Jump to content

Evliliğe BiYOLOJiK olarak elverişli olanlar nikahlanabilir..miş.


Recommended Posts

4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Kuran aleyhinde iddialar öne sürdüğünüzde

iddialarınızı ayetlerle kanıtlayın

ya da o iddiaları hiç öne sürmeyin. Lütfen.

 

Örneğin bu iletinizde öne sürdüğünüz iddiaların hepsi birer üfürme. 

 

Erkeklere sana herkesler helal... der. Erkeklere anaları helal mı?

Efendim ben bunu demek istemedim. Öyleyse deme kardeşim; demek istediğin ne ise onu de. 

Bir sürü eş alabilirsin der. 4:3 mü der bunu? Kanıtlar getirip anlatıyorum ki 4:3 eş alın demez, evlendirin der.

köleler cariyeler zaten senin der. BUNU hangi ayet der?

cennette her seks sonrası tekrar bakire olan huriler verir. Bırakın bu üfürmeleri. Kur'an dışardan yapılan üfürmelerden niye sorumlu olsun?

Kadın kafasını kaldırıp bir erkeğe baksa yandı. Yok böyle bir şey.

Kadınlar bu ayetleri (23:1-6'yı) üstlerine alınmazlar çünkü erkeğe hitap ettiği açıktır. 23:5 edep yerlerini saklar inananlar diyor. Kadınların üstlerine almıycak mı bunu?

 

Ben foruma görüş alıp vermek için giriyorum,

bu tür üfürmelerle kayıkçı kavgası yapmaya değil. 

 

Aynı minval üzere devam edecekseniz

yazılarınızı

bırakın cevaplandırmayı

okumam. 

 

Kaçıncı defadır soruyorum, yanıtlamıyorsunuz. 

 

İslam'da cariyelik diye bir sosyal kurum, yapı vs var mıdır yok mudur? Kur'an'da cariyelerden herhangi biçimde bahsedilir mi bahsedilmez mi? Kur'an'ı Kerim'in bütün meallerinde birçok ayette cariyelerden sözedilir; bunların hepsi yanlış mı çevrilmiştir? 

Bütün bu alimler Arapça bilmiyor mudur ya da hepsi birden İslam düşmanı mıdır?

 

En önemlisi ilk sorum. Lütfen yanıtlayın. Kaçıp duruyor ve habire ayetlerle oynuyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 317
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

53 minutes ago, Türk Ateist said:

İslam'da cariyelik diye bir sosyal kurum, yapı vs var mıdır yok mudur? Kur'an'da cariyelerden herhangi biçimde bahsedilir mi bahsedilmez mi? Kur'an'ı Kerim'in bütün meallerinde birçok ayette cariyelerden sözedilir; bunların hepsi yanlış mı çevrilmiştir? 

 

 

"Kuran'daki islam"da cariyelik diye sosyal bir kurum, yapı vs yoktur.

Kuran'da cariyelerden bahsedilir;  örneğin 2:221, 24:32.

Bu cariyeler 47:4 vahyedilip kölelik bir çırpıda kaldırmadan önce edinilmiştir.

"Mâ melkeket eymân"a cariye ve köle diyen bütün çeviriler yanlıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Sevgili Phocas,

benim köyümde

birisi

senin burda yaptığı gibi

ağzından çıkanı kulağı duymadan konuşursa yaveeeş derler.

 

Yaveeeeş kardeşim,

kıvırmak mıvırmak...

size yakışıyor mu?

 

Sorunuzu

ayrıca cevaplayacağım

Allah isterse.

 

Gerçekleri söylemek zorundayım, size ağır geliyor olabilir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 hours ago, Phocas said:

@Hasan Akçay

 

Nur 33’ de besleme ( sizin iddianıza göre) ile ne anlaşması yapılıyor?

Onları fuhuşa sürükleyenler var, fuhuşa sürüklesen bile affediliyorsun..

Ne iş bu?

 

 

Nûr 33 "evlenme imkanı bulamayanlar" diye başlıyor (ellezîne lâ yecidûne nikâhan)

yani ayetin konusu "evlilik"tir

sonra "yeminleriniz kimi bağlı kıldıysa onlar"ın bir isteği var;

ayet, devamla, o isteğe değiniyor ve "Yazın onlara" diyor (Kâtib ûhum).

 

Konu evliliktir

ve onlar sizden bir istekte bulunmuşlar,

o halde neyi yazıp ta verin diyor ayet?

 

AKIL var izan var,

elbette onların evlenme hakkını.

Onların hakkıdır evlenmek;

istedikleri evlenme iznini verin onlara (Kâtib ûhum).

 

Özgürlük satın alma anlaşması yok ayette,

öyle bir zırva yok;

bir insan hakkı olan evlenme hakkının teslim edilmesi var.

 

Zırvadır mukatebe uydurması

çünkü ayette Allah "Allah'ın size verdiği malından verin onlara" diyor,

mükatabe uydurukçulkarı ise "Onlardan para  alın, mal alın."

 

Zırvadan bile öte 

Allah'la inatlaşmadır

mükatebe icadı.

 

*

 

Onları fuhuşa sürükleyenler var, fuhuşa sürüklesen bile affediliyorsun

iddiasına gelince

fuhuşa zorlanan cariye mariye yok ayette, özbeöz genç kızlarınız var (feteyât ikum).

 

 

Profesör Abdülaiz Bayındır (videoda 4:04):

 

Sonunda diyor ki (insanlar kızlarını zorla evlendirir ya) 

ve lâ tükrihu feteyâtikum alel biğâ, biğâ isyan demek:

kızlarınızı isyana zorlamayın

in aradne tahassunen -namuslu kalmak istiyorlarsa...

li tebteğu araded dünya -dünya hayatının malını bulasınız diye. 

 

Yani

zengin birisi çıktı, kızım işte bununla evlen; işte bi boğaz eksilmiş olur, böyle bi adam mı bulucaz

diye zorlamayın; zorladığınız zaman isyan ederler. 

 

Ondan sonra diyor ki

ve men yukrıhhunne -kim onları zorlarsa yani kim onları zorla evlendirirse

fe innellahe min ba'de ikrâhıhinne gafûrur rahîm -Allah, bunların zorlamasından sonra, gafûr ve rahîmdir

yani zorla evlendirdiniz; aslında bu nikah geçersizdir

geçersiz ama Allah bu kadına zina suçunu yüklemiyecek...

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.10.2018 at 03:57, Hasan Akçay said:

Bu din her zaman harekesiz Kuran'da.

 

Beklenen cevap geldi. Hakikaten bu olmalı cevap. Ancak:

Hareketsiz sözde ama "hareketsiz" olan "ne"?

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Legality_of_polygamy

https://www.mynet.com/inanmasi-zor-ama-bunlar-suudi-arabistan-da-kadinlara-h-l-yasak-1219103-mykadin#7610411

 

Ana dili arapça olanlarda da vaziyet belli.

Orada da yok bu din.

Hiçbir yerde yok.

1400 sene sonra, yok.

 

Hasan Bey "nerede" bu "din"?!

Nerede "bu din"; yani sizin dininiz? Hatta belki öteki din denmeli buna..

Basılı bir karşılığı da yok.

İslam nedir, ne değildir diyen birine, örneğin bir Danimarkalı'ya, gösterebileceğiniz "hiçbirşey", yok!

 

Geçmişte yok. Şimdi yok. Araplarda yok. Başka dillere sahip toplumlarda hiç yok.

Orda yok Burda yok. Şurda yok.

Her tarafta farklı. Orijinali de yok!

 

Kuran insan aklına yol göstereceği yerde, insan aklını kurana yol göstertirseniz olacağı bu işte.

Her insandan, her toplumdan, her tarihten, her kültürden, her anlayıştan, her zihinden.. farklı bir kuran çıkar işte.

İlahi bir kitap nasıl olur da "dil"e ve insan aklına mahkum ettirilir? Hem de son mesaj?!

Bunu tanrı yaptı, tanrı böyle yaptı demek, tanrıya hakaret resmen.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.10.2018 at 19:32, Hasan Akçay yazdı:

 

 

"Kuran'daki islam"da cariyelik diye sosyal bir kurum, yapı vs yoktur.

Kuran'da cariyelerden bahsedilir;  örneğin 2:221, 24:32.

Bu cariyeler 47:4 vahyedilip kölelik bir çırpıda kaldırmadan önce edinilmiştir.

"Mâ melkeket eymân"a cariye ve köle diyen bütün çeviriler yanlıştır.

 

Ay ay ay ay... İnanılmaz...

 

İslam'ı çağa uyduracağım diye ortaya çıktığı çağın tarihsel gerçeklerini, Arap toplumun gelenek ve kültürünü reddetme noktasına gelmişsiniz.

Bu yaptığınız suçtur aslında. Tarihi böylesine uçuk bir şekilde çarpıtmak gerçekten suçtur. Neyse ki İslam ve Kur'an uzmanları bu suça iştirak edecek kadar uçmamış...

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

Ay ay ay ay... İnanılmaz...

 

İslam'ı çağa uyduracağım diye ortaya çıktığı çağın tarihsel gerçeklerini, Arap toplumun gelenek ve kültürünü reddetme noktasına gelmişsiniz.

Bu yaptığınız suçtur aslında. Tarihi böylesine uçuk bir şekilde çarpıtmak gerçekten suçtur. Neyse ki İslam ve Kur'an uzmanları bu suça iştirak edecek kadar uçmamış...

 

 

"Kuran'daki islam"da cariyelik diye sosyal bir kurum, yapı vs yoktur.

Kuran'da cariyelerden bahsedilir;  örneğin 2:221, 24:32.

Bu cariyeler 47:4 vahyedilip kölelik bir çırpıda kaldırılmadan önce edinilmiştir.

"Mâ melkeket eymân"a cariye ve köle diyen bütün çeviriler yanlıştır.

 

Bu dört satırda açıklananlar

ilahiyatçı profesörlerinin dile getirdiği gerçeklerdir;

örneğin Profesör Abdülaziz Bayıdır'ın söyledikleridir

ki videoya kaydedilmiştir; internette var.  

 

Ama siz bu açıklamaların suç olduğunu belirtiyorsunuz.

 

Güzel kardeşim,

eğer gerçekten suç ise bu açıklamalar 

suç duyurusunda bulunmanız gerekir.

 

*

 

Siz bir ateist olarak ve ben bir mümin olarak 

islam konusunu müzakere etmeye çalışıyoruz

ama müzakere böyle olmaz ki. 

 

Ne yapmaya çalışıyorsunuz,

müzakereyi önlemeyi mi  

müzakere ortamını ortadan kaldırmayı mı?

 

Siz ateistsiniz yalnızca, değil mi,

ateist + faşist filan değilsiniz... 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

Ama siz bu açıklamaların suç olduğunu belirtiyorsunuz.

 

Güzel kardeşim,

eğer gerçekten suç ise bu açıklamalar 

suç duyurusunda bulunmanız gerekir.

 

*

 

Siz bir ateist olarak ve ben bir mümin olarak 

islam konusunu müzakere etmeye çalışıyoruz

ama müzakere böyle olmaz ki. 

 

Ne yapmaya çalışıyorsunuz,

müzakereyi önlemeyi mi  

müzakere ortamını ortadan kaldırmayı mı?

 

Siz ateistsiniz yalnızca, değil mi,

ateist + faşist filan değilsiniz... 

 

Siz yanlış anlamışsınız yalnız. Ya da ben kendimi ifade edememişim.

Hukuki olarak suç demedim, aklıma da öyle bir şey gelmedi. Nasıl böyle anlam çıkarabildiniz bilmiyorum. Hukuki olarak suç olsaydı bile kalkıp suç duyurusunda bulunmazdım, bunu yapmak isteyen olsa da engellerdim. İfade özgürlüğüne inanırım.

 

Ben, etik anlamda suç demek istedim. Koskoca Arap tarihi ortada. Kur'an-ı Kerim o nedenle çok değerli bir kitaptır; bize çağın gelenekleri, toplumun günlük yaşamla ilgili kuralları, alışkanlıkları ve mitleri konusunda çok önemli bilgiler, ipuçları verir. 

Siz bunu yok sayıyorsunuz. Bu etik olarak suçtur elbette. Ahlaki bir sorundur aynı zamanda.

Vicdanınıza uymuyor, ahlak anlayışınızla çelişiyor ve çağa uymuyor diye koskoca bir toplumun koskoca tarihi gerçeğini yok sayıyorsunuz.

Akıl alır gibi değil... Bu noktada beni Abdülaziz Bayındır da ilgilendirmiyor. O bir din pazarlayacısı zaten, İslam'ın ve Arapların ne olduğu anlaşılmasın diye uğraşıp duruyor.

İşin kötü yanı, Araplar artık içimizde ve biz onları ilk elden tanıyor, gözlemliyoruz. Onların dini bu. Din dediğiniz şey de kolektif aklın ürünü metinler zaten.

Böyle bakarsanız rahatlar, İslam'ın namusunu temizlemek için kendinizi bu hallere düşürmezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 hours ago, Phocas said:

 

348-EE4-A6-FFB6-4355-8846-D8-A60-E8-B4-B

 

Google bile size isyan ediyor.

 

 

Biğâ - ب غ ي BiRDEN ÇOK anlama gelen bir kelimedir,

google'in verdiği TEK anlamla yetinirseniz aldanırsınız;

içinde biğâ geçen ayetleri inceleyin hiç olmazsa.

 

Örneğin Bakara 213:

 

... apaçık kanıtlar geldikten sonra aralarındaki tahammülsüzlük yüzünden din konusunda ayrıştılar

...mâhtelefe fîhi illâllezîne ûtûhum min baâdi mâ câehumul beyyinâtu bağyen (ب غ ي) beynehum

 

Din konusunda ayrışıp birbirlerine düşmelerinin nedeni 

fuhuş muhuş değil

birbirlerine karşı tahammülsüz yani isyan halinde olmalarıydı.

 

*

 

33:52'de illâ mâ meleket yemînuk deniyor;

son olarak ona değinsem iyi olacak:

 

Ey nebi, bundan sonra kadınlar sana helal değildir,

onlarla eşlerinden birini değiştirmen de helal değil

ama yeminin sana kimleri bağladı ise onlar hariç.  

 

Muhammed nebi eşlerinden birini

"yemini ona kimleri bağladı ise onlar"la değiştirebilir yalnızca;

ayette açıkça belirtilen bu.

 

Ve nebinin yemini kimleri bağladı ise onlar

nebinin yenim NiKAHLI eşleridir yani nebi "yemin nikahı"nı "olağan nikah"a çevirebilir, o kadar;

nebi kendisinin NiKAHLı eşleri dışında bir kadınla evlenip eş üstüne eş alamaz, haramdır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Ey nebi, bundan sonra kadınlar sana helal değildir,

onlarla eşlerinden birini değiştirmen de helal değil

ama yeminin sana kimleri bağladı ise onlar hariç.  

 

Muhammed nebi eşlerinden birini

"yemini ona kimleri bağladı ise onlar"la değiştirebilir yalnızca;

ayette açıkça belirtilen bu.

 

Ve nebinin yemini kimleri bağladı ise onlar

nebinin yenim NiKAHLI eşleridir yani nebi "yemin nikahı"nı "olağan nikah"a çevirebilir, o kadar;

nebi kendisinin NiKAHLı eşleri dışında bir kadınla evlenip eş üstüne eş alamaz, haramdır. 

 

Hasan bey;

 

Bu durumda Muhammed "yemin nikahlı eşlerini" değiştirebiliyor.

 

Ayette belirtilen tek yüklem "en tebeddele / değiştirmek" olduğuna göre.

 

Yoksa aynı yüklemin nikahlı eşler için "değiştirmek" sizin deyiminizle "yemin nikahlı eşler" için "nikahlamak" manasına geldiğini mi iddia ediyorsunuz?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Hasan Akçay said:

Muhammed nebi eşlerinden birini

"yemini ona kimleri bağladı ise onlar"la değiştirebilir yalnızca;

ayette açıkça belirtilen bu.

Ve nebinin yemini kimleri bağladı ise onlar

nebinin yenim NiKAHLI eşleridir yani nebi "yemin nikahı"nı "olağan nikah"a çevirebilir, o kadar;

nebi kendisinin NiKAHLı eşleri dışında bir kadınla evlenip eş üstüne eş alamaz, haramdır. 

 

Anladığım kadarı ile yemin nikahı bir çeşit deneme nikahı gibi bir şey, Muhammed önce bir kadını yemin nikahı ile alıyor, bir süre deniyor, çeşitli alanlardaki performansını ölçüyor, sonra isterse kalıcı nikaha çeviriyor, istemezse başka bir kadınla değiştiriyor.

 

Din böyle bir şey işte, 1400 yıl önce kendisine çeşitli kadınlardan harem kurmuş bir arap bedevisinin davranışlarını bile savundurtacak duruma getirir insanı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sağduyu said:

Din böyle bir şey işte, 1400 yıl önce kendisine çeşitli kadınlardan harem kurmuş bir arap bedevisinin davranışlarını bile savundurtacak duruma getirir insanı.

 

Zaten Hasan Akçay'ın bahsettiği, bizlerin de boğuşup durduğu "din" yok ki ortada? Onun neyi savunduğu, bizi de neyle uğraştırdığı meçhul. Ortada ne tek bir kitabı var, ne de uygulaması. Arapça asıl kuran dediği yerde araplar da hem uygulamada, hem de kendi içinde mafiş. Yokoğlu yok. Olmaz. Olamaz. Olamayacak da..

 

Ortada tek bir kuran, seksen bin tane anlayış-uygulayış var. Hasan Akçay'ın ki ise bunların içinde değil. Bu anlayış ve uygulayışların ise "tek" ve bir bütün hale gelmesi ise mümkün değil. Tarih bunu yazmayacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 hours ago, Sundance said:

 

Hasan bey;

Bu durumda Muhammed "yemin nikahlı eşlerini" (?) değiştirebiliyor.

Ayette belirtilen tek yüklem "en tebeddele/değiştirmek" olduğuna göre.

Yoksa aynı yüklemin nikahlı eşler için "değiştirmek" sizin deyiminizle "yemin nikahlı eşler" için "nikahlamak" manasına geldiğini mi iddia ediyorsunuz?

 

 

Evet, ayette yüklem tek

ama o yüklem değiştirmek değil.

Yüklem: helal olmak. 

 

Bundan sonra kadınlar sana helal değil,

olağan nikahlı eşlerinden birini onlarla değiştirmen de (helal değil)

ama yeminin kimleri BAĞLADı ise onlar hariç. 

 

LÂ YAHILLU leken nisâu min ba’d

ve lâ en tebeddele bihinne min ezvâc

...illâ mâ MELEKET yemînuk...

 

Ayette illâ denerek şu istisna getiriliyor:

 

Olağan nikaha sahip eşlerinden birini

yemin nikahına sahip eşlerinden biriyle 

değiştirmen helaldır yalnızca.

 

4:33'te de belirtildiği üzere

miras açısından

olağan nikahlı eşler ve yemin nikahlı eşler

aynı konumda değildir. 

 

Muhammed nebi

ölmüş ya da boşanmış olan olağan nikahlı bir eşinin YERiNE

yemin nikahlı bir eşinin nikahını olağan nikaha çevirebilir.

 

Nebinin eş değiştirmesi bundan ibarettir

yani ölen ya da boşanan eşi de NiKAHLI eşidir,

onun yerine aldığı eşi de NiKAHLI eşidir.

 

Ailenin dışından, sıfırdan eş almak yok,

eş üstüne eş almak yok;

eş üstüne eş almak haram. 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda nebinin "mâ meleket yemin"i onun "cariye"leridir, 

nebinin NiKAHLI eşleri değildir gibi laflar ediliyor bazan.

 

Bunlar,

cahilce diyeceğim ama ayıp olur,  

aslı astarı olmayan iddialar.

 

4:25 açık ve net ortaya koyuyor ki

sizin bir mümin olarak

"mâ meleket yemîn"lerinizi eş almanız haramdır

çünkü siz onların ailesisiniz -ehl ihinn;

onlarla başkaları evlenecek siz ailelerinin izni ile -bi izni ehl ihinn.

 

Muhammed nebi

o kadınlar başkalarının "mâ meleket yemîn"i iken

 geçmişte eş almış onları, ailelerinin izni ile

ya da 60:10'da sözü edilen sığınmacı kadınlar arasından 

ya da esire iken sığınma baş vurusu yapıp o başvurusu kabul edilenlerin arasından

yemin nikahı ile geçmişte eş edinmiş onları. 

 

Şimdi onlar

nebinin "mâ meleket yemîn"idir

yani yemin NiKAHLI eşleri.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 15.10.2018 at 15:02, Türk Ateist said:

Vicdanınıza uymuyor, ahlak anlayışınızla çelişiyor ve çağa uymuyor diye koskoca bir toplumun koskoca tarihi gerçeğini yok sayıyorsunuz.

Akıl alır gibi değil...

 

 

Çok az vaktim var, size hızla bir soru soracağım;

hatır gönül tanımadan lütfen samimi bi cevap:

 

33:52'de 

2 + 2 = 4  dendiğini akıl bana gösterip dururken

sizin koskoca toplum dediğiniz şey 2 + 2  = 5  demiş ve alış verişlerini ona göre yapmışsa

ben de 2 + 2 = 5 mi demeliyim?

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hasan Akçay bu kitabın gerçekten gökten indiğini sanan bir zavalllıdır. Yok kitabı kimse anlamamışta, işine göre çevirmişte, falan filan, bir de tek ben olayı çözdüm demiyor mu!

Bu kitap, uzun yıllar yazıya dökülmemiş Arap kültürünün en sonunda yazıya dökülmesi olayıdır. Hiç bir Arap’ta anlamamazlık etmemiştir. Adamın dedesinin dedesinin kültürü, neyini yanlış anlayacak!

İnsan kendi kültüründe olmayan bir şeyi kabul eder mi be! Öyle bir şey olsa toptan red eder, parçalar, yok eder, anlamını değiştirmekle niye uğraşsın! Üstelik arkadaşında belirttiği gibi harekesiz hali elinde iken ne anlamı değiştirmekle uğraşıyorsun, yırt gitsin değil mi!

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Bu forumda nebinin "mâ meleket yemin"i onun "cariye"leridir, 

nebinin NiKAHLI eşleri değildir gibi laflar ediliyor bazan.

 

Bunlar,

cahilce diyeceğim ama ayıp olur,  

aslı astarı olmayan iddialar.

 

4:25 açık ve net ortaya koyuyor ki

sizin bir mümin olarak

"mâ meleket yemîn"lerinizi eş almanız haramdır

çünkü siz onların ailesisiniz -ehl ihinn;

onlarla başkaları evlenecek siz ailelerinin izni ile -bi izni ehl ihinn.

 

Muhammed nebi

o kadınlar başkalarının "mâ meleket yemîn"i iken

 geçmişte eş almış onları, ailelerinin izni ile

ya da 60:10'da sözü edilen sığınmacı kadınlar arasından 

ya da esire iken sığınma baş vurusu yapıp o başvurusu kabul edilenlerin arasından

yemin nikahı ile geçmişte eş edinmiş onları. 

 

Şimdi onlar

nebinin "mâ meleket yemîn"idir

yani yemin NiKAHLI eşleri.

 

 

Hasan bey;

 

Yani başkalarına gelince "bakımı üstlenilen kızlar" anlamındaki "ma meleket yemin"leri Muhammed alınca "yemin nikahlı eşler" "ma meleket yemin" oluyor. 

 

Başkaları balla börekle beslese de, Muhammed koynuna da alsa bu kadınlar "ma meleket yemin".

 

Ne biçim din bu?

 

Yüklemde değiştirmekten kaçınmak için helal olmaya vurgu yapmışsınız ama hatalı.

 

- Bundan sonra değiştirmek helal olmaz.

 

- Kimi değiştirmek helal olmaz?

 

- Eşlerini

 

- Ancak "ma meleket eyman / yemin"lerin hariç.

 

Bu yine konuda daha önceki;

 

"Eşinizin üstüne onun kardeşini eş almayın" emrinden

"eşinizin üstüne onun kardeşi olmayanları eş alabilirsiniz" hükmünü çıkarmak 

sizin deyiminizle "absürd"ün ötesinde saçma bir çıkarımda bulunmaktır.

 

Tıpkı "içip içip namaza bulaşmayın" emrinden 

"içip içip etraftaki insanlara bulaşabilirsiniz" hükmünü çıkarmak gibi.

Yok öyle bi saçmalık; içip içip insanlara bulaşanlar layığını bulurlar. 

 

benzetmenize benzedi.

 

Arapça seviyenizi bilemem ama Türkçe'ye taklalar attırıyorsunuz.

  

 

tarihinde Sundance tarafından düzenlendi
alıntı ekleme
Link to post
Sitelerde Paylaş
42 minutes ago, Hasan Akçay said:

 

 

Çok az vaktim var, size hızla bir soru soracağım;

hatır gönül tanımadan lütfen samimi bi cevap:

 

33:52'de 

2 + 2 = 4  dendiğini akıl bana gösterip dururken

sizin koskoca toplum dediğiniz şey 2 + 2  = 5  demiş ve alış verişlerini ona göre yapmışsa

ben de 2 + 2 = 5 mi demeliyim?

 

 

Neden senin "aklının" gösterdiği doğru oluyor da başkalarının "aklının" gösterdiği yanlış oluyor?

 

Ayrıca bir kelimenin anlamı konusunda aklım bana böyle olması gerektiğini söylüyor diye mantık yürütülmez, hele ki akıl yürüttüğün kelime senin anadilinde bile değilken ve ana dili arapça olanlar o kelime bu anlama geliyor derken. Bilgi sahibi olmadan hangi mantıkla aklım bunu gösteriyor diyorsun?

 

Mesela "ma meleket eyman" sahip olunan köleleri anlatmak için kullanılan bir deyimdir, arap dili oluşturulduğundan itibaren tüm arap alemi bu kelime gurubunu bu anlamda kullanmış, sen tarih boyunca koskoca bir kavmin anlamı üzerinde anlaştığı bir deyimi hangi mantıkla değiştiriyorsun, onlar yanlış biliyor diyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Çok az vaktim var, size hızla bir soru soracağım;

hatır gönül tanımadan lütfen samimi bi cevap:

 

33:52'de 

2 + 2 = 4  dendiğini akıl bana gösterip dururken

sizin koskoca toplum dediğiniz şey 2 + 2  = 5  demiş ve alış verişlerini ona göre yapmışsa

ben de 2 + 2 = 5 mi demeliyim?

 

 

Yoo, aklınız öyle diyorsa öyle deyin tabii. Ben buna karışamam ki. Kimse karışamaz.

Sadece aklınız yanlış çalışıyor, duygularınız ve vicdanınız aklınıza galebe çalıyor der, doğru olanı göstermeye çalışırız.

Elimizden başkası gelmez zira... 

 

Bir de şunu açıklamadan geçmeyeyim: "Koskoca toplum böyle yapıyor veya düşünüyor" diyerek çoğunluğa/inanca başvurma safsatana düşüyor değilim. Yani amacım çoğunluğa işaret, kendimi haklı göstermek için başvurduğum bir argüman değil. Diyorum ki tüm İslam uzmanı alimler, inanırlar ve dinin ana sahibi Arap topumu bu Kur'an'da cariye olduğu konusunda da çok evlilik/eşlilik konusunda da ihtilaflı değildir, bu tip ilişkiler bunların hepsi için doğaldır, vardır. Arap gelenek ve görenekleri ortada. 

 

Sizse yepyeni bir din yaratma peşindesiniz. Aslen karşı değilim, inanmadan yapamayan koyu dindarlar için sizin yarattığınız bu süper light din oldukça gerekli. 

Ama hani bize yapmayın şunu diyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...