Jump to content

Kuran’dan tutarsız ayetler..


Recommended Posts

11 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

meselâ  ateist  forumun  manipüle  ettiği; zulkarneyn olayı  ve  spermin  bel  ile  göğüs  arasından  diye  addettigi  ayetin açıklamasını  okudum  ikna  oldum. 

 

Ha yani sperm bel ile göğüs arasından çıkıyor ha! Buna mı ikna oldun! :lol:

 

Ortaçağ anlayışına göre sperm belden çıkar. Bu pasajda cahil çöl yağmacıları biraz daha ayrıntıya girelim amacıyla iyice sıçramış, belin de üst kısmından :D çıktığını iddia etmişler salaklar! Bu tabii tam bir fiyasko. Yukarı çıkacaklarına aşağı inselerdi isabet şansları artardı. Atış tam karavana!

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 72
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

8 saat önce, güven yazdı:

ÇÖŞNEDESİNİ

 

Hâla forumun utancı olmaya devam etmeyi kendine yedirebiliyor musun! Bu rezalet derecede bozuk yazımlardan sonra tekrar ben ne yazdım diye de okumuyor ve utanmıyorsan, düzeltmeye dahi üşeniyorsan senden ateist olsa ne olur olmasa ne olur! 

 

Bu uyarıları sana birisinin yapması lazım, o birisi ben oluyorum. Sen bir utançsın. Bu kadar da bozuk yazılmaz artık, çüş!

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Ha yani sperm bel ile göğüs arasından çıkıyor ha! Buna mı ikna oldun! :lol:

 

Ortaçağ anlayışına göre sperm belden çıkar. Bu pasajda cahil çöl yağmacıları biraz daha ayrıntıya girelim amacıyla iyice sıçramış, belin de üst kısmından :D çıktığını iddia etmişler salaklar! Bu tabii tam bir fiyasko. Yukarı çıkacaklarına aşağı inselerdi isabet şansları artardı. Atış tam karavana!

bel  ile  kaburgadan  çıkan  insandır.Ayetlerin  baglami  insandan  bahsediyor  zaten. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

bel  ile  kaburgadan  çıkan  insandır

 

Bu olanaksız. Öncesinde insandan değil, insanın yaratıldığı şeyden bahsediyor. Örneğin inşaatın betonları çimento ile atılır denip sonra o fabrikada üretilir dediğin zaman çimentodan bahsedersin. İnşaattan değil.

 

Bakacaksın. Öncesinde bahse konu olan şey ne? İnsan mı, insanın neden yaratıldığı mı? Apaçık görürsün ki bahsedilen, insanın yaratıldığı şey. İnsanın kendisi değil. Kıvırıp eğip bükmekle Kuran'ı cahil çöl yağmacılarının düzdüğünü saklamak olanaksız. Ancak aptallara yutturulabilir bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Ketboğa yazdı:

Önemli olan insan olabilmektir.Yazısı düzgün olabilir veya olmayabilir.Bunda utanç duyulacak birşey yok.

 

İnsan olabilmek ama düzgün bir insan olabilmek. Bu kadar da bozuk yazım olur mu be! Bu apaçık bir utanç! İnsan bir bunu düzeltemiyorsa başka ne başarabilir? Dost acı uyarır. Yakanda bir akrep görünce yakanda bir akrep var diyen dostundur. Düşmanın değil. Hatta sana da bırakmayıp yakandaki akrebe vurup düşüren senin en iyi dostundur. Aman bana ne yakasında akrep varsa soksun gebersin diyen ve seni uyarmayan senin düşmanındır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Bu olanaksız. Öncesinde insandan değil, insanın yaratıldığı şeyden bahsediyor. Örneğin inşaatın betonları çimento ile atılır denip sonra o fabrikada üretilir dediğin zaman çimentodan bahsedersin. İnşaattan değil.

 

Bakacaksın. Öncesinde bahse konu olan şey ne? İnsan mı, insanın neden yaratıldığı mı? Apaçık görürsün ki bahsedilen, insanın yaratıldığı şey. İnsanın kendisi değil. Kıvırıp eğip bükmekle Kuran'ı cahil çöl yağmacılarının düzdüğünü saklamak olanaksız. Ancak aptallara yutturulabilir bu.

sizden  bir  ricam  var  benim  için  önemli .

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, democrossian yazdı:

Ricanı söylemek için izin mi istiyorsun anlamadım! Söylesene neymiş?

bu  tarık  suresi  açıklamasını  sorularla  islamiyet  sitesinden  okuyup  bilimsel  ve  teknik  olarak  yorumlar mısınız?

Yani  diyeceksiniz  sperm  zaten  belirli  yerde  üretilir  vs.Fakat  sitenin  anlattığı  durumu  nasıl  düşünebiliriz  ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 24.09.2018 at 18:35, Phocas yazdı:

28:46- Yine biz  seslendiğimiz zaman Tûr’un yan tarafında da değildin. Fakat Rabbinden bir rahmet olarak, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmeyen bir kavmi, düşünüp öğüt alsınlar diye uyarman için sana bildiriyoruz.

 

Bu ayete göre Mekke tarafına hiç uyarıcı gelmemiş..

 

Aşağıda ki ayetlere göre Muhammed öncesinde Mekke tarafı, İbrahim tarafından Kabe inşa edilerek çoktan uyarılmış..

 

2:125 -Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”

 

2:126- Hani İbrahim, “Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır” demişti. Allah da, “İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!” demişti.

 

İncil okuyan bilir ki hristiyanlıkta peygamberlik günümüzdede devam etmektedir.

özellikle hristiyanlığın ilk devirlerinde yoğun bir tebliğ dönemi yaşanmıştır.

Hristiyan elçiler (hepsi veya bir kısmı peygamber olan elçiler) ülke ülke dolaşmış İsa Mesih'in müjdesini bildirmişlerdir.

mesela İncil'de ki (kutsal ruhun esinlemesiyle)mektupları yazan "Elçi" Pavlus ,İsa Mesih'in kendisine görünüp imana geldikten sonra arabistana gitmiştir.daha sonrada deniz,kara yoluyla hristiyanlığı dünyanın dört bir tarafına  yaymıştır.

İncil'de hepsi detaylı anlatılır.

Pavlus hristiyanlık anlayışı,ölçüsünde bir "peygamber" di..bu yüzden "senden önce kendilerine hiç bir uyarıcı gelmeyen " ifadesi,iddiası doğru değildir.."uyarıcı " uyaran ,tebliğ eden manasında olduğuna göre Pavlus ve sonra ki elçiler bunun en iyisini yapmışlardır.muslumanlar gibi işgal ederek,ganimet alarak,cariye alarak değil kapı kapı dolaşarak dille tebliğ yaptıkları halde ,hristiyanlık dünyada yayılmış,birinci inanılan din,inanç olmuştur.

Arabistanda hristiyanlar vardı.sonra Muhammed ve adamları hepsini sürgüne zorladılar,katlettiler ,o ayrı mesele...

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Hayır geri zekalı siteleri okumaya zaman harcayamam. Dediğini sen diyorsun işte, insandan bahsettiğini iddia ediyor ve bu iddia doğru değil. Zaman kaybetmeme gerek yok. 

Soru: Tarık suresi 6. Ayette, meninin bel ve kaburgalar arasından atıldığı söyleniyor. Bu bilime aykırıdır. Bunu nasıl açıklarsınız?

Cevap: Bu ayeti anlamak için önündeki ve sonundaki ayetlere beraber bakalım.

5- İnsan neden yaratıldığına bir baksın: 6- Kuvvetle atılan bir sudan yaratıldı. 7- Bel ile kaburga kemikleri arasından çıkan bir sudan. 8- O (Allah), onu tekrar döndürmeğe kādirdir. (Tarık: 5-8)

  1. ayetin kelimelerine bakalım:

Hulika min mâin dâfikın.

  1. hulika : yaratıldı
  2. min : den
  3. mâin : su, sıvı
  4. dâfikın : kuvvetle atılan

Buradaki “su” kelimesinden Kuran  tefsircileri “meni” olduğu anlamını çıkarmışlar ve Kuran meallerine de çoğu zaman “meni” olarak girmiştir.

Oysa Kıyame-37 ayetinde olduğu gibi direk “meni” olarak söylenebilirdi. Bu kelime Arapçadan Türkçemize geçmiş ve kullanılan bir kelimedir.

Kıyame-37)   E lem yeku nutfeten min menîyin yumnâ. (O, dökülen meniden bir damla değil miydi?)

  1. e lem yeku : olmadı mı, değil mi
  2. nutfeten : nutfe, bir damla
  3. min meniyyin : meniden
  4. yumnâ : akıtılan, dökülen

Şimdi gelelim gerçeğe:

Bilindiği gibi kadın üreme organlarından yumurtalık (ovaryum) üzerinde ayda bir defa follikül (içi su dolu baloncuk) oluşmakta ve bu follikül patlayarak içerisindeki yumurta (ovum) hücresini  Fallop tüpüne doğru hızla fırlatmaktadır. Yazımızın sonunda bu olayın resmi konulmuştur. Baloncuktaki bu patlama sonucu meydana gelen “tazyikle fırlatılma olayı” ile yumurta hücresinin yerine ulaşması sağlanmış olur.

Hatta yumurta hücresinin tutunma yerine yani rahime varmayıp farklı noktalara tutunmasına ise dış gebelik denir ki yumurtanın hızla Fallop kanalına fırlatılması bu ihtimali azaltır. Aşağıya da bu olayın videosu eklenmiştir, detaylı olarak inceleyebilirsiniz. Bu olay tam da ayette belirtildiği gibi bel ve kaburgalar arasında bulunan yumurtalıklarda meydana gelmektedir.

“Su” denmesinin bir diğer yönü ise erkekte de sperm kanalı karında dolaşır ve meninin sıvısı testislerde değil de özellikle prostat ve diğer bezler gibi karnın içinde bulunan yapılarda oluşturulduktan sonra dışarı atılır. Evet meninin suyu da testislerde değil bel ile kaburgalar arasında eklenir. Yani bu su testislere hiç uğramaz.

Öyleyse ateistlerin zannettiği gibi bu ayet bilimle ters düşmemekte aksine kimsenin folliküllerden ve spermin suyunu oluşturan prostat bezinden haberi olmadığı zamanlarda, bel ile kaburgalar arasında bulunan böyle bir kuvvetle atılan sudan bahsetmesi, onun mucize yönlerinden bir tanesini daha göstermektedir.

 

 

Farklı  bir  siteden  okusanız  elestirileriniz  ne  olurdu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

olay tam da ayette belirtildiği gibi bel ve kaburgalar arasında bulunan yumurtalıklarda meydana gelmektedir.

 

Yalan bu. Yumurtalıklar bel ile kaburgalar arasında değil, leğen kemiği boşluğundadır. Hayatınız yalan. Sen kıvran dur onları aynı yer yapmak için. Kıvranışlarını seyretmek istiyorum. Hahahahaha.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanlar Tarık suresini açıklamak için bayağı kıvırıyorlar, ayete olmayan kelimeler koyup, dinlerine göre en büyük günah olan şirk koşmaktan da vazgeçmiyorlar.

 

Ayetin orijinali şu..

 

Yahrucu min beynis sulbi vet terâib.

1. yahrucu : çıkar
2. min beyni : arasındadan
3. es sulbi : omurga
4. ve et terâibu : ve göğüs kemikleri, göğüs kafesi

 

Bakın kıvırmak için ne yapıyorlar, ekleme, çıkarma, olmayan anlamlar yükleme, şirk üzeri şirk koşuyorlar.

 

Örnek vereyim.

 

İmam İskender Ali Mihr: (O sıvı), omurga ile göğüs kafesi arasından (orada bulunan iki sinir merkezinin organize çalışması sonucu) çıkar.

 

(Bu ayette sinir merkezi nerede geçiyor? Bu arkadaş alkolü fazla kaçırmış, şirk’in doruklarında dolaşmakta..)

 

Başka örnek vereyim.

 

Abdullah Parlıyan: Erkeğin beli, omurgası ile kadının kaburga, leğen kemikleri arasından yani göğüs kafesi civarından çıkan.

 

 

Bu ayette kadının kaburgası, leğen kemiği kelimesi nerede geçiyor? İnanılmaz..!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, fezadabirtürk yazdı:

İncil okuyan bilir ki hristiyanlıkta peygamberlik günümüzdede devam etmektedir.

özellikle hristiyanlığın ilk devirlerinde yoğun bir tebliğ dönemi yaşanmıştır.

Hristiyan elçiler (hepsi veya bir kısmı peygamber olan elçiler) ülke ülke dolaşmış İsa Mesih'in müjdesini bildirmişlerdir.

mesela İncil'de ki (kutsal ruhun esinlemesiyle)mektupları yazan "Elçi" Pavlus ,İsa Mesih'in kendisine görünüp imana geldikten sonra arabistana gitmiştir.daha sonrada deniz,kara yoluyla hristiyanlığı dünyanın dört bir tarafına  yaymıştır.

İncil'de hepsi detaylı anlatılır.

Pavlus hristiyanlık anlayışı,ölçüsünde bir "peygamber" di..bu yüzden "senden önce kendilerine hiç bir uyarıcı gelmeyen " ifadesi,iddiası doğru değildir.."uyarıcı " uyaran ,tebliğ eden manasında olduğuna göre Pavlus ve sonra ki elçiler bunun en iyisini yapmışlardır.muslumanlar gibi işgal ederek,ganimet alarak,cariye alarak değil kapı kapı dolaşarak dille tebliğ yaptıkları halde ,hristiyanlık dünyada yayılmış,birinci inanılan din,inanç olmuştur.

Arabistanda hristiyanlar vardı.sonra Muhammed ve adamları hepsini sürgüne zorladılar,katlettiler ,o ayrı mesele...

Hristiyanlık öncesi İbrahim, İsmail  Mekke civarına tebliğde bulunmuştur. Daha önce uyarılmadıklarını kitabın kendisi yalanlıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an' da Muhammed'e mucize verilmediği defalarca itiraf edildiği,vurgulandığı  halde rivayetlerle bize gelen Muhammedin sayısız mucizeleri vardır.bu mucize iddialarını hristiyanlığa düşmanlık olsun diye yahudiler de uydurmuş olabilir(hristiyanlık museviliği bitirmeyi amaçlar,musevilik yahudilerin milli dinidir ) ,müslümanlarda uydurmuş olabilir.fakat islam alimleri büyük bir iştahla Muhammed'in olmayan mucizelerini kabul etmişler,eserlerinde ballandıra ballandıra anlatmışlardır.halbuki İslam "alim"lerinin Kur'an' ı daha iyi bilmeleri beklenirdi .mucize yalanlarına tenezzül etmelerinin altında iyi niyet aramakta zorlanıyorum (bknz:said nursi,: Risale'i nur,Mucizei ahmediye risalesi,şakkı kamer,parmaktan akan su,süt ve kaymağa dönüşen su,bir ekmek,bir parça etle orduyu doyuran ,çıkan gözü  ,kopan kolu yerine yerleştiren,ölüleri dirilten Muhammed vs..) 

Bunlarda yetmemiş,Gavslar türemişlerdir."Abdulkadir Geylani"bunların en meşhurudur.Geylani "evreni yönetir" (ilah gibi) sayısıs mucize (keramet) göstermiş,tabaktaki  kemiği kalmış tavuğu, ölüleri diriltmiş ,kerametleriyle en büyük mucizesi ölüleri diriltmek olan İsa Mesih'i bile sollamıştır. verilmek istenen mesaj şudur : " "evliyalarımız bile ölüleri diriltiyor,İsa Mesih'in yaptığıda iş mi ?" 

 

Bunlada yetinmemişlerdir ," Mehdi " yi uydurmuşlardır..Mehdi gelecek ve İsa "Mehdi"ye tabi olacak,Mehdinin arkasında saf tutup namaz kılacaktır.halbuki İncil 'de Isa'nın bizzat kendisinin "Tanrının oğlu "  ,kurtarıcı olarak dünyaya geri geleceğini yazar.yine verilmek istenen mesaj şudur : " İsa 'nın gelmeside bir şey mi ? Mehdi gelecek,İsa "Mehdi"nin emrine girecek,daha az önemli bir figüran olarak saf tutup Mehdinin arkasında namaz kılacak "

Burada yine islam hristiyanlığa üstün gelmiş,Mehdi yeni bir din tebliğ edecek peygamber olmadığı halde İsa 'yı sollamıştır..

Bütün bunlar hristiyanlık altında ezilen islamı yüceltme çabalarının bir ürünüdür.bu çabalar günümezde de devam etmektedir.Kur'an' ı herşeye rağmen savunmak aynı psikolojinin devamıdır.yadırgamamak gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cenâb-ı Hak, insanlığın babası Hz. Âdem'i yaratmıştı. Başını kaldırıp bakan Âdem (a.s. ), Arş-ı A'lâda muazzam bir nur ile bir isim yazılı gördü: "Ahmed."
Merak edip sordu:

"Ya Rabbi, bu nur nedir?" Allah Teâla buyurdu:

"Bu senin zürriyetinden bir peygamberin nûrudur ki, onun ismi göklerde Ahmed ve yerlerde Muhammed'dir. Eğer, o olmasaydı, seni yaratmazdım!" (Kastalanî, Mevahibü'l-Ledünniye: 1/6)

İmanımızla kabul ettiğimiz bu muazzam gerçeği, milyarlar sene sonra gelen o nûrun sahibi de bütün açıklığıyla ifade buyurmuşlardır:

Bir gün ashabdan Abdullah bin Câbir (r.a.),

"Yâ Resûlallah, bana, Allah'ın her şeyden evvel yarattığı şey nedir, söyler misin?" dedi. Şu cevabı verdiler:

"Her şeyden evvel senin Peygamberinin nûrunu, kendi nurundan yarattı. Nur, Allah'ın kudreti ile dilediği gibi gezerdi. O zaman ne Levh-i Mahfuz ne kalem ne Cennet ne Cehennem, ne melek ne semâ ne arz, ne güneş, ne ay, ne insan ve ne de cin vardı."(Kastalanî, Mevahibü'l-Ledünniye:1/7)

Semâyı bütün haşmetiyle aydınlatan nûr, sonra ilk olarak Hz. Âdem'in alnında parladı. Sonra peygamberlerden peygambere geçerek İbrâhim'e (a.s.) kadar geldi. Ondan da oğlu Hz. İsmâil'e intikal etti.

 

Başlangıcı ve sonu olmayan,hep var olan Allah yaratma özelliğini ilk kez Hz.Muhammedin nurunu yaratarak kullanmıştır,müminler.Hz.Muhammed Allah'a yaratma özelliğini ilk kez kullandırtacak kadar önemli biridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 minutes ago, Buzul said:

Her şeyden evvel senin Peygamberinin nûrunu, kendi nurundan yarattı.

 

Nur fotonlardan oluşan bir olay. Işık yani. Işığın dalgaboyu, frekansı gibi şeyleri olur, ama Allah ışığı, kul ışığı gibi ayırt edici bir özellik yükleyemezsin fotonlara.

Yani ne biliyim, biraz şey geldi bana...

Sakın Ahmet bey bu işi götünden uyduruyor olmasın? Yani peygamber karizması yaratmak için?

tarihinde isabettin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, isabettin yazdı:

 

Nur fotonlardan oluşan bir olay. Işık yani. Işığın dalgaboyu, frekansı gibi şeyleri olur, ama Allah ışığı, kul ışığı gibi ayırt edici bir özellik yükleyemezsin fotonlara.

Yani ne biliyim, biraz şey geldi bana...

Sakın Ahmet bey bu işi götünden uyduruyor olmasın? Yani peygamber karizması yaratmak için?

Allah her şeyden önce Hz.Muhammedin nurunu kendi nurundan yaratmış,bu yaratımla da yaratma özelliğini ilk kez kullanmıştır.Bak,yer ve gökler durdukça sonsuza dek cehennemde kalırsın,cehennem için bir taş kömürü olursun,bu gerçeği kabul etmeyip,karşı çıktığın için.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, Buzul said:

Allah her şeyden önce Hz.Muhammedin nurunu kendi nurundan yaratmış,bu yaratımla da yaratma özelliğini ilk kez kullanmıştır.Bak,yer ve gökler durdukça sonsuza dek cehennemde kalırsın,cehennem için bir taş kömürü olursun,bu gerçeği kabul etmeyip,karşı çıktığın için.

 

Cehennemin de Kudüs'teki Gehenna Vadisi'nden geldiğini söylüyorlar. Eskiden çöplerin atıldığı kötü ve korkutucu bir yermiş ama şimdi sıkıntı kalmadı diyorlar. Belediye orayı düzenlemiş, gayet de güzel olmuş. Ben kalabilirim yani.

 

Image result for gehinnom

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...