Jump to content

Nuh Tufanı Bölgesel ve tek topluma yönelikti


Recommended Posts

Kasas Suresi        59      Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helâk etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helâk etmeyiz.

Rabbimiz, bir toplumu yok etmeden veya cezalandırmadan önce ona resul gönderdiğini ve eğer  hatalarında ısrarcı olurlarsa bunu gerçekleştirdiğini belirtiyor.

Yunus Suresi        13      Yemin olsun ki biz sizden önceki kuşakları, zulmettikleri ve resulleri kendilerine açık kanıtlar getirdiği halde inanmadıkları için, helak ettik. Günaha batanlar topluluğunu biz böyle cezalandırırız.

Demek ki bir medeniyetin mahvı için 1- Zulme sapma(ve sürdürme), 2- Elçi gelme şartı var.

İsra

15. Kim doğru yola gelirse kendisi için yola gelmiş bulunur. Kim saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçkimse başkasının yükünü çekmez. Biz bir elçi göndermeden hiç kimseyi cezalandırmayız
       
16. Biz bir toplumu yok etmek istediğimiz zaman onun ileri gelen varlıklılarının orada kötülük yapmasına izin veririz. Böylece o topluma verilmiş söz gerçekleşir ve onu yerle bir ederiz.
    
17. Nuh'tan sonra nice toplumları yok ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak Rabbin yeter 

Yine çok açık bir şekilde, Nuh'un toplumunun başına gelenin de aynı şey olduğu belirtiliyor. Başka bir deyişle bu peygamber  sadece gönderildiği toplumu uyarmış ve Nuh Tufanı ile de sadece onlar yok edilmiştir.Zaten Kuran'da defalarca bir bireyin yüzünden başka bir bireyin ve bir kavmin yüzünden başka bir kavmin cezalandırılmayacağı belirtilmektedir. Herkes kendi hakettiği şeye kavuşmakta dünya ve ahirette. 

Bu bağlamda, Nuh toplumunun yaptığından dolayı değiştirilmiş Tevratta belirtildiği şekilde tüm dünyanın ve insanlığın cezalandırılması söz konusu olamaz. Koruma altında olan tek dini kaynak olan Kuran'a göre Tufan sadece o kavmi cezalandırmış ve yok etmiştir.

Nuh Suresi     1     Biz, Nuh'u, "Toplumunu, kendilerine korkunç bir azap gelmeden önce uyar!" diye kavmine gönderdik.

A'raf Suresi        59      Andolsun ki biz, Nuh'u toplumuna gönderdik de o şöyle dedi: "Ey toplumum! Allah'a kulluk ve ibadet edin. Sizin ondan başka tanrınız yok. Üstünüze çok büyük bir azabın inmesinden korkuyorum."
    
A'raf Suresi     65     Ad'a da kardeşleri Hud'u gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Hala sakınmıyor musunuz?"
    
A'raf Suresi     73     Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Size Rabbinizden bir beyyine/açık bir kanıt gelmiştir. İşte şu, Allah'ın devesi. Sizin için bir mucize. Rahat bırakın onu, Allah'ın toprağında otlasın. Kötü bir niyetle dokunmayın ona. Yoksa korkunç bir azap yakalar sizi."
    
A'raf Suresi     85     Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Size O'ndan başka ilah yok! Size Rabbinizden açık bir kanıt gelmiştir. Ölçü ve tartı da dürüst davranın. İnsanların eşyasına el koymaya tenezzül etmeyin. Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Eğer inanan insanlarsanız bu sizin için daha hayırlıdır."

Bu örnek ayetlerde de bahsedilen toplumlar cezalandırılmadan önce kendilerine bir(ya da daha fazla) uyarıcı geliyor. Ve yine görüldüğü üzere Ad, Semud veya Medyen halklarının başına gelen ne ise, Nuh halkının başına gelen de tamamen aynıdır. Tıpkı diğerleri gibi, azgınlık yaptıklarından dolayı kendilerine elçi geliyor, onlar yanlışlarını sürdürünce de hak ettikleri cezaya kavuşarak imtihan(kendileriyle yüzleşme) dünyasına veda ediyorlar.

İsra Suresi     17     Nûh'tan sonra da nice kuşakları helak ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak Rabbin yeter.
    
Nuh

  21. Nuh dedi ki, "Rabbim, onlar bana karşı geldiler ve parası, çocukları kendisine sadece zarar veren bir kimseye uydular."
    
 22. "Ve hatta büyük tuzaklar kurdular."
    
 23. "Dediler ki, 'Tanrılarınızı terketmeyin. Ne Vedd'i, ne Suva'ı, ne Yeğus'u, Yeuk'u ve Nesr'i bırakmayın.' "
    
 24. "Çok kişiyi saptırdılar. Öyleyse, sen de zalimlerin şaşkınlığını arttır."
    
25. Suçlarından ötürü boğuldular ve ateşe sokuldular. Kendilerine ALLAH'tan başka yardımcı da bulamadılar.
    
 26. Nuh dedi ki, "Rabbim, yeryüzünde bir tek inkarcı bırakma."
    
27. "Onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve ancak bayağı inkarcılar doğururlar."
    
28. "Rabbim, beni, anamı babamı, evime inanan olarak girenleri, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin ise ancak yıkımlarını arttır."

Burada da açıkça suda boğulup ahirette ateşe sokulanların Nuh halkı olduğu anlatılmakta(25. ayet).  Şimdi kimileri 26. ayette sunulan Nuh'un duasının evrensel bir istek olduğunu söyleyecektir. Orada peygamberin kendi arzusu söz konusu, yoksa gerçekleşen olay değil. Kaldı ki oradaki ifade de pekala sadece kendi ülkesindeki zalimleri kapsıyor olabilir. Ama dediğim gibi tüm bunlar bir yana, ayetlerde belirtildiği üzere sadece ve sadece Nuh'un halkı boğulmuştur.

Zaten, Nuh'un toplumunun başına gelen bölgesel felaketin benzerleri  sonra başka toplumların da başına gelmiştir:

17. Nuh'tan sonra nice toplumları yok ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak Rabbin yeter (Nuh Suresi)

ZARİYAT

31 İbrahim sordu: "Amacınız ne, ey elçiler?"
    
 32 Dediler: "Biz, suçlulardan oluşan bir topluma gönderildik."
    
 33 "Üzerlerine çamurdan taş atalım diye."
    
34 "Rabbin katında, sınır tanımazlar için işaretlenmiş taşlar."
    
35 Orada, müminlerden kim varsa çıkardık.
    
36 Artık orada, bir ev dışında, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan hiç kimse bulamıyorduk.
    
37 Acıklı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık;
    
38 Mûsa'da da. Biz onu açık bir kanıtla Firavun'a gönderdik.
    
39 O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."
    
40 Bunun üzerine, onu da ordusunu da yakalayıp suyun ortasına fırlattık. Kendi kendini kınayıp duruyordu.
    
 41 Âd kavminde de bir ibret var. Onlar üzerine, her şeyi yerinden söken rüzgârı göndermiştik.
    
42 Üzerinden geçtiği her şeyi kül haline getirmeden bırakmıyordu.
    
43 Semûd'da da bir ibret var. Onlara şöyle denmişti: "Bir vakte kadar yiyip içip eğlenin."
    
44 Daha sonra onlar, Rablerinin emrine kafa tuttular da gözleri baka baka yıldırım kendilerini yakaladı.
    
 45 Ne kalkıp kaçabildiler ne de kendilerine yardım eden oldu.
    
46 Daha önce de Nûh kavmini batırmıştık. Çünkü onlar da doğruluktan ayrılmış bir topluluktu. 

Bir kez daha, dünyanın değil, sadece o bölgenin ve halkının felakete uğradığını anlıyoruz. Nuh, Medyen, Ad, Semud.... tüm bu toplumların başına gelen olay pareleldir. İnkara ve kötülüğe sapıyorlar, kendilerine uyarıcı geliyor, onlar devam ediyorlar kötülüğe ve sonunda cezaya kavuşuyorlar. Hepsi de  o toplumun başına gelen ibretlik olaylar. 


Hadid Suresi        26      Yemin olsun, Nûh'u ve İbrahim'i de resul olarak gönderdik. Peygamberliği ve Kitap'ı bunların soyları arasına koyduk. O soylardan bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu, yoldan çıkmış olanlardır.

Hud

32. Dediler ki: "Ey Nûh! Sen bizimle uğraştın, bizimle mücadelede çok da ileri gittin. Eğer doğru sözlülerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi ortaya getir."

33. Nûh dedi: "Onu size, dilediği takdirde ancak Allah getirir, siz de hiçbir engel çıkaramazsınız."

34. "Eğer Allah sizi azdırmak istiyorsa, ben size öğüt vermeyi gaye edinsem de öğüdüm size hiçbir yarar sağlamaz. O'dur sizin Rabbiniz ve O'na döndürüleceksiniz."

35. Yoksa, "Onu kendisi uydurdu." mu diyorlar? De ki: "Eğer onu uydurmuşsam işlediğim suç benim aleyhimedir. Ama ben, sizin işlemekte olduğunuz suçlardan sorumlu değilim."

36. Nûh'a şöyle vahyolundu: "Toplumundan, daha önce inanmış olanlar dışında hiç kimse iman etmeyecektir. Artık onların yaptıkları yüzünden tasalanıp durma."

37. Vahyimize bağlı olarak gözlerimizin önünde gemiyi yap. Ve zulmedenler hakkında benimle karşılıklı laf edip durma. Onlar, mutlaka boğulacaklardır.

38. Gemiyi yapıyordu. Toplumundan herhangi bir grup yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. Dedi ki Nûh "Bizimle alay ediyorsanız, biz de sizinle alay edeceğiz. Tıpkı sizin eğlendiğiniz gibi."

39. "Rezil eden azabın kime geleceğini, sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz."

40. Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynayınca şöyle seslendik: "Yükle içine her birinden ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilen hariç olmak üzere aileni, bir de iman etmiş olanları." Ama Nûh'la birlikte çok az bir kısmı iman etmişti.

Nuh Tufanı'nın tüm dünyayı kapsadığını iddia edenler bu her canlıdan çiftler toplama ifadesine sarılmaya çalışıyor. Ama burada anlatılan o bölgedeki hayvanlardan örnekler toplamaktır. Biri size "tüm elmaları topla" dese, dünyadaki bütün elmaları değil bulunduğunuz yerdekileri kastettiğini düşünürsünüz. Yine aynı şekilde burada da dünyadaki tüm hayvanlardan ifadesi geçmiyor ve kast edilen Nuh'un bulunduğu yerdir. Zaten yeryüzündeki tüm canlılardan örnekler toplaması için bir dünya turu yapması ve belkide bir kent büyüklüğünde devasa gemi yapması gerekirdi. İstenen oradakilerden çiftlerin toplanmasıdır. 

Peki Nuh Tufanı bölgesel ise nasıl olur da bir ülke sular altında kalırken diğer komşu milletlere bir zarar gelmez? Eğer Nuh toplumu bir adada yaşıyorlarsa bu  gayet olası bir durumdur. Ve bu ada belki de Avustralya büyüklüğünde, hatta daha da büyük bir kıta ada bile olabilir. Ve bu durumda , sular altında kaybolmuş ve bu felaket sadece onları etkilemiştir.

Şimdi şu ayetlere dikkat:

Kamer

10. Bunun üzerine yakardı Rabbine, "Yenilgiye uğradım işte, yardım et!" diye...

11. Biz de açtık gök kapılarını seller gibi akan bir su ile.

12. Ve yardık/fışkırttık yeryüzünü pınar pınar. Sonunda kesin ölçülere bağlanmış bir oluş üzere birleşti sular.

13. Ve taşıdık onu levhalar ve çivilerden oluşturulan şey üstünde.

14. Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için.

"Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları da suda-boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi." (A'raf Suresi, 64) 



Ülkeye hem gökten su iniyor, hem de yerin altından sular fışkırıyor ve sonra da sular birleşiyor, 11. ve 12. ayetlerde anlatılanlara göre. Tıpkı bir adanın batmasını andıran bir sahne bu. Adaya(belki de devasa ada kıtaya) 1- Gökten su boşalıyor 2- Yerin altından patlamalar oluyor ve buradan da sular yükseliyor 3- Bunun sonucunda da, yani adaya yukarıdan(gökyüzünden) ve aşağıdan(yeraltından) su hücumu sonucunda, dört tarafındaki denizle  buluşuyor bu sel ve ada tamamiyle sular altında kalıp okyanusun derinliklerine dalıyor anlaşıldığı kadarıyla. 

ANKEBUT

14. Yemin olsun, biz Nûh'u toplumuna göndedik de o onların arasında bin yıldan elli yıl eksik kaldı. Sonunda onları tufan yakaladı. Çünkü zalimlerdi onlar.

15. Biz, Nûh'u ve gemi halkını kurtardık ve o gemiyi âlemlere ibret yaptık.

Yine cezalandırılanın Nuh toplumu olduğu ve nedeni açıklanıyor. Ayrıca  peygamberin 950 yılın üzerinde yaşadığı da belirtilmektedir. Görüldüğü kadarıyla  toplumu bu uzun ömrü pek garipsemiyor gibi. Eğer öyleyse, Nuh toplumunda bin yıl kadar yaşamak olağan birşey olabilir ve bu durum  bilim ve teknolojide, en azından tıp alanında çok ileri bir medeniyet olduklarına da işaret olabilir. Bilindiği üzere Rabbimiz geçmişte  ileri medeniyetlerin de var olduğunu ama inkarlarından dolayı yok olmaktan kurtulamadıklarını belirtmekte.

Şimdi diğer bir çok önemli noktaya gelelim:

ARAF

65 Âd'a da kardeşleri Hûd'u gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Hâlâ sakınmıyor musunuz?" 


67 Hûd dedi: "Ey toplumum! Bende beyinsizlik yok, ben âlemlerin Rabbi'nden bir resulüm." 

 69      "Sizi uyarmak için içinizden bir adam aracılığıyla size Rabbinizden bir ihtar gelmesine şaştınız mı? Hatırlayın ki, O sizi Nuh toplumundan sonra halefler yaptı ve yaratılışta size daha fazla bir boy-bos verdi. Allah'ın nimetlerini anın ki kurtulabilesiniz."

Burada da Nuh kavmi ile Ad kavmi arasında bir kıyaslama yapılıyor ve Ad halkının Nuh halkına göre daha iri ve uzun olduğu belirtiliyor. Yani burada eski insanlar ile yeniler falan kıyaslanmıyor. Sadece ve sadece Nuh ve Ad toplumlarının fiziksel karşılaştırılması söz konusudur. Tıpkı günümüzde İngilizlerin  Japonlara göre daha iri ve uzun boylu olması gibi...


Rum suresi     47     Yemin olsun biz, senden önce de resulleri toplumlarına gönderdik, onlara açık kanıtlar getirdiler. Nihayet, günah işleyenlerden öc aldık. İnananlara yardım etmek bizim üzerimizde bir haktı.

Nuh Suresi        1      Biz, Nuh'u, "Toplumunu, kendilerine korkunç bir azap gelmeden önce uyar!" diye kavmine gönderdik.

Ve tekrar tekrar belirtildiği üzere Nuh sadece kendi toplumuna gönderilmiştir ve cezaya çarptırılan sadece onun halkıdır.

"Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları da suda-boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi." (A'raf Suresi, 64) 

Tufanın bölgesel olduğuna bir başka kanıt da şu ayetlerdir ayrıca::

İsra

 2. Aynı şekilde, Musa'ya kitabı vermiştik. İsrail oğullarını şu gerçeğe iletmek için: "Benden başka bir sahip edinmeyin.

3. Onlar, Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin soyudur; o şükreden bir kuldu.

4. Kitapta, İsrail oğullarına: "Yeryüzünde iki kere bozgunculuk çıkaracaksınız ve alabildiğine kibirleneceksiniz," diye bildirdik, 

Dikkat edin İsrailoğulları "Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin soyudur" diyor. Eğer Nuh Tufanı bölgesel değil de evrensel olsaydı ve tüm dünyada felaketten sadece Nuh ve gemiye binenler kurtulmuş olsaydı, şu an yeryüzündeki tüm insanlar Nuh toplumunun soyundan olacaktı. Ama hayır, sadece  İsraoğulları için Nuh'un gemisine binenlerin devamı deniliyor ayette. Demek ki diğer milletler o gemideki insanlardan türemedi ve kesinlikle o felakette yok edilen sadece Nuh halkıydı.


Selam ve sevgiler

 

Emre_1974tr

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Biz bir elçi göndermeden hiç kimseyi cezalandırmayız" 

Fil suresinde , fil sahiplerine elçi gönderilmişmiydi.? Herhalde gönderilmişti ki cezalandırıldılar.gönderilen elçi 600 sene önce ki İsa ise...ve her kavme peygamber,uyarıcı,elçi gönderilmişse ,elçi gönderilmemiş hiç bir yer yoktur.madem yoktur ,niçin "daha önce kendilerine/babalarına uyarıcı gelmemiş olanları uyarasın diye " denmiştir ? Fil sahipleri "daha önce" kilerden değilmiydi ? Elçilerin duyurduklarını duymuşlar sorumluysa ,Uyarmak adına Fil sahiplerinin duyduğunu "daha öncekilerin "duymamasının izahi nedir ? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Efendim

Ne güzel araştırmışsınız. 

Ancak burada şöyle bir sıkıntı var. 

 

Kuran'a göre Nuh'un gemisi cudi dağına oturmuştur. Cudi dağı 2000 metre yüksekliğinde olduğuna göre burada bir çelişki bulunuyor. Yani bu gemi cudi dağına oturduysa, sular 2000 metre yükseldiyse bu suların dünyanın her tarafına gitmemiş olma ihtimali yok. 

 

Bununla birlikte tevratı açıp bakarsanız göreceksiniz ki, Nuh zaten Adem'in yakın bir akrabası olup bütün dünyada sadece 1 tane kavim bulunmaktadır. 

 

Bu durumda iki senaryo da doğrudur. Çünkü bütün dünya Nuh'un kaviminden oluşmaktadır. 

 

Bununla birlikte bilimsel kaynakları açıp bakarsanız göreceksiniz; 

Dünyada sular hiçbir zaman 2000metre yükselecek kadar büyük bir afet olmamıştır. Bu tamamen uydurmadır. böyle bir şeyin olması mümkün değildir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
36 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Cudi özel isim değil burada, yüksek dağ anlamına geliyor.

 

Ayrıca zirvesine oturdu demiyor, etekleri dahil herhangi bir noktası olabilir.

 

Selam

Cudinin eteklerinin de oldukça yüksek rakımı vardır. 

 

Kuran ın en büyük özelliği nereye çekerseniz oraya giden elastik bir kitaptır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cudi dağı demiyor diye belirttim, ayrıca öyle olsaydı bile zirveden falan bahsetmiyor.

 

Kısacası yeryüzündeki hayvanlar veya insanlık yok edilmiyor. Sadece Nuh Kavmi yok ediliyor ve bölgedeki hayvanlardan örnekler toplanıyor gemiye.

 

Selam

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Cudi dağı demiyor diye belirttim, ayrıca öyle olsaydı bile zirveden falan bahsetmiyor.

 

Kısacası yeryüzündeki hayvanlar veya insanlık yok edilmiyor. Sadece Nuh Kavmi yok ediliyor ve bölgedeki hayvanlardan örnekler toplanıyor gemiye.

 

Selam

 

Hud 44: 

Diyanet İşleri: “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.

 

Yüksek dağ olduğunu farzetsek bile, eteğine otursaydı dağdan bahsetmezdi. Bu sizin yorumunuz bence. 

Kuran'ın uyduruk olmasından kaynaklı olarak nereye çekerseniz oraya gidiyor. Sizin de bir suçunuz yok. 

 

Yaşar Nuri Öztürk: Ve denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekidi. İş bitirilmişti. Gemi, Cûdi üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez olsun!"

 

Adem Uğur: (Nihayet) "Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!" denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: "O zalimler topluluğunun canı cehenneme!" denildi.

 

Ahmet Tekin: Nihayet:
'Ey yer, suyunu yut. Ey gök, suyunu tut.' denildi. Sular çekildi. Plan icra edildi. Gemiler Cûdî dağına oturdu.
'İnkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ile, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, suikastler tertip eden zâlim bir kavim rahmetten ve korumadan uzak olsun, canı Cehennem’e' denildi.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Hayır, cudi dağı demez, cudiye oturdu der. 

  

İkincisi, dağ etekleri de dahil bu ortamda öncelikli olarak yanaşmaya en elverişli yer olacaktır.

  

Selam

 

Yorumunuza saygı duyarım. Herkes anlamak istediğini anlıyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

11:48 Dendi ki: "Ey Nuh, sana ve seninle birlikte olan uluslara bizden barış ve bereketlerle in. Ayrıca öyle uluslar var ki onları bir süre yaşatacağız ve sonra onlara bizden acı bir azap dokunacaktır."

 

Nuh toplumu dışında başka halklar da o anda dünyada zaten mevcuttu ve selden/tufandan uzak tutulmuşlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, EK yazdı:

11:48 Dendi ki: "Ey Nuh, sana ve seninle birlikte olan uluslara bizden barış ve bereketlerle in. Ayrıca öyle uluslar var ki onları bir süre yaşatacağız ve sonra onlara bizden acı bir azap dokunacaktır."

 

Nuh toplumu dışında başka halklar da o anda dünyada zaten mevcuttu ve selden/tufandan uzak tutulmuşlardı.

 

Kaynak götün galiba, nerden biliyorsun kardeş Nuh'un gemisi olduğunu ?  şu Nuh'un gemisini çıkarın bi gösterin de görelim madem. Dünyadaki bütün canlı türlerini bir arada toplayacak kadar büyük olan bir gemi hokus pokus ortadan kaybolmaz. 2500 yıllık antik mısırın küçücük gemileri olduğu gibi duruyor, tüm dünyayı taşıyan gemiden 1 metre tahta parçası günümüze ulaşmıyor he

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al işte yazılanları okumadan saçmalayan bir başka biri daha.

 

Yazımda dünyadaki tüm canlıları almadığını, sadece bölgesindeki hayvanlardan örnekler topladığını ispatıyla gösteriyorum adamın sorduğu soruya bak :)

 

O tüm dünyadaki hayvanları toplaması hurafesi sizin sahte İncillerinizde geçiyor.

 

Kuran ise tufanın bölgesel olduğunu ve sadece Nuh Halkını etkilediğini söylüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, EK yazdı:

O tüm dünyadaki hayvanları toplaması hurafesi sizin sahte İncillerinizde geçiyor.

 

Sen orjinalini gördün mü?

Bir orjinali olmali ki bu da sahtesi diyebilelim.

4 saat önce, EK yazdı:

Kuran ise tufanın bölgesel olduğunu ve sadece Nuh Halkını etkilediğini söylüyor.

 

Nuh halki kizgin kumlardan serin sulara atilirken diger halklardan bir alip verecegi yok muymus tanrinin?

Sonra ne olmus, tanrinin öfkesi dinmis mi? Rahatlamis mi? Kendisine inanmadilar diye önce boguyor sonra yakiyor. Bence kesmez, arada elektrik versin.Derilerini yüzüp tuz bassin sonrada kecilere yalatsin.

4 saat önce, EK yazdı:

Yazımda dünyadaki tüm canlıları almadığını, sadece bölgesindeki hayvanlardan örnekler topladığını ispatıyla gösteriyorum

 

Neden örnekler toplama zahmetine sokmus Nuh'u? Yeniden yaratamaz miydi?

 

Aslina bakarsan bu kadar samata sirf gösteris icin. Senin tanrin hic mütevazi degil.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, EK yazdı:

Al işte yazılanları okumadan saçmalayan bir başka biri daha.

Yazımda dünyadaki tüm canlıları almadığını, sadece bölgesindeki hayvanlardan örnekler topladığını ispatıyla gösteriyorum adamın sorduğu soruya bak :)

O tüm dünyadaki hayvanları toplaması hurafesi sizin sahte İncillerinizde geçiyor.

Kuran ise tufanın bölgesel olduğunu ve sadece Nuh Halkını etkilediğini söylüyor.

Ne ispatı, bre?!

Aramızda kalsın, ama piyasadaki tüm kitapları insanlar mıncıklamıştır, hepisini parmaklamışlardır. Haliyle hepisinin içindekiler şaibelidir!

Hadi, yalan de!

Ayrcıya anlatsana hele bir, bu halkı nasıl etkilemiş...miş...miş?

Çocuklar, yaşlılar, sakatlar, kadınlar ve kendi halinde olanları n´apmış?

Yoksa tüm(!) ahaliyi, gemiye doldurabilmiş mi?

Görelim bakalım, senin taptığın tanrının nasıl kişiliği varmış...görelim hep beraber!

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, EK yazdı:

Al işte yazılanları okumadan saçmalayan bir başka biri daha.

 

Yazımda dünyadaki tüm canlıları almadığını, sadece bölgesindeki hayvanlardan örnekler topladığını ispatıyla gösteriyorum adamın sorduğu soruya bak :)

 

O tüm dünyadaki hayvanları toplaması hurafesi sizin sahte İncillerinizde geçiyor.

 

Kuran ise tufanın bölgesel olduğunu ve sadece Nuh Halkını etkilediğini söylüyor.

 

Eee ne fark etcek? Tüm dünyadaki canlıları almadı, sadece bölgesindekini aldı diyelim, ne değişti ? O bahsettiğin gemiyi göster de görelim ne gemisiymiş

tarihinde Teşup'unOğlu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 30.06.2020 at 16:41, EK said:

Al işte yazılanları okumadan saçmalayan bir başka biri daha.

 

Yazımda dünyadaki tüm canlıları almadığını, sadece bölgesindeki hayvanlardan örnekler topladığını ispatıyla gösteriyorum adamın sorduğu soruya bak :)

 

O tüm dünyadaki hayvanları toplaması hurafesi sizin sahte İncillerinizde geçiyor.

 

Kuran ise tufanın bölgesel olduğunu ve sadece Nuh Halkını etkilediğini söylüyor.

 

Lan neyini okuyalım geri zekalı? Hangi bölge imiş bu? Bölgesel bir mevzuda, hangi hayvanı gemiye alman gerekecek, salak? 

 

Bölgesel bir sel olayı, hiç bir şekilde o bölgedeki canlıların neslini tehdit etmez. Bunu bile bilmeyecek kadar salağın tekisin. Dünyada hiç bir bölge yoktur ki, bir sel ile o şekilde dolabilsin, oradaki canlıların neslini tehlikeye atsın, sonra da bir şey olmamış gibi boşalabilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

Lan neyini okuyalım geri zekalı? Hangi bölge imiş bu? Bölgesel bir mevzuda, hangi hayvanı gemiye alman gerekecek, salak? 

 

 

 

İşte beyinsiz Anibal yine kendini gösteriyor. Hem de yazımda cevabını verdiğim konuda kendini rezil ediyor şaşkoloz.

 

Bir ada(hatta devasa kıta ada bile olabilir dedik makalede)  okyanusta yok olunca üzerindeki hayvanların da yok olacağını düşünebilmek seni aşan bir zeka ve bilgi durumu, farkındayım Anibal.

 

Bu yüzden küfredip ağlayıp sayfada kirlilik yaratacağına yazılanları sessizce takip etmen tüm izleyiciler için daha faydalı olacaktır diyorum hep sana. Seni gerçekten çok aşan konular bunlar.

 

Selam

tarihinde EK tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, EK yazdı:

İşte beyinsiz Anibal yine kendini gösteriyor. Hem de yazımda cevabını verdiğim konuda kendini rezil ediyor şaşkoloz.

Bir ada(hatta devasa kıta ada bile olabilir dedik makalede)  okyanusta yok olunca üzerindeki hayvanların da yok olacağını düşünebilmek seni aşan bir zeka ve bilgi durumu, farkındayım Anibal. Bu yüzden küfredip ağlayıp sayfada kirlilik yaratacağına yazılanları sessizce takip etmen tüm izleyiciler için daha faydalı olacaktır diyorum hep sana. Seni gerçekten çok aşan konular bunlar.

 

Selam

 

Bu forumun hălen aktif olan iki delisi olduğunu sen de biliyorsun.

Bunlardan birisi sensin, yine hatırlatayım dedim.

Bak, hălen yukarıdaki sorulan sorular yanıt bekliyor!

Hadi detaylı bir şekilde söylesene, şu yana yakıla habire reklamını yaptığın Arap tanrısı şu ahalileri(!) nasıl helak etmiş?

On 30.06.2020 at 20:52, kavak yazdı:

Ne ispatı, bre?!

Aramızda kalsın, ama piyasadaki tüm kitapları insanlar mıncıklamıştır, hepisini parmaklamışlardır. Haliyle hepisinin içindekiler şaibelidir!

Hadi, yalan de!

Ayrıca anlatsana hele bir, bu halkı nasıl etkilemiş...miş...miş?

Çocuklar, yaşlılar, sakatlar, kadınlar ve kendi halinde olanları n´apmış?

Yoksa tüm(!) ahaliyi, gemiye doldurabilmiş mi?

Görelim bakalım, senin taptığın tanrının nasıl kişiliği varmış...görelim hep beraber!

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tefsirlerde cudi kelimesi
zemahşeri de musulda ki dağ der
Tabersi de ebu muslimden rivayet ile cudi nin yeryüzü dağları için külli manada kullanıldığı her hangi özel bir dağ olmadığını ifade eder.
razi tefsirinde ey yer suyunu yut manasında kullanılan ibtila kelimesi için orjinal bir şey söyler:
ibtila yı bir şeyi çiğnemeden yutmayı ifade eder demekte. normal toprak suyu adeta çiğneyerek adım adım emer ken ibtilada aniden birden hızlıca emmer manası verilmiştir.
adeta nasıl katı yiyecek çiğnenerek yavaşça sindirilir ama anne sütü hemen hızlıca  emilir veya kana verilen serum ve gıda hemen emilir çok hızlı bir emmekten bahseder.
ey yer suyunu yut ey gök suyunu tut esasen tufan olması aşamasında bunun tam tersi olmuş demektir
ey gök suyunu tutma boşalt ey yer suyunu yutma tut.zira yeryüzünün su ile dolması için bu şart gibi
nitekim killi toprak suyu yutmaz tutar.humuslu suyu emer ancak kumlu ise adeta çiğnemeden yutar
adeta tufan öncesi toprak killi gibi olmuş suyunu yut dediğinde kumlu toprak gibi hüp diye yutmuş manası bana göre vardır.
nitekim modern zamanda yer taraf kil gibi beton olduğu için toprak suyu yutmuyor ve sel baskını olmakta adeta ufak tufanlar cereyan eder olmaktadır.
gök adeta bulutla suyu tutar ama bardaktan boşanırcasına şap diye tüm suyunu boşaltabilir
demek ki yerin tutma ve yutma özelliği gibi göüğünde tutma ve bırakma özelliği vardır.
bazıları bırak yerin suyunu tutması yerden de sular fışkırdığını yazarlar
yani hem gökten sular akarken hemde yerden sular fışkırmakta ve sular yükselip zalim kavmi boğmaktadır.bir nevi firavun ve ehli gibi.
yine razi tefisiri kebirinde ilginç bir şey daha söyler ki üzerinde dikkatlice düşünmek elzemdir.
bazılarından gelen tufanda kafirleirn çocuklarının ne suçu var ki onlarda boğuldular bu Allahın rahmetine zıt değilmidir sorusuna cevap vermiş:
"كيف يليق بحكمة الله تعالى أن يغرق الأطفال بسبب جرم الكفار؟ قلنا: الجواب عنه من وجهين: الأول: أن كثيراً من المفسرين يقولون إن الله تعالى أعقم أرحام نسائهم قبل الغرق بأربعين سنة فلم يغرق إلا من بلغ سنه إلى الأربعين."
razi bu işin iki yüzü var deyip birincisi: Allah c.c. kafirlerin kadınlarının rahmini akim yani kısır bıraktı  tam tufandan 40 sene önce. dolayısı ile tufanda en küçük çocuk 40 yaşına ulaşmış demektedir.
yine razi cudi dağı suyun denizin ortasında kalan bir ada ve o adadaki bir dağdır demektedir.
kurtibi de de cudi dağların umumi manasında külli manada kullanılmış der:" إن الجوديّ ٱسم لكل جبل"
ancak Türkiye de ki cudi geçmiyor.sanırım musul dediklerine göre bizm cudi kast ediyorlar
şayet cebeli cudi umumi manada dağ adı ise pekala ağrı dağı da nuhun gemisine oturaklık yapabilir
pekte yakışır ala bir dağdır.
***
hz nuhun oğluna yavrum gel gemiye bin demesi ve onunda dağalara yükseklere sığınırım kurtulurum demesi sonra tam fikir değiştirip gemiye binecek iken bir şiddetli dalganın araya girip çocuğu suya gömmesi ve bunun netice hz nuhun sitem dolu ama o benim ailemden di demesi
Allahın ilmin olmadığı konuda ısrar etme yoksa cahil ve kaybedenlerden olursun demesi
sonra hz nuhun tevbe etmesi  gibi durumlar hayli ilginçtir
hz nuhun oğlunun dağı bir sığınma ve kurtulma yeri olarak görmesi ne kadar materyalist bir mantık
firavunun bir kule yap musanın rabbine ulaşayım demesi kadar 
maddeyi tanrılaştırma akıl karı değildir.
oysa gemi su ne kadar yükselirse oda suyun üzerine yükselir ve daha sonra bir dağ başına inmesi zira
en evel dağlar ortaya çıkar sular çekildikçe 
...
***
zaten biz dağların yükseltilmesi ve deniz ve göller umum dünyanın şekillendirilmesini Allahın sonsuz hikmet irade ve ilminden bilmekteyiz.
şu an kutup buzları erise nerede ise umum karalar sular altında kalır.nuh tufanı öyle ütopik bir şey değildir 
***
hz nuha ikinci adem de denir. yani şu an ki insanlık bir nevi nuhun zuriyeti dir.
bu yüzden tufanın umum  dünyaya şamil olduğu çoğunluk tarafından söylenir
zaten dünyanın her tarafında insan yoktu hz adem geldiği vakit yavaş yavaş çoğaldı yayıldı hz nuh zamanında tüm dünyaya yayılmış değildi belki kavim düzeyinde idi.
bu yüzden yerel  de olsa küresel de olsa bir şey fark etmez diye düşünmekteyiz.
ancak her türden çift alınması bunun küresel olduğuna işaret.çünkü türemeler gemidekilerden olacak.
ancak yer ve gök kelimeleri el takısız gelmiş yani marife değil yani umumi manada değilde sanki belli bir bölgede ki belirli sınırlı yer ve gök gibide duruyor.
şimdi de sel olduğunda belli bölgeleri vurabiliyor.
kavim helakı genelde bölgesel olmuştur lut kavmi  musa kavmi şuayb kavmi semud kavmi hud kavmi gibi 
**


bu zat ta türkiye ve ırak 
dicle ve fırat arasında bir mıntıkadan bahseder
umumi değil tufan demektedir.

aynı zamanda sema ve ard yani el takısız olarak kullanılması mahdud yani sınırlı bir yerden mıntıkadan bahseder demesi dediğime tam mutabıktır

bu zatı dinelemeden önce yazmıştım aynı şeyleri ondan da duymak tam isabet oldu

demek ki aklın yolu bir.

bu zatıda tebrik ederim.


 

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...