Jump to content

İslam öncesi islamın varlığına dair kanıt arıyorum.


Recommended Posts

On 10.12.2018 at 17:01, democrossian yazdı:

Nasıl olmaz? Son gönderildi denilen Kuran insan haklarına aykırı pasajlarla dolup taşıyor! Bana Kuran'dan bugünkü insanlık kültürüne tamamen uygun ve herkesin içine sine sine gönül rahatlığıyla uygulayacağı bir tane hukuki ayet göster! Hatta hukuki kaydını da kaldırıyorum. De ki şu ayet her modern, çağdaş, vicdanlı, empati yeteneğine sahip duyarlı insanın içine siner, rahatlıkla benimser ve uygular. Hodri meydan.

 

 

Kusura bakmayın ama bu ön yargılarınızla faydalı bir teati ya da paylaşım yapabilmemiz mümkün değil. Sizin de böyle bir düşünceniz ya da buna ihtiyacınız yok gibi zaten. Kur'anı en iyi bilen sizsiniz. Mesajını çözmüş, yalamış yutmuşsunuz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 65
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Kusura bakmayın ama bu ön yargılarınızla faydalı bir teati ya da paylaşım yapabilmemiz mümkün değil. Sizin de böyle bir düşünceniz ya da buna ihtiyacınız yok gibi zaten. Kur'anı en iyi bilen sizsiniz. Mesajını çözmüş, yalamış yutmuşsunuz. 

 

Önyargı kısmı hariç diğer dediklerin doğru. Üstelik sözlerin anahtar sözcük içeriyor: İhtiyaç. Kuran'a ihtiyaç hissedenler ancak ondaki olumsuzlukları görmemeye şartlanır. Bilimi yol gösterici kabul edenler Kuran'ı dışlar. Kuran'ın bilimle en küçük alakası olmadığı için. Alakası olmamakla kalsa iyi. Bilime terstir. Bilim ile Kuran'ın bağdaşır bir yanı hiç yoktur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam öncesine ait hiçbir kanıt olmadığı gibi, islamın sonrası için de durum aynıdır. Araplar daha ilk yazılan kuran'ı göstermekten bile aciz.  

 

Aslında onların tek "kanıtları" kılıçlarıdır;  şiddet korku ve insanlar arasında düşmanlık yaymaktan başka bildikleri yok.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.12.2018 at 11:23, Phocas yazdı:

Mesela, 

İslam öncesi yapılmış cami var mı? Camisiz islam olmaz, haydi camiyi geçtim, kıblesi Mekke’ye bakan tapınak var mı?

 

Ne diyor Kur'an:

 

"Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu(mensek) verdik. O hâlde, din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin" 

 

Herkesin kıblesi farklı olabilir, herkesin ibadet şekli, uygulaması farklı olabilir. Kimine yasak olan kimine serbest olabilir. Bu farklılıklar vardır ve bir çok hikmet barındırır. Dinin aslı birdir, Yaratıcının birliğine inan, yaratılmışlara iyilik yap, kendin için ve yaratılmışlar için zarar ve fenalıktan kaçın.

 

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Ne diyor Kur'an:

 

"Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu(mensek) verdik. O hâlde, din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin" 

 

Herkesin kıblesi farklı olabilir, herkesin ibadet şekli, uygulaması farklı olabilir. Kimine yasak olan kimine serbest olabilir. Bu farklılıklar vardır ve bir çok hikmet barındırır. Dinin aslı birdir, Yaratıcının birliğine inan, yaratılmışlara iyilik yap, kendin için ve yaratılmışlar için zarar ve fenalıktan kaçın.

 

Budizm hariç tüm dinler "dünyadaki herşey insan için yaratıldı" düsturu vardır. Bu düstur dünyanın anasını belledi. Halbuki dünyadaki her canlı eşittir, insan olarak hepsini düşünmeliyiz ve kendimizi hiç bir şeyden üstün görmemeliyiz anlayışı ne güzel olurdu. 

Bir dinde haram olan bir şeyin diğer dinde haram olması akla mantığa sığmaz. Zaten saltanat gibi babadan oğula geçen peygamberlik ve insanların bu peygamberlere inanmasının beklenmesi, insan aklına bir hakarettir. İnsanları canıyla tehdit edip, vergi yükleri koymadıkça toplumda din değiştirenlerin sayısı %10 u bile bulmaz. İnsanların topraklarını işgal edersin, buradaki insanların bir kısmını öldürür, bir kısmını köle yaparsın, kadınları cariye yapıp tecavüz edersin ve gayrimüslimlere ekstra vergi uygulamaya başlarsın. Akabinde kendi dini kurallarını baskıyla uygulayarsın. 

Türkler nasıl müslüman oldu dersen aynen bu şekilde oldu. Talkan ve Curcan katliamlarında yaklaşık 70.000 Türk katledilmiş. Kuteybe allaha yemin ettim diye Türklerinden kanından değirmende ekmek yaptırıp yemiştir. Osmanlıda da gayrimüslimlerden ekstra vergiler alınmıştır. Dinler böyledir kendinden olmayanları öldürür, ezer, baskı uygular ve kendi dinini kabul ettirmeye zorlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Ne diyor Kur'an:

 

"Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu(mensek) verdik. O hâlde, din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin" 

 

Herkesin kıblesi farklı olabilir, herkesin ibadet şekli, uygulaması farklı olabilir. Kimine yasak olan kimine serbest olabilir. Bu farklılıklar vardır ve bir çok hikmet barındırır. Dinin aslı birdir, Yaratıcının birliğine inan, yaratılmışlara iyilik yap, kendin için ve yaratılmışlar için zarar ve fenalıktan kaçın.

 

İslam konsepti ile çelişen bir açıklama bu, deizmin Tanrı’sına göz kırpmışsın.

Allah değişik kavimlere değişik ibadet şekilleri vermiş peki anladık tamam da dini islam olmayan, islamın şartlarını yerine getirmeyeni sonsuza kadar yakacağım diye neden bas bas bağırıyor?

Bir de bu değişik ibadetlerin hangisi Allah tarafından verilmiş? Niye söylememiş? Böylece müslümler dostu düşmanı tanırdı, Budist’in yaptığı ibadetlerin hangisi Allah tarafından belirlendi? Müslümler hangi budistin kafasını kesecek? Olmamış hocam.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
52 dakika önce, Phocas yazdı:

Bir de bu değişik ibadetlerin hangisi Allah tarafından verilmiş? Niye söylememiş? Böylece müslümler dostu düşmanı tanırdı, Budist’in yaptığı ibadetlerin hangisi Allah tarafından belirlendi? Müslümler hangi budistin kafasını kesecek? Olmamış hocam.

 

 

Ne savaşı be adam. Ben de diyorum beğenmediğini tekfir eden, öldüren, kafasını kesen bu adamlar din eğitimini kimden alıyor.Kimden öğreniyor bu vahşeti. Demek ki sen İslamı nereden öğreniyorsan onlar da oradan öğreniyorlar. Papaz okullarından ya da oralardan mezun olmuş kişilerden yani. 

 

Adına misyoner denen kişilerin misyonunun Hakk'ın davetinin sesini kısmak haline gelmiş olması ne kadar acı bir şey. Halbuki Kuran ne diyor: 

 

(Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar.    

 

İslamın mesajının ne olduğu, neden geldiği günde 5 kere bütün minarelerden insanlara ilan ediliyor. Duymadıysan bir de ben ileteyim.

 

 

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bende bu konuyu düşünmüştüm herkes gibi. Ama sonra anladım ki ilk insan ilk elçi değildir. Bunu kurandaki yaratılış ayetlerini incelediğimde farkettim. Bu gün kendine müslüman diyen sahtekarlar bu ayetleri yanlış çeviriyorlar.  Acayip egoları var. Herşeyin ilki ve en iyisinin kendi düşüncelerinde olduğunu iddia ediyorlar. allah yeryüzünde  bir halife yaratacağım demiyor , bir halife atayacağım diyor. Yani yeryüzünde canlılık devam ederken seçim yapacağını söylüyor. Bu yüzden islamın başlangıcı insandan sonrasına dayanır.  Sahtekarlar bu ayeti yanlış tercüme ediyorlar.

 

Tarih arkeoloji gibi konulara bakarsak insanlık gelişimi ani sıçramalar göstermektedir. Örneğin taş devrinden bir anda maden devrine geçiliyor ara geçişi yok. Yani madenler hemen işlenmeye başlanmış. Eğer ara geçiş olsa madenler yarı işlenmiş yada ham demir cevheri sadece eritilmiş olarak basit kalıplara dökülmüş yada dövülmemiş demir kalıntıları olur. Ama bakıyoruz ki insanlık bir anda demiri keşfetmiş onu ne ile eriteceğini bulmuş ve sadece keşfetmekle kalmamış onu döverek şekle sokmuş. Sonra bir anda mimari başlıyor yine ara geçiş yok. Bunlar benim hep tikkatimi çekmiştir.  alah ademe kelimeleri öğretti derken  işte bu halifelik atanmasından  sonrasını kastediyor olabilir mi.. 

 

Aslında adına allah demesek de olur çünkü allahın adı olmaz. allah dendiği zaman günümüzde sakallı yada sümüklü tüccar ve  sahtekarlara malzeme çıkıyor da..

 

Ayrıca tartışmalarda karşılıklı hakaret edilmesine karşıyım. Bana hakaret edenlere sadece gülüp geçiyorum. Benim amacım atalarımın bana öğrettiği bir dogmayı  savunmak değil doğruyu keşfekmektir.

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, Yeni Üye yazdı:

 

Ne savaşı be adam. Ben de diyorum beğenmediğini tekfir eden, öldüren, kafasını kesen bu adamlar din eğitimini kimden alıyor.Kimden öğreniyor bu vahşeti. Demek ki sen İslamı nereden öğreniyorsan onlar da oradan öğreniyorlar. Papaz okullarından ya da oralardan mezun olmuş kişilerden yani. 

Bu ayeti hangi papaz Kuran’a ekledi? Tanıyormusun?

 

İnkar edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın. Savaş sona erince de artık ya karşılıksız, veya fidye karşılığı salıverin. Durum şu ki, onlar da kendi nefislerinden intikam alırlar. Fakat siz birbirlerinizle denenirsiniz. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎20‎.‎12‎.‎2018 at 16:24, Yeni Üye yazdı:

Dinin aslı birdir

 

Tabii ki öyle. Bütün dinlerin aslı şamanizmdir. Şaman, kabilenin din adamıdır. Ya da bazen de kadını elbette. Şamanizm ruhlara tapınma dinidir. Ruhların mekan tutacağı totemler ve bunların alt nesneleri olarak kutsal fetişler kullanılmıştır. Dinlerin aslı bu. Şamanizmde rüzgarlar ruh tanrılardır. Nefes, ruhtur. Arapçada bile tanrıya "hu" denilir bu yüzden. Son nefesle ruh çıkar. Bu ruh çevrede rüzgarlar olarak eser. Şamanizm bu şekilde ve tüm dinler bundan çıkmıştır. İslamda bile allah ademe ruh(undan) üflemiştir. Şamanizmden islama dinde pek değişen bir şey yoktur. Şaman, ataların ruhları ile bağlantı kuran köprüdür. Totemler (ve fetişler) de ruhlarla konuşmanın aracıdır. İslamda da peygamber vahiy alır, ruhların akıbetlerinden haberler verir filan... İşler böyle yürüyor dinde. Her zaman.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 21.12.2018 at 12:19, Phocas yazdı:

Bu ayeti hangi papaz Kuran’a ekledi? Tanıyormusun?

 

İnkar edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın. Savaş sona erince de artık ya karşılıksız, veya fidye karşılığı salıverin. Durum şu ki, onlar da kendi nefislerinden intikam alırlar. Fakat siz birbirlerinizle denenirsiniz. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz.

 

Ne olduğunuzu bilsem ona göre bir şeyler söyleyeceğim ama bilemiyorum. Ehli kitap mısınız, ateist mi, başka bir şey mi. Bir de İslam ve savaş konusunda gerçekten cevap beklediğiniz bir sorunuz yok gibi zaten. Öyle olsa cımbızlamaya tevessül etmezsiniz. 

 

Bu arada siz ya da ben ne konuşursak konuşalım olan oldu ve olacak olan olacak. Nedir olacak olan? "Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter."

 

İslamın kaderi bütün dinlere üstün gelmektir. Hem zahir ve görünen planda hem de hakikat planında. Bunun değişmesi imkansız. Peki nasıl olacak? İslam nasıl yayıldı ve yayılacak?

- Tebliğle 

- Ticaretle

- Savaşla

- Evlilikle

- Diğer din inanırları Doğum ve Çoğalmadan kaçarken müslümanlar doğurup çoğalacak.

- Olağanüstülüklerle

 

Bütün bunlar oldu, olacak ve nihayetinde hakikat mesajını barındıran İslam bütün dinlere galip gelecek. Bu dünyada bunlar olacak ve bu vesilelerle İslam en büyük din olacak ama öte dünyada elbette herkes, yaptığının hesabını verecek. Bir gayri müslime haksız yere bir tokat atmış bir müslüman da hesap verecek. Savaşı Allah için değil de, kahramanlık için, ganimet için, ırkı için, dünya için yapan da. Zerre miktarı iyilik yapan da onu görecek, zerre miktarı kötülük yapan da. Belki nice inanan inanmayanlara yaptığı haksızlıklar yüzünden imanını onlara kaptıracak.

 

Tanrının hesabının hassaslığından şüphemiz yok. O yüzden teslim olduk zaten.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, Yeni Üye yazdı:

Tanrının hesabının hassaslığından şüphemiz yok. O yüzden teslim olduk zaten.

 

Tanrının öyle olduğuna dair elinizde en küçük done yok. O yüzden teslim olmanız aptalca. Bu teslim oluş dünyada din baronu sömürgen vampirlerin eline koz veriyor. Başka işe yaramayacak. Üstelik tanrı adildir diye aldatıp sizin adaleti ölüm sonrasına havale etmenizi sağlıyor ve böylece sömürüyü alabildiğine sürdürüyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
47 dakika önce, Yeni Üye yazdı:

 

Ne olduğunuzu bilsem ona göre bir şeyler söyleyeceğim ama bilemiyorum. Ehli kitap mısınız, ateist mi, başka bir şey mi. Bir de İslam ve savaş konusunda gerçekten cevap beklediğiniz bir sorunuz yok gibi zaten. Öyle olsa cımbızlamaya tevessül etmezsiniz. 

 

Bu arada siz ya da ben ne konuşursak konuşalım olan oldu ve olacak olan olacak. Nedir olacak olan? "Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter."

 

İslamın kaderi bütün dinlere üstün gelmektir. Hem zahir ve görünen planda hem de hakikat planında. Bunun değişmesi imkansız. Peki nasıl olacak? İslam nasıl yayıldı ve yayılacak?

- Tebliğle 

- Ticaretle

- Savaşla

- Evlilikle

- Diğer din inanırları Doğum ve Çoğalmadan kaçarken müslümanlar doğurup çoğalacak.

- Olağanüstülüklerle

 

Bütün bunlar oldu, olacak ve nihayetinde hakikat mesajını barındıran İslam bütün dinlere galip gelecek. Bu dünyada bunlar olacak ve bu vesilelerle İslam en büyük din olacak ama öte dünyada elbette herkes, yaptığının hesabını verecek. Bir gayri müslime haksız yere bir tokat atmış bir müslüman da hesap verecek. Savaşı Allah için değil de, kahramanlık için, ganimet için, ırkı için, dünya için yapan da. Zerre miktarı iyilik yapan da onu görecek, zerre miktarı kötülük yapan da. Belki nice inanan inanmayanlara yaptığı haksızlıklar yüzünden imanını onlara kaptıracak.

 

Tanrının hesabının hassaslığından şüphemiz yok. O yüzden teslim olduk zaten.

Ben ateistim, ona göre cevap yaz.

Tanrı eğer varsa kitap gönderdiğini iddia etmek Tanrı’ya hakarettir, Tanrı’nın bilgisini 300-500 sayfalık kitaplara sığdıramazsın. Örneğin, Kadınlara yarım hak vermenin günümüzde doğru olmadığı doğrulandı, Allah’ın bunu bilmiyormuydu? Bilgi değişkendir, doğru da değişkendir. Bunu sabitleyemezsin!

İslam eğer Tanrı’nın dini ise sadece akılla yayılmasını beklerim ki böyle bir ipucu yok, tek tüm meczuplar dışında tarihsel örneği de yok. Çünkü islamın akılla işi yok, 

Savaşarak ya da aşırı üreyerek dinini çoğaltmaya çalışan bir Tanrı çok aciz birisidir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, democrossian yazdı:

 

Tanrının öyle olduğuna dair elinizde en küçük done yok. O yüzden teslim olmanız aptalca. Bu teslim oluş dünyada din baronu sömürgen vampirlerin eline koz veriyor. Başka işe yaramayacak. Üstelik tanrı adildir diye aldatıp sizin adaleti ölüm sonrasına havale etmenizi sağlıyor ve böylece sömürüyü alabildiğine sürdürüyorlar.

 

Biz Allah'a teslim olduk. Din baronlarına değil. Donemiz elbette var. 

 

Ehl-i kitaptan öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet bıraksan, onu sana noksansız iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, tepesine dikilip durmazsan onu sana iade etmez. Bu da onların, «Ümmîlere karşı yaptıklarımızdan dolayı bize vebal yoktur» demelerindendir. Allah adına bile bile yalan söylüyorlar.

 

Bu ayet kitap verilenlerin(inananların) kitap verilmeyenlere(inanmayanlara) karşı ahlaki bir sorumluluğunun olmadığı iddiasını çürütmek için var.

 

İslam zaten kula kulluğu bitirmek için gelmiş. Ne demek İslamın birilerinin sömürüsüne destek olması. Sömürenin, insanların mallarını haksız yere yiyenin, can emniyetine tecavüz edenin İslamla alakası mı kalır?  Bir de bunu din adına veya Tanrı adına yapanın vebali katlanır zaten.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Phocas yazdı:

Tanrı’nın bilgisini 300-500 sayfalık kitaplara sığdıramazsın.

Buna bir itirazım yok.

 

1 saat önce, Phocas yazdı:

Bilgi değişkendir, doğru da değişkendir. Bunu sabitleyemezsin!

Buna da önemli bir itirazım yok.

 

Biz Tanrıyı zanlarımızla yaratamayız, onu yapar, bunu yapmaz diyemeyiz. Bir kere biz insan olduğumuz için Tanrı bizim gerçekliğimize bize mahsus şekillerde ve görüntülerde tenezzül eder.

 

De ki: 'Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.'

 

Peki Tanrının insan gibi zalim, bencil, kan dökücü bir canlıyı yaratma sebebi nedir acaba dersek, meleklerin de sorduğu bu sorunun cevabı henüz tam anlamıyla verilmedi. Ama her şey sonunda belli olacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
51 dakika önce, Phocas yazdı:

Kuran Allah tarafından yazılmış ise ki buna inanıyorsun, bu Tanrı’ya bir hakaret değilmidir? Bunu nasıl cevaplayacaksın?

 

Yazılma değil. Vahiy. Tanrının insanla konuşması. Tanrı, tek tek her yarattığıyla konuşur. Örneğin temiz bir vicdan bu konuşmanın insandaki yankısıdır. Ama diledikleriyle ya da talip olanlarla daha özel bir şekilde de konuşur.

 

Allah bir insanla ancak vahiy suretiyle veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderir; izniyle, dilediğini vahyeder. Doğrusu O yücedir, Hakim'dir.

 

Sadece Kuran değil, incil de tevrat ta ya da diğer inanışlara ait kutsal metinler de vahiydir. Yani bu mesajlar, bunları tebliğ edenlerin düşünüp, taşınıp, araştırıp bulduğu, onların aklının veya hevasının ürünü olan şeyler değil. Bu manalar ve lafızlar bu kişilerin kalbine ve aklına olağan dışı şekillerde iniyor ve nakşediliyor. 

 

Bunun imkanı konusunda benim kafamda bir soru işareti yok. Çünkü zaten ilham denilen şeyi yaşayan bir dolu normal insan var. Ben de ufak tefek bazı şeyler tecrübe ettim. Herhangi bir insan gerçek bir rehber eşliğinde kendini ıslah ve terbiye yoluna girse, diğer insanlarla alakasını kesip rabbine yönelse ve ibadetlerle ruhunu beslese, bir süre sonra onun kalbine melekut aleminin nurları ve ilhamları inmeye başlar. Bu, vahye göre daha kişisel ve subjektiftir ama bu şekilde kafasındaki bazı sorulara cevap bulabilir ya da doğruya yönlendirilebilir.

 

Zaten Kuran da zikir ve hidayet için gelmiştir. Yani La ilahe illallah için ve doğru davranmanın ve yaşamanın ilkelerini ve yollarını insana öğretmek için. İnsanın ihtiyacı olan da tam olarak budur. Tanrı nasıl konuşur ya demek yerine, Tanrı ne iyi etmiş te konuşmuş dememiz lazım.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

De ki: "Piyasada, gerçeklerden fazla dinler var."
De ki: "Bir sıpa tanrıyı bir sıpa olarak hayal eder. Bir dindar ise onu bir erkek olarak hayal eder."

De ki: "İnanç, düşünmekten daha kolaydır."
De ki: "Sıradan bir insan dinin doğru olduğunu zanneder, bilge insan yanlış olduğunu bilir ve siyasetçi için epeyi kullanışlıdır."

De ki: "Dininin güzellemesini yapanın, dini yoktur."

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Donemiz elbette var. 

 

:D Bunu verdiği emaneti geri almak isteyen insanların söylediği çok açık! Allah filan söylememiş bunu! :lol:

 

Yani bunu allah demek ki var donesi olarak kullanman öyle komik ki, gülmekten kendimi alamadım! Din baronlarına gelince, allah diye bir şey olmadığı için size allah var diye yalan söyleyen din baronlarına aldanmak zorundasınız. Allah yalanına inandığınız sürece din baronlarına aldanmak sizin için bir kader. Bunu anlaman zor ama temel sorun allahın olmayışı. Allah olmadığı için köşedeki bakkaldan başlayarak allah var diyen herkes seni kekliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 9 months later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...