Jump to content

Belki de bu sitedeki en doğru ve en mantıklı açıklamalar bu linkte


Recommended Posts

  • İleti 93
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir saat önce, Getaf yazdı:

İslamcılara söylüyorum; kadın erkek eşit değildir yahu! Bir ateist olarak ben de sizin gibi düşünüyorum. Ciddiyim. Evet kadın erkek eşit değildir. Yalnız bu eşitsizlik sadece cinsiyet üzerinde geçerli değildir. Bütün insanlar eşit değildir. Örneğin benim zekam, duygularım, yeteneklerim, fiziğim ve kaslarıma eş ikinci bir insan gösterebilir misiniz. Hayır. Yani benim esitim yoktur. Sizin de esitiniz yoktur. Hiçbir canlının eşiti yoktur. Dünyada eşitlik arayan insanın aklından zoru var demektir. Eşitlik fabrikasyonla ilgilidir! Esitlik bire bir ölçülen ve kopyalanan şeylerle ilgilidir. (Bu bakımdan tek yumurta ikizleri daha eşittir!) Yok kadın duygusalmıs da unutkanmış da.. İster kadin-erkek, ister tüm insanlar, isterse de hayvanlar aleminde iki taraf karşı karşıya geldiğinde uzlaşma sağlanırsa paylaşımcılık olur. Arzu edilen de budur. Ama uzlaşı sağlanamazsa her zaman dünyanın ilk kuralı, en eski kuralı geçerlidir. Güçlü olanin dediği olur. Gücü beliryen sadece cinsiyet değildir! Zeki bir kadın, daha az zeki bir adamla evliyse sen reisliği erkeğe versen ki nolur? Zaten o evde anarşi olur!!!

 

Ha derseniz ki medeni dunya, verilen haklar, hukuk normları bakımından eşitliği tartışıyoruz. E bunu 1400 yıl önceki normlarla tartışmak zaten en hafif tabiriyle saflık olmaz mı? Kim reis olacak, reis olmazsa anarşi olur, şöyle olmazsa bu olur... Yahu bunlar ne zamandan kalma tartışmalar. Nasıl bir aile tasavvurunuz var? Mağara dönemi sona erdi! Çadır dönemi de sona erdi! Belki konut dönemi de sona erecek.. İnsanlik nereye evrilecek bilmiyorum ama tekrar mağaraya doğru evrilmeyecegi kesin! 

 

 

Burası aslında çok kimsenin kafasında net değil.

Çünkü henüz eşitliğin ne olduğu hakkında bir sürü inanç ve teori var ama genel anlamda eşitlik anlayışı henüz olgunluk kazanmamış.

Ancak sizin de değindiğiniz paylaşımcılık, aslında eşitliğin bütünü değilse de onun bir parçasıdır.

Çünkü kendim eşitliği bir çok parçalardan oluşmuş bir bütün olarak görüyorum.

Eşitliği zaaflar, cinsler, güçler, zeka seviyesi, yetenek gibi veya iyi-kötü, güzel-çirkin gibi birbirine zıt kavramlarla bütün olarak değerlendirmek gerekir. Aksi halde kadını sadece beden gücüyle ve seks ile değerlendiren İslamın yanlışına düşeriz.

Tabi eşitlik konusuna evrensel ve çağdaş anlamda bakıyorsak bu geçerlidir, yoksa İslamda olduğu gibi bize göre yanlış olan birilerine göre doğru sonucu çıkar. Ki, antiteist olunmasında bu konunun da ayrı bir yeri bulunuyor.

Örneğin, babamız annemize İslamın baktığı gibi onun değerini sadece beden ve seks gücüyle sınırlıyorsa ve annemizi dövüyor veya hakaret ediyorsa, elbette buna üzülürüz. Bu olaya farklı şekilde tepki gösteririz, ateizme ilgi duymanın kaynaklarından biri de farkında olmasak da bu tepkidir. 

Anlaşılacağı gibi eşitliği bir bütün olarak değerlendirmeli ve bu anlayışa sahip olunmalı.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kadınla adam için kilit ve anahtar benzetmesi en uygunu bence. Biri diğerisiz işe yaramaz! Kilit olmadan anahtar ne işe yarar, hiç bir şeye! Kilit de anahtar olmadan hiç bir işe! İkisi birlikte bir işe yarar.

 

Bu biyolojik olarak da böyle, duygusal olarak da. Kadında bizde olmayan duygular var. Ama bizde kadında olmayan bir duygu yok. O bakımdan bence kadınlar bizden üstün!

 

Bu tartışmasızdır. Erkek olmayan bir dünya mümkün olabilir. Ama kadın olmayan bir dünya olanaksızdır. Bu yüzden ilk tanrıçalar hep kadındır. Kadın var olmanın, yaratıcılığın anahtarıdır. Kromozomlara bakarsan da kadın açık ara üstündür. XX şeklinde sağlam bir genetiğe sahip. Biz XY şeklinde kadının kötü bir kopyasıyız. 2x+xy=3x+y eder. Açık ara üstün!

 

Ama Y kromozomu da değişimin anahtarıdır. Y kromozomu daha fazla mutasyon geçirir. XX yapısı daha sağlamdır, daha az mutasyona izin verir. Değişimin anahtarı da bizde! Ama bu üstün olmaya yetmiyor. Çünkü kilit olmadan anahtar hiç bir işe yaramaz. Salla at denize anahtarı, eğer kilidi yoksa! Hiç bir işe yaramaz! O yüzden kadın kesinlikle ve açık ara üstündür.

 

Az önce kilit de anahtarsız işe yaramaz demiştin diyebilirsiniz. Ama şifreli anahtarsız kilit mümkün. Klonlama ile erkeksiz üreme mümkün. Kadınsız klonlama olmaz. Kadının üstün olduğu son derece ve her bakımdan apaçık! Kadın kesin üstündür. Dinler "tanrı ademi yarattı, ondan eşini yarattı" iddiasıyla feci çuvallamışlardır! Havvayı yarattı, ondan eşini yarattı demeleri gerekirdi!

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

d) Evin reisi erkek olsun. İşte bu durumda ailenin huzur ve mutluluğu sağlanmış olur.

Çünkü bir evde sözü dinlenen bir büyük, bir reis olmazsa o ailede anarşi kol gezer.

Böyle sözü dinlenir bir büyüğün BÜYÜK çoğunlukla ancak erkelerden olabilirliği herkesin bildiği bir realitedir.

Çocukların -yüzde doksanın üzerinde bir oranda- anneden ziyade babadan çekindikleri, onun sözünü daha fazla dinledikleri gerçeği,

gün gibi ortadadır.

 

 

Bunlar,

balon gibi, 

havada kalmış iddialar.

 

Örneğin 

ailede BÜYÜK çoğunlukla erkeğin sözü dinlenir olduğu herkesin bildiği bir realitedir iddiası...

 

Tam olarak kaçta kaç çoğunlukla öyledir, 

iddianın sahibi bunu belirtememiş

çünkü KENDiSi bilmiyor; bilse belirtirdi.

 

Herkesin bildiği bir realitedir...

 

Kendi adına konuşsun iddianın sahibi,

herkesin adına konuşmasın, örneğin benim adıma konuşmasın;

ben öyle bir realite bilmiyorum. Atmayın, yok öyle bi realite.

 

Çocukların -yüzde doksanın üzerinde bir oranda- anneden ziyade babadan çekindikleri...

 

Yüzde doksan oranını 

kimin yaptığı hangi araştırma 

ortaya koymuş?

 

Kaldı ki

çocuklar babadan çekinse bile, baba kaba gücün sahibidir, korktukları için itaat ederler

ve ilk fırsatta büyük bir zevkla itiraz ederler. 

 

Anne ise sağ duyudur, temkindir, sevgidir;

çocuklar ona içten bağlanıp GÖNÜLDEN itaat ederler.

 

En önemlisi

çocukların ailede erkeğe itaat edecek olması

 erkeklerin kadınlar üzerinde yönetici ve koruyup gözetici

olmasının bahanesi yapılamaz.

 

“Allah'ın kimini kimine üstün kılması ve mallarından yaptıkları harcamalar sebebiyle,

erkekler kadınlar üzerinde yönetici ve koruyup gözeticidirler.

Saliha kadınlar ise itaatkârdırlar; Allah kendilerini nasıl korudu ise, onlar da kocalarının yokluğunda onların hukukunu korurlar…”(Nisa, 4/34).

 

Doğru bi meal değil bu.

 

Çünkü meal dediğin ASLI GiBiDiR 

ya da en azından aslı gibidir iddiasını taşır;

bu meal Arapça metinden kopup gitmiş.

 

 

Hasan bey bu da yanlış meal demek!?

 

Kuranda yanlış çevrilmiş toplam kaç ayet var size göre, sayısını çıkardınız mı hiç?

 

Bir de bu ayette meal olarak değil de direk anadilleri Arapça olarak sizin çevirinizdeki gibi tefsir eden bir örnek verebilir misiniz?

 

Bir zamanlar geveze show'da Hüseyin Kemal Eke vardı.

 

Kim olursa olsun tüm yabancı isimleri evirip çevirip "O aslında Türktür" diyordu. 

 

Ona benzetiyorum sizi.

 

Örnek:

 

geveze: efenim bugun eric clapton doğmuş. kendisi hakkında ne söyleceksiniz?
hke: (hatemi gibi konusarak) öncelikle gunaydın efenim. nasılsınız? geveze bey eric clapton aslında türk.
geveze: nasıl yani?
hke: evet türk ve şebinkarahisarlı kendisi. 
geveze: nee? (kopar)
hke: can erik neyaptın .
geveze: anlamadım efenim ne diosunuzzz? (iyice kopar)
hke: erik neyaptın gercek ismi. can göbek adı. artık göbek adını kullanmıyor.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, Sundance yazdı:

 

Hasan bey bu da yanlış meal demek!?

 

Kuranda yanlış çevrilmiş toplam kaç ayet var size göre, sayısını çıkardınız mı hiç?

 

Bir de bu ayette meal olarak değil de direk anadilleri Arapça olarak sizin çevirinizdeki gibi tefsir eden bir örnek verebilir misiniz?

 

Bir zamanlar geveze show'da Hüseyin Kemal Eke vardı.

 

Kim olursa olsun tüm yabancı isimleri evirip çevirip "O aslında Türktür" diyordu. 

 

Ona benzetiyorum sizi.

 

Örnek:

 

geveze: efenim bugun eric clapton doğmuş. kendisi hakkında ne söyleceksiniz?
hke: (hatemi gibi konusarak) öncelikle gunaydın efenim. nasılsınız? geveze bey eric clapton aslında türk.
geveze: nasıl yani?
hke: evet türk ve şebinkarahisarlı kendisi. 
geveze: nee? (kopar)
hke: can erik neyaptın .
geveze: anlamadım efenim ne diosunuzzz? (iyice kopar)
hke: erik neyaptın gercek ismi. can göbek adı. artık göbek adını kullanmıyor.

 

 

 

 

 

Haticeye değil neticeye bakalım dersek müslümanlar donlara doldurur. Bugün Dünya'da (kıyak geçelim bizi saymayalım) hangi müslümanlar kadına değer veriyor?

Hep kötü Hristiyanlar tarafından sömürüldüklerinden böyle olmuş islamcılara göre :D

 

Hani kitaba uygun yaşamıyoruz diyorlar, kitapta iyisi var diyorlar objektif bakanlar diyor ki kitapta iyisi yok ki zaten kitaptan dolayı böyle.

Sonra bakıyorsun kitabı uygulayan uygulamayan çöp gibi davranıyor.

 

tarihinde emretemelkuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Sundance said:

... bu ayette meal olarak değil de direk anadilleri Arapça olarak sizin çevirinizdeki gibi tefsir eden bir örnek verebilir misiniz?

 

 

Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi…

 

Erkekler kadınlar için ihtiyaç sağlayanlardır -Men are the MAINTAINERS of women (Shakir)

Erkekler eşler için destekçilerdir –Men are SUPPORTERS of wives (Dr Laleh Bakhtiar)

Erkekler kadınlara destek olması gerekenlerdir –Men are the ones who should SUPPORT women (T B Irving)

Erkekler kadınları destekleyecek olanlardır -The men are to SUPPORT the women (The Monotheist Group)

 

*

 

Bir önceki sayfada şunu belirmiştim:

 

Nisâ 135'te

Kûnû kavvamîne bil KIST deniyor

ADALETi ayakta tutanlar olun...   

 

Zorbalıkla elde tutulan adalet

adalet değildir,

"sahibinin sesi"dir. 

 

Benim bu gerçeğe dikkat çektiğim bir forumda

ana dili Arapça olanlar bana katıldılar

ve ondan sonraki açıklamalarında sürekli buna atıfta bulundular.

 

*

 

Bir zamanlar geveze show'da Hüseyin Kemal Eke vardı.

Kim olursa olsun tüm yabancı isimleri evirip çevirip "O aslında Türktür" diyordu. 

Ona benzetiyorum sizi.

 

Lütfen beni kimseye benzetmeyin,

siz nasıl yalnızca sizseniz ben de yalnızca benim;

sizinle görüş alıp vermek isteyen dostunuzum. 

 

Beni düşman görmek zorundaysanız

bana yazmayın. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

istersen güç veren şeklinde de çevirirsin. her yola gelir. tefsir olayı öyle bir olay zaten.

 

Kur'anın tezahürünü deneyin sonucuna bakarak görebilirsin. 4 tane kara çarşaflı kadın yanında takkeli

uzun sakallı eğitimsiz bir erkek, tüm kadınlar aynı derecede eğitimsiz eşleri. Gayet mutlu ve medeniler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Telif hakkı herşeye gücü yeten mălum tanrıya ait bir eser neden açıklanmaya ve yorumlanmaya ihtiyaç duyar ?
Hatta bunun ölümlü ve hata payı yüksek insanlar tarafından yapılmasına neden mecbur kalınır ?

Bu yalın gerçek neye işaret ediyor acaba ?:D

 

Artı görünen  o ki, argümanlarını pekiştirmek için habire "aman da Arapça bilenler bile bana katıldılar vs." minvalinde birseyler söylemeye çalışanlar var.

Bu da birşey mi sanki... 

Bu iki soruyu daha geçen gün çok samimi olduğum doğma büyüme safkan Arap dostlarıma yöneltmiştim. Apışıp kaldılar, ne diyeceklerini bilemediler. Bir bardak soğuk su içtip kendilerine geldikten sonra bana başka gözle bakmaya başlamışlardı. "Sayende gözlerimiz açıldı, sağol varol" minvalinde birşeyler mırıldanmışlardı.  :D

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi…

 

Erkekler kadınlar için ihtiyaç sağlayanlardır -Men are the MAINTAINERS of women (Shakir)

Erkekler eşler için destekçilerdir –Men are SUPPORTERS of wives (Dr Laleh Bakhtiar)

Erkekler kadınlara destek olması gerekenlerdir –Men are the ones who should SUPPORT women (T B Irving)

Erkekler kadınları destekleyecek olanlardır -The men are to SUPPORT the women (The Monotheist Group)

 

*

 

Bir önceki sayfada şunu belirmiştim:

 

Nisâ 135'te

Kûnû kavvamîne bil KIST deniyor

ADALETi ayakta tutanlar olun...   

 

Zorbalıkla elde tutulan adalet

adalet değildir,

"sahibinin sesi"dir. 

 

Benim bu gerçeğe dikkat çektiğim bir forumda

ana dili Arapça olanlar bana katıldılar

ve ondan sonraki açıklamalarında sürekli buna atıfta bulundular.

 

*

 

Bir zamanlar geveze show'da Hüseyin Kemal Eke vardı.

Kim olursa olsun tüm yabancı isimleri evirip çevirip "O aslında Türktür" diyordu. 

Ona benzetiyorum sizi.

 

Lütfen beni kimseye benzetmeyin,

siz nasıl yalnızca sizseniz ben de yalnızca benim;

sizinle görüş alıp vermek isteyen dostunuzum. 

 

Beni düşman görmek zorundaysanız

bana yazmayın. 

Hasan bey biz cehenemlik dinsiz kişiler yanlış anlıyoruz diyelim. kaç kişi sana göre müslüman var yer yüzünde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi…

 

Erkekler kadınlar için ihtiyaç sağlayanlardır -Men are the MAINTAINERS of women (Shakir)

Erkekler eşler için destekçilerdir –Men are SUPPORTERS of wives (Dr Laleh Bakhtiar)

Erkekler kadınlara destek olması gerekenlerdir –Men are the ones who should SUPPORT women (T B Irving)

Erkekler kadınları destekleyecek olanlardır -The men are to SUPPORT the women (The Monotheist Group)

 

*

 

Bir önceki sayfada şunu belirmiştim:

 

Nisâ 135'te

Kûnû kavvamîne bil KIST deniyor

ADALETi ayakta tutanlar olun...   

 

Zorbalıkla elde tutulan adalet

adalet değildir,

"sahibinin sesi"dir. 

 

Benim bu gerçeğe dikkat çektiğim bir forumda

ana dili Arapça olanlar bana katıldılar

ve ondan sonraki açıklamalarında sürekli buna atıfta bulundular.

 

*

 

Bir zamanlar geveze show'da Hüseyin Kemal Eke vardı.

Kim olursa olsun tüm yabancı isimleri evirip çevirip "O aslında Türktür" diyordu. 

Ona benzetiyorum sizi.

 

Lütfen beni kimseye benzetmeyin,

siz nasıl yalnızca sizseniz ben de yalnızca benim;

sizinle görüş alıp vermek isteyen dostunuzum. 

 

Beni düşman görmek zorundaysanız

bana yazmayın. 

 

Hasan bey düşman olarak görmek değil mevzu, o kadar çok konuda  "O ayet aslında meal hatasıdır gerçek çeviri şu şekilde olmalıdır" diye iddia ettiniz ki doğal olarak Hüseyin Kemal Eke'yi hatırlattı bana. Yoksa bir düşmanlık gözetip belirtmedim.

 

Herhalde Kuran'ın hüküm belirten ayetlerinin 3'te 2'si filan meal hatası size göre. Meal derken tabii Arapçadan Arapçaya mealde!? de hata olmalı. ? Zira ayetlere sizin verdiğiniz anlamı veren Arap coğrafyası içinde pek gözükmüyor. Arada tek tük yeni bir akımla çıktıysa bilemem.

 

Verdiğiniz isimlerde de Dr. Laleh Bakhtiar ve T. B. Irving dışındakilere ait kaynak bulamadım.

 

Dr. Laled Bakhtiar

Born to an American mother and Iranian father in New York City, Bakhtiar grew up in Los Angeles and Washington, D.C., as a Catholic. At the age of 24, moved to Iran with her Iranian husband, an architect, and their three children, where she began to study Islam under her teacher and mentor, Dr. Seyyed Hossein Nasr at Tehran University, studying Quranic Arabic, eventually converting in 1964. She divorced her husband in 1976[3] and returned to the U.S. in 1988.[4] 

Khaled Abou El Fadl, Islamic law professor from UCLA, says she "has a reputation as an editor, not [as] an Islamic scholar",[6] and that three years of Classical Arabic are not enough.[6] He also "is troubled by a method of translating that relies on dictionaries and other English translations."[6]

The head of one of Canada's leading Muslim organizations, Islamic Society of North America (Canada), ISNA, Mohammad Ashraf, said he would not permit Bahktiar's book, The Sublime Quran, to be sold in the bookstore of ISNA because she was not trained at an academic institution accredited in the Muslim world and also said that "this woman-friendly translation will be out of line and will not fly too far" and that "women have been given a very good place in Islam."[12]

 

Aynı şekilde T. B. Irving de Arabistan kökenli değil. 

Irving was born in Preston, Ontario (now Cambridge) in 1914, the son of William Irving and Jessica McIntyre.[2] He embraced Islam in the early 1950s and took the name Al-Hajj Ta'lim Ali Abu Nasr.

 

Ayrıca T.B. Irwing'in çevirisinde de "support" kelimesi "desteklemek" "karşılıklı birbirine destek olmak" manasında değil "bakmak, bakımını üstlenmek" manasında kullanılmış. Ve erkeklerin kadınlardan üstün olduğunu ve zaman zaman kadınların dövülmesi gerektiğini belirtiyor.

 

Çeviriyi aşağıda inceleyelim:

T. B. IRVING

(VI) Men are the ones who should support women since God has given some persons advantages over others, and because they should spend their wealth [on them]. Honorable women are steadfast, guarding the Unseen just as God has it guarded. Admonish those women whose surliness you fear, and leave them alone in their beds, and [even] beat them [if necessary]. If they obey you, do not seek any way [to proceed] against them. God is Sublime, Great.

 

Her iki örneğin de Arap dışı olması ve başta hristiyanken sonradan islama geçmeleri sizce bir tesadüf müdür?

 

Hasan bey, hani 2 veya 3 ayette deseniz ki "Bu ayette meal hatası var, bakın işin kaynağında Araplar 7. yüzyıldan beri şu şekilde anlamış, 8. yy, 9. yy ve takibinde şu şekilde tefsir eden bir sürü kişi var" hani deriz ki "Tamam burada bu manaya alternatif başka manalar var." Ancak durum öyle değil ki. Siz hemen hemen Kuran'ın yarısında hata olduğunu iddia ediyorsunuz. Üstelik de bunu ne Arapça dilbilgisi konusundaki yetkinliğinizi, ne de İslam hakkındaki yetkinliğinizi akademik olarak ortaya koymadan yapıyorsunuz.

 

Bu forum dışında var mı herhangi akademik bir yayınınız? (Türkçe değil doğal olarak, Arapça ve Kuran meali olarak)

 

Arapça konusunda yetkinlikleri şüphe götürmez, Muhammed döneminde konuşulan Arapça'ya bile hakim kişilerden daha yetkin Arapça bilginiz olduğuna dair yetkinliğinizi gösteren herhangi bir şey var mı?

 

Bunlar olmadan bu forumda havanda su dövüyorsunuz Hasan bey. Sizi artık az çok tanıyoruz. İleride bir gün sizin de yayınlanan bir mealiniz olur umarım. Ama o zamana kadar bu iddialarınızın muhattabı biz değil, iddialarınızı kabul ettirmeniz gereken dindaşlarınızdır.

 

Yoksa sizin her seferinde kelimelere yeni anlamlar yükleyerek "Aslında o meal yanlıştır" dediğinizde, sanki Hüseyin Kemal Eke'nin "Efendim aslında Harrison Ford Türk'tür. Asıl ismi de Hayrettin Fordçu'dur." derkenki sesini duyar gibi olmak olağan bir durum.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Sundance,

 

Nisâ 34'ü benim tercüme ettiğim gibi tercüme edenlere örnekler göstermemi istemiştiniz,

örnekler gösterip istediğinizi yaptığım için üzgünüm

çünkü bu kere de o örneklere yöneldi konu ve dağılmaya teşne bir hal aldı.

 

Konumuz Nisâ 34'teki kavvâm kelimesidir,

görüşlerimizi o konuda kalarak belirtelim ki

birbirimize 

senin etin ne budun ne diyerek,

benim etim şudur butum bu... da SENiN etin ne budun ne diye gûya cevap vererek vakit öldürmeyelim.

 

Nisâ 

034: er ricâlu kavvâmûne alen nisâ...

135: kûnû kavvâmîne bil kıst

 

Arapça bilmemiz şart değil,

madem gözlerimiz var, görüyoruz: bu iki ayetin ikisinde de kavvâm geçmektedir

ve madem aklımız var, biliyoruz: "kavvâm"a BAĞLI OLARAK 135'te ne deniyorsa 034'te de o denmektedir.

 

135'e Diyanet Vakfı'nın verdiği meal: adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun.

O halde 034'e AKLIN vereceği anlam: erkekler kadınlar üzerinde yakta tutanlar konumundadır. 

 

Bu kadar.

 

Benim görüşüm budur.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.11.2018 at 01:43, akılsızşuursuzatom yazdı:

 

Bin defa anlattık. İlla cebrail gelsin Kur’an’ın tefsirini yapsın mı istiyorsunuz? Kafanız yok mu? Aklınız çalışmıyor mu sizin? Ey inandım diyenler!

 

Bak canım Bak papatyam bak kiraz ağaım ayva reçelim ezine peynirim ashajdksks

 

Ayette şöyle diyor 

2 tane ricalden şahit bulamazsanız

1 tane rical 2 tane imraatini şaht getiriniz bunun sebebi biri unutursa diğeri hatırlatsın.

 

Rical : kamil fert demektir. Bu kadında olabilir, erkekde. Nitekim hadis rivayet eden Hazret-i Aişeye Hadis Ricalinin en büyüklerindedir denmiştir.

 

Eğer ricalden sayılan 2 İnsanlardan şahit bulamazsanız sakın toplumdan ricalden olmayan erkek şahit getirmeyiniz bu erkeklere güven olmaz. Onun için ricalden bir tanem şahit toplumdandan 2 kadın şahit getiriniz biri unutursa diğeri hatırlatsın diye.

 

demek ki neymiş. Ayette ricalden olmayan erkekler aşağılanıyor Şahitlikleri kabul edilmiyor kadınlara şahitlikte güveniliyor.

 

anlayana iki kalık pilav bir köfte bir ayran daha doğrusu 3 müşrubat. Anlamayana sakız çiklet tereyağ ve rokayağ hahahahahahah

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.11.2018 at 01:43, akılsızşuursuzatom yazdı:

 

Bin defa anlattık. İlla cebrail gelsin Kur’an’ın tefsirini yapsın mı istiyorsunuz? Kafanız yok mu? Aklınız çalışmıyor mu sizin? Ey inandım diyenler!

 

Bak canım Bak papatyam bak kiraz ağaım ayva reçelim ezine peynirim ashajdksks

 

Ayette şöyle diyor 

2 tane ricalden şahit bulamazsanız

1 tane rical 2 tane imraatini şaht getiriniz bunun sebebi biri unutursa diğeri hatırlatsın.

 

Rical : kamil fert demektir. Bu kadında olabilir, erkekde. Nitekim hadis rivayet eden Hazret-i Aişeye Hadis Ricalinin en büyüklerindedir denmiştir.

 

Eğer ricalden sayılan 2 İnsanlardan şahit bulamazsanız sakın toplumdan ricalden olmayan erkek şahit getirmeyiniz bu erkeklere güven olmaz. Onun için ricalden bir tanem şahit toplumdandan 2 kadın şahit getiriniz biri unutursa diğeri hatırlatsın diye.

 

demek ki neymiş. Ayette ricalden olmayan erkekler aşağılanıyor Şahitlikleri kabul edilmiyor kadınlara şahitlikte güveniliyor.

 

anlayana iki kaşık pilav bir köfte bir ayran daha doğrusu 3 müşrubat. Anlamayana sakız çiklet tereyağ ve rokayağ hahahahahahah

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.11.2018 at 01:43, akılsızşuursuzatom yazdı:

 

Aşağıya bak! Mesaj iki kere gitti 

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.11.2018 at 01:43, akılsızşuursuzatom yazdı:

 

Bin defa anlattık. İlla cebrail gelsin Kur’an’ın tefsirini yapsın mı istiyorsunuz? Kafanız yok mu? Aklınız çalışmıyor mu sizin? Ey inandım diyenler!

 

Bak canım Bak papatyam bak kiraz ağaım ayva reçelim ezine peynirim ashajdksks

 

Ayette şöyle diyor 

2 tane ricalden şahit bulamazsanız

1 tane rical 2 tane imraatini şaht getiriniz bunun sebebi biri unutursa diğeri hatırlatsın.

 

Rical : kamil fert demektir. Bu kadında olabilir, erkekde. Nitekim hadis rivayet eden Hazret-i Aişeye Hadis Ricalinin en büyüklerindedir denmiştir.

 

Eğer ricalden sayılan İnsanlardan 2 şahit bulamazsanız sakın toplumdan ricalden olmayan erkek şahit getirmeyiniz bu erkeklere güven olmaz. Onun için ricalden bir tane şahit toplumdandan 2 kadın şahit getiriniz biri unutursa diğeri hatırlatsın diye.

 

demek ki neymiş. Ayette ricalden olmayan erkekler aşağılanıyor Şahitlikleri kabul edilmiyor kadınlara şahitlikte güveniliyor.

 

anlayana iki kaşık pilav bir köfte bir ayran daha doğrusu 3 müşrubat. Anlamayana sakız çiklet tereyağ ve rokayağ asdfghjkl hahahahahahah

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O zaman "kavvamune bil kist" ne demek, tercüme edelim:

 

"Gücünüzü adaleti sağlamakta kullanın" olabilir. "İktidar gücü adaleti sağlasın" olabilir. "Adaletin sağlayıcıları olun" olabilir. "Adalet ile yönetenler olun" olabilir. En yakın çeviriler bu son ikisi.

 

Yani 34. ve 35. pasajlar arasında bir çeviri çelişkisi yok.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Adaleti nasıl AYAKTA tutacağınız

ayette örneklenmiş durumda: 

tanıklığı Allah için yaparak doğruyu söylemek suretiyle

 

Kûnû kavvâmîne bil kıstı şuhedâe lillâh.

 

Benim çeviri

denemem:

 

Allah için tanıklık ederek adaleti AYAKTA tutun.

 

Diyanet: Allah için şahitlik yaparak adaleti AYAKTA tutan kimseler olun.

Mevdudi (Tefhim-ul Kuran): Allah için şahitler olarak adaleti AYAKTA tutun

Y N Öztürk: adaleti AYAKTA tutarak Allah için tanıklık edenler olun

 

The Momotheist Group: STAND with justice as witnesses to God

Ahmed Ali: be CUSTODIANs of justice  and witnesses for God

M Sarwar: be the SUPPORTERs of justice and testify what you have witnessed.

 

Nisâ 34'ü AKIL ile okumanın gereği

"kavvâm"ın bu anlamını

o ayetimize uygulamaktır. 

 

Erkekler kadınlar üzerinde  AYAKTA tutanlar durumundadır 

çünkü Allah insanların bazılarını bazılarından daha varlıklı kılmaktadır

ve çünkü onlar mallarından harcarlar. 

 

Er ricâlu kavvâmûne alen nisâi

bimâ faddal allahu ba'dhum âlâ ba'din

ve bimâ enfekû min emvâl ihim. 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Sevgili Sundance,

 

Nisâ 34'ü benim tercüme ettiğim gibi tercüme edenlere örnekler göstermemi istemiştiniz,

örnekler gösterip istediğinizi yaptığım için üzgünüm

çünkü bu kere de o örneklere yöneldi konu ve dağılmaya teşne bir hal aldı.

 

Konumuz Nisâ 34'teki kavvâm kelimesidir,

görüşlerimizi o konuda kalarak belirtelim ki

birbirimize 

senin etin ne budun ne diyerek,

benim etim şudur butum bu... da SENiN etin ne budun ne diye gûya cevap vererek vakit öldürmeyelim.

 

Nisâ 

034: er ricâlu kavvâmûne alen nisâ...

135: kûnû kavvâmîne bil kıst

 

Arapça bilmemiz şart değil,

madem gözlerimiz var, görüyoruz: bu iki ayetin ikisinde de kavvâm geçmektedir

ve madem aklımız var, biliyoruz: "kavvâm"a BAĞLI OLARAK 135'te ne deniyorsa 034'te de o denmektedir.

 

135'e Diyanet Vakfı'nın verdiği meal: adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun.

O halde 034'e AKLIN vereceği anlam: erkekler kadınlar üzerinde yakta tutanlar konumundadır. 

 

Bu kadar.

 

Benim görüşüm budur.

 

Hasan bey;

 

Nisa 34'ü sizin gibi tercüme eden meal karışıklığı yaşamayacak Arap kökenli örnekler göstermenizi istemiştim. 

 

Kuran'ın modern ahlak anlayışı ile uyuşmadığı için son yıllarda ortaya çıkıp onu renöve etmek isteyenler olduğunu sizin de nezdinizde görüyoruz zaten. 

 

Sizin iddianızın temeli olan "meal hatası" ihtimalini ortadan kaldıran, meal hatası olamayacak şekilde kaynağında, Araplar arasında ve günümüzde yeni çıkan renövasyon akımından önce sizin belirttiğiniz şekilde herhangi bir yorum, tefsir var mı?

 

Kaldı ki "ayakta tutan" manasında olduğunu belirttiğiniz T. B. Irwing'in çevirisinde mananın apaçık "bakımını üstlenmek" olduğu anlaşılıyor.

 

Kaldı ki erkekler kadınları "ayakta tutar" ifadesi de ancak cinsiyet ayrımını yumuşatıp, süslemeye yarıyor. Kadınlar ayakta kalmak için erkeğe muhtaç mı? Ayette "erkek ve kadın karşılıklı birbirlerini ayakta tutar" şeklinde bir ifade geçse idi iddianızın bir manası olabilirdi. Ancak siz öncelikle mana olarak kadının erkeğin bakımına muhtaç olmasını ifade eden bir kelimeyi alıp, manayı yumuşatıp, erkeğin kadına destek olmasına çevirip sonra da ayette hiç bir şekilde yer almamasına rağmen evlilikte karşılıklı erkek ve kadının birbirine destek olması manasını çıkarıyorsunuz. Şimdi siz anlam üzerinde bu şekilde istediğiniz gibi oynayıp, hareket serbestliğini yaşıyorsunuz da biz kendi görüşümüzü ifade edince mi "konuyu değiştirmeyelim, etin ne budun ne demeyelim" şeklinde görmezden gelinip, cevapsız bir şekilde konunun dışına itiliyoruz?

 

Ayrıca Arapça bilme bilmeme meselesi değil konu. Gözümüz var o halde ayetin manası şudur, aklımız var o halde ayetin konusu budur şeklinde ifade ettiğiniz üzere sizin iddianızı kabul etmeyen, üstelik de konu hakkındaki yetkinliği süphe götürmez kişiler gözü olmayan, aklı olmayan konumuna mı gelmektedir?

 

Dediğim gibi ben özellikle sizin iddia ettiğiniz anlam yanlışlığı olan ayetlerin sayısının fazlalığına dikkat çekmek istedim.

 

Bu kadar çok hata varsa ya Kuran'da bir hata var veya sizde.

 

hangisi dersiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...