Jump to content

Tanrıya İnanmak Ne İşe Yarar?


Recommended Posts

Evet, merak ettim.

Bu siteye müslümanmar geliyor ve Allahlarını savunmaya ve var olduğunu bize göstermeye, açıklamaya çalışıyorlar. Tabii İbrani dinlerin tanrıları, gönderdikleri (sözde) kitaplarda kendilerini anlatmış, insanı ve evreni nasıl yarattıklarını açıklamış oldukları için müslümanlar bu saçmalıklarla kendi tanrıları adına fazla bir şey elde edemiyceklerini çabuk anlıyorlar.

Ve bir çok müslüman burda kendi tanrılarını değil de, genel bir tanrının varlığını bize göstermeye çalışıyorlar!

 

Ben de bu kişilere soruyorum:

Bir tanrıya inanmanın bize ne faydası olacak???

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 110
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bize tanrının faydası yok inanmanın da bir faydası olmaz fakat gerçeği öğrenme ihtiyacı duyuluyor. Mesela evrimi anlayamıyorum... İnsanın kalbi durdumu diğer organlar da işlevini yitiriyor, böyle bir durumda daha kalp olmadan diğer organların oluşması ve bir ilerleme kaydetmesi en basitinden olanaksız gibi duruyor. Yine şunu tekrarlamakta fayda var, tanrının hayatta kalmanın zor olduğu bir dünya yaratması da ne kadar mantıklıdır? Yine bu ilk hamleyi yapan yaratık olmasını düşündümüz kadar komplekste olmayabilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

çok basit mutluluk . önceden cok mutsuz bir insandım cunku herseyı kafaya takar ve sahıp olmadıgım seyler ıcın arzularım vardı. Sonra bir arkadaşımın 19 u araştır demesıyle hayatım değişti.Arastırdıgımda gordugum şey suana kadar benım bır hıc ugruna mutsuz olmam dıye dusunuyorum.Eski filozoflara bakın soyledıklerı sozlere ne kadar bugunku dıne uyuyor farkedeceksınız.Fıcıda yasayan Sinoplu Diyojen cocugun cesmeden eliyle su ıctıgını gordugunde ,yanında bulunan tası onun ıcın bır luks olmuş ve o cocuktan neden daha dogal yasyamadıgını dusunmuş.Tabıkı dogallık anlamında bıraz abartılarıda olmus ınsanların ıcınde 31 cekmesı falan fıstık. Ama baktıgımızda o ınsanların hepsı bilginin herseyden onemlı oldugunu soylemısler.Suandada Allah ın kitabını okuyarak bilgilerimi arttırdıgım için mutlu oluyorum.İslama mantık dini denmesınde en buyuk olay kitabın ıcındekılerın senı sureklı arastırmaya goturmesı ve bılgılendırmesıdır.

tarihinde xchanel tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Voltaire, 200 yıl önce şöyle demişti: 

Allah olmasaydı bile, onu icat etmek gerekirdi...”

Doğru...

- Allah olmasaydı, yaşadığımız bunca güzellik için kime şükredecektik

- Allah olmasaydı, onun ödüllendirici cenneti olmasaydı, bunca yoksulluğu, açlığı, eşitsizliği, bunca kötülüğü neyle izah edebilirdik, nasıl katlanabilirdik.

- Bizi bağışlaması için sığınabileceğimiz bir Rabbimiz olmasaydı, kendi yaptığımız kötülükleri, haksızlıkları nasıl unutabilecektik...

 

 

- Dünyada bunca kötülük, bunca haksızlık varken, onlara bakıp, “Ya bir de Allah olmasaydı” sorusuna verecek naçizane bir cevabımız olabilecek miydi...

* * *

Uzak, yakın ölümlerle, linç kampanyalarıyla, şahsi bozgunlarla, kaybetmişliklerle, geriye hiç dönmeyecek yok oluşlarla geçen bir haftadan sonra, dün sabah içime yerleşen duygu şudur:

Allah, çok iyi bir fikirdir....

Hem de çok çok iyi...

 

Ertuğrul Özkök

 

Hürriyet

tarihinde Kindi tarafından düzenlendi
eksik yazmışım
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, Kindi yazdı:

Voltaire, 200 yıl önce şöyle demişti: 

Allah olmasaydı bile, onu icat etmek gerekirdi...”

Doğru...

 

 

Hayır, bu doğru değil.

Onun böyle bir lafı yoktur.

O başka türlü söylemiştir, ki sizin favori tanrınız onun aklının ucundan bile geçmemiştir.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 7 Eylül 2018 at 00:10, xchanel said:

çok basit mutluluk . önceden cok mutsuz bir insandım cunku herseyı kafaya takar ve sahıp olmadıgım seyler ıcın arzularım vardı. Sonra bir arkadaşımın 19 u araştır demesıyle hayatım değişti.Arastırdıgımda gordugum şey suana kadar benım bır hıc ugruna mutsuz olmam dıye dusunuyorum.Eski filozoflara bakın soyledıklerı sozlere ne kadar bugunku dıne uyuyor farkedeceksınız.Fıcıda yasayan Sinoplu Diyojen cocugun cesmeden eliyle su ıctıgını gordugunde ,yanında bulunan tası onun ıcın bır luks olmuş ve o cocuktan neden daha dogal yasyamadıgını dusunmuş.Tabıkı dogallık anlamında bıraz abartılarıda olmus ınsanların ıcınde 31 cekmesı falan fıstık. Ama baktıgımızda o ınsanların hepsı bilginin herseyden onemlı oldugunu soylemısler.Suandada Allah ın kitabını okuyarak bilgilerimi arttırdıgım için mutlu oluyorum.İslama mantık dini denmesınde en buyuk olay kitabın ıcındekılerın senı sureklı arastırmaya goturmesı ve bılgılendırmesıdır.

Kendince inandığın kör, sağır ve acımasız olan bir hayalden mutluluk duyman ne kadar korkunç farkındamısın, sanıyorum senin mutluluğun çaresizlik ve acılardan olana benziyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben tanrıya inandığım sürece hiç mutlu olamadım. Bütün zamanım allah bunu niye böyle yapıyor, allah buna neden izin veriyor, allah bu konuda neden hiç bir şey yapmıyor bunları düşünerek ve mutsuz olarak, üzülerek geçti. 

 

Sonra her şeyin nedenleri olduğunu ve bu nedensellik içinde tanrı allah gibi bir şeyin hiç olmadığını anladım. Her şey olabileceği gibi oluyordu, olabilecekleri değiştirecek ve farklı biçimde olmalarını sağlayacak bir tanrı yoktu.

 

Böyle benim gibi düşünenler olmuş mu diye netten araştırma yaptığımda, nedenselliğin determinizm felsefesinin ilkelerinden biri olduğunu öğrendim. Determinizmin temelini Demokritos'un attığını öğrenince bu felsefeyi araştırmaya başladım. Bu araştırma sonunda kısa sürede determinist bir ateist oldum. Demokritos en hayran olduğum kişi haline geldi.

 

İnsanlara ateistim, tanrıya inanmıyorum demedim önce. Deterministim dedim. Bunu hiç kimsenin anlamadığını gördüm. Determinist ne demek hiç kimse bilmiyordu. Bunu bilen bir kişiye rastlayamadım. Hiç determinizmi bilen ve kavrayan birine hayatım boyunca rastlayamadım. Biraz bilenler bunun kadercilik olduğunu söyleyince herkesin cahil olduğu ve hiç kimsenin hiç bir şey bilmediği duygusuna kapıldım. 

 

Nasıl olur da hiç kimse determinizmi biliyor olmazdı? Bunu bilen tek bir kişi bile göremeyişime çok şaşırmıştım. Yani ama öğretmenler, üniversite öğretim görevlileri filan bilmiyordu determinizmi, öyle kahvede ahmedağa köyde memmedağa filan değildi ki bilmeyenler! Bu bende hayal kırıklığı yarattı. Determinizmi nasıl kimse bilmiyor hâlâ bunun hayretini atabilmiş değilim üzerimden.

 

Sonra determinizmin tarihsel derinliğini araştırdım. Gördüm ki klasik tarihsel determinizm modern determinizme evrilmiş ve klasik determinizm gerçekten de kaderci. Modern determinizm ateist. Modern determinizmin anahtarı ise henüz çok yakın, ABD li fizikçi Feigenbaum'un Modern Kaos Teorisi'ni keşfetmesiyle klasik determinizm moderne dönüşüyor. 

 

Aslında insanlık tarihinin determinizm etrafında şekillenmiş olduğunu gördüm. İlk insanlar tanrısal determinizme inanıyorlardı. Her şeyin nedeni tanrı(lar) idi. Sonra klasik determinizm şekillendi. Tanrı sadece başlangıçtan sorumluydu, ilk nedendi. Gerisi kurulu bir saat gibi işliyordu. Bu, deizmi, bilimi, laisizmi sonuç vererek insanlığa tarihin en büyük formatını kazandırdı.

 

Fakat modern çağda insanlık tanrının hiç olmadığını ve evreni saat gibi filan da kurmadığını anladı. Tanrı hiç olmamıştı, yoktu! Deizm tarihte çok büyük bir görev yapmış, tanrıyı hayattan kovmuştu ama artık yeni modern çağda tanrı hiç olmayacaktı. Olması olanaksızdı zaten. Tanrı olması olanaksız bir saçma iddiaydı.

 

Ben bugün bu bilinçteyim. Hatta yeni öğrendiğime göre Demokritos'un öğrencileri Roma iktidarına karşı ciddi hareketlere girişerek aydınlanma çağının da startını veren insanlar olmuşlar. Bilim çağını da Demokritos'un öğrencilerinin başlattığı bu hareketler hazırlamış. Demokritos gözümde büyüdükçe büyüyor. Hani müslimler evren muhammedin yüzü suyu hürmetine yaratıldı diye saçmalarlar ya... Muhammed de kimse, neyse!

 

Bana da dünyanın en  büyük insanı Demokritos gibi gelmeye başladı. 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben ateist olunca yaşamaya başladığımı, nefes aldığımı hissettim. Tanrıya inanıyorken boğuluyordum, nefes alamıyordum. 

 

Doğayı tanrının tasarladığını düşünmek hafakanların en korkuncuydu. Evrimi öğrendiğim ve doğanın kendiliğinden evrildiğini öğrendiğimde nefes almaya başladım. Ancak bu düşünce ile doğaya tahammül edebiliyor ve hatta onu sevebiliyordum. Tanrıya inanarak nefes almanın bir yolunu bulamadım. 

 

Tanrı kabusların, çıkmazların, hafakanların ve karabasanların en korkuncudur. Ben tanrıya inandığım süre içinde hep boğuldum, nefes alamadım. Ne zaman tanrı yok dedim yaşadığımı, nefes aldığımı hisseder oldum. 

 

Bir insanın ulaşabileceği en yüksek bilincin, tanrının olmasının olanaksız olduğunu kavraması olduğu görüşündeyim. Bu bilince ulaşmadıkça ben hiç rahat yüzü görmedim ve düşüncelerim berraklaşmadı. Ne zaman bu düzeye ulaştım, düşüncelerim oturdu, yerleşti, düzene girdi, huzur verir oldu. Ben huzuru tanrının olanaksızlığında buldum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğayı sevmenin tek yolu evrimdir. Evrim yeryüzünde yaşayan tüm canlıların akraba olduğunu söyler. Hepimiz bu gezegenin yüzeyinde ortak bir geçmişten gelerek bir serüven yaşıyoruz. Hepimiz kardeşiz. Masamın üzerinde vızıldayan sinek benim öz be öz kardeşim. Soyumuz aynı! Atamız aynı! Hepimiz varolmaya, hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Kayboluyor, yeniden var oluyoruz. Yaşam sürekli kendine yeni yollar arıyor. Bu sonsuza dek sürecek. Sürekli var olmanın bir yolunu bulacağız. Öyle veya böyle. Yok olmak diye bir şey yok. Olanaksız. Tıpkı tanrının var olmasının olanaksızlığı gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
30 dakika önce, democrossian yazdı:

Ben ateist olunca yaşamaya başladığımı, nefes aldığımı hissettim. Tanrıya inanıyorken boğuluyordum, nefes alamıyordum. 

 

Doğayı tanrının tasarladığını düşünmek hafakanların en korkuncuydu. Evrimi öğrendiğim ve doğanın kendiliğinden evrildiğini öğrendiğimde nefes almaya başladım. Ancak bu düşünce ile doğaya tahammül edebiliyor ve hatta onu sevebiliyordum. Tanrıya inanarak nefes almanın bir yolunu bulamadım. 

 

Şu anda aynı bu durumdayım bu öyle bir eziyet ki sanki zorba bir yaratık seninle oyuncak gibi oynuyormuş gibi hissediyorsun. Kurtulabilirsem ne mutlu bana.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, illusion_ yazdı:

 

Şu anda aynı bu durumdayım bu öyle bir eziyet ki sanki zorba bir yaratık seninle oyuncak gibi oynuyormuş gibi hissediyorsun. Kurtulabilirsem ne mutlu bana.

 

Ben yaşadığım için o duyguyu iyi anlıyorum. Dediğim gibi, ilacı tanrının olanaksızlığını kavramak. Tanrıya en küçük olasılık tanırsan yakana yapışır, illet gibi bulaşır, sıvaşır kalır, kurtulamazsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 06.09.2018 at 23:44, poiuz yazdı:

Evet, merak ettim.

Bu siteye müslümanmar geliyor ve Allahlarını savunmaya ve var olduğunu bize göstermeye, açıklamaya çalışıyorlar. Tabii İbrani dinlerin tanrıları, gönderdikleri (sözde) kitaplarda kendilerini anlatmış, insanı ve evreni nasıl yarattıklarını açıklamış oldukları için müslümanlar bu saçmalıklarla kendi tanrıları adına fazla bir şey elde edemiyceklerini çabuk anlıyorlar.

Ve bir çok müslüman burda kendi tanrılarını değil de, genel bir tanrının varlığını bize göstermeye çalışıyorlar!

 

Ben de bu kişilere soruyorum:

Bir tanrıya inanmanın bize ne faydası olacak???

 

 

ateist olarak düşünürsen amaçsızlıkta sığırdan farkın yok
haram helal endişen yok
ama öleceksin yokolacaksın hiç olacaksın
sevdiğin ve seni seven herkesten herşeyden ebedi ayrılacaksın
bu durumda sığır kadar hayattan lezzzet alamazsın
sığırdan daha aşağıdasın çünkü akıl var geleceği hesap ediyor
bir açıdan görüyor
hazır lezzetin onu kaybedeceğini bilmekle cidden acılaşıyor
sığırda akıl olmadığı için düşünmüyor
rahatla lezzet alıyor
kurbanlık dana biraz sonra kesilecek umrunda değil oralarda otluyor
ayrıca Allahı bilmeyen herşeyden korkmaya mahkumdur
çünkü ona göre herşey başıboş ve sahipsizdir
kazadan hastalıktan ölümden
serseri bir kuyruklu yıldızın dünyaya çarpmasından
korktuğu gibi

müslüman olarak düşünürsen Kainatın Sahibinin kendine muhatap kıldığı
meleklerinden üstün Halife-i Ruyi zemin sin
Allahın cc yeryüzündeki kulu ve halifesisin
yani temsilcisisin
hayatının kuralları kaideleri haramı helali var
bu arada helal dairesi geniştir harama girmeden tüm lezzetleri de alabilirsin
cennette bu lezzetlerin esasları ve belki milyon kat fazlası var
dünyada her zorluğa acıya tahammül edebilirsin
çünkü baki bir cennet seni bekliyor
her türlü düşmanla savaşabilirsin ve Allahtan başka hiçbirşeyden korkmazsın
çünkü iman ediyorsanız üstünsünüz müslümanlar için hüzün ve korku yoktur
müslüman iman kuvvetiyle hertürlü zorluğa karşı sabredip dayanabilir
çünkü iman onu Kainatın sahibine nispet eder
o artık kendi başına değil yaradanı hesabına yaşar ve ölür
ölmekte onun için ebedi hayatın başlaması demektir

şimdi hangisi daha kaliteli bir hayat yaşayabilir?
kanser gibi bir hastalığa hangisi daha iyi sabredebilir?
yakınlarını kaybetseler hangisi daha çabuk acılardan kurtulup
ebedi alemde birlikte olacağız diye teselli bulabilir?

elbette hakiki hayat imanla olur
imansız hayat bir nevi zülumdur cehennemi dünyada yaşamaktır
hergün her saniye ölme acısın çekmektir

bir ateist de çıksın da yok arkadaş
ben hayatttan acaip zevk lezet alıyorum
ölümden korkmuyorum
dünyadan tad almakta sığırdan üstünüm
senin söylediklerin yanlış desin
diyemez diyemezsiniz
diyemiyorsunuz

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 minutes ago, dr.Kemal said:

 

ateist olarak düşünürsen amaçsızlıkta sığırdan farkın yok

 

Asıl sığırlık 1400 yıl önce yaşamış cahil bir arap bedevisine inanmadığın takdirde sonsuza kadar yanacağını sanmak ve bunun neticesinde taa kilometrelerce yol kat edip, bir sürü para harcayıp kara bir taşı öpmek, bir yapının etrafında dönme dolap gibi dönmek, Safa ve Merve tepeleri arasında deli gibi koşturmak, hayali bir varlığı taşlamak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Asıl sığırlık 1400 yıl önce yaşamış cahil bir arap bedevisine inanmadığın takdirde sonsuza kadar yanacağını sanmak ve bunun neticesinde taa kilometrelerce yol kat edip, bir sürü para harcayıp kara bir taşı öpmek, bir yapının etrafında dönme dolap gibi dönmek, Safa ve Merve tepeleri arasında deli gibi koşturmak, hayali bir varlığı taşlamak.

ha ha ha işte böyle yamulur kalırsın cehennemlik odun

desene:

ben hayatttan acaip zevk lezet alıyorum
ölümden korkmuyorum
dünyadan tad almakta sığırdan üstünüm
senin söylediklerin yanlış desin
diyemez diyemezsiniz
diyemiyorsunuz

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, dr.Kemal yazdı:

ha ha ha işte böyle yamulur kalırsın cehennemlik odun

desene:

ben hayatttan acaip zevk lezet alıyorum
ölümden korkmuyorum
dünyadan tad almakta sığırdan üstünüm
senin söylediklerin yanlış desin
diyemez diyemezsiniz
diyemiyorsunuz

Bak zaten kendin itiraf etmişsin bir yerde bu zırvalığa inanmanın sebebi sana ölümsüzlük vaat etmesi. Sana tavsiyem diğer büyük dinlere de inan işin öbür tarafta garanti olsun 20-23 tane büyük din varmış topu topu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

  Teist olarak düşünürsen senden daha alçak, adi bir çıkarcı olamaz.
amacın cennete gidip sonsuza kadar 72 hurinle seks alemi yapıp şarap içmek.
bu arada sen zevk alemlerin akarken belki annen, baban, kardeşin vs. cehennemde belki milyonlarca yıl
belkide sonsuza kadar en zalim işkenceleri, eziyetleri çekiyor olacak, 
iç organları parçalanacak, derileri yakılacak, irin içirilecek, demir topuzlarla vura vura vücudu ezilecek vs.
ve sen bunu içine sindirecek genişlikte olmalısın.

 

  Amacına ulaşmak için haysiyetini, onurunu çöpe atmalı, insanlığından vaz geçerek sonsuz güçlü olduğuna inandığın bir varlığa kul, köle olmalısın, 
ve ilahi olduğunu düşündüğün varlıkla çıkar anlaşması yapıp, emirlerini yerine getirmelisin.
hem seni bu halinle tasarlayan hemde yaşadığın çevreyi ve dünyayı tasarlayan tanrı birde insanların çoğunu cehenneme atmaya söz veriyor,
elinden gelen tek şey, bu sadist varlığın sözünü tutmasını mezbahalık bir sığır gibi korku içinde beklemen..

Link to post
Sitelerde Paylaş

:0_80cbc_37a71a73_L:Demek sığırdan üstünmüş bu dr. ha! Aferin! Sığırdan üstün olduğun için ne kadar gururlansan azdır!

 

Sığırdan üstünmüş! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Tam kendi kulvarındasın! Aman kazanma azmini hiç kaybetme! Zeka yarışını sığırdan burun farkıyla da olsa önde bitireceğine inancını sakın kaybetme! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Nerdeyse bir kaç yıldır forumda okuduğum en komik mesajdı ha! Sığırdan üstünmüş! :0_80cbc_37a71a73_L:

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan tıbbi açıdan etten, kemikten ibaret maddi bir varlık gibi gözükse de herkes bilir ki insanı insan yapan ne eti ne de kemiğidir. İnsan, ruhu ya da başka bir ifadeyle manevi yönüyle insandır. Yine insan onu hayata kuvvetle bağlayan bir yönüyle hem yaşama hem de dünya nimetlerine karşı sınırsız istek ve ihtiyaç duyar. Oysa tabiatı itibariyle sınırlı ve ölümlüdür. İster erken ister geç olsun her insan hayatının bir evresinde mutlaka öldükten sonra kendisine ne olacağını düşünmek ile yüz yüze gelir. Ölümü düşünmeden yaşamaya çalışsa da zihninin bir kenarında bir gün öleceği düşüncesi tetikte bekler. Başına gelen bir kaza ya da son anda kurtulduğu bir olay belki de ölebilirdim dedirtir insana. Bu gerçek ise

bir şekilde insanın din ile arasındaki bağı sağlar. İnsan bir anlamda bu gerçek ile yüzleşmek ve bu gerçeği dikkate

alarak yaşamak için dine ihtiyaç duyar. Dini buyruklar insanın hem kendisini hem de yaratıcısını tanıyıp hayatı anlamlandırması noktasında farkındalık yaratır. İnsan dinin yönlendirmesi sayesinde hayatının merkezine Allah’ı koymanın ve tüm yaşamını Allah’ın buyruklarına göre ayarlamanın rasyonel temellerini inşa eder. Din, insanın varlık amacının kapısını açan ve bu kapının ardındaki gerçeklerden hareketle hayatı anlamlandıran bir anahtar gibidir. Öyle ki din olmadan tüm kapılar kapalı kalmaya mahkûmdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...