Jump to content

Evliliğe BiYOLOJiK olarak elverişli olanlar nikahlanabilir..miş.


Recommended Posts

21 saat önce, EnverPasa yazdı:

Bu nasıl bir kitaptır ki, nereye çekerseniz oraya gidiyor. 

 

Mesele çekmek istemek. Kuran'da apaçık yazmış. Eşinin üzerine kız kardeşini nikahlayamazsın. Bunda anlaşılmayacak, oraya buraya çekecek bir durum var mı? Yok! Bunu açıklamak akla hakaret olur. Bunda anlaşılmayıp da açıklayacak bir şey yok. Bu ne demek açıklayayım deyip bir cümle yazsam, baldızını nikahlayamazsın filan desem bu insan aklına hakaret olur. Bunda açıklayacak hiç bir şey göremiyorum. Son derece basit, açık bir ifade.

 

Ama bunu eğip bükmeye, başka anlamlara getirmeye çalışmak insan aklına hakaretten öte, başta kendi aklına da en ağır aşağılamayı yapmak demek. Ben köle zihniyetli, efendisinin köleliğinden başka bir işe kafası basmayan embesilin idyotun ötesinde bir zombiyim demektir. Benim beynim efendime körü körüne hizmetten başka şeye çalışmaz demektir.

 

Napoleon bana bir cümle söyle ki onu tevil edip senin idamına hükmedeyim demiştir. Amaç tevil etmekse her cümle edilir demek istemiştir. Eğip büküp kıvırtıp çevirip sallayıp titretip cahil çöl yağmacılarının zırvaları Allah adlı bir çöl tanrısından geldi diye yutturmaksa maksat, her türlü sallayıp kıvırtıp çevirilir, titretilir.

 

Oooh oooh salla salla gül memeler çağlasın salla salla yer yerinden oynasın, tamam tamam inandım mükemmel salladın, kız kemik yok mu sende bu ne oynak bel böyle, bu oryantal şovunun hatırına inandım diyeceksen dersin. Oryantal şovla kerizlenen salaklar inanabilir. İnanmanın önünde bir engel yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 317
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Örneğin

Ahzâb 53'te müminlerin peygamber eşleriyle evlenmesi yasaklanır

şeklindeki bilgi yanlıştır.

 

Ayette size yasaktır yani haramdır denmiyor;

size yakışmaz deniyor -mâ kâne lekum.  

 

Ve yakışmaz olan

peygamber eşleriyle evlenmeniz değil yalnızca 

onu üzmeniz de yakışmaz - en tü'zû resûlellah.

 

Ahzâb 53'te

"sizin, peygamberi üzmeniz yasaktır" mı deniyor ki

"onun eşleriyle evlenmeniz yasaktır" deniyor olsun.

 

Artı, yasaktır deniyor olsaydı o yasağa uyulabilir miydi;

örneğin bir kimseyi üzmemek her zaman mümkün müdür?

 

Yasaktır Hasan Akçay. Yakışmaz demesi önemli değil, açıkça yasaktır ve bu durum aynı surenin 6. ayetiyle şöyle de vurgulanır:

 

Ahzap 6: "Peygamber müminlere kendilerinden daha yakındır, eşleri de onların anneleridir. Aralarında kan bağı bulunanlar Allah'ın kitabında (mirasçılık bakımından), birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; dostlarınıza lütufta bulunmanız başkadır. Bu hüküm kitapta kayıt altına alınmıştır."

 

Neymiş? Peygamberin eşleri, bütün müminlerin annesiymiş. Anneyle de evlenilemeyeceğine göre? Gayet bağlayıcı. 

Ahzap 6 ve 53'te durum son derece açık. Bugün de Müslümanlar peygamberin eşleri hakkında konuşurken Aişe Anamız, Hatice Anamız falan der... Çocuk Ayşe oldu bize anne...

 

O yüzden peygamberin kendilerini boşaması, o kadın için ölüm fermanı. Peygamber tarafından boşanmış bir eş olmak bir daha hiçbir şekilde başkasıyla evlenememek, ayrıca korkunç bir şekilde lekelenmek demek. Nitekim o öldükten sonra bu kadınların hiçbiri başka biriyle evlenememiştir hikayeye göre.

O yüzden peygamber Mariye'yle basıldığında onları boşamakla kolayca tehdit ediyor ve bana kadın mı yok, istersem bakire kızları dizerim sıraya, sesinizi kesip oturun diyebiliyor. Tahrim 5.

 

Kur'an çok evlilik hikayeleriyle doludur, İslam'da çok evlilik net biçimde vardır. Muhammed karakteri Allah'ı arkasına alıp berbat bir harem kurmuş ve haremindeki kadınları başka yeni kadınlar almakla tehdit ederek zabt-u rabt altına almaya çalışmıştır. O sıkıştıkça yukarıdan yeni ayetler inmiştir...

Bakın işte, siz Ahzap'la uğraşırken bir de Tahrim çıktı. Nüzul sebebi ise gerçekten mide bulandırıcı. Light Müslüman halkımız bunları bilir mi? Bilmez.

Siz biliyorsunuz da ne oluyor? Eğip büküyor, ayeti resmen yeniden yazıyorsunuz. Hiç hoş değil. Bizim tatlı sahtekar Yaşar Nuri Öztürk de yapardı bunu. Onun dine inanmadığını uzun yıllardır bildiğim ve amacını da gördüğüm için kızmazdım pek ama siz inançlısınız ve gelip bizimle tartışıyorsunuz. Mecbur doğruları söyleyeceğiz...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Efendim,

Peygamber efendi öldükten sonra karıları ne yapmıştır? 

Peygamber efendinin neden bu kadar çok karısı vardır? 

Peygamber efendinin karıları neden kimseyle evlenememiştir? 

 

son olarak

1 milyon riyallik(:D) soru: 

 

Müslümanlığa geçmeden önce baldızıyla birlikte evlilik yapmış insanlar müslümanlığa geçince affediliyor. O zaman müslümanlıktan çıkıp, 3 tane kız kardeşle evlenip tekrar müslümanlığa geri dönersem bu Allah'a göre günah mıdır? 

 

Saygılarımla

tarihinde EnverPasa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
2 hours ago, Türk Ateist said:

Yasaktır Hasan Akçay. Yakışmaz demesi önemli değil, açıkça yasaktır ve bu durum aynı surenin 6. ayetiyle şöyle de vurgulanır:

 

Ahzap 6: "Peygamber müminlere kendilerinden daha yakındır, eşleri de onların anneleridir. Aralarında kan bağı bulunanlar Allah'ın kitabında birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden (mirasçılık bakımından) daha yakındırlar; dostlarınıza lütufta bulunmanız başkadır. Bu hüküm kitapta kayıt altına alınmıştır."

 

 

Yazık ki Ahzâb 6'yı da yanlış okumuşsunuz.

 

Orda vurgulanan bu durum değil;

tam aksine, orda vurgulanan şu gerçektir:

 

Biyiolojik akrabalar başkadır, farazî akrabalar başka

yani saygıdan anne denilenler biyolojik anne değildir.

 

Ayetin kendi sözleriyle:

 

Ulûl erhâmi ba'duhum evlâ bi ba'dın fî kitâbillâhi  minel mu'minîn...

Aralarında kan bağı bulunanlar

Allah'ın kitabında birbirlerine diğer müminlerden daha yakındırlar...

 

Aranızda bu "daha yakın"lık bulunmadığı için

saygıdan bugün anneniz denilen biriyle gün gelir evlenirsiniz, caizdir 

ama biyolojik annenizle asla evlenemezsiniz, "haram"dır.

 

Ayette söylenen bu.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
37 minutes ago, Hasan Akçay said:

 

 

Yazık ki Ahzâb 6'yı da yanlış okumuşsunuz.

 

Orda vurgulanan bu durum değil;

tam aksine, orda vurgulanan şu gerçektir:

 

Biyiolojik akrabalar başkadır, farazî akrabalar başka

yani saygıdan anne denilenler biyolojik anne değildir.

 

Ayetin kendi sözleriyle:

 

Ulûl erhâmi ba'duhum evlâ bi ba'dın fî kitâbillâhi  minel mu'minîn...

Aralarında kan bağı bulunanlar

Allah'ın kitabında birbirlerine diğer müminlerden daha yakındırlar...

 

Aranızda bu "daha yakın"lık bulunmadığı için

saygıdan bugün anneniz denilen biriyle gün gelir evlenirsiniz, caizdir 

ama biyolojik annenizle asla evlenemezsiniz, "haram"dır.

 

Ayette söylenen bu.

 

Ahzab 6. Peygamber, mü’minlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de mü’minlerin analarıdır. Aralarında akrabalık bağı olanlar, Allah’ın Kitab’ına göre, (miras konusunda) birbirleri için (diğer) mü’minlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız başka. Bu (hüküm) Kitap’ta yazılıdır.

 

Tevbe 24. De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez.”

 

Bu dini icat eden araplar da yanlış okumuş olacak ki Muhammed öldüğünde 18 yaşında olan Aişe de dahil olmak üzere hiç birine evlilik izni vermemişler. Adamın az karısı da yok, ha! 9-10 civarı karısı vardı.

 

Ne denmiş ayette, peygamber müminlere canlarından önce gelirmiş, her şeyden önce gelirmiş.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, EnverPasa yazdı:

Efendim,

Peygamber efendi öldükten sonra karıları ne yapmıştır? 

Peygamber efendinin neden bu kadar çok karısı vardır? 

Peygamber efendinin karıları neden kimseyle evlenememiştir? 

 

son olarak

1 milyon riyallik(:D) soru: 

 

Müslümanlığa geçmeden önce baldızıyla birlikte evlilik yapmış insanlar müslümanlığa geçince affediliyor. O zaman müslümanlıktan çıkıp, 3 tane kız kardeşle evlenip tekrar müslümanlığa geri dönersem bu Allah'a göre günah mıdır? 

 

Saygılarımla

 

Müslümanlıktan çıktıktan sonra öldürülmeniz gerektiği için sonrası mühim değildir.

 

1 milyon riyali rica edeyim. ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Sundance yazdı:

 

Müslümanlıktan çıktıktan sonra öldürülmeniz gerektiği için sonrası mühim değildir.

 

1 milyon riyali rica edeyim. ?

“Yakub aleyhisselam babasının vefatından sonra annesinin tavsiyesi üzerine Harran’da bulunan dayısının yanına gitti. Orada uzun müddet kaldı. Dayısının büyük kızı Leya ile evlendi. Bu evlilikten Rabil, Şemun, Lâvi, Yehûda, İsâhar ve Zablûn adlı oğulları ile Dînar isimli kızı doğdu. İbrahim aleyhisselamın bildirdiği dinde iki kız kardeşle evlenmek câiz olduğundan ilk evliliğinden yedi sene sonra dayısının küçük kızı Râhil ile de evlendi. Bu hanımından da Bünyamin ve Yusuf adlı iki oğlu oldu. Belhe ve Zülfâ adlı iki câriyesi vardı. Belhe adlı câriyeden Dân ve Neftâle, Zülfâ adlı câriyesinden de Câd ve Âşir adlı oğulları doğdu. Böylece on iki oğlu oldu.”

 

İbrahim’in bildirdiği dinde caizmiş, Dejavu oldum deyip yırtabilir mi? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Sundance yazdı:

 

Müslümanlıktan çıktıktan sonra öldürülmeniz gerektiği için sonrası mühim değildir.

  

1 milyon riyali rica edeyim. ?

 

Orada da bir açık var. Hemen öldüremiyorlar. Belirli bir süre geçmesi gerekiyor 

Link to post
Sitelerde Paylaş

O pasaja bak, yok buna bak, aha şurada, bir de şuradakini  aman kaçırmayın, yoksa anlamazsınız... falan, filan ...

Bu eseri yazanlar hakikaten ibretlik ve tabii ki bunun güzellemesini yapanların da onlardan geri kalır tarafları yok.

 

On 29.09.2018 at 11:46, kavak yazdı:

Piyasaya öyle veya böyle bir şekilde sürülmüş bir kitap var.
İlginiz olup okumaya niyetiniz olursa şayet, en az 10 kere okumanızı salık veririm, çünkü bir iki kere de hemencecik anlayacağınızı zannetmiyorum. Artı 10. kereden sonra da "anladım" diyenler halt etmiştir. Mesela "Elif Lăm Mim", "Ya sin", "Tă hă" gibi ne idüğü belirsiz yerlerden hepinize bol bol selamlar; emi. :D

Bunun en büyük kanıtı, sayısız farklı tercümelerin yanında ciltler dolusu yorumların, görüşlerin olduğu gerçeğidir. Bir de bunlara rağmen senelerdir "Burasının anlamı öyle değildir, şöyledir" diye hiç bıkmadan usanmadan ortalarda dolaşanların olmasıdır.
Bitmedi.
Efendim; şimdi atıyorum mesela 10. sayfadaki bir cümledeki mesajı anlamaya çalışıyorsunuz. Eğer oradaki anlatılanı anlamıyorsanız, hiiç tasalanmayın, 100. sayfaya bakmanız icap eder, ki o da yetmedi, kitabı bir bütün olarak ele aldıktan sonra anlamaya çalışmalısınız. Ve bir  bakıyorsunuz, şıp diye anlamışsınız. Sonra "Vay be, ne muhteşem bir esermiş bu ve bunu bir insan yazmış olamaz!" diye arkaya yaslanıp keyif çatıyorsunuz. :D

Bu yöntemi bilhassa "sadece kitapçılar" kullanırlar ve ısrarla tavsiye ederler. :ders:

Diğerleri ise hălă anlamadılarsa, sayısı binleri(!) bulan hadislere bakmak zorunda kalırlar, yetmedi, sayısız ălim geçinenlerin sayısız yorumlarına bakmak icap ettiğini mırıldanırlar. :D
 
Şimdi hiç birşeyden haberi olmayan bir uzaylıya, bu kitabı okuyup aydınlanması için verseniz, acaba ilk hareketi ne olur ?! :89:

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Cevap Nisâ 18'de.

 

Efendim

 

Daha önceden bilim tarafından içinden bazı bölümlerin yanlış olduğu ispatlanmış bir kitaptan alıntı vererek cevap vermeniz pek bir manidardır. 

 

Nisa 18 der ki:

Alıntı

Yoksa (makbul) tövbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, “İşte ben şimdi tövbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır.

 

Peki. Diyelimki bu ayete göre ben asla affedilmeyeceğim.

 

Nisa 23 der ki: 

Alıntı

Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi (nikâh altında) bir araya getirmeniz. Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

 

Peki, bu ayete göre de Allah önceden böyle bir evlilik yapmış olanları affediyor, çok bağışlayıcı ve merhamet edici olduğunu söylüyor. 

 

Bu nasıl bir Allah yapıtıdır ki 2 tane ayeti birbiriyle çelişiyor? Madem bu evlilik haramdır, neden daha önceden böyle bir evlilik yapmış olanlara böyle bir yasak yok? 

 

Daha bırakın dinlerin birbiriyle çatışması meselesini, bu kitap kendi kendiyle çelişiyor. 

 

Saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, EnverPasa yazdı:

neden daha önceden böyle bir evlilik yapmış olanlara böyle bir yasak yok? 

Çünkü o zamanlar piyasada Allah diye bir Tanrı yok, Allah 610 yılında piyasaya sürülüyor. Yahveh ve God, Allah ile aynı Tanrı değiller.

Mesela Yahveh, İbrahim’e aynı anda iki kez kardeşle evlenebilirsiniz izni veriyor, Allah Muhammed’e vermiyor,

Zaman geçtikçe, kültürel evrim, insanların Tanrı kavramını değiştiriyor, farklılaştırıyor. Mesela şu an köle ve cariyeliğe izin veren Tanrı fikri tutmaz, kültürel evrimle beraber günümüzde köle ve cariye savunuculuğunu suç olarak görmeye başladık, böyle bir savunuculuğu artık Tanrı’ya yükleyemiyoruz, Bak işte Tanrı’yı değiştirdik. Şu an insanların inandığı Tanrı Allah değil,

Eğer Tanrı varsa kuralları değişmez, sabit kalır, çünkü o gerçeği biliyordur, kuralları değişen bir tanrı varsa o Tanrı değildir, insan ürünü olduğu açıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Phocas yazdı:

Çünkü o zamanlar piyasada Allah diye bir Tanrı yok, Allah 610 yılında piyasaya sürülüyor. Yahveh ve God, Allah ile aynı Tanrı değiller.

Mesela Yahveh, İbrahim’e aynı anda iki kez kardeşle evlenebilirsiniz izni veriyor, Allah Muhammed’e vermiyor,

Zaman geçtikçe, kültürel evrim, insanların Tanrı kavramını değiştiriyor, farklılaştırıyor. Mesela şu an köle ve cariyeliğe izin veren Tanrı fikri tutmaz, kültürel evrimle beraber günümüzde köle ve cariye savunuculuğunu suç olarak görmeye başladık, böyle bir savunuculuğu artık Tanrı’ya yükleyemiyoruz, Bak işte Tanrı’yı değiştirdik. Şu an insanların inandığı Tanrı Allah değil,

Eğer Tanrı varsa kuralları değişmez, sabit kalır, çünkü o gerçeği biliyordur, kuralları değişen bir tanrı varsa o Tanrı değildir, insan ürünü olduğu açıktır.

 

Efendim

 

Bu kitabın insan ürünü olduğunu ifade edişiniz bana göre çok yerinde bir tespit.

Sİzi tebrik ederim. 

 

Saygılarımla

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrının gelişen koşullara göre değişerek uyum sağlayan bir din sistemi kurduğu da iddia edilebilir. Tanrının yarattığı dünya değişiyorsa dinler de değişiyor denilebilir. Yani on kişinin kurduğu bir dernek ile bu derneğin üye sayısı bir milyona ulaştığında tüzüğü aynı kalamaz denebilir.

 

Fakat bu varsayım da çuvallar. Çünkü insanlık giderek ivme kazanan bir biçimde gelişiyor. Yani dinlerin ortaya çıktığı zamanlarda değişim hızı çok düşükken, dinler artık ortaya çıkmadığı zamanlardaki gelişme hızı baş döndürücü.

 

Bu durumda tanrı "zaman kötü, kolla göğü" deyip göğün derinliklerine saklanmış, bu insanlar bana bile pabucu ters giydirir diye kaçıp gitmiş olmalı. Eski kafalı tanrı zamanın değişimine ayak uyduramayıp emekli olmuş. Ne din gönderiyor artık ne bir şey. İnsanların işlerine aklının erdiği de yok zaten!

 

"Allaalla! Bu Ay'ı benim nurum bilirdim, bu insanlar nasıl benim nuruma ayak bastılar yahu? Ha pardon tabi Allah ben oluyorum da ağzım alışmış insanlar diye diye ben de onlardan duya duya allaalla diyorum!"

 

"Anaaa! Mars'a araç mı gönderdiler? Nası yaaa? Ben bu Mars'ı da mı aynı dünya gibi kayalık bir gezegen olarak yaratmıştım! Ya nasıl da unutuyorum her şeyi ya! Eeee yaş kaça geldi ama! Sonsuz zaman önceydi doğum günüm! Heeey gidi günler! Bir zamanlar kimse yoktu ben vardım! Lan şu insanı yaratmak da nerden aklıma geldi ne bileyim! Melekler de çok yalvardı yapma etme dedilerdi de dinlemediydim!" 

 

"Anaaa! Bunlar işi azıttı! Pluton'un bile fotoğraflarını çekmişler! Anaaa! Plüton böyle miydi yaa? Kaskatı donmuş lan bu! Ben bunu demek böyle soğuk mu yarattıydım! Soğukta yaşayan canlılar yaratsaydım keşke yaa! Nasıl yapacaksam onu da ne bileyim!"

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.10.2018 at 12:28, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Yazık ki Ahzâb 6'yı da yanlış okumuşsunuz.

 

Orda vurgulanan bu durum değil;

tam aksine, orda vurgulanan şu gerçektir:

 

Biyiolojik akrabalar başkadır, farazî akrabalar başka

yani saygıdan anne denilenler biyolojik anne değildir.

 

Ayetin kendi sözleriyle:

 

Ulûl erhâmi ba'duhum evlâ bi ba'dın fî kitâbillâhi  minel mu'minîn...

Aralarında kan bağı bulunanlar

Allah'ın kitabında birbirlerine diğer müminlerden daha yakındırlar...

 

Aranızda bu "daha yakın"lık bulunmadığı için

saygıdan bugün anneniz denilen biriyle gün gelir evlenirsiniz, caizdir 

ama biyolojik annenizle asla evlenemezsiniz, "haram"dır.

 

Ayette söylenen bu.

 

Kusura bakmayın da ciddi ciddi saçma olmuş.

 

Peygamberin eşleri bizim annemiz. Allah böyle buyurmuş. Bizleri her şeyden çok seven ve sahiplenen peygamberimizin eşleri bizim annemizse, biyolojik annemiz değil diye günün birinde göz koymayı düşünür hale gelmeyiz. Böyle bir şey olmaz. Nitekim bu kadınlar Muhammed'den sonra hiç evlenmemiştir. Masal böyle diyor...

 

Kaldı ki Muhammed eşlerini boşamaz, yenilerini getirerek biriktirir. Cariye ve köleler zaten ona hizmet eder.

Tahrim 5'de de açıkça görürüz bunu. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstünüze afiyet biraz feministim.

Size "Ahzâb 6'yı yanlış okumuşsunuz" desem bile

"saçma olmuş bu okumanız" diyemem. 

 

Tahrim 5'i de yanlış okuyorsunuz.

 

Aslında gerçekten önemi yok;

size bunları söylemekten daha önemli şeyler var

yapmam gereken.

 

Konunun özü: Kuran eş üstüne eş almayı yasaklıyor.

 

Medine'de oda arkadaşım bir cami imamıydı; peygamberin sünneti de sünneti diyor başka bişey demiyordu;

"Peygamberimiz ne yaptıysa biz de yapmalı, ne yapmadıysa yapmamalıyız. Sünnetini terkeden dinden çıkar".

 

O kadar çok söyledi ki bunu ta burama geldi.

 

"Pek" dedim

"Peygamber Ahzâb 52'den sonra eş üstüne eş almadı 

ama onun ümmeti alıyor; dinden çıkıyorlar mı?"

 

Çıt yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

"Pek" dedim

"Peygamber Ahzâb 52'den sonra eş üstüne eş almadı 

ama onun ümmeti alıyor; dinden çıkıyorlar mı?"

 

Çıt yok.

O ilk 4 Halife niye çok eşlilik yaptı?

Onlar peygamberle direkt olarak görüşen insanlar, onlar nasıl yanlış anladı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

O 4 "halife"nin çok eşli olduğu da tartışma götürür,

hatta gerçekten yaşamış olup olmadıkları bile tartışılıyor 

 

4 Halife’nin yaşamadığını kabul edersek, Muhammed’in de yaşamadığını veya bahsedilenden çok farklı bir karakter olduğunu kabul etmek gerekir.

Nedeni ise, Muhammed ve Halifelerin kronolojisini aynı kişiler yazmıştır.Halifeler kurgu ise Muhammed’de kurgu olmalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...