Jump to content

İlber Ortaylı şimdi de Atatürk'e laf söyledi


Recommended Posts

4 saat önce, Ulusalcı yazdı:

Çok fazla film izlemiş ilber ortaylı.

 

Arabistanlı lawrance gibi olmalıydı.:0_80cbc_37a71a73_L:

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Magnesia yazdı:

Olm siz yavşakmısınız, yoksa beraber şirketmisiniz? Ha babam tavanaralık mevzularla forumu kirletiyorsunuz. Sizin ikinizi de düdüklemek lazım; sizi düdükleyecek kişi olarak, ikinizin de peşinizdeyim...

Yukarıdaki salakla benim hiçbir alakam yok. Kendisini sevmem, ciddiye de almam hiç.

 

Ne özelliği varmış bu İlber'in de ona laf söyleyen herkese hemen bir şey yaftası yapıştırıyorsunuz? Adam aptal bir liberal işte sadece o kadar. Her liberal gibi de Atatürk'e düşman. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Samsun kozmopolittir, buradan hiçbir şey başlamaz, stratejik açıdan sıfırdır. Bu yüzden çıkıp nutkunu atıp hemen havzaya geçiyor ve çalışmalarını orada başlatıyor diyor.

 

Yarım yamalak dinleyip / okuyup sonuçlara varmak ve kişileri yargılamak hastalığı herkese bulaşmış. İlber Ortaylı bir değerdir ve boş atmayacağını bilmek gerekir.

 

İlgili videoyu youtubeda bulabilirsiniz. Birgünün yazdığı gibi samsuna çıkmak ne yanlış bir stratejidir anlamında bir sözü bulunmuyor. Burada birgün oldukça taraflı bir yazı yazmış.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Ulusalcı yazdı:

Yukarıdaki salakla benim hiçbir alakam yok. Kendisini sevmem, ciddiye de almam hiç.

 

Ne özelliği varmış bu İlber'in de ona laf söyleyen herkese hemen bir şey yaftası yapıştırıyorsunuz? Adam aptal bir liberal işte sadece o kadar. Her liberal gibi de Atatürk'e düşman. 

 

Bir kısım kendine Atatürkçü diyen insan, senin verdiğin bu tepkiyi verdi ve gerçekten ayıplandı. Ben ayıplamaktan ziyade umutsuzluğa düştüm. İlber Ortaylı esasen Atatürk'ün dahice başarısını anlatıyor orada ama kim okuyor, dinliyor ki... Çek bir cümle, oyna üstüne...

 

"Hadi bir açık yakalayalım ve linç edelim" diye kenarda bekleyen bir güruh belirdi ülkede. Kitaplarını bağışladığında saraya yalakalık yapıyor dediler, üstüne de bakan danışmanı olduğu söylenince lincin dibini buldular. 

 

Sonra adam çıkıp "Yok öyle danışmanlık falan, kadrolu memur olmadım, çıkan haberler benim bilgim dışında. Soru sorarsanız, danışırsanız yardımcı olurum dedim. Yani Kültür Bakanlığı olarak gelip bir konuda yardım isterseniz elbette cevaplar, yardımcı olurum. Vatandaş olarak da görevimdir." dediği halde bu linci sürdürdüler. Çünkü düşünmeyi bilmiyorlar, okumuyorlar, koyun gibi davranıyorlar. 

 

Sen de zaten İlber Ortaylı'yı hiç mi hiç tanımayan, onu hiç okumayan, bilmeyen biri olarak nasıl oluyorsa liberal diye yaftalamışsın, şimdi de Atatürk düşmanı diyorsun. Neden? Çünkü okumuyorsun, dinlemiyorsun, anlamıyorsun. Ve bu halinle kendine zarar veriyor, kendini küçük düşürüyorsun.

 

"Atatürk" diye muhteşem bir kitap yazdı bu adam. Öyle ki "Atatürk'ü anlamak zordur, ben ancak bu yaşımda artık anladım ve yazabilirim dedim, bunu görev bildim" demiştir. Her sayfasında "Deha" der Atatürk'e... Yıllardır Atatürk'ü anlatır, milli bayramlar kutlansın diye kendini paralar.

 

Ama sen kalkıp anlamadığın, gerisini ötesini dinlemediğin bir cümleyi alıntılayıp böyle bir başlığı açabiliyorsun.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

 

"o tarihte Mustafa Kemal Bey dedikleri adam"

Burada ince bir küçümseme , alaycı bir tavır var. Konu içinde o tarihte Atatürk'e ne dendiği geçmemiş ama nedense sanki o tarihte ne dendiğiyle ilgili bir anlatım yapar gibi başlamış.

Bu da ikinci hatası, Atatürk Samsun'a zorunlu olarak gitmiştir,, karadan gitme şansı zayıftı, çünkü Çanakkale'den dolayı düşman tarafından artık bilinen, izlenen bir komutandı. Anadolu'nun bir kentine kendini atmak zorundaydı, Bandırma vapuru ve Samsun o günün koşullarında en uygun şanstı.

Bu da üçüncü hatası, bir tarihçi için bütün her şey bitti de tam Atatürk düşmanlığının zirveye çıktığı bir anda Atatürk'ün kurtuluşu nasıl başlattığını eleştirmek mi kaldı, zira Atatürk düşmanları da Atatürkçü görünüp eleştiri yapmaya başladılar, şimdiki düşmanlar Atatürkçülüğü böyle yapıyorlar.

Sevgili kardeşim, gerçek Atatürkçü asla bunları yapmaz, her şeyi yerinde ve zamanında yapar, böyle düşmana koz verici davranışlarda bulunmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

"o tarihte Mustafa Kemal Bey dedikleri adam"

Burada ince bir küçümseme , alaycı bir tavır var. Konu içinde o tarihte Atatürk'e ne dendiği geçmemiş ama nedense sanki o tarihte ne dendiğiyle ilgili bir anlatım yapar gibi başlamış.

Bu da ikinci hatası, Atatürk Samsun'a zorunlu olarak gitmiştir,, karadan gitme şansı zayıftı, çünkü Çanakkale'den dolayı düşman tarafından artık bilinen, izlenen bir komutandı. Anadolu'nun bir kentine kendini atmak zorundaydı, Bandırma vapuru ve Samsun o günün koşullarında en uygun şanstı.

Bu da üçüncü hatası, bir tarihçi için bütün her şey bitti de tam Atatürk düşmanlığının zirveye çıktığı bir anda Atatürk'ün kurtuluşu nasıl başlattığını eleştirmek mi kaldı, zira Atatürk düşmanları da Atatürkçü görünüp eleştiri yapmaya başladılar, şimdiki düşmanlar Atatürkçülüğü böyle yapıyorlar.

Sevgili kardeşim, gerçek Atatürkçü asla bunları yapmaz, her şeyi yerinde ve zamanında yapar, böyle düşmana koz verici davranışlarda bulunmaz.

 

Konu "Bey"le ilgilidir. Paşa, albay üstü rütbelere verilen ünvandır. Bunun dışındakiler Beydir. Bu yüzden o tarihte -tırnak içinde söylüyor-  mustafa kemal bey dedikleri adam diyor ve sonrasında  bu düşük rütbesine rağmen alanı avucunun içi kadar iyi bilen bir strateji uzmanıdır diye övmektedir.

 

Sonrasında samsunda paşa çıktı ama ... diye devam ediyor. Çünkü samsuna gelindiğinde, atatürk artık generaldir ve ünvanı paşadır. 

 

Samsunla ilgili söyledikleriniz sizin inancınıza dayanıyor. Samsuna gönderilmiştir, kendisi seçmemiştir. Bu da nutuktan: Ne pahasına olursa olsun, benim İstanbul’dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe «Samsun ve dolaylarındaki güvensizlik olaylarını yerinde görüp tedbir almak üzere Samsun’a kadar gitmek» idi.

 

Kulaklarınızla dinleyip, beyninizle düşünmeniz ve mümkün olduğunca bilgi edinmeniz yararlı olacaktır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Bir kısım kendine Atatürkçü diyen insan, senin verdiğin bu tepkiyi verdi ve gerçekten ayıplandı. Ben ayıplamaktan ziyade umutsuzluğa düştüm. İlber Ortaylı esasen Atatürk'ün dahice başarısını anlatıyor orada ama kim okuyor, dinliyor ki... Çek bir cümle, oyna üstüne...

 

"Hadi bir açık yakalayalım ve linç edelim" diye kenarda bekleyen bir güruh belirdi ülkede. Kitaplarını bağışladığında saraya yalakalık yapıyor dediler, üstüne de bakan danışmanı olduğu söylenince lincin dibini buldular. 

 

Sonra adam çıkıp "Yok öyle danışmanlık falan, kadrolu memur olmadım, çıkan haberler benim bilgim dışında. Soru sorarsanız, danışırsanız yardımcı olurum dedim. Yani Kültür Bakanlığı olarak gelip bir konuda yardım isterseniz elbette cevaplar, yardımcı olurum. Vatandaş olarak da görevimdir." dediği halde bu linci sürdürdüler. Çünkü düşünmeyi bilmiyorlar, okumuyorlar, koyun gibi davranıyorlar. 

 

Sen de zaten İlber Ortaylı'yı hiç mi hiç tanımayan, onu hiç okumayan, bilmeyen biri olarak nasıl oluyorsa liberal diye yaftalamışsın, şimdi de Atatürk düşmanı diyorsun. Neden? Çünkü okumuyorsun, dinlemiyorsun, anlamıyorsun. Ve bu halinle kendine zarar veriyor, kendini küçük düşürüyorsun.

 

"Atatürk" diye muhteşem bir kitap yazdı bu adam. Öyle ki "Atatürk'ü anlamak zordur, ben ancak bu yaşımda artık anladım ve yazabilirim dedim, bunu görev bildim" demiştir. Her sayfasında "Deha" der Atatürk'e... Yıllardır Atatürk'ü anlatır, milli bayramlar kutlansın diye kendini paralar.

 

Ama sen kalkıp anlamadığın, gerisini ötesini dinlemediğin bir cümleyi alıntılayıp böyle bir başlığı açabiliyorsun.

 

 

İlber'in övmediği adam mı var ki? Yeri gelir Yavuz'u över. Yeri gelir Said-i Kürdi'yi sahiplenir. Yeri gelir Fethullah Gülen'i över. Ki kendisi 'Barış Köprüleri' isimli FETÖ propagandası yapan kitabın yazarlarından birisi.

 

İlber'in bende 10'a yakın kitabı var. Senin bahsettiğin Atatürk isimli kitabı da var. Ama şimdiye kadar sadece bir tanesini okudum o da Türkiye'nin Yakın Tarihi. Bu kitapta da Menderes köpeğini övdüğünü çok net hatırlıyorum. Menderes'i liberaller sever genelde.

 

Bu yaz senin için diğerlerini de okuyacağım. Umarım sen haklı çıkarsın. 

 

 

tarihinde Ulusalcı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

Konu "Bey"le ilgilidir. Paşa, albay üstü rütbelere verilen ünvandır. Bunun dışındakiler Beydir. Bu yüzden o tarihte -tırnak içinde söylüyor-  mustafa kemal bey dedikleri adam diyor ve sonrasında  bu düşük rütbesine rağmen alanı avucunun içi kadar iyi bilen bir strateji uzmanıdır diye övmektedir.

 

Sonrasında samsunda paşa çıktı ama ... diye devam ediyor. Çünkü samsuna gelindiğinde, atatürk artık generaldir ve ünvanı paşadır. 

 

Samsunla ilgili söyledikleriniz sizin inancınıza dayanıyor. Samsuna gönderilmiştir, kendisi seçmemiştir. Bu da nutuktan: Ne pahasına olursa olsun, benim İstanbul’dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe «Samsun ve dolaylarındaki güvensizlik olaylarını yerinde görüp tedbir almak üzere Samsun’a kadar gitmek» idi.

 

Kulaklarınızla dinleyip, beyninizle düşünmeniz ve mümkün olduğunca bilgi edinmeniz yararlı olacaktır.

 

 

Ne yazdıklarımdan ne de bu konu hakkında hiç bir halt anlamamışsın.

Atatürk Samsuna gitmeden önce işgal karşısında halk ile birlikte olmak ve kurtuluşu başlatmak için bir adım arıyordu, Kurtuluşu bir şekilde başlatmak için Bandırma vapuru bir şans olmuştu, bu şans olmazsa yine bir şekilde başlatacaktı. Samsuna vardığında senin o ince yanıltmacanın aksine üstündeki asker elbisesini çıkararak artık halktan biri olmayı seçmişti, daha doğrusu hedefi de zaten oydu. Atatürk daha Samsuna gitmeden kendi kafasında kurtuluşu başlatmıştı.

Üstelik Ortaylıyı savunmaya o kadar isteklisin ki, sıradan adam dediğin Çamakkale komutanı ve kahramanıydı, böyle yanlış bilgilerle insanların kafasını karıştırmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Ne yazdıklarımdan ne de bu konu hakkında hiç bir halt anlamamışsın.

Atatürk Samsuna gitmeden önce işgal karşısında halk ile birlikte olmak ve kurtuluşu başlatmak için bir adım arıyordu, Kurtuluşu bir şekilde başlatmak için Bandırma vapuru bir şans olmuştu, bu şans olmazsa yine bir şekilde başlatacaktı. Samsuna vardığında senin o ince yanıltmacanın aksine üstündeki asker elbisesini çıkararak artık halktan biri olmayı seçmişti, daha doğrusu hedefi de zaten oydu. Atatürk daha Samsuna gitmeden kendi kafasında kurtuluşu başlatmıştı.

Üstelik Ortaylıyı savunmaya o kadar isteklisin ki, sıradan adam dediğin Çamakkale komutanı ve kahramanıydı, böyle yanlış bilgilerle insanların kafasını karıştırmayın.

 

:D fanatikliğin her hali sıkıntılı.

 

ortaylı ile bir ilgim bulunmuyor.

 

bugün şunları öğrendiniz:

- osmanlı ordusunda bey ile paşa arasındaki fark nedir

- nutuk adında bir kitap var. atatürk tüm süreci orada birinci ağızdan anlatmaktadır ve samsunun kendi seçimi değil, kendisini istanbuldan göndermek isteyenlerin seçimi ve bahanesi olduğunu belirtir.

- ortaylı süreci nutuktakine uygun olarak anlatmış ve samsundan sonra havzaya geçişinin nedenini, samsunun kozmopolit yapısı nedeni ile stratejik değersizliğini vurgulayarak vermiştir.

- ek bir bilgi olarak da, atatürk de nutukta samsunda çok kalmak istemediğini, fakat ermeni örgütlerin yarattığı güvensiz ortam nedeni ile birkaç gün daha burada kalması gerektiğini anlatır.

sonrasında havzaya geçer.

 

yeni bilgilerinizin tadını çıkartın :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, bilgivehis yazdı:

 

"o tarihte Mustafa Kemal Bey dedikleri adam"

Burada ince bir küçümseme , alaycı bir tavır var. Konu içinde o tarihte Atatürk'e ne dendiği geçmemiş ama nedense sanki o tarihte ne dendiğiyle ilgili bir anlatım yapar gibi başlamış.

Bu da ikinci hatası, Atatürk Samsun'a zorunlu olarak gitmiştir,, karadan gitme şansı zayıftı, çünkü Çanakkale'den dolayı düşman tarafından artık bilinen, izlenen bir komutandı. Anadolu'nun bir kentine kendini atmak zorundaydı, Bandırma vapuru ve Samsun o günün koşullarında en uygun şanstı.

Bu da üçüncü hatası, bir tarihçi için bütün her şey bitti de tam Atatürk düşmanlığının zirveye çıktığı bir anda Atatürk'ün kurtuluşu nasıl başlattığını eleştirmek mi kaldı, zira Atatürk düşmanları da Atatürkçü görünüp eleştiri yapmaya başladılar, şimdiki düşmanlar Atatürkçülüğü böyle yapıyorlar.

Sevgili kardeşim, gerçek Atatürkçü asla bunları yapmaz, her şeyi yerinde ve zamanında yapar, böyle düşmana koz verici davranışlarda bulunmaz.

 

Hah işte, hoca da tam olarak bu nedenden "Stratejik olarak yanlış yerdi" diyor. Mustafa Kemal gidip de Samsun'dan direniş başlatayım demeyecek kadar iyi bir statejisttir, mecburiyetten oraya gitti ve zaten orada kalmayıp Havza'ya geçti, diyor. Çünkü hemen öncesinde, "Tırnak içinde 'Mustafa Kemal' dedikleri adam, haritasız Gelibolu'yu biliyor" diyerek üstünlüğünü anlatıyor.

Samsun gibi stratejik olarak tamamen yanlış bir yeri direniş merkezi olarak seçmeyecek kadar akıllıdır, görev verildiği için oraya gitmiş ve oradan Havza'ya geçtikten sonra işe güce koyulmuştur diyor. Atatürk de bu durumu ve neden Samsun'da birkaç kalmak zorunda olduğunu Nutuk'ta ilk sayfalardan birinde anlatır.

 

Sevgili dostum, düşmana koz vermek öyle kolay ki. "A" desen koz... İşin kötü yanı düşman değil, bizlerin bile anlamamış olması ve hocayı saldırması. Hatalı olsa zaten hep beraber kızarız ama gerçekten hatası yok. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Ulusalcı yazdı:

İlber'in övmediği adam mı var ki? Yeri gelir Yavuz'u över. Yeri gelir Said-i Kürdi'yi sahiplenir. Yeri gelir Fethullah Gülen'i över. Ki kendisi 'Barış Köprüleri' isimli FETÖ propagandası yapan kitabın yazarlarından birisi.

 

İlber'in bende 10'a yakın kitabı var. Senin bahsettiğin Atatürk isimli kitabı da var. Ama şimdiye kadar sadece bir tanesini okudum o da Türkiye'nin Yakın Tarihi. Bu kitapta da Menderes köpeğini övdüğünü çok net hatırlıyorum. Menderes'i liberaller sever genelde.

 

Bu yaz senin için diğerlerini de okuyacağım. Umarım sen haklı çıkarsın. 

 

 

 

Benim için niye okuyasın? Kendin için oku.

Ben haklı çıksam ne olur çıkmasam ne olur... Mesele ben değilim ki. Sensin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlber hoca eleştirileri hak edecek tavırlara giriyor. Bunu neden yapıyor, bunamaya mı başladı bilmiyorum. Söz konusu konuşmasında ne demeye çalıştığı belli değil. Atatürk Gelibolu haritasını beyninde maps programı gibi taşıyor diye övüyor açıkça, bu açık. Ki zaten gerçek de bu. Atatürk'ün kafasının adeta bir maps yazılımı içeren bilgisayar gibi olduğu bilinir.

 

Ama Samsun konusunda ne demeye çalıştığı anlaşılmıyor. Atatürk yanlış yere çıktı demeye çalıştığını ben de sanmıyorum ama demeye çalıştığını açıkça söylese çok iyi olur. Burada saçmalıyor ve ne demeye çalıştığı çok tartışmalı, belirsiz. İlber hoca çıkacak daha iyi bir yer olmadığını, en güvenli limanın Samsun olduğunu bilmiyor olamaz. O kadar cahil olacağını sanmıyorum. Karadeniz çok hırçındır. Kuzey rüzgarları yüzünden dalgalar kıyıları çok sert döver. Böyle bir şeye yakalanmak durumunda karaya çıkamazsanız işiniz biter. O zaman için uzun Karadeniz sahilinde daha güvenli bir liman yoktu. İlber hoca bunu bilmeyecek kadar cahilse bir şey diyemem.

 

Bu kadar değil, karayolu bağlantısı için de en uygun yer Samsun. İlber hoca açıkça saçmalıyor. Ne ilk kurşunu, ne direniş başlatması yahu? Atatürk bunu başlatacak yer olarak Samsun'a çıkmadı ki? Tabii ki oradan hemen ayrılıp Erzurum Sivas kongrelerini yapacaktı. Ne yani Trabzon'a mı çıksaydı! Trabzon'dan Erzurum'a nasıl gidiliyor biliyor musunuz? Saçmalamanın âlemi yok. İlber Ortaylı'nın bu kadar cahil olması olanaksız olduğuna göre bu adam bunamaya başladı!

 

Bu adamda kesin bir dengesizleşme var ama nedir anlamadım! Doğru söylediği, Atatürk'ün haritaya hiç bakmadan arazileri beyninde maps programı yüklüymüşten daha iyi bildiği. Samsun'a ayak bastıktan sonra hangi yoldan nereye gideceğini son derece iyi biliyordu. Amaçlarından biri de Kafkas orduları komutanı olan Kazım Karabekir'n desteğini almaktı.  

 

Ortaylı'nın Atatürk'ü eleştirecek kadar beyinsiz olmasına olasılık vermiyorum. Bilmeyecek kadar cahil olmasına da... Bu adam bunuyor galiba, başka açıklaması yok. İnsan bir düzgünce ne demeye çalıştığını anlatır be! Böyle ne demeye çalıştığı belirsiz laf sallamak hocaya hiç ama hiç yakışmamış! Ne diyorsa apaçık söylesin! Kime mavi boncuk gönderiyor bu yahu? Amacı ne? Yarın ölürüz, öte dünyada şefaatçi lazım olur mu demeye başladı ne? Kime şirin görünmek bu yahu?

 

Adamsa çıkar ben şunu demeye çalıştım ama beceremedim der.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konunun tavanarasına taşınması yanlış. İlber hocanın ifadeleri belirsiz ve tartışmalı. İlber hoca eleştiriyi hak ediyor. Sözlerini açıklamalı ve şunu demeye çalıştım diye düzeltmelidir. Çünkü ne demeye çalıştığı gerçekten ama gerçekten belirsiz. Böyle ne demeye çalıştığı anlaşılmayan bir ifade hocaya yakışmamış.

 

İlber hocadan düzgün bir açıklama beklenen ve bu beklentinin haklı olduğu bir ortamda konuyu tavanarasına taşımak yanlış bir hareket. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
45 dakika önce, democrossian yazdı:

Konunun tavanarasına taşınması yanlış. İlber hocanın ifadeleri belirsiz ve tartışmalı. İlber hoca eleştiriyi hak ediyor. Sözlerini açıklamalı ve şunu demeye çalıştım diye düzeltmelidir. Çünkü ne demeye çalıştığı gerçekten ama gerçekten belirsiz. Böyle ne demeye çalıştığı anlaşılmayan bir ifade hocaya yakışmamış.

 

İlber hocadan düzgün bir açıklama beklenen ve bu beklentinin haklı olduğu bir ortamda konuyu tavanarasına taşımak yanlış bir hareket. 

 

Sen de konu hakkında "İlber Hoca'dan açıklama bekliyoruz" diyerek başlık açmışsın ama hocanın dün akşam yaptığı açıklamadan haberin yok. Bu kadar önemsedin, başlık açacak kadar ilgilendin, yazdın ettin ama açıklamadan bihabersin...

 

https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/ilber-ortalidan-yeni-samsun-ve-ataturk-aciklamasi-2704259/

 

Başlığın yeri bence de Tavanarası. Magnesia'nın eline sağlık...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Türk Ateist yazdı:

düşmana koz vermek öyle kolay ki

Gördün mü sorun yine hocada, madem öyle konuşmalarına daha dikkat etmeli, açık kapı bırakmamalı, her yöne çekilen türde konuşmamalı, bunları bizden daha iyi bilen birisi sıradan insanların yaptığı hataları yapmamalı. Yani onun hatalarını biz düzeltmek zorunda kalmayalım, bazen telafisi olmayabiliyor.

Ayrıca son zamanlarda kendim de Atatürk hakkında söylenen her şeye çok hassaslaştım, çünkü o kadar ince noktalardan onu kötülüyorlar ki, deneyimim olduğu halde çözmekte zorlanır duruma geldim. Bu yüzden özellikle kendini Atatürkçü görenler onun hakkında olan her şeye daha dikkatli olmak zorundadır, kurbağa-tencere tuzağına düşmeyelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On Sun Oct 28 2018 at 08:22, bilgivehis yazdı:

Gördün mü sorun yine hocada, madem öyle konuşmalarına daha dikkat etmeli, açık kapı bırakmamalı, her yöne çekilen türde konuşmamalı, bunları bizden daha iyi bilen birisi sıradan insanların yaptığı hataları yapmamalı. Yani onun hatalarını biz düzeltmek zorunda kalmayalım, bazen telafisi olmayabiliyor.

Ayrıca son zamanlarda kendim de Atatürk hakkında söylenen her şeye çok hassaslaştım, çünkü o kadar ince noktalardan onu kötülüyorlar ki, deneyimim olduğu halde çözmekte zorlanır duruma geldim. Bu yüzden özellikle kendini Atatürkçü görenler onun hakkında olan her şeye daha dikkatli olmak zorundadır, kurbağa-tencere tuzağına düşmeyelim.

 

Hocam kendi iradesiyle degilde Vahdettin in emri ile Samsun a gitti Atamız.O halde neden hataydı  diyor anlayamıyorum.

 

Atamızın kendi kararı  degil ki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
52 dakika önce, adalet123 yazdı:

 

Hocam kendi iradesiyle degilde Vahdettin in emri ile Samsun a gitti Atamız.O halde neden hataydı  diyor anlayamıyorum.

 

Atamızın kendi kararı  degil ki.

 

Tamam gönderen Vahdettin ama Atatürk o gönderdi diye gitmedi, gitmeyi kendisi istiyordu, kurtuluşu başlatmak için böyle bir fırsat kolluyordu. Çünkü İngilizlere peşkeş çekilmiş bir ülkede Cumhuriyetçi ve Çanakkale kahramanı olan biri için kurtuluşu başlatmak kolay değildi. 

Aslında sen burada Ortaylı'nın bir yanlışını da sezmiş oldun, zira Ortaylı yanlış bilgi veriyor,  sanki Atatürk için her yere özgürce gitmek öyle avantaymış gibi görüş belirtmiş, Oysa herhangi bir yere en zor gidecek olan tek kişi Atatürk idi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...