Jump to content

Tanrının Olanaksızlığı


Recommended Posts

25 minutes ago, ilahişaban said:

Aydın insan eleştirmek istediği konuya odaklanır kişilerle problemi olmaz. Aydın insanın ideolojisi olur.

 

Dedikten sonra

 

26 minutes ago, ilahişaban said:

Sizler benim gerçeklik algımın yakınından geçemezsiniz. Ben bir şeyi doğru olarak görüyorsam çok büyük ihtimalle o çok doğru bir şeydir.

 

Bu denir mi hiç? Bir sonraki cümlende kendini yalanlıyorsun.

 

Ayrıca yok öyle aydın insan konuya odaklanır kişilerle problemi olmaz diye bir şey. Aydın insan hem konuya odaklanır hem de konu hakkında yalan söyleyen, saçma sapan tespitlerde bulunan, zırvalayan insanlara da odaklanır. Hele konu din olunca kişilere de odaklanılması çok normaldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 335
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

51 dakika önce, democrossian yazdı:

 

 

 

O değil de dua ekibini toplayamadın

 

Yav sende zır cahil çıktın ya kardeşim yağmur dusına nasıl çıkılıyor dua tek başına olurmu.:D Camilerde boşunamı topluca namaz kılyor veya tariktlar zikir yaparken tek başınamı yapıyorlar. islamda herşey toplu olur örnek evlenme carieyiniz hariç  üçer dörder alın demsi islamın hakiki din olduğunu gösterir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
26 dakika önce, kavak yazdı:

Haber eski ama görünen o ki hălă güncelliğini koruyor. :D

Artı dua ekiplerinin seçkin, aydın ve imanlı dindarlardan oluşması şart, yoksa aha şuna benzer gelişmeler kaçınılmaz:

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/yagmur-icin-dua-ettiler-sel-geldi-39092817

Ben bu yorumu okumadan yazdım :D

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, kavak yazdı:

Haber eski ama görünen o ki hălă güncelliğini koruyor. :D

Artı dua ekiplerinin seçkin, aydın ve imanlı dindarlardan oluşması şart, yoksa aha şuna benzer gelişmeler kaçınılmaz:

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/yagmur-icin-dua-ettiler-sel-geldi-39092817

 

İşte ben diyorum size bunlar şaka değil gerçek. Yaptıkları dua ile oluşan sel arasında hiç bir ilişki olmadığını kim iddia edebilir.

 

Düşüncenin fiziksel gerçekliğe etkisi konusunda bilinen en çarpıcı hikaye Nina Kulagina isimli birine aittir.

 

1964 Sovyet Rusya’sında Nina Kulagina adlı bir kadının uykusunda nesneleri yere düşürmesi dikkat çekmişti, başta bunların kaza sonucu olduğunu sanılıyordu ancak daha sonraları Nina’nın telekinetik yetenekleri olabileceği düşünüldü ve Sovyet yönetimi Nina üzerinde araştırmalar yapmaya destek verdi. Nina gerçekten de hiç dokunmadan nesneler hareket ettirebiliyordu. Araştırma bir üst seviyeye taşındı. Bir kurbağanın kalbi söküldü ve bir kardiyografi cihazına bağlandı. Nina’nın düşünceleriyle bu kalbi attırmaya başlandığı gözlendi ve bu görüntüler kaydedildi. Nina ile çalışmalar sürerken CIA teşkilatının bunu öğrenmesi çok uzun sürmedi.

 

telekinesis-nina-4.jpg

 

1970 yılında harekete geçen Birleşik Devletler hükümeti bu Soğuk Savaş’ın bir Psişik Savaşa dönüşebileceğinden çekiniyordu. 1974 yılında Amerikan hükümeti Stargate Operasyonu adında bir proje başlattı ve Psişik Savaşçılar yetiştirmeye başladı. Bu kapsamda gönüllü olan vatan severler, CIA önderliğinde yürütülen deneylere katıldılar. Amerikan hükümeti işin bir üst seviyesindeydi, ve gönüllü kişilere dünya üzerinde rastgele bir koordinat verip, ne bulunduğunu sordular, ve gönüllü kişilerden bir kaçı bu koordinatta bulunan mekanları hatasız olarak söylemişlerdir.
Ancak bir yandan çalışmalarını sürdüren MIT, uydu teknolojisini geliştirmiş ve bu teknolojinin insan tahmininden daha sağlam olduğu ve psişik savaşçı sayısının az olması nedeniyle, psişik savaş terk edildi.

 

Nina_Kulagina-e1433178758820.jpg

 

Nina Kulagina 1984 yılında emekli oldu ve 1990 yılında doğal sebeplerden vefat etti.

 

Bu olay dünyanın en gizemli olayıdır. Detaylı şekilde araştırılması gerekir.

 

Sonra bu olay bir çok üniversitede ders olarak işlendi. Üzerine bir çok kitap yazılıdı araştırıldı açıklanmaya çalışıldı. Bu fenomen günümüzde halen açıklama bekleyen en ilginç fenomenlerdendir. Aslında düşünce gücünün yada inancın böyle bir gücü olduğu bilinmektedir. Örneğin plasebo etkisi de böyledir. 

 

 

tarihinde ilahişaban tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, ilahişaban said:

 

İşte ben diyorum size bunlar şaka değil gerçek. Yaptıkları dua ile oluşan sel arasında hiç bir ilişki olmadığını kim iddia edebilir.

 

Düşüncenin fiziksel gerçekliğe etkisi konusunda bilinen en çarpıcı hikaye Nina Kulagina isimli birine aittir.

 

Her safsatanın, hurafenin, zırvanın, propagandanın peşine takılmak zorunda mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, ilahişaban yazdı:

 

İşte ben diyorum size bunlar şaka değil gerçek. Yaptıkları dua ile oluşan sel arasında hiç bir ilişki olmadığını kim iddia edebilir.

 

Düşüncenin fiziksel gerçekliğe etkisi konusunda bilinen en çarpıcı hikaye Nina Kulagina isimli birine aitti

 

 

 

 

 

 

 

 Efendim yağmuru duyla yağdırmıyorlar islamın her tarfı üçketılıkıtıt ne zaman hava bulutlarla kapkanır bulutun o yöreye göre nerden gelmeside önememli bakıyrlarki yağmur yağacak koşarak  yağmur duasına çıkarler. hava çok kararıp kara bukutlar yacaş yavaş size doğru geliyorsa sel dolu yağabilir selin yağmurdan hiç alaksı yok sel heryeri yıkar taprağın suyu emesine bile izin vermez gerlise toprağıda sürkler heylanlara sepep verir evler su altında kalır hiç bir faydası olmaz zaradan başka.Geçmiştede Allahın evini kaç defa sel bastı kabaye zarar verdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, ilahişaban yazdı:

 

İşte ben diyorum size bunlar şaka değil gerçek. Yaptıkları dua ile oluşan sel arasında hiç bir ilişki olmadığını kim iddia edebilir.

 

Düşüncenin fiziksel gerçekliğe etkisi konusunda bilinen en çarpıcı hikaye Nina Kulagina isimli birine aittir.

 

1964 Sovyet Rusya’sında Nina Kulagina adlı bir kadının uykusunda nesneleri yere düşürmesi dikkat çekmişti, başta bunların kaza sonucu olduğunu sanılıyordu ancak daha sonraları Nina’nın telekinetik yetenekleri olabileceği düşünüldü ve Sovyet yönetimi Nina üzerinde araştırmalar yapmaya destek verdi. Nina gerçekten de hiç dokunmadan nesneler hareket ettirebiliyordu. Araştırma bir üst seviyeye taşındı. Bir kurbağanın kalbi söküldü ve bir kardiyografi cihazına bağlandı. Nina’nın düşünceleriyle bu kalbi attırmaya başlandığı gözlendi ve bu görüntüler kaydedildi. Nina ile çalışmalar sürerken CIA teşkilatının bunu öğrenmesi çok uzun sürmedi.

 

telekinesis-nina-4.jpg

 

1970 yılında harekete geçen Birleşik Devletler hükümeti bu Soğuk Savaş’ın bir Psişik Savaşa dönüşebileceğinden çekiniyordu. 1974 yılında Amerikan hükümeti Stargate Operasyonu adında bir proje başlattı ve Psişik Savaşçılar yetiştirmeye başladı. Bu kapsamda gönüllü olan vatan severler, CIA önderliğinde yürütülen deneylere katıldılar. Amerikan hükümeti işin bir üst seviyesindeydi, ve gönüllü kişilere dünya üzerinde rastgele bir koordinat verip, ne bulunduğunu sordular, ve gönüllü kişilerden bir kaçı bu koordinatta bulunan mekanları hatasız olarak söylemişlerdir.
Ancak bir yandan çalışmalarını sürdüren MIT, uydu teknolojisini geliştirmiş ve bu teknolojinin insan tahmininden daha sağlam olduğu ve psişik savaşçı sayısının az olması nedeniyle, psişik savaş terk edildi.

 

Nina_Kulagina-e1433178758820.jpg

 

Nina Kulagina 1984 yılında emekli oldu ve 1990 yılında doğal sebeplerden vefat etti.

 

Bu olay dünyanın en gizemli olayıdır. Detaylı şekilde araştırılması gerekir.

 

Sonra bu olay bir çok üniversitede ders olarak işlendi. Üzerine bir çok kitap yazılıdı araştırıldı açıklanmaya çalışıldı. Bu fenomen günümüzde halen açıklama bekleyen en ilginç fenomenlerdendir. Aslında düşünce gücünün yada inancın böyle bir gücü olduğu bilinmektedir. Örneğin plasebo etkisi de böyledir. 

 

 

 

Yanlis bir önermedir.

Nazar veya telekinezi, lehinde hiçbir bilimsel veri bulunmayan, sadece bilim kurguda yeri olan bir fenomendir. Dahası telekinezi, fizikteki en önemli ilkelerden biri olan enerjinin korunumu kanunu ve momentumun korunumu kanunu ile çelişir. Fizik yasaları telekineziye izin vermez.
Bu tür iddialarda bulunan insanlara Randi'nin eğitim kurumu herhangi bir paranormal, doğaüstü veya okült bir güce sahip olduğunu bilimsel testler altında kanıtlayan kişiye 1 milyon dolar ödül vereceğini açıklamıştır. Bugüne kadar bu ödülü kazanabilen kimse olmamıştır.

 

https://cernbilim.blogspot.com/2018/03/nazar-psikokinezi-telekinezi-gercek.html

 

Gelelim bahsettigin hileci Nina Kulagina meselesine.Bütün yaptiklari Alman TV kanalinda tekrar edilmistir,diyor ve videoyu birakiyorum.Her sacma ota boka inanacaginiza bilime inanin.Cahillik nereye kadar.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.10.2018 at 21:17, ilahişaban said:

Totoşunu kurtarmanın ve karşı görüşleri elemenin tek yolu böyle fiilsiz cümleler kurmaktan geçiyor iyi biliyorsun değil mi?

 

Bilim tanrıya yorum yapmıyor nedenselliğinin yetersizliğini öylece bırakmaktan gocunmuyor o kadar daha fazla yorum yaptıkça da yetersizliğinin daha fazla farkındalığına ulaşıyor. İşte bu noktada daha bütünsel ve açıklayıcı tanrı savları kaçınılmaz olarak yapılabiliyor.

 

Sana yeterince açıklama yapılmış gibi. Hoş; daktilolu maymun ve boeing 747 benzeri, "gerçekte karşılığı olmayan", cahilin en has örneklerini getiren, ayrıca "entropi varsa düzen-canlılık nasıl oluyor.." şeklinde fi tarihinden kalma safsatalarla hareket eden, olasılıkları tamamen yanlış anladığı görülen adam bunların ne kadarını algılayabilir, o ayrı mesele.

 

Bilim nedenselliğinin yetersizliğinden gocunmuyor nasıl bir cümledir, nasıl bir anlayıştır..? Adam hala daha boşlukların o ezik tanrısına tapınıp secde ediyor.

 

Bilim TANRI(SIZ)DIR. Bunun yetersizlikle falan bir alakası yoktur. Sadece metodoloji meselesidir. O yüzden bugün de, yarın da..sonsuzluğun sonunda da bilimin bağlamında ya da bünyesinde tanrı diye bir kavram, ol-ma-ya-cak! Nokta. İngilizce falan da yazalım mı bunu...?

 

..Kaçınılmaz tanrı savlarıymış(!)...Yok totoşu kurtarmakmış..Ortada tanrının kaçınılmazlığına ilişkin savlarla ilgili sayısız bilimsel makale var da, onlardan mı kurtaracaz bir yerimizi?? Tam aksine, meseleyi külliyen totosundan anlayan adamın sayıklamaları bunlar işte. Sayfalar önce ortaya attıklarının üzerine daha hala tek kelime dahi edemeyen adamın sayıklamaları.

 

Şuur artınca tehlike azalıyormuş(!)..Yok yok aslında öyle demek istememişmiş(!)..Allah(*) şifa versin..

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.10.2018 at 16:11, ilahişaban yazdı:

 

İşte ben diyorum size bunlar şaka değil gerçek. Yaptıkları dua ile oluşan sel arasında hiç bir ilişki olmadığını kim iddia edebilir.

 

Düşüncenin fiziksel gerçekliğe etkisi konusunda bilinen en çarpıcı hikaye Nina Kulagina isimli birine aittir.

 

1964 Sovyet Rusya’sında Nina Kulagina adlı bir kadının uykusunda nesneleri yere düşürmesi dikkat çekmişti, başta bunların kaza sonucu olduğunu sanılıyordu ancak daha sonraları Nina’nın telekinetik yetenekleri olabileceği düşünüldü ve Sovyet yönetimi Nina üzerinde araştırmalar yapmaya destek verdi. Nina gerçekten de hiç dokunmadan nesneler hareket ettirebiliyordu. Araştırma bir üst seviyeye taşındı. Bir kurbağanın kalbi söküldü ve bir kardiyografi cihazına bağlandı. Nina’nın düşünceleriyle bu kalbi attırmaya başlandığı gözlendi ve bu görüntüler kaydedildi. Nina ile çalışmalar sürerken CIA teşkilatının bunu öğrenmesi çok uzun sürmedi.

 

telekinesis-nina-4.jpg

 

1970 yılında harekete geçen Birleşik Devletler hükümeti bu Soğuk Savaş’ın bir Psişik Savaşa dönüşebileceğinden çekiniyordu. 1974 yılında Amerikan hükümeti Stargate Operasyonu adında bir proje başlattı ve Psişik Savaşçılar yetiştirmeye başladı. Bu kapsamda gönüllü olan vatan severler, CIA önderliğinde yürütülen deneylere katıldılar. Amerikan hükümeti işin bir üst seviyesindeydi, ve gönüllü kişilere dünya üzerinde rastgele bir koordinat verip, ne bulunduğunu sordular, ve gönüllü kişilerden bir kaçı bu koordinatta bulunan mekanları hatasız olarak söylemişlerdir.
Ancak bir yandan çalışmalarını sürdüren MIT, uydu teknolojisini geliştirmiş ve bu teknolojinin insan tahmininden daha sağlam olduğu ve psişik savaşçı sayısının az olması nedeniyle, psişik savaş terk edildi.

 

Nina_Kulagina-e1433178758820.jpg

 

Nina Kulagina 1984 yılında emekli oldu ve 1990 yılında doğal sebeplerden vefat etti.

 

Bu olay dünyanın en gizemli olayıdır. Detaylı şekilde araştırılması gerekir.

 

Sonra bu olay bir çok üniversitede ders olarak işlendi. Üzerine bir çok kitap yazılıdı araştırıldı açıklanmaya çalışıldı. Bu fenomen günümüzde halen açıklama bekleyen en ilginç fenomenlerdendir. Aslında düşünce gücünün yada inancın böyle bir gücü olduğu bilinmektedir. Örneğin plasebo etkisi de böyledir. 

 

 

 düşünce gücü değil , manyetik etkide olabilir.göğsüne çatal bıçak ütü yapıştıranlar vardı hani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Placebo etkisi,duanın gücü ..her ne ise,   oluyor birşeyler.

 

duanın gücüne inanmayanlar olmuş..bir hikaye anlatayım

dedem 38 yaşında trafik kazasında vefat etti.alkol alışkanlığı varmış.bu yüzden babası yani büyük dedem oğluna beddua etmiş.demişki '' eve kanlı gömleğin gelsin !'' ...bir kaç sene sonra kaza geçiriyor ve eve  kanlı gömleğini getiriyorlar..tesadüf mü ? inanın bana biraz araştırırsanız buna benzer yaşanmış o kadar çok hikaye vardır ki şaşarsınız.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

 

Placebo etkisi,duanın gücü ..her ne ise,   oluyor birşeyler.

 

duanın gücüne inanmayanlar olmuş..bir hikaye anlatayım

dedem 38 yaşında trafik kazasında vefat etti.alkol alışkanlığı varmış.bu yüzden babası yani büyük dedem oğluna beddua etmiş.demişki '' eve kanlı gömleğin gelsin !'' ...bir kaç sene sonra kaza geçiriyor ve eve  kanlı gömleğini getiriyorlar..tesadüf mü ? inanın bana biraz araştırırsanız buna benzer yaşanmış o kadar çok hikaye vardır ki şaşarsınız.

 

 

Bu dua gücü değil, hayatın akışı..

Kaç kişide çocuğum ölmesin diye dua etmiştir ama ölmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Phocas yazdı:

Bu dua gücü değil, hayatın akışı..

Kaç kişide çocuğum ölmesin diye dua etmiştir ama ölmüştür.

 lanet daha etkili bence.sebebini bilmiyorum ama öyle bir izlenimim var. hepimiz bir gün ölmeyecekmiyiz.hangi anne evladının ölmesini ister.öyleyse sonsuza kadar yaşayalım

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

lanet daha etkili

 

Hemen her soyda sarsıcı bir genç ölüm olmuştur. Bu oldukça yaygındır. Soyumda hiç kimsenin genç yaşında öldüğü olmadı diyecek insan azdır. Bu ölümü de bir lanete bir bedduaya bağlamak son derece kolay olacaktır. Halbuki genç yaşta ölmeseydi annesinin duasıyla uzun yaşadı denmeyecekti. Doğal olarak genç ölümü çok konuşulur ve çok yakıştırma yapılır.

 

Bunu sen de bilir düşünürsün ama bu halkın böyle bir gizem eğilimi var. Gizeme inanmayı tercih ediyor. Bu eğilim de dibine kadar kullanılıyor, sömürücüler kandırıkçılar allahına kadar çıkarlarına alet ediyorlar bu eğilimi. Bu halkı gizemli bir şeyler anlatıp derhal ve kolayca tavlamak sonra da sövüşlemek çok olası. 

 

İşin bir yönü de serserilerin belayı davet etmesi tabii. Alkol alır gaza yüklenirse heralde yani ölme şansı çok yükseliyor. Beddua ile alakası yok! :D Bütün bunların bu tamamen maddesel etkenlerle rahatlıkla açıklanabileceğini herkes bilir ama gizeme yormak nedense önüne geçilmez bir eğilim!

Link to post
Sitelerde Paylaş
46 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Hemen her soyda sarsıcı bir genç ölüm olmuştur. Bu oldukça yaygındır. Soyumda hiç kimsenin genç yaşında öldüğü olmadı diyecek insan azdır. Bu ölümü de bir lanete bir bedduaya bağlamak son derece kolay olacaktır. Halbuki genç yaşta ölmeseydi annesinin duasıyla uzun yaşadı denmeyecekti. Doğal olarak genç ölümü çok konuşulur ve çok yakıştırma yapılır.

 

Bunu sen de bilir düşünürsün ama bu halkın böyle bir gizem eğilimi var. Gizeme inanmayı tercih ediyor. Bu eğilim de dibine kadar kullanılıyor, sömürücüler kandırıkçılar allahına kadar çıkarlarına alet ediyorlar bu eğilimi. Bu halkı gizemli bir şeyler anlatıp derhal ve kolayca tavlamak sonra da sövüşlemek çok olası. 

 

İşin bir yönü de serserilerin belayı davet etmesi tabii. Alkol alır gaza yüklenirse heralde yani ölme şansı çok yükseliyor. Beddua ile alakası yok! :D Bütün bunların bu tamamen maddesel etkenlerle rahatlıkla açıklanabileceğini herkes bilir ama gizeme yormak nedense önüne geçilmez bir eğilim!

Rahmetli dedem kendini kaybedecek kadar alkol almazmış.beyefendi bir adam,sevilen sayılan biriymiş.

Anlatılan o ki gece karşıdan gelen arabanın farı gözünü almış .hikayede ki detay önemli ; bir insan trafik kazası geçirip ölebilir ama kaçının "kanlı gömleği" evine gelir ? Üstelik  çok iyi şöförmüş ve 1967 deki anadolunun ıssız sakin yollarını hesap edince beklenmedik bir kaza..Anlattığım hikayenin uydurma olmadığına yüzde yüz eminim.inanıp inanmamak sizlere kalmış.şahsen haklı yere beddua almaktan korkarım.ateistte olsanız temkinli olun derim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, fezadabirtürk said:

Rahmetli dedem kendini kaybedecek kadar alkol almazmış.beyefendi bir adam,sevilen sayılan biriymiş.

Anlatılan o ki gece karşıdan gelen arabanın farı gözünü almış .hikayede ki detay önemli ; bir insan trafik kazası geçirip ölebilir ama kaçının "kanlı gömleği" evine gelir ? Üstelik  çok iyi şöförmüş ve 1967 deki anadolunun ıssız sakin yollarını hesap edince beklenmedik bir kaza..Anlattığım hikayenin uydurma olmadığına yüzde yüz eminim.inanıp inanmamak sizlere kalmış.şahsen haklı yere beddua almaktan korkarım.ateistte olsanız temkinli olun derim.

 

Madem deden beyefendi ve sevilen birisi idi neden babası ona ölmesi için beddua etti? Bir baba oğluna içiyor diye ölmesi için beddua eder mi?

 

Dua , beddua, nazar falan hepsi boş inançtır, bunlara inanmak cahilliktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Madem deden beyefendi ve sevilen birisi idi neden babası ona ölmesi için beddua etti? Bir baba oğluna içiyor diye ölmesi için beddua eder mi?

 

Dua , beddua, nazar falan hepsi boş inançtır, bunlara inanmak cahilliktir.

Babası dindardı.o yüzden...birde şu kendi kendine yanma olayı var .kendiliğinden yanan insanlar ; durduk yerde ortada bir neden yokken yanıp kül oluyorlar ancak sadece bedenleri yanıyor.elbiseleri,eşyalar yanmıyor.hakkında belgesel var.izleyin.bunu nasıl açıklıyacaksınız ?  

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, fezadabirtürk said:

Babası dindardı.o yüzden...birde şu kendi kendine yanma olayı var .kendiliğinden yanan insanlar ; durduk yerde ortada bir neden yokken yanıp kül oluyorlar ancak sadece bedenleri yanıyor.elbiseleri,eşyalar yanmıyor.hakkında belgesel var.izleyin.bunu nasıl açıklıyacaksınız ?  

 

 

Demek ki din bir insanı sırf içki içti diye kendi öz oğlunun ölmesini isteyecek kadar insanlıktan çıkarabiliyormuş. 

 

Bahsettiğin olayları hiç gözlemlemedim, insanlar din adına, popüler olma, ilgi çekme vs. adına akla bile gelmeyecek şeyler uydurabilir. İnsanları bazı şeylere inandırmak o kadar kolay ki. Zaten çoğu da inandırılmak, kandırılmak istiyor, böylesi daha kolay geliyor onlara.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

durduk yerde ortada bir neden yokken yanıp kül oluyorlar

 

Konuyu değiştirmeye çalışma. Bu zaten dedenin olayına açıklama getirmeye çalıştıkça battığının bir göstergesi daha. Adamın kanlı gömleğin gelsin dediğine bile inanmıyorum. Başka bir şey söylemiş değiştirilmiş duruma uyarlanmıştır. Hatta hiç öyle kötü bir şey dememiş de olabilir. Bu tür olaylarda çarpıtma fazla olasıdır. Hatta kendisi bile başka bir şey söylediği halde kanlı gömlek dediği şeklinde hatırlayabilir. Kendi anılarımızı kendimizin çarpıttığımız kanıtlanmıştır. Kaldı ki tamamen gerçek olduğunu varsaysak bile rastlantıyla açıklanamayacak bir olay yine değil!

 

Bedduadan kıl kadar korkarsam en adi kişi olayım. Bütün muslimler bana bolca beddua edebilirsiniz. En ağırını dileyin. Tamamen özgürsünüz. Demirden korksak trende ne işimiz var!

 

Yanma olayına gelirsek. Durduk yerde nedensiz kimse yanmaz. Böyle bir olay kanıtlansa determinizm iflas ederdi. Demek ki bu olay kanıtlanamamış. Kanıtlanmış olsa determinizmle vedalaşır indeterminist olurduk. Böyle bir şey tamamen olanaksızdır. Buna inanmak için hiç bir neden göremiyorum. Bu tamamen spekülasyon. Açıkçası yalan. Yalana inanmaya çok meyilli olan kişilere hayret ediyorum. Bir yalan duysak da inansak diye etrafınıza bakınıyorsunuz! Sonra da birtakım yalancılar sizi habire ama habire kekleyip duruyor. Kekstraya döndünüz!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...