teflon 0 Kasım 30, 2018 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2018 gönderildi (düzenlendi) 44 minutes ago, bir_akil_insan said: arapça bilmeyen müslümancıkların, arapça bilenlere karşı yanlışı savunması ve bir de onları küçümsemesi pek gülünç. basit bir arama ile, kuranda gerçekten bir şeyin fiziksel olarak üzerine / üstüne dair sözlerin aleyhi ya da aynı kökten gelen sözcükler ile belirtildiği görülebiliyor. fevk ise üstünlük belirten bir sözcük. Ayrıca, ayetin genel bağlamı da ancak üstünlüğe gönderme yapıldığı vakit yerini buluyor. Öteki türlü bir anlam boşluğu ve anlatım bozukluğu hasıl oluyor. Zaten 1400 senedir de böyle anlaşılmış. Tüm tefsirler ortada. 1400 senedir üstündeki diye anlaşılsa neyse. Kendi tarihi ve anlam bütünlüğüyle çelişmek pahasına kuyuya atışmış taşın zerre bir önemi yok. Ek olarak böyle bir beyanla müminlerin 1400 senedir o ayeti anlamamaları ya da yanlış anlamış olmaları gibi bir açmazı da kabul etmiş oluyorsun. Neresinden baksan yaş. Kasım 30, 2018 tarihinde teflon tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Getaf 0 Kasım 30, 2018 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2018 gönderildi Aleyna 'üzerine, üstüne, aleyhine' gibi saçma sapan anlamlara geliyor! Link to post Sitelerde Paylaş
Emre Karaköse 0 Kasım 30, 2018 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 30, 2018 gönderildi On 26.11.2018 at 22:55, Emre Karaköse yazdı: Dişi sivrisineklerin üzerinde onlardan kan emen, küçük parazitler keşfedilmiş: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3833289/figure/F1/?report=objectonly Belki bu Bakara Suresi 26. ayette anlatılan canlı olabilir: "Şu bir gerçek ki Allah, bir dişi sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz." Selam Ayetin apaçık anlamında dişi sivrisineğin üzerindeki canlıdan bahsedildiğini gördük. Peki ayetin birinci açık anlamı dışında yan anlamları (ikincil üçüncül anlam) ve vermek istediği dersler gözönüne alındığında nasıl bir zihin jimnastiği yapabiliriz? Burada dişi sivrisineğe atıf olmasındaki neden kan emen sivrisineklerin dişi olması ve onun üstündeki minik canlının da yine aynı şekilde ondan kan emmesidir. Yani yaptığı şey başına geliyor. Bir nevi etme bulma olayının bize hatırlatılması. Ve kimsenin kibir içinde olmaması gerektiğinin de hatırlatılması. Bu arada dişi sivrisineğin üzerindeki canlının keşfedildiğinin farkında olmayan bazı yazar arkadaşlar olayı sivrisineklerin cinsel birleşmesine falan yormuşlar. Ama onlar da bu canlıyı bilselerdi olayı tam yorumlardı. Fakat onlar da buradaki "üstünde anlamının" fiziksel olduğunu kabul ederek hakkını vermişler. Örneğin şöyle yazmışlar: " Yukarıdaki Kuran ayetinin çevirilerinde altı çizili, Arapçasında kalınlaştırılmış ve okunuşunda büyük harflerle yazılmış “dişi sivrisinek, fevk, utanmak” kelimelerine (çok azı hariç) meallerin birçoğunda farklı anlamlar verilmiştir. BEÛDATEN kelimesi çevrilirken Türkçedeki dişil kelime kullanma zorunsuzluğu nedeniyle sadece “sivrisinek” olarak meallendirilmiştir. Oysa doğrusu “dişi sivrisinek”tir. FEVK kelimesi Türkçede ağırlıklı olarak mecazi anlamında (fevkalade, üstün vb) kullanılmaktadır. Oysa kelimenin birincil anlamı bu değildir. Üstelik Türkçede tam karşılığı “yukarısında” anlamında olan “üzerinde”dir. Böyle olmasına rağmen yine de bir anlam karışıklığı söz konusudur. Çünkü üstünde, üzerinde ya da yukarısında gibi kelimeler Türkçe’de vücudun herhangi bir yeri ya da vücudun bir parçası olma durumu gibi de anlaşılabiliyor. Oysa “fevk” üzerinde ama vücuttan ayrı bir şey ve/veya vücudun parçası olmasına rağmen üst tarafta ayrık görünümde olabilir. Ayetin İngilizce çevirilerine bakacak olursak kelimenin tama yakın bir karşılığını buluyoruz. O kelime “above” dur. Fevk kelimesinin Kuran’da farklı birçok yerde nasıl kullanıldığını görürsek, Türkçemizin bize kafa karışıklığı getirdiği müşkülattan kurtuluyoruz. Örneğin fevk kelimesi; “İsrailoğullarının üzerine Tur dağının kaldırılması” anlatılırken (2:63, 7:171), “cehennem döşeğinin üzerindeki örtüden” bahsedilirken (7:41), “üstten gelen azaptan” bahsedilirken (6:65, 33:10), “gövdesi yerden koparılmış ağacın yer üstündeki duruşundan” bahsedilirken (14:26), “inkarcıların üzerindeki ateş tabakaları” anlatılırken (39:16), “yukarıdaki tavandan” bahsedilirken (16:26), “derin denizdeki üst üste tabakalar” anlatılırken (24:40), “yukarıdaki gök” tasvirinde (42:5, 50:6), “sesinizi elçinin sesinin üstüne çıkartmayın” ikazında (49:2), “üstteki melekler ve onların da üstündeki melekler” tasvir edilirken (69:17), “üstünüzdeki yedi gök” denirken (78:12) ve “üstünüzdeki kuşlar ve kanatları” tasvirinde (67:19) kullanılmıştır. Görülüyor ki Kuran’daki kullanışlarını göz önüne aldığımızda fevk kelimesi birçok mealdeki gibi “ondan da ufak, ondan da büyük, daha ötesi, küçüğü, büyüğü, zayıfı, daha üstünü” anlamında değil. Mecazi değil gerçek fevk. Bulutların üzerinde gibi, başının üstünde dolaşan sinekler gibi, dağın tepesini duman tutması gibi, helikopterin dönmekte olan palleri gibi… Demek ki biz aynı kelimeyi yani “fevk”i kullanmalıyız. Ama mecaz değil gerçek anlamında." http://www.diniyazilar.com/2014/03/disi-sivrisinek-mucizesi/ Selam Link to post Sitelerde Paylaş
illusion_ 0 Kasım 30, 2018 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2018 gönderildi 6 saat önce, Emre Karaköse yazdı: Burada dişi sivrisineğe atıf olmasındaki neden kan emen sivrisineklerin dişi olması ve onun üstündeki minik canlının da yine aynı şekilde ondan kan emmesidir. Yani yaptığı şey başına geliyor. Bir nevi etme bulma olayının bize hatırlatılması. Ve kimsenin kibir içinde olmaması gerektiğinin de hatırlatılması. Yani insanlar 1400 yıl boyunca ve ondan da önce boşuna kibir içinde yaşadı öyle mi? Bundan sonra da sokaktaki bir insanın bundan haberi olmayacak... Link to post Sitelerde Paylaş
illusion_ 0 Kasım 30, 2018 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2018 gönderildi 6 saat önce, Emre Karaköse yazdı: Fevk kelimesinin Kuran’da farklı birçok yerde nasıl kullanıldığını görürsek, Türkçemizin bize kafa karışıklığı getirdiği müşkülattan kurtuluyoruz. Örneğin fevk kelimesi; “İsrailoğullarının üzerine Tur dağının kaldırılması” anlatılırken (2:63, 7:171), “cehennem döşeğinin üzerindeki örtüden” bahsedilirken (7:41), “üstten gelen azaptan” bahsedilirken (6:65, 33:10), “gövdesi yerden koparılmış ağacın yer üstündeki duruşundan” bahsedilirken (14:26), “inkarcıların üzerindeki ateş tabakaları” anlatılırken (39:16), “yukarıdaki tavandan” bahsedilirken (16:26), “derin denizdeki üst üste tabakalar” anlatılırken (24:40), “yukarıdaki gök” tasvirinde (42:5, 50:6), “sesinizi elçinin sesinin üstüne çıkartmayın” ikazında (49:2), “üstteki melekler ve onların da üstündeki melekler” tasvir edilirken (69:17), “üstünüzdeki yedi gök” denirken (78:12) ve “üstünüzdeki kuşlar ve kanatları” tasvirinde (67:19) kullanılmıştır. Kuranda fevka, üstünlük anlamında daha çok kullanılmıştır. Sayabilirsiniz. Yalan söylemeyin. Link to post Sitelerde Paylaş
bir_akil_insan 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi 6 saat önce, Emre Karaköse yazdı: Ayetin apaçık anlamında dişi sivrisineğin üzerindeki canlıdan bahsedildiğini gördük. Bu arada dişi sivrisineğin üzerindeki canlının keşfedildiğinin farkında olmayan bazı yazar arkadaşlar olayı sivrisineklerin cinsel birleşmesine falan yormuşlar. Ama onlar da bu canlıyı bilselerdi olayı tam yorumlardı. Fakat onlar da buradaki "üstünde anlamının" fiziksel olduğunu kabul ederek hakkını vermişler. Örneğin şöyle yazmışlar: karşılığını buluyoruz. O kelime “above” dur. Fevk kelimesinin Kuran’da farklı birçok yerde nasıl kullanıldığını görürsek, Türkçemizin bize kafa karışıklığı getirdiği müşkülattan kurtuluyoruz. Örneğin fevk kelimesi; “İsrailoğullarının üzerine Tur dağının kaldırılması” anlatılırken (2:63, 7:171), “cehennem döşeğinin üzerindeki örtüden” bahsedilirken (7:41), “üstten gelen azaptan” bahsedilirken (6:65, 33:10), “gövdesi yerden koparılmış ağacın yer üstündeki duruşundan” bahsedilirken (14:26), “inkarcıların üzerindeki ateş tabakaları” anlatılırken (39:16), “yukarıdaki tavandan” bahsedilirken (16:26), “derin denizdeki üst üste tabakalar” anlatılırken (24:40), “yukarıdaki gök” tasvirinde (42:5, 50:6), “sesinizi elçinin sesinin üstüne çıkartmayın” ikazında (49:2), “üstteki melekler ve onların da üstündeki melekler” tasvir edilirken (69:17), “üstünüzdeki yedi gök” denirken (78:12) ve “üstünüzdeki kuşlar ve kanatları” tasvirinde (67:19) kullanılmıştır. http://www.diniyazilar.com/2014/03/disi-sivrisinek-mucizesi/ aslında alıntıladığınız yer de aynı şeyi söyleyip, yanlış sonuca ulaşmış. fevk üstünlük belirtir, üzerine veya tam olarak üstünde anlamı vermiyor, söylendiği gibi above ya da yukarı daha uygun. açalım: tur dağını yahudilerin üstüne kaldırmış örneğin allah. burada, aynen aleyhi sözcüğünün kullanıldığı yerlerde olduğu gibi, dağın yahudilerin üstüne binmiş. onları ezmiş falan olduğunu mu düşünmeliyiz? ya da yine melekler üstünde melekler varmış. burada melekleri bir diğerinin sırtına binip ayaklarını sarkıtmış olarak mı düşünmeliyiz? ya da gökler birbiri üzerindeymiş. kuranın gökleri de yine sert zemindir ve direklerin taşıyabileceği ağır yapılardır. bunları da yine aralarında boşluk kalmayan kayalar gibi üstüste yığılmış mı düşünmeliyiz? üstten gelen azaplar derken, sırttan, başın tepesinden gelen azaplar mı, yoksa gökten gelen azapları mı anlamalıyız? üstüne gölgelikler derken, kuranın her yerinde olduğu gibi yukarda durup gölge eden şeyleri mi anlamalıyız, yoksa insanın tüm bedenini kapatarak gölge eden bir şey mi anlamalıyız? ... oysa ki siz sivrisineğin tam olarak temas halinde üstünde yaşayan şeyleri anlatıyorsunuz. tabii üstünde derken, parazit ya da organizma illa çıkıp da sırtına oturmuyor, hayvanın kıçına da giriyor, ağzına da giriyor, kanadının altına da giriyor, bacağına da giriyor vb. hayvanın her yanında her girinti çıkıntısında olan bir şey söz konusu, neresinden emerse. kuranın anlattıkları da yine her yanına giren çıkan, her tarafında dolaşabilen şeyler midir? örneğin tur dağı bunun neresine uygundur? daha da gülünç olanı şu ki: örnek olarak verdiğiniz alıntıda dişi ile erkeğin çiftleşmesi söz konusu edilmiş ve kuran mucizesi olarak dişinin üstündeki erkek konu edilmiş. siz ise şimdi aynı kuran mucizesini dişi sineğin üzerindeki parazitler olarak gösteriyorsunuz. bu kepazelik değil de nedir? aynı ayetlere sürekli olarak yeni mucize uydurmanız, zaten derdinizin mucize uydurmak olduğunu gösteriyor. sözcük oyunları ile kafa bulandırmaya çalışıyorsunuz. fevk üstünlük belirtir, üstüne veya üzerine anlamı yoktur. kullanıldığı yerlerde de yine aralarında temas bulunmayan yapılar vb yani düzey olarak birbirine üstünlük söz konusudur. bu yüzden katmanlar, dağlar, gölgelikler, örtüler vb anlatılır. çünkü üstün olan aşağıdakileri örtendir. ondan yukarda ve onu kapsayan ya da kapatandır. bu arada, size bunları anlatıyor olmamız, kuranı yalanlayarak tanrınızı reddetmekten değil. inandığınız dahil, tüm tanrılar uydurmadır. kuran evrenin bilgisini eksiksiz ve yanlışsız verse bile, tanrı diye bir şey yoktur. yani sizin yola çıktığınız nokta ile bizim yola çıktığımız nokta arasında zaten dağlar kadar fark bulunuyor. bu yazılar, uyduruk zırvalardan hikmet çıkartmaya çalışmanızın anlamsızlığını vurgulamak adınadır. Link to post Sitelerde Paylaş
Emre Karaköse 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi Hayır tıpkı sivrisinek gibi üzerinden kanını emiyor. Selam Link to post Sitelerde Paylaş
Emre Karaköse 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi (düzenlendi) 6 saat önce, Emre Karaköse yazdı: Ayetin apaçık anlamında dişi sivrisineğin üzerindeki canlıdan bahsedildiğini gördük. Peki ayetin birinci açık anlamı dışında yan anlamları (ikincil üçüncül anlam) ve vermek istediği dersler gözönüne alındığında nasıl bir zihin jimnastiği yapabiliriz? Burada dişi sivrisineğe atıf olmasındaki neden kan emen sivrisineklerin dişi olması ve onun üstündeki minik canlının da yine aynı şekilde ondan kan emmesidir. Yani yaptığı şey başına geliyor. Bir nevi etme bulma olayının bize hatırlatılması. Ve kimsenin kibir içinde olmaması gerektiğinin de hatırlatılması. Bu arada dişi sivrisineğin üzerindeki canlının keşfedildiğinin farkında olmayan bazı yazar arkadaşlar olayı sivrisineklerin cinsel birleşmesine falan yormuşlar. Ama onlar da bu canlıyı bilselerdi olayı tam yorumlardı. Fakat onlar da buradaki "üstünde anlamının" fiziksel olduğunu kabul ederek hakkını vermişler. Örneğin şöyle yazmışlar: " Yukarıdaki Kuran ayetinin çevirilerinde altı çizili, Arapçasında kalınlaştırılmış ve okunuşunda büyük harflerle yazılmış “dişi sivrisinek, fevk, utanmak” kelimelerine (çok azı hariç) meallerin birçoğunda farklı anlamlar verilmiştir. BEÛDATEN kelimesi çevrilirken Türkçedeki dişil kelime kullanma zorunsuzluğu nedeniyle sadece “sivrisinek” olarak meallendirilmiştir. Oysa doğrusu “dişi sivrisinek”tir. FEVK kelimesi Türkçede ağırlıklı olarak mecazi anlamında (fevkalade, üstün vb) kullanılmaktadır. Oysa kelimenin birincil anlamı bu değildir. Üstelik Türkçede tam karşılığı “yukarısında” anlamında olan “üzerinde”dir. Böyle olmasına rağmen yine de bir anlam karışıklığı söz konusudur. Çünkü üstünde, üzerinde ya da yukarısında gibi kelimeler Türkçe’de vücudun herhangi bir yeri ya da vücudun bir parçası olma durumu gibi de anlaşılabiliyor. Oysa “fevk” üzerinde ama vücuttan ayrı bir şey ve/veya vücudun parçası olmasına rağmen üst tarafta ayrık görünümde olabilir. Ayetin İngilizce çevirilerine bakacak olursak kelimenin tama yakın bir karşılığını buluyoruz. O kelime “above” dur. Fevk kelimesinin Kuran’da farklı birçok yerde nasıl kullanıldığını görürsek, Türkçemizin bize kafa karışıklığı getirdiği müşkülattan kurtuluyoruz. Örneğin fevk kelimesi; “İsrailoğullarının üzerine Tur dağının kaldırılması” anlatılırken (2:63, 7:171), “cehennem döşeğinin üzerindeki örtüden” bahsedilirken (7:41), “üstten gelen azaptan” bahsedilirken (6:65, 33:10), “gövdesi yerden koparılmış ağacın yer üstündeki duruşundan” bahsedilirken (14:26), “inkarcıların üzerindeki ateş tabakaları” anlatılırken (39:16), “yukarıdaki tavandan” bahsedilirken (16:26), “derin denizdeki üst üste tabakalar” anlatılırken (24:40), “yukarıdaki gök” tasvirinde (42:5, 50:6), “sesinizi elçinin sesinin üstüne çıkartmayın” ikazında (49:2), “üstteki melekler ve onların da üstündeki melekler” tasvir edilirken (69:17), “üstünüzdeki yedi gök” denirken (78:12) ve “üstünüzdeki kuşlar ve kanatları” tasvirinde (67:19) kullanılmıştır. Görülüyor ki Kuran’daki kullanışlarını göz önüne aldığımızda fevk kelimesi birçok mealdeki gibi “ondan da ufak, ondan da büyük, daha ötesi, küçüğü, büyüğü, zayıfı, daha üstünü” anlamında değil. Mecazi değil gerçek fevk. Bulutların üzerinde gibi, başının üstünde dolaşan sinekler gibi, dağın tepesini duman tutması gibi, helikopterin dönmekte olan palleri gibi… Demek ki biz aynı kelimeyi yani “fevk”i kullanmalıyız. Ama mecaz değil gerçek anlamında." http://www.diniyazilar.com/2014/03/disi-sivrisinek-mucizesi/ Selam Bu Dişi sivrisineğin üzerindeki küçük canlı örneğinin verdiği derslere kafayı yorun artık. Ayet açıkça bunu söylüyor. Selam Aralık 1, 2018 tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi Allah herkese zeka dağıtırken muslimlerine niye bu kadar cimri davrandığını açıklasaymış asıl sivrisineği filan sayıklayacağına... Link to post Sitelerde Paylaş
Getaf 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi 8 saat önce, Emre Karaköse yazdı: Bu Dişi sivrisineğin üzerindeki küçük canlı örneğinin verdiği derslere kafayı yorun artık. Ayet açıkça bunu söylüyor. Selam Doğru soruyu sorarsanız doğru dersleri çıkarırsınız. Ayetin açıkça söylediği bu dişi sivrisinek 1400 yıldır müslümanlara ne katmıştır? Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi (düzenlendi) 55 dakika önce, Getaf yazdı: Doğru soruyu sorarsanız doğru dersleri çıkarırsınız. Ayetin açıkça söylediği bu dişi sivrisinek 1400 yıldır müslümanlara ne katmıştır? Artı açıkça diyebilmeleri için piyasadaki bütün tercümenlerin 100% aynı çeviriyi yapmaları gerekir, ki yok böyle bir şey. Forumdaki diğer dindarın şahsi fikri yukarıda duruyor, o tamamen farklı bir tercüme ile izah etmiş. Aralık 1, 2018 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi (düzenlendi) Diğer sayfaya yazmıştım... Karıncalar vücutlarından ses çıkararak birbirleriyle iletişime geçiyorlarmış, müslümanlar bundan "Karıncalar Süloyla konuştu" çıkartıyorlar. Sülonun karıncaları duyması imkansız çünkü karıncaların çıkardığı sesler insanın duyamıyacağı kadar sessiz :-) Bir de karıncanın "Süleyman" diye hitap etmesi var ki... Hahaha Demekki Allah Ademde olduğu gibi karıncaya da "herşeyin" ismini öğretmiş. Sonra Sülo da karıncaya cevap veriyor. Artık karıncayla mı kimle konuşuyorsa... Ama karıncayla konuşuyorsa karıncaya en az 10cm yaklaşması gerek çünkü karınca 10 cmden daha uzak yerden gelen sesleri duyamaz. Benim şahsi görüşüm: Bu karıncalar "cennetin dili" Arapça konuşmuşlardır İyiki Kuranda "sivrisinek üzerine/üzerinde düşünün" yazmamış yoksa düşünmek için hep bir sivrisineğin üzerine çıkmak zorunda kalacaktık Aralık 1, 2018 tarihinde poiuz tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Getaf 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi Kuran'da karınca açıkça konuşuyor! Bugünkü karıncalar niye açıkça konuşmuyor?!!! Link to post Sitelerde Paylaş
Emre Karaköse 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi İşte sizde o lisanı anlayacak özellikler yok da ondan. Ama Süleyman'da vardı. Günümüzde bilimadamları da o seviyeye oldukça yaklaşmış durumda. Kraliçenin sohbetlerini kaydettikleri gibi, birçok komutu çözümünü de vermişler internette. Selam Link to post Sitelerde Paylaş
Magnesia 0 Aralık 1, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 1, 2018 gönderildi On 26.11.2018 at 22:55, Emre Karaköse yazdı: Dişi sivrisineklerin üzerinde onlardan kan emen, küçük parazitler keşfedilmiş: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3833289/figure/F1/?report=objectonly Belki bu Bakara Suresi 26. ayette anlatılan canlı olabilir: "Şu bir gerçek ki Allah, bir dişi sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz." Selam Ha sektör... Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 2, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 2, 2018 gönderildi 16 saat önce, Emre Karaköse yazdı: İşte sizde o lisanı anlayacak özellikler yok da ondan. Ama Süleyman'da vardı. Günümüzde bilimadamları da o seviyeye oldukça yaklaşmış durumda. Kraliçenin sohbetlerini kaydettikleri gibi, birçok komutu çözümünü de vermişler internette. Selam Atma Recep. Konu sahibi hălă bol keseden atıyor... Artı verilen yanıtları, bilhassa dini açıdan kendi cehanından olanlarınkini de, görmezden geliyor. Yemezler... Link to post Sitelerde Paylaş
Emre Karaköse 0 Aralık 2, 2018 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 2, 2018 gönderildi Tam tersine görmezden gelen ve gerçekten kaçan sizlersiniz. Selam Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 3, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2018 gönderildi (düzenlendi) On 02.12.2018 at 18:33, Emre Karaköse yazdı: Tam tersine görmezden gelen ve gerçekten kaçan sizlersiniz. Selam Boşuna nefes tüketme. Yukarıdaki dindar kardeşinizi örnek almalısınız, ki o hiç gocunmadan dürüstçe emin olmadığını söyledi. Ama siz 100% biliyormuş gibi ahkăm kesiyorsunuz, halbuki vermiş olduğunuz bilgilerin eksik/yanlış oldukları size kaç defa gösterildi. Süleymanmış, sinekmiş, çekirgeymiş.. falanmış filanmış. Yemezler. Aralık 3, 2018 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Emre Karaköse 0 Aralık 3, 2018 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 3, 2018 gönderildi Hayır tam tersine ben deliller sunarken siz hep saça sapan cevaplar vermeye çalıştınız. Zaten başka şansınız da yoktu. Sizin yanlış olduğunuzu defalarca gösteriyorum. Bu utanmazlığınızı da yansıtma yapmaya çalışarak vicdanınıza yedirmeye çalışıyorsunuz ama gördüğünüz gibi huzursuzluktan başka birşey sizi kuşatmıyor. Yiyilecek birşey yok, gerçek bu. Nokta. Selam Link to post Sitelerde Paylaş
notdefteri 0 Aralık 3, 2018 gönderildi Raporla Share Aralık 3, 2018 gönderildi 2 dakika önce, Emre Karaköse yazdı: Hayır tam tersine ben deliller sunarken siz hep saça sapan cevaplar vermeye çalıştınız. Zaten başka şansınız da yoktu. Sizin yanlış olduğunuzu defalarca gösteriyorum. Bu utanmazlığınızı da yansıtma yapmaya çalışarak vicdanınıza yedirmeye çalışıyorsunuz ama gördüğünüz gibi huzursuzluktan başka birşey sizi kuşatmıyor. Yiyilecek birşey yok, gerçek bu. Nokta. Selam Bu konu seneler önce açtığın devri daim makinesi başlığın gibi fos çıktı. Erke dönergeci ile çağ atlayacaktık. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts