Jump to content

şeytan neden var?


Recommended Posts

22 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

özgür iradeleri olduklarını  düşünecek  kadar  özgür  irade  sahibi oldukları  zannına, özgür  olduklarını  zannettikleri  özgür  iradeleriyle  karar  verdilerse  şayet  özgür  iradeli olduklarını  nereden  bilebiliriz. Ornegin  kendimizden başkalarının  gerçekten  özgür  iradeli  olduklarını  nasıl  bilebiliriz? Ben  özgür  iradeliyim  demelerine  bakarak  mi?

Özgür iradeli olmayan ama ben özgür iradeliyim diyen biriyle aslında özgür iradesi olan ama ben özgür iradeli değilim diyen biri var ise...

 

Biz gerçeği nasıl buluruz...

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 87
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

18 dakika önce, kirec yazdı:

Özgür iradeli olmayan ama ben özgür iradeliyim diyen biriyle aslında özgür iradesi olan ama ben özgür iradeli değilim diyen biri var ise...

 

Biz gerçeği nasıl buluruz...

 

 

 

gerçeği  bulmak  yani  bulabilmek  zorunda  mıyız? Kim  yükledi  bu  zorunluluğu  bize kendimiz  mi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu üzerinde düşünürken bazı şeyler aklıma geldi ...

 

Karşımızda ki bireyin özgür irade sahibi mi yoksa bir robot mu olduğu sorusu önemli...

 

Aklını bir yere kiralayıp o ne derse yapan biri mi yoksa gerektiğinde kim ne derse desin aklın vicdanın gereğini yapabilecek özgür biri mi...

 

Bu konular biraz gündem de sanki...

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

neden tahrif  edildi  deniyor  hiç  arastirdiniz  mı  peki  tevrat  incil  vs.?

Sayın putperes. Nasıl araşrdımı demen bile saçama alkakasız bir soru. Arştırmadan gökten zenbilemi indi benim bu düşüncelerim bu okuduklarım. Açıkcası  sen şuna şuna inanıyorsun . Alllah kimi istese doğru yola ilerir kiminide saptırır bumu senin düşüncen bu düşünyele kutulursanız sağlıklı düşünürsünüz sanırım. YOKSA TERVAT İNCİL DEYİŞTİYİNİ BU  DÜŞÜNCEYLEMİ KANUL EDİYORSUN. BEN TANRINIZIN NE SÖYLEDİYİNİ YAZDIM AMA SEN TANRINIZI KAİLE BİLE ALMAKLA HATA DEYİL KEYFİFİ FİKİR ÜRETİYORSUNUZ.Tanrınız sizin sorgulamanızı bile yasaklamışken  neden bu soruyu bana yönetiyiniz abestir bilmem anlatabildimi. Bilmediyin din hakında çok şey var ama sanırım tartışma ortamında o duruma göre kendi  fikrinizi bize  bize kabul etirmeye çalışıyorsunuz aslında sizin fikriniz hükmü yok kurana göre sınırlıdır m örneyin benimle tartışman bile kuranda yasak. Ama bunu anlaycak kapste yok çünkü siz kuranı unutmuş veya tanrınızdan gelenleri unutmuş burda kuranı  tanrınızıın size emretitiyiyle deyil kendi fikirnizle tarışyorsunuz buda sizi bilmeden  veya kızgınlığın o andaki ortama göre zaten dinden çıkmış oluyorsun. Neyse kuranda nerde yazıyor tervatı incili ben indirmedim deyiti diye varmı öyle bir ayet. onu geçtik zebur  bile deyitirmedim diyor kuran tastiklemek  için indirdim diyor ama burda inen bir şey yok ne elma ne portakal  burda muhmmedin tervat incile hoş görünmek içim söylüyor amam güçlenince nerde bulursanız öldürün diyor  zaten çelişklik burda başlıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.10.2018 at 14:58, akılsızşuursuzatom yazdı:

Verilen  tipik  yanıtlar 

 

1.Insanin  makamının  sabit  kalmaması  için  şeytan  cennette  kandırmıştır insanı.Melek  gibi  hayvan  gibi  mevkisi  sabit  kalırdı  yoksa  cennette.

 

 

2.farenin  gelişmesi  için  kedi  ceylanin  gelişmesi  için  çita  gerekir.insanin  kabiliyet  ve  manevi  terakkisi  için  şeytan  gereklidir.

 

3.Seytan  Allah'ı  bildiği  gördüğü  halde  nasıl  isyan  etmiştir.

 

aşırı  kibrinden  ve  tövbe  etmesi  artık  imkansızdır  adeta kıyamete  dek. 

 

sizin  eleştirileriniz  ne  olurdu  bu  yanıtlara?

 

 

3. için cevap vermek istiyorum; Şimdi bu dünyada Allah kesin olarak kanıtlanamadığı için inanmayanlar olabilir evet ama Şeytan'a ne oluyor? Allah'ı görmüş ve öyle birinin olduğunu(!) biliyor fakat nasıl isyan edebiliyor? Saçmalık. Onun istemeyeceği ve karşı çıkacağı bir şey yaratsa Allah, o en iyisini bilendir diyip neden susmadı? Çünkü ondan daha üstün ve alemlerin yaratıcısı(!) ve kimsenin bilmediği bilgiye sahip. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, SNEK yazdı:

3. için cevap vermek istiyorum; Şimdi bu dünyada Allah kesin olarak kanıtlanamadığı için inanmayanlar olabilir evet ama Şeytan'a ne oluyor? Allah'ı görmüş ve öyle birinin olduğunu(!) biliyor fakat nasıl isyan edebiliyor? Saçmalık. Onun istemeyeceği ve karşı çıkacağı bir şey yaratsa Allah, o en iyisini bilendir diyip neden susmadı? Çünkü ondan daha üstün ve alemlerin yaratıcısı(!) ve kimsenin bilmediği bilgiye sahip. 

zaten onu demiştim bende aşırı kibrinden Allahı bilse bile emrine itaat etmiyor çünkü iradeli bir varlık melekler gibi değil

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

zaten onu demiştim bende aşırı kibrinden Allahı bilse bile emrine itaat etmiyor çünkü iradeli bir varlık melekler gibi değil

İradesinin olması pek bir şey fark ettirmez ondan daha üstün ve bilgisi sonsuz olan (sözde) bir Tanrı var değil mi? O en iyisi bilendir diyip neden susmuyor? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

şu an  insanda  öyle  itaat  etmeyip  o  en  iyi  bilendir  demiyor 

Yukarıda bahsettiğim üzere Şeytan Allah'ı görüp(!) o en iyi bilendir diyebiliyor, inanmayanlar ise Allah'ı hiç bir şekilde görmediği ve varlığı kanıtlanmadığı için öyle diyor.

tarihinde SNEK tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, EnverPasa yazdı:

Neden var olsun? bununla alakalı 1 tane bilimsel kanıt var mı? 

HOMO SAPIENS (18.03.2017 / Düşünen Pilot)

 

Var oluşu açıklayan tek kaynak din'dir. Bilim, görüp geçirdiğini açıklar. Kur'an, doğrudan doğruya bilim kitabı olmadığı gibi, Tanrı vardır-yoktur konusu da bilimin konusu değildir.

 

Homo Sapiens dışında hiçbir canlı, dünyanın ŞEKLİYLE, gezegenlerle, galaksilerle ilgilenmez. Bir karıncanın dünyası, üzerinde yaşadığı mikro alandan ibarettir. H.S. ise tüm diğer canlılardan farklı olarak evreni tanır, içindekileri düşünür.

 

Evrim dahi bir insan keşfi iken, H.S.'ye bu yetiyi kazandıran nedir?***

 

H.S. bilgi ve düşünce temeline dayanan bir buluşun, evrenin sonsuzluğuna uzanabileceği fikri mi; evren ya da BİRİLERİNİN, evrenin sonsuzluğundan yine birilerinin haberdar olmasını istiyor olabileceği düşüncesi mi?

 

Hangisi aklına yatıyor?

 

Seçim senin.

tarihinde Düşünen Pilot tarafından düzenlendi
zaman damgası, editöryal
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Düşünen Pilot yazdı:

Var oluşu açıklayan tek kaynak din'dir. Bilim, görüp geçirdiğini açıklar.

 

Bu konuda yanılıyorsunuz. Bilim, ipuçlarını kullanarak ve bunları sağlam temellere dayandırarak bir şeyleri açıklayabilir. Mesela dünyanın yaşı.. Mesela paralel insan ırkı (neandertaller ve Denisovalılar), Mesela paralel insan ırkının DNA'sının çözümü.. Yani bilim 4,5 milyar yıl önceki jeolojik olguları açıklıyor. 1 milyon yıl önceki modern insanın akrabalarını açıklıyor. Ve bunları yaparken de din gibi uydurma hikayelere dayanan bir şeyi baz almıyor. 

 

6 dakika önce, Düşünen Pilot yazdı:

Kur'an, doğrudan doğruya bilim kitabı olmadığı gibi, Allah vardır-yoktur konusu da bilimin konusu değildir.

 

Kuran bana göre 2 bölüme ayrılır. 1 tanım yapan ayetler. 2 emreden ayetler. Bunlardan tanım yapan ayetlerden sadece 1 tanesinin dahi yanlış olduğu ispatlanırsa Kuran'ın uydurma bir kitap olduğu sonucuna varılır. Çünkü Allah'ın kelamı yanlış olamaz. Değil mi? 

9 dakika önce, Düşünen Pilot yazdı:

Homo Sapiens dışında hiçbir canlı, dünyanın ŞEKLİYLE, gezegenlerle, galaksilerle ilgilenmez. Bir karıncanın dünyası, üzerinde yaşadığı mikro alandan ibarettir.

 

Anladığım kadarıyla siz de astronomi ile ilgilenmiyorsunuz. İlgilenseydeniz 1400 yıl önce yazılmış bir kitapta bulunan astronomik bilgilerin yanlış olduğu ile ilgili sonuçlara ulaşırdınız. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Düşünen Pilot said:

HOMO SAPIENS (18.03.2017 / Düşünen Pilot)

 

Var oluşu açıklayan tek kaynak din'dir. Bilim, görüp geçirdiğini açıklar. Kur'an, doğrudan doğruya bilim kitabı olmadığı gibi, Tanrı vardır-yoktur konusu da bilimin konusu değildir.

 

Bu genelde bilimden umduğunu bulamayacağını anlayan teist/deistlerin yuvarlamalı kaçış cümlesi oluyor. Tanrı bilimin konusu değildir? Neden? Bilim bir tercih mi yapmıştır? Hayır. Metodolojisi gereği "olamaz" zaten. Tanrı bilimin konusu değildir. Çünkü olmaz, olamaz. Bilim tanrıyı varsaymaz. Tam aksini varsayar. Halihazırda da bu yolakta bir problem içerisinde görünmemektedir. Hatta bulgular sürekli bu yordamı desteklemektedir.

 

Geriye ne kalıyor? Mantık. Mantık çerçevesi içerisinde; herhangi bir çelişiklik ya da tutarsızlığa düşmeden bir teistik tanrı tanımı yapmanın ve onu tanıtlamanın bir yolu olmadığına göre, konu her iki mecradan da kapanmış oluyor. kurgulamaya çalıştığınız tanrı buram buram insan mantığı dışında. Yani insan için "yok". Yani aslen açıklamış değil, açıklamamış oluyorsunuz. 

 

Ha bir de din var. Varoluşu açıkladığı beyanında bulunduğunuz. Hayır. Din bir açıklamada değil, bilim ve mantıkla çelişen iddialarda bulunur sadece. Açıklama demek, ona(dine) gereğinden ve hak ettiğinin çok ötesinde bir paye biçmektir sadece.

 

Quote

Homo Sapiens dışında hiçbir canlı, dünyanın ŞEKLİYLE, gezegenlerle, galaksilerle ilgilenmez. Bir karıncanın dünyası, üzerinde yaşadığı mikro alandan ibarettir. H.S. ise tüm diğer canlılardan farklı olarak evreni tanır, içindekileri düşünür.

 

Eee? Bir kere ilgilenmez değil, "ilgilen(e)mez"..İlgilenmez dediğiniz yerde, yine sanki ortada bir tercih varmış gibi bir algı oluşuyor. 

 

Quote

Evrim dahi bir insan keşfi iken, H.S.'ye bu yetiyi kazandıran nedir?***

 

"Evrim dahi bir insan keşfidir"den kastınız nedir? Ona bu yetiyi kazandıran neo-korteksi,beyninin üst kabuğudur. Bu kadar basit. Karıncanın ilgilenememesinin nedeni de..Sanki tüm canlılar evrenle ilgilenebilecekken, bu tercihte sadece insanlar bulunmuş gibi bir yanılsama çıkıyor söyleminizden. Sonra da bu külli yanılsamanın altında bir anlam, amaç falan arattırıyorsunuz millete.

 

Quote

H.S. bilgi ve düşünce temeline dayanan bir buluşun, evrenin sonsuzluğuna uzanabileceği fikri mi; evren ya da BİRİLERİNİN, evrenin sonsuzluğundan yine birilerinin haberdar olmasını istiyor olabileceği düşüncesi mi?

 

Hangisi aklına yatıyor?

 

Seçim senin.

 

Sonsuzluğa uzanmak bir fikirden öte, kaçınılmaz gerçeğin ta kendisi gibi duruyor. Termodinamik orada işte. Kaos ve determinizm de..Diğer seçeneği afaki bir şekilde seçseniz dahi, bu sarmalı, kısır döngüyü nereye kadar götüreceksiniz? İsteyen birileri nereden geldi?? Peki belki de onların istemesini isteyenler?? Böylesine saçma sapan bir kısır döngüsel sarmal nasıl akla yatabilir ki zaten? Var olan veriler ortada. Tanrı yok. Zorunluluk değil. Gereklilik dahi değil. Hatta mümkün değil. Bitti.

 

Ayrıca bunlar birbirine denk seçenekler değil. Biri diğerinin muhatabı, akranı bile değil. Biri gerçek. Biri veri. Diğeri ise bir çeşit hezeyan. Mesnetsiz ve afaki. 

 

Seçim senin derken, birini seçtiğimiz zaman huri cennet, diğerini seçtiğimiz zaman ateş ve mokoko tipi bir seçimden mi bahsediyoruz? Seçimlerin neden biri iyi, diğeri kötü olsun? Tercih etmeyi kötü ya da cezalandırılması gereken bir eylem kılacak olan nedir? İnanmak neden iyi, inanmamak neden kötüdür?

,

Linki verdiğiniz diğer yazınızı okudum. Çok fazla çelişkili, afaki a-priori ön kabuller içeriyor. Bütün dayanağımız "neden olmasın" olacaksa işimiz iş o zaman. Biri de çıkar aksi için "neden olmasın" der bırakır kucağınıza. Neden olmasınmış, arkadaş sırf o neden olmasın için, neden olmasın demeyecek insanlar için cehennemlerde kazanlar hazırlayan bir tanrı var ortada..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, EnverPasa yazdı:

Bu konuda yanılıyorsunuz. Bilim, ipuçlarını kullanarak ve bunları sağlam temellere dayandırarak bir şeyleri açıklayabilir. Mesela dünyanın yaşı.. Mesela paralel insan ırkı (neandertaller ve Denisovalılar), Mesela paralel insan ırkının DNA'sının çözümü.. Yani bilim 4,5 milyar yıl önceki jeolojik olguları açıklıyor. 1 milyon yıl önceki modern insanın akrabalarını açıklıyor.

Bilim, sizin de vurguladığınız üzere görmedikleri hakkında ipuçlarını kullanıp, bunları sağlam temellere dayandırabilir elbet. Fakat sonunda "Evren aslında var olmamalıydı." gibi bir açıklama da yapabilir. | Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) / Tanrı Parçacığı deneyi, 2017

 

2 saat önce, EnverPasa yazdı:

ayetlerden sadece 1 tanesinin dahi yanlış olduğu ispatlanırsa Kuran'ın uydurma bir kitap olduğu sonucuna varılır. Çünkü Allah'ın kelamı yanlış olamaz. Değil mi? 

 

Kesinlikle size katılıyorum.

2 saat önce, EnverPasa yazdı:

Anladığım kadarıyla siz de astronomi ile ilgilenmiyorsunuz. İlgilenseydeniz 1400 yıl önce yazılmış bir kitapta bulunan astronomik bilgilerin yanlış olduğu ile ilgili sonuçlara ulaşırdınız.

Yanlış olduğunu düşündüğünüz astronomik bilgileri paylaşabilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, teflon yazdı:

 

Bu genelde bilimden umduğunu bulamayacağını anlayan teist/deistlerin yuvarlamalı kaçış cümlesi oluyor. Tanrı bilimin konusu değildir? Neden? Bilim bir tercih mi yapmıştır? Hayır. Metodolojisi gereği "olamaz" zaten. Tanrı bilimin konusu değildir. Çünkü olmaz, olamaz. Bilim tanrıyı varsaymaz. Tam aksini varsayar. Halihazırda da bu yolakta bir problem içerisinde görünmemektedir. Hatta bulgular sürekli bu yordamı desteklemektedir.

 

Geriye ne kalıyor? Mantık. Mantık çerçevesi içerisinde; herhangi bir çelişiklik ya da tutarsızlığa düşmeden bir teistik tanrı tanımı yapmanın ve onu tanıtlamanın bir yolu olmadığına göre, konu her iki mecradan da kapanmış oluyor. kurgulamaya çalıştığınız tanrı buram buram insan mantığı dışında. Yani insan için "yok". Yani aslen açıklamış değil, açıklamamış oluyorsunuz. 

 

Ha bir de din var. Varoluşu açıkladığı beyanında bulunduğunuz. Hayır. Din bir açıklamada değil, bilim ve mantıkla çelişen iddialarda bulunur sadece. Açıklama demek, ona(dine) gereğinden ve hak ettiğinin çok ötesinde bir paye biçmektir sadece.

 

 

Eee? Bir kere ilgilenmez değil, "ilgilen(e)mez"..İlgilenmez dediğiniz yerde, yine sanki ortada bir tercih varmış gibi bir algı oluşuyor. 

 

 

"Evrim dahi bir insan keşfidir"den kastınız nedir? Ona bu yetiyi kazandıran neo-korteksi,beyninin üst kabuğudur. Bu kadar basit. Karıncanın ilgilenememesinin nedeni de..Sanki tüm canlılar evrenle ilgilenebilecekken, bu tercihte sadece insanlar bulunmuş gibi bir yanılsama çıkıyor söyleminizden. Sonra da bu külli yanılsamanın altında bir anlam, amaç falan arattırıyorsunuz millete.

 

 

Sonsuzluğa uzanmak bir fikirden öte, kaçınılmaz gerçeğin ta kendisi gibi duruyor. Termodinamik orada işte. Kaos ve determinizm de..Diğer seçeneği afaki bir şekilde seçseniz dahi, bu sarmalı, kısır döngüyü nereye kadar götüreceksiniz? İsteyen birileri nereden geldi?? Peki belki de onların istemesini isteyenler?? Böylesine saçma sapan bir kısır döngüsel sarmal nasıl akla yatabilir ki zaten? Var olan veriler ortada. Tanrı yok. Zorunluluk değil. Gereklilik dahi değil. Hatta mümkün değil. Bitti.

 

Ayrıca bunlar birbirine denk seçenekler değil. Biri diğerinin muhatabı, akranı bile değil. Biri gerçek. Biri veri. Diğeri ise bir çeşit hezeyan. Mesnetsiz ve afaki. 

 

Seçim senin derken, birini seçtiğimiz zaman huri cennet, diğerini seçtiğimiz zaman ateş ve mokoko tipi bir seçimden mi bahsediyoruz? Seçimlerin neden biri iyi, diğeri kötü olsun? Tercih etmeyi kötü ya da cezalandırılması gereken bir eylem kılacak olan nedir? İnanmak neden iyi, inanmamak neden kötüdür?

,

Linki verdiğiniz diğer yazınızı okudum. Çok fazla çelişkili, afaki a-priori ön kabuller içeriyor. Bütün dayanağımız "neden olmasın" olacaksa işimiz iş o zaman. Biri de çıkar aksi için "neden olmasın" der bırakır kucağınıza. Neden olmasınmış, arkadaş sırf o neden olmasın için, neden olmasın demeyecek insanlar için cehennemlerde kazanlar hazırlayan bir tanrı var ortada..

 

Teflon, çok iyi döşemişsin... Düşünen Pilot'un cevabını sabırsızlıkla bekliyorum. Ama kendisine ulaşılamıyor. Radardan çıktı? Düşünüyor mu yoksa?! 

Bu arada Düşünen Pilot'un üslubunu Emre Karaköse'ye benzettim. Ya aynı kişiler ya da aynı ekoldenler!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
46 dakika önce, teflon yazdı:

Bu genelde bilimden umduğunu bulamayacağını anlayan teist/deistlerin yuvarlamalı kaçış cümlesi oluyor. Tanrı bilimin konusu değildir? Neden? Bilim bir tercih mi yapmıştır? Hayır. Metodolojisi gereği "olamaz" zaten. Tanrı bilimin konusu değildir. Çünkü olmaz, olamaz. Bilim tanrıyı varsaymaz. Tam aksini varsayar. Halihazırda da bu yolakta bir problem içerisinde görünmemektedir. Hatta bulgular sürekli bu yordamı desteklemektedir.

 

 

"Bu genelde bilimden umduğunu bulamayacağını anlayan teist/deistlerin yuvarlamalı kaçış cümlesi oluyor." ifadenizin ardından, "Tanrı bilimin konusu değildir. Çünkü olmaz, olamaz." ifadeniz ile teist ve deistlerin "yuvarlamalı" olarak nitelediğiniz kaçış cümlesine siz de ortak olmuş olmuyor musunuz?

 

53 dakika önce, teflon yazdı:

Geriye ne kalıyor? Mantık. Mantık çerçevesi içerisinde; herhangi bir çelişiklik ya da tutarsızlığa düşmeden bir teistik tanrı tanımı yapmanın ve onu tanıtlamanın bir yolu olmadığına göre, konu her iki mecradan da kapanmış oluyor.

 

Teistik Tanrı tanımı yaparken içine düşüldüğünü belirttiğiniz çelişki ya da tutarsızlık durumları nelerdir?

 

56 dakika önce, teflon yazdı:

Geriye ne kalıyor? Mantık. Mantık çerçevesi içerisinde; herhangi bir çelişiklik ya da tutarsızlığa düşmeden bir teistik tanrı tanımı yapmanın ve onu tanıtlamanın bir yolu olmadığına göre, konu her iki mecradan da kapanmış oluyor. kurgulamaya çalıştığınız tanrı buram buram insan mantığı dışında. Yani insan için "yok". Yani aslen açıklamış değil, açıklamamış oluyorsunuz. 

 

 

İnsan mantığı dışında ise nasıl oluyorda insanlığın azımsanamayacak bir kısmı bu durumu mantıklı bulabiliyor. Yoksa bu insanlar insan değiller mi? "Açıklamış değil, açıklamamış oluyorsunuz" derken tam olarak neyi kastettiniz?

 

59 dakika önce, teflon yazdı:

Ha bir de din var. Varoluşu açıkladığı beyanında bulunduğunuz. Hayır. Din bir açıklamada değil, bilim ve mantıkla çelişen iddialarda bulunur sadece. Açıklama demek, ona(dine) gereğinden ve hak ettiğinin çok ötesinde bir paye biçmektir sadece.

 

Düşüncenize saygı duyuyorum.

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

Eee? Bir kere ilgilenmez değil, "ilgilen(e)mez"..İlgilenmez dediğiniz yerde, yine sanki ortada bir tercih varmış gibi bir algı oluşuyor. 

 

Hayır, ilgilenmez. Dünyanın şekliyle, gezegenlerle, galaksilerle ilgilenmek bireysel bir tercihtir. Kişi "beni ilgilendirmez" diyebilir. Sizin düşüncenize göre diyemez mi?

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

"Evrim dahi bir insan keşfidir"den kastınız nedir? Ona bu yetiyi kazandıran neo-korteksi,beyninin üst kabuğudur.

 

"Evrim dahi bir insan keşfidir'den kastınız nedir?" dedikten sonra "Ona bu yetiyi kazandıran neo-korteksi,beyninin üst kabuğudur." diyerek bir önceki önermeyi (Evrim'in bir buluş olduğunu) kabul etmiş olmuyor musunuz? Evrim bir keşif değil midir? İnsanoğlu evrim'i keşfetmediyse kim keşfetmiştir?

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

Sonsuzluğa uzanmak bir fikirden öte, kaçınılmaz gerçeğin ta kendisi gibi duruyor. Termodinamik orada işte. Kaos ve determinizm de..Diğer seçeneği afaki bir şekilde seçseniz dahi, bu sarmalı, kısır döngüyü nereye kadar götüreceksiniz? İsteyen birileri nereden geldi?? Peki belki de onların istemesini isteyenler?? Böylesine saçma sapan bir kısır döngüsel sarmal nasıl akla yatabilir ki zaten? Var olan veriler ortada. Tanrı yok. Zorunluluk değil. Gereklilik dahi değil. Hatta mümkün değil. Bitti.

 

Erkek ve dişinin bir araya gelerek "üreme" kararı alabilmeleri, "ata" olarak adlandırdıkları ilk canlının geçmişte başka bir canlı tarafından dünyaya getirilmemiş (doğurulmamış) olmasını gerektirir. Diğer bir tabirle; ilk (prototip) canlının "doğmamış ve doğurulmamış" bir varlık tarafından meydana getirilmiş olması gerekir ki, akabinde meydana gelecek zincirleme üreme faaliyetleri bir şekilde açıklanabilsin. Sizin de bahsettiğiniz "Petitio Principii" (döngüsel nedensellik / kısır döngü) denilen kavram işte o zaman baş gösterir ve bu kavram girişi olan, çıkışı olmayan bir labirent'e benzemektedir.

 

Erkek ve dişinin aldığı üreme kararı, genotipini detaylıca bilmedikleri bir yumurta ve sperm hücresinin bileşimi suretiyle cereyan etmekte ve devam eden süreçte fetüs'ün fenotipinin belirlenmesinde bu iki bireyin (erkek ve dişi) irade sahibi oldukları söylenememektedir. Bu durum, hayata gelmesi beklenen canlının henüz hayatta olmadığı (doğum öncesi) süreci kapsadığından, söz konusu canlının (fetüs'ün) kendi iradesi dışında gelişen bir dizi olaylar neticesinde yaşama "merhaba" diyebildiği gözlenebilmektedir.

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

Seçim senin derken, birini seçtiğimiz zaman huri cennet, diğerini seçtiğimiz zaman ateş ve mokoko tipi bir seçimden mi bahsediyoruz?

 

 

Bu tamamen sizin algınız. Tek bir "e" harfi dahi kişiyi farklı düşüncelere sevk edebiliyor, biliyorsunuz.

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

Seçimlerin neden biri iyi, diğeri kötü olsun? Tercih etmeyi kötü ya da cezalandırılması gereken bir eylem kılacak olan nedir? İnanmak neden iyi, inanmamak neden kötüdür?

 

Bu sorunuzun cevabını, okuduğunuzu belirttiğiniz paylaşımımdan çıkartmanız mümkün görünüyor.

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

Linki verdiğiniz diğer yazınızı okudum. Çok fazla çelişkili, afaki a-priori ön kabuller içeriyor.

 

İmkan bulabilirseniz tekrar okuyabilirsiniz. En azından yukarıdaki sorunuzun cevabını bulmanız mümkün olabilir. Bu arada kafanıza takılan kabulleri de söz konusu paylaşımın altından aktarabilirsiniz.

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

Bütün dayanağımız "neden olmasın" olacaksa işimiz iş o zaman. Biri de çıkar aksi için "neden olmasın" der bırakır kucağınıza.

 

Elbette mümkün bir durum.

 

Bir saat önce, teflon yazdı:

sırf o neden olmasın için, neden olmasın demeyecek insanlar için cehennemlerde kazanlar hazırlayan bir tanrı var ortada..

 

Sırf bu durumun verdiği kaygı ile "neden olmasın" demenin samimi bir davranış olmayacağı gibi, bu durumun endişelendirmediği bireylerin "neden olmasın" dememeye devam etmemeleri için de bir neden yok elbette.

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, Getaf yazdı:

Teflon, çok iyi döşemişsin... Düşünen Pilot'un cevabını sabırsızlıkla bekliyorum. Ama kendisine ulaşılamıyor. Radardan çıktı? Düşünüyor mu yoksa?! 

Bu arada Düşünen Pilot'un üslubunu Emre Karaköse'ye benzettim. Ya aynı kişiler ya da aynı ekoldenler!

 

Bu platformun insanları kışkırtmak üzere oluşturulmuş olduğunu düşünmüyorum. Açıkçası "buradan ne alabilirim ve buraya ne katabilirim" düşüncesiyle foruma üye oldum. Ancak esprileriniz tebessüm ettirdi, teşekkür ederim. Bu arada bahsettiğiniz şahsı tanımıyorum. Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...