Jump to content

BİR HABER!


Recommended Posts

Yaklaşık 20 yıldır büyük çoğunluğu Ateistforum olmak üzere çeşitli forumlarda yazdım. Bugüne kadar gördüğüm onbinlerce başlık içinde altına ileti bırakamayacağım hiç bir başlık olmadı. İşte bu başlık o başlıklardan biri değil. İki gündür girip duruyorum, ama hiç bir şey yazmaya elim varmıyor. Hala yazacak, söyleyecek bir şeyim yok... Yaklaşık yirmi yıldır tanıdığım, iyi -kötü dünya kadar mevzu yaşadığım bir dostumu kaybediyor olmak ve bu konu üzerine yazmak çok zor... Bir kaç kadeh içersem belki daha rahat yazarım diye düşündüm, ama kadehler de işe yaramıyor... Üzgünüm Haci, hem de çok... Keşke elimden bir şey gelse, ya da söyleyecek bir şeyim olsa...  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 91
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 saat önce, Magnesia yazdı:

Yaklaşık 20 yıldır büyük çoğunluğu Ateistforum olmak üzere çeşitli forumlarda yazdım. Bugüne kadar gördüğüm onbinlerce başlık içinde altına ileti bırakamayacağım hiç bir başlık olmadı. İşte bu başlık o başlıklardan biri değil. İki gündür girip duruyorum, ama hiç bir şey yazmaya elim varmıyor. Hala yazacak, söyleyecek bir şeyim yok... Yaklaşık yirmi yıldır tanıdığım, iyi -kötü dünya kadar mevzu yaşadığım bir dostumu kaybediyor olmak ve bu konu üzerine yazmak çok zor... Bir kaç kadeh içersem belki daha rahat yazarım diye düşündüm, ama kadehler de işe yaramıyor... Üzgünüm Haci, hem de çok... Keşke elimden bir şey gelse, ya da söyleyecek bir şeyim olsa...  

 bende çoktantır içmem  bu gün  bir kadah içeyim diye  yazacak bir şey yazamıyorum. ahaliye belki yağcılık gelecek ama canımdan bir şey olsada hacı abi sana veririm çoktandır alkol almıyyordum dün aldım birde bu gün ailemle kavaga etim içeceyim diye içtim  yav şöyle bir durum var var ben niye bu kadar duygasılım  bu gün sosyal medayda özelden paylaştım bu durumu sırası gelen gidiyor diyorlar. bunu kabulnmenin yolu ne kabulenemşyorum sadece hacı içib deyil nalet olsun deim dostuma sosyal medyayada  nalet okumana gerek yok bu  dünayayı yartan yok bende dincilere  yartan var idasınada bulunlara ve gerçeten bir yartan varsa nalet okudum ama inssan nasıl ölümleri kabul edebiir dostlarını ya bu nasıl bir acı ağlıyorum göz yaişalrım durmuyor sadece hacı deyil benim bir sürü dostum var kimsi diyor kızımı kaybetim mecburen bu ülkede yaşıyorum ama yarı felçim. ve  ben diyorumki  burda ismini vermem bana kızaan çok ateist var ve ben onları seviyorum benim sevgime kimse engel olmaz hacının bir yazısını okumuştum gençlerimi tercih edersin yoksa gençlerimi  gençkleri demişti ben gebç deyilim ama adamın yazısı haklıydı bu sitede özelden görüştüyüm  ve hiç özwlden görüşmediyim insanlar var ma hapsini çok seviyorum ateist olarak ama insan gibi müslümanlarda var  hak yemiyim hak diye bir şey yok aslında vicdan var evreen kaos halinde  ama tek vicdan insanda var deniyorum havandada var her haqyvan her insanda bir deyil. bu dünyda sırası giden ölecek diye o zaman çok gadar olmamız lazım malesef ben olamıyorum   hani allah diyorlar ya alllah veya kim bu dünayaı bize sunduysa allah belasını versin bu acıyla mecaz alamında söylüyorum AllH VAEASA ALLLAHI YOK ETSİNS,N  ANACA BU KELİMELRİ BECERİYORUM UMARIM DAHA KİMSENİN ACISINI DUYAMADAN ÖLMEK İSTİYORUM  YAV BENİ HERKES DUYGULARIMDAN DOLAYI HOR GÖRÜYORLAR  YAV NASIL OLUR İNSAN SEVDİYİNİ KAYBEDİYOR NESİ BUNU NORMAL BANA BİRİSİ AÇIKLMA YAPSIN SAKIN SINAV DİYE BİR KARŞIMA ÇIKMASIN KÜFÜR EEDERİM 

tarihinde güven tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçmiş olsun. Genel olarak kansere yönelik bazı doğal tedavi seçeneklerini sıralayalım:

 

1- Ozon Terapi (kan enzimlerinde eksiklik bir sorun varsa bu tedaviyi olamazsın, önce testini yaptırmalısın)

 

2- Damardan yüksek dozda C vitamini alımı tedavisi (yine bazen tek başına kanseri yenebilen bir tedavi ama yine uygunluk testi yaptırmalısın baştan).

 

3- Kenevir yağı (yüksek oranda CBD içerenleri).

 

4- Brokoli filizleri (bunu 1 haftada evde yetiştirebilip yemeğe başlayabiliyorsun).

 

5- Zerdeçal (etken madde içeren kapsüller veya doğrudan damardan tedavi...)

 

Bunlar genel olarak kanserde etkili ama senin hastalığında ve senin bedeninde en etkili doğal tedavileri ve dozajları bulmak için bir doğal tedavi uzmanına başvur hemen (aynı zamanda iç hastalıkları uzmanı veya onkolog bir doktor oluyorlar genelde, sonradan bu doğal tedavi eğitimini de almış oluyorlar).

 

Bu söylediklerimi araştır.

 

Selam

 

Emre_1974tr

 

 

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Emre Karaköse said:

Tekrar merhaba;

Lösemide kan enzimlerinde sorun olduğu için ozon terapisi şıkkını iptal etmelisin. Zaten doğal tedavi uzmanı doktorun bunu sana uygulamayacaktır.

 

Bunları yazdığın kişi doktor zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.10.2018 at 17:44, haci yazdı:

Sonunda iyi-kötü, hoş-nahoş, güzel-çirkin her ne olacaksa onunla ilgili haberi bize iletecek olan bildiride ilk masum sözleri terennüm etmek, ilk saygın ve çekici cümleleri kurmak, her başlangıçta olduğu gibi, zordur. Bu iletiyi yazarken ben başlangıç olarak nitelendirdiğim bu ilginç zorlukla karşı karşıya kaldım. Bu iletiyi, sizlere nasıl nakledeceğimi, benim özel yaşamımla ilgili bir habere nasıl başlayacağımı bilememenin stresi ile yazıyorum. Gerçekten hoş olması mümkün olmayan bir haberi, hoşlanılacak hale getirmek olmasa bile, basite indirgeyip olağanlaştırarak nasıl anlatabilirim? Anlatmalı mıyım? Yoksa hiç üzerinde durmamalı ve bu haberi anlatmayı beni yakından tanıyan arkadaşlarıma ve zamana mı terketmeliyim?

 

Bir haber herkes için aynı derecede önemli olmayabilir. Ama çok olmasa da yayımlanması için öneminin, geçmişi uzun yıllara dayanan Ateistforum’un katılımcılarına bildirilecek derecede olması yeter. Çünkü onları bazı görüşleri paylaştığımız yakın arkadaşlarım olarak kabul ediyorum. Ben işte bu kritere sığınarak kendimde böyle bir bildiriyi  Ateistforum’da yayınlamak cesaretini  buluyorum. Umarım bu cesaretimi fodulluk kabul etmezsiniz.

 

Şu anda ben ölme sürecini yaşıyorum arkadaşlar. O süreci hepimiz yaşıyoruz diyebilirsiniz ama, benimki çok daha kesin, kısa ve yakın. Bizde lösemi olarak bilinen, henüz tedavisi olmayan ve sık karşılaşılmayan bir kan kanseri tanısı aldım. Ölüyorum. Geride kalan zamanımın ne kadar olduğu belli değil. Bir yıl içinde hemen her gün ölebilirim. Bir yıldan fazla da yaşayabilirim ama o çok iyimser bir tahmin. Bana sorarsanız kendimi ancak birkaç ay daha yaşayabilecek zindelikte hissediyorum. O da bana, sevdiklerimle, dost ve arkadaşlarımla vedalaşmak için, yeter. Bana bu ayrıcalığı ve kendisini tanıma olanağını verdiği için evrene şükranlarımı sunuyorum.

  

HACI

 

 

İyi günler Sayın Hacı

 

Bir gün hepimiz öleceğiz. Karbonlaşacağız. Yok olacağız. Bu anlayış ile baktığımızda en büyük şansımız bizim bu dünyaya bir insan olarak gelmiş olmamız. 

 

Bir kelebek olabilirdik.

Bir balık olabilirdik. 

Bir kuş olabilirdik. 

Bir kaplumbağa olabilirdik. 

Bir bakteri olarabilirdik. 

 

Ama biz insan iradesi olarak oluştuk. Geliştik. Öğrendik. 

Bu kadar farkındalığın içinde bedenimizi bir gün kaybedecek olmanın vereceği sarsıntı gerçekten çok zor.

Ama belki de yapıyor olduğumuz işlerin verdiği zevk doruklarda. 

 

Umudunu kaybetmemen ve kanserin aslında bağışıklık sistemimizin zayıflamasından dolayı ortaya çıkıyor olmasının farkındalığını yaşaman dileğiyle;

Geçmişin hüznünü, ve geleceğin kaygısını bir kenara atıp, bugünün tadını çıkararak yaşama tutunman temennisiyle çok geçmiş olsun dileklerimi sunarım. 

 

Saygılarımla

tarihinde EnverPasa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tedavisi olmayan olarak yazsanda acil sifalar dilerim Haci.Umutsuz yazin beni biraz daha üzdü.Burada Anibal ile senin kalite kattigin icerikleri okuyunca dahada kahroluyorum.(Diger kaliteli yazan arkadaslarda alinmasin buranin yerlileri onlar).A kalitesi yazilarin var gercekten.Hayal gibi olan bu hayatta senin yazdiklarini görünce acaba gercekten simulasyon bir evrendemi yasiyoruz diye düsündüm.

"Gecmis ile gelecek arasindaki fark inatci bir ilüzyondan ibarettir"demisti Einstein.

Bu koskoca evrende bir kum tanesi kadar bile olmayan dünyadaki insanin ömrü evrene göre bir sinek kadar bile degil.Yasadigimiz evreni bile cözemedik ki.Bunlardan bir taneside ölüm.Konu ölüm olunca ne kadar caresizdir insan.

Bu dünyada cok aptal olan ile bilgili arasindaki fark ölene kadar gecerli.Biyoloji bilgin inan cogu profesörde yok.Ancak konu ölüm olunca bir ayricaligin yok.Hayatin acimasi yok.Yillarca okuyarak biyolojiyi ye yut ama cahille ayni sona sahip ol.Ölümü bir matematik olarak varsayarsak bilgilerin veya tecrübelerin hicbir puan artisi vermiyor.Cok okuyanda bilende tersi olanda ayni sonuca gidiyor.Yazmaya gercekten birseyler bulamiyorum böyle konularda.Sadece tek söyleyecegim kaliteli birini kaybetmenin bize cok koyacagidir.

Ancak beni dahada üzen senin umutsuz yazmandir.Burda konusmak veya yazmak bize kolaydir .Tabiki bunu"Yasayan bilir" gercegi var.Son sözüm iyiki varsin HACI.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merhaba sevgili Hacı abi.

 

Az önce bir dostumdan üzücü haberi aldığımda önce şaşkınlık yaşadım, sonra içimde derin bir sıkıntı hissettim. Biliyorum ki seni seven tüm dostların bu duyguları yaşadı. Çünkü sen sıradan birisi değilsin, bizim için önemlisin. Türk aydınlanmasına olan eşsiz katkıların, cesaretin ve emeklerin asla unutulmaz, unutulmayacak da. 

 

Hacı abi, seni biraz sanki yılgın gördüm. Biz ki seni hep o bitmek tükenmek bilmez müthiş enerjinle, mücadele azminle tanıdık. Biliyorum zor bir durum, ancak ben senin bu zorluğu da atlatacağına inanıyorum. Hatırlasana o günleri Hacı abi, o sıkıntılı dönemi. Ben sizleri o dönemde tanımış, iyiniyetliliğinize ve samimiyetinize yürekten inanmış, yönümü derhal tayin etmiştim. Hepi topu kaç kişiydik ki. İşte o sıkıntılı dönemde ben ve benim gibi birkaç kişiye sana olan sevgimizi bile dile getirmemize izin vermediler. O zaman yazamadığımı şimdi yazmak istiyorum: ''Seni seviyorum/z Hacı abi.''

 

Hacı abi lütfen moralini yüksek tut. Bu sıkıntılı günler de geçecek inan. Hayat bize bazen nerede nasıl olacağı önceden bilinmeyen öyle tuzaklar kuruyor ki o cesaretimiz, mücadele azmimiz bazen sekteye uğrayabiliyor. Sen güçlü bir insansın Hacı abi. Bunu da atlatacağına olan inancımı daima koruyacağım. Lütfen sen de buna inan.

 

Kendine iyi bakman dileklerimle...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu habere ne diyeceğimi bilmiyorum. Hacı ile sanal ortamdaki tanışıklığımız Ateistforum kurulmadan önceki yıllara, Alternatiforum ve Türk Ateist forum sitelerine dayanır. Yani yaklaşık 20 yıllık bir tanışıklığımız var kendisiyle sanal ortamda. Sonra Ateistforum'u da beraber işlettik yıllarca. Yüz yüze tanışmadık ama kendisiyle defalarca telefonda görüşmüşlüğümüz var. Yani kendisi arkadaşımdır. Bunu okumak benim için bu haberi günlük hayattaki bir yakınımdan duymaktan farksız.

 

Ben bu tür konulara yaklaşımda ve cevap bulmada iyi değilim. Kendi çevremde de yakınlarımdan, tanıdıklarımdan bu tür haberler aldığımda söyleyecek doğru şeyi bulmakta zorlanırım. Onun için burada ne diyeceğimi de bilmiyorum.

 

Geçmiş olsun desen, geçecek birşey değil. Olsa olsa geciktirilebilecek birşey.

 

Tek aklıma gelen sabır dilemek ve moralini yüksek tutma tavsiyesinde bulunmak. Bu tür bir tavsiyeye benzer durumda ben kendim ne kadar uyabilirdim bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, insan kötü ve stresli bir durumla karşılaştığında, asıl işkenceyi kendi kendisine ediyor. Gerçek olay kişiyi en fazla bir defalık etkileyebilecek birşeyken, insan kendi kafasında bunu sayısız defa yaşıyor. İşte bunun etkisini azaltmanın tek yolu, o kısmı kontrol edebilmekte. Yani iyimser ve umutlu olmak gerekiyor. Bu tür streslerin etkisini en aza indirebilecek tek yol bu.

 

Umut az olduğu veya istatistiksel olarak düşük olasılıklı olduğu durumlarda bile morali yüksek tutmanın tek yolu bu umuda sıkıca sarılmak.

 

Burada umut tıptaki gelişmeler ve yeni tedavi yöntemleri. Bu konuda en fazla aşama kaydetmiş ve/veya en fazla umut vaadeden yöntemlerin, çalışmaların ve tedavilerin peşinden gitmek gerek.

 

Benim aklıma gelen ve tasviye edebileceğim tek şey bu.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili haci, uzun yıllardır, hem de dincilerin zirveye çıktığı bir dönemde mücadele ettin,  insanları uyardın, sayende bilgi sahibi oldular, kimbilir kaç kişiyi çukurdan çıkardın. Eserin kalıcıdır, gözün açık gitmeyeceksin, sen gittikten sonra da eserlerin uyandırmaya, insanları dehşet gemisinden kurtarmaya devam edecektir. Belki bir toz bulutunda belki bir ağacın yaprağında, evrenin herhangi bir köşesinde yine buluşacağız,

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçmiş olsun, hacı bey.

 

Koşuşturmacalar, başarılar, başarısızlıklar, tartışmalar, kavgalar, mücadeleler derken hepimizin geleceği sadede gelmişsiniz. Bunu da yaşayın ve görün bakalım hacı kardeş. Görelim mevla neyler. İnsana kardeşlerinin, arkadaşlarının, yoldaşlarının desteği iyi gelir ama nihayetinde kalp sizin kalbiniz ve onunla baş başasınız. Burada hiç kimse bu konuda fiili olarak size bir şey öğretemez, fayda veremez. Sadece neye inandığınız ve olan biteni nasıl yorumladığınız bu tecrübenizde size eşlik edecek.

 

Sizi artık klişeleşmiş teist- ateist, din, bilim, inanç tartışmalarının dışına çıkma olgunluğuna erişmiş birisi olarak gördüğüm için sizinle samimi duygularımı paylaşacağım. Hepsini yaşadınız, gördünüz, tartıştınız ve hepsinin geçici ve fani olduğunu tecrübe ettiniz. Siz bir insansınız. Yeryüzünün en müstesna kıymeti. Hiç bir ideoloji, inanç ya da isim sizi temsil edemez ve sizi her yönüyle tanımlayamaz. Kendiniz olmanızı engelleyen korkuları, birileri ne der deyip utanmayı ve çekinmeyi hayatınızda bir kaç aşmış olmalısınız. Bu süreçte, inşallah bir kez daha aşarsınız.

 

Acizane şöyle düşünüyor ve inanıyorum. Hayattaki en büyük sancı ve acılardan birisi, herhalde, doğum sancısıdır. Ama bu sancı ve acı hayattaki en büyük mucizenin, bir insanın dünyaya gelme mucizesinin kapısını açar. Yani her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Çoğu zaman bizim şer sandıklarımızın sonu hayra, iyiliğe ve mutluluğa açılır. Ölüm de böyledir. Ölüm aynen doğum gibi bizim için yeni bir dünyanın kapılarını açan mucizevi bir olgudur. Çünkü biz hep büyüdük, hep olgunlaştık, hep kemale doğru yol aldık. Bazı sırlara eriştik ve kendimize biraz daha yaklaştık, bazı sırlara erişemedik ve kendimizin hala uzağında kaldık. Öyle olmalı ki işte bütün bir süreç bizi bir şeylere hazırlamak için yaşanmış bir tecrübeydi. Bundan sonra da erişemedeğimiz bazı sırlara erişeceğiz ve kendimize ve kemalatımıza daha da yaklaşacağız. Var olduktan ve var olmanın şükründe olduktan sonra, korkuya yer yoktur. Korkunun sebebi kısa görüşlülük ve sonunu kestirememektir. İlacı ise gerçeğe inanmak ve güvenmektir. Işığın kütleden arınıp göklerde dolaştığı gibi biz de bedenimiz tükenince yeni bir var oluşla var olmaya devam edeceğiz. Buna inanırsak ve güvenirsek her şey daha güzel olacaktır, inşallah.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle geçmiş olsun diyeyim. 

Yaşınız kaç bilmiyorum. Kendim doktorum. İleri yaşlarda çıkan lösemi türü önemli. Mesela benim bir yakınımda ortaya çıktı. KML cinsiydi. 20 yıldır hala yaşıyor. Kocası şeker hastalığından çoktan öldü. Türünü söylerseniz daha iyi değerlendirme yapabilirim. 

Bir söz vardır. Herkes mutlaka bir kanserden ölecek. Ancak ömrü yeterse. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haci de zaten doktor. Löseminin çok çeşitli türleri olduğunu elbette biliyor. Bu türlerin bazılarının tedavi oranı yüksekken bazılarının düşük. Haci eminim bu durum hakkında bilinebilecek her şeyi biliyor. Bir şey söyleyemeyişimizin, cümlelerin tıkanmasının nedeni bu. Maalesef bu haber bizi burdu ve neşemizi kaçırdı. İletilerde elim hiç smileylere gidemiyor. Keyifsizim. Tadım kalmadı. Üzgünüm. Umut asla tükenmez ve tükenmemesi gerekir o başka.

 

Ben hep en büyük piyango bana çıksa da, kısa süre sonra öleceğimi öğrensem de, her iki durumda da yaşantımda en küçük değişiklik yapmayacağımı düşünürüm. Belki başaramam ama yapılması gereken bu. En büyük piyango beni ölümsüz yapmayacağına göre değişiklik yapmak anlamsız. Çılgınlık yapmak istesem zaten hemen şu an da yapabilirim, para bana bir artı çılgınlık katmaz.

 

Ölme riskinin yükseldiği haberini de bunun ters tarafında görüyorum. Yine bir şey lazım gelmez. Zaten ölümsüz olacak değildik yani! Ama ölmek de kesin olamaz yani, riskin düşüklüğü yüksekliği elbet söz konusudur ama kesin ölünecek diye bir kayıt konulamaz. Riskin derecesini bilmediğimiz için ortadan konuşuyorum. Umuyorum bir şans vardır. Yoksa da bir şey lazım gelmez, yine aynen hayata devam. Yarın ölmeyeceğimizin zaten garantisi yok ki?

 

Hiç bir şey lazım gelmez. Bu konudaki felsefenin bu olması gerektiğine inanıyorum. "Tüüüh tam da kazığı çakacak dünyaya sabitlenecektim" diye bir şey olmadığına göre!

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎26‎.‎10‎.‎2018 at 09:33, Yeni Üye yazdı:

inanırsak ve güvenirsek her şey daha güzel olacaktır, inşallah.

 

Hadi odan be! Bir senin vaazların eksikti! Ölümü kullanan istismarcı fırsatçılar! İlla vaazlarınızla kendinizden nefret ettireceksiniz! Yarın öleceğimi bilsem yarına kadar allah yoktur allah yoktur allah yoktur diye zikir çekeceğim! Şu pis vaazlarınızı bir kendinize saklayamayacak kadar istismarcı ve fırsatçısınız! Sizden nefret ediyorum, allahınızdan da dininizden de! Ateistlere inşallah demekten utanmayacak kadar yüzsüz ve fırsatçı tiyniyetsizlersiniz! Bi defol git şurdan kepaze herif! Burası senin iğrenç vaazlarının yeri değil!

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, democrossian yazdı:

 

 Ölümü kullanan istismarcı fırsatçılar!

Aynen insanlık ölüm korkusuyla tanrıyı zihninde yarttı ilk insanlar tarfından bilinmezlikten dolayı bir güce bir oteriteye bağlanmak istediler bunu peygamber denen  dahi kıraları peygamber yapan zihniyet bu çağda bizi ölüm korkusuyla bir yerlere çekmeye çalışmları gülünç ve komik acınası bir durmdur.  ulan bu  hiçmi geçmiten tarhiten ders almıyorsunuz. Ölüm hasatalık insanın  zayıf noktarlarından ölerken bile faydalanmak istiyorlar bu kan emiciler. Tanrıları Allahta bunlar kandan besleniyor işin ilginci hiç kandan ölümden  usanmadılar. fep varsayım üzerinden sınav diyorlar ben şinav diyim neresi bunun şınav ulan bu kadar insan  şınav çekti ALLAHINIZ  sözde azrailiniz kandan bıkmadılarmı bu ne kan sevgisymiş vanpir diyecem vanpir basit kalır anlayan  anlamıştır. ufak bebekler anne karnında ölüyr onlar ne nasıl yartılış eşit sıbavmış bu? bu çağda hala Allah diye sayıklıyor yav bu allah can almadan usanmadımı? kan kan sakat sakat hsata hasat hastaneye gitmiyince göremiyosun bu tanrı bu insanları ne diye bu kadar hastalık vermiş yeni hasatlık kitapları yazılmaya başlıyor ne gerek vardı hastalığa bari bir kaç tane koysaydı insanda inası gelseydi basürden ölen  adamın durumu ne olacak ya en basit soru

Link to post
Sitelerde Paylaş

vay be yıllar önce daha bu forumun adı  bile yoktu hatta ilk başlangıçta ben seni ara sıra camiye gider yardımsever müslüman bir doktor olarak tahmin ediyordum.. meğer ta o zamanlar zındıklık bütün hücrelerine yerleşmiş.. neyse ..

 

hacı korkulacak bir şey olmadığını sende biliyorsun ve hastalarına en tesirli tedavinin moral olduğunu söylerdin.. oysa moral dediğimiz kavram bir manevi güce yalvarmaktan öte değildir. sen ateistsin moral senin için kendi ilahlığının ve bütün hastalıklara karşı yarattığın maddi ilaçların tesiri yegane tek gücü olduğuna inanmandır. oysa maddi tedavisi olmayan yok oluş inancı, her ateistin başına gelecek . .. iyide ölecek bir sen ben değiliz ki. benimde vaktim doldu galiba. işte ben şu varlık alemini yoktan hiçten yaratıp insana sınırlı bir ömür içinde can verip insanı öldürüp tekrar diriltip asıl yurdumuz olan ahiret yurduna  inanarak öleceğim..ölümün bir yokoluş olamayacağına aksine bir mekan değiştirme olduğu yönde.., 

sen ise kendini  ilah bilen ve asla geri dönülmeyecek bir yokluk uğruna gideceğine inanan bir ateistsin... ne acı.. . belkide yok olmadan önce duruş salonunda bekletilip önce inanmadığın o hakimlerin hakiminin karşısına çıkarılacaksın... ayrıca zaten ta başta senin ve senin gibilerin zındık olarak ölmesini  isteyen biriyim  bilirsin. . eğer ölürsen senin için  olmayan ruha şad olsun  diyemem. ... sevgili hacı kardeşim..

 

 

 

gani

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizlerin de bildiği gbi löseminin  birçok türü var. Bazıları bir kaç günde öldürecek kadar kötü huylu.. Ben şanslı sayılırım. Çünkü benimki öyle değil.

Kronik miyelo-monositik lösemi. (chronic myelo monocitik leukemia) Hastaya birkaç ay, hatta birkaç yıl yaşama şansı tanıyor. Tabii ne zamandan beri var olduğu bilinirse, ne kadar yaşanacağını da az çok bilmek mümkün. Benim için bu mümkün değil. Çünkü ne zamandan beri var olduğunu kimse bilmiyor. Ama geçen gün konuştuğum bir uzman benim birkaç yıl yaşayabileceğimi söyleyerek moralimi artırdı. Ben birkaç aylık ömrüm kaldığını ve onu sevdiklerimle hoş bir şekilde geçirmem gerektiğini düşünüyordum. Hala öyle düşünüyorum. Biraz daha uzun yaşamanın bir sakıncası olamaz nasıl olsa. Ama bu aşamada onu nasıl yaşayacağım büyük bir önem kazanıyor. .

Ölümle ilgili en büyük gerçeklerin başında ölümün ne zaman geleceğini bilememek. Ama bir diğer  gerçek daha var ki o da en azından ölümün ne zaman geleceğini bilememek kadar büyük bir gerçek. Ölümün nasıl gerçekleşeceğini bilememek.. Bu anlamda da ben kendimi şanslı hissediyorum. Ölümün ne zaman geleceğini az çok biliyorum. Emin değilim. Ama  nasıl geleceğini kesin olmasa bile biliyorum. Tabii bu arada araya başka bir neden girmezse.

Evet arkadaşlar.. Ben kendimi şanslı addediyorum. Nasıl olsa öleceğime göre ne zaman ve nasıl öleceğimi az çok bildiğim ve sizler gibi beni sevdiklerinden emin olduğum dost ve arkadaşlarım  olduğu için. Bana söylenenden daha önce  ölürsem de gam çekmeyeceğim arkadaşlar. Çünkü bu arada  hem mutlu olmanın hem de mutlu etmenin yollarını araştırarak yaşama bakış açısını değiştireceğim.

Hepinize sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

 

HACI 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.10.2018 at 12:46, mantik yazdı:

Bu habere ne diyeceğimi bilmiyorum. Hacı ile sanal ortamdaki tanışıklığımız Ateistforum kurulmadan önceki yıllara, Alternatiforum ve Türk Ateist forum sitelerine dayanır. Yani yaklaşık 20 yıllık bir tanışıklığımız var kendisiyle sanal ortamda. Sonra Ateistforum'u da beraber işlettik yıllarca. Yüz yüze tanışmadık ama kendisiyle defalarca telefonda görüşmüşlüğümüz var. Yani kendisi arkadaşımdır. Bunu okumak benim için bu haberi günlük hayattaki bir yakınımdan duymaktan farksız.

 

Ben bu tür konulara yaklaşımda ve cevap bulmada iyi değilim. Kendi çevremde de yakınlarımdan, tanıdıklarımdan bu tür haberler aldığımda söyleyecek doğru şeyi bulmakta zorlanırım. Onun için burada ne diyeceğimi de bilmiyorum.

 

Geçmiş olsun desen, geçecek birşey değil. Olsa olsa geciktirilebilecek birşey.

 

Tek aklıma gelen sabır dilemek ve moralini yüksek tutma tavsiyesinde bulunmak. Bu tür bir tavsiyeye benzer durumda ben kendim ne kadar uyabilirdim bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, insan kötü ve stresli bir durumla karşılaştığında, asıl işkenceyi kendi kendisine ediyor. Gerçek olay kişiyi en fazla bir defalık etkileyebilecek birşeyken, insan kendi kafasında bunu sayısız defa yaşıyor. İşte bunun etkisini azaltmanın tek yolu, o kısmı kontrol edebilmekte. Yani iyimser ve umutlu olmak gerekiyor. Bu tür streslerin etkisini en aza indirebilecek tek yol bu.

 

Umut az olduğu veya istatistiksel olarak düşük olasılıklı olduğu durumlarda bile morali yüksek tutmanın tek yolu bu umuda sıkıca sarılmak.

 

Burada umut tıptaki gelişmeler ve yeni tedavi yöntemleri. Bu konuda en fazla aşama kaydetmiş ve/veya en fazla umut vaadeden yöntemlerin, çalışmaların ve tedavilerin peşinden gitmek gerek.

 

Benim aklıma gelen ve tasviye edebileceğim tek şey bu.

 

 

Sağol Mantık kardeşim. Seninle arkadaşlığımız uzun yıllara dayanır. 20 yıl önce tanıştık ve bu süre içinde  oldukça (hatta çok) yakın diyebileceğim bir arkadaşlık kurduk. İkimiz de maddeye önem vermedik ve ateizmi   olumlu, olumsuz  her türlü  koşullar içinde savunarak diğer arkadaşlarımızla birlikte insanlığa hizmet etmeye çalıştık. Ölüm bir sonu simgelediği için ideallerle ve dostluk ve arkadaşlıkla bağdaşmayan bir olgu. Onu kabul etmekte, hatta anlamakta bile zorluk çekiyoruz.  Ama yaşamdaki en büyük gerçeğin ölüm  olduğunu unutmamalıyız.

 

Geçen gün uzman doktorumla konuştuktan sonra moralim düzeldi. Kötümser olan benim aile doktorumdu. Ben kötü sonu kabul etmiştim.

Uzman doktor prognozun çok kötü olmadığını ve benim daha yıllarca yaşayabileceğimi söyledi. Tabii prognozo biraz abartmış olabilir ama söyledikleri benim moralimi düzeltmeye yetti. 

 

Bu hastalık benim dünya görüşümü değiştirdi. Önemli olan ve olmayan şeyler yer değiştirdi. Her ne kadar ateizim değerinden hiç bir şey  kaybetmedi ise de, ateistlerin görüşleri ile birlikte teistlerin görüşleri de önem kazandı. Benim gözümde her ikisi için de bir türlü anlamlandıramadığımız ölümün önemi değişmedi.

Daha birkaç ay,  belki bir kaç yıl, forumda yazmak umuduyla... Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.10.2018 at 10:55, Phocas yazdı:

Geçmiş olsun, sizi fiilen tanımasam da, yıllardır takip ederim, emeğiniz, kalbinizle güzel insansınız.

Umarım bu süreçten sağlıkla çıkarsınız.

Moralinizi sakın bozmayın.

 

Sağolun Phocas kardeşim. Bana verdiğiniz moral için teşekkürler.l

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...