Jump to content

Recommended Posts

1 saat önce, paestum yazdı:

 

İsrail kalkınmış bir devlettir ama seküler bir devlet değildir? 

 

What the wrong?

 

İsrail sadece dini bir devlet değil; Filistinlilerin sırtından yükselen hoyrat bir devlettir. Sürekli şiddet üreten, dünü ve bugünü kurtaran ama geleceği belirsiz yapay bir devlettir!

 

What the wrong?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, paestum yazdı:

İsrail kalkınmış bir devlettir ama seküler bir devlet değildir? 

 

İsrailin neresi seküler değil?İsrail de Türkiye gibi dinlerin etkisinden kurtulmuş seküler bir devlettir.İsrailin seküler olmasına karşı olan ultra-ortodoks Yahudileri,seküler İsraile karşıdırlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 saat önce, quayz yazdı:

İsrailin neresi seküler değil?İsrail de Türkiye gibi dinlerin etkisinden kurtulmuş seküler bir devlettir.İsrailin seküler olmasına karşı olan ultra-ortodoks Yahudileri,seküler İsraile karşıdırlar.

 

Yahudi Ulus Devleti tasarısından haberin yok sanırım. "Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."

Bu bal gibi dini referans aldığını gösterir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Toplumun kalkınması ile nazik toplum ve kaba toplum arasında ki farkı önce görmek lazım. 
 
Mesela bir toplum, çok modern bilim sanat ve felsefede ilerlemiş iken bir başka yağmacı savaşçı grup onu içeriden veya dışardan kemirenbilir yada darmaduman edebilir. Bunun tarihte bir çok örneği mevcut hatta günümüzde bile. 
 
Öyle ise bir toplum önce kendi varlığını koruyacak devam edebilecek bir nitelik kazanmalıdır. Ordu gibi. 
 
İkinci koşulda ise toplum, ortak paydada buluşabilecek değerleri olmalıdır. Din, dil, ırk vb... Çünkü insanlar sürünün bir parçasıdır. Memelidir. Ulus vb. Birliğin bir parçası olduklarını yani ait olma duygusunu yaşamalıdırlar. 
 
Üçüncü koşulda, felsefi sınıfsal ayrımlara bölünüp her bölünmede bir gelişmişlik sağlamalıdır. Buna en iyi örnek Atatürkü verebiliriz. Örneğin Tarih kurumu, banka teşebbüsleri gibi hayatın pratik örnekleri. 
 
 
Dördüncü ve en önemlisi, bozunma veya çürüme yaşamaması için toplum süreçlerini: metaryalizmden sapmadan değerlendirebilmelidir. Bu temeli de sscb veya Rusyanın-çin birliğinde görebiliriz. 
 
Soğuk savaşın kısa vadeli kazananı ABD-AB oldu. Oysaki tarih ve zaman gösteriyor ki AB-abd kaybediyor. Bunun temel noktası komünizm den çıkan ülkelerin halk bilincinde: metaryalist düşünce ve süreçlere bu şekilde bakabilme yetisi yatmaktadır. Çin üretirken hayatta kalma belgeselleri yada kuantumun inanılmazlığı ile ilgilenmemektedir. Direkt sabun, devre, alet, makine üretmektedir. Üretmek aslında bir felsefenin algı dürüstlüğüdür. Bu dürüstlüğü sergileyemeyen toplum bozunur çürür. 
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...