Jump to content

İslam öncesi islamın varlığına dair kanıt arıyorum.


Recommended Posts

@democrossian

Ah! Ömer Seyfettin demeyin bana. Ömer Seyfettin içimde bir yaradır! Tertemiz Türkçesi ve kusursuz kurgusuyla modern Türk hikayeciliginin babasıdır o. Ama baba dediğime bakmayın gencecik yaşta ölmüştür. 36 yaşında şeker hastalığı ilerlemişken gittiği doktor ona farklı bir teşhis koymuş ve toparlanması için bol bol üzüm hoşafı içmesi, portakal mandalina yemesini tembihlemis. Ve sonunda şeker komasına girmiş! İki yıllık kısa evliliğinden sonra yalnız yaşadığı için vefatından sonra da cenazesi kimsesizlerin cenazeleri gibi Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırılmış ve orada görevli bir hademe tarafından karnı yarılarak otopsisi yapılmış! Cok sonra, kimsesiz muamelesi yaptıkları ve cenazesini kesip biçtikleri kişinin Ömer Seyfettin olduğu anlaşılmış. Ben bu şekilde öldüğünü daha geçen yıl öğrendim. Genç yaşında öldüğünü hatirliyordum da 36 olduğunu bilmiyordum. Üstelik şeker hastalığından. Adama boyuna şeker yuklemisler! 

 

Malum bizde romancılık, hikayecilik Tanzimat'la başlar. Ama Ömer Seyfettin'e gelene kadar kurgusu düzgün bir tek hikaye yoktur. Tıpkı Halit Ziya'ya gelen kadar düzgün bir roman olmadığı gibi. Kısa ömrüne neler sığdırmış neler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 65
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

6 saat önce, Getaf yazdı:

Ömer Seyfettin içimde bir yaradır!

 

Öyle böyle herkes bu dünya üzerinden geçip gidecek. Yaşam öykülerinin çok da fazla bir önemi yok. Bu kadar iyi bir öykü yazarının daha uzun yaşayıp daha fazla güzel öyküler yazması iyi olurdu. Ama Ömer Seyfettin açığı fazlasıyla kapatmış! Yazdığı öykülerin çoğunu bilmiyoruz bile! Her gün bir öykü yazdığı söyleniyor! Ömer Seyfettin puslu bir gökyüzünde parıldayan neredeyse tek bir yıldız gibi. Olağanın fazlasıyla üstünde bir adam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

2 saat önce, fumes yazdı:

Budizm 

 

İlla bir dine mensup olduğunu yazmak zorundayız yoksa atıyorum işte şu ödemeden faydalanamazsın türü bir şey deseler de şu dine mensubum demem gerekse Budistim derdim diye bir kaç kez söylemişimdir. Budist olmam tabii de öyle yazdırırdım. Budizm dünyadaki kurgusu en iyi tasarlanmış neredeyse felsefi diyebileceğim bir din. Tabii dinin iyisi olmaz da Budizm en az kötüsü!

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Phocas yazdı:

İslam öncesi bir tane Kabe’yi tavaflayan kafile, namaz kılan ümmet figürü, yazıtı yok mu ? Hadi müslümler resime, sanata, yazıya düşman diyelim, otu boku yazıya döken kafirler de bunu görüp yorumladı mı?

Niye tek kanıt yok?

 

Onları geçtik, tabii son derece haklısın da, ülen bari Kuran'da yazsın onca adı geçen peygamberler hep geldi Kabe'yi ziyaret etti etrafında döndü diye yahu! Yok! Musa Medyen'e gitmiş, Kızıldeniz kıyısına gitmiş, Hızır mı neyse işte biriyle buluşmuş, Tur dağına çıkmış, ülen bir de Kabe'ye gitsin be! Madem Adem'den beri din İslamdı? Yok kıble o tarafmış da bu tarafa döndürülmüş de... Bir sürü tutarsız saçmalık.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, democrossian yazdı:

 

Onları geçtik, tabii son derece haklısın da, ülen bari Kuran'da yazsın onca adı geçen peygamberler hep geldi Kabe'yi ziyaret etti etrafında döndü diye yahu! Yok! Musa Medyen'e gitmiş, Kızıldeniz kıyısına gitmiş, Hızır mı neyse işte biriyle buluşmuş, Tur dağına çıkmış, ülen bir de Kabe'ye gitsin be! Madem Adem'den beri din İslamdı? Yok kıble o tarafmış da bu tarafa döndürülmüş de... Bir sürü tutarsız saçmalık.  

Binlerce peygamber gönderilmiş ama Kabe’ye giden, namaz kılan, oruç tutan Muhammed dışında tek peygamber yok, 

İşin garibi Kabe bile yok, bahseden de yok, yok oğlu yok.

Mesela her kavime kendi dilinden konuşan peygamber gönderildi diyorlar, yahu bir tanesi kayıt altına girmezmi? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, fumes yazdı:

@EnverPasa @Yeni Üye

Budizm de ne tek tanrili, ne de cok tanrili bir dindir. Karma inanci oldugundan dolayi kendilerini diger hayvanlardan ustun gormezler. Bir cok budist arkadasim var ve kiz arkadasim da budist oldugundan dolayi bu inanca sahip kisilerin sakin ve yumusak basli olduklarini rahatlikla soyleyebilirim. 

 

Christmas ya da yılbaşının İsa peygamberle ne kadar alakası varsa budizmin de budayla o kadar alakası vardır. Nasıl İbrahimi ya da İsa yı en doğru bir müslüman anlayabilir ise Budayı da en doğru bir müslüman anlayabilir çünkü Buda büyük ihtimalle Kur'anda ismi Zülkifl olarak geçen peygamber ya da hikmet sahibi kişiydi. Buna dair iddialar ve deliller mantıklı ve makul.

 

eski budist sonra hristiyan sonra müslüman olan şu çinli de ben budayı müslüman olduktan sonra budist olduğum zamandan daha iyi anladım diyor. tabi ingilizce söylüyor.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.12.2018 at 18:17, Getaf yazdı:

Şu durum sizi hiç düşündürmüyor mu? Neredeyse bütün peygamberler akraba! Baba-oğul peygamber, kardeşler peygamber, kuzenler peygamber, peygamber oğlu peygamber... İnsanlık yüzyıllardır savaş, zulüm, katliam, felaket, açlık vs. her türlü pislikle boğuşuyor ama Allah bir tane peygamberi çok görüyor! Eski çağlarda aynı anda birden fazla peygamber gönderirken modern zamanlarda buna ihtiyaç hissetmiyor! Bir kabileye bile peygamber gönderirken 8 milyar insana bir peygamber göndermiyor! Diyor ki 1400 yıl önceki çöl hükümleriyle yetinin, arap gelenekleri, alışkanlıkları, evlenme biçimi, kadın erkek ilişkileri, toplum düzeni, sanat anlayışı bunlarla idare edin! 

 

Kuranda geçen peygamberlerin akraba olmasından elbette bir şeyler anlıyoruz.

 Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nûh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

 

Tanrının yöntemi insanlar içinden insanları seçmek, toplumlar içinden toplumları seçmek ve seçilmiş bu kişiler ya da zümrelere diğerlerine mesajını ulaştırmak ya da örnek olmak sorumluluğunu yüklemek.  Bu sorumluluğu yerine getirirlerse tebrik etmek ve nimetini sürdürmek, getirmezlerse yeni birilerini seçmek. Bu yöntem sadece bu konuda geçerli değil ki her konuda geçerli. Herkeste ve her millette tecelli eden hususiyet ve karakter farklı. Kimisi cömert, kimisi çalışkan, kimisi disiplinli, kimisi yiğit vb. Sanat olsun, bilim olsun, felsefe olsun hep insanlar içinden çıkan kişiler ya da zümreler aracılığıyla sıçramış, ilerlemiş falan. Bunda şaşacak bir şey yok. 

 

Sence bugün dünyada şu iki sorun mevcut mu ki Tanrı peygamber göndersin? 

- Tanrının birliği ve ölümden sonra bu dünyadaki iyilik ve kötülüklerimize göre bir hayat yaşayacağımız mesajı orjinal bir şekilde mevcut değil.

- İnsanlığın selamete erişmesi için hangi ahlaki ilkelere uyacağı belli değil.

 

Bilakis bu ikisiyle alakalı da bir eksiklik ya da sorun yok. Mesele insanların neye talip olduğuyla alakalı. Bunlara talip olan Allahın izniyle bunları arar bulur ve erişir. Ama mesele bunlara talip olan insanların azlığı. Şeytan inananları bile o kadar aldatmış ki kimse gözünü bir adım öteye ya da gerçek kimliğini keşfetmeye dikmiyor. Varsa yoksa benlik, bencillik, dünyayı biriktirmek, insanlara tahakküm etmek, yemek, içmek zevklenmek. O zaman eksiğimiz peygamber değil, insan.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hindular da namaz kılıyor. Bence islamın en çok benzediği din Hinduizm. Esasen tapınma tüm dinlerde var. Bunlar bir şeyi kanıtlamıyor. 

 

Buda'nın peygamber olduğu ve gerçek Budizmin İslam olduğu iddiasına gelince... :lol: Din esnek bir lastiktir. Çekmek istediğin her yere gider!!! :D

 

İyi kızlar cennete gider. Kötü kızlar her yere! :0_80cbc_37a71a73_L: 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Christmas ya da yılbaşının İsa peygamberle ne kadar alakası varsa budizmin de budayla o kadar alakası vardır. Nasıl İbrahimi ya da İsa yı en doğru bir müslüman anlayabilir ise Budayı da en doğru bir müslüman anlayabilir çünkü Buda büyük ihtimalle Kur'anda ismi Zülkifl olarak geçen peygamber ya da hikmet sahibi kişiydi. Buna dair iddialar ve deliller mantıklı ve makul.

 

eski budist sonra hristiyan sonra müslüman olan şu çinli de ben budayı müslüman olduktan sonra budist olduğum zamandan daha iyi anladım diyor. tabi ingilizce söylüyor.

 

 

Budist bir ulkeye gitseydin, Budizmin Islamiyet ile alakasi olmadigini gorurdun. Kur-an ne der musrikleri kabeye yaklastirmayin onlar pisliktir der. Budist tapinaklarini gezmek icin budist olmana gerek yok kimse sormaz veya senin ibadet etmeni beklemez. Hicbir budist metninde budist olmayanlarla dost olmayin demez ama kur-an gayrimuslimlerle dost olmayin der. Sen hic bir budistin sen yanlis yoldasin cehennemde yanacaksin diye seni uyardigini veya sana budist olmadigindan cahil kafir dedigini gordun/duydun mu? Hic bir budist erkegin veya kizin baska dinden biriyle evlenme niyetinde oldugunda evlenmemiz icin budist olman lazim dedigini duydun mu? Sen bir budist ulkede zina yapanin gomulup taslandigini gordun mu? veya bir gay in, travestinin toplumdan dislandigini gordun mu? Kadinin sahitliginin yarim sayildigini gordun mu? Budizm de aile cok onemlidir bu yuzden cok esliligede izin vermez. Ama islamiyet izin verir. Sen hic bir budistin dunyadaki hersey biz insanlarin hizmetine sunulmus dedigini duydun mu? Aksine budistler kendilerini diger hayvanlardan ustun gormez.

 

Sana tonla sey yazarim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hanif Müslümanlık diye bir şey duymuşsunuzdur. ...

İslamdan evvelde hanifler vardı.inançları Kur'an da ki tevhid anlayışı ile aynıydı.cahiliye dönemi diye adlandırılan dönemde namaz ,abdest vardı.bunu biliyoruz. Hatta önemli bir iş görüşmesi öncesinde bile abdest alınırmış.yani abdest gündelik hayatın rutin bir parçasıymış.  Fakat abdest ve namaz islamdaki gibimiydi, mahiyeti neydi ,nasıldı (en azından ben) bilmiyorum. Yinede bunları İslam'ın ayak sesleri,hazırlık safhası olarak nitelendirebiliriz.. kimi islam karşıtları Haniflerin Kur'an'ın yazılışındaki  etkisinden bahseder.veya onlar yazdı der.

Abdest ve namaz kısmende olsa Tevrat ve İncil de var gibi.Tevrat'da namazını andıran ifadeler bol bol  var.abdestde var gibi ,özellikle en belirgin şekilde abdesti.veya tam olarak varda ben bu kadarını kavrayabildim.Yahudiler tıpkı müslümanlar gibi abdest alırlar..ezan bile var..

İncil'de  İsa çarmıha gerilmeden önce Tanrıya yüzüstü yere kapanarak 3 kez dua eder. İsa Petrus'un /havarilerin ayaklarını yıkar. Petrus itiraz edince İsa  kurtuluşları için gerekli olduğunu söyler Petrus da  "  başımı,ellerimide yıka " deyince İsa " gerek yok.sizler temizsiniz, ayaklarınızın yıkanması yeterli " diye cevap verir.ardından hain Yahudayı kastederek  onun temiz olmadığını söyler.. Bunları İncil'de okuduğumda aklıma abdest geldi.hatta İsa'ya göre abdest alırken ellerini ve başını yıkayanlar kirlimiydi diye kendi kendime sordum.bunlar ayrı mevzu tabi..

Yani sözün özü İslam Kur'an'dan öncede vardı , ama adı konmamıştı.hatta kimi islam alimleri veya hepsi museviliğin, Hristiyanlığın da İslam olduğunu söyler.Kur'an'da İslam dan bahsedilirken bu iki semavi dininde kastedildiği   söylenir. Sonuç olarak Kur'an'a göre  İslam tepeden inme yeni bir inanç değil. Bu bağlamda evet Kur'an'dan öncede İslam vardı diyebiliriz.

tarihinde fezadabirtürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Din türümüze özgü bile değil, Neandarthallerin de dini vardı. Din hep olduktan sonra bunların bir önemi kalmıyor ki? Yere kapanarak tapınmak bütün insanların sergilediği ortak bir davranış. Hayvanlarda bile vardır. Güçlü bir türdeş karşısında bunu yaparlar.

 

Yani şimdi ayakta olan biri herhalde önce eğilecek, sonra diz çökecek ve sonra yere kapanacak! Al oldu sana namaz! Bunda bir enteresanlık yok! Temizliğe gelince onun da din ile min ile bir alaksı yok! Ben günde beş kereden de fazla ellerimi yüzümü yıkıyorum. Uygunsa ayaklarımı da yıkarım ama her zaman uygun olmuyor tabii. Yani muslimlerin çoğundan daha fazla. Onlar çoğunlukla bir aptesle iki namaz kılmaya çalışıyorlar.

 

Hatta temizlik duygusu bende yine takıntı değil, takıntı haline getirenler din ile hiç alakası olmaksızın sürekli ellerini yüzlerini yıkarlar. Yazın da her gün bir kaç kez duş alırım. Bunun dinle minle alakası yok. Bu doğal bir şey.

 

Bunlara bakıp da İslam hep vardı demek saçmalığın daniskası.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎8‎.‎12‎.‎2018 at 20:17, Yeni Üye yazdı:

 

 

 

Sence bugün dünyada şu iki sorun mevcut mu ki Tanrı peygamber göndersin? 

- Tanrının birliği ve ölümden sonra bu dünyadaki iyilik ve kötülüklerimize göre bir hayat yaşayacağımız mesajı orjinal bir şekilde mevcut değil.

- İnsanlığın selamete erişmesi için hangi ahlaki ilkelere uyacağı belli değil.

 

 

 

 

 

Zırvalama duvarına çevirmişsiniz ateist forumuda..

 

24 bin peygamber yollamış sonra usanmış. Ne halt yerseniz yeyin demiş sizi kendi halinize bırakmış olabilir mi bu mantıkla bu tanrı?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎8‎.‎12‎.‎2018 at 20:17, Yeni Üye yazdı:

bir eksiklik ya da sorun yok.

 

Nasıl olmaz? Son gönderildi denilen Kuran insan haklarına aykırı pasajlarla dolup taşıyor! Bana Kuran'dan bugünkü insanlık kültürüne tamamen uygun ve herkesin içine sine sine gönül rahatlığıyla uygulayacağı bir tane hukuki ayet göster! Hatta hukuki kaydını da kaldırıyorum. De ki şu ayet her modern, çağdaş, vicdanlı, empati yeteneğine sahip duyarlı insanın içine siner, rahatlıkla benimser ve uygular. Hodri meydan.

 

Fakat kapsamı madem bu kadar geniş tuttum, ofsayta düşmemek için bir şart öne sürüyorum: Tek cümle cımbızlanmayacak. Önünde arkasında ifadeyi bir çuval inciri berbat eder tarzda bir ifade bulunmayacak. Çünkü cımbızlandığı zaman "bir insanı öldüren tüm insanları öldürmüş gibidir" gibi Tevrat'tan çalıntı da olsa bir ifade bulabiliyorsun. Böyle cımbızlama olmayacak.

 

Kolay gelsin ama zor iş! Muhaliflerin ellerinin ayaklarının çaprazlama kesilip çarmıha asılmalarının önerildiği bir kitap müsveddesi betikte bulabileceğin bu şartlara uyar bir ifade bulmak, çölde etrafı ormanla çevrili çağlayan bulmaktan beter!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oruç ilk din olan Şamanizmde, tarih öncesi ilkel insanlarda bile vardı. Yere kapanıp namaz kılar şekilde tapınma da öyle. Kurban adama da öyle. Bunlardan bir şey çıkmaz. Trans, kendinden geçme, halisünasyonlar görme ilkel şamanlarda da vardı. Dinin niteliği üç aşağı beş yukarı belli. Bunun aşağı yukarı bütün toplumlarda benzer biçimlerde tezahür etmesi son derece normal. Bundan bir şey çıkmaz.

 

Yani sonuç olarak etrafındaki görünür maddi nesneleri bir ruhani alemin perdesi olarak düşünüyorsun ve kendinden geçme anlarında gördüğün halisünasyonları bu perdenin arkasını, ruhlar alemini görme olarak yorumluyorsun. Şamanlar başta mantarlar olmak üzere halisünajen maddeler de kullanırlardı. 

 

Hatta haşhaşa esrar adını da mutasavvıflar vermiştir. Mutasavvıflar da yoğun haşhaş kullanırdı. Halisünasyonları keşif keramet zannederlerdi! Dinin niteliği üç aşağı beş yukarı aynıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şamanlar ruhların coşması olarak tanımladıkları fırtınalı havalarda özel ayin yapardı. Çünkü ventilasyon olarak tanımlanan şiddetli hava akımlarının da bir tür kendinden geçme haline neden olduğu bilinmektedir. Hatta bu yüzden paraşütçüler paraşütü açmayı bile unutabilir! Herkes korkup bir yerlere çekilip saklanırken şaman fırtınada ayin yapar, kendinden geçer ve kabile onun fırtına altındaki acayip hareketlerini korkuyla izlerdi. Fırtınadan sonra şaman heyecan ve coşkuyla gördüğü halisünasyonları ruhları gördüm diye anlatırdı. Dinler böyle oluştu yani...

 

Şamanizmin oluşumunu Roger Lewin Modern İnsanın Kökeni kitabında çok güzel anlatmıştır. Asya ve Afrika'da ilkel kabilelere kadar gidip ilkel zamanlardan beri gelmiş inançların izlerini sürmüş çok değerli bir araştırmacı yazardır. Muslimler onu okumazlar çünkü kitabında aslında evrimi anlatır. Dinlerin evrimi sadece bir bölüm. Muslimlerin oraya kadar okumaya dayanmaları olanaksız! :D Temel başucu ve başvuru kaynaklarım arasında olan kitaplığımın nadide parçalarından birisi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...