Jump to content

Dünyadaki sınav adaletli mi?


Recommended Posts

Ayrıca Tars'ın tasarımını çok zekice buldum. Aşırı zekice bir tasarım! Öyle transformers gibi olanaksız filan değil, çok olanaklı ve dahice tasarımı sayesinde müthiş şekil değiştiriyor! Ya bu film bilimkurguya bakışımı değiştirdi ya! Bu bilimkurguda bir devrim! Terminatör filan o kadar hayranı olduğum halde gözüme masal gibi göründü bu filmi izleyince! Aaaah nerde o eski bilimkurgular diye hayıflanmaktan kurtardı bu film beni! Tek kelimeyle müthiş! Ben ömrümde böyle şey görmedim! Olağanüstü! Her zaman daha iyisinin olabileceğine inancım geldi be! Vaaaav! Christopher Nolan usta, müthiş iş çıkarttın! Ayağa kalkıyor, şapka çıkarıyor, hatta eğiliyorum! Bu film bir kült, bir efsane!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 90
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İnsan yaşlandıkça hastalıkları artar. Evren yaşlandıkça da arızaları artacaktır! Bir de bunun üzerine insanın dünyayı fütursuzca tahrip etmesi eklenince gelecek senaryoları da haliyle kötümser olur! Yani gelecekte daha çok orman değil daha az orman olacak, tarım alanları daha da küçülecek vs. Ancak işte gen teknolojisi artan tüketime de çözümler sunuyor, sunacak. Diyeceksiniz peki sağlıklı mı? Valla eskiden fakir fukara tavuk yemeği lüks sayardı. Hem pişirmesi zahmetliydi hem de herkes alamazdı. Şimdi millet sabah akşam tavuk yiyor! Hele öğrenciler, bekarlar tavuk dürüm yemekten helak oldular! Ama karınları doyuyor işte. Falan filan profesörlere kalsan acından ölürsün! İşin bir de bu yönü var...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 21.12.2018 at 02:08, Getaf yazdı:

 

Ben ilginç buldum evet. Ahlak konusu çok derin.. Söylediğin gibi yapay zeka uygulamaları da bu tartışmalara başka bir boyut katacak. Ama bir de gen teknolojisi var ki, Dolly kopyalandığında çokça tartışılmıştı da sonra unutuldu gitti. Fakat bir yerlerde bu kopyalamalar mutlaka yapılıyor ve iş gelip insana dayanacak. Devletler prensip olarak bu araştırmaları sınırlı tutsa da dediğim gibi bir yerlerde bu iş yürüyordur. Hawking'in ölümünden sonra ortaya çıkan makalesinde de genetiğiyle oynanmış süper insanların bir gün insanlığın sonunu getireceği uyarısı vardı. Zenginler insanüstü bir ırk yaratacak diyor. Ona göre kendi evrimimize müdahale ederek kendi sonumuzu getireceğiz! Bizim ömrümüz yeter mi bu gelişmeleri görmeye hiç sanmıyorum ama insanlık bir gün mutlaka bunlarla yüzleşecek. Hawking fazla kötümser gibiyse de sanki çok da haksız değil. İnsan gerçekten teknolojinin varacağı noktayı çok merak ediyor. İnsanlık yol ayrımına geldiğinde hangi kararları alacak? Fakat bunlar bizden çok sonra şiddetlenecek mevzular.. Biz ancak Dolly gibi heyecana kapilacagimiz bir iki şey daha görürüz o kadar. Kıyametin bizden sonra kopacağı kesin!  

 

Ahlak konusu aslında derin sayılmaz. Kavraması da oldukça kolay. İnsanlık binlerce yıl boyu felsefesini yapıp durduğu için biz derin sanıyoruz. Karşılaştığımız yeni durumlarda etik ikilemler yaşamamız doğal, onları da bir şekilde çözüyoruz. O çözüm sonunda fayda mı getirecek zarar mı, tam kestiremiyoruz bazen. Onu da süreç sonunda görüyoruz ve görecek oluyoruz.

 

Gelecekle ilgili net fikrim yok aslına bakarsan. Öngöremiyorum ama şu anda düşününce bir açıdan iyi, bir açıdan ürkütücü geliyor. Canlı kopyalamak falan çook eski teknoloji artık. Şimdilerde bildiğin canlı yaratıyor bilimciler. İnsan ömrünün çokça uzatıldığından eminim mesela, ama şimdilik mantıklı gerekçelerle kullanmıyorlar. Ya da şu anda piyasa sürülmüş basit teknolojilerle takip edildiğimizi ve yönlendirildiğimizi (en azından bu amacın hedefi olduğumuzu) biliyoruz. Bu bile çok fazla rahatsız edici benim için. 

 

Ancak dediğin gibi bütün bu bahsi geçen konular bizden sonra şiddetlenecek. 

Bu konularla ilgileniyorsan Homo Deus'u okuyabilirsin. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 16.12.2018 at 01:39, Getaf yazdı:

 

Müslümanlar gibi bu dünyaya imtihan için geldiğimize inanmamamız, hayatımızda bir dolu sınavdan geçtiğimiz gerçeğini değiştirmez. Biz bu sınavları zihnimizde yaşar, vicdanımızda hissederiz. Söylediğiniz gibi aslında hayatımızın her günü irili ufaklı sınavlarla geçer. Ve karar anları çok zorludur. Çünkü ya bir çatışma yaşarız ya da bizim dışımızda gelişen olaylar karşısında bir tercih yapmak zorunda kalırız. Filmlerdeki klişe gibi iki farklı renkteki kablolardan şanslıysak doğrusunu kesip ya insanların hayatını kurtarır ya da büyük bir patlamanın yolunu açarız. Aslolan niyettir elbette. Bazen bencilliğimize de yenik düşebiliriz. Yıllar evvel çok iyi bir arkadaşımla güzel bir kız arasında tercih yapmak zorunda kalmıştım da kızı seçmiştim! Oysa o kız, arkadaşımın platonik aşkıydı ve ben onun hayallerini yıkmıştım. Zaten yıkılacak hayallerin peşinden gitmesi hataydı ya. Ama çocuk çok delikanlıydı. Keşke de yüz vermeseydim o kıza. Kısa bir takılma uğruna dostumu gözden çıkarmasaydım. Tabii hayat daha da dramatik ikilemler sunuyor insana. Kurak geçen yıllarda Somali'de, Etiyopya'da çocuklarına bakamayan anne, aynı hayvanlar alemindeki gibi, en sagliklisini yanına alıp çelimsiz olanı mecburen ölüme terk ediyor! Yani hayat, iki evladından birinden vazgeçmeyi de sunabiliyor insana! İşte imtihanın en büyüğü!..

Size birşey sorabilirmiyim?  müsade ederseniz, bir zamanlar çok iyi bir arkadaşım vardı, sevdiğim kıza göz koymuştu  umarım o siz değilsinizdir, çok uzun yıllar sonra

gerçek hayattaki okul arkadaşımı bu forumda, olması beni şaşırtır..    aşkım platonikte olsa o kadına hala aşığım 24 yıl geçmesine rağmen hala aşığım, ve umarım

siz  benim bir zamanlar en iyi arkadaşım değilsinizdir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Getaf yazdı:

Eğer şaka yapmıyorsan kendine dikkat et. Başka birini sev. Benim senin arkadaşın olma ihtimalim 80 milyonda bir! Verdiğin bilgiler de eslesmiyor. Kendine dikkat et.

bundan nasıl? emin olabilirim, belkide şu an karşında, seninle ilgili herşeyi çok iyi bilen,biri  olmadığı ne malum?bilgi derken bilgiden kastınız nedir? 

yıl dışında herhangi bir bilgi vermedim,başka birini sevmem konusundada ısrarcıydı, o arkadaş yıllar öncede şimdide aynı kelimeleri kullanıyor olması, garip değilmi? 

 

hala kulaklarım çınlıyor, o kıza sana göre değil  ı kızı bırak,o kızın kötü huyları var, haklıydında,dünyanın en kötü kızıda olsa sevgimden hiç birşey eksilmedi, buna

gerçek aşk diyorlar sanırım.

 

size bir ipucu vericem, doğru değilse, sizi bir daha rahatsız etmieyceğim, tekrar özür dilerim, umarım haklı çıkmam,  (media müzik) 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, kavak yazdı:

 

Bitkiler ăleminin adaletli olduğunu mu zannediyorsunuz ?!

Bitki olmayacagiz, yürüyebilecegiz. Ayaklarimiz topraga degdikce minareller vucudumuza akacak, suyu da havadaki nemden kulaklara benzer bir organ tarafindan cekecegiz. Böyle olursa dünyanin yüzde doksanyedisi kalan yüzde üce hizmet etmekten kurtulur mu sence? sonucta sinavimiz daha en basindan günümüze aclik. Tabi bu sinavi abartanlar oluyor, tok iken hala kendini ac zannedenler var bu gezegende.

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, deadanddark yazdı:

Bitki olmayacagiz, yürüyebilecegiz. Ayaklarimiz topraga degdikce minareller vucudumuza akacak, suyu da havadaki nemden kulaklara benzer bir organ tarafindan cekecegiz. Böyle olursa dünyanin yüzde doksanyedisi kalan yüzde üce hizmet etmekten kurtulur mu sence? sonucta sinavimiz daha en basindan günümüze aclik. Tabi bu sinavi abartanlar oluyor, tok iken hala kendini ac zannedenler var bu gezegende.

Bunun fazla birşeyi değiştireceğini zannetmiyorum, çünkü kimsenin kimseye gönüllü hizmet ettiği  yok. Kaldı ki bitkiler, bizim gibi yürüyemeseler de, zamanla nesilden nesile çoğalıp, çok geniş bir alana yayılabiliyorlar. Ancak yine de doğanın kanununa uymak zorundalar, bu da bizi yine başa döndürüyor.  Zaten adalet kavramı biz insanların uydurduğu birşey. Doğanın böyle bir derdi ya da hedefi yoktur.
 
Her canlı bir şekilde ortama uyum sağlamaya çalışıyor ve bunu yapabilmek için herkes kendi kapasitesine, kabiliyetine ve imkanlarına göre hayatta kalmaya çalışıyor. Bitkiler olsun, hayvanlar olsun ve elbette farkındalığının farkında olan bizler olsun; hepimizin ortak paydası, ortama uyum sağlayıp neslimizi devam ettirebilmek. Doğanın yalın kanunu bu; uyum sağlayabilen düdüğü çalar.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayin Kavak, aslinda soruyu tanrinin varligini kabul ettigimizi varsayarak cevaplayalim istedim, baslikta sinav olunca . Yani tanri bizi fotosentez yapabilen canli özelligi vererek sinasaydi bu sinav tanri icin degerlendirme yapabilmesi konusunda zor bir sinav mi olurdu. Benim fikrim en azindan suclarin yariyariya azalmasi söz konusu. Kimse uyusturucu kartellerine katilmak durumunda kalmazdi mesela. Nikotini tütün bitkisi gibi kendimiz uretirdik. Bana gore daha masum bir sinava dogru giderdik,daha az incinir daha az incitirdik

Link to post
Sitelerde Paylaş

islamın sınavı kesinlikle adaletli değildir, bir örnekle bu mantık hatasını mümkün olduğunca açık ve net! anlatmaya çalışalım arkadaşlar, :)  örneğin bir müslüman

 

yaşamı boyunca her türlü kötülüğü yapsın,(tecavüz,kul hakkı,adam öldürme) sonrada cehenneme gitsin, er yada geç, günahlarının bedeli kadar yanıcak ve

,

cennette gidicek, bundan hiç şüpheniz olmasın, bunu destekleyen bir sürü ayet var, onları göstericem sizlere, şimdi burdan çıkarmamız gereken tonlarca ders

 

cennette iyilerin olduğu kadar, kötülerin olucağı gerçeğini müslümanlar göremiyormu? 

 

ayrıca cenette kötülerin ne işi? var mantık hatası olmuyormu? ama cenette kötülerin olduğunu ispatlamak çok kolay, bakınız bu ayetleri tek tek anlıyarak

 

okursanız  % 100 anlarsınız cenette kötülerde olucak,

 

ayrıca bir ayette brahinim ne yahudi? nede? müslümandı, oda cennete giricek demeside çok garip değilmi? diğer ayette ise;

sadece müslümanlar girebilir derken, allah kendi ayetini reddederek yalnızca ibrahimi cenette alıcagını söylüyor,

burda allah kendi gönderdiği diğer dinlere ayrımcılık yapmıyormu? neden? ibrahime torpil geçiyor..

 

(İmansızların yaptıkları faydalı işler, fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu kül gibidir. Ahirette o işlerin hiçbir faydası olmaz.)[İbrahim 18]

(Kıyamette onların yaptıkları her işi toz duman ederiz.) [Furkan 23]

(Kıyamette en çok ziyana uğrayanlar, iyi işler yaptıklarını sanıp da, bütün çabaları boşa gidenlerdir.) [Kehf 103–104]

(Kâfir olarak ölenlerin yaptıkları işler, dünyada da, ahirette de boşa gider, Cehennemde devamlı kalırlar.) [Bekara 217]

Kâfirlerin azapları hafiflemez. Birkaç âyet meali şöyledir:
(Onlar, Cehennemin bekçilerine, “Rabbinize yalvarın da hiç değilse bir gün, azabımızı hafifletsin” derler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.) [Mümin 49, 50]

(Hak din yalnız İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

(İslam dininden başka din isteyenlerin, dinlerini Allah kabul etmez. Bunlar ahirette en büyük zarara uğrayacaklardır.) [Al-i İmran 85]

Kâfirlerin iyilikleri, Müslüman olmalarına sebep olabilir. Fakat iman etmedikçe, kâfirlerin hiçbir iyiliğine sevap verilmez. Müslümanların yaptığı iyilikler de, günahlarının affına sebep olur. Hadis-i şerifte bildiriliyor ki, Müslüman bir kadın, susuz bir köpeğe pabucu ile kuyudan çıkarıp su verdiği için, Allahü teâlâ onun günahlarını affetmiştir.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İman edip, salih amel işleyenler Cennete girer.) [Kehf 107]

İman doğru olmazsa, ibadetlerin, hizmetlerin hiç kıymeti olmaz. Bunun için Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi iman etmek, ibadetleri yapıp haramlardan sakınmak lazımdır. Kalbde doğru imanın bulunmasına alamet, dinin emirlerini seve seve yapmak ve kâfirleri düşman bilmektir.

Mülk Allah’ındır. Mülkün sahibi Odur. Allahü teâlâ, Cennete girmek için, sadece imanlı olma şartını koymuştur. Suç ve günah işlese de, iman kaydı bulunan mümin Cennete gider. İman kaydı bulunmayan kâfir de, yararlı işler yapsa da Cehenneme gider.

Şimdi ilk suale cevap verelim. Muhammed Masum hazretleri buyurdu ki:
Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek için çalışmalı! Rabbimizin kullarına hizmet etmekle dünyada ve ahirette nimetlere kavuşulacağını düşünmeli! İnsanlara karşı yumuşak olmanın, onlara iyilik etmenin, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapmanın, Allah sevgisine kavuşturan yol olduğunu bilmeli! Ahiretin azaplarından kurtulmaya ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olacağında, hiç şüphe etmemelidir! İnsanlara hizmet etmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamak, dünya ve ahiret derecelerine kavuşmaya sebeptir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Seferde, topluluğun efendisi, onlara hizmet edendir. Şehitlik hariç, hiçbir amel onun sevabına erişemez.) [Hâkim]

(İnsanlar, Allah’ın ıyali [çoluk çocuğu gibi] dir, Allahü teâlâya en sevimli olan, Onun ıyâline iyilik edendir.] [Bezzar] 

(Din kardeşine yardım edenin yardımcısı, Allahü teâlâdır.)[Müslim] 

(Müslümanın işini gören, hac ve umre yapmış gibi sevaba kavuşur.) [Hatib]

(Bir Müslümana elbise veren, o elbiseden bir parça kalsa da, Allahü teâlânın hıfzı emanında olur.) [Hâkim]

Cennete girmenin şartlarının ne olduğunu, Allahü teâlâ açıkça bildirdi. Cennete gitmenin şartı imanlı, yani Müslüman olmaktır. İmanlı olmayan, yani kâfir olan Cennete giremez. Kâfirlerin gideceği ve sonsuz kalacağı yer cehennemdir. 

Şu halde, bir kâfir haksız olarak, işkence ile zulüm ile öldürülse, bütün dünyaya hizmet etse, Cennete giremez. 

Bazıları da, (çok temiz olan, yalan dolan bilmeyen, hırsızlık etmeyen, yol köprü, çeşme gibi insanlığa hizmet eden kâfirler de var. Bunlar da mı cennete girmeyecek) diyorlar. Cennete girmenin çaresini, yolunu Cennetin, Cehennemin ve kâinatın sahibi olan Allahü teâlâ bildirdi. Bizim istememizle kimse Cennete veya Cehenneme girmez. Zengin-fakir, zenci-beyaz, köylü-şehirli, kadın-erkek, temiz-kirli, tembel-çalışkan, cimri-cömert, cahil-bilgin, zalim-mazlum benzeri hiçbir ayrım yapılmaz. Sadece imanlı ve imansız ayrımı yapılır. Yani Müslüman olan Cennete girer, ebedi nimetlere kavuşur. İmansız olan da, Cehenneme gider, ebedi azaba maruz kalır.

Ehl-i kitap Cennete girer mi?
Sual: Bir yazar, (Allah’a inanıp barışa yönelik hizmetler veren herkes, ister Yahudi, ister Hristiyan olsun Cennete girecek) diyor. Doğru mu?
CEVAP
Elbette doğru değildir. Cennete yalnız Müslüman olanlar girer. Hud suresi 16. ve Tevbe suresi 17. âyet-i kerimelerinde, gayrimüslimlerin iyi amellerinin hiç fayda vermeyeceği, Muhammed aleyhisselama tâbi olmadıkları için Cehennemde sonsuz kalacakları bildirilmektedir. İyi işlere, ibadetlere sevap verilebilmesi için düzgün iman sahibi bir Müslüman olmak şarttır. (Kitab-üt-tevhid) 

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Eğer Ehl-i kitap [Kur'ana ve Muhammed aleyhisselama] iman edip[kötülükten] sakınsaydı, günahlarını örter, nimetleri bol Cennetlere koyardık.) [Maide 65]

([Ehl-i kitap] "Yahudi ve Hristiyanlar hariç hiç kimse Cennete girmeyecek" dediler. O iddia, onların kuruntusudur. Onlara de ki "Doğru söylüyorsanız delilinizi getirin.") [Bekara 111]

(İbrahim, ne Yahudi, ne de Hristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan hanif, doğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi.)[Al-i İmran 67]

 

 

tarihinde hydra tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca allahın, kendi gönderdiği dinleri, yine kendi ayetinde reddetmediside çok garip! allah teizmi inkar ediyor, fakat müslüman olanları kabul ediyor, bunun bir nedeni bile

 

 

yok   6236 ayetide tek tek okudum, allah bir neden? bile belirtmemişi, bir ayette diyorki;tüm dinleri ben gönderdim,(katı teizm) diğer ayettede kendini reddediyor,

islam son dindir, diyerek diğer dinleri reddediyor olmadı, başlı başına garip ve anlamsız bir olgudur,

 

 

dahada garip olansaislamda mezhepçilikle ilgili ayetlerin olmayışıdır, islam mezhepçiliği reddeder, hadisleri peygamber sözüdür derler
 

ama 8.9.yyda gazalinin buharinin hadisler yazdığınıda kabul eder, şimdi soruyorum, burdaki tüm teistlere gazali ve farabi peygambermidirki?

 

hadis yazma yetkileri vardır..

 

bakınız sevgili teistler önce hadisin anlamını ögreniniz lütfen, 

 

hadis
/.–/
ad
  1. 1.
    Hazreti Muhammet’in, Müslümanlarca büyük değer verilen, genel kural niteliğindeki sözleri ve davranışları.
  2. 2.
    bu sözleri ve davranışları konu alan bilim.
Link to post
Sitelerde Paylaş

hz: ibrahim:M.Ö. 2100-1900..nasıl? müslüman olabilirki! daha yahudizmin olduğu yıllar olsa olsa yahudi olur,işte bir mantık hatası aha say say bitmiyor,

 

ver sonra ayet diyorki; ibrahim mülsümandı,kim diyor?bunu allah diyor peki?islam gelmeden allah nasıl?bir karar verebiliyor,resmen mantık hatası bu ayet.çöp bir ayet..

 

 

(İbrahim, ne Yahudi, ne de Hristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan hanif, doğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi.)[Al-i İmran 67]

 

 

tarihinde hydra tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

On ‎21‎.‎12‎.‎2018 at 21:47, democrossian yazdı:

Fakat gelecekte teknolojinin tanrı olacağı neredeyse herkesi etkileyen bir görüş.

 

Interstellar'da da bu var. Filme göre insanlar gelecekte beş boyuta yükseliyorlar. Geçmişe dönemiyorlar ama geçmiş ile bağlantı kurup geçmişi değiştirebiliyorlar.

 

Peki bunu neden yapıyorlar? Kendilerini kurtarmak için mi? İyi ama geçmişte bir felaketle yok oldularsa gelecekte nasıl var oldular? Zamanı geçmiş ve gelecek diye şu an dediğimiz belirsiz, her an değişen bir ayraç ile bölüp zamanın okunu sadece geleceğe dönük kabul etmek yanlış bir koşullanma mı? Yoksa zaman da bir boyut olduğuna göre mekanda hareket edilebildiği gibi zamanda da hareket edilebilir mi? Ama öyle olsa beş boyutlu varlıklar bizzat kendileri gelir geçmişi düzeltirlerdi. Örneğin Kuzey kutbuna yakın bir volkan patlamak üzere ve insanlar bir sondaj makinesi yapıp oraya gönderiyor, yani mekanda yolculuk yapıyorlar ve mekandaki bir olumsuzluğu önlüyorlar. Sondajla basıncı düşürüp patlamayı önlüyorlar. Zamanda yolculuğu niye bu şekilde bizzat yapamıyorlar?

 

Filmde Doktor Brand'in bu konuya dair bazı replikleri var ama üzerinde biraz düşünme gerektiriyor. Bu replikleri hop diye kabul etmek zor. Zaten repliklerde de Doktor Brand çok kesin şeyler söylemiyor. Bunlar üzerine bayağı kafa yormak gerekecek. Zamanı da bir boyut kabul etmekle her şeyi çözmüş olmadık. Zaman diğer boyutlar gibi değil. Zaten beşinci boyuta erişme ve onu algılama mümkün olursa onun da ne mekânsal üç boyut, ne de zaman boyutu gibi olmadığını, bunlardan çok farklı bir şey olduğunu görmemiz gerekiyor. Bu böyle olmak zorunda.

 

Beyin devrelerinden dumanlar çıkartan bir film. Ben bu filmi kısa bir zaman içinde elli kere filan izlerim. Tüm replikleri ezberlerim. Zamanda serbest hareket etmenin en önemli sakıncası determinizmin ihlal olması. Filmde beş boyutluların geçmişi doğrudan etkileyememesi ile bu konuya özen gösterilmiş. Örneğin Terminatör'de bazı sınırlamalar olsa da geçmişe direk müdahale söz konusu. Fakat bu konuya özen göstermekle sorun hallolmuyor. Bir zaman oku yönü sorunu olduğu kesin. Ama zamanı bütüncül, kesiksiz ele alma gereği olduğu da kesin. Uzay ve zaman... Uzayda canımız ne yöne isterse o yöne gitmeyi seçeriz. Zamanda ise öyle değil. Neden? Determinizm nedenleri sorgulamak olduğuna göre en beyin yakan soru da bu! Neden zaman diğer üç boyut gibi değil? Zamanı farklı yapan nedir?

 

Zor soru... Belki de aslında üç boyut diye bir şey yoktur. Biz mekanı üç boyutla algılıyoruz. Üç boyut dediğimiz mekan. Yani aslında zaman ve mekan olarak iki boyuta sahibiz. Ya ne yaptın Christopher usta yaaaa... Bir film yaptın kuyuya taşı attın! 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat filmde Profesör Brand'den "ben de kendi kızımı ellerimle bir belirsizliğe, onu bir daha görememe karanlığının tam kalbine yolladım! Kimse bana insanlık için sana inanıp sana güvenip fedakarlık yaptım diye yakınmasın!" şeklinde bir replik bekledim. Profesör ölüm döşeğinde de olsa böyle bir söz etmedi. Gerçi insanlığı ölüme terkedip bir kurtuluşa, bir yeniden başlangıca uçmak farklı bir şey ama olayda herkes bir fedakarlık yapıyor. Gidenler kalanlardan daha büyük fedakarlık yapıyor bence. Bu tartışılabilir, belirsiz de olsa bir umuda gitmek kapanın içinde sıkışıp kalmaktan iyidir denebilir ama bence gitmek büyük fedakarlık. Profesör Brand'in Murph'ü babası Cooper'ın ne yapmaya çalıştığı ile ilgili ikna edebilmesi beklenirdi. Filmde böyle bir replik yer almıyor Brand ve Murph arasında. Hatta Brand konuşmaktan kaçınıyor. Ama Murph'ün kafasında "babam ne zaman bir uzay görevi çıksa bizi bıraktığı gibi koşa koşa maceraya gider" şeklinde bir önyargı oluşması ve kimsenin bu önyargıyı değiştirememesi ile de durum açıklanabilir tabii.

 

Senaryonun bütün yükü Profesör Brand'in omuzlarında. Bu rol için Michael Caine yaşlandıkça derinleşen bakışları ile biçilmiş kaftan ve çok iyi bir oyunu seçimi. Her şeyi biliyorum ama içimde saklıyorum öz kızıma bile söylemedim diyen bir bakışı var! :DAma tabii hiç bir şey dünyaya dönüp pek yaşlanmadığı halde kızı Murph'ü çok yaşlı, ölüm döşeğinde bulan Cooper kadar çarpıcı değil. Bu sahne inme gibi iniyor yani ne diyeyim!

 

Bir de insanın içinde Cooper doktor Brand'in gezegenine ulaşsın ve bir macera daha başlasın isteği uyanıyor! Film yarıda kalmış, emzik bebeğin ağzından çekilivermiş gibi bir hasret oluşuyor! Yap şu filmin devam filmini be Christopher usta! Yap şunu! Oyuncular yaşlanmadan bir şey olmadan aynı oyuncularla yap şu devam filmini gözünü seveyim bak beee!

Link to post
Sitelerde Paylaş

herkesin gözden kaçırdığı bir noktayı hatırlatmakta fayda var,  :)   dünyadaki sınavın mantığı yalnızca müslümanlar için vardır, teistler için sınav yoktur, bu ayetlerde

 

sınavın yalnızca müslümlar için olduğunu doğrular, bazı arkadaşlar, bilgi  eksikliğinden sanırım, teistlerinde sınavı olduğunu iddia etmektedir, böyle bir iddia 

söz konusu değildir, bazı müslümanlar bile teislerin sınavda olduğunu düşünür, ana kuran bunun tersini anlatır, ayetlerde, sadece iman ve ve inanç yetmez, aynı zamanda

 

katı şeriat hükümlerini yani gerçek  islamı yaşamak zorunluluktur,   sınavla ilgili tüm ayetleri aldım, bakınız sınavda olanlar müslümanlardır, onun dışında herkes 

boşuna yaşıyor, biz boşuna yaşıyormuşuz, cehenneme gidicekmişiz,ben demiyorum ayetler diyor,

 

 

  • Al-i İmran Suresi, 186. ayet: Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir.
  • Saffat Suresi, 63. ayet: Doğrusu Biz, onu kafirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık.(kim? gerçeği reddederse cehenneme kapısı aralanır. ( mantık hatasıda burda başlıyor kafiler cehenneme gidicekse nasıl? imtihanda olabilirki, zaten cehenneme gidicek.
  • Hucurat Suresi, 3. ayet: Şüphesiz, Allah'ın Resûlü'nün yanında seslerini alçak tutanlar; işte onlar, Allah kalplerini takva için imtihan etmiştir. Onlar için bir mağfiret ve büyük bir ecir vardır.
  • Bakara Suresi, 155. ayet: Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.
  • Araf Suresi, 163. ayet: Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) haddi aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında', balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise, gelmiyorlardı. İşte Biz, fıska sapmaları dolayısıyla onları böyle imtihan ediyorduk.
  • Saffat Suresi, 106. ayet: Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
  • Sad Suresi, 24. ayet: (Davud) Dedi ki: "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan (ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten Bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (Bize gönülden) yönelip-döndü.
  • Enbiya Suresi, 35. ayet: Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.
  • Bakara Suresi, 49. ayet: Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
  • Araf Suresi, 141. ayet: "Hani size dayanılmaz işkenceler yapan, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı öldüren Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir imtihan vardı."
  • Enfal Suresi, 28. ayet: Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir (imtihan konusudur.) Allah yanında ise büyük bir mükafat vardır.
  • Sad Suresi, 34. ayet: Andolsun, Biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
  • Duhan Suresi, 33. ayet: Ve onlara, her birinde açık birer imtihan bulunan ayetler verdik.
  • Kamer Suresi, 27. ayet: Gerçek şu ki Biz, bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o dişi deveyi kendilerine göndereniz. Şu halde sen onları gözleyip-bekle ve sabret.
  • Bakara Suresi, 249. ayet: Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç-onu tadmazsa bendendir. Küçük bir kısmı hariç (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle beraber iman edenlerle (ırmağı) geçince onlar (geride kalanlar): "Bugün bizim Calut'a ve ordusuna karşı (koyacak) gücümüz yok" dediler. (O zaman) Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: "Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir."
  • Araf Suresi, 168. ayet: Onları yeryüzünde ayrı ayrı topluluklar olarak paramparça dağıttık. Kimileri salih (davranışlarda) bulunuyor, kimileri de bunların dışında olan aşağılıklardır. Onları iyiliklerle ve kötülüklerle imtihan ettik, ki dönsünler.
  • Enfal Suresi, 17. ayet: Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman sen atmadın, ama Allah attı. Mü'minleri Kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı.) Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.
  • Nahl Suresi, 92. ayet: Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diye, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup-çözen (kadın) gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkında ihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır.
  • Enbiya Suresi, 35. ayet: Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.
  • Mümtehine Suresi, 10. ayet: Ey iman edenler, mü'min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilendir. Şayet (gerçekten) mü'min kadınlar olduklarını bilip-öğrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri çevirmeyin. (Çünkü) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri için) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mü'min kadınlara) ücretlerini (mehirlerini) verdiğiniz takdirde onları nikahlamanızda size bir güçlük yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar için) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mü'min kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Allah'ın hükmüdür; sizin aranızda hükmeder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • Enbiya Suresi, 35. ayet: Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.
  • Yunus Suresi, 30. ayet: İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak ve onlar asıl-gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. Yalan yere uydurdukları da, kendilerinden kaybolup uzaklaşacaklar

 

 

 

 

tarihinde hydra tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Filmin finali devama uygun. Cooper'ın doktor Brand'in gezegenine gitmek için çok kapsamlı bir uzay gemisine ihtiyacı yok. Çünkü Satürn yörüngesinde bir uzay üssünde, yani solucan deliği girişinin yakınında tedavi altına alınıyor. Beş boyutlu varlıklar iletişimi kapattı ama karadelik Gargantua da, solucan deliği de duruyor olmalı. Aksi halde zaten gitmesi söz konusu olamaz. Peki insanlar bu solucan deliğini kullanmıyorlar mı? Mutlaka kullanırlar. Filmin sonunda bu solucan deliği artık kullanılmıyor ve Cooper oraya kaçak gidecek gibi bir sahne gösteriliyor ama bu gerçekçi değil. Kovboyluk o zamanda artık sökmüyor olmalı! İkinci film için iyi bir senaryo gerekli!

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen kafirler için ayet yazıyorsun, cehenneme gidicekler diyede belirtiyorsun, sonrada diyorsunki arkadaş, özgür irade var, bir seçim hakkınız var, madam bir seçim hakkımız

 

var neden_?ayet yazıyorsun, biz ayeti  görmemiş olsaydık, belkide, özgür iradenin varlığına inanmış olucaktık, bu ayeti yazıldığında, özgür iradeninde bir anlamı

 kalmıyor değilmi? biz zaten seçim hakkımızı kullandık, ayette bunu doğruluyor, o zaman özgürlük bunun neresinde? biz cehenneme gidiceksek,

 

ölmemiz gerekmiyormu? 

ayrıca deliler ve özürlüler neden? yaratılmış, onları sınavda bile değil, allahın sınavında ne işleri? var akli dengesi yerinde olmuyanlar yaratılmış, garip değilmi?

 

daha nasıl? örnekleme sunabilirmki, özgür iradenin ve sınavın olmadığını, biz ispatlıyoruz ama teisler ve müslümanlar anlamamaktta ısrarcılar,

 

deliler neden? yaratılmış bir tek mantık sözcük bulsam, diye umut ediyorum, varmı? bu foruma böyle zeki bir teist bekliyoruz.  :) 

 

 

(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

(Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının!) [Al-i İmran 131]

(Allah’a ve Resulüne karşı isyan edip sınırlarını [dinin hükümlerini]aşanı Allah ebedi kalacağı bir ateşe sokar.) [Nisa 14]

(Resule karşı gelip, müminlerin yolundan başka bir yola gideni, o yönde bırakır ve Cehenneme sokarız; orası ne kötü bir yerdir.) [Nisa 115]

(Allah, Meryem oğlu Mesîh’tir diyenler kâfir olmuştur. Allah, kendine ortak koşana Cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcı yoktur.) [Maide 72]

([Allah, Şeytana] dedi ki: Yerilmiş ve rahmetten kovulmuş olarak, oradan çık, defol; and olsun ki sana uyanları ve sizin hepinizi Cehenneme dolduracağım.) [Araf 18]

(Kâfirlerin akıbeti ateştir.) [Rad 35]

(İçinde ebedî kalacağınız Cehenneme girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.) [Nahl 29]

(Biz, Cehennemi kâfirler için bir zindan yaptık.) [İsra 8]

(Tartıları hafif gelip hüsrana uğrayanlar, Cehennemde ebedi kalır.)[Müminun 103]

(Allah’a ve Resûlüne inanmayan o kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.) [Fetih 13]

(Ey Nebi, kâfirlerle [silahla] ve münafıklarla [öğütle, delille, belgeyle] cihad et, [öğüt de kâr etmezse] onlara sert davran! Onların gidecekleri Cehennem, ne kötü yerdir.) [Tevbe 73, Tahrim 9]

(Cehennem, tagutları [kâfirleri] bekleyen yerdir.) [Nebe 21-22]

(Facirler [kâfirler] Cehennemdedir.) [İnfitar 14]

(Kâfirlere Cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler [de kurtulsunlar] Cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri gideni böyle cezalandırırız.) [Fatır 36]

Yaratıcıya inanmak yetmez
Sual: 
Bir tanrıya inansa da, inanmasa da bütün gayrimüslimler Cehenneme gidecek mi? Bu konuda âyet var mı?
CEVAP
Birçok âyet ve hadis vardır. Âyet-i kerimelerden bazılarının mealleri şöyledir:
(Kâfirler için hazırlanan, yakıtı insan ve taş olan ateşten sakının.) [Bekara 24]

(Âyetlerimizi yalanlayan kâfirler, Cehennemliktir, orada ebedi kalırlar.) [Bekara 39]

(İnkârcının [kâfirin] az bir süre rızkını verir, sonra onu Cehennem azabına maruz bırakırım. Orası ne kötü yerdir.) [Bekara 126]

(Allah’tan kork denilince işlediği günahlar sebebiyle daha çok gurura kapılan kimseye, Cehennem yetişir. Ne kötü yataktır orası.) [Bekara 206]

(İnkârcıların [kâfirlerin] dostları tâğuttur, onları aydınlıktan karanlığa sokar. İşte bunlar Cehennemliktir, orada ebedi kalırlar.) [Bekara 257]

([Mubah bilip] tekrar faizcilik yapanlar Cehennemliktir, orada temelli kalırlar.) [Bekara 275]

(İnkârcıların [kâfirlerin] malları da, evlatları da Allah indinde bir fayda sağlamaz [onları cezadan kurtaramaz.] Onlar Cehennem yakıtıdır.) [Al-i İmran 10]

(İnkârcılara de ki: Mağlup olacak ve Cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yerdir!) [Al-i İmran 12]

(Allah’ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Ona ortak koşmaları sebebiyle, kâfirlerin kalblerine korku salacağız. Gidecekleri yer de Cehennemdir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!) [Al-i İmran 151]

(İnkârcıların diyar diyar [refah içinde] gezip dolaşmaları seni [ümmetini] aldatmasın! Bu [tez gelip geçen] az bir menfaattir, sonunda onların varacakları yer Cehennemdir. Orası ne kötü yerdir!) [Al-i İmran 196, 197]

(Âyetlerimizi inkâr edip kâfir olanları yarın [elbette] ateşe sokacağız.) [Nisa 56]

(Bir mümini [mümin olduğu için] kasten öldürenin cezası, içinde ebedi kalacağı Cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.) [Nisa 93]

(İşte onların [Allah’ı bırakıp şeytanı dost edenlerin] yeri Cehennemdir; ondan kaçıp kurtulacak bir yer de bulamazlar.) [Nisa 121]

(İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar, Cehennemliktir.) [Maide 86]

(Âyetlerimizi yalanlayıp büyüklük taslayanlar, Cehennemliktir, orada temelli kalırlar.) [Araf 36]

(Kâfirlikte ısrar edenler Cehenneme toplanacaktır.) [Enfal 36]

(Müşriklerin, Allah'ın mescitlerini imar etmeye yetkileri yoktur.[Beğendikleri] bütün işleri boşa gidecek; ebedi olarak ateşte kalacaklardır.) [Tevbe 17]

(Cehennem, kâfirleri mutlaka kuşatacaktır.) [Tevbe 49]

(Şu gerçeği anlamıyorlar mı: Allah'a ve Resulüne karşı gelene muhakkak içinde ebedi kalınacak Cehennem ateşi vardır.) [Tevbe 63]

(Allah, erkek kadın münafık ve kâfirlere ebedi kalacakları Cehennem ateşini hazırladı. O ateş onlara yeter. Allah onlara lanet etti. Onlara bitmez tükenmez bir azap vardır.) [Tevbe 68]

(Müşriklerin Cehennemlik oldukları belli olduktan sonra, akrabaları bile olsa, artık onlar için, Peygamber de, müminler de istigfar edemezler.) [Tevbe 113]

(Şakiler [azaba maruz kalanlar] ateştedir, orada feci şekilde inleyip, solurlar.) [Hud 106]

(Şaşacaksan, onların, "Biz toprak olduktan sonra mı yeniden yaratılacağız?" demelerine şaşmak gerekir. İşte onlar Rablerini inkâr edenler, boyunlarına demir halka vurulanlardır. Onlar Cehennemliktir, orada temelli kalırlar.) [Rad 5]

(Sağlam söz verdikten sonra Allah’a verdiği sözde durmayanlara, Allah'ın emrettiği bağları koparanlara [akrabalık bağlarını kesenlere] ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlara lanet olsun, kötü yurt, [Cehennem] onlaradır.) [Rad 25]

(Allah’ın nimetine nankörlük eden ve kavimlerini helâk yurduna [Cehenneme] sürükleyen [müşrikler] ler, oraya girecektir. Orası ne kötü bir karargahtır.) [İbrahim 28, 29]

(Biz Cehennemi kâfirlere bir konak olarak hazırladık.) [Kehf 102]

(Allah'tan başka taptıklarınız [putlar] ile birlikte siz Cehennem yakıtı olacaksınız.) [Enbiya 98]

(Âyetlerimizi bozmak için tartışanlar, fesat çıkaranlar, Cehennemliktir.) [Hac 51]

(Senden bir an önce azabın gelmesini isteyen kâfirleri Cehennem çepeçevre kuşatacaktır.) [Ankebut 54]

(Allah kâfirleri lanetlemiş ve onlara çılgın bir ateş hazırlamıştır.) [Ahzab 64]

(Kâfirler, zümreler halinde Cehenneme sürülür. Orada, bekçiler, “Size, Rabbinizin âyetlerini bildiren ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden resuller gelmedi mi” derler. Onlar, “Evet geldi” derler; ama azap vaadi [Elbette Cehennemi (kâfir olan) cin ve insanlarla dolduracağım vaadi] kâfirlerin üzerine gerçekleşmiştir.) [Zümer 71]

(Yoldan çıkanlar [kâfirler] Cehenneme odun olmuştur.) [Cin 15]

(Biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.) [İnsan 4]

tarihinde hydra tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...