Jump to content

Zeyd meselesinde tek anlayamadığım kısım ?


Recommended Posts

Bunların aklı kullanma dediği şey tam da Kuran'da yazan aklı çarpıtma! Hiç şaşırılacak bir durum değil! Kuran'larında ne yazıyorsa o şekle gelmelerine şaşırılmaz elbet!

 

Kuran, aklı çarpıtmayı aklı kullanma olarak göstermenin zirvesidir. Nerede aklı kullanmaktan bahsediyorsa orada aklı çarpıtmayı emretmektedir. Örnek mi... Hemen. Yunus 100 numaralı pasajı daha önce örnek verdiğim için tekrar vermiyorum. Bu pasajda allah arşını yaptırırken yüznumara yaptırmayı unuttuğu için birtakım işler oluyordu, neyse onu geçtik! :D

 

Neymiş Kuran'a göre put testi nasıl yapılırmış! Şöyleymiş: Puta seslenecekmişsin, cevap vermezse putmuş. Bir şey isteyecekmişsin, yerine getirmezse putmuş! Bunlara tapmayacakmışsın! Peki allahın bu put testini nasıl geçeceğini ise zinhar aman haaa sakın düşünmeyeceksin! Huriler elden gider, zebaniler gelir! :lol:

 

Sanki "heeeey allah!" dedin de "ne var?" dedi! "Ordan iki ekmek yollayabilir misin rica etsem!" dedin de "oldu bil!" dedi! :0_80cbc_37a71a73_L: Hayır şimdi müslümler söz konusu olduğunda eeey zeka eeey demekte haksızsam "haksızsın demok, bunlar çok zekidir aslında" deyin de ben de suizandan kurtulayım yahu!  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 429
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

10 hours ago, Türk Ateist said:

Bu arada, kırk kere tartıştığımız ve sizin kabul etmediğiniz bir diğer gerçek, Nisa 25'te sözü edilen kızların "cariyeler" olduğudur. 

 

 

MELE KE T EYMÂN 

Nûr 58'de var,

ve Nûr 33'te var. 

 

Meleket eymân için

Nûr 33'te hum zamiri kullanılmış

ki erildir.

 

Yani "meleket eymân"ın

dişi olanları var,

erkek olanları var.

 

Eğer dişileri cariye ise,

erkekleri de erkek köledir. Tamam?

 

Nûr 58, 59:

 

Yaşına ister ermemiş olsun ister ermiş 

biyolojik çocuklarınız ve "meleket eymân"ınız

üç avret vaktinizde izin alsınlar. 

 

O üç avret vaktiniz

odanızda

apışaranızın açıkta olabildiği vakitlerdir.

 

Say ki siz erkeksiniz;

"meleket eymân"ınız yani birilerinin iddiasına göre "cariye"niz

avret vakitlerinizde odanıza giremez...

iyi ama neden? Hani yatmanız helaldı "cariye"nizle?

 

Bi de erkerk köle...

o nolacak?

 

MELEKET EYMÂN ile yatmak

sahiplerine helalsa

sizin kendi "cariye"nizle yatmanız helaldır,

zevcenizin de kendi "erkek köle"siyle... mi?

 

*

 

Ve konu yatak odanıza girilmesi olduğunda

öz evladınız ne ise "meleket eymân"ınız odur. 

 

Zerre fark yok aralarında.

 

Ayetlerinde bunu hükme bağlamış olan Allah'a inat

evlatlık büluğa erince nâmahremlik sorunu ortaya çıkar diyen

"tonla ilahiyattçı"ya aklınızın sesi diyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Getaf yazdı:

Çalıkuşu örneğini vererek @democrossian'ı ters köşe edişin

 

:lol: Öyle bir şey yok! :D Film repliği ile orijinal romandaki anlatım arasında bariz fark var! Romanda doktorun Feride ile dalga geçmesini Reşat Nuri Güntekin edebi bir tarzda güzel yansıtmış. Fakat film repliğinde bu anlaşılmıyor. Öyle ki ben filmi de tabii izlemedim ama film repliğini okuyunca çok adi ve bayağı buldum. Doktorun ne demeye çalıştığı da anlaşılmıyor replikten! Ama romanda hemen Feride ile dalga geçtiği ve onu sevecen bir tarzda örselediği ama hırpalamadığı, azarlamadığı anlaşılıyor! Anında yani, okur okumaz bunu hemen gördüm. Film repliğinde ise bu belli olmuyor.

 

Yani R. N. Güntekin'in edebi ustalığı ile replik senaristinin ona ulaşamayan anlatımı son derece bariz! Ters köşe yok, söylediğim doğru: Bu adi bayağı repliği Reşat Nuri Güntekin yazmış olamaz dedim yazmamış da zaten! O yazım film senaristine ait, Reşat Nuri Güntekin öyle yazmamış romanında! Karşılaştırın, bariz farkı göreceksiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çarpıtmaya bak şimdi! Neymiş cariye niye odana giremiyormuş, nasıl olsa onunla yatıyormuşsunmuş! Ülen ağzınla söylüyorsun, meleket eyman köle de olabilir diye! Sadece cariyeler girmesin odaya demiyor ki? Meleket eyman girmesin diyor! Bir de zekadan akıldan bahsetmese! Yani işte hep haklı çıkmaktan ben de usandım! Hemen aklı kullanmayı aklı çarpıtmak olarak anladıklarının taptaze bir örneğini verdi! Ben de bıktım sürekli haklı çıkmaktan yahu! Arada bir kırk yılda bir haksız çıkayım da dişimi kırayım be!

 

Cariye bile olsa, öyle her tarafın açık sere serpe uyurken seni görmesini istemezsin ayrıca! Bunu söylemeye gerek bile duymadım ama ekleyeyim. Onunla yatıyor bile olsan o şekilde ona görünmek hoşuna gitmez! Ülen elli kere söyledik, sağ elin sahip olduğu öz maldır, köledir diye be! Eşşeğe söylesek anlardı! Sol elde tutulan ise emanettir diye elli kere söylemediysem bile yirmi kere kesin söylemişimdir be!

 

Şaşılacak kadar tüm dünya kültürlerinde bu böyledir. Sol elimde tuttuğum derken emaneti kastedersin. Left Luggage! Sağ elimin sahip olduğu derken öz malını kastedersin! Bu şaşılacak ölçüde tüm dünyada ortak bir kültür! Sadece Araplara has da değil! Meleket yahu, malik, mülk, sahip! Daha da elinin körü mü diyelim artık be! 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aklınızın sesini

ayetleri karşılaştırmalı olarak okuduğunuzda 

duyarsınız.

 

Örneğin Nisâ 24:

 

Ve iffetini koruyan kadınlar

ama "meleket eymân"ınız hariç; Allah'ın yazdığı budur,

bunların ötesi helal kılındı size.

 

Gördük mü

iffetini koruyan kadınlar helal kılınmış size; artı, "meleket eymân"ınızın haricindekiler helal kılınmış. 

Allah'ın yazdığı bu imiş,  "meleket eymân"ınız size helal kılınanların haricindeymiş.

 

Nisâ 25:

 

İffetini koruyan mümin kadınlarla evlenmeyenleriniz için

sizin "meleket eymân"ınız olan mümin genç kızlarınız var.

 

Şimdi gördük mü

"meleket eymân"ınız olan genç kızlarınızla evlenemezsiniz siz,

onları onları sahiplenecek mali güçten yoksun olanlarınız eş alacak

o kızların siz "ailelerinin izni"yle -bi izni ehlihinn.

 

Yani

24'te ne deniyorsa  

25'te o deniyor:

 

Kendi "meleket eymân"ınızla evlenemezsiniz,

evlenemezsiniz, haram... HARAM

size helal kılınanların haricinde onlar.

 

Ne cariyesi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konunun artık daha üzerine gitmeye gerek yok ama çarpıtma o kadar çirkin ki iki laf daha edip kapatacağım. Eşinle evdesin. Başka kimse yok! Bir köroğlu bir ayvaz! Nasıl olsa karı kocayız diye üryan mı geziyorsunuz evde ülen!? Yatıp her yerini açıp geriniyor musun nasıl olsa karım yaaa noolacak yaaav mı diyorsun? 

 

Ha hayvanım, şempanzeyim, ayıyım diyorsan bir şey diyemem. Bizler insanız. Hayır yani o kadar lüzumsuz diretiyor bunlar ki açtırıyorlar kutuyu, söyletiyorlar kötüyü illa! Bunu illa yapacaklar! Mazoşist mi nedir bunlar anlamadım! Sövelim mi illa yani, bunu mu istiyorsunuz be! Lan bi akıllı olun, bir zeka eseri gösterin azıcık be! Şurada izah ettiğimiz konulara bak, çocuk değil eşşek anlar, eşşek! Dön dön bir daha anlat! Yeter be!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yasaklanması değil be ne yasaklanması! Nezakettir bu nezaket! Kim yasaklıyor? Bir odaya girmek ne kadar da belirleyiciymiş! Şaka mısın nesin? Birincisi, ayetlere zorlama anlamlar yüklüyorsun! İkincisi, velev ki senin dediğin gibi olsun. Yahu ben çıplakken ne öz evladım, ne evlatlığım, ne cariyem, ne kölem ne de karımın kapıyı tıklamadan odaya dalmasını istemem! Soyunup dökünürken kimse yanıma gelmesin arkadaş! Ha yanlışlıkla geldiyse n'olacak, kapıyı çeker gider! Gelen ister karım olsun, isterse komşum olsun! O kapı çalınacak! Çünkü ben normal bir insanım! Normal olmayan sizsiniz!

 

Bu nasıl bir pusuladır, nasıl bir mihenk taşıdır! Sen çamaşırlarını değiştireceğin vakit karının yanında mı soyunursun? Anadan üryan mı olursun! Her soyunduğunda seks mi yaparsın?! Sizdeki marjinallik Eskimolar'da yok valla! Eskimoların adı çıkmış!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 8.12.2018 at 17:20, Türk Ateist yazdı:

 

Son derece aklı başında, düzgün, birtakım kadınlardan daha seçici, nitelikli erkekler var, olmaya da devam edecek. Kendilerini isteyen değil, kendi istedikleri kadınlarla ilgilenir, onları ille de seçerler ve kriterleri oldukça yüksektir.

 

Hah ha. İşte kadınlar neden hep aldandım diyorlar. Böyle düşündüklerinden hahahhaha daha çok aldanırsınız.

 

o hayalini bile kuramadığınız gerçek erkekler ancak evliya da olur.

 

evliya: Gerçek dost demektir.

 

 

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Kıvırtmanın daniskasi

kendisiyle cinsel ilişkide bulanacağınız birisinin

odanıza girmesinin yasaklanması makuldur iddiasıdır.

Minareyi çalmış, kılıf uyduruyor piserif.

 

Hasan Akçay foruma dönmeyeceksin sandım. Sinir krizi mi geçirdin, iyi misin? İyi değilsen bir doktora git. Ciddi söylüyorum. Ha yok iyiysen o kadar soru sordum/sorduk, mantıklı cevaplar ver ki biz de gerçekten senin iyi olduğundan emin olalım!

 

52 dakika önce, Hurma yazdı:

Hah ha. İşte kadınlar neden hep aldandım diyorlar. Böyle düşündüklerinden hahahhaha daha çok aldanırsınız.

 

o hayalini bile kuramadığınız gerçek erkekler ancak evliya da olur.

 

evliya: Gerçek dost demektir.

 

Hurma senin iyi olduğunu biliyorum. Senin doktora gitmene gerek yok. Çok sağlıklısın! Mutluluğunu ve enerjini neye borçlusun bilmiyorum ama lütfen kendini hiç değiştirme hep böyle kal!

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Getaf said:

Yahu ben çıplakken ne öz evladım, ne evlatlığım, ne cariyem, ne kölem ne de karımın kapıyı tıklamadan odaya dalmasını istemem!

 

 

Nûr 58

karınızdan ve cariyenizden söz etmiyor, karınız ve cariyeniz odanıza girmek için sizden izin alsınlar ya da almasınlar demiyor

çünkü konunun karınızla ve cariyenizle ilgisi yok;

yalnızca yaşına ermemiş öz evladınız ve "meleket eymân"ınız izin alsın diyor çünkü konu onlarla ilgili. 

 

Çıkarılan sorun 

evlatlık

onu evlat edinenlere nâmahrem olduğu için onlarla aynı evde yaşayamaz,

dolayısıyla evlatlık edinmek haramdır idiasıdır.

 

Siz bu iddiayı Nûr 58-59'nun yerle bir ettiğini görebildiniz mi 

ya da madem ki tonla ilahiyatçı öne sürüyor, iddia doğrudur mu dediniz

ve aklınızın sesine kulaklarınızı tıkadınız?

 

Konuyu saptırmayalım diye bir daha: konu 

evlatlık onu evlat edinene nâmahrem olduğu için evlatlık edinmek haramdır iddiasıdır;

konu sizin odanızda neyin olmasını istediğiniz, neyin olmasını istemediğiniz değildir.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Avretler"lerimiz vücudumuzun nereleridir?

Sorun buna verilencevaptan kaynaklanıyor.

 

Kuran'ın sözünü ettiği tek avretimiz "ferc"imizdcir yani Elmalılı'nın deyimiyle apışaramız.

 

Apışaramızı

bir tek eşimize (ve cariyemize ?) açabiliriz;

biyolojik evladımıza açamayız,

"meleket eymân"ımıza  (evlatlığımıza) açamayız.

 

Avretlerimiz açısından

öz evladımız ne ise "meleket eymân"ımız odur (24:58-59).

 

O halde

öz evladımızla nasıl aynı evde yaşıyorsak

evlatlığımızla da yaşarız. 

 

Bu kadar basit. 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hasan Akçay ben konuyu dağıtmıyorum, ben bir mantık yürütüyorum. Bu tartışmanın, ayette geçen kelimelerin ekine köküne bakarak çözümlenemeyeceğini biliyorum. Dikkat ederseniz ben o toplara hiç girmiyorum. Diyeceksiniz, afaki mi konuşalım? Elbette kastım o değil. Ben size ormana bakın diyorum, siz bana ağacı anlatıyorsunuz! Siz ne kadar ekini kökünü anlatsanız da ben İslam'ın kadını nereye konumlandırdığına bakıyorum. O yüzden kapıyı tıklayana bakmıyorum. Kapıdakinin kim olduğuyla değil nezaket sahibi olup olmadığıyla ilgileniyorum. Hak, hukuk, ahlak prensiplerimi belirleyen de yalnızca budur. Evrensel olan da budur, akılcı olan da insani olan da. Tabii bu benim iddiam. Ama böyle düşünmem için çok sebebim var. Ne gramer, ne koca koca yasalar, ne hukuk kitapları ne de hiçbir kutsal kitap bu sadeliği, bu gerçekliği, bu özgürlüğü sağlayamaz bana. Yasaların ayırıcı bir özelliği vardır; en güncel olmaları ve maddi bir yaptırım uygulamaları. Ama hayatımı değiştirmek için ben yasaların değişmesini beklemem! Yaşam hiçbir yazılı kurala sığmayacak kadar canlı, esnek ve değişkendir. Afaki olmasın diye hemen somutlaştıralım. Farz ederek konuşacağız elbette. Diyelim bu akşam oğlunuz geldi ve size dedi ki baba ben eşcinselim! Ne yaparsınız? Kuran'ı mı açarsınız, yasalara mı bakarsanız? Bunu yaparken de acaba kanun maddesinde geçen bir kelimenin eki neydi kökü neydi, ayetteki kelimenin kastı neydi diye kafa mı yorarsınız. Yoksa işe bir gerçeği kabullenmekle mi başlarsınız?  

 

Tabii yöntemlerimiz farklı? Ama emin olun acılar da evrensel, tıpkı sevinçler gibi. Dünyanın her yerinde bir baba, oğlu eşcinselim dediği zaman üzülür. Ama tepkileri farklı olur! Afganistan'da kendi öldürür, Türkiye'de doktora götürür, Norveç'teki baba bu gerçeği kabullenir! Sonra oğluyla ne yapabileceklerini düşünür. Biliyorum siz diyeceksiniz ki konuyu nerelere götürdün! O yüzden soruma cevap vermeyeceksiniz. Ama ben yine de soracağım: Hasan Bey, yıllardır sizden sakladıktan sonra gelip 'baba ben eşcinselim' diyen oğlunuza ne söylersiniz?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu kadar çarpık beyinli kimse görmedim! Ülen dambık diyeceğim artık daha ağır ifadeden kaçınmak için, seninle kim odana girebilir kim giremez diye tartışan kim beyni sulanmış ahmak! Artık sabrın da bir sınırı var be! Senin odana kimin girip giremeyeceği konusundan meleket eyman evlatlık mıdır yoksa köle midir konusunda bir çıkarsama yapmanın mümkün olmadığını söylüyoruz biz sana! Odana kimin girip kimin giremeyeceğini mi tartışıyoruz ileri derecede geri zekalı!

 

Bir kişiyle ilişkinin olmasının ayrı, onun sen çıplak uyurken odana girmesinin ayrı bir konu olduğunu, geri zekalının en embesili de olsa bilmemesi mümkün değil. Bunun kafa çalıştırmaya niyeti yok! Yahu illa insanın sabrının sınırını zorlayacak yahu! Hayır bunun ahmaklıkları geri zekalılıkları bir olsa iki olsa üç olsa beş olsa! Burada kimsenin itiraz etmediği konuları, sanki bize bir şey öğreten hoca havasında afra ile tafra ile satmaya çalışıyor! Ülen sana burada evlatlıkla aynı evde yaşayamazsın diyen mi var? Onu evladınla bir tutman artık islam sayesinde mümkün değil diyen var! İslam onu evladınla aynı göremezsin diyor. Aynı göreceksin dese karısı boşarsa gelinini alabilirsin demezdi! 

 

Bunda anlamayacak ne var yahu? Eşşek oğlu eşşek oğlu eşşek oğlu eşşeğe anlatsak anlar bunu be! Hayır artık sabrımı çok zorladı bunun bu aptala yatma ayakları! Resmen anlamamakta diretmek için salağı oynuyor bu yahu! Bu kadar da olmaz artık yeter be!

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Uydurulan din"de öne sürülür ki,

burada da öne sürüldü ki  

4:25 ve 24:58'de sözü edilen "meleket eymân"ınız cariyedir, sizin cariyeniz.

 

Bu imkansız 

çünkü 

inananlar

apışaralarını saklayan kimselerdir 

ama zevceleri ya da "meleket eymân"ları hariç; onlarla ilgili olarak kınanmazlar (23:6, 70:30).

 

Oysa apışaranızı "meleket eymân"ınızdan da saklamak zorundasınız

tıpkı öz evladınızdan saklamak zorunda olduğunuz gibi,

yatak odanıza sizden izin almadan girmeleri yasak onların. 24:58'deki hüküm bu.

 

Eğer "meleket eymân"ınız

apışaranızı kendisinden saklamadığınız cariyeniz olsaydı

odanıza girmek için sizden izin almak zorunda kalmazdı.

 

Akıl sağlığı yerinde olan hiç kimse

kendisiyle cinsel ilişkide bulanacağınız birisinin (eşinizin, cariyenizin)

odanıza izinsiz girmesinin yasak olmasını akıl ile bağdaştırmaz.

 

Ama "meleket eymân"ınız izin almak zorundadır

tıpkı nasıl öz evladınız izin almak zorundaysa (24:58)

çünkü konu avretleriniz olduğunda öz evladınız ne ise "meleket eymân"ınız odur.

 

Ben ona vallahi iyi bakacağım diye yeminler edip

bakımını üstlendiğiniz kişidir "meleket eymân"ınız;

yetiminiz, evlatlığınız, bizim kültürümüzdeki beslemeniz. 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

zevceleri ya da "meleket eymân"ları hariç; onlarla ilgili olarak kınanmazlar (23:6, 70:30).

 

Tamam işte meleket eyman köle ve cariye. Zevcelerinle ilişkin kınanamadığı gibi meleket eymanla ilişkinden de kınanmıyorsun!

 

Köle ve cariye sen sere serpe çıplak uyurken ise odana izinsiz niye girsin be! Herhalde girmeyecek! "Vallaaa kııız bizim efendinin ağaran sadece saçı sakalı değilmiiiş" derse ne olacak? :lol: Karın bile girsin istemezsin! Hele dört karın varsa! :D

 

Ne dediğinin mi farkında değilsin, bunamış olmayasın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır biz odamıza kimin girmesini isteyip kimin istemediğimizi allahtan mı öğreneceğiz ne zırvalıyor bu salak allah o da işin başka yönü! Ülen yatak odamızla uğraşacağına git şu mirası düzgün taksim et şaşkın ördek! Tutmuş yatak odanıza şu girsin şu girmesin! Salak, onu ben çok iyi bilirim, senin burnunu yatak odama sokmana hiç ama hiç gerek yok! Geri zekalı... Kalkar bir de kitap göndermeye kalkışır şu zekasıyla!

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, democrossian said:

Tamam işte meleket eyman köle ve cariye. Zevcelerinle ilişkin kınanamadığı gibi meleket eymanla ilişkinden de kınanmıyorsun!

 

 

Farkında mısın, senin köle ve cariye dediğin meleket eymân

4:25 ve 24:58'dekiler değil 23:6 ve 70:30'daki "meleket eymân"dır 

ki inananların olağan nikahlı "ezvâc"ına seçenektirler: 

 

İnananlar apışaralarını saklayan kimselerdir

ama kendilerinin "ezvâc"ı ya da "meleket eymân"ı hariç,

onlarla ilgili olarak kınanmazlar (23:6, 70:30).

 

Kısacası

inanan erkeklerin GÛYA cariyeleri ve inanan kadınların GÛYA erkek köleleridir onlar

ve yemin nikahlıdırlar yani evli.

 

GÛYA dedim

çünkü bir insanın onlara cariye ve köle diyebilmesi için

akıldan yoksun iğrenç bi yaratık olması gerekir.

 

Ancak akıldan yoksun iğrenç yaratıklar 

inanan kadınların 

apışaralarını

kölelerine açmasını caiz görebilir.

 

4:25'teki meleket eymân ise

bakımını üstlendiğiniz "genç kızlarınız"dır -feteyâtikum;

bi daha: genç kızlarınızdır onlar sizin, bekardırlar

ve kendilerinin bakımını üstlenen ailenin yatak odasına izinsiz giremezler

tıpkı o ailenin biyolojik çocukları gibi (24:58).

 

Ve

18'in altındaki öz evladınızın ailedeki yeri ne ise

bakımını üstlendiğiniz genç kızınızın yeri odur;

ikisi de ailelerinin izni ile evlenebilirler -bi izni ehlihinn. 

 

Evlenmek için sırf sizin izniniz şarttır diye

18'den küçük öz kızınız cariye midir ki

bakımını üstlendiğiniz genç kızınız (evlatlığınız) cariye olsun?

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Hasan Akçay said:

 

GÛYA dedim

çünkü bir insanın onlara cariye ve köle diyebilmesi için

akıldan yoksun iğrenç bi yaratık olması gerekir.

 

611'den beri yaşamış tüm müslümanlara bunlara Muhammed ve ashabı da dahil olmak üzere akıldan yoksun iğrenç yaratıklar demen ilginç, daha da ilginci bu akıldan yoksun iğrenç yaratıklara tapınman.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.12.2018 at 09:00, Hasan Akçay yazdı:

Ayetlerinde bunu hükme bağlamış olan Allah'a inat

evlatlık büluğa erince nâmahremlik sorunu ortaya çıkar diyen

"tonla ilahiyattçı"ya aklınızın sesi diyor?

 

Hasan Bey,

 

O ilahiyatçılar bizim babamızın oğlu değil. Hayat görüşleri, dünyayı yorumlayışları bununla doğru orantılı olarak ortaya çıkması beklenen yaşam biçimleri bize hiç uymayan; muhtemelen arkadaşlık etmek için bile tercihimiz etmeyeceğimiz türde insanlar. Yani onları referans almayı tercih etme nedenimiz konunun uzmanı, bir anlamda totalde otorite kabul edilmeleri vb. Bunu size çok kez söyledik ama bir türlü kabul etmiyorsunuz. Bunlar aşağı yukarı aynı şeyi söylüyor, bu konuda herhangi bir fikir ayrılığına düşmüyorlar. 

 

Aklın sesi deyip duruyorsunuz...

Benim aklım, konunun uzmanlarına, pratiği de gözardı etmeden bakmam gerektiğini söylüyor. 

Ben din inanırı değilim, dolayısıyla objektif bakmam ve olanı olduğunu gibi görüp değerlendirmem zor olmuyor. Sizin sıkıntınızsa bu. İçerik aklınıza ve daha çok vicdanınıza uymadığı için sözcükleri farklı anlamlarla değerlendiriyorsunuz. Ama bunu yaparken gerçeklerden tamamen kopuyorsunuz.

 

Önümüzde, dini bin küsur yıldır ana dilinde okuyan ve pratik eden bir İslam dünyası var. 

İkinci olarak, Arapçayı belki de ana dili kadar iyi bilen, Kur'an'ı tarihiyle birlikte defalarca incelemiş, hadis ve siyerleri yutmuş, dinleri karşılaştırmalı olarak incelemiş vs uzmanlar -ki biz bir de profesör olanlara bakıyoruz- var.

 

Demek istediğim, akla uymuyorsa uymuyordur. Onu öylece kabul etmekten başka yol yok. Sizin, aklınıza uygun hale getirmeye çabalamanızda benim için hiçbir sakınca yok, nasıl rahat edecekseniz öyle okuyun ama aynı şeyi habire bizden beklemeniz pek hoş değil.

Kur'an, genel olarak dinler akla uymaz ki zaten. Asırlar önce yazılmış metinler hepsi. Bu yüzden ortada bir suç da yok, çünkü o çağda ancak o kadarı yazılabilirdi. 

Kısacası, biz böyle baktığımız için akılla ilgili herhangi bir sorun yaşamıyor, yorum her ne olursa olsun akla uygunluk aramıyoruz. Benim kişisel yorumumsa bu metinlerin hepsinin deli saçması, zırva olduğu yönünde. İnandığımız ve ciddiye aldığımız noktada sorun başlamasının nedeni de bu.

 

5 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

GÛYA dedim

çünkü bir insanın onlara cariye ve köle diyebilmesi için

akıldan yoksun iğrenç bi yaratık olması gerekir.

 

Bu cümleniz çok güzel mesela. Ben bu durumu size Türk Ateist olarak yorumlayayım.

 

Kur'an'ın yazıldığı, İslam'ın ortaya çıktığı söylenen çağlarda kölelik de cariyelik de doğal bir gelenekti. Çocuklarla evlenmek de öyle. Hatta kölelik ve çocuklarla evlilik gibi gelenekler yalnız Araplara özgü de değildi. 

Şimdi bambaşka bir çağdayız ve artık çocuklarla evlenene sapık diyoruz. Kölelik de cariyelik de dünyada bitti. Ahlaken de iğrenç buluyoruz ve çok netiz, evet. O yüzden sizin bu tepkileriniz doğal, ancak akla uygun değil. Çünkü bu dine bütün içtenliğinizle inanıyor olmanız, dinin içeriği gereği her çağa uygun olduğunu, Allah'ın yanlış şey yaptırmayacağını ve insana da yaptırmayacağını düşünmenize neden oluyor. Ahlaki yargılarınız, hukuk anlayışınız, etik değerleriniz devreye giriyor ve Allah'ın da onun tarafından vahyedildiğine inandığınız kutsal kitabın da bu anlamda çelişki barındırmasının mümkün olmadığına inanıyorsunuz.

 

Ne Allah var ne de bu metin kutsal...

Kur'an-ı Kerim, yazıldığı çağların gerçeklerini anlatır bize. O çağın insanı ve onların hem yaşadığı hem de hayal ettiği dünyayı, günlük pratiğiyle birlikte anlatır. Hepsi o kadar. 
Böyle bakabilirseniz iğrenç bulmazsınız. İğrenç olması, iki milyara yakın insanın bu zırvalara hala inanıyor olması ve hayatlarının gerçeklerinden biri haline getirip pratik etmek istemesinde. Yoksa bana ne Kur'an'da ne yazdığından, ne kadar iğrenç olduğundan... Kendi başına bir kitap o, bir dolu saçma kitap gibi... Onu diğerlerinden ayıran ve iğrenç bulduğunuz o sosyal gerçekleri konuşmaya zorlayan, onları savunan ve sahiplenen insanları karşımızda bulmamız. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...