Jump to content

Kur'an Uzayı Bilmiyor


Recommended Posts

Daha önce defalarca sorduk, cevaplarda kaynamasın.

 

Mülk 5

Ve lekad zeyyennâs semâed dunyâ bi mesâbîha ve cealnâhâ rucûmen liş şeyâtîni ve a’tednâ lehum azâbes saîr(saîri).

Meallere merakı olan baksın: http://www.kuranmeali.org/67/mulk_suresi/5.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

 

Olay şu: Dünya göğünün kandillerle süslenmesi, bu kandillerin şeytana atılmalık taşlar yapılması. 

 

1) Dünya göğü atmosferdir. Atmosferin katmanlarında herhangi bir gezegen veya yıldız bulunmaz. 

2) Kandiller yani yıldızlar Dünya'ya çok çok uzak olmakla beraber, yıldızlar kaymazlar. Kayan şey meteorlardır ve bu meteorlar atmosferde olurlar.

3) Bu kandiller yıldızlar ise, Dünya atmosferine giren taşlar olan meteorlarla niye bir tutulmuştur.

Bonus: O kadar çok şeytan var ki Dünya'ya 24 saatte en az 1 ton göktaşı tozu yağar. Bu meteorlar atmosfer dışında yanmazlar, atmosfere girişleriyle sürtünerek ateş çıkarırlar.

 

Buradan sonuç: Kur'an o dönemdeki uzay biliminden en az 5000 yıl geride olan kafalar tarafından yazılmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın ve temellendiği tek tanrılı dinlerin hepsi için gök, yukardaki bir yeryüzüdür.

 

bu yüzden yeri geldiğinde gök parçalanıp düşer, direkler olmadan havada tutulması bir mucizedir vb. dönemin bölge insanları ne havayı, ne uzayı, ne göğün gerçekte ne olduğunu bilirler.

 

yıldızları ve gök cisimlerini takip ederek kendilerine zaman çizelgeleri vb üretmişler fakat bunların gercek anlamda gök cisimleri olduğunu bilmiyorlar.

 

tüm gök cisimleri  bu iki yeryüzü arasında havadaki yollarda gidip gelirler. onları orada tutan tanrıdır.

bu yüzden yıldızlar aynı zamanda şeytanlara atılan taşlardır. şeytanlar/cinler yukardaki yeryüzüne çıkmaya çalışırken aralardaki yıldızlar onlara fırlatılır. çünkü yıldızlar da aslında yine asılı duran ve yanan taşlardır.

 

çok basit bir gözleme dayanabilecek bir veri olan gölgenin ne olduğunu bile bilmiyorlar, onu da gece, gündüz gibi bir cisim sanıyorlar. 

 

kuran evrenini, fiziksel evreni gözlemleyerek uydurma karşılıklarla oluşturulmuş bir evren olarak görmek gerekir.

 

yani: fiziksel evrende kuşlar uçar, çünkü havanın kaldırma gücünü kanatları ve vücut yapılarına dayanarak kullanabilmekteler. kuran evreninde kanatlarını çırpması önemli değil, onları allah havada tutup dolaştırıyor.

 

bu yüzden islam eleştirisinde, oradaki kavramları gerçek dünyaya göre yorumlamak çok anlamlı olmadığı gibi, caner taslaman ekolünden sözdebilimcilere de konuyu gerçekten bilimsel bir şey tartışıyormuş havasına büründürme fırsatı verir.

 

kuran evrenini, fiziksel evrenle kesiştirmeye çalışmak yerine, kendi içinde ele alıp; bunun gerçek evrenle gözlem dışında hiçbir ilgisi olmayan uydurma bir evren olduğunu ortaya koymak çok daha uygun olacaktır. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

İslamın ve temellendiği tek tanrılı dinlerin hepsi için gök, yukardaki bir yeryüzüdür.

 

 

Babaanneme tarikatlarda "Allah'ın büyüklüğünü yıldızları yerinde sabit tutarak gösterdiğini, yoksa üzerimize düşeceklerini" söylemişlerdi.

Ayrıca tarikatlar uzay diye bişeyin olmadığını ahiret için 6 kat üstünde de 1 Allah katı olduğunu söylüyor. Bundandır ki Cübbeli Ahmet ve Nakş-i Bendi Hakkani'den Bursevi gibi kişiler

uzay araştırmalarına karşıdır ve biz uzay aracının contalarını gevşettik de patladı gibi şeyler bile söylemişlerdi.

Cübbeli Ahmet İngilizce eğitimine, uzay araştırmalarına da karşıydı.

Yerin altındaki katlarda cehennem.

Bir elime ayı bir elime güneşi diyorlar. 2 gezegen var diye düşünüyorlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, emretemelkuran yazdı:

Daha önce defalarca sorduk, cevaplarda kaynamasın.

 

Mülk 5

Ve lekad zeyyennâs semâed dunyâ bi mesâbîha ve cealnâhâ rucûmen liş şeyâtîni ve a’tednâ lehum azâbes saîr(saîri).

Meallere merakı olan baksın: http://www.kuranmeali.org/67/mulk_suresi/5.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

 

Olay şu: Dünya göğünün kandillerle süslenmesi, bu kandillerin şeytana atılmalık taşlar yapılması. 

 

1) Dünya göğü atmosferdir. Atmosferin katmanlarında herhangi bir gezegen veya yıldız bulunmaz. 

2) Kandiller yani yıldızlar Dünya'ya çok çok uzak olmakla beraber, yıldızlar kaymazlar. Kayan şey meteorlardır ve bu meteorlar atmosferde olurlar.

3) Bu kandiller yıldızlar ise, Dünya atmosferine giren taşlar olan meteorlarla niye bir tutulmuştur.

Bonus: O kadar çok şeytan var ki Dünya'ya 24 saatte en az 1 ton göktaşı tozu yağar. Bu meteorlar atmosfer dışında yanmazlar, atmosfere girişleriyle sürtünerek ateş çıkarırlar.

 

Buradan sonuç: Kur'an o dönemdeki uzay biliminden en az 5000 yıl geride olan kafalar tarafından yazılmıştır.

 

Ey mal!

Kur’an bütün insanlığa değil o dönemdeki araplara inmiş onlara hitap etmiş diyorsan dediklerinde haklısın! 

 

 

Ama eğer Kur’an bütün insanlığa gönderilmiş bir Kitaptır diye inanan bir kimse ise

 “semavat” kelimesinden “uzaylar”

en yakın gök (en yakım sema) kelimesinden de :bildiğimiz bilmediğimiz bu namütehani uzayın kasdetdildiği kabul etmek zorunda kalıcaktır yoksa bu kitap bize hitap etmiyor bütün insanlığa gönderilmemiş demek durumunda olur!

 

ey mahlukul mahlak asdfjdkflf

artık anla

ahmak inatçılığı bırak

biz ateist gözle Kur’ana bakmıyoruz

bütün insanlığa inmiş

 hitap ediyor diye bakıyoruz. Artık anla mala bağlamaaaaaaaaaaa yeter

elhaödülillahi cümle selam

melaikül kümmül kelam ashahaksjdksjsj

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
38 dakika önce, Hurma yazdı:

 

Ey mal!

Kur’an bütün insanlığa değil o dönemdeki araplara inmiş onlara hitap etmiş diyorsan dediklerinde haklısın! 

 

 

Ama eğer Kur’an bütün insanlığa gönderilmiş bir Kitaptır diye inanan bir kimse ise

 “semavat” kelimesinden “uzaylar”

en yakın gök (en yakım sema) kelimesinden de :bildiğimiz bilmediğimiz bu namütehani uzayın kasdetdildiği kabul etmek zorunda kalıcaktır yoksa bu kitap bize hitap etmiyor bütün insanlığa gönderilmemiş demek durumunda olur!

 

ey mahlukul mahlak asdfjdkflf

artık anla

ahmak inatçılığı bırak

biz ateist gözle Kur’ana bakmıyoruz

bütün insanlığa inmiş

 hitap ediyor diye bakıyoruz. Artık anla mala bağlamaaaaaaaaaaa yeter

elhaödülillahi cümle selam

melaikül kümmül kelam ashahaksjdksjsj

 

Yazıyı okumuyon bile. Kafadan cevap.

 

DÜNYA GÖĞÜ.. 

semavatle falan alakamız yok bu yazıda. malakas.

tarihinde emretemelkuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
40 dakika önce, Hurma yazdı:

 

Ey mal!

Kur’an bütün insanlığa değil o dönemdeki araplara inmiş onlara hitap etmiş diyorsan dediklerinde haklısın! 

 

 

Ama eğer Kur’an bütün insanlığa gönderilmiş bir Kitaptır diye inanan bir kimse ise

 “semavat” kelimesinden “uzaylar”

en yakın gök (en yakım sema) kelimesinden de :bildiğimiz bilmediğimiz bu namütehani uzayın kasdetdildiği kabul etmek zorunda kalıcaktır yoksa bu kitap bize hitap etmiyor bütün insanlığa gönderilmemiş demek durumunda olur!

 

ey mahlukul mahlak asdfjdkflf

artık anla

ahmak inatçılığı bırak

biz ateist gözle Kur’ana bakmıyoruz

bütün insanlığa inmiş

 hitap ediyor diye bakıyoruz. Artık anla mala bağlamaaaaaaaaaaa yeter

elhaödülillahi cümle selam

melaikül kümmül kelam ashahaksjdksjsj

 

Adam gibi düzgün cevap yaz yazcaksanda yoksa boş geç git laf salatası yapılan gramer konularında tartış.

 

Burada dediğimiz şey Kur'anda yıldız, gök taşı, gezegen ayrımı ve yıldızların tam olarak nerede olduğunun bilinmemesidir.

Kur'an çocuklara resimli uzay kitaplarından bile aşağılık bir kitap. Kur'andan çok önce uzay bilgisi daha iyiydi, Kur'an yazarları bu bilgilerden

bile bihaber. İstense Sümer,Babil ve Mısır kaynaklarından çok daha üstün bir uzay tasviri yapılabilirdi. Kur'an mal müslümanlara mal gibi anlatan bir sığır 

kitabıdır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, emretemelkuran yazdı:

 

Babaanneme tarikatlarda "Allah'ın büyüklüğünü yıldızları yerinde sabit tutarak gösterdiğini, yoksa üzerimize düşeceklerini" söylemişlerdi.

Ayrıca tarikatlar uzay diye bişeyin olmadığını ahiret için 6 kat üstünde de 1 Allah katı olduğunu söylüyor. Bundandır ki Cübbeli Ahmet ve Nakş-i Bendi Hakkani'den Bursevi gibi kişiler

uzay araştırmalarına karşıdır ve biz uzay aracının contalarını gevşettik de patladı gibi şeyler bile söylemişlerdi.

Cübbeli Ahmet İngilizce eğitimine, uzay araştırmalarına da karşıydı.

Yerin altındaki katlarda cehennem.

Bir elime ayı bir elime güneşi diyorlar. 2 gezegen var diye düşünüyorlar. 

 

ay ve güneş söylemi de yine bunları göründükleri büyüklüklerde olan nesneler sanmalarından ve onları eğer ulaşılabilir olsalardı, ellerine sığdırabileceklerine inanmalarından kaynaklanır. bu yüzden işte islamcılar ile evrensel gerçekleri konu etmenin bir anlamı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

ay ve güneş söylemi de yine bunları göründükleri büyüklüklerde olan nesneler sanmalarından ve onları eğer ulaşılabilir olsalardı, ellerine sığdırabileceklerine inanmalarından kaynaklanır. bu yüzden işte islamcılar ile evrensel gerçekleri konu etmenin bir anlamı yoktur.

 

güzel nokta. demek ki fizik bilgileri o kadar kıt ki uzakta gördükleri nesnelerin boyutlarını yakındayken de aynı zannediyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, emretemelkuran yazdı:

 

Adam gibi düzgün cevap yaz yazcaksanda yoksa boş geç git laf salatası yapılan gramer konularında tartış.

 

Burada dediğimiz şey Kur'anda yıldız, gök taşı, gezegen ayrımı ve yıldızların tam olarak nerede olduğunun bilinmemesidir.

Kur'an çocuklara resimli uzay kitaplarından bile aşağılık bir kitap. Kur'andan çok önce uzay bilgisi daha iyiydi, Kur'an yazarları bu bilgilerden

bile bihaber. İstense Sümer,Babil ve Mısır kaynaklarından çok daha üstün bir uzay tasviri yapılabilirdi. Kur'an mal müslümanlara mal gibi anlatan bir sığır 

kitabıdır. 

 

22 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

ay ve güneş söylemi de yine bunları göründükleri büyüklüklerde olan nesneler sanmalarından ve onları eğer ulaşılabilir olsalardı, ellerine sığdırabileceklerine inanmalarından kaynaklanır. bu yüzden işte islamcılar ile evrensel gerçekleri konu etmenin bir anlamı yoktur.

 

 

Yaw siz ne diyorsunuz teyzem

eski en büyük alimler bak  ne diyor

 

Birinci sema 

1. uzay bizim uzayımız olup güneşine Şemsi vusta 

2. Uzay bizim uzayımızdan başka 

Uzay olup Güneşine Şemsi Cenub (güney şemsi) 

 

bu güneşlerin uzayları hepsi birbirinşn aynı olup yıldızlarıda eşittir yalnız güneşleri ne nisbetle birbirinden büyükse o oranı bul yıldızlarıda o oranda birbirinden büyüktür  diyor nabereeer teyzem

 

daha ne diyor

Bilim adamları yıldızların cümlesi Güneştir derlersede alsın tereyağı diyor öyle bir şey yok diyor

o yıldızların tabiatları arzdır. Bu yıldızların her bir zamanla arz olucaklar veya bozulacaklardır diypr

 

asıl şimdi gördüğümiz Güneşimiz bir cism-i madde-i istialiyyedrn ibaret olduğundan ta kıyamete kadar güneş olarak kalacağından biz ona şems deriz diyor

 

daha ne diypr kevakip söylim he cennettin kürredir güneşi yoktur feza-i namutenahidr hattı müstikıym üzere hareket halindedir diyor 

 

bunlar yeni şeyler değil teyzem 1000küsür sene evvel evvelki en büyük alimelrimiz böyle diyor

sakınha bu alimleri imamo gazos hahhaha gazzali yada fahrettini razı sanma onlar kafiri bilşahtır diyor bu alimler yeeeeeeeaaaa 

 

Daha ne diyor söllliiim mi? Hahaha

 

Yıldızların yerleri muayyen bir niabetle bulunduğunda uzayda kürrelerinşn günşleri etrafında adetleride aynıdır diyor naberre

 

 

Daha ne diyor 

uzaylarda kürredir diyor

Bugünkü bilim kıçını yesin

 

3AE186FF-F5F1-4D39-AA3C-9E706076262B.jpeg

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, Hurma yazdı:

 

 

 

Yaw siz ne diyorsunuz teyzem

eski en büyük alimler bak  ne diyor

 

Birinci sema 

1. uzay bizim uzayımız olup güneşine Şemsi vusta 

2. Uzay bizim uzayımızdan başka 

Uzay olup Güneşine Şemsi Cenub (güney şemsi) 

 

bu güneşlerin uzayları hepsi birbirinşn aynı olup yıldızlarıda eşittir yalnız güneşleri ne nisbetle birbirinden büyükse o oranı bul yıldızlarıda o oranda birbirinden büyüktür  diyor nabereeer teyzem

 

daha ne diyor

Bilim adamları yıldızların cümlesi Güneştir derlersede alsın tereyağı diyor öyle bir şey yok diyor

o yıldızların tabiatları arzdır. Bu yıldızların her bir zamanla arz olucaklar veya bozulacaklardır diypr

 

asıl şimdi gördüğümiz Güneşimiz bir cism-i madde-i istialiyyedrn ibaret olduğundan ta kıyamete kadar güneş olarak kalacağından biz ona şems deriz diyor

 

daha ne diypr kevakip söylim he cennettin kürredir güneşi yoktur feza-i namutenahidr hattı müstikıym üzere hareket halindedir diyor 

 

bunlar yeni şeyler değil teyzem 1000küsür sene evvel evvelki en büyük alimelrimiz böyle diyor

sakınha bu alimleri imamo gazos hahhaha gazzali yada fahrettini razı sanma onlar kafiri bilşahtır diyor bu alimler yeeeeeeeaaaa 

 

Daha ne diyor söllliiim mi? Hahaha

 

Yıldızların yerleri muayyen bir niabetle bulunduğunda uzayda kürrelerinşn günşleri etrafında adetleride aynıdır diyor naberre

 

 

Daha ne diyor 

uzaylarda kürredir diyor

Bugünkü bilim kıçını yesin

 

3AE186FF-F5F1-4D39-AA3C-9E706076262B.jpeg

 

 

Birader işte bu. Kendini hallettin teşekkür ederim sana. 7 katlı gök, 7'sin dede şems var.

Şimdi biraz uzay bilimine yönel bak bakalım 7 tane güneş var mı? 7 tane gök var mı :D

 

Bir cacıktan haberin yok ama kendini halletmişsin tebrik ederim.

 

Güneşler kıyamete kadar yanacakmış :D. Kıyametin tahmini zamanını söyleyeyim: 4 milyar yıl.

 

Bak şimdi bunların uzaklığını nasıl anladığımız konusunu öğrenmek istiyorsan

Claude Allegre : Herkese Biraz Bilim  kitabı var. Kitap okumayı seviyosan biraz bunlardan da oku.

 

Rabbim arşın üstünde 8 katta oluyor.

tarihinde emretemelkuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu kitabın benzerleri vardı hala tekkelerde okuturlar. Ahiret kürresi falan :D Şimdi bu terimler manevi mi fiziksel mi? Bu kitapta fiziksel.

Yani antik astrolojiyi komuşlar.

Yani ahiretin ve Allah'ın uzayda olduğunu mu söylüyosunuz. Bilmiyorum ki. Ahmet Mahmut Ünlü ile Bursevinin karın ağrısının sebebi çıktı

meydana. Bi de kıbrısi olsa. İyi ki yok artık.

tarihinde emretemelkuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hurma yazdı:

 

 

 

Yaw siz ne diyorsunuz teyzem

eski en büyük alimler bak  ne diyor

 

Birinci sema 

1. uzay bizim uzayımız olup güneşine Şemsi vusta 

2. Uzay bizim uzayımızdan başka 

Uzay olup Güneşine Şemsi Cenub (güney şemsi) 

 

bu güneşlerin uzayları hepsi birbirinşn aynı olup yıldızlarıda eşittir yalnız güneşleri ne nisbetle birbirinden büyükse o oranı bul yıldızlarıda o oranda birbirinden büyüktür  diyor nabereeer teyzem

 

daha ne diyor

Bilim adamları yıldızların cümlesi Güneştir derlersede alsın tereyağı diyor öyle bir şey yok diyor

o yıldızların tabiatları arzdır. Bu yıldızların her bir zamanla arz olucaklar veya bozulacaklardır diypr

 

asıl şimdi gördüğümiz Güneşimiz bir cism-i madde-i istialiyyedrn ibaret olduğundan ta kıyamete kadar güneş olarak kalacağından biz ona şems deriz diyor

 

daha ne diypr kevakip söylim he cennettin kürredir güneşi yoktur feza-i namutenahidr hattı müstikıym üzere hareket halindedir diyor 

 

bunlar yeni şeyler değil teyzem 1000küsür sene evvel evvelki en büyük alimelrimiz böyle diyor

sakınha bu alimleri imamo gazos hahhaha gazzali yada fahrettini razı sanma onlar kafiri bilşahtır diyor bu alimler yeeeeeeeaaaa 

 

Daha ne diyor söllliiim mi? Hahaha

 

Yıldızların yerleri muayyen bir niabetle bulunduğunda uzayda kürrelerinşn günşleri etrafında adetleride aynıdır diyor naberre

 

 

Daha ne diyor 

uzaylarda kürredir diyor

Bugünkü bilim kıçını yesin

 

3AE186FF-F5F1-4D39-AA3C-9E706076262B.jpeg

 

alimlerinize şunu da iletin

 

PEYGAMBERLİK BÖLÜMÜ|İsra Hakkında|buharimüslimtirmizinesai|Enes|Enes (ra) Malik İbnu Sa'saa (ra)'dan naklen anlatıyor: "Resulullah (sav) onlara, Mirac'a götürüldüğü geceden anlatarak demiştir ki, "Ben Ka'be'nin avlusundan Hatim kısınında -belki de Hıcr'da demişti- yatıyordum, -bir rivayette şu ziyade var: Uyku ile uyanıklık arasında idim- Derken bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. -Bu sözüyle boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı kasdetti.- Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi imanla [ve hikmetle] dolu, altından bir kap getirildi. Kalbim [çıkarılıp su ve zemzem ile] yıkandı. Sonra içerisi (imanla) doldurulup tekrar yerine kondu. Sonra merkepten büyük katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Burak'tı. Ön ayağını gözünün gittiği en son noktaya koyarak yol alıyordu. Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibril aleyhisselam beni götürdü. Dünya semasına kadar geldik. Kapının açılmasını istedi. "Gelen kim?" denildi. "Cibril!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed (sav)!" dedi. "O'na Miraç daveti gönderildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliştir!" denildi. Derken kapı açıldı. Kapıdan geçince, orada Hz. Adem aleyhiselam'ı gördüm. "Bu babanız Adem'dir! Selam ver O'na!" dendi. Ben de selam verdim. Selamıma mukabele etti. Sonra bana: "Salih evlad hoş gelmiş, salih peygamber hoş gelmiş!" dedi. Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti ve ikinci semaya geldik. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim?" denildi. "Ben Cibril'im!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed!" dedi. "O'na Miraç daveti gönderildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" dediler. Derken bize kapı açıldı. İçeri girince, Hz. Yahya ve Hz. İsa aleyhimasselam ile karşılaştım. Onlar teyze oğullarıydı. Hz.Cebrail: "Bunlar Hz. Yahya ve Hz. İsa'dırlar, onlara selam ver!" dedi. Ben de selam verdim. Onlar da selamıma mukabelede bulundular. Sonra: "Hoş geldin salih kardeş, hoş geldin salih peygamber" dediler. Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çıkardı. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim ?" denildi. "Cibril'im!" dedi. "Yanındaki kim?" denildi. "Muhammed'dir!" dedi. "O'na Miraç daveti gitti mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" denildi. Kapı bize açıldı. İçeri girince Hz. Yusuf aleyhiselam'la karşılaştık. Cebrail: "Bu Yusuf tur! O'na selam ver!" dedi. Ben de selam verdim. Selamıma mukabele etti. Sonra: "Salih kardeş hoş gelmiş, salih peygamber hoş gelmiş!" dedi. Sonra Cebrail beni dördüncü semaya çıkardı. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim ?" denildi. "Cibril'im!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed!" dedi. "Ona Miraç davetiyesi indi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" dediler. Kapı açıldı, içeri girdiğimizde, Hz. İdris aleyhisselam ile karşılaştık. Hz. Cebrail: "Bu İdris'tir, O'na selam ver!" dedi. Ben selam verdim. O da selamma mukabele etti. Sonra bana: "Salih kardeş hoş geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi. Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti. Beşinci semaya geldik. Kapıyı çaldı. "Kim bu gelen ?" denildi. "Ben Cibril'im!" dedi. "Beraberindeki kim ?" denildi. "Muhammed!" dedi. "O'na Miraç daveti indirildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" denildi. Kapı açıldı, içeri girince, Harun aleyhisselam ile karşılaştık. Cebrail aleyhisselam: "Bu Harun aleyhisselam'dır. O'na selam veri" dedi. Ben selam verdim, o da selamıma mukabelede bulundu ve: "Salih kardeş hoş geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi. Sonra Cebrail beni yükseltti ve altıncı semaya geldik. Kapıyı çaldı. "Bu gelen kim?" denildi. "Ben Cibril!" dedi. "Beraberindeki kim?" denildi. "Muhammed!" dedi. "O'na Miraç daveti indirildi mi?" denildi. "Evet!" dedi. "Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliş!" denildi, içeri girince, Hz. İbrahim aleyhisselam ile karşılaştık. Cebrail: "Bu baban İbrahim'dir, O'na selam ver!" dedi. Ben selam verdim. O da selamıma mukabele etti. Sonra: "Salih oğlum hoş geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi. Sonra Sidretü'l-Münteha'ya çıkarıldım. Bunun meyveleri (Yemen'in) hecer testileri gibi iri idi, yaprakları da fil kulakları gibiydi. Cebrail aleyhisselam bana: "İşte bu Sidretü'l-Münteha'dır!" dedi. Burada dört nehir vardır: İkisi batıni nehir, ikisi zahiri nehir. "Bunlar nedir, ey Cibril?" diye sordum. Hz. Cebrail: "Şu iki batıni nehir cennetin iki nehridir. Zahiri olanların biri Nil, diğeri Fırat'tır!" dedi. Sonra bana el-Beytü'l-Ma'mur yükseltildi. Sonra bana bir kapta şarap, bir kapta süt, bir kapta da bal getirildi. Ben süt aldım. Cebrail aleyhisselam: "Bu (aldığın), fıtrat(a uygun olan)dır, sen ve ümmetin bu fıtrat (yaratılış) üzeresiniz!" dedi. Resulullah devamla dedi ki: "Sonra bana, her günde elli vakit olmak üzere namaz farz kılındı. Oradan geri döndüm. Hz. Musa aleyhisselam'a uğradım. Bana: "Ne ile emrolundun?" dedi. "Gece ve gündüzde elli vakit namazla!" dedim. "Ümmetin, her gün elli vakit namaza muktedir olamaz. Vallahi ben, senden önce insanları tecrübe ettim. Beni İsrail'e muamelelerin en şiddetlisini uyguladım (muvaffak olamadım). Sen çabuk Rabbine dön, bunda ümmetine hafifletme talep et!" dedi. Ben de hemen döndüm (hafifletme istedim, Rabbim) benden on vakit namaz indirdi. Musa aleyhisselam'a tekrar uğradım. Yine: "Ne ile emrolundum ?" dedi. "Benden on vakit namazı kaldırdı!" dedim. "Rabbine dön! Ümmetin için daha da azaltmasını iste!" dedi. Ben döndüm. Rabbim benden on vakit daha kaldırdı. Dönüşte yine Musa aleyhisselam'a uğradım. Aynı şeyi söyledi. Ben, beş vakitle emrolunmama kadar bu şekilde Hz. Musa ile Rabbim arasında gidip gelmeye devam ettim. Bu sonuncu defa da Hz. Musa'ya uğradım. Yine: "Ne ile emredildin ?" dedi. "Her gün beş vakit namazla!" dedim. "Senin ümmetin her gün beş vakit namaza da takat getiremez. Rabbine dön, hafifletme talep et!" dedi. "Rabbimden çok istedim. Artık utanıyorum, daha da hafifletmesini isteyemem! Ben beş vakte razıyım. Allah'ın emrine teslim oluyorum!" dedim. Musa aleyhisselam'ı geçer geçmez bir münadi (Allah adına) nida etti: "Farzını kesinleştirdim, kullarımdan hafiflettim de!" [Bir rivayette şu ziyade geldi: "Namazlar (günde) beştir. Ve onlar ellidir de. İndimde hüküm değişmez artık!"] |Buhari, Bed'ü'l-Halk 6, Enbiya 22, 43, Menakıbu'l-Ensar 42; Müslim, İman 264 (164); Tirmizi, Tefsir İnşirah (3343); Nesai, Salat 1, (1, 217-218)|5568
 

neyse üşendim tümünü işaretlemeye. ama görüyorsunuz, inandığınız şeylerin bilimsel gerçekliklerle ilgisi yoktur. göklerde kapılar var ve kapının arkasındaki kişi önündeki kişiyi göremiyor ama ses ile soruyor falan... bildiğiniz, arkasını göstermeyen tahta vb kapılar söz konusu demek ki... böyle masallara inanıyorsunuz işte. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, emretemelkuran yazdı:

 

 

Güneşler kıyamete kadar yanacakmış :D. Kıyametin tahmini zamanını söyleyeyim: 4 milyar yıl.

 

 

Hahah kıyameti güneşin ömrüyle olucak sanıyor allahın iradesiyle olduğunu bile daha bilmiyor tahmini 4 milyar diyor hahaha  ne gerzikalı 

 

sana neden bazen cevap yazmadığımdan yakınıyorsun acaba neden? Dünyanın en cahili cuhelasısın hahah

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

  ...işte.

 

 

Hahahaha 

bir saha sakın bana

semavat kelimesi (uzaylar) demek değildir bunu siz uyduruyorsunuz demeyin yukarıdaki resimli görseli okuyun

esselem mu kelam ya zel kümtü melahat sabahat aşkama atma aahsjajajs

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
29 dakika önce, emretemelkuran yazdı:

Bu kitabın benzerleri vardı hala tekkelerde okuturlar. Ahiret kürresi falan :D Şimdi bu terimler manevi mi fiziksel mi? Bu kitapta fiziksel.

Yani antik astrolojiyi komuşlar.

Yani ahiretin ve Allah'ın uzayda olduğunu mu söylüyosunuz. Bilmiyorum ki. Ahmet Mahmut Ünlü ile Bursevinin karın ağrısının sebebi çıktı

meydana. Bi de kıbrısi olsa. İyi ki yok artık.

Atma kafadan jorc

hangi tekkeseymiş getirde görelim bakalım 

sırf atmasyonsun

 

 

 

 

Ve Hazreti Ali ve Atatürkünde nefret ettiği

Muaviyye Hazret diyen hürmet eden ve ettiren Cübbeli kafire! Sen hocam diyor islamın büyük alimi gözüyle bakıyorsun vay kafir vay

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Duru akıl yazdı:

Sevgili hurma cık , tekfir etme ciddi bir şeydir çünkü hedef aldığın kimse öyle değilse bilesin ki bumerang gibidir , döner seni bulur , dahası bu yetkiyi kimden aldın söyleyebilir misin?

Muaviyeye Hazret diyen hürmet eden ve ettiren kafirdir

Muaviyeyi ilk sevmeyen hazreti Alidir. Nokta

Cübbeli muaviyeye hurmet eder ettirir. O halde o kafirden de aşağıdır.

 

 

tarihinde Hurma tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

birincisi din adamı denen zatların hiç birine hocam demiyorum ki :D cahil özentileri niye takip edeyim.

 

7 uzay asla bilinemeyecekmiş. 7 boyut mu bu ne? 

7 uzayı zahiri bi hale soktun tamam göremeyeceğiz asla bilemeyeceğiz.

o zaman bu kadar detaylı bilen kim imiş? o kitabı yazan mübarek zat nereden almış kaynağını acaba? Muhammed kelamı mı bunlar gerçekten.

 

içinde bulunduğumuz kapsayıcı evrenin dışında bu uzaylar. verdiğin kitap tam islamcıların kanatlı at kanatlı melek tabiri

çöl ilimi. bi maneviyata giriyorsun bi bilime giriyorsun.

 

Bu kitap sanal uzayları hayali manevi uzayları mı gösteriyor? gerçek bilimsel uzayları mı? 

 

Ben diyorum ki; Kur'an fiziksel uzayı bilmiyor.

Sen bana medrese kitabı kaynak gösteriyorsun.

 

Her neyse sen namasteye devam. Kurban boğazla falan filan. İstersen ananla nikah yap.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...