Jump to content

Ruh üzerine tartışalım!


Recommended Posts

22 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

demin dediniz ki cezayı gösterseler yerden yere vurursun kendini veya mükafat gösterilse yine aynı şekilde .Fakat burada bariz şekilde hz.muhammed'e bunların gösterildiği durumu var . Şimdi diyeceksiniz ki o peygamber tabiki de görür , cebraili bile görmüş diyeceksiniz ama sizin savınız ; ceza veya mükafat görülürse bizzat bir cebriye olurdu idi . Peygamber de vahyin dışında ayriyetten cezayı ve mükafatı görmüş acaba hiç mi bu durum karşısında en ufak dahi olsa cebre uğramamıştır ?

 

Peygamberler cebirdedir tabiki

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 191
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

16 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

bende onu diyorum işte din gibi bir olgu da istisnalar maalesef kaideyi bozar.

 

peygamberler yani has muhlis kullar cebirdedirler

 

İblis ne diyor muhlis kulların hariç hep seni kandırıcam muhlis kulları neden kandıramıyor çünkü onlar cebirde olduğunu biliyor

allahta doğru söylüyorsun muhlis kullarım hariç diyor

iblis hiç yalan söylemez

şöyle midir böyle midir diye vesvese verir

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Hurma yazdı:

 

peygamberler yani has muhlis kullar cebirdedirler

 

İblis ne diyor muhlis kulların hariç hep seni kandırıcam muhlis kulları neden kandıramıyor çünkü onlar cebirde olduğunu biliyor

allahta doğru söylüyorsun muhlis kullarım hariç diyor

iblis hiç yalan söylemez

şöyle midir böyle midir diye vesvese verir

siz zaten itiraf ediyorsunuz cebirde olduklarını,insanların hiçbirinin gerçek anlamda cebirde olmaması lazım gerçekten bir imtihan varsa ki tek sorun da bu değil imtihan konusunda ama en azından konuştuğumuz konu itibariyle verilecek ceza,verilecek mükafat gösterildi ise ve baştan beri bir cebir varsa bu sav çürür maalesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

siz zaten itiraf ediyorsunuz cebirde olduklarını,insanların hiçbirinin gerçek anlamda cebirde olmaması lazım gerçekten bir imtihan varsa ki tek sorun da bu değil imtihan konusunda ama en azından konuştuğumuz konu itibariyle verilecek ceza,verilecek mükafat gösterildi ise ve baştan beri bir cebir varsa bu sav çürür maalesef.

 

Cebirde olabilmen için ahireti görmen lazım. Görmeden cebirde olamazsın. Sıkılınca eeeehhh dersin yaptığını yıkar geçersin

 

ahireti yapılanın karşılığını gördüğünde haahhaha kuzu gibi olursun istersen olma

işte bu durum cebirdir

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, Hurma yazdı:

 

Cebirde olabilmen için ahireti görmen lazım. Görmeden cebirde olamazsın. Sıkılınca eeeehhh dersin yaptığını yıkar geçersin

 

ahireti yapılanın karşılığını gördüğünde haahhaha kuzu gibi olursun istersen olma

işte bu durum cebirdir

daha demin söyledik peygamberin cehennem ve cenneti gördüğünü. Alacağı ödülü önceden gören kişiler size göre cebir olurlardı veya alabileceği cezayı önceden görenler.Peygamber bizzat görüyor,cebir var diyorsunuz.Sonra konu yine başa sarıyor .

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, Phocas said:

Luke:34 “How will this be,” Mary asked the angel, “since I am a virgin?”

35 “The angel answered, “The Holy Spirit will come on you, and the power of the Most Highwill overshadow you. So the holy one to be born will be called  the Son of God.

 

Luke 1:34-35 te gördüğümüz gibi Cebrail, Meryem’e kutsal ruhun geleceğini tasdikliyor ve Tanrı’nın oğlunu müjdeliyor. Yani Cebrail, kutsal ruh değil, sadece onun habercisi..

 

2:97’ e bakalım.

 

De ki, 'Cebrail'e düşman olan kimse Allah'a düşmandır', çünkü O, O’nu Allah'ın izniyle kendinden öncekini tasdik ederek, yol gösterici ve inananlara müjdeci olarak senin kalbine indirmişti.

 

Luke 1:34-35 ile Kuran 2:97 arasında anlam açısından fark yok, Cebrail sadece haberci, müjdeci..Sevinçli haberi veriyor, kalpleri sevindiyor..Başka fonksiyonu yok..

 

 

1

Bakara sûresi kimin kalbine indirildi,

dolayısıyla De ki diye başlayan 2:97 KiME indirildi

yani kendisine "De ki" denen resul KiM?

 

2

İsa nebi Muhammed nebiden yüzlerce yıl öncedir;

sizin iddianıza göre

madem O zamirinden kasıt "Kutsal Ruh"tur,

ve "Kutsal Ruh"dan kasıt İsa'dır...

Muhammed nebiye kendisinden yüzlerce yıl önce yaşamış olan İsa müjdelenebilir mi?

 

Ayrıca 'Cebrail'e düşman olan kimse Allah'a düşmandır'  ifadesi 2:98'e aittir;

gerçi çok çok önemli sayılmayabilir bu ama yine de ayetlere dürüst olalım, ayetleri değiştirmeyelim.

2:97'nin Arapçasını ve Türkçesini veriyorum:

 

De ki Cebrail'in düşmanlarına:

"O onu Allah'ın izniyle SENiN kalbine indirdi ki

kendinden önce vahyedilenleri tasdik edip

müminlere yol gösterici ve müjde olsun."

 

Kul men kâne aduvven li cibrîle

fe innehu nezzelehu alâ kalbike bi iznillâhi

musaddikam limâ beyne yedeyhi

ve huden ve buşrâ lil mu'minîn.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

1

Bakara sûresi kimin kalbine indirildi,

dolayısıyla De ki diye başlayan 2:97 KiME indirildi

yani kendisine "De ki" denen resul KiM?

 

2

İsa nebi Muhammed nebiden yüzlerce yıl öncedir;

sizin iddianıza göre

madem O zamirinden kasıt "Kutsal Ruh"tur,

ve "Kutsal Ruh"dan kasıt İsa'dır...

Muhammed nebiye kendisinden yüzlerce yıl önce yaşamış olan İsa müjdelenebilir mi?

2:87-98 arası ayetleri tekrar tekrar, dikkatlice okuyunuz. Bu ayetlerde Muhammed yoktur, İsa vardır.

Bu ayetlerde; 2:87’de kutsal ruhla desteklenen İsa’yı anlatır ve diğer ayetlerde bu konuya devam eder, Tevratı tasdikleyen bir elçiden bahsedilir, kim bu? Tabi ki İsa..İsa’ya ve kitabına iman etmeyen yahudiler de bol bol eleştirilir.

Allah’ dan indi sandığınız bu ayetler hristiyan kilise babalarının yazdığı vaazlardan başka bir şey değildir. “De ki” etkileyici ve ilahi görünebilmek için sözün başına eklenir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

2:87-98 arasındaki ayetleri

belki 100 kez okuyup

kelime kelime incelemişimdir.

 

Evet, o ayetlerde

Hz Muhammed zamanındaki İsevîlerin ve Musevîlerin tavırları anlatılıyor

onların o iki nebi zamanındaki atalarının tavırları örnek gösterilerek.. 

ve, dikkat, Muhammed nebiye anlatılıyor; "De ki" diye hitap edilen kişi Muhammed nebidir.

 

*

 

Bir hafta süreyle evde değilim;

bu foruma yazarsam bile cep telefonumdan yazmak zorunda kalacağım, çok zor.

 Ama sizin yazdıklarınızı okumaya çalışırım.

 

Görüşmek üzere,

sevgiyle.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

2:87-98 arasındaki ayetleri

belki 100 kez okuyup

kelime kelime incelemişimdir.

 

Evet, o ayetlerde

Hz Muhammed zamanındaki İsevîlerin ve Musevîlerin tavırları anlatılıyor

onların o iki nebi zamanındaki atalarının tavırları örnek gösterilerek.. 

ve, dikkat, Muhammed nebiye anlatılıyor; "De ki" diye hitap edilen kişi Muhammed nebidir.

 

Muhammed dönemi değil, İsa sonrası anlatılıyor, dikkatli okuyunuz.

 

2:89-Yanlarındakini (Tevrat'ı) tasdik etmek üzere onlara Allah tarafından bir kitap  gelince; önceden inkar edenlere karşı yardım isteyip dururlarken o tanıdıkları kendilerine gelince tuttular onu inkar ettiler. Artık Allah'ın laneti kafirlerin boynuna olsun!

 

Tevratı onaylayan Muhammed değil, İsa’dır,    hristiyanlıktır.

Ayette, Yahudilere,Tevratı onayladığı halde İsa’yı neden inkar ediyorsunuz? diyor.

Muhammed (eğer yaşadıysa) dönemin Tevratını onaylamadı ki! 

tarihinde Phocas tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
31 minutes ago, Phocas said:

Muhammed dönemi değil, İsa sonrası anlatılıyor, dikkatli okuyunuz.

 

2:89-Yanlarındakini (Tevrat'ı) tasdik etmek üzere onlara Allah tarafından bir kitap  gelince; önceden inkar edenlere karşı yardım isteyip dururlarken o tanıdıkları kendilerine gelince tuttular onu inkar ettiler. Artık Allah'ın laneti kafirlerin boynuna olsun!

 

Tevratı onaylayan Muhammed değil, İsa’dır,    hristiyanlıktır.

Ayette, Yahudilere,Tevratı onayladığı halde İsa’yı neden inkar ediyorsunuz? diyor.

Muhammed Tevratı onaylamadı ki! 

 

 

Kuran kendisinden önceki kitaplardan olan Tevrat'ı tasdik eder

yani Muhammed nebinin muhatapları olan Musevîlerin yanlarındaki Tevrat'ı tasdik etmek üzere 

onlara Allah tarafından gelen kitap Kuran'dır.

 

Muhammed nebinin muhatabı olan o Musevîler  kafirlere karşı Allah'dan yardım istemiş,

"Keşke yeni bir nebi gelse ve ona Kitap indirilse de bize yardım etse!" demişler ve Kuran tanıdık gelmiş onlara, tanımışlar onu

ama o tanıdıklarını inkar etmişler. "Lanet boyunlarına olsun!" denenler işte o inkarcılar. 

 

Muhammed Tevratı onaylamadı ki! 

 

Tevrat'ın tahrif edilmemiş olan ayetlerini Muhammed nebi onayladı;

bu, Kuran'da açık açık belirtiliyor.

Muhammed nebinin onaylamadığı, örneğin "Üzeyir Allah'ın oğludur" iddiasıdır.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Kuran kendisinden önceki kitaplardan olan Tevrat'ı tasdik eder

yani Muhammed nebinin muhatapları olan Musevîlerin yanlarındaki Tevrat'ı tasdik etmek üzere 

onlara Allah tarafından gelen kitap Kuran'dır.

 

Muhammed nebinin muhatabı olan o Musevîler  kafirlere karşı Allah'dan yardım istemiş,

"Keşke yeni bir nebi gelse ve ona Kitap indirilse de bize yardım etse!" demişler ve Kuran tanıdık gelmiş onlara, tanımışlar onu

ama o tanıdıklarını inkar etmişler. "Lanet boyunlarına olsun!" denenler işte o inkarcılar. 

 

Muhammed Tevratı onaylamadı ki! 

 

Tevrat'ın tahrif edilmemiş olan ayetlerini Muhammed nebi onayladı;

bu, Kuran'da açık açık belirtiliyor.

Muhammed nebinin onaylamadığı, örneğin "Üzeyir Allah'ın oğludur" iddiasıdır.

 

Tevratı tasdik eden İsa’dır.

 

5:46-Arkadan da o peygamberlerin izleri üzerinde Meryem'in oğlu İsa'yı, önündeki Tevrat'ı bir doğrulayıcı olarak gönderdik. Ona içinde bir hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayıcı ve takva sahipleri için bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
39 dakika önce, Phocas yazdı:

Tevratı tasdik eden İsa’dır.

 

5:46-Arkadan da o peygamberlerin izleri üzerinde Meryem'in oğlu İsa'yı, önündeki Tevrat'ı bir doğrulayıcı olarak gönderdik. Ona içinde bir hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayıcı ve takva sahipleri için bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.

hocam ben  anlamadım  insanda  bildiğimiz  anlamda  bir  ruh  var  mı  sizce ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İsa Tevrat'ı tasdikledi,

Muhammed ise hem Tevrat'ı hem İncil'i tasdikledi

çünkü kendisinden öncekiler onlardı.

 

"Kuran açısından insanda ruh yok mu"ya grelince, hayır yok;

insanda ruh olmadığı gibi, birilerinin öne sürdüğünün aksine, İsa'da Kutsal Ruh niteliği de yok.

Kuran açısından İbrahim nebi ne ise Musa nebi de o, İsa nebi de o, Muhammed nebi de o. 

 

Kuran'da sözü edilen ruh

"vahiy"dir,

başka hiç ama hiç bir şey değil.

Kuran'ın bazan Ruhul Kudus bazan Ruhul Emin dediği ise vahiy meleğidir yani Cebrail.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

cehennemi iğne ucuz  kadar görseydiniz başınızı secdeden kaldırmazdınız ve dolayısıyla mi'rac hadisleri

bak bu kadında tanrı katına çıkıp (hrsityanlara göre İsa Tanrıdır) cenneti gördüğünü söylüyor.yani miracı yaşamış. buna benzer miracı Muhammed'de yaşamışsa eğer o miraç  bu kadın gibi videoya alınmadı.sadece kuranda yazdığı için inanılıyor. bu kadın miraca çıkmadıysa bu yaşadığı  nedir ? ve Muhammed niye miraca çıkmıştırda bu kadın çıkmamıştır ?

 bu video ruhun varlığına delil olabilir mi ? 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 

Gelenek yoluyla uydurulan din açısından

bir ben vardır bende benden içeru (Yunus Emre);

işte o ben ruhtur.

 

Kuran açısından ise ruh vahiydir, başkaca hiçbir şey değil;

Kuranın bazen Ruhul Kudus bazen Ruhul Emin dediği ise

vahyi Allah’tan alıp insan elçiye indiren melek elçidir yani Cebrail.

 
Aşağıdaki ayetlerde

büyük harflerle yazdığım RUH kelimesi Cebrail’dir;

koyu harflerle yazdığım ise vahiy.

De ki: "Ruh Rabbimin emri olup o konuda size verilen bilgi çok azdır." (17:85).

Kesinlikle alemlerin Rabbi tarafından indirilendir o (26:192),

onu senin kalbine Ruhul Emin indiriyor ki insanları uyarasın (26:193-194).

İşte sana da emrimiz olan "ruh"u (kitabı) vahyettik;

oysa daha önce kitap nedir, iman nedir bilmezdin.

Ve onu bir nur kıldık; istediğimiz kulumuza onunla yol gösteririz (42:52).

Allah iyi insanların kalplerine imanı yazmış

ve onları Tarafından bir ruh ile desteklemiştir (58:22).

Allah insanı biçimlendirip ona "ruh"undan üfledi (32:9).

Adem'e "ruh"umuzdan üflediğimizde

meleklere

"Onun önünde eğilip secde edin" dedik (38:72, 15:29). 

Allah'a göre İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir (3:59).
 
RUH, Meryem'e insan şeklinde göründü (19:17).
"Ben Rabbinin elçisiyim, dedi." (19:19).
Ve Meryem'e "ruh"umuzdan üfledik." (21:91).
 
Kitap Ehli!

dininizde haddi aşmayın; Allah hakkında yalnızca gerçeği söyleyin.

Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın elçisi ve kelimesidir.

Meryem’e Allah kendisinbden o ruhu attı (4:171).

İman edenlerin 
ayağı yere sağlam bassın,

onlara yol gösterip müjdeler versin diye

KUTSAL RUH onu senin Rabbinden indiriyor (16:102).
 
CEBRAIL Kuran'ı Allah'in izniyle senin kalbine indiriyor

ki Kuran kendinden öncekileri doğrulasın

ve inananlara müjdeler verip yol göstersin (2:97).

Sonuç olarak RUH, Cebrail'dir (2:97).

 

Cebrail’e,

Cebrail "ruh"u yani "vahy"i Allah’tan insan elçiye indirdiği için, 

RUH deniyor, (19:17)

"RUH"ul Kudus deniyor (16:102)

"RUH"ul Emin deniyor (26:194).

Tıpkı tarih profesörüne YÜRÜYEN TARİH dendiği gibi.
 
Kuran açısından gerçek bu olup dururken

insanların

"Ruh şudur, ruh budur; şöyledir böyledir" deyip haddini aşmaması gerekir

çünkü vahyin niteliği konusunda insana verilen bilgi çok azdır (17:85).
 
Bunun

benim aklıma getirdiği

üç şey var:

1

Yüce Allah'ın Adem'e ve Meryem'e ruhundan üflemesi,

vahyen "Ol!" demesidir.

2

Madem İsa Allah'ın "Ol!" demesiyle olmuştur

anılan kelime de vahyî "Ol!" emridir.
 
Hz Isa,
Allah'tan bir parça değildir;
Kutsal Ruh değildir;
Allah'ın oğlu asla değildir.

3

Bu açıdan bakılınca

tasavvufun büyük bir yanılgı üstüne kurulduğu görülüyor.

Bütün o "Ene’l Hak çağıruben dâra gireyim, Mevla"lar,

"Bir ben vardır bende benden içeru"lar,

insana secde edip "İnsanda Allah'tan bir parça var, ben O'na secde ettim!" demeler

büyük bir yanılgıdır. 

Ruh, Allah’ın insana ulaştırdığı vahiydir,

kendisinden bir parça değildir.

 

İnsanda ilahlık yok,

aksi halde insanların sayısınca Allah olurdu;

hayır! Allah bir.

 

Allah'tan başka ilah yok -lâ ilahe illa allah

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Gelenek yoluyla uydurulan din açısından

bir ben vardır bende benden içeru (Yunus Emre);

işte o ben ruhtur.

 

Kuran açısından ise ruh vahiydir, başkaca hiçbir şey değil;

Kuranın bazen Ruhul Kudus bazen Ruhul Emin dediği ise

vahyi Allah’tan alıp insan elçiye indiren melek elçidir yani Cebrail.

 
Aşağıdaki ayetlerde

büyük harflerle yazdığım RUH kelimesi Cebrail’dir;

koyu harflerle yazdığım ise vahiy.

De ki: "Ruh Rabbimin emri olup o konuda size verilen bilgi çok azdır." (17:85).

Kesinlikle alemlerin Rabbi tarafından indirilendir o (26:192),

onu senin kalbine Ruhul Emin indiriyor ki insanları uyarasın (26:193-194).

İşte sana da emrimiz olan "ruh"u (kitabı) vahyettik;

oysa daha önce kitap nedir, iman nedir bilmezdin.

Ve onu bir nur kıldık; istediğimiz kulumuza onunla yol gösteririz (42:52).

Allah iyi insanların kalplerine imanı yazmış

ve onları Tarafından bir ruh ile desteklemiştir (58:22).

Allah insanı biçimlendirip ona "ruh"undan üfledi (32:9).

Adem'e "ruh"umuzdan üflediğimizde

meleklere

"Onun önünde eğilip secde edin" dedik (38:72, 15:29). 

Allah'a göre İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir (3:59).
 
RUH, Meryem'e insan şeklinde göründü (19:17).
"Ben Rabbinin elçisiyim, dedi." (19:19).
Ve Meryem'e "ruh"umuzdan üfledik." (21:91).
 
Kitap Ehli!

dininizde haddi aşmayın; Allah hakkında yalnızca gerçeği söyleyin.

Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın elçisi ve kelimesidir.

Meryem’e Allah kendisinbden o ruhu attı (4:171).

İman edenlerin 
ayağı yere sağlam bassın,

onlara yol gösterip müjdeler versin diye

KUTSAL RUH onu senin Rabbinden indiriyor (16:102).
 
CEBRAIL Kuran'ı Allah'in izniyle senin kalbine indiriyor

ki Kuran kendinden öncekileri doğrulasın

ve inananlara müjdeler verip yol göstersin (2:97).

Sonuç olarak RUH, Cebrail'dir (2:97).

 

Cebrail’e,

Cebrail "ruh"u yani "vahy"i Allah’tan insan elçiye indirdiği için, 

RUH deniyor, (19:17)

"RUH"ul Kudus deniyor (16:102)

"RUH"ul Emin deniyor (26:194).

Tıpkı tarih profesörüne YÜRÜYEN TARİH dendiği gibi.
 
Kuran açısından gerçek bu olup dururken

insanların

"Ruh şudur, ruh budur; şöyledir böyledir" deyip haddini aşmaması gerekir

çünkü vahyin niteliği konusunda insana verilen bilgi çok azdır (17:85).
 
Bunun

benim aklıma getirdiği

üç şey var:

1

Yüce Allah'ın Adem'e ve Meryem'e ruhundan üflemesi,

vahyen "Ol!" demesidir.

2

Madem İsa Allah'ın "Ol!" demesiyle olmuştur

anılan kelime de vahyî "Ol!" emridir.
 
Hz Isa,
Allah'tan bir parça değildir;
Kutsal Ruh değildir;
Allah'ın oğlu asla değildir.

3

Bu açıdan bakılınca

tasavvufun büyük bir yanılgı üstüne kurulduğu görülüyor.

Bütün o "Ene’l Hak çağıruben dâra gireyim, Mevla"lar,

"Bir ben vardır bende benden içeru"lar,

insana secde edip "İnsanda Allah'tan bir parça var, ben O'na secde ettim!" demeler

büyük bir yanılgıdır. 

Ruh, Allah’ın insana ulaştırdığı vahiydir,

kendisinden bir parça değildir.

 

İnsanda ilahlık yok,

aksi halde insanların sayısınca Allah olurdu;

hayır! Allah bir.

 

Allah'tan başka ilah yok -lâ ilahe illa allah

hocam  kuranda  okutulmayan  harfler  sizinde  ilginizi  çekti  mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...