Jump to content

Tanrının Olanaksızlığı


Recommended Posts

18 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Aşk nereden geldi peki? İrade? güzellik? İman? ahlak? vicdan? 

Maddede bunlar yoksa, maddeden başka da bir şey yoksa, bunlar nereden çıktı?

 

Alt beyinden gelen ilksel dürtülerin, üst beyin ( korteks) yani bilgi merkezinde filtreden geçirilmesiyle oluştu.

Bilgi maddedir, beyin de maddedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 335
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

19 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Enerjinin kozmolojik boyutta korunduğuna dair herhangi bir veri yok. Enerjinin korunumu evrensel değil. Lokal bir şey. Bilakis genel görelilikte enerjinin korunmadığına dair şeyler okumuştum ben.

 

Bu söylediklerini kanıtlasaydın yer yerinden oynar, yeni bir dünya oluşurdu. Gelecek on yılın Fizik Nobel ödüllerini de adına tapulardın. Sallıyorsun. Okuduklarını da kim bilir hangi dogmatik saçma sapan siteden okudun. Sizin işiniz bu. Desteksiz dayanaksız kanıtsız sallamak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
19 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Aşk nereden geldi peki? İrade? güzellik? İman? ahlak? vicdan? 

Maddede bunlar yoksa, maddeden başka da bir şey yoksa, bunlar nereden çıktı?

 

Bunların maddede olmadığını nerden çıkarıyorsun? Beyin madde değil mi? Maddede Windows yok nerden geldi diyor musun? Bilgisayarın içindeki CPU yani mikro işlemci ruh mu?

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, democrossian yazdı:

:lol: Halisünasyonsa? :D Tanrı bir sanrıdan ibaretse? Bunları cidden düşünemiyor ve akıl edemiyor musunuz yahu? Gerçekten mi bu olasılıkları düşünemiyorsunuz? İnanamıyorum! Zombi olmayasınız beyninin efendisine hizmet etme kısmı hariç tüm diğer kısımları kapatılmış olan?

 

Sen kestirmeden gidip evreni tanrı değil de sanrı mı yaptı demeye getiriyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, KorkutKarahan yazdı:

Big bang'e neyin sebep olduğunu şu an için bilmiyoruz.

 

Big Bang'e eski evrenlerden arta kalmış iki devasa karadeliğin çarpışmasının neden olduğu süper bilgisayarlarda yapılan kapsamlı simülasyonlarla gösterilmiştir. Bilimciler çok küçük açı farklı binlerce çarpıştırmalar deneyerek sonunda evrende gözlediğimiz mikrodalga fon radyasyonu desenini aynen elde etmeyi başardılar. Bu desen uzayda uydularca haritalanan evren radyasyon haritasının şaşılacak kadar aynısıdır.

 

İki karadelik hiç bir zaman tam kafa kafaya çarpışamaz. Çünkü birbirlerine doğrusal yaklaşmazlar. Fakat çarpışmaya ramak kala nerdeyse kafa kafaya gelirler ama çok çok küçük bir açı vardır. İşte bu açı evrenin kaderini belirler. Buna fizikte başlangıç durumuna hassas bağlılık denir. Bilardocunun uzun uzun hesaplayarak düşündüğü ıstakanın topa vuruş açısı gibidir.

 

Bilardocunun tek vuruş şansı vardır ama çoklu evrenler modelinde evrenler canlılar gibi doğar, ürer, ölürler. Sadece en uygun şartlarda başlayan evrenlerde hayat ortaya çıkar. Gerisi hiç oluşmamış gibi kimsenin haberi olmadan ömrünü tamamlar. Biz hayat ortaya çıkarmaya uygun başlamış olan bir tanesindeyiz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 dakika önce, Phocas yazdı:

Tanrı fikri işin kolayı, bilmediğimiz şeylere Tanrı diyor, sıyrılıyoruz. Bu bizim için iyi değil, insanlığa ayak bağı olmaktan başka bir şey vermiyor.

Big- bang öncesi ne vardı?

Güzel bir soru.

Biz kafa yormuyoruz çünkü Tanrı yaptı öyle değil mi? Ya Tanrı yapmadıysa?

Aradan Tanrı’yı çıkardığınızda zihninizinde evren gibi genişlediğini göreceksiniz.

Mesela şu çalışmayı vereyim.

 

“Hiçlikten, Evren’in kendi kendine oluşabileceğinin matematiksel kanıtı”

 

https://arxiv.org/pdf/1404.1207.pdf

 

Hayatta hiç bir şey mucize değildir.

o pdf çöplük.

 

Fizikte vakum hiçlik değildir.zaten yazmışlar pdfte.

 

Alıntı

where “nothing” means there is neither matter nor space or time [6],

 

kütlesiz boyutsuz parçacıklar ile enerji madde değil onlara göre.:)

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Görünmediğini iddia ettikleri bir şeye tapanların bilime put demesinden daha saçma ve komik bir şey daha bilmiyorum! Gidiyorsun yanındaki uzun, etrafında bir veya bir kaç tane yuvarlak balkon bulunan sivri kulelerinden hoparlörlerle iğrenç çığlıklarla bir şeyler çığırılan tapınakta, görünmediğini düşündüğün bir şeye yöneldiğini sanarak ayak kokulu halılara burnunu gömüyorsun, :lol: sonra oradan çıkınca "bilim bir puttur!" diyorsun! :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Bundan daha komik ve zırva bir şey varsa söyleyin de bileyim, ben de mahrum kalmayayım, günün neşesi olsun! :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, KorkutKarahan yazdı:

Arkadaşlar merhaba,

Dinlerden bağımsız olarak soruyorum. Bilim adamlarına göre evrenin 13.7 milyar yıllık bir geçmişi olduğu söyleniyor. Big bang teorisine göre 13,7 milyar yıl önce sonsuz yoğunlukta ve sonsuz enerjiye sahip bir nokta birden bire genişlemeye başladı. Tüm gezegenler, güneşler, yıldızlar ve galaksilerin milyarlar yıl önce bu noktadan oluştuğunu ele aldığımızda bu patlamayı tetikleyen bir başka deyişle düğmeye basan aynı zamanda zaman ve mekanın yaratıcısı olmuş olmuyor mu?

 

Big bang'e neyin sebep olduğunu şu an için bilmiyoruz. Zamanı big bangden itibaren ölçüyoruz, mekan da big bangle şekilleniyor. Dolayısıyla düğmeye basanın bilinçli bir varlık yani Tanrı olma ihtimali bana hiç de az değil gibi geliyor. Bu yaratıcının dinlerin anlattığı yaratıcı olup olmadığı ayrıca tartışılır. Fakat ortada big bang gibi bir teori varken bir yaratıcının olma ihtimali olmama ihtimalinden fazla değil midir?..

 

Hayır olmuyor.

 

  Birinin düğmeye basması gerektiğini nereden çıkardınız? Zira modern fizik, Evren’in ortaya çıkması için ilahi bir dokunuşa ihtiyaç olmadığını bize gösteriyor. Sizin tanrı fikrinizin ihtimali en düşük bile diyemiyorum çünkü ihtimal sıfır (Forumda neden olasılıksız olduğu tartışılmış birçok başlık var inceleyebilirsiniz)

 

  Yaratıcı, mesela üstün bir uzaylı ırk derseniz küçük bir ihtimal verilebilir belki ama bu seferde üstün uzaylı ırkın nasıl ortaya çıktığı sorusu gündeme gelecektir, yani iş dönüp dolaşıp kimyasal ve biyolojik evrimin kapısına dayanıyor.

 

  Bigbang öncesi ne olduğunu henüz bilemiyoruz ama evren’in ve zaman’ın mutlak hiçlikten ortaya çıktığına dair hiçbir veri yok.

Bigbang halen üzerinde çalışılmaya devam edilen bir kuram ve bazı önemli eksikleri olmasına rağmen elimizdeki en doyurucu açıklama, nihai şeklini nezaman alır bilemiyorum ama nihai şeklini aldığında şu an bilinen birçok ezberi bozup bizi şaşırtabilir.

 

  Tanrı ön kabulünüz tamamen yetiştirildiğiniz coğrafya, toplum ve kültür yapısından kaynaklanıyor, akılla ve mantıkla çelişen hayali masal kahramanı olan tanrı’nın hiçbir bilimsel ve mantıksal dayanağı yoktur. Evren’in yaratıcısı tanrıysa tanrı’nın yaratıcısı kim? Sorusu gündeme gelir ki bu noktadan sonra aklı ve mantığı çöp kutusuna atmadan izahat yapılamayacaktır.

 

   Tanrı aslen bilmiyorum demenin eş anlamlısıdır, geçmişte insanlar anlam veremedikleri, akıl erdiremedikleri doğa olaylarını bilgisizlik ve cehalet kaynaklı mistizmle açıklamaya çalışmışlar, bu karanlıkta kalan olguları hep bir tanrıya atfetmişler, boşlukları tanrıyla doldurmuşlar.

Tabi onları suçlamak mümkün değil, zamanın bilgisi, teknolojisi daha fazlasına müsade etmiyordu, ama artık bilgi çağındayız, bilim boşlukları doldurdukça tanrı geri çekilmiş ve geldiğimiz noktada bigbang gerisine kadar yerinden yurdundan (yıldırım, deprem, hastalıklar, yağmur vs. vs.) taşınıp çekilmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, ilahişaban yazdı:

tanrıya ihtiyaç duyan ve onunla iletişime geçme cesareti gösterip bu konuda sonuç alan insanlar tarafından yaygınlaştırılmış kurumlar

 

Bunun için cesaretin gerekmemesi lazımdı. Bunun için cesarete neden gerek olsun ki? Belli ki tanrı yok ve tanrı uydurmak için çaba göstermek, hayal görmek, göstermek, kafadan çatlak hasta ruhlu filan olmak lazım. Tanrı olsaydı iletişim için cesaret gerekmesi saçma olurdu. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, democrossian yazdı:

Bunun için cesaretin gerekmemesi lazımdı. Bunun için cesarete neden gerek olsun ki? Belli ki tanrı yok ve tanrı uydurmak için çaba göstermek, hayal görmek, göstermek, kafadan çatlak hasta ruhlu filan olmak lazım. Tanrı olsaydı iletişim için cesaret gerekmesi saçma olurdu.

 

Buradaki cesaret daha çok medeni cesareti ifade ediyor. Alay edilme korkusu olmadan doğrudan bunun yollarını bilişsel bir duyuş hissiyle kendisine doğrudan ulaşılıp ulaşılamayacağını sınayan ve içinde bulunduğu durum itibariyle bunu yapmaya mecbur insanlardan bahsediyorum. Bunun dışında başka bir çözüm yolu bulamayan bu meczup insanlara hasta ruhlu demek büyük haksızlık olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
3 saat önce, ilahişaban yazdı:

Tanrısız ve anlamsız bir hayatta canınız çok sıkılacak ve nihilist olup ölmek isteyeceksiniz.

 

Hayır, bilim var. Bilim sonsuz bir meraktır ve hiç bitmez. Dahası bilim kurgu var. Bunlar tükenmez merak kaynakları.

 

Bilim kurgu beş altı milyar yıl sonrasına kadar uzanabilir. Örneğin beş milyar yıl sonra gerçekleşecek Andromeda - Samanyolu galaksileri buluşmasını kurgulayabilir. O zamana kadar güneşimiz sönmüş ve galakside yayılıp bir galaktik imparatorluk kurmuşuzdur. Yıldız savaşları gibi. Aynısı Andromeda'da da vardır ve galaksiler yaklaşınca bu iki galaktik imparatorluk iletişime geçer. Ortada zorunlu bir anlaşma yapma gereği vardır. İki galaksi bütünleşince ortaya dev bir galaksi çıkacaktır ve bu dev galaksi nasıl yönetilecektir? Milk Wayianlar tarafından mı Andromedanianlar tarafından mı? :D

 

Buyur bakalım. Al sana önümüzdeki yıllarda gişeleri kırıp geçirecek bir bilimkurgu serisi daha! Peter Jackson'a yazayım bari bunun filmini yapsın! :D Herif eşşeğe bindi göğe uçtu cenneti cehennemi gördü allahla konuştu geldi zırvalarından milyar kere milyar daha iyi!

 

Hiç bir zaman canımız sıkılmaz merak etmeyin. Yalnız ateistlere nihilist yoldan değil determinist yoldan ateist olmalarını ben de öneriyorum. Nihilizme saplanmamak evet gerekli. Ateizmi nihilizmden titizlikle korumak lazım!

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, democrossian yazdı:

Hiç bir zaman canımız sıkılmaz merak etmeyin. Yalnız ateistlere nihilist yoldan değil determinist yoldan ateist olmalarını ben de öneriyorum. Nihilizme saplanmamak evet gerekli. Ateizmi nihilizmden titizlikle korumak lazım!

 

En temelinde tanrı determinist insanların ulaşabilmeyi başardığı bir kavramdır. Tanrı inancı determinist insanın ulaştığı kaçınılmaz bir sonuçtur. Yoksa animist olarak kalırdık. Nihilizmden korunmak şart elbette fakat determinizm seni yıllanmış ateist yapmaz bunu bilesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, teknisyen yazdı:

o pdf çöplük.

 

Fizikte vakum hiçlik değildir.zaten yazmışlar pdfte.

 

 

kütlesiz boyutsuz parçacıklar ile enerji madde değil onlara göre.:)

 

 

 

 

Amerika Fizik derneğinin yayınladığı makaleye çöplük diyorsun, daha mı bilgilisin? 

Felsefi hiçlik ve fiziksel hiçliği birbirine karıştırıyorsun, ikisi aynı değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 05.10.2018 at 08:14, Yeni Üye yazdı:

Hz. Peygamber dahi vahiy alırken bir sürü fizyolojik değişim yaşıyor. Kızarıyor, terliyor, titriyor vb. Önemli olan şu, bizim bilincimizin üstünde bir bilinç var ve bu bizimle irtibata geçiyor. Elbette bu bizim seviyemizdeki araçlarla oluyor. 

 

Biz bu tip nöbetler yaşayan insanları, eğer bir de böyle mistik birtakım iddialarda bulunuyorlarsa hemen bir kliniğe yatırıp tedavi ediyoruz. Çok uzun zamandır böyle bu. Çünkü biliyoruz ki hepsi maddeyle ilgili. Hormonlar, nöronlar, sinapslar vs vs nedeniyle ortaya çıkmış sorunlar bunlar. 

Ama işte bin, iki bin sene önce bilgi yoktu ve bu tür insanlar ya özel güçleri olan kutsal insanlar sayılıyordu ya da cin, şeytan vb kabul edip lanetleniyordu. 

 

tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, ilahişaban yazdı:

determinizm seni yıllanmış ateist yapmaz bunu bilesin.

 

Epey yıllandım ve ateizmde giderek bilinçleniyorum. İddian doğru değil. Determinizm hayatımın felsefesi, ama giderek ateizmde daha derinleşiyorum. Hiç bir zaman determinizm beni tanrıya götürmüyor. Tersine tanrı fikrinden uzaklaşmak için determinizmden başka yol göremiyorum. Nihilizmin tanrıdan uzaklaştırmak bir yana, sonunda tanrı inancına teslim olmakla sonuçlanacağını düşünüyorum.

 

Tarih boyunca tanrı fikri ile en başarılı savaşı determinizm vermiştir. Bunun Gazali ve Said Nursi gibi kişiler çok iyi farkında olmuşlar ve en büyük düşman olarak determinizmi göstermişlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, teknisyen yazdı:

o pdf çöplük.

 

Fizikte vakum hiçlik değildir.zaten yazmışlar pdfte.

 

 

kütlesiz boyutsuz parçacıklar ile enerji madde değil onlara göre.:)

 

 

 

 

Sen ismli tentenmisin

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, democrossian yazdı:

Gazali ve Said Nursi gibi kişiler çok iyi farkında olmuşlar ve en büyük düşman olarak determinizmi göstermişlerdir.

 

Gazali Farabi determinizmini kafirlik ilan etmiş ve savaş açmıştır. Bu felsefenin islama girmesi, islamın ölümüne yol açacak bir enfeksiyonmuş gibi şiddetli karşı çıkmıştır.

 

Said Nursi de onun yolunu izleyerek küfrü üçe ayırmıştır: 1. Teşekkele binefsihi 2. İktizathül tabiat 3. Evcedethül esbab.

 

İlk ikisi modern anlamda nihilizm, indeterminizm, tesadüfçülüktür ve panteizmdir. Bunlaa fazla yığma yapmaz, alay eder ve hakaret eder. Ama sıra evcedethül esbaba, yani determinizme geldi mi adeta kudurur. Nefret kusar. En büyük tehdidin bu olduğunun çok iyi farkındadır. Bu adam deli meli ama zekidir.

 

Atatürk'ün kafir ve katli vacip olduğuna dair şeyhülislam fetva yayınlayınca bütün İslamcılar salyaları akarak bu fetvayı imzalarken Said imzalamayı reddetmiştir. Bunu neden yaptı bilmiyoruz ama bu adam deliliği de belki zekasından kaynaklanıyor. Zekası buna allah filan yok dediği ama bu zekasını bastırdığı için kafayı tırlatmış da olabilir.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Phocas yazdı:

Amerika Fizik derneğinin yayınladığı makaleye çöplük diyorsun, daha mı bilgilisin? 

Felsefi hiçlik ve fiziksel hiçliği birbirine karıştırıyorsun, ikisi aynı değil.

Burada felsefe yapmıyoruz.

 

Felsefe yapan sensin ve attığın pdf dosyası.

 

Adam hiçlik ile ne kastettiğini yazmış.sen hala felsefe yapma filan diyorsun.Hem matematiksel ispatlar deney yoksa felsefe olur.:0_80cbc_37a71a73_L:

Link to post
Sitelerde Paylaş
29 dakika önce, democrossian yazdı:

Said Nursi de onun yolunu izleyerek küfrü üçe ayırmıştır: 1. Teşekkele binefsihi 2. İktizathül tabiat 3. Evcedethül esbab.

 

İlk ikisi modern anlamda nihilizm, indeterminizm, tesadüfçülüktür ve panteizmdir. Bunlaa fazla yığma yapmaz, alay eder ve hakaret eder. Ama sıra evcedethül esbaba, yani determinizme geldi mi adeta kudurur. Nefret kusar. En büyük tehdidin bu olduğunun çok iyi farkındadır. Bu adam deli meli ama zekidir.

 

 

Çok  haklısınız  Said  Nursinin  tabiat  risalesi  hatta  çokça  soylenir. Materyalizmin  belini  kırdığı  soylenir. Kendi kendine  olamaz  (özellikle de  sebepler  bunu  yapamaz diye  bir  maddesi  daha  vardı) Herkese  bunu  tavsiye  ediyorlar  bildiğim  kadarıyla. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...