Jump to content

Bir arkadaşımın verdiği örnek .


Recommended Posts

4 dakika önce, EnverPasa yazdı:

 

Efendim

 

Will Ratcliff'in deneyi ile ilgili araştırma yaparsanız göreceksiniz ki bu bilimsel araştırmayı eleştiren yazılarda bol bol "hücrelerin işbirliği" "hücrelerin işbölümü" ifadelerini görebilirsiniz. 

 

Saygılarımla

 

sıkıntı, muhattabınızın cahil ve bilmediği konuda sizden duydukları üzerine fikir inşa edenlerden olmasından kaynaklanır.

 

normal şartlarda, konunun tarafları, konu üzerine bilgili ya da en azından açık düşünceliyseler, bu tür söylemler onlar için pek bir şeyi değiştirmez. işbirliği ya da yaratılma ya da benzeri herhangi bir sözcük konuyu saptırmaz. ama muhatabınız cahil olduğunda, bu tür sözler konuyu bir tasarım aklının varlığına yöneltir.

 

çünkü cahil, bilgisi olmadan fikri olandır. bilmediğini bilmeyendir. duyduklarına dayanarak, hiç bilmediği  bir konu üzerine akıl yürütüp, kendisini alim sanandır. bunlara kullandığınız sözcüklere dikkat etmek, sizi pek çok değerli zamanı kaybetmekten kurtarır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

meselâ  organlardan  yine  kuyrul  sokumunu  araştırdım  epey  yararı  olduğu  ortaya  çıktı.Hem  genel  insanlar  için  hem de  kadınlar  doğururken  çocuğun  çıkması  gibi  durumlarda  sizce  ben  mi  yanlış  kaynak  okuyorum  yoksa  siz  mi  anlamadım.

 

Sen körelmiş organ deyince yok olup gitmiş organ anlıyordun da ondan kuyruk sokumunun varlığını kafanda oturtamadın herhalde.

Kuyruğumuz azalarak gitmiş ama kuyruk sokumu gayet güzel yeni görevler edinebildiği, varlığı avantaj sağladığı için bu yöne evrilmiştir. Ama körelen organ, yeni bir işlev kazanmadıysa ve avantaj sağlamıyorsa, milyonlarca yıl sonra yok olabilir de. Buhar olup uçmak gibi anlama tabii bunu. Mesela mağara hayvanlarının kör gözlerinin evrimi bunu düşündürüyor. 

 

Tüylerimiz ürperir mesela bazen...

Sence neden?

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, teflon yazdı:

 

E diyoruz ya kafan almıyor diye işte. Kuyruk sokumu da fos çıktı..Yahu yaz yaz nereye kadar? Bütün literatürü getirip önüne mi serelim?

Organlar görev "üstlenmez". Sürecin kendisine ilişkin edinilmiş bir bilgileri yoktur. Bu yüzden organlar görev mörev ya da bir şey bilmezler. 

Her organ/doku/hücre yaptığı işin kendisinin ve sonucunun bilincinde olsaydı eğer, kanser diye bir şey olmazdı.

Cevap birikimli seçilim, kerte kerte ilerleme ve özelleşme meselesi. 

 

O arkadaşına da larynx sinirini sor bakalım. Uzunluk falan dediği yerde. https://serbestkalem.wordpress.com/2011/09/22/tasarim-mi-yoksa-evrim-hatasi-mi2/

arkasından gözümüzdeki kusuru, vas differans kanallarını..ve saymakla bitmeyecek onca mühendisik hatasını. Sonra cevabını getir buraya yaz. Ben ana baştan söyleyeyim. Hikmet diyecek. Yani kıvıracak.

 

Ayrıca iç organların tam yerli yerinde olması, olması gerektiği gibi olması da ne demektir? Bunu söylemek için de önsel bir referans noktası gerekir. Arkadaşının elinde böyle bir katalog falan mı var? İnsan ya da canlılık yaratılmadan önce nasıl olmaları, organlarının nerede olmasının gerektiğine dair bir şema mı var ki, kalkıp tam olması gerektiği gibi falan diyebiliyor? Neye bakarak, neyle kıyaslayarak, neyi referans alarak "..gerektiği gibi" cümlesini kurabiliyor? Hatalı olanlara mı? Onlar da zaten bu sistemin kusurları ya? Onlara bakması değil, asıl o hataları açıklayabilmesi lazım. Bize o referans getiremedikçe söyle boş atmasın lütfen. Bu arada getiremeyecek de. Çünkü yok. bu durumda her sistem b-ve her durum kendi iç referans noktaları açısından mükemmel olur. Sistemin kendisini referans alıp, bir çeşit döngüsel mantık hatasına giriyorsun çünkü. Hatalı, ya da hastalıklı ya da organları yerli yersiz eciş bücüş bir organizma düşün. İşte o organizma da, tam olarak "hatalı olması" açısından, başaramayacak olması açısından "kendi içerisinde" yine mükemmeldir. 

 

Organların bu hale gelmesi milyon, hatta milyarlarca yılı bulmuş. Milyonlarca yılda yapılacak tasarımın ben içine tüküreyim. Tasarım da tasarım olsa hani. Başı kıçı ayrı oynuyor. Daha en başta DNA'ların kendini doğru dürüst %100 doğrulukla kopyalamayı beceremiyor. Tamir mekanizması var, ama o da kafi değil. Öyle ki, bir kaç jenerasyon içerisinde olası tüm mutasyonları geçirmiş oluyorsun zorunlu ve mutasyon hızına bağlı olarak. Arkadaşın da milyonlarca yıllık bir elenme neticesinde ortaya çıkmış bir uyumu görünce şapşallaşıyor. Kafası basmıyor. Tasarım zannediyor.

 

Oysa bardağın boş tarafına bakmasını öğrenmeli. Becerebiliyorsa onlara cevap verebilmeli. Canlılık ve vücudumuz kusur dolu. Neden? Evrimin bir öngörüsü yok ki çünkü. Kör saatçi, adı üzerinde. Elde ne malzeme varsa, ve o an ki şartlarda o malzemeler neye elveriyorsa onu yapabiliyor. Tak takıştır yap yapıştır usülü. O yüzden yamalı bohça gibiyiz işte. Al sana nal gibi Larynx siniri. Al sana göz. Nereye monte ediyorsanız edin bunları. Git kör saatçiyi falan okuyarak başla işe bari.

kitabı  okudum  2 hafta  önce  bitti 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

kitabı  okudum  2 hafta  önce  bitti 

 

E aferim.

Daha hala bunları soruyorsan, bence kontağı kapat artık sen.

Şu meşhur "arkadaşından" cevap alabilirsen de getir buraya yaz. :)

Mesaja çok da ilişkili olmayan bir cevap vermek için de, çarşaf gibi en azından tamamını alıntılamana gerek yok.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
31 dakika önce, teflon yazdı:

 

E aferim.

Daha hala bunları soruyorsan, bence kontağı kapat artık sen.

Şu meşhur "arkadaşından" cevap alabilirsen de getir buraya yaz. :)

Mesaja çok da ilişkili olmayan bir cevap vermek için de, çarşaf gibi en azından tamamını alıntılamana gerek yok.

kitap  genel  olarak  birikimli  seçilimi  anlatıyor  yani  basitten  karmaşiga  şeklinde; teistlerin  burada  kabul  etmediği  şey  bence  basitte  olsa  karmasikta  olsa  Tasarımcı  yaratıcı  yapıcı  bir  kişinin  mutlak  olmazsa  olmaz  olması  bence 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, akılsızşuursuzatom said:

kitap  genel  olarak  birikimli  seçilimi  anlatıyor  yani  basitten  karmaşiga  şeklinde; teistlerin  burada  kabul  etmediği  şey  bence  basitte  olsa  karmasikta  olsa  Tasarımcı  yaratıcı  yapıcı  bir  kişinin  mutlak  olmazsa  olmaz  olması  bence 

 

E karmaşıklıkla falan gelmesin bize o zaman. Şartlanmış işte. Ne olsa tanrı diyeceksen eğer, ne demeye karmaşıklıkla uğraşıyorsun demezler mi adama? Her şey tanrıya delilse, aslında hiçbirşey delil değildir. Ne olursa olsun tanrıya inanacaksan eğer, herhangi bir şeyden yola çıkarak tanrıya inanmamış, sadece buna şartlanmışsın demektir. Önce karmaşıklıkla geliyor, sonra mükemmellikle, arkasından her ikisi birden mantara bağlayınca bu kez basitlik de "onun" oluyor..Kaypaklığın böylesi..Sorsana hem arkadaşına hem kendine "ne olsa inanmazdık" diye?

 

Mükemmelikle gelebilecek babayiğit varsa gelsin. Onun dışında tanrıya zorunlu bir gönderme yapamazsınız. Karşınızdakine de neden inanmıyon gardeşim..diyemezsiniz. 

 

Ayrıca bu yazdıkların meseleyi ilk açış şeklinden oldukça farklı bir yönde, gene çorba etmişsin. Daldan dala geziyorsun. Olmazsa olmaz dediğin şey ise tam bir safsata. Neden olmazsa olmaz? Tıss..Peki tanrı nasıl oluyor o zaman? Ona da tıss..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Efendim

 

Konu ne olursa olsun, birbirimizi rencide etmemize gerek yok. Neticede dünyadaki bütün canlılar kardeştir. Hepimiz aynı ortak atalardan çoğaldık.  :)

 

Akıllı tasarımcı bir yaratıcının varlığı ile ilgili gerçekten bilimin henüz açıklayabileceği bir netice bulunmuyor. 

Yani düşünün efendim, diyelimki bir yaratıcı var. Matrix filmindeki gibi hepimizi sanal bir ortama koydu. Bunun aksini nasıl ispatlayabiliriz? 

Veya bir yaratıcı var, big bang'ten sonra ışık hızıyla orda burda geziniyor... Kendisini saklıyor. Nasıl aksini ispatlayabiliriz? 

Aksini de ispatlayamayız. Yani neye inanmak isterseniz ona inanabilirsiniz. 

 

Ancak konu din kitaplarına gelince bilim devreye giriyor. 


Saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, teflon yazdı:

Ne  olursa  tanrıya  inanmazdım; güneş  sistemimiz tamamen  keşmekeş  yörüngesel  hareketlere  sahip  olsa, Evrenin  her  ama  her  yerinde  tamamen  öngörüde  bulunabileceğimiz bir  durum  olmasa; (andromeda  samanyolu  galaksisi çarpışması, güneş  tutulması  ay  tutulması  gayette  hesaplananabiliyor) Canlıların  hepsi  açlıktan  ölse  ...canlilar  alemi  tastamam  saçma  sapan  sistemlere  sahip  olsa  , tamamen  gereksiz  veya  fazladan  organ  ,damar, uzuv  (kol  bacak  kulak göz) olsa, Aklınıza  tastamam  düzensizlik  bozukluk  ve  hezeyan  geliyorsa  ve  bu  varsa  tanrı  olamaz  derdim  ama  Dünyaya  evrene  ,güneş  sistemine  ve  canlılara ve  bize  bakıyorum  bu  dediklerim  yok 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlıların büyük çoğunluğu açlıktan ölür. Özellikle büyük yokoluşlarda dünya canlı nüfusunun tamamına yakını açlıktan ölmüştür. Örneğin dinozorların açlıktan nesli tükenmiştir. Açlıktan ölmeyenler de başka bir canlının açlıktan ölmemesi için ona yem olmuştur. Başka ölme şekilleri tamamen istisna.

 

Ucubeler ortaya çıkar ama doğal seleksiyon onları hemen yok ettiği için nesilleri devam etmez. Bu tanrının olduğunu değil olmadığını, çalışanın sadece doğal seçilim olduğunu kanıtlar.

 

Canlıları birbiri ile doyuran tanrı! Amma kıyakmış ha! Buna tanrı demeye hiç mi utanmıyorsunuz acaba? Tanrı diye inana inana buna mı kaldınız inanacak!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, democrossian yazdı:

Canlıların büyük çoğunluğu açlıktan ölür. Özellikle büyük yokoluşlarda dünya canlı nüfusunun tamamına yakını açlıktan ölmüştür. Örneğin dinozorların açlıktan nesli tükenmiştir. Açlıktan ölmeyenler de başka bir canlının açlıktan ölmemesi için ona yem olmuştur. Başka ölme şekilleri tamamen istisna.

 

Ucubeler ortaya çıkar ama doğal seleksiyon onları hemen yok ettiği için nesilleri devam etmez. Bu tanrının olduğunu değil olmadığını, çalışanın sadece doğal seçilim olduğunu kanıtlar.

 

Canlıları birbiri ile doyuran tanrı! Amma kıyakmış ha! Buna tanrı demeye hiç mi utanmıyorsunuz acaba? Tanrı diye inana inana buna mı kaldınız inanacak!!!

diğer  saydığım  meselelere  ne  dersiniz  ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

diğer  saydığım  meselelere  ne  dersiniz  ?

 

Diğerleri canlıların açlıktan ölmediği iddiandan daha da saçma boş iddialar. Üzerinde durmaya bile değmez. Evrende kaosun egemen olduğunu, statükoların birbirini ve düzenin düzensizliği, onu yine düzenin ve onu yine düzensizliğin sırayla izlediğini de artık elli kere anlatamam. Anlatmamış olsam neyse ama anlattım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

Ne  olursa  tanrıya  inanmazdım; güneş  sistemimiz tamamen  keşmekeş  yörüngesel  hareketlere  sahip  olsa, Evrenin  her  ama  her  yerinde  tamamen  öngörüde  bulunabileceğimiz bir  durum  olmasa; (andromeda  samanyolu  galaksisi çarpışması, güneş  tutulması  ay  tutulması  gayette  hesaplananabiliyor) Canlıların  hepsi  açlıktan  ölse  ...canlilar  alemi  tastamam  saçma  sapan  sistemlere  sahip  olsa  , tamamen  gereksiz  veya  fazladan  organ  ,damar, uzuv  (kol  bacak  kulak göz) olsa, Aklınıza  tastamam  düzensizlik  bozukluk  ve  hezeyan  geliyorsa  ve  bu  varsa  tanrı  olamaz  derdim  ama  Dünyaya  evrene  ,güneş  sistemine  ve  canlılara ve  bize  bakıyorum  bu  dediklerim  yok 

 

O dediklerinin hepsi var işte.

 

- Kaos gereği, kaotik bir sistem olan evrenimizin bütün durumlarını hesaplayabilecek sonlu bir algoritma yok. Zaten yaklaşık olarak hesaplama yapamayacağın bir durum mümkün mü ki, sen kalkıp onu hesaba katıyor, onunla kıyaslıyorsun? Bundan öte bir karmaşa, kaos mümkün değil ve içinde bulunduğumuz durum da o işte. Mümkünse kalk göster bakalım. Göster ki o daha büyük düzensizliği referans alarak bizimkisi şöyledir böyledir diyelim. Karmaşık ve düzensiz olan şey, zaten sistem haline gelemez, bir sistem olarak nitelendirilemez ki ayrıca? Sen sistemin kendisini referans aldığın zaman, sistemin kendisi zaten kendisine gönderme yapacağı için, kendi iç referansları açısından yine mükemmel çıkacaktır. Kapkarmaşık bir evren olsa dahi, o da "kapkarmaşık olması açısından" mükemmel olacaktır. Bu kafayla referans olarak da o evreni alman gerekli çünkü. Sen bizimkisini birşeyle kıyaslamıyorsun ki, bizimkini ya bizimkiyle, ya da olmayan birşeyle kıyaslıyorsun. Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz.

 

Andromeda Samanyoluna çarpacak ya işte, daha ne istiyorsun? Bunlar hiçbir şekilde birbirine çarpmayacak olsa bu sefer de "bak nasıl da çarpmıyorlar, işte tanrı" diyecektin. Demek ki Demek ki bu evren daha düzenli olabilir, büyük ölçekte kaosun bir parçası ve içindeki geçici bir kesit olmak yerine sistemin tamamı, mutlak ve de korunan bir statüko olabilirdi. Ama olamamış. Bu evren Newton'un, Laplace'nin evreni değil işte. Bir ordu düşün, düzenli ordu. O ordu gerçekten düzenlidir ve o düzenin bozulmaması için ne gerekirse o yapılır ve o düzen "muhafaza" edilir. Bizim evrenimiz de bu yok arkadaş. Bu durum yok işte! ordu kendi haine bırakılıp da, arada bir düzenli olacak kesitler üzerinden hareket edilmez, edilemez. O kesitlere bakılarak bu ordu düzenlidir de denemez. Kendi haline bırakılacak bir güruh, milyarca yıl dolanıp devinmelerine izin verirse, arada bir mutlaka düzenli bir görüntü verecekleri bir kesit oluşturacaklardır işte. Bizimki bundan. Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz. 

 

- Canlıların dehşet bir kısmı açlıktan ölüyor, kalanı da birbirini yiyor, türlerin %99,9'u yok oluyor, ama bu size yetmiyor, yüzsüzce, hepsi yok olsaydı diyorsunuz. E eşşeğin ayağı! Senin anan güzel mi derler adama be!  Canlıların ve türlerin tamamı yok olmayabilir miydi? Evet. Birbirlerini yemeyebilir miydi? Evet. Ama bu da yok işte. Bu sistemi her kim kurmuşsa eğer, bunu da becerememiş. Kendi haline bırakıldığında nasıl olacaksa öyle olmuş. Altta kalanın canı çıksın sistemi bu, kör müsünüz siz? Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz. 

 

- Canlılar aleminin tastamam saçma sapan olma şansı yok ki. Bu olmayan, olamayacak, mümkünsüz bir durum. Tanrı olsa da olmasa da böyle olacaktı, olmak zorundaydı. Öyle de oldu. Neden? Çünkü bu aşağıdan yukarıya örgütlenen bir sistem. Eğer bir sonraki adım uyumlu olmayacaksa, siste zaten ona izin vermiyor ki? Kalkıp devam edebilsin de, devan-mında saçma sapan bir sistem ortaya çıkarsın!. Saçma sapan bir sistem olma ihtimali yoktur. Çünkü o zaman zaten sistem olamaz be adam! Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz demek ki bu örnekte de.

 

- Fazladan gereksiz organlar falan zaten var ya arkadaş?! Kanatlı ama uçamayan canlılar. Zifiri karanlık mağaralarda hiç ihtiyacı olmadığı halde göze sahip hayvanlar. Appendix.Appendix olsa olmasa da oluyor mu? Evet oluyor. Mesela bende en az 20 senedir yok. Bak hala domuz gibi yaşıyorum. Demek ki o zaman fazlalık bu. Gereksi yere upuzun Larynx siniri?! 20'lik yaş dişlerin? Vücudunda ürperip duran tüylerin? Ha bunların tamamiylen fazladan kol göz gibi olması mümkün mü? Hayır değil, Çünkü sistem zaten bunu en başta eliyor be küt zekalılar? Sonraki aşamaya geçmesi zaten mümkün değil ki, ortaya çıksın. Çünkü sistemi kendi haline bırakırsan ne olacaksa, zaten o oluyor.  Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz. Ayrıca sakat doğan canlıları insanları neremiz sokuyoruz? Hatalı kopyalayan DNA'mızı? Gözümüzdeki mühendislik hatasını?!!

 

- Güneş sistemi zaten 10 milyar yıl sonra "orada" olmayacak. Ne buyurmuştun peki? 

 

Demek ki, öyle olsaydı böyle olsaydı ya da olmasaydı dediğin şeylerin hepsi zaten "var". Diğer türlü olsaydı dediklerin ize zaten "mümkünsüz". Ya da bunlar için zaten bir referans noktan yok. Başka evrenler mi gezip gördün, başka canlılık sistemleri mi inceledin ki, kalkıp hayali varsayımlarınla bizimkini kıyaslıyorsun?? Bu evren ya canlılık ne mutlak bir düzene sahip, ne de mükemmel. Geriye ne kalıyor peki bu durum da? Boş küme! Peki sen hala inanıyorsan ne yapmış oluyorsun: Bir yere bir şeye bakarak akıl yürütme ile inanç çıkarımında bulunmuş olmuyorsun. Seninki sadece koskoca, bomboş bir şartlanmışlık!

 

Ne olsa inanmazdınız sorusunun cevabını aslen veremiyorsunuz. Veremiyeceksiniz de.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
58 dakika önce, teflon yazdı:

 

O dediklerinin hepsi var işte.

 

- Kaos gereği, kaotik bir sistem olan evrenimizin bütün durumlarını hesaplayabilecek sonlu bir algoritma yok. Zaten yaklaşık olarak hesaplama yapamayacağın bir durum mümkün mü ki, sen kalkıp onu hesaba katıyor, onunla kıyaslıyorsun? Bundan öte bir karmaşa, kaos mümkün değil ve içinde bulunduğumuz durum da o işte. Mümkünse kalk göster bakalım. Göster ki o daha büyük düzensizliği referans alarak bizimkisi şöyledir böyledir diyelim. Karmaşık ve düzensiz olan şey, zaten sistem haline gelemez, bir sistem olarak nitelendirilemez ki ayrıca? Sen sistemin kendisini referans aldığın zaman, sistemin kendisi zaten kendisine gönderme yapacağı için, kendi iç referansları açısından yine mükemmel çıkacaktır. Kapkarmaşık bir evren olsa dahi, o da "kapkarmaşık olması açısından" mükemmel olacaktır. Bu kafayla referans olarak da o evreni alman gerekli çünkü. Sen bizimkisini birşeyle kıyaslamıyorsun ki, bizimkini ya bizimkiyle, ya da olmayan birşeyle kıyaslıyorsun. Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz.

 

Andromeda Samanyoluna çarpacak ya işte, daha ne istiyorsun? Bunlar hiçbir şekilde birbirine çarpmayacak olsa bu sefer de "bak nasıl da çarpmıyorlar, işte tanrı" diyecektin. Demek ki Demek ki bu evren daha düzenli olabilir, büyük ölçekte kaosun bir parçası ve içindeki geçici bir kesit olmak yerine sistemin tamamı, mutlak ve de korunan bir statüko olabilirdi. Ama olamamış. Bu evren Newton'un, Laplace'nin evreni değil işte. Bir ordu düşün, düzenli ordu. O ordu gerçekten düzenlidir ve o düzenin bozulmaması için ne gerekirse o yapılır ve o düzen "muhafaza" edilir. Bizim evrenimiz de bu yok arkadaş. Bu durum yok işte! ordu kendi haine bırakılıp da, arada bir düzenli olacak kesitler üzerinden hareket edilmez, edilemez. O kesitlere bakılarak bu ordu düzenlidir de denemez. Kendi haline bırakılacak bir güruh, milyarca yıl dolanıp devinmelerine izin verirse, arada bir mutlaka düzenli bir görüntü verecekleri bir kesit oluşturacaklardır işte. Bizimki bundan. Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz. 

 

- Canlıların dehşet bir kısmı açlıktan ölüyor, kalanı da birbirini yiyor, türlerin %99,9'u yok oluyor, ama bu size yetmiyor, yüzsüzce, hepsi yok olsaydı diyorsunuz. E eşşeğin ayağı! Senin anan güzel mi derler adama be!  Canlıların ve türlerin tamamı yok olmayabilir miydi? Evet. Birbirlerini yemeyebilir miydi? Evet. Ama bu da yok işte. Bu sistemi her kim kurmuşsa eğer, bunu da becerememiş. Kendi haline bırakıldığında nasıl olacaksa öyle olmuş. Altta kalanın canı çıksın sistemi bu, kör müsünüz siz? Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz. 

 

- Canlılar aleminin tastamam saçma sapan olma şansı yok ki. Bu olmayan, olamayacak, mümkünsüz bir durum. Tanrı olsa da olmasa da böyle olacaktı, olmak zorundaydı. Öyle de oldu. Neden? Çünkü bu aşağıdan yukarıya örgütlenen bir sistem. Eğer bir sonraki adım uyumlu olmayacaksa, siste zaten ona izin vermiyor ki? Kalkıp devam edebilsin de, devan-mında saçma sapan bir sistem ortaya çıkarsın!. Saçma sapan bir sistem olma ihtimali yoktur. Çünkü o zaman zaten sistem olamaz be adam! Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz demek ki bu örnekte de.

 

- Fazladan gereksiz organlar falan zaten var ya arkadaş?! Kanatlı ama uçamayan canlılar. Zifiri karanlık mağaralarda hiç ihtiyacı olmadığı halde göze sahip hayvanlar. Appendix.Appendix olsa olmasa da oluyor mu? Evet oluyor. Mesela bende en az 20 senedir yok. Bak hala domuz gibi yaşıyorum. Demek ki o zaman fazlalık bu. Gereksi yere upuzun Larynx siniri?! 20'lik yaş dişlerin? Vücudunda ürperip duran tüylerin? Ha bunların tamamiylen fazladan kol göz gibi olması mümkün mü? Hayır değil, Çünkü sistem zaten bunu en başta eliyor be küt zekalılar? Sonraki aşamaya geçmesi zaten mümkün değil ki, ortaya çıksın. Çünkü sistemi kendi haline bırakırsan ne olacaksa, zaten o oluyor.  Olmasını beklediğin şey zaten mümkünsüz. Ayrıca sakat doğan canlıları insanları neremiz sokuyoruz? Hatalı kopyalayan DNA'mızı? Gözümüzdeki mühendislik hatasını?!!

 

- Güneş sistemi zaten 10 milyar yıl sonra "orada" olmayacak. Ne buyurmuştun peki? 

 

Demek ki, öyle olsaydı böyle olsaydı ya da olmasaydı dediğin şeylerin hepsi zaten "var". Diğer türlü olsaydı dediklerin ize zaten "mümkünsüz". Ya da bunlar için zaten bir referans noktan yok. Başka evrenler mi gezip gördün, başka canlılık sistemleri mi inceledin ki, kalkıp hayali varsayımlarınla bizimkini kıyaslıyorsun?? Bu evren ya canlılık ne mutlak bir düzene sahip, ne de mükemmel. Geriye ne kalıyor peki bu durum da? Boş küme! Peki sen hala inanıyorsan ne yapmış oluyorsun: Bir yere bir şeye bakarak akıl yürütme ile inanç çıkarımında bulunmuş olmuyorsun. Seninki sadece koskoca, bomboş bir şartlanmışlık. 

ben  kusurları  kabul  ediyorum  sorun  şu  ateizm  kusurlu  olan evreni  veya  canlıları  dahi  açıklayamaz .Evrim  dediğimiz  olan  şeyi  açıklama  ama  gerçek  açıklama  bence  onun  gibi  bir şey  yapabilmektir. Şunu  demem  asla  Tanrının  verdiği  maddeyle  yaptınız  diyemem .Onemli  olan  bir  insanın  bir  hayvanın  veya  daha  basit  bir  canlının  yapılabilmesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

ben  kusurları  kabul  ediyorum  sorun  şu  ateizm  kusurlu  olan evreni  veya  canlıları  dahi  açıklayamaz .Evrim  dediğimiz  olan  şeyi  açıklama  ama  gerçek  açıklama  bence  onun  gibi  bir şey  yapabilmektir. Şunu  demem  asla  Tanrının  verdiği  maddeyle  yaptınız  diyemem .Onemli  olan  bir  insanın  bir  hayvanın  veya  daha  basit  bir  canlının  yapılabilmesidir.

 

Ateizm bunları açıklama iddiasında değil zaten, o bilimin işi, ateizmin işi dincilerin, inananların foyalarını ortaya çıkarmak. İşin komik tarafı ateizm şunu açıklayamaz diyenlerin hiç bir şeyi açıklayamamış olmaları. Bu geri zekalılar falan tanrı yaptı deyince bir şey açıkladıklarını sanıyorlar, bunu demekle hiç bir şey açıklamış olmuyorsunuz, sadece aptallığınızı tescil etmiş oluyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

diyabetler için bi ameliyat var.bağırsak mide bağlantısını değiştiriyorlar sanırım.birde vejetaryen ve veganlerde 6 ay içinde (bende öyle olmuştu) b12 vitamin eksikliği oluşmaya başlıyor..

 .40 ından sonra çökmeye başlıyorsun.kardiyovasküler hastalıklar,kansere yatkınlık artıyor.ereksiyon problemleri falan,hafıza zayıflıyor..eklemler tekliyor,yavaş yavaş eğilip bükülüp sürünüp mezara giriyorsun..yani o kadar süper  bi vücudumuz yok yani

tarihinde fezadabirtürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...