Jump to content

Evliliğe BiYOLOJiK olarak elverişli olanlar nikahlanabilir..miş.


Recommended Posts

Nisa 25'de bahsedilen "evlenmeye gücünüzün yetmediği hür kadınlar" ile sizin deyiminizle "bakımı üstlenilen kızların" farkı nedir ki, Kuran "hür kadınlarla evlenmeye gücünüz yetmezse bunlarla evlenin" diye aşağılıyor bunları? 

 

Diyelim ki bu kızlar bizim "öz kızımız" bu durumda ilk başta bahsedilen "hür kadınlar" sınıfına nasıl olur da girmiyor?

 

Üstelik de bizim bakımını üstlendiğimiz kızlar hakkında altını çize çize vurguluyor "iffetli yaşamaları, zina yapmamaları şartıyla" diye, neden ?

 

Bizim yetiştirdiğimiz kızlar fahişe midir ki Kuran özellikle "gücünüz yetmezse bunlardan alın" diye vurguluyor?

 

Ahzab-50'de "senin yeminlerin kimi bağlıyor ise" ile kastedilen Muhammed'in eşleri ise "mehirlerini verdiğin eşlerini" diye kastedilenler ne oluyor? Aynı şekilde 33:6'da hem eşlerin hem elinin altındakilerle sevişebilirsin diyor. 33:52'de ise "bundan sonra zevcelerini değiştirmen yasaktır ancak elinin altındakiler hariç diye özellikle belirtiyor. 70:30'da yine eşlerinizle veya sahip olduklarınızla sevişebilirsiniz diyor.

 

33:52'de "ma meleket yeminuke"'nin eş olmadığı KESİN anlaşılıyor. Zira bunların eş değiştirme yasağından hariç oldukları belirtiliyor.

 

Öyle ise bu "ma meleket yeminuke" eş O-L-A-M-A-Z.

 

Nisa-3'de ise 3 farklı kadın tipi var:

1- Velisi olunan yetim kızlar

2- Normal - hür kadınlar

3- Elinizin sahip olduklar

 

Ayet bu 3 farklı kadın tipini birbirine alternatif olarak veriyor. O halde "elinizin sahip oldukları", "bakımı üstlenilen yetim kızlar" olamaz. Zaten ayet onlarla ilgili adaletsiz davranacağınızdan korkuyorsanız onlarla evlenmek yerine şunlarla evlenin diyerek diğer iki alternatifi sayıyor.

 

Nisa-33'de ise geçen ifade "ma meleket eymanukum" değil. Bu ayette cariyelerden söz edildiğini iddia eden kimse yok zaten.

 

Ahzab-55'de ise yine "ma meleket eymanuhunne" diye bahsedilen kadınlar, mümin kadınlardan ayrı olarak belirtilmiş.

 

 

Bu örnek verdiğiniz ayetlerden kesin olarak çıkan sonuç şu şekilde:

 

1- "Ma meleket eyman" olarak belirtilen kadınlar kesinlikle eş değil. Kuran'da eşlerden özellikle ayrı olarak bahsediliyor ve birbirine zıt durumlar ön görüyor.

2- "Ma meleket eyman" olarak belirtilen kadınlar kesinlikle bakımımız altındaki kızlar (öz kızlarımız veya evlat edindiğimiz kızlar) değil. Zira yetimlerden ayrıca söz ediyor ve hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyenlerin idare edeceği şeklinde hür kadın sınıfına sokulmuyor.

 

İlave edelim:

 

Nisa-24: "Ma meleket eyman" dışındaki evli kadınlar size yasak kılındı diyor. Sizin çevirinizi uygularsak: Evli olan eşleriniz haricinde evli olan eşleriniz size yasak kılındı veya evli olan kızlarınız haricinde evli olan eşleriniz size yasak kılındı. Yani nereye koyarsan koy U-Y-M-U-Y-O-R.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 317
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

gönderildi (düzenlendi)
2 hours ago, Phocas said:

E sizin bu  açıklamanızla Nisa 3’ ü nasıl açıklayacağız? Besleme ile yetinin ne demek oluyor? Beslemenin nesi ile yetineceğiz? Besleme bize ne verecek ki yetineceğiz?

 

4:3–Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz  (MÂ MELEKET EYMÂNUKUM) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.

 

 

Sevgili Phocas,

 

Nisâ 3''ün Arapçasında yetinin diye bir fiili yok,

birileri onu UYDURUP ayetin çevirisine sokuşturmuş.

Nisâ 3'ün Arapşasında yalnızca 1 fiil var, nkhlayın:

 

Yetimlerin haklarını koruyamıycanızdan korktu iseniz 

nkhlayın size yetki veren kadınların ikişerini ve üçerini ve dörderini... ama adil olamıycanızdan korktu iseniz

yalnızca birini... ya da 

yeminlerinizin bağlı kıldıklarını. Dara düşmemeniz için uygun olan budur. 

 

Yani

nkhlayın kadınların ikişerini ve üçerini ve dörderini,

nkhlayın onların yalnızca birini,

nkhlayın yeminleriniz kimi bağlı kıldıysa onları.

 

Ve 

nkhlayın evlendirin demek,

bunda zerre kuşku yok.

 

Kanıt?

Daha önce hiç anmadığım bir kanıt getireyim:

 

Nisâ 25 hani diyor ya,

İffetli

bağımsız mümin kadınları kolay kolay eş alamayanlarınız

yeminlerinizin bağlı kıldığı mümin genç kızlarınızı alsınlar.

 

Açık ve net,

siz SiZiN yeminlerinizin bağlı kıldığı genç kızlarınızı eş alamazsınız, haram HARAM...

yani nkhlayın fiili eş alın anlamına geliyor o-la-maz, HARAM;

bi daha: bakımını üstlendiğiniz genç kızlarınızla siz evlenemezsiniz, HARAM

onları başkalarına eş vereceksiniz, evlendireceksiniz, tıpkı Nûr 32'deki gibi:

 

Nkhlayın evli olmayanlarınızı - ve enkihûl eyâmé minkum.

 

Nisâ 3'te

çok eşlilik yok, çok eşliliğe geçit yok.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Yetimlerin haklarını koruyamıycanızdan korktu iseniz 

nkhlayın size yetki veren kadınların ikişerini ve üçerini ve dörderini... ama adil olamıycanızdan korktu iseniz

yalnızca birini... ya da 

yeminlerinizin bağlı kıldıklarını. Dara düşmemeniz için uygun olan budur. 

Sizin çevirinize veya anladığınıza göre soruyorum. Şaşkın durumdayım, hiç bir şey anlamadım.

 

- Yetim ile yeminlerinizin bağlı kıldıkları aynı anlama gelmez mi? Bunlar kim? Farklı kişiler mi?

- Bize evlilik yetkisi veren yetimler mi? Eğer onlar ise, evlendirdik diyelim: evlendirirken adaletsizlik yapmak ne demek? Adaletsizlik yapacaksak niye sadece birini  evlendiriyoruz ya da kim olduğunu çözemediğim birisini?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Sundance yazdı:

Yanlış olduğunu biliyorum democ.

 

Tuzak tercüme vermek ha! İyiymiş... :D Ben de nerden bulmuş bu meali diyorum yahu! :lol: 

 

Fakat bu ayet bükücü. Buna ne yapsan bu ezberlediğini okur. Buna hiç bir yöntemin faydası yok! Bu icap ederse huriyi damacana yapar! :0_80cbc_37a71a73_L: Bu bir kere kararını almış. Bütün ayetler eğilip bükülüp şekilden şekile sokulacak! Bu zırvayı kakalamanın tek yolunun bu olduğunu anlamış bu! Olduğu şekliyle aklı başında olanların bu zırvayı yutmayacağı kafasına dank etmiş bunun!  

 

İyice anlamış, bunlar bunu olduğu şekliyle yutmuyorlar. Ne yapmak lazım, şekilden şekile sokmak lazım. Bunun bunu kakalayıp yutturmak için bulduğu çare bu!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da tek eşlilik emrediliyor çok eşlilik yasaklanıyor demek de artık eşşeğe makyaj yapıp anam diye satmaktır! Ötesi yok! Ömrümde bundan adi ve yüzsüz yalan duymadım! Bu yalanın kuyruklusundan da sunturlusundan da öte bir şaklabanlık! Kuran! :D Tek eşliliği emrediyor! :lol: Çok eşliliği yasaklıyor! :0_80cbc_37a71a73_L: Bu nasıl bir soytarılık yahu!

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
7 hours ago, Phocas said:

Sizin çevirinize veya anladığınıza göre soruyorum. Şaşkın durumdayım, hiç bir şey anlamadım.

 

- Yetim ile yeminlerinizin bağlı kıldıkları aynı anlama gelmez mi? Bunlar kim? Farklı kişiler mi?

- Bize evlilik yetkisi veren yetimler mi? Eğer onlar ise, evlendirdik diyelim: evlendirirken adaletsizlik yapmak ne demek? Adaletsizlik yapacaksak niye sadece birini  evlendiriyoruz ya da kim olduğunu çözemediğim birisini?

 

 

Yetim ile

yeminlerinizin bağlı kıldıkları

aynı anlama gelmez mi?

 

Hayır.

 

Bunlar kim?

Farklı kişiler mi?

 

Evet, farklı kişiler.

Yetimler babasızdır ama "emvâl"i olan yani malları olan kişilerdir,

yeminlerinizin bağlı kıldığı kimseler ise çulsuz gariban. 

 

Yetimler o malları yüzünden sizi müthiş sorumlu kılarlar 

çünkü, eğer samimi müminler iseniz, "Ya onların malını yanlışlıkla kendi malıma katıp yersem!" diye ödünüz kopar (Nisâ 2).

Yeminlerinizin bağlı kıldığı gariban ise o tür bi yük olmazlar size. 

 

Bize evlilik yetkisi verenler

yetimler midir?

 

Evet.

 

Eğer onlar ise, evlendirdik diyelim:

evlendirirken adaletsizlik yapmak ne demek?

 

Allah yetimlerinizin mallarını sizin için de ayakta kalma vesilesi yapmştır yani o mallarla yatırım yaparsınız (Nisâ 5);

ama "rüşd"e erip "Bir babalık daha yap, beni evlendir!" diyen yetimlerinize mallarını yatırımdan çekip derhal vermek zorundasınız (Nisâ 6).

Bu tam olarak sağlanamadığında yetimlerinize mallarını eksik vermek zorunda kalırsınız;

daha da kötüsü bilerek ya da bilmeyerek bazılarına diğerlerinden daha az verirsiniz. Adaletsizlik yapmak odur.

 

Adaletsizlik yapacaksak

niye sadece birini  evlendiriyoruz?

 

Çünkü yetimlerin

hepsinin mallarını denkleştirip kendilerine eksiksiz vermeniz mümkün olmayabilir... ama

sadece birinin mallarını denkleştirmeniz daha kolaydır, mümkün olur.

 

ya da

kim olduğunu çözemediğim birisini?

 

Birisini değil birilerini yani çok kişidir onlar;

ayette aynen şu söyleniyor: 

 

ya da nkhlayın

yeminleriniz kimi bağlı kıldıysa onları

mâ meleket eymân ukum.

 

Mâ meleket eymân Kuran'da daima çoğul geçiyor.

 

Bakımını üstlendiğiniz o garibanın kendilerine geri vereceğiniz "emvâl"i yani "mallar"ı yoktur,

onları topluca evlendirmeniz sizi ekonomik darlığa düşürmez. 

Ayetin sonunda o yüzden şu söyleniyor:  Darlık çekmemeniz için uygun olan budur (Zâlike ednâ ellâ ta'ûlû).

 

Onların ne kadar çoğunu evlendiriseniz 

o kadar büyük sevap kazanırsınız. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Yetim ile

yeminlerinizin bağlı kıldıkları

aynı anlama gelmez mi?

 

Hayır.

 

Bunlar kim?

Farklı kişiler mi?

 

Evet, farklı kişiler.

Yetimler babasızdır ama "emvâl"i olan yani malları olan kişilerdir,

yeminlerinizin bağlı kıldığı kimseler ise çulsuz gariban. 

 

Yetimler o malları yüzünden sizi müthiş sorumlu kılarlar 

çünkü, eğer samimi müminler iseniz, "Ya onların malını yanlışlıkla kendi malıma katıp yersem!" diye ödünüz kopar (Nisâ 2).

Yeminlerinizin bağlı kıldığı gariban ise o tür bi yük olmazlar size. 

 

Bize evlilik yetkisi verenler

yetimler midir?

 

Evet.

 

Eğer onlar ise, evlendirdik diyelim:

evlendirirken adaletsizlik yapmak ne demek?

 

Allah yetimlerinizin mallarını sizin için de ayakta kalma vesilesi yapmştır yani o mallarla yatırım yaparsınız (Nisâ 5);

ama "rüşd"e erip "Bir babalık daha yap, beni evlendir!" diyen yetimlerinize mallarını yatırımdan çekip derhal vermek zorundasınız (Nisâ 6).

Bu tam olarak sağlanamadığında yetimlerinize mallarını eksik vermek zorunda kalırsınız;

daha da kötüsü bilerek ya da bilmeyerek bazılarına diğerlerinden daha az verirsiniz. Adaletsizlik yapmak odur.

 

Adaletsizlik yapacaksak

niye sadece birini  evlendiriyoruz?

 

Çünkü yetimlerin

hepsinin mallarını denkleştirip kendilerine eksiksiz vermeniz mümkün olmayabilir... ama

sadece birinin mallarını denkleştirmeniz daha kolaydır, mümkün olur.

 

ya da

kim olduğunu çözemediğim birisini?

 

Birisini değil birilerini yani çok kişidir onlar;

ayette aynen şu söyleniyor: 

 

ya da nkhlayın

yeminleriniz kimi bağlı kıldıysa onları

mâ meleket eymân ukum.

 

Mâ meleket eymân Kuran'da daima çoğul geçiyor.

 

Bakımını üstlendiğiniz o garibanın kendilerine geri vereceğiniz "emvâl"i yani "mallar"ı yoktur,

onları topluca evlendirmeniz sizi ekonomik darlığa düşürmez. 

Ayetin sonunda o yüzden şu söyleniyor:  Darlık çekmemeniz için uygun olan budur (Zâlike ednâ ellâ ta'ûlû).

 

Onların ne kadar çoğunu evlendiriseniz 

o kadar büyük sevap kazanırsınız. 

Nisa 3’ de bahsedilen, henüz olgunluk çağına erişmemiş olan yetimler..Bunları evlendiremiyoruz değil mi?

Nisa 6’ ya göre olgunluk çağına erişmiş olanlara mallarını zaten vermek zorundasınız, olgunluk çağına erişmiş ve malını teslim almış birisi hakkında söz sahibi olamazsınız, anası- babası da olmadığınıza göre kendi kararını verebilir, evlenip, evlenmeyeceğine siz karar veremezsiniz.

Ha olgunluk çağına gelmiş yetimin malını vermediniz, yediniz, Nisa 10’a göre cehennemliksiniz. 1’ini evlendirip diğerlerini bekleterek cehennemden kurtulamazsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed efsanesini iktidar sahiplerinin uydurup yarattığı da açıkça görülüyor. Tabii bu uydurma kişiliğe birbiri ile çelişen zıt özellikler yüklenmek zorunda kalınmış ama muslimlerde akıl nerde düşünecek. Salla gitsin.

 

Bu iktidar sahipleri yapmak istediklerini yarattıkları bu hayali kişiliğe yüklemişler. Yağma, talan, ganimet, cariye, harem...

 

Bir yandan da yok fakirdi, yok dünyaya önem vermezdi, yok hasırda yatardı... Saçma sapan çelişkili uydurmalar... Kuran'da seni fakir bulduk zengin ettik yazarken bu saçma sapan uydurmaların hiç bir kaale alınacak yanı yoktur.

 

Böyle çelişkili iddialarda bulunmak ama bir tane muslimin de bu ne lan böyle, bu nasıl bir saçmalık demeyişi enteresan. Aptallığın tanımlarından ve belirtilerinden bir tanesi. İşine geldi mi Kuran'da "ve emma bi nimeti rabbike fehaddis" yazıyor, gösteriş yapmak vaciptir de, ahtapot yüzükler tak, şehir traktörü ciplerle hava at, elmaslı ayakkabılar giy. İşine geldi mi Muhammed hasırda yatar hasırın izleri üzerine çıkardı de.  

 

Ya bi gidin be! Uydurmalarınız o kadar ahmakça ki, sizin yalanlarınıza inananın aklından şüphe bile edilmez, aklı yoktur. Kuran'a bak, yağmacı, sayısız kadın ve cariye bulunduran bir hareme sahip acımasız bir katliamcı, hadislere bak yok fakirmiş yok merhametliymiş yok nazikmiş saçma sapan anlatımlar.

 

Hayır bu çelişkilerle nasıl yaşıyorsunuz huzursuz olmuyorsunuz anlamadım ki! Ben müslüm olduğum sürede doğru dürüst uyku uyuyamadım be! Bu çelişkiler kafamı kemirdi durdu. Gece kalkar düşünürdüm bu çelişkiler neyin nesi diye. Ne zaman bu saçma sapan dogmadan zihnimi temizledim nefes almaya, yaşamaya başladım. Yıllarımı çalan sahtekar yalancı düzmececi muslimleri hiç bir zaman affetmeyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
1 hour ago, Phocas said:

Nisa 3’ de bahsedilen, henüz olgunluk çağına erişmemiş olan yetimler..Bunları evlendiremiyoruz değil mi?

Nisa 6’ ya göre olgunluk çağına erişmiş olanlara mallarını zaten vermek zorundasınız, olgunluk çağına erişmiş ve malını teslim almış birisi hakkında söz sahibi olamazsınız, anası- babası da olmadığınıza göre kendi kararını verebilir, evlenip, evlenmeyeceğine siz karar veremezsiniz.

Ha olgunluk çağına gelmiş yetimin malını vermediniz, yediniz, Nisa 10’a göre cehennemliksiniz.

1’ini evlendirip diğerlerini bekleterek cehennemden kurtulamazsınız.

 

 

1’ini evlendirip diğerlerini bekleterek cehennemden kurtulamazsınız.

 

Aşağıdaki iletime* cevaben yaptığınız bu uyarı yerinde bir uyarı;

peki, çaresi?

 

"Rüşd"üne ermiş olan yetimlerinin mallarını denkleştirip

kendilerine verebilmesi BiR KAÇ AY alacak olan yetim hâmisi  

ne yapmalı?

 

__________________________________________________________________________

 

* 14 hours ago, Phocas said:

Sizin çevirinize veya anladığınıza göre soruyorum. Şaşkın durumdayım, hiç bir şey anlamadım.

 

- Yetim ile yeminlerinizin bağlı kıldıkları aynı anlama gelmez mi? Bunlar kim? Farklı kişiler mi?

- Bize evlilik yetkisi veren yetimler mi? Eğer onlar ise, evlendirdik diyelim: evlendirirken adaletsizlik yapmak ne demek? Adaletsizlik yapacaksak niye sadece birini  evlendiriyoruz ya da kim olduğunu çözemediğim birisini?

 

 

Yetim ile

yeminlerinizin bağlı kıldıkları

aynı anlama gelmez mi?

 

Hayır.

 

Bunlar kim?

Farklı kişiler mi?

 

Evet, farklı kişiler.

Yetimler babasızdır ama "emvâl"i olan yani malları olan kişilerdir,

yeminlerinizin bağlı kıldığı kimseler ise çulsuz gariban. 

 

Yetimler o malları yüzünden sizi müthiş sorumlu kılarlar 

çünkü, eğer samimi müminler iseniz, "Ya onların malını yanlışlıkla kendi malıma katıp yersem!" diye ödünüz kopar (Nisâ 2).

Yeminlerinizin bağlı kıldığı gariban ise o tür bi yük olmazlar size. 

 

Bize evlilik yetkisi verenler

yetimler midir?

 

Evet.

 

Eğer onlar ise, evlendirdik diyelim:

evlendirirken adaletsizlik yapmak ne demek?

 

Allah yetimlerinizin mallarını sizin için de ayakta kalma vesilesi yapmştır yani o mallarla yatırım yaparsınız (Nisâ 5);

ama "rüşd"e erip "Bir babalık daha yap, beni evlendir!" diyen yetimlerinize mallarını yatırımdan çekip derhal vermek zorundasınız (Nisâ 6).

Bu tam olarak sağlanamadığında yetimlerinize mallarını eksik vermek zorunda kalırsınız;

daha da kötüsü bilerek ya da bilmeyerek bazılarına diğerlerinden daha az verirsiniz. Adaletsizlik yapmak odur.

 

Adaletsizlik yapacaksak

niye sadece birini  evlendiriyoruz?

 

Çünkü yetimlerin

hepsinin mallarını denkleştirip kendilerine eksiksiz vermeniz mümkün olmayabilir... ama

sadece birinin mallarını denkleştirmeniz daha kolaydır, mümkün olur.

 

ya da

kim olduğunu çözemediğim birisini?

 

Birisini değil birilerini yani çok kişidir onlar;

ayette aynen şu söyleniyor: 

 

ya da nkhlayın

yeminleriniz kimi bağlı kıldıysa onları

mâ meleket eymân ukum.

 

Mâ meleket eymân Kuran'da daima çoğul geçiyor.

 

Bakımını üstlendiğiniz o garibanın kendilerine geri vereceğiniz "emvâl"i yani "mallar"ı yoktur,

onları topluca evlendirmeniz sizi ekonomik darlığa düşürmez. 

Ayetin sonunda o yüzden şu söyleniyor:  Darlık çekmemeniz için uygun olan budur (Zâlike ednâ ellâ ta'ûlû).

 

Onların ne kadar çoğunu evlendiriseniz 

o kadar büyük sevap kazanırsınız. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
30 minutes ago, Hasan Akçay said:

1’ini evlendirip diğerlerini bekleterek cehennemden kurtulamazsınız.

 

Onların ne kadar çoğunu evlendiriseniz 

o kadar büyük sevap kazanırsınız. 

 

Hasan Bey; tam olarak sizin çevirilerinize uygun olan, "birebir" bir kuran çevirisi, tefsiri var mı piyasada? Bütünüyle, eksiksiz olarak "işte budur" diyeceğiniz?..Ya da sizin için var mı daha en başta?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

1’ini evlendirip diğerlerini bekleterek cehennemden kurtulamazsınız.

 

Aşağıdaki iletime* cevaben yaptığınız bu uyarı yerinde bir uyarı;

peki, çaresi?

 

"Rüşd"üne ermiş olan yetimlerinin mallarını denkleştirip

kendilerine verebilmesi BiR KAÇ AY alacak olan yetim hâmisi  

ne yapmalı?

 

 

Yetimin hakkını koruyamacağımızı düşündüğümüzde onu bir de niye evlendirmeye çalışıyoruz? Sadece malını versek olmaz mı?

BiR KAÇ AY nereden çıktı? Sizin çevirinize göre öyle bir zaman dilimi ortada gözükmüyor. Bir yetimin malını verip, diğerini bekleterek,  Tanrı’nın adaletine (Nisa 10) karşı çıkmış olmuyormusunuz?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, teflon yazdı:

 

Hasan Bey; tam olarak sizin çevirilerinize uygun olan, "birebir" bir kuran çevirisi, tefsiri var mı piyasada? Bütünüyle, eksiksiz olarak "işte budur" diyeceğiniz?..Ya da sizin için var mı daha en başta?

Hasan Bey’in çıkarımlarına göre peygamber bile kuranı anlamamış gözüküyor, ama o hadisleri ciddiye almayıp peygamberinde kendisi gibi düşündüğünü sanıyor ama buna kendisi hariç hiç bir delil de gösteremiyor.

tarihinde Phocas tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Araplar, yetim malına bu kadar niye özen gösteriyor?  

Yetimi düşündüğü için mi? Hayır..

Yetimin babasını düşündüğü için..

Kıskanç Arap erkeği, öldüğünde malını bir başka erkeğin yemesini hele bir de onunla çapkınlık yaparak, kadınlar almasını kaldırabilir mi? Nisa 3’ün yazılış nedeni budur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, Phocas said:

Araplar, yetim malına bu kadar niye özen gösteriyor?  

Yetimi düşündüğü için mi? Hayır..

Yetimin babasını düşündüğü için..

Kıskanç Arap erkeği, öldüğünde malını bir başka erkeğin yemesini hele bir de onunla çapkınlık yaparak, kadınlar almasını kaldırabilir mi? Nisa 3’ün yazılış nedeni budur.

 

 

Bu kafayla kuranı okuyan biri şöyle de düşünebilir: O tarihlerde araplar arasında bir yetim seferberliği, seferberlik ne kelime, tam bir yetim çılgınlığı varmış. Herkes yetim alıp bakmak için birbirini eziyormuş; cariyelik diye bir kurum ise neredeyse hiç yokmuş(!)..Kuranda ikide bir yetim(!) dediğine göre..Ama tarih tam tersi gibi sanki..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Phocas said:

Yetimin hakkını koruyamacağımızı düşündüğümüzde onu bir de niye evlendirmeye çalışıyoruz? Sadece malını versek olmaz mı?

BiR KAÇ AY nereden çıktı? Sizin çevirinize göre öyle bir zaman dilimi ortada gözükmüyor. Bir yetimin malını verip, diğerini bekleterek,  Tanrı’nın adaletine (Nisa 10) karşı çıkmış olmuyormusunuz?

 

 

Nisâ 3'te yetimleri ille evlendirin dendiği yok;

yetimlerimiz "Beni evlendir!" demiyorlarsa

onları evlendirmek bizim işimiz değil, haddimiz de değil

ama mallarını kendilerine mutlaka vereceğiz.

 

Siz de benim sorduğum soruya ceavp verin lütfen:

 

Yetimlerimiz "rüşd"e erip"Beni evlendir" dediğinde

onların HEPSiNiN mallarını derhal denkleştirebilmemiz bir kaç AY ya da bir kaç GÜN ya da bir kaç HAFTA alacaksa

1'ini evlendirip diğerlerini bekletmeksizin ne yapabiliriz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Nisâ 3'te yetimleri ille evlendirin dendiği yok;

yetimlerimiz "Beni evlendir!" demiyorlarsa

onları evlendirmek bizim işimiz değil, haddimiz de değil

ama mallarını kendilerine mutlaka vereceğiz.

 

Siz de benim sorduğum soruya ceavp verin lütfen:

 

Yetimlerimiz "rüşd"e erip"Beni evlendir" dediğinde

onların HEPSiNiN mallarını derhal denkleştirebilmemiz bir kaç AY ya da bir kaç GÜN ya da bir kaç HAFTA alacaksa

1'ini evlendirip diğerlerini bekletmeksizin ne yapabiliriz?

Yetim mallarını koruyamamaktan korkuyorsak, yetime malını veririz, işimize bakarız.

İster nikahlanır, ister nikahlanmaz kendi bileceği iş.

Kuran’ ın diğer ayetlerinde de benim dediğim anlaşılıyor.

Ama siz çeviriniz de onları bir de nikahlayın diyorsunuz, bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?

Birincil ön şart; “yetimin malları koruyamamaktan korkmak” ise birincil ön kabul “onların malını koruyarak ona teslim etmek” olması gerekir, “evlilik” onun malını koruyacağının garantisi olmayacağından akla bile gelmez.

Yetimin mallarını yemekten korkuyorsak, zaten yemeyiz,yiyemeyiz..Yılan fobisi olan bir insanı, yılanlarla dolu kafese ölsen atamazsın, içine girerse de bu adam yılandan korkmuyor, bizi kandırıyor deriz.Yetim malını yemekten, yani yılandan korkuyorsanız niye senin hakkını sonra ödeyeceğim diye yılan kafesine giriyorsunuz? Allah bu yalana niye izin veriyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
2 hours ago, Phocas said:

Yetim mallarını koruyamamaktan korkuyorsak, yetime malını veririz, işimize bakarız.

İster nikahlanır, ister nikahlanmaz kendi bileceği iş.

Kuran’ ın diğer ayetlerinde de benim dediğim anlaşılıyor.

Ama siz çeviriniz de onları bir de nikahlayın diyorsunuz, bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?

Birincil ön şart; “yetimin malları koruyamamaktan korkmak” ise birincil ön kabul “onların malını koruyarak ona teslim etmek” olması gerekir, “evlilik” onun malını koruyacağının garantisi olmayacağından akla bile gelmez.

Yetimin mallarını yemekten korkuyorsak, zaten yemeyiz,yiyemeyiz..Yılan fobisi olan bir insanı, yılanlarla dolu kafese ölsen atamazsın, içine girerse de bu adam yılandan korkmuyor, bizi kandırıyor deriz.Yetim malını yemekten, yani yılandan korkuyorsanız niye senin hakkını sonra ödeyeceğim diye yılan kafesine giriyorsunuz? Allah bu yalana niye izin veriyor?

 

 

İkimiz de aynı şeyi söylüyoruz,

sahiden farkında değil misiniz?

 

Phocas kardeşim,

yetim mallarını koruyamamaktan korkuyorsak yetime mallarını veririz, işimize bakarız. 

 

Bunu bir önceki iletimde ben de belirttim;

yetimlerimiz "Beni evlendir!" demiyorlarsa onları evlendirmek bizim işimiz değil, haddimiz de değil dedim

ama "Bi babalık daha yap, beni evlendir!" diyenleri evlendiricez. Çünkü ayette bizden iSTENEN bu.

 

Nkhlayın size YETKi VEREN kadınları;

Fe nkhû mâ tâbe lekum minen nisâ.

 

ONLARnkhlıycaz,

bizden istenen bu.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

İkimiz de aynı şeyi söylüyoruz,

sahiden farkında değil misiniz?

 

Phocas kardeşim,

yetim mallarını koruyamamaktan korkuyorsak yetime mallarını veririz, işimize bakarız. 

 

Bunu bir önceki iletimde ben de belirttim;

yetimlerimiz "Beni evlendir!" demiyorlarsa onları evlendirmek bizim işimiz değil, haddimiz de değil dedim

ama "Bi babalık daha yap, beni evlendir!" diyenleri evlendiricez. Çünkü ayette bizden iSTENEN bu.

 

Nkhlayın size YETKi VEREN kadınları;

Fe nkhû mâ tâbe lekum minen nisâ.

 

ONLARnkhlıycaz,

bizden istenen bu.

Benim dediğim şu; yetimlerin mallarını koruyamamaktan korkmakla onları nikahlamanın ne alakası var?

Nikahlayınca ne oluyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...