İyiler Mutlaka Kazanır

[Emre Karaköse 0]

Kuran köleliği kaldırmıştır:

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuran-koleligi-kaldrmstr.html

 

Selam

[güven 0]

Bir saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Kuran köleliği kaldırmıştır:

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuran-koleligi-kaldrmstr.html

 

Selam

Hıııım anlamışam bu ayetler kurana şaka olsun diye konmuş

 

ZÜMER 29. Allah, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir köle ile yalnız bir kişiye bağlı olan hür bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.

 

 

 

Rum/ 28. (Allah) size kendinizden bir misal verdi: Hiç size kısmet ettiğimiz şeyde elleriniz altındaki kölelerinizden ortaklarınız bulunur da onlarla siz eşit olur, aranızda birbirinizi saydığınız gibi, onları da sayar mısınız? İşte düşünecek bir toplum için ayetleri böyle ayırdediyoruz.

 

 

1. (383)- Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Bir adam bir köle satın aldı. Köle, Allah'ın dilediği kadar (bir müddet) adamın yanında ikâmet etti. Sonra adam kölede bir kusur tesbit etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelerek şikâyette bulundu ve eski sahibine iate etti. Eski sahibi: "Ey Allah'ın Resûlü, (yanında kaldığı müddetçe) kölemi kullandı, ondan istifade etti" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Harac (menfaat), zâmin (kefil) olana aittir" buyurdu. Ebu Dâvud, Büyû 71, (3508, 3509, 3510); Tirmizî, Büyû 53 (1285); Nesâî, Büyû 15, (8, 254-255); İbnu Mâce, Ticârât 43, (2242-2243).

 

Kasım 10, 2018 tarihinde güven tarafından düzenlendi

[Emre Karaköse 0]

Anlaşıldı, yine maaşını haketmeye çalışan bir garibanla karşı karşıyayız.

 

Hayır misyonercik, hadisler dinin kaynağı değildir.

 

Tıpkı sizin, İnciller adı altında insanlara yutturulan hadis kitaplarınızın dinin kaynağı olmaması gibi.

 

Bak ayetleri verdim, kölelik yasak İslam'da:

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuran-koleligi-kaldrmstr.html

 

Selam

 

 

 

[güven 0]

1 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Anlaşıldı, yine maaşını haketmeye çalışan bir garibanla karşı karşıyayız.

 

Hayır misyonercik, hadisler dinin kaynağı değildir.

 

Tıpkı sizin, İnciller adı altında insanlara yutturulan hadis kitaplarınızın dinin kaynağı olmaması gibi.

 

Bak ayetleri verdim, kölelik yasak İslam'da:

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuran-koleligi-kaldrmstr.html

 

Selam

 

 

 

 Bu ayetlerden sonra utanmadan yazmak.

Dolgun iyi bir maaş aldığınızın kanıtıdır.

Zaten acından ölen bir din adamı görmesin.

 

13 dakika önce, güven yazdı:

Hıııım anlamışam bu ayetler kurana şaka olsun diye konmuş

 

ZÜMER 29. Allah, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir köle ile yalnız bir kişiye bağlı olan hür bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.

 

 

 

Rum/ 28. (Allah) size kendinizden bir misal verdi: Hiç size kısmet ettiğimiz şeyde elleriniz altındaki kölelerinizden ortaklarınız bulunur da onlarla siz eşit olur, aranızda birbirinizi saydığınız gibi, onları da sayar mısınız? İşte düşünecek bir toplum için ayetleri böyle ayırdediyoruz.

  

 

1. (383)- Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Bir adam bir köle satın aldı. Köle, Allah'ın dilediği kadar (bir müddet) adamın yanında ikâmet etti. Sonra adam kölede bir kusur tesbit etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelerek şikâyette bulundu ve eski sahibine iate etti. Eski sahibi: "Ey Allah'ın Resûlü, (yanında kaldığı müddetçe) kölemi kullandı, ondan istifade etti" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Harac (menfaat), zâmin (kefil) olana aittir" buyurdu. Ebu Dâvud, Büyû 71, (3508, 3509, 3510); Tirmizî, Büyû 53 (1285); Nesâî, Büyû 15, (8, 254-255); İbnu Mâce, Ticârât 43, (2242-2243).

 

 

[Emre Karaköse 0]

Kuran köleliği kaldırmıştır

 

Bir de kölelik konusu sürekli sorulup duruluyor. Gerçi bazı yazarlar bu konuda gerekli açıklamaları yapmışlar ama ben de değineyim dedim. 

Kuran köleliği yasaklayıp insanların eşit olduğunu bildirmiştir. 

Kuran`da belirtildiği üzere peygamberlerin bile köle edinme yetkisi yoktur. Allah`ın dışında, yani yaratılmış bir şeye kulluk-kölelik en büyük günahlardandır: 

Zümer 
29. ALLAH, çelişen ortaklara sahip bir adam ile bir tek kişiye bağlı olan adamın örneğini verir. Bu ikisinin durumu hiç eşit olur mu? Övgü ALLAH`adır. Ancak çokları bilmez. 

(İnsanın tek bir efendisi vardır o da Rabbimiz. Yüce Yaratan`dan başka bir kimseye kulluk-kölelik şirktir ve bu ayette de yalnız Allah`a kul olan ile, yaratılmışlara da kul olanlar bir örnekle karşılaştırılıyor. Ve bu ikisinin aynı olmadığı belirtiliyor. ) 

Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih`i ALLAH`tan sonra rabler (efendiler) edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı`ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O`ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir. (9: 31)

De ki: `Kitaplılar! Bizimle sizin aranızda aynı olan bir ilkeye geliniz: ALLAH`tan başkasına kulluk etmeyelim ve O`na hiç bir şeyi ortak koşmayalım, birimiz diğerini ALLAH`tan sonra rabler edinmesin. ` Kabul etmezlerse, `şahit olun, biz müslümanlarız! deyin. (3: 64)

Ali İmran Suresi 
79. Ayet: Allah`ın kendisine kitap, bilgi ve peygamberlik vermiş olduğu hiçbir kişinin kalkıp da insanlara: "Allah`a değil bana kul olun" diyebilme yetkisi yoktur. Ancak: "Kitabı öğretmekte ve ders alıp vermekte olmanız sebebiyle Allah yolunun erleri olunuz!" der. 

Hud Suresi 2. Ayet: şöyle ki, Allah`tan başkasına kul olmayın! Ben size O`nun tarafından müjdelemek ve uyarmak için gönderilmiş bir peygamberim!

Enbiya Suresi 
98. Ayet: " Siz ve Allah`ın berisinden, kulluk/kölelik ettikleriniz, cehennem odunusunuz. Hepiniz oraya gireceksiniz. "

İslam dininden sonra hiçbir Müslüman köle edinememiştir(Kuran`daki gerçek İslam’ın uygulandığı dönemler). Ama cahiliye döneminden kalma kölelerin bırakılması adım adım olmuştur. Ayetler en ufak bir şeyde eldeki kölelerin serbest bırakılmasını, onlara maddi yardım yapılmasını ve çağı gelmişse-istiyorsa evlendirilmesini emreder. Örneğin: 

5 Maide Suresi
89 ALLAH rast gele ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ancak bile bile ettiklerinizden sizi sorumlu tutar. Yemininizi bozarsanız cezası, ailenize genellikle yedirdiğiniz yemeklerden on yoksulu doyurmak veya giydirmek veya bir köleyi salmaktır. Kim bulamazsa üç gün oruç tutmalı. Bu, bile bile ettiğiniz yeminlerinizin cezası. Yeminlerinizi tutun. ALLAH güzel karşılık veresiniz diye ayetlerini böyle açıklıyor. 

BELED
12. Zor yolun ne olduğunu bilir misin?
13. Köleleri özgürlüklerine kavuşturmaktır; 


Savaş esirlerinin bile köle edinilemeyeceği açıkça belirtilir. 

"Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. Savaş durumu kalkıncaya kadar bunu uygulayın. "(47-4)

Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler. (Nahl 75)

Burada da yine Allah`tan başkasına kulluk eden bir kimse ile, yalnızca Allah`a kulluk eden özgür insan karşılaştırılıyor ve kölelik yeriliyor. Ayrıca zenginliğin de fakirlikten üstün tutulduğunu görüyoruz ayette. Bu ve benzeri ayetler kulluğun sadece Allah`a karşı olması gerektiğini belirtmekte. 

Ve asıl, hırsızlığın bile yasak olduğu bir dinde, kölelik yani insan özgürlüğünü çalma tamamen kalkmış demektir. 

Düşünsenize, bir insanın arabasını veya kalemini izinsiz almak bile yasakken, o insanın kendisini çalarak köle edinmek hayli hayli yasaklanmış demektir. 

Yani bir insanın bir eşyasını bile izinsiz alamıyorsanız, o kişiyi kendinize zorla köle hiç yapamazsınız demektir. 

Ve yine ayetlerde belirtildiği üzere tüm insanlar dilediği gibi inanmakta ve yaşamakta özgür olduğuna göre imtihan dünyası gereği, yine kölelik yasaklanmış demektir İslam dininde. 

Selam ve sevgiler.

[Emre Karaköse 0]

Bu arada Zümer 29. ayet de köleliği kınıyor ve hiç hür olanla, kula kul olmuş olan bir olur mu diyor.

 

Tıpkı şirk koşanla, koşmayan bir olur mu gibi. 

 

Selam

[güven 0]

3 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Kuran köleliği kaldırmıştır

 

Bir de kölelik konusu sürekli sorulup duruluyor. Gerçi bazı yazarlar bu konuda gerekli açıklamaları yapmışlar ama ben de değineyim dedim. 

Kuran köleliği yasaklayıp insanların eşit olduğunu bildirmiştir. 

Kuran`da belirtildiği üzere peygamberlerin bile köle edinme yetkisi yoktur. Allah`ın dışında, yani yaratılmış bir şeye kulluk-kölelik en büyük günahlardandır: 

Zümer 
29. ALLAH, çelişen ortaklara sahip bir adam ile bir tek kişiye bağlı olan adamın örneğini verir. Bu ikisinin durumu hiç eşit olur mu? Övgü ALLAH`adır. Ancak çokları bilmez. 

(İnsanın tek bir efendisi vardır o da Rabbimiz. Yüce Yaratan`dan başka bir kimseye kulluk-kölelik şirktir ve bu ayette de yalnız Allah`a kul olan ile, yaratılmışlara da kul olanlar bir örnekle karşılaştırılıyor. Ve bu ikisinin aynı olmadığı belirtiliyor. ) 

Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih`i ALLAH`tan sonra rabler (efendiler) edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı`ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O`ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir. (9: 31)

De ki: `Kitaplılar! Bizimle sizin aranızda aynı olan bir ilkeye geliniz: ALLAH`tan başkasına kulluk etmeyelim ve O`na hiç bir şeyi ortak koşmayalım, birimiz diğerini ALLAH`tan sonra rabler edinmesin. ` Kabul etmezlerse, `şahit olun, biz müslümanlarız! deyin. (3: 64)

Ali İmran Suresi 
79. Ayet: Allah`ın kendisine kitap, bilgi ve peygamberlik vermiş olduğu hiçbir kişinin kalkıp da insanlara: "Allah`a değil bana kul olun" diyebilme yetkisi yoktur. Ancak: "Kitabı öğretmekte ve ders alıp vermekte olmanız sebebiyle Allah yolunun erleri olunuz!" der. 

Hud Suresi 2. Ayet: şöyle ki, Allah`tan başkasına kul olmayın! Ben size O`nun tarafından müjdelemek ve uyarmak için gönderilmiş bir peygamberim!

Enbiya Suresi 
98. Ayet: " Siz ve Allah`ın berisinden, kulluk/kölelik ettikleriniz, cehennem odunusunuz. Hepiniz oraya gireceksiniz. "

İslam dininden sonra hiçbir Müslüman köle edinememiştir(Kuran`daki gerçek İslam’ın uygulandığı dönemler). Ama cahiliye döneminden kalma kölelerin bırakılması adım adım olmuştur. Ayetler en ufak bir şeyde eldeki kölelerin serbest bırakılmasını, onlara maddi yardım yapılmasını ve çağı gelmişse-istiyorsa evlendirilmesini emreder. Örneğin: 

5 Maide Suresi
89 ALLAH rast gele ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ancak bile bile ettiklerinizden sizi sorumlu tutar. Yemininizi bozarsanız cezası, ailenize genellikle yedirdiğiniz yemeklerden on yoksulu doyurmak veya giydirmek veya bir köleyi salmaktır. Kim bulamazsa üç gün oruç tutmalı. Bu, bile bile ettiğiniz yeminlerinizin cezası. Yeminlerinizi tutun. ALLAH güzel karşılık veresiniz diye ayetlerini böyle açıklıyor. 

BELED
12. Zor yolun ne olduğunu bilir misin?
13. Köleleri özgürlüklerine kavuşturmaktır; 


Savaş esirlerinin bile köle edinilemeyeceği açıkça belirtilir. 

"Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. Savaş durumu kalkıncaya kadar bunu uygulayın. "(47-4)

Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler. (Nahl 75)

Burada da yine Allah`tan başkasına kulluk eden bir kimse ile, yalnızca Allah`a kulluk eden özgür insan karşılaştırılıyor ve kölelik yeriliyor. Ayrıca zenginliğin de fakirlikten üstün tutulduğunu görüyoruz ayette. Bu ve benzeri ayetler kulluğun sadece Allah`a karşı olması gerektiğini belirtmekte. 

Ve asıl, hırsızlığın bile yasak olduğu bir dinde, kölelik yani insan özgürlüğünü çalma tamamen kalkmış demektir. 

Düşünsenize, bir insanın arabasını veya kalemini izinsiz almak bile yasakken, o insanın kendisini çalarak köle edinmek hayli hayli yasaklanmış demektir. 

Yani bir insanın bir eşyasını bile izinsiz alamıyorsanız, o kişiyi kendinize zorla köle hiç yapamazsınız demektir. 

Ve yine ayetlerde belirtildiği üzere tüm insanlar dilediği gibi inanmakta ve yaşamakta özgür olduğuna göre imtihan dünyası gereği, yine kölelik yasaklanmış demektir İslam dininde. 

Selam ve sevgiler.

Allaha yemin  olsun sen yalancısın.

NAHL:56 - Allah'a andolsun ki, siz bu yaptığınız iftiralardan mutlaka hesaba çekileceksiniz.

NAHL:63 - Allah'a yemin olsun ki, biz senden önce bir çok ümmetlere peygamberler gönderdik.

[güven 0]

12 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Bu arada Zümer 29. ayet de köleliği kınıyor ve hiç hür olanla, kula kul olmuş olan bir olur mu diyor.

 

Tıpkı şirk koşanla, koşmayan bir olur mu gibi. 

 

Selam

sen müslüman olsan selamın nerden geldiyini anlardın.

peygamber dediyin yusuf bile köleydi be ne konşuyorsun.

Peygamberleri,de yusufta köleydi.

Yusuf 23 ayet:Derken hânesinde bulunduğu hanım bunun nefsinden kam almak istedi ve kapıları kilidledi, haydi seninim dedi, o, Allaha sığınırım, dedi: doğrusu o benim Efendim, bana güzel baktı, hakıkat bu ki, zalimler felâh bulmaz

[güven 0]

Sayaın emere  başka köle ayeti istermisin. yetmese muhammedin veda hutbesini oku.

RUM Suresi 28. ayet

Allah, size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.

[Emre Karaköse 0]

İngilizce forumlarda da siz Hıristiyan misyonerler aynı taktik ve sözleri tekrarlıyorsunuz. Ezbere konuşan boş papağanlardan ve paganlardan başka birşey değilsiniz

 

Ayetlerde kölelik de fakirlik de yerilir.

 

Kölelik zaten yasaklanmıştır ayrıca, yazılarımda gösterdiğim üzere.

 

Yusuf peygamberin içine düştüğü olay da köleliği onaylamaz, tam tersine eleştirir yine.

 

Kısacası İslam dini kula köle olmayı da edinmeyi de yasaklamıştır.

 

Selam

[güven 0]

Bir saat önce, Emre Karaköse yazdı:

İngilizce forumlarda da siz Hıristiyan misyonerler aynı taktik ve sözleri tekrarlıyorsunuz. Ezbere konuşan boş papağanlardan ve paganlardan başka birşey değilsiniz

 

Ayetlerde kölelik de fakirlik de yerilir.

 

Kölelik zaten yasaklanmıştır ayrıca, yazılarımda gösterdiğim üzere.

 

Yusuf peygamberin içine düştüğü olay da köleliği onaylamaz, tam tersine eleştirir yine.

 

Kısacası İslam dini kula köle olmayı da edinmeyi de yasaklamıştır.

 

Selam

 Papağan belli  kim olduğu,

dünyda bir buçuk milyar müslüman var 57 müslüman ülkesi  kıçı kırık misyonerlerden başa çıkamıyorsunuz.  Atürk ingiliz donanmasına ne demiş bir oku ders alın ha bir g-------tünüzü açıkta bırarkmayın ne olu olmaz misyoner işi hiç belli olmaz.

RAHMAN SÛRESİ
45. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

47. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

49. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

51. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

53. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

55. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

57. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

59. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

61. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

63. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

65. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

67. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

69. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

71. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

73. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

75. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

77. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

[güven 0]

İncire ve zeytine yemin  eden tanrıdan ne beklenir

TİN Suresi 1. ayet.İncire ve zeytine andolsun.

[güven 0]

Bir saat önce, Emre Karaköse yazdı:

İngilizce forumlarda da siz Hıristiyan misyonerler aynı taktik ve sözleri tekrarlıyorsunuz. Ezbere konuşan boş papağanlardan ve paganlardan başka birşey değilsiniz

 

 

Bu yıldızlardan masonları taşlamıyorsunuz

MULK Suresi 5. ayet.Andolsun ki biz en yakın göğü kandillerle (yıldızlarla) süsledik, onları şeytanlar için taşlama araçları kıldık ve onlar için alevli ateş azabı hazırladık.

 

[Emre Karaköse 0]

Gökler/evrenler yazımda yıldızların ateş yerleri olması konusunu da açıkladım. Zaten  diğer ayetlerde olayın açıklamasını yapıyor Kuran. Yıldızlar ışıktan/alevden atışlar yapıyormuş uzaya.

 

Benim yazıyı yazmamdan sonra, yıldızların ışıktan/alevden atışlar yapması görüntülenmeye başladı:

 

https://www.upi.com/Science_News/2016/10/06/Hubble-sees-star-shooting-cannonballs-into-space/9071475783632/ph2/

 

Selam

[Punisher100 0]

12 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Yıldızlar ışıktan/alevden atışlar yapıyormuş uzaya.

 

Benim yazıyı yazmamdan sonra, yıldızların ışıktan/alevden atışlar yapması görüntülenmeye başladı:

 

https://www.upi.com/Science_News/2016/10/06/Hubble-sees-star-shooting-cannonballs-into-space/9071475783632/ph2/

 

Selam

Düz dünyayi savunan cahilller NASA`yi yalanci olarak ilan etmislerdi bildigim kadariyla.Simdi bakiyorumda ispat etmis bu konuda.Düz dünyaya gelince kasitli haber yapan NASA ates topunda dogrucu olmus.Cimbizla "yildizlar alevden atis yapiyor"bölümünü güzel makaslamissin.Simdi bana NASA bu atislari nasil acikliyor ve senin aciklaman nasil bir yazarmisin bakalim buraya.Link atma Scifi senaryosuna ihtiyacim yok.Benim bildigim ates bu,

https://sorularlaislamiyet.com/ates-topu-olan-yildizlar-seytanlari-yakabilir-mi

 

Simdi bana cevap bumu degilmi onu söylermisin?

Evetse NASA`nin aciklamasiyla bu aciklama uyuyormu onu söyle bakalim.Soru net olarak su"NASA`nin gösterdigi bu yildizlar neye ates ediyor?"Yani senin hikayene göre nereye bu ates?

Tek ve net cevap.Sonra diger sorulara geceriz.

Not:Link istemiyorum kisa ve net olmak üzere cevap lütfen.

 

[Türk Ateist 0]

On 10.11.2018 at 19:47, Getaf yazdı:

 

Açıkçası istatistikler ne diyor bilmiyorum. Gelişmiş ülkelerde belki bir ölçüde basarilsa da ben ateizmin hızla yayilma ihtimalini hiç mümkün görmem. Sonradan ateist olma, bir aydınlanma halidir. İyi bir eğitim, düşünsel bir çaba, sorgulayan bir kafa gerektirir. Emek ister.. Dahası cesaret gerektirir. İnsanlar cennet fikrinden vazgeçmek istemiyor! Gerçekle yüzleşmek istemiyor:

 

"Ne demek yok olacam! Öyle şey olur mu? Ben yok olamam. Olabilemem! Yok olacakmisim, şuna bak ya!. Ben böcek miyim, ot muyum yok olayım? Olmayacam işte!..." 

 

Ona anlatamazsin milyarlarca insanın zaten yok olduğunu.. Mezarlarda sayısız önemli insanların bulunduğunu.. Evren nezdinde bir insanla bir böceğin aynı olduğunu!

 

Varoluş bir piyangodur! Kendisine büyük bir piyango çıkan adam zanneder ki bir daha piyango vurabilir! Oysa o bir kereydi.. Keyfini çıkar dostum. Ama ona göre, bir kere olduysa bir daha olur! 

 

Ateist tüm bunların farkındadır. İroniktir ama, bir ateist bir muslumandan daha çok inanır bu dünyanın fani olduğuna!! Bilir ki baki kalan yalnizca hoş bir seda... 

 

 

İstatistikler de yayıldığını gösteriyor. Bu biraz normal ama. Şimdi bilgiye erişmek de bilgiyi yaymak da kolay. Ancak bu yayılmanın gelişmiş ülkelerde, özellikle Avrupa kıtasının batı taraflarında olduğu da doğru. Haklısın.

 

Sonradan ateist olma için düşünsel bir çaba, iyi bir eğitim vs vs gerekebilir belki, bilmiyorum ama gençler için pek zor olmuyor. Dinlerin çağla uyumsuzluğu o kadar aşikar ki, pratik yaşam ve bilginin artık işportaya düşmesi durumu onları kolayca ateist vb yapıyor. 

 

Müslüman coğrafyada bu kadar kolay değil tabii. Nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan dindar Müslümanlar tamamen irrasyonel olduğu için onlara bir şey anlatmak pek mümkün olamıyor. Bilgiyle de ilgili olmadıkları için durum daha da zorlaşıyor. 

Bu arada ben, cennet düşüncesinin en önemli faktörlerden biri olduğunu düşünmüyorum. Cennete gitmeyi düşlemekten çok, cehennemde yanmaktan korkuyorlar gibi...

 

Yazının son bölümlerine bayıldım. Doğru söylüyorsun, dünyanın fani olduğuna inananlar aslında ateistler. 

Bu hayat tek kullanımlık. Ama inanırlar bunu korkunç bir düşünce olarak görmekle kalmıyor, kendi bilinç dışlarını dışarı vurarak her tür pis işi, sapıklığı yapmak için gerekçe olarak sunuyor.

Kafaları bambaşka çalışıyor...

 

[Getaf 0]

8 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

İstatistikler de yayıldığını gösteriyor. Bu biraz normal ama. Şimdi bilgiye erişmek de bilgiyi yaymak da kolay. Ancak bu yayılmanın gelişmiş ülkelerde, özellikle Avrupa kıtasının batı taraflarında olduğu da doğru. Haklısın.

 

Sonradan ateist olma için düşünsel bir çaba, iyi bir eğitim vs vs gerekebilir belki, bilmiyorum ama gençler için pek zor olmuyor. Dinlerin çağla uyumsuzluğu o kadar aşikar ki, pratik yaşam ve bilginin artık işportaya düşmesi durumu onları kolayca ateist vb yapıyor. 

 

Müslüman coğrafyada bu kadar kolay değil tabii. Nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan dindar Müslümanlar tamamen irrasyonel olduğu için onlara bir şey anlatmak pek mümkün olamıyor. Bilgiyle de ilgili olmadıkları için durum daha da zorlaşıyor. 

Bu arada ben, cennet düşüncesinin en önemli faktörlerden biri olduğunu düşünmüyorum. Cennete gitmeyi düşlemekten çok, cehennemde yanmaktan korkuyorlar gibi...

 

Yazının son bölümlerine bayıldım. Doğru söylüyorsun, dünyanın fani olduğuna inananlar aslında ateistler. 

Bu hayat tek kullanımlık. Ama inanırlar bunu korkunç bir düşünce olarak görmekle kalmıyor, kendi bilinç dışlarını dışarı vurarak her tür pis işi, sapıklığı yapmak için gerekçe olarak sunuyor.

Kafaları bambaşka çalışıyor...

 

 

Ben Ateistforum'da yeniyim. Galiba çok geç kalmışım! 5-10 kişi sohbet ediyoruz şurada. Ama bir kişi de olsa anlaşıldığını hissetmek mutlu ediyor insanı. Ya da bir bilgiyi paylaşmak, bir fikri tartışmak... Forumun çok zengin arşiv yazışmalarını görünce tekrara da düşmek istemem. Yeni bir fikrim var mı onu da söyleyemem. Herkesin bir hikayesi var. Yaşanmışlıklar anlamlandiriyor kavramları. Kişinin geçmişi, yetiştiği kültür çevresi ve mizacı belirliyor bakış açılarını. Ben karamsar olanlardanım mesela. Yine de bir güzel söz heyecanlandırır beni. Umutlanırım. 

 

Haklısın, cehennem fikri oldukça etkilidir. "Ya varsa!" fikrinin karşılığıdır cehennem! Öte yandan cennet; özlemlerimizin, yapamadiklarimizin, bulamadiklarimizin adresidir. Kaybedenlerin, tutunamayanlarin sığınağıdır. Bu yönüyle "Olmalı!" fikrinin karşılığıdır cennet! 

 

Ateizm ise insanı bu dünyaya çağırır. Hem yaşama sevinci verir hem de gerçeklerle yuzlestiririr! Senin de katıldığın gibi ateist olma bir aydınlanma halidir. Ancak, ışık tutulan yer bizi tedirgin ediyorsa rahatsız oluruz o ışıktan! Bu yüzden loş ışık sever kimileri. 

 

"Loş ışık" günümüz dünyasını daha güzel anlatıyor. Bence deizm ve agnostisizm de aslında bu loş ışıklara denk geliyor. Sözünü ettiğin pratik yaşam, bilgiye kolay erişim, çağın gerekleri dinleri rafa kaldırmıyor ama guncelliyor. Hiçbir genç; resmin haram olduğunu, kadın sesinin günah olduğunu düşünmüyor artık. Biz İslam'da köleliği tartışıyoruz ama bu iş fiilen bittiği için hiçbir genç buna kafa yormuyor. Onlar için zaten bitmiş bir mesele!! Köleymiş, ganimetmiş, cariyeymiş!.. Yeni din kitapları bunlardan ayiklaniyor. Bu konulara loş ışık tutuluyor, yani üzerleri kapatiliyor. Kaldı ki gençler zaten okumuyor, kafa yormuyor. 

 

Aslına bakarsan din zaten bitmiş, içi boşaltılmış da.. Modernizme yenik düşen din bu sebeple kendini yeniliyor. Kendini yenileyen şey din olmayacağına göre, adeta kişiye özel butik bir din anlayışı doğuyor. Kaç teist varsa o kadar Tanrı var yani. İşte bu yüzden Tanrı ölmüyor!

 

Avrupa'ya gelince orada kiliseler artık bir bir satlığa çıkarılıyor. Ama bu durum beni umutlandirmiyor. Çünkü sözünü ettiğim bilinçli ateist uyanışı değil bu. Aşırı sağ Avrupa'da her geçen gün güçleniyor. Irkçılık, fanatizm yükseliyor. İsveç'te bile insancıl-barışçıl partiler geriledi son seçimde. Amerika zaten malum.. 

 

Yani ışıkta durmak cesaret istiyor. İnsanlık zifiri karanlıktan çıksa da loş ışıkta saklanmayı daha güvenli buluyor! Daha korunaklı olduğunu sanıyor. Aynaya bakmıyor, bakamıyor. Aydınlığa çıkması için korkarım daha çok zamanı var...

 

[Hasan Akçay 0]

On 10.11.2018 at 21:22, güven said:

İyilik derken bu müslümanlar evli de olsa cariyenizi becereceksiniz demekmi, iyilik buysa ben kötüyüyüm  okuyun karar verin .

Diyanet İşleri: Nisa 24 ayet. Savaş esiri olarak sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı.

 

 

Diyanete inanmayın; AKIL sahibisiniz siz, aklınıza inanın; 

örneğin Nisa 24'ü  doğru anlamak  için

Nisa 24'ün "meal"ini Nisa 25'in "meal"i ile KARŞILAŞTIRARAK okuyun.

 

Nisa 24:  Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum

Nisa 25:  Ve men yestatı' minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu'minât

 

Bakın ikisinde de muhsanât var.

 

Arapçanız olmasın, Arapça bilmeyin 

ama gözleriniz var

her iki ayetteki kelimenin aynı olduğunu görüyorsunuz. 

 

Şimdi bu iki ayetin Diyanet "meal"lerini KARŞILAŞTIRARAK okuyun.

 

Nisâ 24: (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı ...

Nisâ 25: Sizden kimin, hür mü'min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip oluğunuz  mü'min genç kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın...

yani Nisâ 25'e göre evlenmeniz helaldir onlarla eğer malen gücünüz yetiyorsa.

 

Gördünüz mü,

muhsanât yani AYNI kelime

Nisâ 24'te evli kadınlar olmuş,

Nisâ 25'te hür kadınlar ...

 

Ve muhsanat ile evlenmeniz

Nisâ 24'te haram,

Nisâ 25'te helal...

 

Başka bir foruımda yaptığım açıklamayı okumak isterseniz  

şu linke bakar mısınız (brook benim oradaki adım)

https://free-minds.org/forum/index.php?PHPSESSID=dba6770d0a84b02a3236eed1ac79046b&topic=13789.msg419639#new

Kasım 12, 2018 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi

[democrossian 0]

Muhsan korunan, koruma altında olan demektir. Bununla nikah altına alınmış, korunmuş anlamı kastedilmektedir. Nisa 25 de de muhsan denilmektedir. Bir kadın nikahlandığı zaman muhsan olacaktır. 25. pasajda  da bu kastedilmektedir. Yani siz eğer bir muhsan kadınla nikahlı olmaya parasal olarak güç yetiremiyorsanız o zaman sağ elin sahip olduğu, yani  savaşta esir edilmiş kölelerden ücretini ödeyerek faydalanacaksınız der. Anlam budur.

 

Dolayısıyla Nisa 24 deki nikahlı kadın anlamı yerinde sağlam durmaktadır. Kuran zenginlere alabildiğine kadın nikahlama izni verip fakirlere cariyelerle avunmalarını öğütlemiştir. Bunun nedeni sömürü üzenidir. Fakirleri savaşa gönder, sağ kalırsa cariye getirsin, cariyeleri satın al, mükatebe yap, hürriyeti karşılığında fuhuş yaptır, verdiğin parayı fazlasıyla çıkar, fakirlerin de gözü alamadıkları, zenginlerin aldığı kadınlarda kalmasın!

 

Herifler sömürü düzenini kurmuşlar. Sömürdükleri direk insanın kendisi. Emeği, ürünü de değil sadece. Direk bedenini sömürüyor yağmacılar!

[Hasan Akçay 0]

Bununla nikah altına alınmış, korunmuş anlamı kastedilmektedir. 

 

Hayır, muhsan nikah altına alınMAmış ta olabilir

örneğin Hz Meryem nikah altında değildi 

ama korunmuş biriydi yani muhsan  -ahsenet fercehâ (21:91).  

 

Bütün mu'minler, 

ister erkek olsunlar ister kadın ve ister evli olsunlar ister bekar,

ırzlarını koruyanlardır -ellezînehum li furûcihim hâfizûn (23:5).

 

Verdiğim linke bakarsanız göreceksiniz

muhsanât, ırzları kendileri tarafından korunan kadınlardır (self-protecting),

ma meleket eymân ise SiZiN korumanız altında olanlar. 

Onlara talip olanlar o yüzden siz ailelerinin izniyle eş alacaklar onları -bi izni ehlihinn (4:25).

Kasım 12, 2018 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi