Jump to content

GENÇLER DİKKAT! Ateist nedir? Tanrı nedir?


Recommended Posts

  • İleti 185
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

15 saat önce, Sütlü Kase yazdı:

Birde diğer yönden inceleyelim. 

 

Anne sütünün en az ne kadar kullanılması gerektiğine tıp yani insan bilimi karar veriyor. Erken kesilmesi durumunda alternatif çözümler bulan da yine tıp. 

 

Ancak gel gör ki mükemmeliği veren tanrı sütü ilk 3 ayda kesmek istemiş. Demek ki bu bebeğin (özellikle bunun başkası için farklı olabilir) 3 aydan daha fazla süte ihtiyacı yok diyip katı gıdayı basabiliriz. Tanrıya karşı mı geleceksiniz ? O kadarını gerekli görmüş en iyisini o bilir...

 

10 yıl süt gelirse o zaman 10 yıl sütle besleyeceksiniz oda ayrı konu tabii. 

 

Tanrının bilgisine saygısızlık etmeyin. 

canlarım ıskalamak sizin için nefes almak gibi doğal bir hale gelmiş. O tıp var ya o tıp, o tıp biliminin içindeki bütün bilgiler onun yarattıkları, onları bulup ortaya çıkaran akıl da onun yarattığı akıl.alyuvar, akyuvarlar, trombositler, plazmalar cartlar ve de curtları o tasarladı, insana da akıl verdi o akıl vasıtası ile buluyor, yapıyor.

Toprağı yaratan insan değil, buğdayı başağı yaratan insan değil, gökten yağmuru indiren insan değil, tarlayı sürmek için koştukları öküzü yaratan insan değil, onları birleştirip ekin haline getirip biçen, ürünü alıp yiyecek hale getiren beyni yaratan insan değil. Eee nasıl olacak bu iş? 

Alternatif mama bileşenleri neler ise onları tabiatta var edip bu hale gelmesine sebep olan da o, o mamaları bulan, hazırlayan bilim adamlarına daha doğduğu anda beynini veren de o. bebek kendi mi geliştiriyor beynini fetüsken, ceninken ? bilim adamları var olanı buluyorlar,neyi kullanarak akıllarını kullanarak ,beyinleri  vasıtasıyla, çıkaralım beyinlerini yapabilirler mi yaptıklarını , yapamazlar. Onlar kendileri mi tasarladı beyinlerini? yoksa o beyin ile hazır mı doğdularrrr?Kullandıkları beyni kendileri yaratmadılar, bulduklarını kendileri yaratmadılar, akıllarını kullandılar, işte o seviyedeki akıl insana mahsus . Otobüs şöförlüğü yapan zürafa var mı? müzik öğretmenliği yapan fil var mı yok, onlar kendilerine gerektiği kadar akılla donatılmış, yoksa filin beyni insandan büyük. İnsannnn sevgili arkadaşlar insannn.Bizler yüksek akılla, yapabilirliklerle donatıldık.Uçak yapıp bir yerden bir yere yolcu taşıyarak insanlığa faydalı olabilen de ,uçak yapıp bombalar kusan, öldüren, yok eden de biziz.

Aklı tamamen doğruya kullanamıyoruz.

Hey heyyy , güneş arkamızda, gitmemiz gereken yer arkamızda , biz ters istikamette gidiyoruz ters istikamette. 

Ey ahaliiii, ey ateistizz akıllıyız, inananlar aptal bizler akıllıyız diyen ahaliiii... yazık sizlere arkadaşlarımmm yazık sizlereee.?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, acizlerdenbiri yazdı:

canlarım ıskalamak sizin için nefes almak gibi doğal bir hale gelmiş. O tıp var ya o tıp, o tıp biliminin içindeki bütün bilgiler onun yarattıkları, onları bulup ortaya çıkaran akıl da onun yarattığı akıl.alyuvar, akyuvarlar, trombositler, plazmalar cartlar ve de curtları o tasarladı, insana da akıl verdi o akıl vasıtası ile buluyor, yapıyor.

Toprağı yaratan insan değil, buğdayı başağı yaratan insan değil, gökten yağmuru indiren insan değil, tarlayı sürmek için koştukları öküzü yaratan insan değil, onları birleştirip ekin haline getirip biçen, ürünü alıp yiyecek hale getiren beyni yaratan insan değil. Eee nasıl olacak bu iş? 

Alternatif mama bileşenleri neler ise onları tabiatta var edip bu hale gelmesine sebep olan da o, o mamaları bulan, hazırlayan bilim adamlarına daha doğduğu anda beynini veren de o. bebek kendi mi geliştiriyor beynini fetüsken, ceninken ? bilim adamları var olanı buluyorlar,neyi kullanarak akıllarını kullanarak ,beyinleri  vasıtasıyla, çıkaralım beyinlerini yapabilirler mi yaptıklarını , yapamazlar. Onlar kendileri mi tasarladı beyinlerini? yoksa o beyin ile hazır mı doğdularrrr?Kullandıkları beyni kendileri yaratmadılar, bulduklarını kendileri yaratmadılar, akıllarını kullandılar, işte o seviyedeki akıl insana mahsus . Otobüs şöförlüğü yapan zürafa var mı? müzik öğretmenliği yapan fil var mı yok, onlar kendilerine gerektiği kadar akılla donatılmış, yoksa filin beyni insandan büyük. İnsannnn sevgili arkadaşlar insannn.Bizler yüksek akılla, yapabilirliklerle donatıldık.Uçak yapıp bir yerden bir yere yolcu taşıyarak insanlığa faydalı olabilen de ,uçak yapıp bombalar kusan, öldüren, yok eden de biziz.

Aklı tamamen doğruya kullanamıyoruz.

Hey heyyy , güneş arkamızda, gitmemiz gereken yer arkamızda , biz ters istikamette gidiyoruz ters istikamette. 

Ey ahaliiii, ey ateistizz akıllıyız, inananlar aptal bizler akıllıyız diyen ahaliiii... yazık sizlere arkadaşlarımmm yazık sizlereee.?

 

 

 

Bu şekilde yazılar yazarak kendini rezil etmekten başka hiç bir şey yapmıyorsun. Seni küçümsememize sebep oluyorsun. 

 

Tanrın kendiyle çelişiyor... Ben mamayı tanrı yapmadı veya aklı tanrı vermedi argümanı üzerinden yazmadım ki yazılarımı.

 

►Yani sen şimdi diyorsun ki anne sütünü tanrı veriyor. Yapay mamayı da tanrı buldurtuyor.... Peki neden ? Senin tanrın dengesiz biri mi ? Anne sütünü olması gereken oranda verseydi de geçmişte '' buldurtmadığı '' o mamalar yüzünden binlerce masum bebek ölmeseydi ?

 

O kadar sığ bir konuşma şekli ki bu güleyim mi ağlayayım mı bilemiyorum. 

 

Karşımda yazarken kulaklarını tıkamış ''lalalala'' yapan çocukları andırıyorsun. Konuşmaya değer biri değilmişsin ne yazık ki.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Görmedin mi ki, Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirir, sonra onları üst üste yığın yapar. Böylece yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar indirir de onu dilediğine isabet ettirir ve dilediğinden de uzak tutar. Onun şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri götürecektir.Nur 43

 

Doğa olayları denkleminde,doğa olaylarını özel olarak oluşturup,yöneten bir tanrı profiline yer yoktur.İşte islamın tanrısı allah böyle bir tanrıdır.Allah doğa olaylarının o kadar içindedir ki,yağmur bulutları oluşturur,rüzgarlar oluşturur,bulutları yönlendirir.Dolu tanelerine etki eder,yönlendirir,dilediğine onları isabet ettirir,dilediğinde onları uzak tutar.Yıldırımlar oluşturup,dilediğini yıldırımlarla çarpar.Dolu tanelerini yönlendirip,dilediğine isabet ettiren,bu işlerle uğraşan bir tanrı profili de epeyi komiktir.

 

Görmediler mi ki, biz yağmuru kupkuru yere gönderip onunla hayvanlarının ve kendilerinin yiyeceği ekinler çıkarırız. Hâlâ görmeyecekler mi?Secde 27

 

Allah, rüzgârları gönderip bulutları harekete geçirir. Onları gökyüzünde dilediği gibi yayıp kütleler haline getirir. Sen yağmuru bulutlardan yağarken görürsün. Bu yağmuru kullarından dilediklerine yağdırınca, hemen sevinirler.Rum 48

  

İnsan, yediğine bir baksın!

Yağmurlar yağdırdık,

Sonra toprağı göz göz yardık,

Bu suretle orada ekinler bitirdik,

Üzümler ,yoncalar ,

Zeytinlikler, hurmalıklar ,

İri ve sık ağaçlı bahçeler,

Meyveler ve çayırlar bitirdik.

Sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak için.Abese suresi 24,25,26,27,28,29,30,31,32

 

Ve yağmur bulutlarından şarıl şarıl akan su indirdik.

Onunla taneler ve nebatlar çıkaralım diye.

Sarmaş dolaş olmuş bağlar ve bahçeler oluşsun diye.Nebe 14,15,16

 

Korku ve ümide düşürmek için size şimşeği gösteren, yağmurla yüklü bulutları oluşturan odur.

O'nu, gök gürlemesi hamd ile, melekler de korkularından tesbih ederler. Onlar pek kuvvetli olan Allah hakkında çekişirken, O, yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar.Rad 12 13

 

https://www.dw.com/tr/afrikada-öldüren-kuraklık/a-19052206

 

 

Secde 27 ne diyor.Görmeyecekler mi,bir yağmuru kurak yere göndeririz,oradan hem onların,hem de hayvanlarının yiyeceği ekinler çıkarırız.Sen işe şunu görürsün.

Afrika'da öldüren kuraklık

Afrika son yılların en kötü kuraklığı ile karşı karşıya. Kuraklık 14 milyon insanı tehdit ediyor. Etiyopya kuraklıktan etkilenen ülkelerin başında geliyor. Kuraklığın El Nino doğa olayından kaynaklandığı tahmin ediliyor.

 

Su bidonları boş, su gelecek gibi de görünmüyor. Etiyopya'da aylardır yağmur yağmadı. İnsanlar son 30 yılın en kötü kuraklığını yaşıyor. BM'nin verilerine göre 10 milyondan fazla insan acil gıda yardımı bekliyor. Bu rakam çok kısa süre içinde iki katına çıkabilir. Afrika'nın diğer ülkelerinde de durum parlak değil.

Etiyopyalıların büyük bölümü tarım ve hayvancılıktan geçimini sağlıyor. Hayvanlar bazen bütün ailenin hayatta kalmasını sağlayabiliyor. Afar bölgesinden bir çiftçi, 'Son yağmur damlasını Ramazan ayında gördüm. O zamandan beri hiç yağmur yağmadı. Su yok, ot yok, hayvanlarımız ölüyor' diye konuşuyor. Ramazan ayı geçen yıl temmuz ayındaydı.

1984'de 1 milyon kişi ölmüştü

Kuraklık ve açlık 1984 yılını hatırlatıyor: O dönemde Etiyopya'da bir milyona yakın insan yetersiz beslenmeden ölmüştü. Şimdi ülke yeni bir açlık kriziyle karşı karşıya. Özellikle çocuklar bu durumdan olumsuz etkileniyor. Etiyopya hükümetine göre şu an 400 bin çocuk yetersiz beslenme nedeniyle tedavi görüyor.

Zimbabve'de de mahsul yetersiz. Başkent Harare'deki bu tarlada dolu dolu mısır koçanları yerine tek tük kurumuş mısır taneleri yetişiyor. Bunun en büyük nedeni Büyük Okyanus'un orta ve doğusunda, okyanus yüzeyinde oluşan olağan dışı ısınmalar olarak tanımlanan El Nino'nun yolaçtığı hava. Bu kez etkisini daha şiddetli gösterdi. Sonuç Zimbabve'deki gibi şiddetli bir kuraklık. El Nino dünyanın başka yerlerinde ise sel felaketlerine yol açabiliyor.

Gücünün sonuna yaklaşan bu inek ayaklarının üzerinde bile duramıyor. Zimbabve'nin Masvingo kentindeki bu çiftçiler ineği hareket ettirmeye çalışıyor. 2015 yılında Zimbabve'de bir önceki yıla oranla yüzde 50 daha az yağmur yağdı. Tarlalar, tarım alanları tamamen kurumuş durumda.

 

Peki Allah neden bu kuraklıktan kırılan yerlere,yağmur bulutları oluşturup, yağmur yağdırmamıştır?Neden yerden bitkiler çıkartmamıştır?Neden canlıların ölmesine neden olmuştur?Neden orada yaşayanları sevindirmemiştir?Halbuki secde 27de görmeyecekler mi,biz yağmuru kurak yere göndeririz,oradan ekinler çıkarırız diye yazıyor.Neden mi?Çünkü doğa olayları denkleminde böyle bir tanrı profiline yer yoktur,dediğim gibi.Sen doğa olaylarını özel olarak oluşturup,yöneten,dolu tanelerine etki edecek,dilediğine dolu tanelerini isabet ettirecek,dilediğinden de onları uzak tutacak bir tanrı profiline doğa olayları denklemine yerleştirip,rol veremezsin.Kendilerine müslüman diyenlerden bazıları ne diyor.Allah doğa olaylarını koşullara,nedenlere bağlamıştır.Kuranın Allah'ı doğa olaylarını özel olarak oluşturup,yönetir.Dolu tanelerini yönlendirip,dilediğine isabet ettirecek,dilediğinden de dolu tanelerini uzak tutacak kadar doğa olaylarının içinde olan tanrı profili için doğa olaylarını nedenlere,koşullara bağlamıştır denilemez.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah, yarattıklarından size gölgeler yapmış, dağlarda barınaklar var etmiş, sizi sıcaktan koruyacak giysiler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yaratmıştır. İslâm'a girip esenlik kazanasınız diye, size olan nimetini böyle tamamlıyor.Nahl 81

 

Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?enbiya 80

 

Kuranda,savaşta sizi korusun diye,Allah sizin için zırhlar yaratmıştır diye yazar ve bu nimet olarak sunulur.Kuranda,Allah size zırh yapma sanatını öğretmiştir,hala şükretmeyecek misiniz,diye yazar.

Zırhı yapan insandır,savaşlarda korunmak için.Kurana göre zırh yapma sanatını insanlara öğreten ve zırhları savaşta korunun diye yaratan Allah ise,insanlara öldürücü silahlar yapma sanatını öğreten ve ölümcül silahları yaratan kimdir?Allah değil midir aynı mantıkla?Sizi savaşta korusun diye zırhlar yarattım,size zırh yapma sanatını öğrettim şükredin demek,birbirinizi kesin diye sizlere silahlar yapma sanatını öğrettim,şükredin demektir.Bu ayetler de bu söylenmektedir.İnsanların korunma eylemlerini ve korunmak için yaptıkları zırhı Allah'a mal edip,insanların zarar verme eylemlerini ve zarar vermek için yaptıkları silahları Allah'a mal etmemek olmaz.Zırha bakıp,Allah savaşta korunalım diye zırh yaratmış, Allah'ım şükürler olsun demek,Allah'ım yarattığın silah bana zarar verdi,şükürler olsun demektir.

Ama tabi direkt olarak bu şekilde yazsa,Allah birbirinize zarar verin diye ölümcül silahlar yarattı,size bu sanatı öğretti,şükredin diye yazsa,ne diyor la bu manyak derler.

He ölümcül silahlar yapma sanatını insanlara öğreten Şeytandır diyip,insanların zarar verme eylemini Şeytana yükleyebilirsiniz,Allah'a mal etmemek için.Ama bunu deseniz bile,denklem kurulunca Allah'ın eşittir Şeytan,sonucuna ulaşılır.Ayrıca şu da bir gerçektir ki,İslam oldukça kötü kurgulanmış bir dindir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
47 dakika önce, Buzul yazdı:

Allah, yarattıklarından size gölgeler yapmış, dağlarda barınaklar var etmiş, sizi sıcaktan koruyacak giysiler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yaratmıştır. İslâm'a girip esenlik kazanasınız diye, size olan nimetini böyle tamamlıyor.Nahl 81

 

Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?enbiya 80

 

Kuranda,savaşta sizi korusun diye,Allah sizin için zırhlar yaratmıştır diye yazar ve bu nimet olarak sunulur.Kuranda,Allah size zırh yapma sanatını öğretmiştir,hala şükretmeyecek misiniz,diye yazar.

Zırhı yapan insandır,savaşlarda korunmak için.Kurana göre zırh yapma sanatını insanlara öğreten ve zırhları savaşta korunun diye yaratan Allah ise,insanlara öldürücü silahlar yapma sanatını öğreten ve ölümcül silahları yaratan kimdir?Allah değil midir aynı mantıkla?Sizi savaşta korusun diye zırhlar yarattım,size zırh yapma sanatını öğrettim şükredin demek,birbirinizi kesin diye sizlere silahlar yapma sanatını öğrettim,şükredin demektir.Bu ayetler de bu söylenmektedir.İnsanların korunma eylemlerini ve korunmak için yaptıkları zırhı Allah'a mal edip,insanların zarar verme eylemlerini ve zarar vermek için yaptıkları silahları Allah'a mal etmemek olmaz.Zırha bakıp,Allah savaşta korunalım diye zırh yaratmış, Allah'ım şükürler olsun demek,Allah'ım yarattığın silah bana zarar verdi,şükürler olsun demektir.

Ama tabi direkt olarak bu şekilde yazsa,Allah birbirinize zarar verin diye ölümcül silahlar yarattı,size bu sanatı öğretti,şükredin diye yazsa,ne diyor la bu manyak derler.

He ölümcül silahlar yapma sanatını insanlara öğreten Şeytandır diyip,insanların zarar verme eylemini Şeytana yükleyebilirsiniz,Allah'a mal etmemek için.Ama bunu deseniz bile,denklem kurulunca Allah'ın eşittir Şeytan,sonucuna ulaşılır.Ayrıca şu da bir gerçektir ki,İslam oldukça kötü kurgulanmış bir dindir.

 

şerrin  yaratilması  şer  değil.serrin  yapılması  işlenmesi  şerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

şerrin  yaratilması  şer  değil.serrin  yapılması  işlenmesi  şerdir.

Kalın kafalı atom.Korunmak için zırh yapan insan elinde insan öldürmek için yaptığı kılıcı tutar.Korunmak için zırh yapmak ve giymek hayır ve şükredilmesi gereken bir şey.Bu hayır Allah'a mal ediliyor.Ama hayır işleyip,zırh yapan ve giyen kişi,kılıcını sallayıp,karşısındaki kişiye zarar verirse şer işlemiş oluyor,ama bu şer Allah'a mal edilmiyor.Bu şerre neden olan kimmiş peki?Şeytan.Aynı insanın korunma eylemini ve korunmak için yaptığı zırhı Allah'a mal edip, Allah'a övgü bekliyorsun.Ama aynı insanın zarar verme eylemini ve zarar vermek için yaptığı silahı Şeytana mal ediyorsun,Allah'ın Şeytan olduğunu kabul etmemek için.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

hayır  uyuşturucu  diye  bir  şeyi  evrenin  yapısına  potansiyel  olarak  koymak  suç  değil  onu  yapıp  satmak  şerdir  gibi 

 

Ama senin put potansiyel olarak koymamış ki, bayileri aracılığı ile satmış, mesela Yahudilik, hristiyanlık ve İslam dinleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 dakika önce, Buzul yazdı:

Kalın kafalı atom.Korunmak için zırh yapan insan elinde insan öldürmek için yaptığı kılıcı tutar.Korunmak için zırh yapmak ve giymek hayır ve şükredilmesi gereken bir şey.Bu hayır Allah'a mal ediliyor.Ama hayır işleyip,zırh yapan ve giyen kişi,kılıcını sallayıp,karşısındaki kişiye zarar verirse şer işlemiş oluyor,ama bu şer Allah'a mal edilmiyor.Bu şerre neden olan kimmiş peki?Şeytan.Aynı insanın korunma eylemini ve korunmak için yaptığı zırhı Allah'a mal edip, Allah'a övgü bekliyorsun.Ama aynı insanın zarar verme eylemini ve zarar vermek için yaptığı silahı Şeytana mal ediyorsun,Allah'ın Şeytan olduğunu kabul etmemek için.

böyle  düşündüğümüzde her şeyi  Allah  koymuştur elbette  ama  Allah  zırh  yapmayı  ogretti  derken  insana  ilham  etti  vahiy  etti insan  yaptı  değil  insana  akıl  ve  nefs  verdi  .Insan  kötülüğe  yol  açacak  silahta  yaptı  kendini  koruyacak  zirhta  yaptı. Soru  olarak  sorayım  iyilik  neden  var  ? kötülük  neden  var  yerine

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O her şeyi bilir.Bakara 29

 

Ve üstünüze, yedi sağlam  kurduk.Nebe 12

Ve parıl parıl parıldayan bir kandil yaptık.Nebe 13

 

De ki; Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkar edip O’na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, alemlerin Rab’bidir.

Ve orada, onun üzerinde sabit dağlar oluşturdu. Ve orayı bereketli kıldı. Orada bulunanların besinlerini, dileyenler için eşit olarak dört günde takdir etti.

Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler.

Böylece onları iki günde yedi kat gök olarak yarattı. Her gök katına kendi emrini vahyetti. Ve dünya göğünü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, Azîz ve Alîm olanın takdiridir.Fussilet  9,10,11,12

 

Kuranın modeli düz yer üstüne kurulmuş yedi kat gökten oluşur.Yer ve gökler 6 günde yaratılmışlardır.Direksiz olarak yükseltilen yedi katlı gök,yerde olanların tümünden sonra yaratılmıştır.Yerde olanların tümünden sonra yaratılan yedi katlı göğe de güneş,ay ve yıldızlar yapılarak yerleştirilmiştir.

 

Müslümanlar,şu ayet için ise mucize derler.''O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.Enbiya 33''

Burada güneş ve ayın evrendeki yörüngelerinden söz edilmiştir diyip,bunu bir mucize olarak sunarlar.Ama ne kadar ilginçtir ki,kuranda güneş ve ayın,sözüm ona evrendeki yörüngeleri mucizeleri yer alırken,kuranın hiçbir yerinde dünyanın evrendeki yörüngesi mucizesinden söz edilmemiştir.Allah bildiği halde bu mucizeye Kuranda yer vermemiştir.Neden acaba?Çünkü Kuranı yazanlar dünyayı düz sanmaktadırlar.Dolayısıyla dünyanın yörüngesinden söz etmemeleri de oldukça normal bir durumdur.Zaten güneş ve ayın yörüngeleri derken de,yerde olanların tümünden sonra yaratılan yedi katlı göğe yapılarak yerleştirilen,düz yer üzerindeki güneş ve ayın devinimlerinden söz edilmektedir.

 

Kendilerine müslüman diyen bazı kimselerin şunu dediklerini de görürsünüz.Bu evrenin bir sonu var.Bu evren yok olacak.Kuranda evren anlamında bir sözcük olmadığını belirtelim ilk önce.Kuranın modeli,big bang sonucu oluşmuş evren modeliyle de hiçbir şekilde uyuşmaz.Kuranın modeli düz yer ve onun üstüne kurulmuş yedi katlı gökten oluşur.

 

Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedî kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu, onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir.Hud 108

 

Kuranın yer ve yedi katlı gökten oluşan modelinin bir sonu yokmuş.Onlar yer ve gökler durdukça,ebedi olarak kalacaklardır diye yazar.Kendilerine müslüman diyenlerin birçoğuna baktığımızda şunu görürüz.Bunlar, Kuranla uyuşmayan savları,düşünceleri Allah'ın varlığına,islamın doğruluğuna kanıt olarak sunarlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

böyle  düşündüğümüzde her şeyi  Allah  koymuştur elbette  ama  Allah  zırh  yapmayı  ogretti  derken  insana  ilham  etti  vahiy  etti insan  yaptı  değil  insana  akıl  ve  nefs  verdi  .Insan  kötülüğe  yol  açacak  silahta  yaptı  kendini  koruyacak  zirhta  yaptı. Soru  olarak  sorayım  iyilik  neden  var  ? kötülük  neden  var  yerine

Allah'ın bir halt yarattığı ve insanlara bir şey öğrettiği yok.Allah insan uydurması,mantıksız,akıl dışı söylemler üzerine kurulmuş var olmayan mitolojik bir Tanrıdır.Ben yalnızca Kuran ayetlerindeki mantıksızlıkları ve İslamın tanrısı Allah'ın ne kadar kötü tasarlandığını göstermeye çalışıyorum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Soru  olarak  sorayım  iyilik  neden  var  ? kötülük  neden  var  yerine

Bu iyilik mi,kötülük mü?Canlıların birbirlerini yiyerek yaşamda kalabildiği,acılarla dolu bu düzen iyi mi,kötü mü?

 

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, Buzul yazdı:

Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedî kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu, onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir.Hud 108

 

Kuranın yer ve yedi katlı gökten oluşan modelinin bir sonu yokmuş.Onlar yer ve gökler durdukça,ebedi olarak kalacaklardır diye yazar.Kendilerine müslüman diyenlerin birçoğuna baktığımızda şunu görürüz.Bunlar, Kuranla uyuşmayan savları,düşünceleri Allah'ın varlığına,islamın doğruluğuna kanıt olarak sunarlar.

107- Ateş içinde işte böyle bir yukarı, bir aşağı inip çıkacaklar, hepsi orada muhalled olarak kalacaklar. gökler ve yer daim olup durdukça, onlar da orda duracaklar. "Bu ifadede bir vakit tayini yok mudur, şu halde bu söz diğer âyetlerdeki ebedî kaydına aykırı değil midir?" gibisinden bazı münakaşalar vardır. Ancak bu "gökler ve yer durdukça" deyiminin Arapçada "yıldız ışıdıkça", "gece gündüz karşılıklı sürüp gittikçe", "denizde su oldukça" ve bizim dilimizde "dünya durdukça" gibi deyimler ebediyetten kinaye olarak kullanılır, şeklinde cevaplar da verilmiştir. Lâkin bu suretle ebediyyet anlamına olduğu, ve dil geleneğinde bunun ebediyyet demek olduğu yolundaki cevaplar, ifadenin lügat anlamına da alınabileceği ihtimalini tamamen ortadan kaldırmadığı için, bunun bu yoldaki münakaşayı sona erdireceği hayli su götürür bir meseledir. Halbuki bu âyetlerde söz konusu "ecel-i ma'dud"un, yani belli sonun gelmesinden sonra gelecek olan kıyamet gününden ve bunu takip edecek olan ahiret hallerinden söz edilmektedir. Bundan dolayı buradaki gökler ve yerden murad bu dünya ve bu gökler değil. "O gün yeryüzü, başka yeryüzüne çevrilir, gökler de başkalaşır." (İbrahim, 14/48) âyetiyle haber verilen yer ve göklerdir. Ahiret hayatının da kendine göre gökleri ve yeri olacağı açıkça bellidir. Onun ise bu dünyadaki gibi sayılı bir eceli olmayıp, devamı da ahiret hayatının devamı gibi sonsuz olduğundan, binaenaleyh bu kaydın örfi ve mecazi anlamda bir ebediyyet değil, gerçek anlamda bir ebediyyet ifade ettiğinde şüphe yoktur. Nitekim bundan sonraki âyette kesintisiz ihsan olarak "Öyle bir ihsan ki kesilmesiz" buyurulduğuna göre, bu sürekliliğin kesintisiz olacağı da açıkça ortaya konulmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

107- Ateş içinde işte böyle bir yukarı, bir aşağı inip çıkacaklar, hepsi orada muhalled olarak kalacaklar. gökler ve yer daim olup durdukça, onlar da orda duracaklar. "Bu ifadede bir vakit tayini yok mudur, şu halde bu söz diğer âyetlerdeki ebedî kaydına aykırı değil midir?" gibisinden bazı münakaşalar vardır. Ancak bu "gökler ve yer durdukça" deyiminin Arapçada "yıldız ışıdıkça", "gece gündüz karşılıklı sürüp gittikçe", "denizde su oldukça" ve bizim dilimizde "dünya durdukça" gibi deyimler ebediyetten kinaye olarak kullanılır, şeklinde cevaplar da verilmiştir. Lâkin bu suretle ebediyyet anlamına olduğu, ve dil geleneğinde bunun ebediyyet demek olduğu yolundaki cevaplar, ifadenin lügat anlamına da alınabileceği ihtimalini tamamen ortadan kaldırmadığı için, bunun bu yoldaki münakaşayı sona erdireceği hayli su götürür bir meseledir. Halbuki bu âyetlerde söz konusu "ecel-i ma'dud"un, yani belli sonun gelmesinden sonra gelecek olan kıyamet gününden ve bunu takip edecek olan ahiret hallerinden söz edilmektedir. Bundan dolayı buradaki gökler ve yerden murad bu dünya ve bu gökler değil. "O gün yeryüzü, başka yeryüzüne çevrilir, gökler de başkalaşır." (İbrahim, 14/48) âyetiyle haber verilen yer ve göklerdir. Ahiret hayatının da kendine göre gökleri ve yeri olacağı açıkça bellidir. Onun ise bu dünyadaki gibi sayılı bir eceli olmayıp, devamı da ahiret hayatının devamı gibi sonsuz olduğundan, binaenaleyh bu kaydın örfi ve mecazi anlamda bir ebediyyet değil, gerçek anlamda bir ebediyyet ifade ettiğinde şüphe yoktur. Nitekim bundan sonraki âyette kesintisiz ihsan olarak "Öyle bir ihsan ki kesilmesiz" buyurulduğuna göre, bu sürekliliğin kesintisiz olacağı da açıkça ortaya konulmuştur.

O gün yeryüzü başka yeryüzüne çevrilince,gökler de başkalaşınca yer ve gökler yok olmuş mu oluyor?Yeryüzünün başka yeryüzüne çevrilmesi,göklerin başkalaşması ne demek?Burada söz edilen yer ve gökler,bu dünya ve gökler değildir,burada söz edilen çevrilmiş yer ve başkalaşmış göklerdir demişsin.Ne yani cennet ve cehennem çevrilmiş yer ve başkalaşmış gökler arasında mı kurulacak?Ayrıca evrende birçok yer var.Yani birçok gezegen var.Ama tabi Kuranı yazan evren nedir,gezegen nedir,bilmiyor.Onun ortaya koyduğu model düz yer üstüne kurulmuş yedi kat gök.İşte bu yazıya göre de,cennet ve cehennem bu çevrilmiş yer ve başkalaşmış gökler arasında kurulacakmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Buzul yazdı:

O gün yeryüzü başka yeryüzüne çevrilince,gökler de başkalaşınca yer ve gökler yok olmuş mu oluyor?Yeryüzünün başka yeryüzüne çevrilmesi,göklerin başkalaşması ne demek?Burada söz edilen yer ve gökler,bu dünya ve gökler değildir,burada söz edilen çevrilmiş yer ve başkalaşmış göklerdir demişsin.Ne yani cennet ve cehennem çevrilmiş yer ve başkalaşmış gökler arasında mı kurulacak?Ayrıca evrende birçok yer var.Yani birçok gezegen var.Ama tabi Kuranı yazan evren nedir,gezegen nedir,bilmiyor.Onun ortaya koyduğu model düz yer üstüne kurulmuş yedi kat gök.İşte bu yazıya göre de,cennet ve cehennem bu çevrilmiş yer ve başkalaşmış gökler arasında kurulacakmış.

evet  evrende  başka  gezegende  cennet  veya  cehennem olabilir  

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

evet  evrende  başka  gezegende  cennet  veya  cehennem olabilir  

Kuranın modeli düz yer ve onun üstüne kurulmuş,direksiz yükseltilmiş yedi kat göktür.Kuranı yazan da gezegen nedir bilmez.Ortaya bir düşünce ve sav atarken de Kuranın içeriğine,kuranın ortaya koyduğu modele bağlı kalmalısın,kuranla ters düşmemelisin bir müslüman olarak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Buzul yazdı:

Kuranın modeli düz yer ve onun üstüne kurulmuş,direksiz yükseltilmiş yedi kat göktür.Kuranı yazan da gezegen nedir bilmez.Ortaya bir düşünce ve sav atarken de Kuranın içeriğine,kuranın ortaya koyduğu modele bağlı kalmalısın,kuranla ters düşmemelisin bir müslüman olarak.

sahi  bu  gezegenler  ,gökler  nasıl  direksiz  havada  duruyor veya  gezegenler  yıldızların  etrafında  hiç  şaşmadan  nasıl  dönüyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...