Jump to content

Ruhçuluğun Hıristiyanlıktaki Tezahürleri


Recommended Posts

Hayır o ayette üçlemeden bahsedilmiyor. O ayette  İsa'nın ve Meryem'in insanların inancında şirke dahil edildiği söyleniyor. Ve yine başka ayette de haham ve papazların da bu kutsallaştırmaya/şirke dahil edildiği  söyleniyor. Onları (din adamlarını) rabler edindiler...

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 72
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Allah: “Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah’ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?” 

Maide 116

 

1- Oğul İsa

2- Annesi

3- ve Allah

 

Bu yanlış ise Kuranda hangi üçlemeden bahsediyor anlatır ve gösterir misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üçlemeden falan bahsetmiyor gördüğün üzere ayet. Neden Meryem ve İsa'nın ortak koşulduğu söyleniyor.

 

Tevbe 31: Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem'in oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.

 

Bu ayette de haham ve rahipleri tıpkı İsa gibi ilah edindikleri söyleniyor. Yine üçleme yok bu ayette de...

 

 

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Üçlemeden falan bahsetmiyor gördüğün üzere ayet. Neden Meryem ve İsa'nın ortak koşulduğu söyleniyor.

 

Hadi len ruhçunun önde gidenisiniz.

 

1.Doğrusu Biz İsa’yı  Kadir gecesinde indirdik. 

2.Kadir gecesinin ne olduğunu ne bildirdi ki sana? 

3.Bin aydan hayırlıdır o Kadir gecesi. 

4.Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle  her iş için peyderpey inerler. 

5.Bir selamdır o gece, ta tan atana kadar.

 

Bırak bu ruh işlerini..??

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakalım kuranın yazarı Kutsal Üçleme hakkında ne demiş.

 

Nisa 171 Ey kitab ehli! Dininizde taskinlik etmeyin ve Allah hakkinda ancak dogru olani söyleyin! Meryem oglu Isa Mesih, sadece Allah´in elçisi, Meryem´e atmis oldugu kelimesi ve O´ndan bir ruhtur. Allah´a ve peygamberlerine inanin (Allah) üçtür demeyin. Kendi yarariniz için buna son verin. Muhakkak ki Allah tek bir ilâhtir. O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir. Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O´nundur. Vekil olarak Allah yeter.

 

           KURAN                                            İNCİL

1: Tanrının elçisi        ---->   Tanrı nın kelamı(isa-oğul)

2: Tanrının Kelimesi  ---->   Tanrı nın özü(Baba)

3: Tanrıdan bir ruh    ----->   Tanrı nın ruhu(Kutsal Ruh)

 

Aynı cümlede önce üçlemeyi sayıp sonrada üçleme yoktur demesi kuranın yazarının ne kadar gerizekalı olduğunun kanıtıdı?

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Emre Karaköse said:

Üçlemeden falan bahsetmiyor gördüğün üzere ayet. Neden Meryem ve İsa'nın ortak koşulduğu söyleniyor.

 

Tevbe 31: Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem'in oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.

 

Bu ayette de haham ve rahipleri tıpkı İsa gibi ilah edindikleri söyleniyor. Yine üçleme yok bu ayette de...

 

 

 

lawrenceKrauss arkadaş değinmiş ama ben de bir kere yazayım dedim.

 

Allah: “Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah’ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?” 
Maide 116

Demekki İsa böyle bir şey iddia etmemiş ve Hristiyanlar da böyle bir şeye inanmıyorlar!
Yani Allah burda saçmalamış!

 

ÜÇLEME
Önce Hristiyanları dinleyelim:

İsa "Baba" ile aynı kişi değildir fakat aynı özdendir, İsa bedensel olarak insandır fakat Tanrı doğasına sahiptir çünkü Tanrı ile aynı özdendir fakat yine de Baba en üstün olandır bunun için Baba ya dua eder...
(Aslında İncil, İsa nın yani "SÖZ"ün insan bedenine yüklendiğini insan da olduğu için kendini "Baba" dan hatta "melekler" den küçük gördüğünü kendisini küçülttüğünü açıklar) 
fakat üzerinde durulması gereken nokta MESİH İSA ile Tanrı aynıdır..Mesih İsa, Tanrı nın bir "KELİMESİ"dir (kelam) bu anlamda İsa Mesih yaşayan vahiydir.
Hristiyanlara göre tanrılığın içinde birbiriyle aynı olmayan ama tanrı dan da farklı olmayan üç bilinç merkezi vardır:

 

-Tanrı nın özü(baba)
-Tanrı nın kelamı(isa-oğul)
-Tanrı nın Ruhu(kutsal ruh)

 

Baba oğul ve kutsal ruh,üç değişik varlık değiller üçü de aynı ve TEK VARLIKdır aynı cevherdir İsa bedene bürünen kelamdır

 

Şimdi de Kuranı:
Ey Kitap ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin. Allah hakkında ancak gerçeği söyleyin. Meryem oğlu İSA MESİH, Allah'ın peygamberi, Meryem'e ulaştırdığı KELİMESİ ve kendinden bir RUHTUR. 
Allah'a ve peygamberlerine inanın, "ÜÇTÜR" DEMEYİN, vazgeçin, bu hayrınızadır. Allah ancak bir TEK TANRI'dır...

Nisa 171


Kuran Hrisyanlığa karşı mı çıkıyor yoksa destekliyor mu ?

 

And olsun ki, Musa'ya kitap verdik, ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya belgeler verdik, onu RUHÜL KUDÜS ile destekledik...
Bakara 86
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Üçlemeden falan bahsetmiyor gördüğün üzere ayet. Neden Meryem ve İsa'nın ortak koşulduğu söyleniyor.

 

Tevbe 31: Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem'in oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.

 

Bu ayette de haham ve rahipleri tıpkı İsa gibi ilah edindikleri söyleniyor. Yine üçleme yok bu ayette de...

 

 

 

Görüldüğü üzere bu ayetlerde üçlemeden bahsedilmiyor. Nokta.

 

Hahamlar, papazlar ve Meryem de kutsallaştırılmıştır, şirk sistemine katılmıştır insanlar tarafından denilmekte. Tıpkı İsa'ya da yapıldığı gibi.

 

Ve aynen ayette söylendiği üzere Meryem de rahipler de ortak koşulmaktadır hala. Sözde din adamlarının sözde haram helal koyma yetkisi veya günah çıkarmaya kalkma sapkınlığı bu azgınlığın sadece küçük bir parçasıdır.

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranın da hristiyan üçlemesini tasdik ettiğini gördükten sonra devam edelim....


"Hacca gidenin günahları silinir" diyen müslüman din adamlarının hristiyan papazlardan nesi eksik!
Sigarayı 2019 yılında birden haram kılan, sabah namazının vaktini değiştiren diyanetin hristiyan rahiplerden nesi eksik! 
Açıkça söylemeseler de ibadetleriyle Muhammede (veya kendi hocalarına) tapan müslümanlarım neden şirke batmış oldukları açıkça söylenmiyor!
Bademleme gibi sapkınlıklara hiç girmiyorum.
Örnekleri çoğaltabiliriz ama gereksiz. 
Benim demek istediğim "Tencere seninki benden kara"


Beğenmediğiniz hristiyanlığın gittiği yoldan gidiyor(birkaç yüzyıl gerisinden) ve aynı "hataları" yapıyorsunuz. Onların "hatalarını" göstermeye çalışırken kendi "hatalarınızı" göremiyor veya gizlemeye çalışıyorsunuz.


Aslında sizler de hristiyanlar gibi dininizi değiştirmek, zamana uydurmak zorundasınız. Yoksa dininiz ölür, zamana ayak uyduramayan herşey gibi. İstesiniz de istemeseniz de!
 

İyi günler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üçlemeyi tasdik etmiyor. Hurafe olduğunu söylüyor. Şirkten putperestlikten başka birşey olmadığını söylüyor.

 

Müslüman din adamlarına gelince, İslam dininde kutsal insan veya maaşlı din adamı yoktur dedik.

 

Ve elimizde gerçek Kuran olduğundan , kutsal kitabını okuyan her müslüman bu gerçekleri görebilir.

 

Ama şu an hıristiyanların elinde sadece matta, markos , lukka ve yahunna adlı hadis kitapları var. Keza tevrat diye onlara yutturulan da insan gözlemi/yazımı hadis kitabı. Bu bağlamda, yani ellerinde kutsal kitapları olmadığı için hıristiyanlar bu gerçeği göremez. Hatta üçlemenin sapkınlık olduğu gerçeğini bile görmekte zorlanıyorlar bu insan yazımı çelişkilerle dolu hadis kaynakları yüzünden.

 

Bu arada çağa uygun olan modern olan da Kuran'dır her zaman. Bu yüzden Kuran'daki gerçek İslam'a yönelen müslümanlara moderen , reformist gibi takılar takmaya kalkıyorlar. Ama durum tam tersi, Kuran'a yönelen müslüman tutucu ve muhafazakar olandır ve kıyamete kadar dinini sabitler.Reformist olanlar ise mezhepçi hadisçilerdir. Kuran'dak din o kadar ilerici ve moderndir ki işte sizi böyle afallatır. Dinde başörtüsünün, recmin, sünnet etmenin olmadığını Kuran sayessinde siz Hırstiyanlar bile öğrendiniz. Din adamlarının olmadığını ve de hiç bir insanın kutsallığı olmadığını da yine Kuran sayesinde öğrendiniz. Ve birçok Hıristiyan yine Kuran sayesinde üçlemenin olmadığını da öğrendi ve üçleme inancını terk etti.


 

 

 

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Emre Karaköse said:

Üçlemeyi tasdik etmiyor. Hurafe olduğunu söylüyor. Şirkten putperestlikten başka birşey olmadığını söylüyor.

 

Müslüman din adamlarına gelince, İslam dininde kutsal insan veya maaşlı din adamı yoktur dedik.

 

Ve elimizde gerçek Kuran olduğundan , kutsal kitabını okuyan her müslüman bu gerçekleri görebilir.

 

Ama şu an hıristiyanların elinde sadece matta, markos , lukka ve yahunna adlı hadis kitapları var. Keza tevrat diye onlara yutturulan da insan gözlemi/yazımı hadis kitabı. Bu bağlamda, yani ellerinde kutsal kitapları olmadığı için hıristiyanlar bu gerçeği göremez. Hatta üçlemenin sapkınlık olduğu gerçeğini bile görmekte zorlanıyorlar bu insan yazımı çelişkilerle dolu hadis kaynakları yüzünden.

 

Bu arada çağa uygun olan modern olan da Kuran'dır her zaman. Bu yüzden Kuran'daki gerçek İslam'a yönelen müslümanlara moderen , reformist gibi takılar takmaya kalkıyorlar. Ama durum tam tersi, Kuran'a yönelen müslüman tutucu ve muhafazakar olandır ve kıyamete kadar dinini sabitler.Reformist olanlar ise mezhepçi hadisçilerdir. Kuran'dak din o kadar ilerici ve moderndir ki işte sizi böyle afallatır. Dinde başörtüsünün, recmin, sünnet etmenin olmadığını Kuran sayessinde siz Hırstiyanlar bile öğrendiniz. Din adamlarının olmadığını ve de hiç bir insanın kutsallığı olmadığını da yine Kuran sayesinde öğrendiniz. Ve birçok Hıristiyan yine Kuran sayesinde üçlemenin olmadığını da öğrendi ve üçleme inancını terk etti.


 

 

 

 

Geçekleri görmek istemeyen, göremeyen...
(zaten sünnetsiz olan) hristiyanlara (peygamberleri Muhammed doğuştan sünnetliydi diyerek oğullarını yahudiler gibi sünnet ettiren) müslüman, 
"Kuran sayesinde sünnetin yanlış olduğunu hristiyanlar anladı" diyerek tam saçmalamışsın, tüy dikmişsin.
"Maaşsız(!) müslüman dinadamlarının" ne ile geçindikleri sorusunu bile gereksiz görüyorum.

 

Kurana yönelen gerçek müslümanlar tutucu ve muhazafakar olurlarmış. Dini sabitlerlermiş.
Buyrun...


“İnsanlar için haccı ilan et! Yaya olarak veya uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.”
Hac 27


Neden hacca develer ile gitmiyorsunuz???
Kuranda açıkça yazıyor. Neden Allahın bir tek kulu deveye binip gitmiyor? Neden Allah Kurana açıkça yazdığı halde bu ayeti takmıyorsunuz?
Nerde bu tutucu gerçek müslümanlar?

 

 

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır, gerçekten de Hıristiyanlar Kuran sayesinde gerçekleri görüp kendi dinlerini İslam'a yaklaştırdı.

 

Tabii bunu sizin tepenizdeki elemanlar yaptığı için bu dönüşümün nasıl olduğunu bilmiyorsunuz bile siz Hıristiyanlar.

 

Hatta cennet ve cehennem inancı bile gerek yahudilere gerek Hıristiyanlara Kuran sayesinde tam yerleşti. 

 

Hatta bir ara Hıristiyanlar tıpkı Kuran'daki gibi cennete yeme içme cinsellik gibi tüm nimetlerin olduğuna inanıyordu. Ama sonra doksanlı yıllarda kendi hadis kitaplarındaki yani matta markos gibi kitaplarında yazan sözde cennette derviş hayatı yaşayan uyduruk anlayışa yöneldi hıristiyanlar çünkü tapındıkları din adamları ne derse onu benimsiyorlar.. Sahte İncillerde ahiret evreni ile dünya bile birbirine karıştırılmış ve çorba edilmiş durumda.

 

Kuran bütünden örnekler vererek bütünü anlatır. örneğin cenneteki tam nimet listesi için "orada nefsinizin arzu ettiği her güzel şey var" der ve bu sayede satrançtan arabaya kadar tüm güzelliklerin olduğunu biliriz.

 

Ayetlerde verilen seks, yeme içme gibi örnekler ise bütünün küçük bir parçasıdır sadece.

 

Düşmanı korkutmak için savaş atları hazır bulundurmak veya deveyle yolculuk da böyle. Tanktan uzay gemisine kadar tüm listeyi kapsar bu ifadeler.

 

Tabii bunu anlayabiledek zeka sende bile vardır poiuz ama işine gelmeyince  beynini iptal ediveriyorsun.

 

Tıpkı ayet cımbızlayınca sanki müslümanların durup duruken saldırması gerekiyormuş gibi göstermeye kalkan şaşkınlar gibi. Ama kitabı bütünlük içinde okuyunca Kuran'ın sadece savunma savaşına izin verdiğini görüyorsun. Kısacası kitabı bütünlük içinde okuyup uygulayacaksın.

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Tevbe 31: Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem'in oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.

 

18 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Görüldüğü üzere bu ayetlerde üçlemeden bahsedilmiyor. Nokta.

 

Diğer ayetin tam zıttını getirdiğinde kuranını kurtarmış olmuyorsun soytarı. Kuranın bir çelişkiler kitabı olduğunu kanıtlamış oluyorsun. Şunu anlayacak beyin yok sende hala gelmiş maval okuyorsun... Kuranda üçleme vardır , üçlemeyi tek tek sayar , tam da incil de anlatıldığı gibi.

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır soytarı Hıristiyan misyoner LavwrenceKrauss

 

İşte böyle ağlaya ağlaya tepine tepine Kuran'ın gerçekliğine ve kusursuzluğuna tanık oluyorsunuz.

 

Bu ayetlerde üçleme yok gördüğün üzere.

 

Üçlemeden bahseden ayetlerse o inancın şirk olduğunu anlatır hepsi bu kadar.

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Hayır soytarı Hıristiyan misyoner LavwrenceKrauss

 

İşte böyle ağlaya ağlaya tepine tepine Kuran'ın gerçekliğine ve kusursuzluğuna tanık oluyorsunuz.

 

Bu ayetlerde üçleme yok gördüğün üzere.

 

Üçlemeden bahseden ayetlerse o inancın şirk olduğunu anlatır hepsi bu kadar.

 

Ben ne ağlayacam sen ağlıyorsun yıllardır EGO yapıp benim inandığım kitap şöyle mükemmel benim inandığım kitap böyle bilim içerir diye. Bir de mal gibi site yapmış takip edeni yok.

Senin inandığın bu zırvalara senin gibi aptallar inanıyor bu dünyada bir tek. Bir kere o boklu evinden çıkta bir dünyayı gez insanları tanı , empati yap biraz. Araptan çok arapçı olmuşunuz. Nasıda kandırıyor bu araplar sizleri , işte insanda iq düşük olunca hemen kanıyor. Arabın bokunda boncuk arayan şarlatan seni.

 

Ayeti senin o saman kafana vura vura anlatacaz. :smashfreak:  Bir daha yazayım. AL SANA ÜÇLEME  soytarı.

 

Nisa 171 Ey kitab ehli! Dininizde taskinlik etmeyin ve Allah hakkinda ancak dogru olani söyleyin! Meryem oglu Isa Mesih, sadece Allah´in elçisi, Meryem´e atmis oldugu kelimesi ve O´ndan bir ruhtur.

 

           KURAN                                            İNCİL

1: Tanrının elçisi        ---->   Tanrı nın kelamı(isa-oğul)

2: Tanrının Kelimesi  ---->   Tanrı nın özü(Baba)

3: Tanrıdan bir ruh    ----->   Tanrı nın ruhu(Kutsal Ruh)

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır o ayet üçlemenin olmadığını anlatıyor. Yani senin hurafe üçleme inancını bitiriyor misyoner bozuntusu. Sizin sapkın putperest inançlarınızı yerle bir ediyor gördüğün üzere. Hadi şimdi git duvarları tırmala çığlık atarak ahmak.

 

Bu arada Kuran'da ruhun vahiy olduğunu bir kez daha hatırlatalım. Kuran bu açıdan da sahte İncillerin hatasını düzeltir. Tanrısal parça ölümsüz ruhlar yoktur. Ve hiçbir insanda tanrısallık yoktur. Zaten şirk bu yüzden en büyük günah:

 

İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

 
İslam`da insana ait ölümsüz ve tanrısal parça ruh inancı yoktur.

Yaratılan her şey maddidir. Hatta cinler ve melekler bile (örneğin cinler ateşten yaratılmışlardır).

Cennet ve cehennem de farklı fizik yasalarına sahip diğer evrenlerdedir ve sapına kadar maddedir.

Ruhçu öğretinin İslam dünyasına uydurma hadisler ve tasavvuf öğretileriyle sızması sonucunda bugün Müslümanlar uydurma ruhlar âlemine iman ettirilmektedir. Hatta Kuran`ı tercüme derken ayetlerde "nefs, can" geçen yerlerde "ruh" denilerek çeviriler bile çarpıtılmıştır.

Kuran`da gerçekten ruh diyen ayetler "vahiy"den ve de bu vahyi ileten Cebrail adlı vahiy meleğinden bahsetmektedir.

Yani Kuran`da;

Ruh = Vahiy
Ruh = Vahiy meleği

Kuran`a göre kabir azabı veya mükâfatı yoktur. Hemen hemen herkes kıyamet sonrası, mahşer gününde tekrar yaratılacak ve sonsuz yaşamlarına kavuşacaklardır.

Yalnız dikkat ederseniz hemen hemen herkes dedim. Çünkü Kuran`a göre istisna insanlar var. Bu konuda bazı yazarlar güzel tespitlerde bulunmuşlardır.

Kimdir bu ayrıcalıklı insanlar? Bunlar Firavun gibi günahkârlıkta çok aşırıya giden büyük günahkârlarla, şehitler gibi sevap kazanmada çok ileri seviyede olan cennetlik insanlardır.

Firavun gibi günah işlemede çok aşırı bir seviyede ileri giden insanlar daha kıyamet beklenmeden cehennemde yaratılarak daha şimdiden ateşte yanmaya başlamışlardır. Ahirette ise cezalarını daha şiddetli bir şekilde çekmeye başlayacaklardır:

- Ateş; onlar, sabah akşam ona karşı sunulur dururlar. Kıyamet kopacağı gün de: "Tıkın firavun ailesini en şiddetli azaba!" (denilir). (Mümin Suresi 46. Ayet )

Burada firavun ve ailesinin şimdiden sürekli ateşe atıldığı, kıyamet sonrası ise asıl azaba atılacağı söyleniyor. Yanı bunlar şimdiden beden olarak cehennemde yaratılmışlardır.

Diğer uç gurup ise iyilikte çok ileriye gidenlerdir. Bunlar da kıyamet beklenmeden şimdiden cennette bedenen tekrar yaratılmışlar ve mükâfatlandırılmaya başlanmışlardır. Bunlara örnek olarak şehitleri verebiliriz:

-Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.

-Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği mutlulukla sevinç duyarlar ve arkalarından şehit olarak kendilerine katılmamış olan mücahitler hakkında: "Onlara hiçbir korku yok ve onlar üzüntü de duymayacaklardır. " müjdesinde bulunurlar. (Ali İmran suresi 169-170)

Burada da açıkça ayetler, şehitlerin kanlı ve canlı bir şekilde yani bedenen cennette şimdiden yaşamaya başladıklarını ve nimetler içinde olduklarını söylüyor.

Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.

-Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği mutlulukla sevinç duyarlar ve arkalarından şehit olarak kendilerine katılmamış olan mücahitler hakkında: "Onlara hiçbir korku yok ve onlar üzüntü de duymayacaklardır. " müjdesinde bulunurlar. (Ali İmran suresi 169–170)

Bu ayetler bile ruhlar âlemi safsatasını yerle bir etmeye yeterlidir.

Eğer insanların ruhu olsaydı, tüm insanlar öldükten sonra yaşıyor olacaktı ve ayet "herkes canlıdır aslında " falan derdi.

Ama öyle demiyor. Şöyle diyor:

-Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.

Yani "sadece şehitler gibi istisna insanlar kıyamet öncesi yaşayabiliyorlar. " Çünkü diğer insanlar ölüler ve kıyameti bekliyorlar ikinci yaratılış için. Ve ruhları olmadığından cansızlar.

Ama şehitler şimdiden cennette yaratıldıklarından (Rabbin katı), diğer insanlardan farklı olarak şimdiden ikinci yaşamlarına başlamış bulunuyorlar. Kıyametten sonra kendilerine katılacak diğer insanları da bekliyorlar.

Yine insanların ruhu olmadığına Kuran`dan delil vermeye devam edelim:

Yasin 51–52: Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar. Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman`ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler. "

Eğer bu insanlar öldükten sonra ruhlar âleminde yaşamaya devam etselerdi, bu âlemde yaşayacakları binlerce ve hatta belki de milyonlarca yıl boyunca ahiretin gerçek olduğu acı gerçeğini yudum yudum özümsemiş olacaklardır.

Ama hayır, bu insanlar dünyada öldükten sonra ilk defa kendilerine geliyorlar ve büyük bir şaşkınlık içinde "meğerse doğruymuş" gibilerinden bir şeyler söyleyerek büyük bir şok yaşıyorlar.

Çünkü ruhsal yaşam diye bir şey yok. Onlar vefat ettikten sonra kıyamete kadar cansız bir şekilde beklediler ve uyandıklarında yani ikinci yaratılışlarında da acı gerçeği gördüler.


Bazı insanların şimdiden cennete girdiğine bir diğer delil olarak şu ayetleri de verelim:

Yasin Suresi(20-29):
Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere uyun!"
"Sizden herhangi bir ücret istemeyenlere uyun. Onlardır doğruyu ve güzeli bulanlar. "
"Beni yaratana ne diye kulluk etmeyecek mişim ben? Ve sizler de O`na döndürüleceksiniz. "
"O`ndan başka tanrılar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorluk/zarar dilerse onların şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazlar. "
"Bu durumda ben elbette ki açık bir sapıklığın içine düşerim. "
"Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni!"
"Gir cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi?
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı. "
Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.
Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda sönüverdiler.

*************

Eğer kıyametten sonraki cennete girişten bahsetseydi, o zaman o adamın toplumu zaten onu görüyor olurdu. Ama hemen ölümünden sonra bedenli olarak cennete giriyor, diğerleri ise daha yeryüzünde olduğundan ve/veya henüz dirilmediğinden, "kavmim, Allah`ın beni affedip cennetine aldığını bilebilseydi" demekte.

*************

RUM

55. Saat gelip kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı.
56. İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: "Yemin olsun, siz, Allah`ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz. "

Eğer bu günahkarlar ruhlar aleminde binlerce veya milyonlarca yıl azaplar içinde yaşamış olsalardı, o zaman onlara bekleme süresi kısa gelmek bir yana dursun tam tersine olduğundan da uzun gelecekti.

Ama görüldüğü üzere, dirildikleri andan itibaren kendilerine ilk defa geliyorlar ve dünyadaki bekleme sürelerinin çok kısa olduğuna yemin ediyorlar.

Ayrıca ilim ve iman içinde olanlar onlara şöyle diyor: "Yemin olsun, siz, Allah`ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz. "

Yani hem "siz kıyamet gününe kadar beklediniz" diyorlar hem de "siz daha önce bunu bilmiyordunuz" diyerekten onların bilinçlerinin ilk defa yerine geldiğine vurgu yapıyorlar.

Bu arada Kuran'da ruh kelimesi sadece tekil olarak geçmektedir. Ruhun çoğulu olan "ervah"  kelimesi ayetlerde asla geçmez. Bu da ruhların olmadığına dair bir başka sağlama, kanıt daha sunmaktadır bizlere.

İNSANA AİT RUH İNANCININ YAPTIĞI BOZGUNCULUKLAR

1.İnsana ait tanrısal parça ruh inancı insanların rableştirilmesinin kapısını ardına kadar açıyor ve bunun sonucunda kutsal insanlar, tapınılan sefil ruhbanlar ortaya çıkıyor.

2.İnsana ait ruh inancından dolayı çoğu insan tekâmül safsatasına inanıyor. Ve bu yüzden acı çekip olgunlaşacağına inandığından kendine zulmediyor veya başına bir musibet geldi mi bunu iyi bir şey zannedip kurtulmak için şevkli davranmayabiliyor. Hâlbuki Kuran'a göre başımıza gelen musibetler hiç de hayra alamet değildir ve günahlarımızdan dolayı bir uyarıdırlar.

3.İnsana ait ruh inancından dolayı insanüstü bir varlık olabileceğine inanan ruhbanlar dünya nimetlerine sırt çevirerek kutsallaştığına inanıyorlar. Bu sapkınlığı bir erdem olarak görüyorlar. Hatta kimisi cennet nimetlerini bile istemiyor ve ilahlaşmaktan başka bir şeyi gözü görmüyor(birlenme inancı).

4.İnsana ait tanrısal parça ruh inancından dolayı ölümün güzel bir şey olduğu zannediliyor. Çünkü bu inanca göre ruh bedene hapistir ve ölüm ruhun özgürlüğüne kavuşması-birlenmesi demektir. Bu hastalıklı düşüncenin sonucunda ne yazık ki insan hayatına verilen önem azalabiliyor ruhlara inanan insanlarda.

5.Yine insana ait ruh inancından dolayı birçok insan reenkarnasyona inanıyor. Bu da her dirilişte bambaşka bir yaratık olunacağı anlamına geliyor. Ve bu da farkında olunmasa da ölen kişinin bir daha geri gelmemek üzere yok olması demektir. Çünkü başka bir bedende başka bir kişilikte hatta başka cinsiyet veya türde dünyaya geleceksen sürekli, ölünce şu anki sen bir daha oluşmamak üzere yok olacak demektir. Yani tam bir materyalist inanca bürünüyor işin derinine inince.

6.Ruh ikizi inancı görülüyor birçok ruhçu öğretide... Bunun sonucunda yalnızca ruh ikiziyle birlikte olan insanın tekâmül edip mutlu olabileceği safsatasına inanılıyor. Bu da cinselliği çaktırmadan yasaklama-kısıtlama hinliğini içeriyor.

7.İnsana ait ruh inancı ve tekâmül safsatası aslında günah işlemenin gerekli olduğu yanlış inancına da götürüyor insanları. Çünkü tekâmül için dünyaya gelen ruh günah işleyip acı çekmeli ki mükemmelliğe giden yolda olgunlaşabilsin deniliyor. Bu inanç kabala öğretisiyle Museviliğe, tasavvuf öğretisiyle de İslam dünyasına sokuşturulmuştur.

8.İnsana ait ölümsüz ruh inancı, bedenli yeniden yaratılıp ahirette maddi yaşayacağımız gerçeğini bazı kimselere inkâr ettiriyor. Ruhçular maddeyi küçümsedikleri hatta bazıları iğrendikleri için sonsuz yaşamın bedenli değil de ruh olarak olabileceğini söyleyiveriyorlar. Kutsal kitaplardaki maddi sonsuz yaşamı anlatan ayetlere sembolik anlamlar yükleyerek dolaylı yoldan inkâr ediyorlar.

9.Yine bazı ruhçular Allah'ın yarattığı bu maddi evrene şükretmek bir yana dursun,ona "leş" diyerek hakaret ve nefretlerini kusuyorlar.Allah'ın bizim için yarattığı güzelliklere nefret ve hainlik içinde olabiliyorlar.Kendi uydurdukları madde ötesi aleme tapınıyorlar ve ona ulaşmak için çırpınıyorlar.

10.Ruhun tekâmülü inancı sonucunda kişisel ve toplumsal bazda ayrımcılık-üstünlük meselesi ortaya çıkıyor. Kimi insanlar kimi insanlardan üstün kabul edildiği gibi kimi ırklar da diğer ırklardan üstün tutulabiliyorlar. Bazı ruhçular sarışın renkli gözlü insanın tekâmül etmiş üstün insanı temsil ettiğine inanırlar. Hatta Hitler’in zalimliklerinin arkasında bile bu ruhçu-ırkçı sapma vardır. Büyük ruh adlı varlıktan medyumlar aracılığıyla aldığı direktifler doğrultusunda bilenen çılgınlıklarını yapmıştır Hitler.

11.Ruhlara inanan insan cinlerin aldatmalarına daha yatkın oluyor. Ruh çağırma seanslarında ya şarlatanların yalanlarına kanıyorlar ya da cinlerin ruh kılığında söyledikleri yalanlara... Yakınlarının veya hayatta olmayan ünlü insanların ruhlarıyla görüştüğünü sanan kimseler, bu celselerde aldıkları bilgileri mutlak doğru zannedip yoldan çıkabiliyorlar.


Emre_1974tr

 

 

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Hayır o ayet üçlemenin olmadığını anlatıyor. Yani senin hurafe üçleme inancını bitiriyor misyoner bozuntusu.

 

 

1. Son yazınca haklı çıkmış sayılmıyorsun.

2. Benim hurafe inancım değil hristiyanların inancı.

3. Misyoner değilim kimseye şuna inanacaksın diye bir zorlamam şuana kadar olmadı.

4. Asıl misyonerlik yapan sensin soytarıların kralı.

5. Ayetin kendisi aynı paragrafta çelişiyor zaten başka ayete gerek yok. Önce üçlemeyi sayıyor kuranın salak yazarı sonra üçleme yoktur diyor.  :0_80cbc_37a71a73_L: Senin gibi arap kıçı yalayıcılarda bu çelişkiyi inkar ediyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. İlk de yazsam son da yazsam ben haklıyım.

2. Sen yalancı  ve sinsi bir Hıristiyan misyonersin.

3. Tam bir misyonersin. Seni hain zalim hala yalana devam ediyorsun.

4. İslam dinini tebliğ ediyorum.

5. Tam tersine herzamanki gibi mükemmel şekilde bilgiyi veriyor ve üçlemenin olmadığını gösteriyor.

 

Ve Kuran'da ruh vahiydir.

 

Hadi şimdi ağlaşmalarına ve çığlıklarına devam et ikiyüzlü beyinsiz.

 

 

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 


"Kuran'daki gerçek İslam'a yönelen müslümanlara moderen , reformist gibi takılar takmaya kalkıyorlar. Ama durum tam tersi, Kuran'a yönelen müslüman tutucu ve muhafazakar olandır ve kıyamete kadar dinini sabitler."
diye yazıp sonra DEVEyi TAŞIT ARAÇLARI yapmak zorunda kalırsınız.


"İnsanlara Hac ziyaretini ilan et. Sana yaya olarak veya çeşitli taşıt araçlarıyla uzaklardan gelsinler."
Edip Yüksel


"Aslında sizler de hristiyanlar gibi dininizi değiştirmek, zamana uydurmak zorundasınız. Yoksa dininiz ölür, zamana ayak uyduramayan herşey gibi" diye yazmışım ve sen de ne kadar haklı olduğumu (istemden de olsa) göstermişsin.


Muhtemel sen sünnetlisin, erkek kardeşlerin, baban ve tanıdığın her müslüman erkek sünnetli. İlerde erkek çocuğunu da sünnet ettireceksin. Torunların da sünnet olacak.
"...sünnet etmenin olmadığını Kuran sayessinde siz (zaten sünnet olmayan) Hırstiyanlar bile öğrendiniz..." diye yazmışsın. (Paragraf içindeki yazı bana ait)
Dikkat edersen devamlı bir çelişki içindesin. Verdiğin örnekler yazdıklarınla çelişiyor, kitabın yaşanan din ile çelişiyor, kendi kendiyle çelişiyor vs.


Şimdi sana ilerde erkek çocuğunu (Kurana uyup!?) sünnet ettirmezsen ne olur yazayım.
Sana, müslümanlığa düşman bir hristiyan misyoneri olduğunu söylerler. Senin bize yaptığım gibi! Senin islamı içten yıkamak için görevlendirildiğin söylenir. Senin bizlere yaptığın gibi. Vs.
Çünkü siz kolaya kaçıyorsunuz, özeleştiri yerine suçu başkalarına atıyorsunuz. 
Önceden anlatırlardı... İslamdaki bütün olumsuzluklardan, iyi gitmeyen şeylerden "müslüman kılığına girmiş bir yahudi" sorumlu olurdu. Şimdi de dış güçler, kafirler, hristiyan misyonerler vs islamı yıkmak için bilimi bile kullanmaktalar diye düşünüyorsunuz. Sen, hristiyan misyonerlerin islamı yıkmak için bir ateistforumda yazı yazdıklarını bile ciddi ciddi düşünebiliyorsun. "Müslümanlar hristiyanlığı yıkmak için Avrupada bir ateist sitede yazı yazması ne kadar mantıklı olur?" diye kendi kendinize sormak aklınıza gelmiyor.


Dediğim gibi böyle programlanmışsınız, özeleştiri yerine suçu başkalarına atmaya çalışıyorsunuz ve bu sizin dininizi "temizlemenizi" zorlaştırıyor. Cahillikten beslendiğiniz için de bu problemin kolay kolay çözüleceğini sanmıyorum.


İyi günler

Link to post
Sitelerde Paylaş

islamda ruh yoktur demek için epey tahsil eylemek lazım:)

ruh bir kere arabi ve dahi  ruh lafzına benzer ibraniceden gelme bir kelimedir.

arapça bilmeden yüzeysel meallerden ayet getirmek marifet olsa idi inkar edenlerde bol bol mealden ayet yapıştırıyorlar.

 

ruh üzerine özel olarak orjinal kaynaklardan arapça eserlerden islami kaynaklardan ve dahi latince ingilizce kaynaklardan nacizane araştırma yapmış biriyim

 

bir doğru yu alıp üzerine 20 yalan yapıştırmak ile o iş doğru olmaz

evet ruh vahiy anlamına gelir cebrail anlamına gelir

ancak ruh ve vahiy ayri kavramlardır

öyle 2=2 gibi bir eşitleme yanlıştır

 

ruh hem islami kaynaklarda  hem aramice ibranicede esinti rüzgar soluk nefes güzel koku gibi manalara gelir

zaten temel arapçası olan biri Kur'an da hem rüzgarın (rih) hemde  ruh un aynı kök olduğunu bilir.

 

ruhun Allahın emrinden olduğu açıkça ayetle anlatılır

emir iş anlamına geldiği gibi emir komut anlamına da gelir

 

hatta bazıları zişuur bir emirdir derler yani akıl sahibi idrak sahibi bir emir manasında söylerler

 

rüzgarın hz süleymanın emri ile istenilen yönde ve hızda esstiği onun komutası altında adeta bir asker gibi hareket ettiği açıktır

 

ruhunda bu bakımdan emir dinleyen canlılık sağlayan bir cevher olduğu bedene girdiğinde canlandıran ,çıktığında ölümün meydana geldiği üfürülen bir hakikattir

 

zaten ruhun üfürülmesi aynen sura üfürmek gibi rüzgar cinsi gibi latif bir emir olduğu  ayetlerde gayet açıktır

 

latif rüzgar yeldeğirmeni gibi kesif bir maddeyi ağacı hatta fırtına ile gemileri çatıları uçuruabilecek kuvvete sahiptir

 

mevlana mesnevisi tefsirdir bu yüzden şöyle bir beyti vardır

biz hepimiz bayrak üzerindeki arslan figürleriyiz

ara sıra hareketimiz esen rüzgardandır der

 

bedenimiz donuk cansız hareketsiz bayrak üzerindeki arslan resmi gibi

rüzgar yoksa bayrak aşağı sarkar

rüzgar eserse ruh üflenmiş gibi o bayrak doğrulur hareket eder üzerindeki arslanlarda canlanmış gibi olur

 

daha sonra ruh üzerine başlık açmayı düşünüyorum uzun uzun yazarım

 

 

***

 

adnan oktar vari mantıkla din soslu modernizm yapmayınız derim

az arapça öğrenin bir de öyle yorum yapınız derim

bilgi kaynaklarınız genelde adnan okar gibi modernist pozitivist kaynaklar 

 

***

ha bu arada hakkını yemeyelim

tasavvuf tarikat kabala konusunda ki fikirlerine katılıyorum

şirkle yoğrulmuş gayri islami ruhanizm ile soslanmış şu andaki tarikatlar ve sufizm pek kayda değer şeyler değildir

 

ancak mevlana gibi Kur'an ve şeriatı temel alan insanlarıda ayrımak gerekir

 

bunu tasavvuf  değilde hurificilik haşhaşilik batınıcilik gibi bakmak lazım

bunlar islam öncesi köklere sahip ve islam ile beraber islam sosuna bulandırılmış sapık cereyanlardır.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...