Allah filan yok ve yaratmıyor. Doğada allahı filan işaret edecek mini minnacık en küçük bir belirti yoktur. Doğa her an allah filan yok diye bize anlatmasına rağmen insanlar allahın olduğunda inat ediyorlar! :D 

 

Doğa allahın olmadığının en büyük kanıtıdır. Ötesinde, doğa allahın olması durumunda başımızın ne kadar büyük belada olacağının, allahın filan iyi ki de "allaha şükür :D" olmadığının başyapıtıdır.

 

siz  yazdığınız  klavyenin  bile  ardında  ilim  ve  irade  olduğunu  itiraf  edip  dna  nın  veya  canlıların  ardında  bir  kasıtlı  ve  irade  sahibi  güç  olduğunu  düşünmüyorsanız  yapacak  pek  bir şey yok  sanırım. 

tarihinde akılsızşuursuzatom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

dna  nın  veya  canlıların  ardında  bir  kasıtlı  ve  irade  sahibi  güç  olduğunu  düşünmüyorsanız  yapacak  pek  bir şey yok  sanırım. 

 

Dna ve canlıların ardında irade sahibi güç olduğunu düşünüyor ama bunlardan kıyaslanamayacak derecede daha karmaşık ve gelişmiş bir varlık olan tanrı'nın ardında irade sahibi güç olduğunu düşünemiyorsanız yapacak birşey yok sanırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

siz  yazdığınız  klavyenin  bile  ardında  ilim  ve  irade  olduğunu  itiraf  edip  dna  nın  veya  canlıların  ardında  bir  kasıtlı  ve  irade  sahibi  güç  olduğunu  düşünmüyorsanız  yapacak  pek  bir şey yok  sanırım. 

Klavyenin D NA gibi evrimsel bir  süreç geçirmediğini biliyoruz. Sizin en büyük sıkıntınız her şeyin şak diye olduğunu sanmanız. Bak evrimsel süreçte karmaşık yapılar inanılmaz süreçlerde gerçekleşir. Ancak sizin  kıyasladığınız nesnelerin süreci evrimsel sürece göre hiç yoktur. Insan beyni evrimsel  bir hatadan dolayı uzun süreçleri algılayacak kapasitede değildir.  

 

Sana bunları milyarlarca kez anlattık hayla nasıl anlamıyorsun?  Evrim de de sıkıntıların olduğunu demiştim. Hiç evrim ile ilgili bir kitap okudun mu? Veya makalelere bakıyor musun  ? Bakmadığından eminim. 

tarihinde Charles dawkins tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

canlıların  ardında  bir  kasıtlı  ve  irade  sahibi  güç  olduğu

 

Canlılar öyle bir güç olmadan olamayacaklarsa, o güç hiç olamaz. Onu da var edecek daha büyük bir güç lazım, onu da... Bu böyle gidemeyeceği için tanrı olanaksızdır ve olmadığı son derece kesindir. Tanrının olmadığı kadar kesin başka bir gerçek bulmak zordur. Tanrının olmadığı gerçeği bilinen en kesin gerçektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
47 dakika önce, Charles dawkins yazdı:

Klavyenin D NA gibi evrimsel bir  süreç geçirmediğini biliyoruz. Sizin en büyük sıkıntınız her şeyin şak diye olduğunu sanmanız. Bak evrimsel süreçte karmaşık yapılar inanılmaz süreçlerde gerçekleşir. Ancak sizin  kıyasladığınız nesnelerin süreci evrimsel sürece göre hiç yoktur. Insan beyni evrimsel  bir hatadan dolayı uzun süreçleri algılayacak kapasitede değildir.  

 

Sana bunları milyarlarca kez anlattık hayla nasıl anlamıyorsun?  Evrim de de sıkıntıların olduğunu demiştim. Hiç evrim ile ilgili bir kitap okudun mu? Veya makalelere bakıyor musun  ? Bakmadığından eminim. 

evrim  ağacının  ilk  kitabını  okudum  bir de  tanrının  alfabesi  kitabinda  evrim  konusunda  okudum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...