Jump to content

Cevaplarınızı bekliyorum .


Recommended Posts

Yağmur yağdığında bitki büyüyor. Bunu defalarca gözlemledik ve yağmur yağdığı zaman bitki büyüdü yağmadığı zaman büyümedi.''Yağmurun yağması bitkinin büyümesine etki eder. Delili de şu yağmur yağmadığında bitki büyümüyor'' Tamam da bu birisinin tercihi de olabilir sadece bitkinin büyümesinden önce yağmur yağıyor diye bu inanılmaz fiil yağmura verilir mi ? Ve bitkinin büyümesi dediğimiz hadise bütün dünyayla alakalı yani burdaki bitkinin atomlarıyla Çin'deki bitkinin aynı kurallara uyduğunu görüyoruz. Sizce doğal süreçlerle bitkilerin çok farklı yerlerde aynı kurala uyması tek bir elden çıktığı görüşünü mü destekler yoksa naturalist bir açıklama bunu açıklayıp bizleri tatmin edebilir mi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zeytin ağacı için durum farklı, zeytin için yağmurun az düştüğü yerler makbüldür. Bazı ağaçlar ise hiç yağmur sevmez. Suyun olayı

topraktaki mineralleri çözmesi ve mineralleri beraberinde çözerek hayvanlar ve bitkiler için tüketilebilecek hale getirmesi. Kısacası biraz sığ bir ifade olmuş. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Yağmur yağdığında bitki büyüyor. Bunu defalarca gözlemledik ve yağmur yağdığı zaman bitki büyüdü yağmadığı zaman büyümedi.''Yağmurun yağması bitkinin büyümesine etki eder. Delili de şu yağmur yağmadığında bitki büyümüyor'' Tamam da bu birisinin tercihi de olabilir sadece bitkinin büyümesinden önce yağmur yağıyor diye bu inanılmaz fiil yağmura verilir mi ? Ve bitkinin büyümesi dediğimiz hadise bütün dünyayla alakalı yani burdaki bitkinin atomlarıyla Çin'deki bitkinin aynı kurallara uyduğunu görüyoruz. Sizce doğal süreçlerle bitkilerin çok farklı yerlerde aynı kurala uyması tek bir elden çıktığı görüşünü mü destekler yoksa naturalist bir açıklama bunu açıklayıp bizleri tatmin edebilir mi ?

 

Anibal olsa "çişimi yapıyom, çişimi yapıyom, popom kuru kalıyo" kalıbını yazardı.

(Bu bir projeksiyon tabii.)

 

Bu arada, sadece bitkiler değil, insan da dahil tüm hayvan ve diğer canlılar için de aynısı geçerli. Susuz olmuyor...

Dünyanın neresine gidersen git, canlıları sulamazsan hayatta kalamıyor. Kimisinin ihtiyacı az, kiminin çok; ama susuz olmuyor işte bu canlılık. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Anibal olsa "çişimi yapıyom, çişimi yapıyom, popom kuru kalıyo" kalıbını yazardı.

(Bu bir projeksiyon tabii.)

 

Bu arada, sadece bitkiler değil, insan da dahil tüm hayvan ve diğer canlılar için de aynısı geçerli. Susuz olmuyor...

Dünyanın neresine gidersen git, canlıları sulamazsan hayatta kalamıyor. Kimisinin ihtiyacı az, kiminin çok; ama susuz olmuyor işte bu canlılık. 

Şu anda yer biliminde fazla ileri değiliz, sanırsam en son kazı Sovyetler döneminde yapılıyordu ve ödeneksizlikten sonlandırıldı. Acaba suyun ulaşamadığı çok derinlerde

suya adapte olmadan evrimleşmiş bazı canlılar görebilir miyiz? (uzayda da olabilir) . Zaten varsa biri yeşillendirsin. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyanın başka yerine gidince alkolle hayatta kalması gereken bir bitki mi beklendik oluyor ? 

 

Ne zaman şartlar sayesinde günümüz canlılığının böyle sonuçlandığına inanacaksınız merak ediyorum.

 

Diyelim su dışında bir çözücü kullanarak hayatta kalmayı sürdüren bir bitki geçmişte vardı. Ama yaşam savaşını kaybetti ve soyu tükendi. 

 

 

Ne kadar zaman geçti niye hala aynı sorular ? 

 

tarihinde Sütlü Kase tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Sütlü Kase yazdı:

Dünyanın başka yerine gidince alkolle hayatta kalması gereken bir bitki mi beklendik oluyor ? 

 

Ne zaman şartlar sayesinde günümüz canlılığının böyle sonuçlandığına inanacaksınız merak ediyorum.

 

Diyelim su dışında bir çözücü kullanarak hayatta kalmayı sürdüren bir bitki geçmişte vardı. Ama yaşam savaşını kaybetti ve soyu tükendi. 

 

 

Ne kadar zaman geçti niye hala aynı sorular ? 

 

çağrı  mert  bakircinin  videosunu  izledimde  orada  atomlarda  zeka  bilinç  yok  diyordu

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

çağrı  mert  bakircinin  videosunu  izledimde  orada  atomlarda  zeka  bilinç  yok  diyordu

Atomlarda zeka ne zaman konumuz oldu. 

 

Sen bir şeyin (bitkinin) belli bir alandaki (dünyada) tüm özelliklerinin aynı veya çok benzer olmasından yola çıkarak tanrıya gitmedin mi ?

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğada ereksellik değil nedensellik kanunları işler. yağmur canlılar için yağmaz, yağmur nedensellik çerçevesinde buharlaşma ve yoğuşma süreçlerinin sonunda yağar. yağmur yağışının "canlıları besliim, yaşatiim" diye bir gayesi, ereği, amacı yoktur. 

yağmurun ortamı yeşertmek ve hayat bahşetmek gibi amacı olsaydı bugün çöller olmazdı. canlılar, karıncaların besinlere doğru yol alması gibi verimli ve yağış alan bölgelere göç ederler. neden çöle yağmur yağmaz ya da çok az yağar? insanların topunu çöle koyun bakalım yağmuru çekecek mi.

 

alıntı: https://eksisozluk.com/entry/52874074

 

süreçlere uyum sağlayamayan canlılarsa zaten elenir, şu ana kadar var olmuş canlı türlerinin yüzde 99'undan fazlasının yok olmuş olması erekselliği değil nedenselliği gösterir, seçilim de tasarımın zıttıdır. bahsettiğiniz olay ise bazı fiziksel yasaların ve onları tetikleyen koşulların sonucudur sadece, araştırın az.

 

6 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

çağrı  mert  bakircinin  videosunu  izledimde  orada  atomlarda  zeka  bilinç  yok  diyordu

 

evet, yoktur, videonun tamamına da bak, hiçbir ciddi kimse var demiyor zaten, doğal süreçleri açıklıyorlar:

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

rica  etsem  bu  videoda  özel  olarak  bu  düzen  ve  düzensizlik  kısmında  müslüman  adamın  ne  gibi  çelişkileri  var  söyleyebilir  misiniz.Yani  galaksiler  yıldızlar.Dogar  büyür  ölür  bu  döngüdür  söylemi  doğru  mudur?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kör Saatçi'nin açıklamaları neden evrim olunca tanrının olmayacağını açıklamış. Başka bir açıklamaya gerek duymuyorum. Canlılar birbirlerini yesin dursun, ben de seyredip eğleneyim vakit geçsin canım sıkılmasın diyen bir tanrı saçma olur. Ama evrimde başka bir canlının komprime ettiği zengin besine diğer canlının yönelip canlıların birbirlerini yemeleri kaçınılmaz sonuç.

 

Görüldüğü gibi tanrı mantıksız, evrim mantıklı. Kaosa gelirsek; kaos düzenden düzensizlik ve düzensizlikten düzen çıkması, bu süreçlerin döngü halinde birbirini izlemesidir. Mutlak düzen ve düzensizlik yoktur. Karmaşa sonucunda kendiliğinden bir statüko dengesi kurulur ve bir süre bu denge devam edip yeniden karmaşa başlar. Düzen de düzensizlik de kalıcı ve sürekli değildir.    

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, democrossian yazdı:

Kör Saatçi'nin açıklamaları neden evrim olunca tanrının olmayacağını açıklamış. Başka bir açıklamaya gerek duymuyorum. Canlılar birbirlerini yesin dursun, ben de seyredip eğleneyim vakit geçsin canım sıkılmasın diyen bir tanrı saçma olur. Ama evrimde başka bir canlının komprime ettiği zengin besine diğer canlının yönelip canlıların birbirlerini yemeleri kaçınılmaz sonuç.

 

Görüldüğü gibi tanrı mantıksız, evrim mantıklı. Kaosa gelirsek; kaos düzenden düzensizlik ve düzensizlikten düzen çıkması, bu süreçlerin döngü halinde birbirini izlemesidir. Mutlak düzen ve düzensizlik yoktur. Karmaşa sonucunda kendiliğinden bir statüko dengesi kurulur ve bir süre bu denge devam edip yeniden karmaşa başlar. Düzen de düzensizlik de kalıcı ve sürekli değildir.    

yani  videodaki  müslümanın  düzenli  demesi  bir  bakıma  doğru  bir şey  mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, democrossian yazdı:

Kör Saatçi'nin açıklamaları neden evrim olunca tanrının olmayacağını açıklamış. Başka bir açıklamaya gerek duymuyorum. Canlılar birbirlerini yesin dursun, ben de seyredip eğleneyim vakit geçsin canım sıkılmasın diyen bir tanrı saçma olur. Ama evrimde başka bir canlının komprime ettiği zengin besine diğer canlının yönelip canlıların birbirlerini yemeleri kaçınılmaz sonuç.

 

Görüldüğü gibi tanrı mantıksız, evrim mantıklı. Kaosa gelirsek; kaos düzenden düzensizlik ve düzensizlikten düzen çıkması, bu süreçlerin döngü halinde birbirini izlemesidir. Mutlak düzen ve düzensizlik yoktur. Karmaşa sonucunda kendiliğinden bir statüko dengesi kurulur ve bir süre bu denge devam edip yeniden karmaşa başlar. Düzen de düzensizlik de kalıcı ve sürekli değildir.    

 

ben şeyi anlamadım niye tanrı düzenli olmak zorunda niye iyi olmak zorunda niye kötü olmak zorunda veya niye bişey yapmak zorunda insansı bi sıfat olmak zorunda. bence ateizmin cevap veremediği şey bu.

tanrı yoktur derken mevcut dinler ve inanışlar ele alınıyor. mevcut inanışları yok sayarsan ne olacak peki? tanrıyı niye her şeyden ayırma gereksinimi duyuluyor. mesela richard dawkinsin organizasyonu londrada çift katlı otobüslere probably theres no god diye reklam veriyor. orada bile probably demiş. hep ihtimaller. bence ateizmde ısrar bile bi çeşit dincilik bağnazlık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, emretemelkuran yazdı:

ben şeyi anlamadım niye tanrı düzenli olmak zorunda niye iyi olmak zorunda niye kötü olmak zorunda veya niye bişey yapmak zorunda insansı bi sıfat olmak zorunda. bence ateizmin cevap veremediği şey bu.

Zaten tanrıya inanıyorsan ve tanrının kötü olduğuna inanıyorsan kabusta yaşıyorsun demektir.Bu durum da başına her türlü kötülüğün geleceğine inanmaktır.Ve böyle de yaşamanın bir anlamı kalmaz değil mi?

 

Tanrının iyi mi kötü mü olması meselesini ise dünyaya bakarak anlayabiliriz.Bu dünya iğrençtir ve kötülük doludur.Bu dünyanın bir yaratıcısı olduğuna inanıyorsan şüphesiz o yaratıcı kötüdür.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...