Jump to content

Karanlıktan Korkma


Recommended Posts

Merhaba arkadaşlar,bende son 2-3 haftadır bir karanlık korkusu belirmeye başladı.

 

Karanlık bir yerde bulunduğum vakit,korkutucu bir görünüme sahip bir veya birilerinin bana baktığını düşünüyorum.Bunun gerçek olmadığını biliyorum ama yinede korkuyorum.Bu nedenle 2-3 haftadır televizyon açık uyumaktayım.

 

Kendimi,böyle seyler düşünme diyerek telkin edince geçiyor korkum ama bir süre sonra yeniden beliriyor.Bir ara bunların hepsi  benim zihnimde olan şeyler,gerçekte yoklar diyerek,daha önce korktuğum bir yere gidip korkumla yüzleştim ve rahatladım.Ancak bu geçici bir rahatlama oldu.

 

Sizce durum tam olarak nedir ve ciddi bir rahatsızlık mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Profesyonel destek almanız her zaman için en sağlıklı yoldur. Ciddi bir rahatsızlık olup olmaması mühim değil, önemli olan bunun üzerinden tek başına gelememeniz. Gayet sağlıklı olsa bile insanlar uzmanlarla görüşmeli arada. Hayatımızdaki tüm sorunlar bizimle ilgili olmayabilir. Örneğin etrafınızda dinci insanlar varsa onların abuk subuk hikayeler anlatması bile sizi etkileyebilir. internet ortamında sorunlarınıza çare bulamazsınız. Burada size yazan insanların cevapları bilimsel olmayacaktır. Uzman birisi gelip cevap verse bile bu havada kalır. Çünkü etraflıca sizin anlatmanız gereken ancak buraya yazmaktan sakındığınız şeyler de vardır mutlaka. Yetkin olmayan ve kapsamsız cevaplar sizi daha çok kendinizle bırakır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölümden korkmazsan hiçbir şeyden korkmazsın.

Bunu en zirvede uygulayan İslamdır, ölüp de bir an önce cennete gitmek için yapamayacakları şey yoktur.

Bu anlamda İslam sado-mazoşisttir, öldürmeyi de ölmeyi de büyük bir zevkle yapar.

Ancak diğer yandan da dünyanın en korkak insanları yine İslamcılardır, daha ziyade korktukları için bunu yaparlar.

Sen ise bahsettiğin korkuyu yenmek için ölümden korkmayacaksın.

Örneğin ben 13 yaşında henüz ateistim, lakin dinlerin bizlere yedirdiği korkuların kalıntılarını üzerimden atmak için camiye gidip olmayan tanrıya hakaret ettim. Geceleri mezarlıklarda ve tabutların içinde yattım, gerçekten çok faydasını gördüm.

Tanrı, cin, şeytan, ruhlar-muhlar hepsi uydurmadır, o halde korkman için dünyada hiç bir neden yoktur. Korku kendini kandırmaktan başka hiç bir şey değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Korku temelde bütün canlılar için hayatidir ve vazgeçilmezdir, hatta o olmadan dikkatli olmak nedir, bilmiyor olacaktık. Evrimin bize bir armağanıdır ve her insanın içinde kök salmıştır. Bu nedenle her çocuk gece korkusunu bilir. Mesela küçükken kimimiz yatağın altındaki veya dolabın içindeki canavarı hatırlamaz ?
Benim oğlum 10 yaşına kadar geceleri uyuyana kadar yanında durmamızı isterdi. Şimdi bile kendisi 14 yaşında olmasına rağmen yatağa girdikten sonra lambayı bizim söndürmemizi bekler. Çoğunlukla yaşlandıkça bu korku türünü yeneriz, ancak yetişkin yaşlarda da gözlemleniyorsa, ortada bir nevi fobinin olduğu muhakkak.
Artı Sn.  @SKULLCRUSHER dediklerine katılıyorum, ki faydası olsa bile, burada söylenenlerin kişisel görüşlerden ileri gitmeyeceği mălum.
 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Küçük çocukluğumdan beri ışıkla uyuyorum ben. 15-16 yaşına kadar gece lambasıyla uyudum. Bir iki sene karanlıkta uyumuşumdur, sonra üniversitede bilgisayar ekranı karşısında uyurdum. Hatta ekranın ışığına yakın olmak için ters yatardım ya da bilgisayarı komidinin üstüne koyardım. Sonra onu yapmaktan vazgeçtim, odanın kapısını açıp koridorun sonundaki tuvaletin ışığıyla uyumaya başladım. Akıllı telefonlar çıktığından beri de telefonun ışığıyla uyuyorum.

 

Canavar çıkacak diye değil ama alışkanlıktan. Küçük çocukken bile canavar var diye bir şey düşündüğümü hatırlamıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, Kenopsia yazdı:

Küçük çocukluğumdan beri ışıkla uyuyorum ben. 15-16 yaşına kadar gece lambasıyla uyudum. Bir iki sene karanlıkta uyumuşumdur, sonra üniversitede bilgisayar ekranı karşısında uyurdum. Hatta ekranın ışığına yakın olmak için ters yatardım ya da bilgisayarı komidinin üstüne koyardım. Sonra onu yapmaktan vazgeçtim, odanın kapısını açıp koridorun sonundaki tuvaletin ışığıyla uyumaya başladım. Akıllı telefonlar çıktığından beri de telefonun ışığıyla uyuyorum.

 

Canavar çıkacak diye değil ama alışkanlıktan. Küçük çocukken bile canavar var diye bir şey düşündüğümü hatırlamıyorum.

 

Uyurken ışık etkisi, lösemi ile ilişkilendiriliyor. Zaman ayarı yapıp uykuya daldığınızda ışığın kesilmesini sağlarsanız sizin için daha iyi olur.

Amigdala, talamus, hipotalamus gibi bir yerde sıkıntı var bu da hipofiz bezinizi etkiliyor. Ne yazık ki beyin biliminde sürünüyoruz.

Lazer atışla beyninizi çizdirirseniz karanlıktan korkmazsınız. (Ciddiyim) Ama çok ciddi yan etkileri de olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben kabusuyla(karabasan) kavga etmiş bir insanım.onun canına okuduktan sonra artık kendisinden korkmamaya başladım.üzerine gitmektir mühüm olan.gel buraya de gel ne istiyorsun benden ha söyle ne istiyorsun benden .

yatağınının etrafına hayali bir çember çiz,böylece kendini koruma altına almış olursun derler.denemedim.odamda tuz lambası var.tuz  negetif enerjiyi kovar denir.bu aralar rahatsız edilmememin nedeni belki budur.sirkeyi bir tabağa koyup üstü açık şekilde odada bulundurmak,yatağın altına tuz koymak(arada bir tuzu akan suda eriterek döküp tazelemek şartıyla),bilek içlerini şakakları biberiye yağıyla ovmak negatif enerjiye karşı alınabilecek önlemlerden bazıları.tabi inanan için.inanmayada gerek yok.denemek,işe yararsa devam etmek.mesele bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, yanardöner yazdı:

Karanlıktan korkmanız görememenizdir. Üzerine yürürseniz korkacak bir şey olmadığını görürsünüz :) Karanlık korkusunu karanlıkta yenebilirsiniz yani...

 

Hocam merhaba,çok zekice bir tespitte bulundunuz.

 

Bu aralar iyiyim yoksa üstteki arkadaşların tavsiyesiyle psikoloğa gidecektim.

 

Psikologunda dezavantajı, Türkateist gibi nitelikli ve kolay anlaşılır bir kimseyle karşılaşmama ihtimalinin olması.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 18.11.2018 at 05:05, adalet123 yazdı:

Merhaba arkadaşlar,bende son 2-3 haftadır bir karanlık korkusu belirmeye başladı.

 

Karanlık bir yerde bulunduğum vakit,korkutucu bir görünüme sahip bir veya birilerinin bana baktığını düşünüyorum.Bunun gerçek olmadığını biliyorum ama yinede korkuyorum.Bu nedenle 2-3 haftadır televizyon açık uyumaktayım.

 

Kendimi,böyle seyler düşünme diyerek telkin edince geçiyor korkum ama bir süre sonra yeniden beliriyor.Bir ara bunların hepsi  benim zihnimde olan şeyler,gerçekte yoklar diyerek,daha önce korktuğum bir yere gidip korkumla yüzleştim ve rahatladım.Ancak bu geçici bir rahatlama oldu.

 

Sizce durum tam olarak nedir ve ciddi bir rahatsızlık mıdır?


Karanlıktan korkman kronik bir durum değilmiş, birkaç haftadır ortaya çıkmış. Son mesajına göre şu aralar daha iyiymişsin.

Korkmanın mutlaka bir nedeni vardır ama sen farkında değilsindir. İzlediğin bir film, bir yerde rastladığın ama o an önemsemediğin rahatsız edici bir görsel ya da bir ses buna neden olmuş olabilir. Biz bilincimizle bazen farkedemiyoruz ama beynimiz es geçmemiş, kaydetmiş oluyor ve sonra bir şekilde rahatsız oluyoruz. Belki düşünürsen kendin bulursun. 

 

Korku filmlerine oldum olası bayılan kızım, gerçekten korkup etkilendiği filmleri izlediği günün gecesi senin gibi korkar, karanlıkta uyuyamazdı. Ama en ufak bir ışıkta uyuyamamak gibi ciddi bir sorunu da vardı.

Çözümü şahaneydi.Bir gece lambasıyla birlikte bir uyku gözlüğü aldı. Gece lambasını açıp uyku gözlüğünü takıyor ve misler gibi uyuyordu. Çok saçma görünüyor ama akıllıca bir çözümdü.

Karanlıktan korkmak ve bu yüzden uyuyamamak psikolojik, ışıkta uyuyamamak ise fiziksel bir sorundu. Gece bir nedenle uyandığında uyku gözlüğünü çıkarınca karanlığa maruz kalmayacağını bilmek onu rahatlatıyordu. Ergenlik bitince, dönem dönem yaşadığı bu korkular da bitti. Hala izliyor ve korkuyor ama korkuyu sürdürmüyor. 

 

Sen şimdilerde rahatlamışsın ama yinelerse bu çözüm aklında olsun. Sonra, bu saçmalıklarla uğraşmak, onların gerçekten saçma ve komik olduğunu da gösteriyor insana. Ama abartıp sorunmuş gibi görmemek lazım. Ancak karanlıktan korkmak yerleşik bir korkuysa ve uzun süredir devam ediyorsa altındaki sorun mutlaka bulunmalı ve çözülmeli.

Seninki öyleymiş gibi durmuyor. Muhtemelen yukarıda saydığım nedenlerden biri neden olmuştur. Düşünürsen bulursun belki...

 

Ne psikoloğa ne de psikiyatra gitmene gerek var. Son mesajına göre zaten daha iyiymişsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.11.2018 at 14:21, fezadabirtürk yazdı:

ben kabusuyla(karabasan) kavga etmiş bir insanım.onun canına okuduktan sonra artık kendisinden korkmamaya başladım.üzerine gitmektir mühüm olan.gel buraya de gel ne istiyorsun benden ha söyle ne istiyorsun benden .

yatağınının etrafına hayali bir çember çiz,böylece kendini koruma altına almış olursun derler.denemedim.odamda tuz lambası var.tuz  negetif enerjiyi kovar denir.bu aralar rahatsız edilmememin nedeni belki budur.sirkeyi bir tabağa koyup üstü açık şekilde odada bulundurmak,yatağın altına tuz koymak(arada bir tuzu akan suda eriterek döküp tazelemek şartıyla),bilek içlerini şakakları biberiye yağıyla ovmak negatif enerjiye karşı alınabilecek önlemlerden bazıları.tabi inanan için.inanmayada gerek yok.denemek,işe yararsa devam etmek.mesele bu.

 

Siz bir uyku merkezine, psikiyatra ya da hiç olmadı bir nöroloğa görünmeyi düşünmelisiniz. Bu kadar sık uyku felci geçirmeniz bir soruna işaret ediyor olabilir. Sizin karabasan dediğiniz şeyin adı uyku felcidir ve sizdeki kadar sık görülmesi pek olağan değildir. 

Uyku felci, REM'e geçerken ya da REM'den çıkarken, beynimizin ilgili bölümlerinin yaşadığı kopukluk veya karmaşadan kaynaklanır. Diyelim ki uykuya dalmak üzeresiniz. Beynimiz bu aşamada kendini de vücudu da kapatır. Ama bazen kendini kapatamayıp yalnızca vücudu kapanır. Vücudu kapatması durumuna uyku atonisi denir. Felç hali gibi hani...

İşte vücut kapalı ama beyin REM'e tam geçmemişken uyanma halidir karabasan. Bedeniniz tam olarak felçlidir ancak siz uyanıksınızdır. Ve bu insan için dayanılmayacak kadar korkunç bir haldir. Kendimizi korumak için kültüre uygun halüsinasyonlar üretiriz... Saldırıya uğradığımızı düşünmek bizi korur, çünkü o durumda başka bir makul açıklamamız yoktur.

Sizin mücadele ettiğiniz o karabasan da yalnızca bu. Fizyolojik bir nedeni var.

İşin bu kısmı önemli değil, benim üstünde durduğum ve sizi uyarmak istediğim kısım, bu kadar sık uyku felci geçiriyor olmanızın altında bir neden olabileceği. Olmayabilir de. Ama ben yerinizde olsam kesin olarak gider ve kendime baktırırdım. En azından, bu karabasanlar çok stresli olduğunuz dönemlerde mi artıyor, uyku düzeninizin olmadığı bir işiniz mi var, depresyona girdiğiniz zamanlarda mı oluyor, bunları da bir düşünün isterseniz. Eğer öğrenirseniz kontrol altına alabileceğiniz birkaç nedeni vardır çünkü. Siz rahat edersiniz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 saat önce, yanardöner yazdı:

Karanlıktan korkmanız görememenizdir. Üzerine yürürseniz korkacak bir şey olmadığını görürsünüz :) Karanlık korkusunu karanlıkta yenebilirsiniz yani...

 

Haklısınız. Azıcık açabiliriz bunu.

 

Karanlıktan korkmamız, bizi gece etrafta dolaşan avcılara karşı koruyan çok önemli bir evrimsel özelliğimizdir. 

Atalarımız, kendilerini avlayan diğer avcı türlere karşı daima alarm halinde olmak zorundaydı. Bu türlerin çoğu gece avlandığı ve bizim de görüşümüzün en zayıf olduğu an gece olduğu için, bu saatlerde güvende olabilmek en önemli şeydi. Güvende değilsen ölebilirsin çünkü. Bu tip bir endişe/korku, kaslarımızı açık tutar ve tehlike anında "savaş ya da kaç" komutuna hazır hale getirir.

 

Bu korku binlerce, on binlerce, yüz binlerce yıl boyu da bize aktarıldı ve bu zaman içinde içgüdüsel bir şeye dönüştü. Bugün artık ev ve sokaklarımız tamamen aydınlık; televizyon, bilgisayar ve telefon ekranlarımız ışık saçıyor, karanlık karşısında çaresiz değiliz ve etrafta yırtıcı kaplanlarla yaşamıyoruz ama bu korkumuz daha hafif de olsa hala sürüyor. Karanlık korkusu esasen bilinmeyenden korkma korkusudur ve hep söylediğimiz gibi beynimizin boşluklara pek tahammülü yoktur. Bizi avlayan yırtıcılardan uzaklaşınca, üstelik daha sonraları modern hayatlara, ışıklı şehirlere geçince beynimiz makul bir korku objesi bulamadığı için kendisi yarattı ve avcı boşluğunu böyle doldurdu. Cinler, periler, şeytanlar, ruhlar vb mistik güçler, korku filmlerinin de önemli birer unsuru haline geldi. Uyku felci gibi basit ve bilinen bir mekanizmayı yıllar boyu "karabasan" adıyla andık ve o mistik güçlerin bizimle uğraşmasına yorduk. Canavarlar yarattık ya da... Canavarı anlatırken birtakım tariflerde bulunduk ama görevin çoğunu karşı tarafın hayal gücüne terketmeyi ihmal etmedik. İnsanın hayal gücünden daha etkili, daha güçlü kaç şey var ki...

Bir kere daha görüyoruz ki "İlkel" dedikleri atalarımız, "Modern" denilen bizlerden çok daha gerçekçiymiş...

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Siz bir uyku merkezine, psikiyatra ya da hiç olmadı bir nöroloğa görünmeyi düşünmelisiniz. Bu kadar sık uyku felci geçirmeniz bir soruna işaret ediyor olabilir. Sizin karabasan dediğiniz şeyin adı uyku felcidir ve sizdeki kadar sık görülmesi pek olağan değildir. 

Uyku felci, REM'e geçerken ya da REM'den çıkarken, beynimizin ilgili bölümlerinin yaşadığı kopukluk veya karmaşadan kaynaklanır. Diyelim ki uykuya dalmak üzeresiniz. Beynimiz bu aşamada kendini de vücudu da kapatır. Ama bazen kendini kapatamayıp yalnızca vücudu kapanır. Vücudu kapatması durumuna uyku atonisi denir. Felç hali gibi hani...

İşte vücut kapalı ama beyin REM'e tam geçmemişken uyanma halidir karabasan. Bedeniniz tam olarak felçlidir ancak siz uyanıksınızdır. Ve bu insan için dayanılmayacak kadar korkunç bir haldir. Kendimizi korumak için kültüre uygun halüsinasyonlar üretiriz... Saldırıya uğradığımızı düşünmek bizi korur, çünkü o durumda başka bir makul açıklamamız yoktur.

Sizin mücadele ettiğiniz o karabasan da yalnızca bu. Fizyolojik bir nedeni var.

İşin bu kısmı önemli değil, benim üstünde durduğum ve sizi uyarmak istediğim kısım, bu kadar sık uyku felci geçiriyor olmanızın altında bir neden olabileceği. Olmayabilir de. Ama ben yerinizde olsam kesin olarak gider ve kendime baktırırdım. En azından, bu karabasanlar çok stresli olduğunuz dönemlerde mi artıyor, uyku düzeninizin olmadığı bir işiniz mi var, depresyona girdiğiniz zamanlarda mı oluyor, bunları da bir düşünün isterseniz. Eğer öğrenirseniz kontrol altına alabileceğiniz birkaç nedeni vardır çünkü. Siz rahat edersiniz...

depresyon var.teşhis doğru.uyarı için teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...