Jump to content

Sevdiğim Laflar...


Recommended Posts

"Aptal sarışın" fıkralarından hiç rahatsız olmuyorum çünkü aptal değilim... ayrıca sarışın da değilim... (sarı saçlı şarkıcı Dolly Parton)

 

Sokakta koca göbekli, kel bir kadınla yürüyen bir erkeğe hiç rastlamazsınız. (Elayne Boosler)

 

Kadınlar dünyayı yönetir. Hiçbir erkek, bir kadının kendisine izin vermediği ya da yapması için teşvik etmediği bir şeyi yapmamıştır. (müzisyen Bob Dylan)

 

Bugüne değin hiç yanıtlanamamış olan ve 30 yıldır kadın ruhunu araştırmama rağmen benim de şimdiye kadar yanıtlayamadığım o büyük soru şu: "Bir kadın ne ister?" (Sigmund Freud)

 

Erkeklere zayıf yönlerinden, kadınlara ise güçlü yönlerinden dolayı özür dilemeleri öğretilir. (Lois Wyse)

 

Bir erkek, kadınla keyifli vakit geçirdiğini söylüyorsa, sözünü ettiği şey, sohbet değildir. (Samuel Johnson)

 

Karşı cinsin benden daha büyük hayranı olamaz. Elimde bunu kanıtlayacak faturalar var! (Alan Jay Lerner)

 

Size kötülük eden bir kadını öldürmenize asla izin yoktur, ama onun her dakika biraz daha yaşlandığını düşünmenizi hiçbir şey engelleyemez. Böylece günde 1440 kere intikam almış olursunuz. (Ambrose Bierce)

 

Erkek, ne yapması gerekiyorsa onu yapmak zorundadır. Kadınsa, erkek ne yapamıyorsa onu yapmak zorundadır. (Rhonda Hansome)

 

Bir kadının tahmini, bir erkeğin emin olduğundan(kesin yargısından) çok daha doğrudur. (Rudyard Kipling)

 

Kadınların futbol oynamamasının nedeni, toplum içinde 11 tanesinin aynı kıyafeti asla giymeyecek olmasıdır. (Phyllis Diller)

 

Biyolojik açıdan bakıldığında, bir şey sizi ısırdıysa, o, büyük ihtimalle bir dişidir. (Desmond Morris)

 

Kızlarımın yabancı dil öğrenmesine izin vermeyeceğim çünkü bir kadına bir dil yeter! (John Milton)

 

İyi kızlar günlük tutar, kötü kızların buna vakti olmaz. (aktris Tallulah Bankhead)

 

Evrendeki her bir yıldızın akşam saat 11.30'da nerede olacağını her gökbilimci tahmin edebilir. Ama genç yaştaki kızının nerede olacağı konusunda asla böyle bir tahminde bulunamaz. (James T. Adams)

 

Kadının, yaşından eksilttiği yıllar boşa gitmez. Diğer kadınlarınkine eklenir. (Diane de Poitiers)

 

Tutarlı olması gerekmedikçe, bir kadının zekâsı sınır tanımaz. (Miguel de Cervantes)

 

Erkeklerin en sık yaşadığı hayal kırıklığı, bir kadının da bir beyne sahip olduğunu fark etmeleridir. (Margaret Mitchell)

 

Bir erkekle mutlu olmak için onu çok fazla anlamalı, pek az sevmelisiniz. Bir kadınla mutlu olmak için onu çok fazla sevmeli, ama anlamaya çalışmamalısınız. (Helen Rowland)

 

Bir şeyin söylenmesini istiyorsanız, bunu bir erkekten isteyin. Bir şeyin yapılmasını istiyorsanız, bunu bir kadından isteyin. (eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher)

 

Bir kadınla yalnızca 3 şey yapılabilir: Onu sevebilirsiniz, onun için acı çekebilirsiniz, bir de onu edebiyata dönüştürebilirsiniz. (Lawrence Durrell)

 

Erkekler kadınlar için sıkıcıdır çünkü ancak 12 tip erkek vardır ve kadınlar da hepsinin anahtarını bilir. Benim bunu bilmemin tek sebebi ise, kadınların konuştukları tipteki erkek olmam. (aktör Jack Nicholson)

 

Kadınlar; peruk, takma kirpik kullanırlar, özel sütyenlerle göğüslerini büyük gösterirler. Sonra da "artık gerçek erkek kalmadı" diye şikayet ederler. (aktör Robert Redford)

 

Bir erkeğin sevip, sonra bırakmasında hiç sorun yoktur. Tabii iyi şeyler bırakmışsa... (aktris Ava Gardner)

 

Aşkı, sıradan kadınlar yaşar. Güzel olanlar, kendilerini sergilemek için çalışmaktan aşka zaman bulamazlar. (aktris Katharine Hepburn)

 

İstatistiklere göre, 80 yaşındaki her erkeğe, aynı yaştaki 5 kadın düşüyor. Bir erkek için, bu orana o yaşta sahip olmak ne acı... (Douglas Fairbanks)

 

Çocukluğu boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş kızları, büyüdüklerinde sevgili seçimleri yüzünden eleştiremezsiniz. (William Goldman)

 

Bir erkek, seni arayacağım demiş ve aramamışsa, bil ki, seni unutmamıştır... Numaranı kaybetmemiştir... Ölmemiştir... Sadece, canı seni aramak istememiştir, o kadar... (Rita Rudner)

 

Kabul edelim ki, biriyle çıkma, gece boyu süren bir iş görüşmesidir. Aradaki tek fark, iş görüşmelerinin sonunda soyunmak gibi bir durumumuzun olmaması. (Jerry Seinfeld)

 

Bir kızın, daha akıllı görünmek yerine daha güzel görünmeyi tercih etmesi doğaldır. Çünkü, erkekler de her zaman, olduklarından daha kibar görünürler... (aktris Farrah Fawcett)

 

Bana sadece, rahat bir kanepe, bir köpek, iyi bir kitap ve bir kadın verin. Sonra köpeği bir yere götürür, kitabı da okursanız, ben bir parça eğlenebilirim! (Groucho Marx)

 

Topuklu ayakkabı, kendi içinde muhteşem bir çelişki; kadını erkekle aynı boya getiriyor ama erkeğin hızına yetişmesini tamamen imkânsızlaştırıyor. (Germaine Greer)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 289
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hiçbir kadın, aynı erkekle 50 yıl evli kalamaz. 25 yıl sonra, o artık aynı erkek değildir... (komedyen Bob Hope'un eşi Dolores Hope)

 

Akşam yemeğine geç ya da erken gelmemle içten ilgilenen bir kadın uğruna, bütün dehamı ve tüm eserlerimi feda etmeye hazırım. (Ivan Turgenyev)

 

Genç kız, ideal erkeği bulma çabasından vazgeçip, bir koca aramaya başladı mı, kadın olmuş demektir. (aktris Raquel Welch)

 

Başarılı bir evlilik, insanın pek çok kez âşık olmasını gerektirir. Aynı insana... (aktör Robert Wagner)

 

Mutluluğu bulmak için değil, paylaşmak için evlenilir. (Harry Emerson Fosdick)

 

Evlilik, insana çok şey öğretir. Sadakat, sorumluluk, hoşgörü, anlayış gibi... Ancak bekâr kalırsanız, zaten bunların hiçbirine ihtiyacınız olmaz... (aktör Burt Reynolds)

 

Evli erkekler, bekâr erkeklerden daha uzun yaşar, ama ölmeye daha isteklidirler. (Johnny Carson)

 

Her partide iki tür insan vardır: eve gitmek isteyenler ve istemeyenler. Sorun şu ki, genellikle birbirleriyle evli olurlar. (Ann Landers)

 

Hali vakti yerinde olan ve gözle görülür bir kamburu olmayan bir kadın, canının istediğiyle evlenebilir. (William Makepeace Thackeray)

 

Evlenmek isterim, çünkü bir erkeğin her gece benimle birlikte uyumaya kanunen mecbur olması fikri hoşuma gidiyor. (komedyen Carrie Snow)

 

Kadının işi, mümkün olduğu kadar çabuk evlenmek, erkeğin işi ise mümkün olduğu kadar uzun süre evlenmemektir. (George Bernard Shaw)

 

Bir ilişkiyi kadın başlatır, kadın bitirir… Ama başlatan ve bitiren aynı kadın olmayabilir. (Gabriel Garcia Marquez)

 

Bir erkek, evlenmeden önce, sizin söylediğiniz bir sözü sabaha kadar uyumadan düşünür; evlendikten sonra, siz daha sözünüzü bitirmeden uykuya dalar. (Helen Rowland)

 

Karımı asla aldatmam. Evde biftek beni beklerken sokakta niye köfte peşinde koşayım. (aktör Paul Newman)

 

Bir kadının edinebileceği en iyi koca, arkeologdur; kadın ne kadar yaşlanırsa, kocasının ona duyduğu ilgi de o ölçüde artar. (Agatha Christie) (ünlü arkeolog Sir Max Mallowan'la evliydi)

 

Evliliğin sorunu, her gece seviştikten sonra sona ermesi ve her sabah kahvaltıdan önce yeniden başlatılmak zorunda olması... (Gabriel Garcia Marquez)

 

Kocalık, insanın bütün vaktini alan bir iştir. Birçok kocanın başarısız olmasının nedeni de budur. Bütün dikkatlerini o işe veremezler. (Arnold Bennett)

 

Sevgili olmak, koca olmaktan daha kolaydır. Neden derseniz; sabahtan akşama kadar espri yapmak, arada sırada nükteli bir söz söylemekten daha zordur da ondan. (Honore de Balzac)

 

Merak ediyorum, kadınların asıl işi, kocaların evden çıkmamalarını, bekâr erkeklerin de evden çıkmalarını sağlamak değildir de nedir. (George Eliot)

 

Karınız size, "Karnını içeri çek" demeye başladığında, siz zaten çekiyor iseniz, orta yaşa gelmişsiniz demektir. (aktör George C. Scott)

 

Amerikalılar, özgürlüğün bedelini en yüksek ödeyen millet olmakla övünürler. Yalan değil. Boşanma istatistiklerine bir bakın... (komedyen-aktör Jerry Lewis)

 

Hollywood'da adil bir boşanma, taraflardan her birinin medyada yüzde ellilik görüntülenme payı alması demektir. (aktris Lauren Bacall)

 

ABD'nin First Lady'si, maaş almayan tek devlet memurudur ve bir tek kişi tarafından seçilir: Kocası... (eski First Lady Nancy Reagan)

 

Kocamın görelilik teorisini anlamıyorum ama kocamı tanıyorum ve sözüne güvenilir biri olduğunu biliyorum. (Albert Einstein'ın ikinci eşi Elsa Einstein)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cinsel ilişki, gereğinden fazla önem verilen bir eğlence: pozisyon hiç de saygıdeğer sayılmaz, zevk bir anlık, sonuçları ise korkunç. (Lord Chesterfield)

 

Biseksüellik, cumartesi gecesi biriyle çıkma şansınızı anında ikiye katlar. (Woody Allen)

 

Erkekle kadın arasındaki seks çok hoş bir şey olabilir; tabii eğer doğru erkekle doğru kadının arasındaysanız. (Woody Allen)

 

Seks, insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir. (Gabriel Garcia Marquez)

 

Seksi aşkın yürümesi için, aşkı da seksin yürümesi için zorlamayın. (Mary McCarthy)

 

Kadınlar seks hakkında erkeklerden daha çok şikayet eder. Sızlanmalarının iki önemli kategorisi vardır: 1) Yeterli değil 2) Çok fazla. (Ann Landers)

 

Neden seks konusunda Papa'dan tavsiye alalım ki? O konuda bir şey biliyorsa bile, bilmemesi gerekir. (George Bernard Shaw)

 

Seks ile siyaset birbirine çok benzer. Zevk almak için, ikisinde de iyi olmanız gerekmez. (politikacı Barry Goldwater)

 

Özellikle kadınlarda cinsel isteği artıran birçok mekanik aygıt vardır. Bunların en önemlisi, üstü açılıp kapanabilen Mercedes-Benz 500SL'dir. (Lynn Lavner)

 

Seks, çocukların, büyüklerin yanında asla tartışmadıkları şeydir. (Arthur Roche)

 

Kadınlar da zevk almaya başladığından beri seksin eski tadı kalmadı. (Lewis Grizzard)

 

Bence, para ile alınabilen sağlığa yararlı şeylerin en doğalı ve en güzeli, sekstir. (Tom Clancy)

 

Korkunç bir kâbusla, muhteşem bir seksin çıkardığı seslerin aynı olması ne ilginç, değil mi? (Rue McClanahan)

 

Erotizm tek bir tüyü, pornografi ise tavuğun tamamını kullanmaktır. (Isabel Allende)

 

Seks bu kadar doğal bir fenomense, nasıl yapılacağını anlatan bu kadar çok kitap niye var? (aktris Bette Midler)

 

Aşk, yanıttır... Ama yanıtı beklerken, seks de gayet güzel sorular hazırlayabilir. (Woody Allen)

 

Soruyu bilmiyorum ama cevabı seks... (Woody Allen)

 

Aşk susmak bilmez, konuşur durur. Şehvet ise kısa keser, hemen sadede gelir. (Mason Cooley)

 

Hani kadınların, seks istediklerinde yüzlerinde beliren ''o ifadeyi'' bilirsiniz değil mi? Ben de bilmiyorum! (aktör Steve Martin)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Filozoflar ve politikacılar, aile toplulukları halinde bir araya gelmenin içgüdüsel olduğu kadar, insanlığın iyiliği için gerekli, dolayısıyla da bir toplumun sağlığı açısından vazgeçilmez olduğu konusunda birleşmişlerdir. Aile, mikrokozmostur. (Sigmund Freud)

 

Belki de herhangi birinin bu ülkeye ve insanlığa yapabileceği en büyük toplumsal hizmet, bir aile kurmaktır. (George Bernard Shaw)

 

Aile nerede başlar? Bir delikanlının bir genç kıza âşık olmasıyla başlar; bugüne kadar bundan daha üstün bir seçenek bulunmamıştır. (Winston Churchill)

 

Bir aileyi yönetmek de koca bir krallığı yönetmek kadar belâlı bir iştir... Aile sorunları, belki daha önemsizdir, ama bir krallığı yönetmenin sorunları kadar zorlu olmadıkları söylenemez. (Michel de Montaigne)

 

Bugüne kadar hiç kimse çekirdek ailenin bizim yaptığımız gibi bir kutunun içinde bir başına yaşamasını istememişti. Çekirdek aileyi, akrabalardan, destekten yoksun, dayanılmaz bir konuma yerleştirdik. (Margaret Mead)

 

Bu dünyada anneler ve ev kadınlarından başka, ara vermeden çalışan işçi yoktur. Onlar, tatil nedir bilmeyen sınıftandırlar. (Anne Morrow Lindbergh)

 

Anababanıza karşı çok acımasız olmayın. Kendinizi onların yerinde bulabilirsiniz. (Dame Ivy Compton-Burnett)

 

İnsanın yalnızca kendisi olmakla bile çocuklarının üstünde derin izler bıraktığını düşünmek, çok korkunç bir şey... Haksızlık bu... Yaptığınız -ya da yapmadığınız- her şeyden sorumlu olamazsınız. (Simone de Beauvoir)

 

Bir insanın, babası hayattayken neye eğilimli olduğuna bakın. Bir de, babası öldükten sonra nasıl davrandığına bakın. Üç yıllık yas boyunca babasının yolundan sapmazsa, iyi bir evlat olduğu söylenebilir. (Konfüçyüs)

 

Bir babanın, çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik, onların annelerini çok sevmektir. (Theodore M. Hesburgh)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Din, büyük bir hürmetle tutunduğun her şeye kökten karşıdır: cesaret, berrak düşünce, dürüstlük, adalet ve her şeyin ötesinde hakikat sevgisi. (H. L. Mencken)

 

İnsanlar "dine ihtiyacımız var" dediklerinde, gerçekte kastettikleri şey, polise ihtiyacımız olduğudur. (H. L. Mencken)

 

İnsanlık, iman etmeye duyduğu istekle değil, şüphe etmeye duyduğu yatkınlıkla doğru orantılı gelişti. (H. L. Mencken)

 

Bu evrende beni ya da başka birini cehenneme gönderebilecek bir tanrıdan korkmuyorum. Kaldı ki, böyle bir varlık olsaydı bile, bir tanrı değil, bir şeytan olurdu. (Clarence Darrow)

 

Tanrı adına işlenen cinayetlerin sayısı, şeytan adına işlenenlerden fazladır. (Erica Jong)

 

Günah sadece, başkalarının canını sebepsiz yakmakta yatar. Diğer bütün "günah"lar, icat edilmiş saçmalıklardır. (Günah yalnızca, başkalarını gereksiz yere incitmektir. Diğer tüm "günah"lar, uydurma saçmalıklardır) (Robert A. Heinlein)

 

İlahiyatçıların yaydıkları görüşlere bakılırsa, tanrı, insanların çoğunu cehennemi doldursunlar diye yaratmış. (Marquis de Sade)

 

Son zamanlarda dünyanın bilinen tüm bâtıl inançlarını inceledim ve bizim bâtıl inancımızın (Hristiyanlık) tek bir kurtaran yönünü göremedim. Hepsi, fabllar ve mitler üstüne kurulu... (eski ABD Başkanı Thomas Jefferson)

 

Kitab-ı Mukaddes, doğru okunduğunda, ateizm lehine gelmiş geçmiş en etkili güçtür. (Isaac Asimov)

 

Kitab-ı Mukaddes'in yarısından fazlasını oluşturan müstehcen öyküleri, şehvet dolu sefahat hikayelerini, zulüm dolu ve hileli infazları ve amansız kinciliği okuduğumuzda, bunu tanrının değil, bir şeytanın sözleri olarak adlandırmamız daha tutarlı olurdu. O, insanlığı yozlaştırma ve gaddarlaştırma görevini görmüş bir zulüm tarihçesidir. (ABD'li siyaset yazarı, kuramcısı Thomas Paine)

 

Çoğu insan, Kitab-ı Mukaddes'in anlayamadığı bölümlerinden rahatsızlık duyar; oysa Kitab-ı Mukaddes'in beni en çok rahatsız eden bölümleri, anladığım bölümleridir. (Mark Twain)

 

Buna (Kitab-ı Mukaddes'e), herhangi birinin inanmış olması, gerçekten akıllara durgunluk veriyor. Saçmalıktan başka bir şey değil. (İngiliz şair ve yazar Philip Larkin)

 

İfşaya (vahye) dayalı dinlerin ifşa ettiği bir şey varsa, o da genellikle yanıldıklarıdır. (Francis Crick)

 

Tanrıya ettiği duaları yayımlamayı göze alabilecek pek az insan vardır. (Tanrıya ettiği duaları dünyaya ilan edebilecek insana kolay kolay rastlanmaz) (Michel de Montaigne)

 

İnsanın, kendi kendine elde edebileceği bir şey için tanrılara yakarması ne salaklık. (Epikuros)

 

İnsanlar akıllarını hiçbir şeyde dinde olduğu kadar yitirmediler; taşları ve çivileri bile aziz yapıyorlar. (Sir Thomas Browne)

 

Azizlerin tarihi, temelde, delilerin tarihidir. (Benito Mussolini)

 

Mitlere olan inanç, düşünme rahatsızlığı(huzursuzluğu) olmadan, görüş sahibi olma konforu sağlar. (John F. Kennedy) (belief in myths allow the comfort of opinion without the discomfort of thought)

 

Romalıların dünyasında hüküm süren çeşitli tapınma biçimlerinin hepsi de, halk tarafından aynı ölçüde gerçek, filozoflar tarafından aynı ölçüde sahte, devleti yönetenler tarafından da aynı ölçüde faydalı sayılıyordu. (İngiliz tarihçi Edward Gibbon)

 

Eğer İsa dünyaya bugün gelecek olsaydı, kimse onu çarmıha germeye kalkışmazdı. Onu yemeğe davet ederler, söylediklerini dinlerler ve dalgalarını geçerlerdi. (Thomas Carlyle)

 

Artık gökyüzünde fırtına patladığı zaman tanrıya dua etmeniz gerekmiyor, kendinizi sigorta ettirmeniz gerekiyor. (Bertolt Brecht)

 

Sevgisiz din olamaz; insanlar dinleri hakkında ne derlerse desinler, din onlara insana da, hayvana da iyi davranmayı, sevecenlik göstermeyi öğretmiyorsa, yalandan başka bir şey değildir. (Anna Sewell)

 

Benim dinimde hiçbir dışlayıcı öğreti bulunmamalı; benim dinim tepeden tırnağa sevgi, şiir ve kuşku olmalı. (Cyril Connolly)

 

Bir sevgi ve iyilik dini uğruna kaç din savaşı verildiğini, ruhları cehennemde sonsuza dek yanmaktan kurtaralım derken, kaç kişinin diri diri yakıldığını hepimiz anımsıyoruz. (Karl Popper)

 

Tarihin herhangi bir noktasında, soyguncu, gaspçı, tecavüzcü, gangster ve diğer suçluların mağdur ettiği kişilerin sayısı, hakiki din, adil politika ya da doğru ideoloji adına neşeyle katledilenlerin muazzam sayıları yanında bir hiçtir. (Arthur Koestler)

 

Lütufkâr ve her şeye kadir bir tanrının, canlı tırtıl bedeninin içinden beslenebilmesi için sondajcı yaban arısını tasarladığına ya da kedinin fareyle oynamasını şart kıldığına kendimi bir türlü ikna edemiyorum. (Charles Darwin)

 

Safça, açıkça ve utanç belirtisi olmadan, "Ben, efendin tanrı, kıskanç bir tanrıyım" diyor. Bu sadece, "Ben, efendin tanrı, ufak bir tanrıyım; küçük şeyler için huysuzluk ederim" demenin başka bir yöntemidir. (Mark Twain) (Letters from the Earth kitabından)

 

Benim gözümde din, insan ile tanrı arasında gereksiz bir bürokrasidir. (Bill Maher)

 

Kilise, önleyemediğini kutsal kılar. (Kurt Tucholsky)

 

Birçokları kiliseye kendilerini değil, giysilerini getirir. (Thomas Fuller)

 

Benim kilisem, kendi aklımdır. (ABD'li siyaset yazarı, kuramcısı Thomas Paine)

 

Teoloji (Dinbilim): Bilinemeyecek olanı, bilinmeye değmeyecek terimlerle açıklama uğraşı. (H.L. Mencken)

 

Rahip: Bizim ruhanî sorunlarımızın yönetimini, kendi cismanî sorunlarını salâha kavuşturmanın bir yöntemi olarak üstlenen kişi. (Ambrose Bierce)

 

Dinin bana bir yararı yok. İsteyen, görünmeyene inansın, ben dokunabildiğime, görebildiğime inanırım. (Oscar Wilde)

 

Gözlerinde açlık okunan birine dinden söz edemem. (George Bernard Shaw)

 

Dünya, 15 yaşından küçük çocuklara din dersi vermeyecek kadar dürüst olursa, belki o zaman ona umut besleyebiliriz. (Arthur Schopenhauer)

 

İnsanlar meyhaneye neden gidiyorlarsa, kiliseye de aynı nedenle giderler: kendilerini uyuşturup sersemletmek, dertlerini unutmak ve kısa bir süre için de olsa kendilerini özgür ve mutlu sanmak için. (Mihail A. Bakunin)

 

Din, toplu cinnettir. (Mihail A. Bakunin)

 

İnsan sırf kendini öldürmemek için uydurmuştur tanrıyı. İşte bugüne kadar gelen evrensel tarihin özeti. (Albert Camus)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mark Twain'e atfedilen sözler:


Başkalarının dinlerinin kesinlikle sahte olduğunu biliyor olmanın verdiği güven, bana kendi dinimden de şüphe etmeyi öğretti. (Benim inanmadığım bir dine inananları kafir saymanın rahatlığı, beni de kendi dinimi sorgulamaya götürdü)

 

Tanrının yarattığı en asil varlık insanmış. Kim diyor peki? Yine insan...

 

İnsan, canlılar içinde dine inanan tek hayvandır. Cennete giden yolu kolaylaştırmak için dünyayı bir cehenneme çevirdi...

 

İncil öyle dediği için yüzyıllarca cadı avcılığı yapıldı. Ölen cadıların kanlarıyla Hristiyan dünyası temizlendi, kilise de bunu teşvik etti. Daha sonra birdenbire cadı diye bir şeyin hiç var olmadığı ve var olamayacağı anlaşıldı. İnsan bu duruma gülse mi ağlasa mı bilemiyor.

 

Dinimiz berbat bir dindir. Dünyanın donanması, dinimizin döktüğü masum kanların içinde engin bir rahatlıkla yüzebilir.

 

Gelişmiş toplumlar dindar oldukları için değil, dine rağmen gelişmiştir.

 

Bu insanların birçoğunda muhakeme yeteneği var, ama kimse bunu dinî konularda kullanmıyor.

 

Pek çok insan, Pazarları bir saatliğine kilisede oturmaya bile katlanamıyor. Sonsuza dek buna çok benzeyen bir yerde nasıl yaşasınlar?

 

Yağmur duasına çıkmadan önce meteorolojinin kayıtlarını karıştırmak her zaman faydalıdır.

 

Din, ilk dolandırıcının ilk ahmakla karşılaştığı gün icat edildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güneş sistemi üzerine verdiği konferansın ardından Amerikalı psikolog ve düşünür William James'in yanına yaşlıca bir hanım yaklaşmış.

 

"Güneşin etrafında dönen bir topun üstünde yaşamıyoruz biz" demiş kadın, sert bir sesle... "Dev bir kaplumbağanın sırtındaki yerkabuğunda yaşıyoruz" diye eklemiş.

 

James kibarlığından ödün vermeyerek, "Hanımefendi, teoriniz doğruysa, bu kaplumbağa neyin üstünde duruyor?" demiş, sabırla.

 

"Birinci kaplumbağa, ondan çok daha büyük olan ikincinin sırtında duruyor tabii ki!" demiş kadın, küçümseyerek.

 

"Peki, bu ikinci kaplumbağa neyin üstünde duruyor?" diye üstelemiş James...

 

"Hiç boşuna üstüme gelmeyin bay James" diye ciyaklamış kadın, muzaffer bir edayla... "Taaa dibe kadar kaplumbağa var işte!!!"

 

 

 

Not: Gerçekliği şüpheli olan bu anekdotun ilk versiyonu, 1690'da John Locke tarafından anlatılmış... Locke'un versiyonunda, kadın, geniş sırtlı kaplumbağanın neyin üstünde durduğu konusunda köşeye sıkıştırılınca, "bilmediğim bir şeyin üstünde işte!!!" diyerek işin içinden sıyrılıyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim, işe, söylencelerle ve söylencelerin eleştirisiyle başlamalı. (Karl Popper)

 

Bilim, hipotezleri test etme ve reddetme prosedürüdür; kesin bilgiler külliyatı değil. (Stephen Jay Gould)

 

Bilimin her şeye cevap veremiyor olması, boşlukları, size en cazip gelen peri masalı ile doldurabileceğiniz anlamına gelmez. (Dara Ó Briain)

 

Bilim, bir ölü dinler sicilidir. (Oscar Wilde)

 

Bilim, bir ölü fikirler(düşünceler) mezarlığıdır. (Miguel de Unamuno)

 

Her bilimsel gerçek, üç aşamadan geçer. Önce, insanlar onun İncil'le çeliştiğini söylerler. Sonra, daha önce zaten keşfedilmiş olduğunu söylerler. Son olarak da, ona zaten hep inandıklarını söylerler. (Louis Agassiz)

 

Bilimin temel düşüncelerinin çoğu aslında basittir ve herkesin anlayabileceği bir biçimde dile getirilebilir. (Albert Einstein)

 

Bir teori, ne kadar sade öncüller içeriyorsa, ne kadar farklı türde şeylerle ilintiliyse ve uygulama alanı ne kadar genişse, o kadar etkileyicidir. (Albert Einstein)

 

Bilimde, ne kadar önemsiz ya da sıradan olurlarsa olsunlar, tüm olgular, demokratik eşitliğe sahiptir. (Mary McCarthy)

 

Bilimin büyük trajedisi: güzel bir varsayımın çirkin bir olguyla yok edilmesi... (Thomas Henry Huxley)

 

Bilimde insan en fazla bilgiyi, en önemsiz gibi görüneni inceleyerek edinir. (Marvin Minsky)

 

Yeni fikirler hep kazanır diye bir şey yok aslında. Olan şu ki; eski bilimciler ölür ve yerlerine yeni fikirleriyle birlikte yeni bilimciler gelir. (Max Planck)

 

Basın ve halk, katiyeti sever, popüler önyargıların doğrulanmasını sever. Oysa gerçek bilim, şüphe kapasitesinden beslenir. (Wendy Kaminer)

 

Fizikte demokrasi yoktur. İkinci sınıf birinin, Fermi kadar görüş ileri sürme hakkı olduğunu söyleyemeyiz. (Luis Walter Alvarez)

 

Bilim dünyasında duyulabilecek en heyecan verici söz, yeni bir buluşu müjdeleyen söz, "Eureka!"("Buldum!") değildir... "Aaa, ne tuhaf!"tır. (Isaac Asimov)

 

Yalnızca ahmak ama iyi bağlantıları olan bilimcilerin desteği sayesinde varlığını inatla sürdüren çok sayıda eski ve hatalı teori var. Bu teorilerin pek çoğu, yanlışlıkları ancak kesin sonuçlu bir deneyle kanıtlandığında çürütülebildiler. Dolayısıyla, tüm bilim dallarında, ama özellikle de fizikte, asıl yararlı iş, teorisyenleri dürüst kalmaya zorlayan deneyciler tarafından yapılır. (teorik fizikçi Michio Kaku)

 

Hiçbir bilimin, politikanın bulaşmasına ve gücü yozlaştırmasına karşı bağışıklığı yoktur. (Jacob Bronowski)

 

Bilimin, Nagasaki'deki yıkıntılardan bile utanacağı bir şey yoktur. Utanması gerekenler, bilimin insanda geliştirdiği yaratıcı değerlerden farklı değerlere başvuranlardır. (Jacob Bronowski)

 

Evrenbilim, tam bir bilim değildir, genelde uygulandığı biçimiyle öngörü gücüne sahip değildir. Daha ileri gitmesi ve gerçek bir bilim olabilmesi için, evrenbilimin, evrenin nasıl olacağını öngörmesi gerekir. (Stephen Hawking)

 

Bugün kanıtlanmış olan, bir zamanlar yalnızca hayal ediliyordu. (William Blake)

 

Uzayın hiç sonu olmadığını kavramak inanılmaz derecede güçtür ama bir sonu kavramak daha da güçtür. Zaman diye adlandırdığımız sürenin sonsuz olduğunu kavramak müthiş güçtür ama zamanın hiç olmayacağı bir zamanı kavramak daha da güçtür. (Thomas Paine)

 

Bir elektronun ne kadar yer kapladığını tartışmak, herhalde, bir korkunun, bir kaygının ya da belirsizliğin ne kadar yer kapladığını tartışmak kadar anlamsızdır. (Sir James Jeans)

 

Bilinç, büyüleyici ama tarifi zor bir fenomendir: Ne olduğunu, ne yaptığını ya da neden geliştiğini belirlemek olanaksızdır. Hakkında okunmaya değer hiçbir şey yazılmamıştır. (Stuart Sutherland)

 

Bilinç gibi olağanüstü bir şeyin, sinir dokusunun iritasyonuyla ortaya çıkması, tıpkı cinin Alaaddin'in lambayı okşamasıyla ortaya çıkışı kadar açıklanamaz bir şeydir. (Thomas Henry Huxley)

 

İnsanın entelektüel yaşamı, kültürü, tarihi, dini ve bilimi, evrende yer alan bildiğimiz her şeyden farklı. Bu, yadsınamaz bir gerçek. Sanki tüm yaşam, belli bir noktaya kadar evrilmiş ve bizler doğru açıya çevrilerek, tamamen farklı bir yönde patlayıvermişiz. (Julian Jaynes)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Senaryosu Woody Allen tarafından yazılan Stardust Memories (1980) filminde, Woody Allen tarafından canlandırılan Sandy Bates karakteri, bir sahnede bir yabancıdan tavsiye istemektedir. Diyalog şöyle:

 


SANDY: Sence artık film çekmeyi bırakıp, körlere yardım etmek ya da misyoner olmak falan gibi anlamlı bir şeyler yapsam daha iyi olmaz mı?

 

YABANCI: Şunu hemen söyleyeyim ki, sende misyoner tipi yok. Asla sürdüremezsin o işi. Ayrıca Superman falan da değilsin. Komedyensin sen. İnsanlığa gerçekten hizmet etmek mi istiyorsun? O zaman daha komik espriler yap!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Platon'a 2 soru sormuşlar.

 

Birincisi, "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?"

 

Platon, tek tek sıralamış:

 

"Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki, büyüyünce de çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Yitirdikleri sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler."

 

Sıra gelmiş ikinci soruya: "Peki sen ne öneriyorsun?"

 

Bilge, yine sıralamış:

 

"Kimseye kendinizi 'sevdirmeye' kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi 'sevilmeye' bırakmaktır... Önemli olan, hayatta 'en çok şeye sahip olmak' değil, 'en az şeye ihtiyaç duymaktır'"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sinoplu Diyojen’e, çevresindekiler, "İhtiyarladınız... Artık bundan sonra dinlenmeniz gerek." dediler.

 

Diyojen, "Niçin?" diye sordu ve şöyle devam etti: "Eğer koşucu olsaydım, koşunun sonuna doğru yavaşlamam mı gerekirdi? Yoksa tam tersine bütün gücümle koşmak zorunda mı kalırdım?"

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan, yiyeceği vakte dek avıyla dostane ilişkiler sürdürebilen tek hayvandır. (Samuel Butler)

 

Yabanıl hayvanlar hiçbir zaman zevk için öldürmez. Başkalarına işkence etmekten, onları öldürmekten zevk alan tek yaratık, insandır. (James Anthony Froude)

 

İnsan, üretmeden tüketen tek varlıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, saban sürecek kadar güçlü değildir, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Yine de tüm hayvanların efendisidir. (George Orwell)

 

Hayvan, kendi dışındaki doğayı yalnızca kullanmakla yetinir, doğada yalnızca kendi varlığı aracılığıyla değişiklikler yaratır. Oysa insan, doğayı değiştirerek onu kendi amaçlarına hizmet eder duruma getirir, doğanın efendisi olur. (Friedrich Engels)

 

İnsan, tabiatın, başka şeylerden türetilen maddelerle kapladığı tek canlıdır. Tabiat, geri kalan canlılara farklı türde kılıflar verir: Kabuk, ahşap gövde, diken, kürk, sert kıl, ince tüy, kuş tüyü, pul ve post. Yalnızca insan, dünyaya çırılçıplak gelir. (Yaşlı Plinius/Gaius Plinius Secundus)

 

İnsan nedir? Ölümün kölesi, gelip giden bir gezgindir. İnsanın konumu nedir? Rüzgârdaki bir fenerin konumu gibidir. (Alcuin)

 

Ne tuhaf bir makine şu insan!... İçine ekmek, şarap, balık ve turp atıyorsunuz... Dışarıya, iç çekmeler, kahkahalar ve düşler çıkıyor... (Nikos Kazancakis)

 

Ne tuhaf bir yaratık şu insan! Ne acayip şey! Nasıl bir canavar, nasıl bir kaos, nasıl bir çelişki yumağı, nasıl bir mucize! Her şeyin hâkimi, cılız solucan, gerçeğin emanetçisi, belirsizlik ve hata çukuru, evrenin ihtişamı ve utancı... (Blaise Pascal)

 

Nedendir türümüzü topluca tanımlayan şu didinme, hasret, dürüstlük, estetik, coşku, aşk, nefret, kandırmaca, deha, kibir, tevazu, utanç ve aptallık? (Edward O. Wilson)

 

Kusursuz bir karınca, kusursuz bir arı vardır ama insan, daima tamamlanmamış durumdadır. Hem hayvan olarak, hem de insan olarak tamamlanmamıştır. İşte, insanı diğer canlılardan ayıran da, bu çaresiz tamamlanmamışlıktır. Çünkü insan, kendini tamamlama girişimiyle, bir yaratıcıya dönüşür. Üstelik çaresiz tamamlanmamışlık, insanı sürekli toy kılar, sürekli öğrenmeye ve gelişmeye yetkin kılar. (Eric Hoffer)

 

İnsan yalnızca yüzeyde insandır. Derisini kaldırıp, içini açarsanız anında makine aksamıyla karşılaşırsınız. (Paul Valery)

 

Vücut, kendi kendini inşa eden bir makinedir; kendi kendini dolduran, kendini düzenleyen, kendini tamir eden bir makine. Diğer bir deyişle, evrenin en muhteşem ve eşsiz otomatik makinesi. (Sir J. Arthur Thomson)

 

İnsanoğlu sıkıntı çekmeli, belâya çatmalıdır. Biraz hayal kırıklığı, ruhu güçlüklere karşı dayanıklı kılar. Sanatçılar böyledir. Fare deliğinde ya da köprüaltında yaşayın demiyorum elbet ama dayanıklılık ve katlanmayı öğrenmeniz gerekir. Yalnızca sebzeler mutludur. (William Faulkner)

 

Modern insan, ne istediğini bildiği yanılsamasıyla yaşar; oysa gerçekte, ne istemesi gerekiyorsa onu ister. (Erich Fromm)

 

Modern insan, bir işi çabuk yapmadığında, vakit kaybettiğini düşünür. Ama vakti olduğunda, ne yapacağını bilemez, vakit öldürmekten başka... (Erich Fromm)

 

Modern insan, kendi cennet kavramını açıkça dile getirecek olsa, dünyanın en büyük alışveriş merkezine benzer bir yer tarif eder herhalde: yepyeni eşyalar ve elektronik aygıtlarla dolu bir alışveriş merkezi... Cebinde de hepsini satın alabileceği kadar para... (Erich Fromm)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana sorarsanız, arada sırada küçük bir isyan, iyi bir şeydir ve siyaset dünyasında, doğadaki fırtınalar kadar gereklidir. Yönetimin sağlığı için gerekli bir ilaçtır. (eski ABD Başkanı Thomas Jefferson)

 

İsyan için ille de çoğunluk olmak gerekmez; birkaç kararlı önder ve haklı bir dava yeterlidir. (H. L. Mencken)

 

Kullar eşit olabilmek için başkaldırırlar, eşitler ise egemen olabilmek için... Devrimleri yaratan ruh hali budur işte. (Aristoteles)

 

Bir solucan bile, üstüne basan ayağa kafa tutar. Bir hayvanın canlılığı ve görece onuru, başkaldırı içgüdüsünün güçlülüğüyle ölçülebilir. (Mihail A. Bakunin)

 

İnsanları isyana kışkırtan, çektikleri acılar değil, daha güzel şeylerin tadını almalarıdır. (Eric Hoffer)

 

Dünya var olduğu sürece yanlışlar yapılacaktır, ama hiç kimse karşı çıkmadığı ve hiç kimse isyan etmediği sürece bu yanlışlar sonsuza kadar sürecektir. (Clarence Darrow)

 

Ancak başkaldırı, insanlığa gerçek boyutlarını kazandırır. (Albert Camus)

 

Asıl açıklanması gereken; neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir. (Wilhelm Reich)

 

Fakire ekmek verdiğimde, bana "aziz" diyorlar; fakire "neden açsın" diye sorduğumda, bana "komünist" diyorlar. (Yoksulların, açların karnını doyurduğum zaman, benim bir aziz olduğumu söylüyorlar. Ama yoksulların neden yiyecekleri olmadığını, açların neden aç olduklarını sorduğum zaman da benim komünist olduğumu söylüyorlar) (Dom Helder Camara)

 

Eylemle sonuçlanmayan düşünce hiçbir işe yaramadığı gibi, düşünceden kaynaklanmayan eylem de beş para etmez. (Georges Bernanos)

 

Başarılı devrimci, devlet adamı olur; başarısız devrimci ise câni. (Erich Fromm)

 

Dünya her zaman çocuk gibidir; eline ne zaman yeni bir devrim ve yeni bir anayasa oyuncağı geçse, bir daha hiç ağlamayacağını sanır. (Ralph Waldo Emerson)

 

Devrimler zorbalık yükünü hiçbir zaman hafifletmemiştir; yalnızca bir omuzdan başka bir omuza aktarmıştır. (George Bernard Shaw)

 

Birçokları, yiğitçe ölmeyi göze alırlar da, uğrunda ölmeleri istenen davanın değersiz bir dava olduğunu söylemeye, dahası düşünmeye bile cesaret edemezler. (Bertrand Russell)

 

Çoğu zaman devrimlerin değişime yol açtığını düşünürüz. Aslında tam tersi olur: Değişim, devrimin ortamını hazırlar. (Eric Hoffer)

 

Hiçbir zaman, demokrasiyi kurmak için devrim yapılamaz. Devrim gerçekleştirmek için demokrasiyi kurmak gerekir. (G. K. Chesterton)

 

Bugünlerde devrimi, son zamanlardaki gelişmelerin ortaya çıkardığı sorunların çözümü olarak değil de, bizi o sorunları çözme sorumluluğundan kurtaracak bir mucize olarak görüyoruz. (Simone Weil)

 

İnsanın iktidara (güce) karşı savaşımı, belleğin unutuşa karşı savaşımıdır. (Milan Kundera)

 

Modern çağın bütün devrimleri, devletin daha da güçlenmesine yol açmıştır. (Albert Camus)

 

Her devrimci eninde sonunda ya baskıcı olur ya da sapkın. (Albert Camus)

 

Bir devrim, 15 yıldan fazla sürmez; 15 yıl, bir kuşağın ortaya çıkış süresine denk düşer. (Jose Ortega y Gasset)

 

ABD'de ve dünyanın her yerinde eğitimin asıl amacı şudur: mümkün olduğunca fazla sayıda bireyi, tehdit oluşturmayacak bir düzeyde tutmak, standartlaştırılmış bir vatandaşlık öğretisini yaymak, başkaldırı ve özgünlüğü öldürmek. (H. L. Mencken)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl geldim ben bu dünyaya? Neden bana danışılmadı? Madem katılmaya zorlandım, nerede şu yaşamın yöneticisi? Kendisiyle görüşmek istiyorum! (Soren Kierkegaard)

 

Hasta olmayı reddedin. Hasta olduğunuzu insanlara asla söylemeyin, kendiniz de hastalığı sahiplenmeyin. Hastalık, insanın prensip olarak karşı çıkması gereken şeylerden biridir. (Edward Bulwer-Lytton)

 

Öldüğünüzde ölü olduğunuzu bilmezsiniz. Bu sadece, başkaları için zordur. Aynı şey, salak olduğunuzda da geçerlidir. (Ronald David Laing)

 

Bildiğiniz üzere, "statüko", "içine düştüğümüz rezalet" sözünün Latincesidir. (eski ABD Başkanı Ronald Reagan)

 

Birisi, "Benim için önemli olan para değil, ilkelerdir" diyorsa, bilin ki, onun için önemli olan paradır. (Artemus Ward)

 

Doktorum, yürüyüş yapmanın ömrüme yıllar ekleyebileceğini söyledi. Haklı sanırım, kendimi şimdiden on yıl yaşlanmış hissediyorum. (Milton Berle)

 

Bir zamanlar oğlunun nerede olduğunu merak eden annelerin, şimdi annelerinin nerede olduğunu merak eden torunları var. (Kin Hubbard)

 

Üç şey var ki hep unuturum: isimler, yüzler... bir de hatırlayamadığım üçüncü şey. (Italo Svevo)

 

İstediğiniz şeyi elde edemiyorsanız, bu, ya onu ciddi biçimde istemediğinizin ya da fiyatı konusunda pazarlık ettiğinizin işaretidir. (Rudyard Kipling)

 

Güç denen şey, çıplak elle bir çikolatayı 4 parçaya ayırabilme, sonra da parçalardan yalnızca birini yiyebilme kapasitesidir. (Judith Viorst)

 

Uzmanlar, bireysel ihtiyaçlarınız için en iyi bilgisayarın, siz yeni bir bilgisayar satın aldıktan 2 gün sonra piyasaya çıkan bilgisayar olduğunda birleşiyorlar. (Dave Barry)

 

Dünyanın her yerinde en kusursuz bürokrat, hiçbir karar almamayı ve her türlü sorumluluktan kaçmayı başaran bürokrattır. (Brooks Atkinson)

 

Bebek gibi uyuduğunu söyleyenler, genelde bebeği olmayan insanlardır. (Leo J. Burke)

 

Her şey kontrol altındaysa, yeterince hızlı gitmiyorsunuz demektir. (pilot Mario Andretti)

 

Evlenmeden önce, çocuk yetiştirme konusunda 6 tane teorim vardı; şimdi ise 6 çocuğum var ve hiç teorim yok! (John Wilmot, Rochester Kontu)

 

Çok küçük çocukların bile ölüm hakkında bilgilendirilmeleri gerekir. Ölüm kavramını çocuğunuza dikkatle anlatın. Böylece, onu bununla tehdit etmek çok daha etkili olur! (P. J. O'Rourke)

 

Çocuğunuza asla el kaldırmayın. Vücudunuzun orta bölümü savunmasız kalır! (Robert Roben)

 

Tüm cehennemin ayaklanması değil beni endişelendiren; bir kısmının ayaklanması... Onu fark etmek çok daha zor olur. (stand-up'çı George Carlin)

 

Cennetle cehennem arasında bir seçim yapmak istemiyorum; her iki tarafta da dostlarım var da... (Mark Twain)

 

Havası iyi olsun diyorsan cennete git; dostlarla birlikte olayım diyorsan cehenneme. (Mark Twain)

 

Modaya uygun giyinmek çok kolay. Kadınlar için çok, erkekler için az giyineceksiniz o kadar... (aktris Angie Dickinson)

 

Neden küçük çocuklar bu kadar akıllı da, yetişkinler bu kadar aptal? Bunu başaran, eğitim olsa gerek... (Alexandre Dumas)

 

Dağınık olmanın faydalarından biri, insanın sürekli heyecan verici yeni keşifler yapmasıdır. (A. A. Milne)

 

Evi hiç süpürmeyin. 4 yıldan sonra, kirlilik daha kötüye gitmemeye başlar. (Quentin Crisp)

 

Psikiyatr, karınızın size bedava soracağı bir sürü pahalı soru soran kişidir. (Joey Adams)

 

Gazetecilik, büyük ölçüde, Lord Jones'un yaşadığından haberi olmayan insanlara, "Lord Jones öldü" demekten ibarettir. (G. K. Chesterton)

 

Herkesin fikrimi söylemeye hakkı var. (şarkıcı Madonna)

 

Uyuşturucu kullanmayın çünkü kullanırsanız hapse düşersiniz ve hapiste uyuşturucu cidden çok pahalıdır. (John Hardwick)

 

Ne kadar zengin, ne kadar ünlü ve güçlü olursanız olun, öldüğünüzde cenazenizin kalabalıklığı, az çok hava durumuna bağlı olacaktır. (Michael Pritchard)

 

Senin gözünde, bir ateistim; tanrının gözünde ise, sâdık muhalefet. (Woody Allen)

 

Diyelim, salağın tekisin; diyelim, milletvekilisin. Hay aksi, aynı şeyi söyleyip duruyorum... (Mark Twain)

 

İlk tekerleği bulan adam, ahmağın tekiymiş. Diğer üçünü bulan var ya, işte o gerçek bir dâhiymiş. (Sid Caesar)

 

Mutlu olmak için zengin ve ünlü olmak şart değil... Sadece zengin olmak yeter! (Alan Alda)

 

Günün birinde zengin olmak istiyorum. Bazı insanlar öyle zengin oluyorlar ki, insanlığa tüm saygılarını yitiriyorlar. İşte o kadar zengin olmak istiyorum! (Rita Rudner)

 

Sigaranın uyandırdığı ilk yanılsama, bizi, hiçbir şey yapmazken bir şey yaptığımıza inandırmasıdır. (Ralph Waldo Emerson)

 

Noel Baba'ya hiç inanmadım çünkü karanlık çöktükten sonra hiçbir beyaz adamın bizim mahalleye uğramayacağını biliyordum. (siyahi komedyen Dick Gregory)

 

ABD Başkanı'nın çevresindeki tüm güvenlik, onu vuran adamın sağ yakalanmasını güvence altına almak içindir. (Norman Mailer)

 

Nobel Barış Ödülü'nü alırken, kendinizi bir sahtekâr gibi hissetmediniz mi? (gazeteci Jeremy Paxman, ABD'li politikacı Henry Kissinger'a soruyor)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İkinci Dünya Savaşı'nın bitişiyle birlikte, 1945 yılına girerken, Türkiye'nin başlıca endişesi, Sovyet tehlikesi idi. Çünkü bütün Orta Avrupa ve Balkanlar şimdi Sovyetler'in askerî işgali altına düşmüştü... Savaştan hemen sonra yapılan Yalta Konferansı'nın arkasından Sovyetler, 19 Mart 1945'te, 1925 tarihli Türk-Sovyet Tarafsızlık ve Saldırmazlık Paktı'nı feshettiler. Anlaşmanın yenilenmesi için de, Kars ve Ardahan bölgelerinin Sovyet Rusya'ya terki ile Boğazlar'da Sovyetler'e üs verilmesini şart olarak ileri sürdüler.

 

Sovyet Rusya ve Türkiye münasebetleri artık iyice soğumaya başlamış, Türkiye üzerinde bir Sovyet tehdidi belirginleşmeye başlamıştı.

 

Bir yıl sonra, 7 Ağustos 1946'da, Sovyetler, Türk Hükümeti'ne bir nota vererek, Boğazlar hakkındaki görüşlerini resmen bildirdiler. Notada, yeni Boğazlar rejiminin alması gereken şekille ilgili taleplerini belirtiyorlardı. Notadaki en dikkat çekici kısım, Boğazlar'daki ticaret, geliş-geçiş serbestliği ile güvenlik(savunma) işinin Sovyet Rusya ve Türkiye tarafından ortaklaşa yapılması gerektiğinin vurgulandığı kısımdı. Yani, başka bir deyişle, Sovyetler, Boğazlar'ın kontrolünü ellerine almak istediklerini resmen açıklamış oluyorlardı.

 

Türk Hükümeti, 15 gün sonra, 22 Ağustos 1946'da, bu Sovyet notasına cevap verdi. Türk Hükümeti'nin cevabî notasında, Sovyet talepleri reddedildikten sonra şu çok çarpıcı cümleye yer verilmişti:

 


"Tarih, Türk Devleti'nin dahil olup da Türk Milleti'nin memleketine karşı vazifesini yerine getirmediği hiçbir savaş misali kaydetmemiştir."

 


(Bu cümle, Türkiye'nin Sovyet tehdidine karşı açık bir meydan okumasıydı. Bununla denilmek isteniyordu ki, Sovyet Rusya Boğazlar üzerindeki ihtiraslarını gerçekleştirmek için kuvvete başvuracak olursa, Türk Milleti buna aynı şekilde karşı koymaktan kaçınmayacaktır. Bu cümle, Türk Hükümeti'nin, Sovyet tehdidine, her ne şekilde olursa olsun, karşı koyma azminin bir ifadesiydi)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu şirin domuzvari ve bir o kadar da hayati bilgiler, domuz hayranlarına(!) gelsin:

 

Eşini aldatana, domuz derler.
Eşini birden fazla aldatana, hint domuzu derler.
Eşini şürekli aldatma delisi olanlara, yaban domuzu derler.
Bu mesele üzerine konuşanlara, pis domuz derler.
Yakalananlara, aptal domuz derler.
Yakalanmayanlara, şanslı domuz derler.
Kendi kendini ele verenlere, ahmak domuz derler.
Hiçbir şeyi olmayana ise zavallı domuz derler.
 

- Kim demişse, iyi demiş -

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...