Jump to content

Sevdiğim Laflar...


Recommended Posts

  • İleti 289
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kadınlar hep aşırıya kaçarlar. Erkeklerden ya daha iyidirler ya da daha kötü... (Jean de La Bruyere)

 

Bir kadını anlamak, ille de bir başka kadını da anlamak anlamına gelmez. (John Stuart Mill)

 

Her yaşlı kadının içinde "ne oldu böyle ya?" diyen genç bir kadın vardır. (Cora Harvey Armstrong)

 

Geleceği olan erkeklerle, geçmişi(mazisi) olan kadınları severim. (Oscar Wilde)

 

İffetli kadınların çoğu, aramaya kalkışan olmadığı için el değmemiş definelere benzer. (François de La Rochefoucauld)

 

Bir erkek, bir zamanlar tutkuyla istediği ama kendisini inatla reddeden kadın bir gün güzelliğini yitirdiğinde, hayatının en büyük sevinçlerinden birini yaşar. (Charles-Augustin Sainte-Beuve)

 

Erkeklerin kadınların kurtuluşuna karşı çıkışının tarihi, belki de kadınların kurtuluşunun öyküsünden daha ilginçtir. (Virginia Woolf)

 

Annesinin gözdesi olan erkek, hayatı boyunca kendini bir kahraman gibi hisseder. (Sigmund Freud)

 

Kadın, akıllıysa eğer, kendisini umursamayan bir erkeği, bir sevgiliye yeğler. Sevgili, gün gelecek sevmeyecektir. Öbürüyse, kim bilir, bir gün sevebilir. (John Hay)

 

Bir erkek, başka birinin sırrını kendi sırrından daha iyi saklayabilir. Bir kadın ise, kendi sırrını başkalarının sırlarından daha iyi saklar. (Jean de La Bruyere)

 

Bir erkek, yaşlandığını ne zaman hemen anlar; çünkü babasına benzemeye başlar. (Gabriel Garcia Marquez)

 

Bir kadını hiçbir şey taşrada yaşamak kadar yaşlandıramaz. (Sidonie-Gabrielle Colette)

 

Erkek kadını arzular, kadınsa nadiren erkeğin arzusundan başka bir şeyi arzular. (Samuel Taylor Coleridge)

 

Bir kadın her şeyi bağışlayabilir, reddedilmek dışında. (Alfred de Musset)

 

Erkeklerin tersine, kadınlar, sevdikten sonra arzu etmeye başlarlar. (Kadınlar, erkeklerin tersine, önce severler, sonra isterler) (Henry de Montherlant)

 

Erkeğin organları, beynine hizmet etmez, ihanet eder. (Edmond de Goncourt)

 

Bir erkeğin yüzü, otobiyografisidir. Bir kadının yüzü ise hayal gücünün ürünüdür(eseridir). (Oscar Wilde)

 

Erkekler güzel şeyler söylemeyi bırakınca, onları artık düşünemez de olurlar. (Oscar Wilde)

 

Erkekler gözleriyle sever, kadınlar kulaklarıyla. (Zsa Zsa Gabor)

 

İntikamdan hiç kimse kadının aldığı zevki alamaz. (Iuvenalis)

 

Kadınlar intikam almayı çok sevdiklerinden, erkeklerin intikam peşinde koşmaları kadınsı görünebilir. (Sir Thomas Browne)

 

Kadının yara açmaktan sonra en iyi yaptığı şey, yara sarmaktır. (Barbey D'Aurevilly)

 

Bir kadının oğlunu adam etmesi yirmi yıl alır; başka bir kadının onu kandırması yirmi dakika... (Helen Rowland)

 

Bekârın hayatı, mükellef bir kahvaltı, tatsız tuzsuz bir öğle yemeği ve berbat bir akşam yemeğidir. (Francis Bacon)

 

Bir bekâr olarak öleceğimi söylediğimde, evleninceye kadar yaşayacağımı düşünememişim. (William Shakespeare)

 

Hayat denen şu komedyada, ihtiyar bekârı iyi oynamaktan daha zor bir rol yoktur. (Washington Irving)

 

Çok uzağa giden kocaya da, çok yakına gelen bekâr erkeğe de hiç güvenme. (Helen Rowland)

 

Bekâr erkek, tek bir kadına bağlanmayayım derken bir sürü kadınla başını belaya sokar. (Helen Rowland)

 

Evliliğin kaderi, ilk geceye bağlıdır. (Honore de Balzac)

 

Koca, sinirleri alındıktan sonra sevgiliden geriye kalandır. (Helen Rowland)

 

Küçüklüğünde güzel olan tek bir kadın komedyen yoktur. (Joan Rivers)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayat, üstüne kuvvetlice bastığınızda ölen her şeydir. (Dave Barry)

 

Eğer hayatın anlamı olsaydı, onda anlam aranmazdı. (Theodor W. Adorno)

 

Bizi (hayatın sırrı konusunda) aydınlatabilecek iki varlık olan bebekler ve cesetler, isteseler de bunu yapamıyorlar. (E. M. Forster)

 

Hayatın gizemi vs. konusundaki fikrimi istiyorsanız size kısaca özetleyeyim: Evren, anahtarı olan bir kasa gibidir. Ama anahtar, kasanın içine kilitlidir. (Peter de Vries)

 

Benim merak ettiğim, ölümden sonra hayat olup olmadığı değil, doğumdan sonra hayat olup olmadığı... (Woody Allen)

 

Hayat, yakasından tutulup "Yanındayım evlat. Haydi gidelim" denmesine bayılır. (Maya Angelou)

 

Hayatını kendi ellerine alıyorsun ve ne oluyor? Korkunç bir şey: suçlayacak kimse yok! (Erica Jong)

 

Ey hayat! Ölüme şükret, seni onun yüzünden seviyorum. (Seneca)

 

Hayat zor. Her üç kişiden üçü de ölür. O yüzden kes sesini de baş et! (Ring Lardner)

 

Hayat, ikinci sınıf filmlere benziyor. Ortasında çıkmak istemiyorsunuz ama tekrar görmeyi de düşünmüyorsunuz. (Ted Turner)

 

Hayatınızın en önemli iki günü vardır: doğduğunuz gün ve neden doğduğunuzu anladığınız gün. (Mark Twain)

 

Ne denli uzun ve karmaşık olursa olsun, her yaşam, tek bir andan meydana gelir: İnsanın kim olduğunu kesin bir biçimde keşfettiği an. (Jorge Luis Borges)

 

Hayat, uykunun her 16 saatte bir rahatlattığı bir hastalıktır. Ama uyku, yalnızca bir hafifleticidir. Kesin çare, ölümdür. (Nicolas Chamfort)

 

İlginçlikten uzak bir hayat asla olmamıştır. Böyle bir şey imkansızdır. En yavan dış görünüşün bile altında bir dram, bir komedi ve bir trajedi yatar. (Mark Twain)

 

Yaşama karşı işlenen bir günah varsa, o da, hayattan ümidi kesmek değil, başka bir hayatı ümit etmek ve buradaki hayatın bitimsiz güzelliğini anlamaktan kaçınmaktır. (John Updike)

 

Mümkün olan tüm bilimsel sorular yanıtlanmış olsa bile, hayata ilişkin sorunlara henüz değinilmediğini düşünürüz. (Ludwig Wittgenstein)

 

Benim neslimin en büyük keşfi, insan denen varlığın, düşünce tarzını değiştirmekle yaşamını da değiştirebildiği yönündeki keşfidir. (William James)

 

Hayatı sorgulamak, kendinizi öldürmek istemenize yol açabilir. (Saul Bellow)

 

Mezarında iki tarih olacak ve tüm dostların onu okuyacak. Önemli olan tek şeyse, o iki tarih arasındaki küçücük tire olacak. (Kevin Welch)

 

İnsan zaaflarının en güçlüsü, yaşamayı sevmektir. (Moliere)

 

En güzel manzaranın olduğu yerde bile, ağaçların, yaprakların altında böcekler birbirini yer. Şiddet, yaşamın bir parçasıdır. (Francis Bacon)

 

Hayatta acılar yaşanır. Yenilgiler vardır. Kimse bunların önüne geçemez. Ama hayalleriniz uğruna verdiğiniz savaşların bazılarını kaybetmek, ne uğrunda savaştığınızı bile bilmeden yenilgiye uğramaktan iyidir. (Paulo Coelho)

 

Ölüm korkusu, hayvansal bir korkudur; onu alt etmek gerekir. Ancak ölümden sonraki hayata inananlar bilinçli olarak korkarlar ölümden, çünkü günahlarının ağırlığı altında ezilirler. (Anton Çehov)

 

İnancım şöyle: İnsan için en büyük mucize, hayatta olmak... Tıpkı çiçek, hayvan, kuş için olduğu gibi, insan için de en büyük zafer, olabildiğine canlı, olabildiğine kusursuzca hayatta olmak... Doğmamışlar ve ölüler neyi bilirse bilsinler, güzelliği, ten içinde canlı olmanın mucizesini bilemez. Sonranın icabına varsın ölüm baksın. Ama yaşamın kanlı canlı o muhteşem buradası ve şimdisi yalnızca bize, bir süreliğine bize ait. Etimizle kemiğimizle hayatta olduğumuz, yaşayan evrenin bir parçası olduğumuz için coşku içinde dans etmeliyiz. (D. H. Lawrence)

 

Uzun zamandır hayatın ama Gerçek Hayatın başlamak üzere olduğu hissiyle yaşıyordum. Fakat hep yolumun üstünde bir engel, öncelikle aşılması gereken bir şey, tamamlanmamış bir iş, ayrılması gereken bir vakit, ödenmesi gereken bir borç vardı. Hayat, ancak ondan sonra başlayacaktı. En sonunda anladım ki, bu engeller, benim hayatımdı... (Alfred D'Souza)

 

Eski Mısırlılar, öldüklerinde 2 soruyla karşılaşacaklarına ve bu sorulara verecekleri cevapların öbür dünyadaki yolculuklarının sürüp sürmeyeceğini belirleyeceğine inanırlardı. Bu sorulardan ilki, "Keyif verdin mi?" idi. İkincisi ise, "Keyif aldın mı?" (Leo Buscaglia)

 

Zaman zaman her şey anlamsız geliyor. Milyonlarca yıldır hiçliğe doğru koşan minyatür bir gezegende, acılar içine doğuyoruz, büyüyoruz, dövüşüyoruz, hastalanıyoruz, acı çekiyoruz, acı çektiriyoruz, bağırıyoruz, ölüyoruz, ölüyorlar ve aynı anlamsız komediyi baştan oynamak için başkaları doğuyor. (Ernesto Sabato)

 

Hayat, büyük bir sürprizdir. Ölümün daha da büyük bir sürpriz olmaması için bir sebep göremiyorum. (Hayat büyük bir sürpriz. Ölüm niye daha büyük bir sürpriz olmasın ki?) (Vladimir Nabokov)

 

Boyuna ölüyoruz... Ben bu sözleri yazarken ölüyorum, siz okurken, başkaları dinlerken ya da dinleyemezken... Ben, siz bu sözleri okurken ölüyor olacağım; siz, ben bu sözleri yazarken ölüyor olacaksınız... Hepimiz ölüyoruz, sonsuzca ölüyoruz... (Francesco Petrarca)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

Bence, edebiyatın gücü, bir metnin hiçbir zaman tümüyle tüketilmeksizin durmadan farklı okumalar üretebilmesindedir. (Umberto Eco)

 

Dünya, edebiyat olmadan da varlığını pekâlâ sürdürebilir. Ama insan olmadan varlığını çok daha kolay sürdürebilir. (Jean-Paul Sartre)

 

Edebiyat uğraşı, gülünç olmadan para kazanılamayacak tek uğraştır. (Jules Renard)

 

Edebiyat, yazgılarına boyun eğen, yaşadıkları hayattan hoşnut olan insanlara hiçbir şey söylemez. Edebiyat, asi ruhu besler, uzlaşmazlık yayar; yaşamlarında çok fazla ya da çok az şeyi olanların sığınağıdır. (Mario Vargas Llosa)

 

Gerçekten iyi şiir, yüksek sesle okunmalıdır. İyi bir şiir, alçak sesle ya da sessizce okunmaya elvermez. Sessizce okunabiliyorsa, o zaman sağlam bir şiir değildir. Şiir, söyleyişi gerektirir. Şiir, her zaman, yazılı sanat olmadan önce sözlü sanat olduğunu anımsar. Başlangıçta şarkı olduğunu anımsar. (Jorge Luis Borges)

 

Matematik, genelde şiirin tam zıddı olarak görülür. Oysa bunlar yakın akrabadır, çünkü ikisi de hayal gücünün birer ürünüdür. (Thomas Hill)

 

Bilimde insan, daha önce kimsenin bilmediği bir şeyi, herkesin anlayabileceği şekilde anlatmaya çalışır. Oysa şiirde, bunun tam tersi olur. (Paul Dirac)

 

Şiir, bir başka dile çevrildiğinde yitip giden şeydir. (Robert Frost)

 

Bir şiiri çevirisinden okumak, bir kadını peçesinden öpmeye benzer. (Anne Michaels)

 

Çeviri, kadın gibidir; sâdığı güzel, güzeli sâdık olmaz. (Can Yücel)

 

Şair, dünyaya, bir erkeğin kadına baktığı gibi bakar. (Wallace Stevens)

 

Şiirin duyarlıklarından soylu tatlar alabilen kişi, gerçek bir şairdir; ömrü boyunca tek bir mısra yazmamış olsa da... (George Sand)

 

Ciddi bir şiire, gündelik konuşmada kullanılan hiçbir deyim ya da deyiş alınmamalıdır. (Joseph Addison)

 

Şiir, bir ağacın yaprakları gibi doğal bir biçimde doğmuyorsa, hiç doğmasın daha iyi. (John Keats)

 

Gerçek bir şair, şairâne olmaya kalkışmaz, tıpkı bir bahçıvanın güllerine koku vermeye kalkışmayacağı gibi. (Jean Cocteau)

 

(Tiyatroda) Oyuncu, her tür oyunun nasıl oynanacağını öğrendiğinde, çoğunu oynayamayacak kadar yaşlanmış olur. (W. Somerset Maugham)

 

Tiyatroda öksürmek, bir solunum rahatsızlığı değildir. Bir eleştiridir. (Alan Jay Lerner)

 

Mizahın olmadığı bir ülkede yaşamak kötüdür. Fakat çok daha kötü olan, mizahsız yaşayamayacağın bir ülkede yaşamaktır. (Bertolt Brecht)

 

Felsefe, sadece gerçekle uğraştığı izlenimini verir ama belki de düşlemleri dile getirir. Edebiyat, sadece düşlerle uğraştığı izlenimini verir ama belki de gerçeği dile getirir. (Denis Diderot)

 

Düşünürün en çok katlandığı şey hayrettir, çünkü felsefeye başlangıcın başka yolu yoktur. (Platon)

 

Felsefe merakla başlar ve felsefî düşünce elinden geleni nihayet yaptığında, merak hâlâ devam eder. (A. N. Whitehead)

 

Boş inanç tüm dünyayı ateşe verir; o yangını felsefe söndürür. (Voltaire)

 

Felsefe, üstünkörü incelenirse kuşku uyandırır, derinliğine öğrenilirse kuşkuları dağıtır. (Francis Bacon)

 

Felsefede, anlamadığımız şeyler kadar, çok kolay anladığımız şeylere de güvenmemeliyiz. (Voltaire)

 

Felsefe, kişilerin yaşamı merak etmesinden doğar. Yaşamı en çok merak eden, çocuklardır. (Aristoteles)

 

Bir felsefe sisteminin özünde doğru olması büyük avantajdır. (George Santayana)

 

Felsefe ile araba tamponuna yazılan yazı arasında bir fark vardır. (Charles M. Schulz)

 

Günümüzde filozoflar yok, felsefe profesörleri var. (Henry David Thoreau)

 

Felsefe neden bu kadar karmaşık? Oysa çok basit olması gerekir. Felsefe, düşüncemize duyarsızca attığımız düğümleri çözer. Felsefenin ürünü basit olsa da, kendisinin başarılı olması isteniyorsa, yöntemi basit olamaz. Felsefenin karmaşıklığı, konusundan değil, düğümlerle bezeli anlayışımızın karmaşıklığından kaynaklanır. (Ludwig Wittgenstein)

 

Avrupa'nın felsefe geleneğinin en güvenilir tanımlaması, Platon'a düşülmüş bir dizi dipnottan oluştuğudur. (A. N. Whitehead)

 

Bizim Mantık diye adlandırdığımız şey, aslında rahatlıkla, "M.Ö. beşinci yüzyılda yaşayan Atinalı yetişkin erkeklerin düşünce şekli" biçiminde de tanımlanabilir. (Alan Garner)

 

Evren denen bu koca kitap, matematik diliyle yazılmıştır; simgeleri de, üçgenler, daireler ve daha başka geometrik şekillerdir. Onların yardımı olmaksızın bu dilin bir tek sözcüğünü bile anlamak mümkün değildir; onlar olmaksızın insan, karanlık bir labirentte dolanır durur. (Galileo Galilei)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kitap kendini ikinci bir defa okutamıyorsa, o zaman bir kere bile okunmaya değmez. (Karl Julius Weber)

 

Klasiğin tanımı: Herkesin okuduğu sanılan ve herkesin okuduğunu sandığı kitap. (Arnold Bennett)

 

Klasikler, insanların hiçbir zaman "Okuyorum" demedikleri, genellikle "Yeniden okuyorum" dedikleri kitaplardır. (Italo Calvino)

 

Klasik; ilk okunduğunda verdiği keşif duygusunu, her okunuşunda yeniden veren kitaptır. (Italo Calvino)

 

Ahlâklı kitap veya ahlâksız kitap diye bir şey yoktur. İyi yazılmış kitaplar ya da kötü yazılmış kitaplar vardır, hepsi bu. (Oscar Wilde)

 

İlk kitabın yazıldığı gün, insanoğlu maymun olmaktan çıktı, maymunun hakkından geldi. (Yevgeni Zamyatin)

 

Kitaplara çok kibar davranıyoruz. Birkaç güzel cümle uğruna, 500 sayfalık bir kitabı okuyoruz. (Ralph Waldo Emerson)

 

Zaman'ın bizim için eleştirmiş olduğu eski bir kitap, ne kadar büyük bir güvenlik duygusu verir! (James Russell Lowell)

 

İnsanın kitap yazmak gibi bir yükümlülüğü yoktur. (Henri Bergson)

 

Okumaya değer kitap, satın almaya da değer bir kitaptır. (John Ruskin)

 

Önce iyi kitapları okuyun; yoksa onları elinize almak için hiçbir istek duymazsınız. (Henry David Thoreau)

 

Okumak istediğiniz ama henüz yazılmamış bir kitap varsa onu siz yazmalısınız. (Toni Morrison)

 

Kitaplar, evi süslesinler diye yayımlanmaz ama, bir evi onlardan daha iyi süsleyecek bir şey de yoktur. (Henry Ward Beecher)

 

Hiçbir ev eşyası, kitap kadar büyüleyici değildir. Tek kelime okumak için açmasanız bile... (Sydney Smith)

 

Kitaplar, başka bir yerde olmak isteyen insanlar içindir. (Mark Twain)

 

İnsan, bilgili olmak için, çok sayıda eğitici kitabı hızlı hızlı okumalı... Kültürlü olmak için ise, stil sahibi biri olarak yaşamış, düşünmüş ve hissetmiş kişilerin yazdığı nisbeten az sayıdaki kitabı, yavaş ve uzun uzadıya takdir ederek okumalı. (Aldous Huxley)

 

Genellikle, insanın, yaşayacak tek bir hayatı olduğu söylenir. Ne kadar saçma. Okuyan insan için, yaşanabilecek hayatların sınırı yoktur. Roman, yaşamöyküsü ve tarih, insana her zaman sonsuz sayıda hayat sunar. (Louis L'Amour)

 

(Okurken) Doğal bir üslupla karşılaştığımız zaman daima şaşırır ve mutlu oluruz çünkü karşımızda bir yazar görmeyi beklemiş, oysa ki bir insan bulmuşuzdur. (Blaise Pascal)

 

Yazmak bir tür tedavidir. Bazen, yazmayanların, beste ya da resim yapmayanların, delilikten, melankoliden, insanî var oluşun tabiatında gizli o panik korkudan kaçmayı nasıl başardıklarını merak ediyorum. (Graham Greene)

 

Yazarlar niye mi yazar? O yazı yazılmadığı için... (Thomas Berger)

 

Yazmanın en güzel türü ve en büyük heyecanı, daktilonuzda aniden, içinizde olduğunu bilmediğiniz bir satırı görmektir. (Larry L. King)

 

Yazarlık, fahişeliğe benzer. Önce sevdiğin için yaparsın, sonra birkaç yakın dostun için yaparsın, en sonunda da para için. (Irma Kalish)

 

Yazarlığını sürdürmek isteyen ünlü bir yazar, kendini üne karşı durmadan korumak zorundadır. (Gabriel Garcia Marquez)

 

Kötü bir kitap yazmak, iyi bir kitap yazmak kadar emek ister; kötü bir kitap da yazarın ruhunun içten ürünüdür. (Aldous Huxley)

 

Bir yazar, kendi kuşağının gençleri, bir sonraki kuşağın eleştirmenleri ve ondan sonraki tüm kuşakların öğretmenleri için yazmalıdır. (F. Scott Fitzgerald)

 

Yazarlık, bir meslek değil, bir mutsuzluk uğraşıdır. (Georges Simenon)

 

Yalın üslupla yazmak, iyi olmak kadar zordur. (W. Somerset Maugham)

 

Dip not olarak düşülmüş hiçbir şey, iyi haber değildir. (Andy Rooney)

 

Günlük yazmak o kadar da iyi bir şey değildir... Sonunda... günlüğünüz için yaşamaya başlarsınız. (James Agate)

 

İnsan, geleceğe dair tüm merakını yitirdiğinde, otobiyografisini yazma yaşına gelmiş demektir. (Evelyn Waugh)

 

Otobiyografiler, yazar hakkında kötü hiçbir şeyi ortaya dökmez, hafızasının kötülüğü hariç... (Franklin P. Jones)

 

İnsanlar neden hep yazarlardan soruları yanıtlamalarını beklerler ki? Ben, soru sormak istediğim için yazarım. Yanıtlarım olsaydı, politikacı olurdum. (Eugene Ionesco)

 

İnsan bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir biçimde söylemeyi seçtiği için yazardır. (Jean-Paul Sartre)

 

Yazarlar hayal gücü satmazlar; okurlarının hayal gücüne sahip olmasını ve bunu kullanmasını beklerler. (Nella Larsen)

 

Eleştirmenler, popüler romanın ustası olduğumu söylediklerinde ürküyorum. Popüler olmayan roman nedir? (Irwin Shaw)

 

(Yazarken) Kitaplarda sık sık rastladığınız eğretileme, teşbih gibi söz sanatlarını hiçbir zaman kullanmayın. Kısa bir sözcük kullanabilecekken hiçbir zaman uzun bir sözcük kullanmayın. Bir sözcüğü çıkarınca da oluyorsa, mutlaka çıkarın. Etken fiil kullanılabilecek yerlerde hiçbir zaman edilgen fiil kullanmayın. Gündelik dildeki karşılığını bulabiliyorsanız, hiçbir zaman yabancı bir deyim, bilimsel bir sözcük ya da jargon kullanmayın. Ama baktınız ki ortaya dangul dungul bir şey çıkıyor, bu kuralların hepsini çiğneyin gitsin. (George Orwell)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her sahici sanat yapıtı, sanatçısıyla izleyicileri arasında bir tartışma başlatmalıdır. (Rebecca West)

 

Her sanat yapıtının bir yaratıcısı vardır; ama yetkin bir sanat yapıtıysa eğer, özünde anonim bir şey vardır. (Simone Weil)

 

Hayat çok hoştur, ama biçimden yoksundur. Sanatın işi, ona biraz biçim vermektir. (Jean Anouilh)

 

Sanat olmasaydı, gerçekliğin hoyratlığı dünyayı dayanılmaz kılardı. (George Bernard Shaw)

 

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. (Mustafa Kemal Atatürk)

 

Büyük sanatçıların anavatanı yoktur. (Alfred de Musset)

 

Sanat, taklidin bittiği yerde başlar. (Oscar Wilde)

 

Sanat, evrenin tanık olduğu, bireyselliğin en yoğun halidir. (Oscar Wilde)

 

Uzun süren güzelim bir intihardır, sanatçının yaşamı... (Oscar Wilde)

 

Her çocuk sanatçıdır. Mühim olan, büyüyünce de öyle kalabilmektir. (İspanyol ressam Pablo Picasso)

 

Sanatta bir tek şeyin önemi vardır: Açıklayamadığımız o kısım. (Fransız ressam Georges Braque)

 

Sanat rahatsız eder, bilim yeniden güvence verir. (Fransız ressam Georges Braque)

 

Sanat, dünyayı yansıtan bir ayna değil, dünyaya şekil veren bir çekiçtir. (Vladimir Mayakovsky)

 

Tüm sanat, insanoğlunun yazgısına karşı bir başkaldırıdır. (Andre Malraux)

 

Sanat, yaptığınızın yanınıza kâr kaldığı her şeydir. (Marshall McLuhan)

 

Sanat, özgürlük tarafından emzirildikçe büyür. (Friedrich Schiller)

 

Kurallar ve kalıplar, dehayı da, sanatı da yok eder. (William Hazlitt)

 

Sanat, zamansız ve doyumsuz bir manevi açlığın içinden doğar. (film yönetmeni Andrei Tarkovsky)

 

Sanatta doğruluk ve gerçeklik, ancak ne yaptığınızı artık bilmediğiniz noktada ortaya çıkar. (Fransız ressam Henri Matisse)

 

Sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olmak başlı başına bir başarıdır. (Charles Horton Cooley)

 

Bir bitki, bahçecilik hakkında ne kadar konuşabilirse, bir sanatçı da, sanatı hakkında o kadar konuşabilir. (film yönetmeni Jean Cocteau)

 

Sanatçı olmak, Dünya Savaşı sırasında İsviçre'de yaşamaya benzer. (Tom Stoppard)

 

Sanatçı asla popüler olmaya çalışmamalı. Onun yerine, halk, sanata daha yatkın olmalı. (Oscar Wilde)

 

Yaratan insanı, çoğunluğun isteklerine bağımlı kılmamalıyız. Asıl, onun yaratısı, çoğunluğun isteği haline gelmelidir. (Antoine de Saint-Exupery)

 

Gerçek sanat erbabı, herkesçe çirkin bulunandaki güzelliği bulup ortaya çıkararak, insanların onu güzel bulmasını sağlayandır. (Edmond de Goncourt)

 

İnsan hayatı, hiç kuşku yok ki, hüzünlü bir gösteridir: çirkin, sıkıcı ve çapraşık... Sanatın, duyarlı insanlar için, bu dayanılmaz yük ve acıyı kovmaktan başka bir amacı yoktur. (Gustave Flaubert)

 

Bir insanın değerini, düşmanlarının sayısıyla ölçebilirsiniz; bir sanat yapıtının önemini ise, verdiği söylenen zararın büyüklüğüyle... (Gustave Flaubert)

 

Sanat, tek bir dünyayı, yalnızca kendi dünyamızı görmek yerine, çok sayıda dünya görebilmemizi sağlar; ne kadar özgün sanatçı varsa o kadar çok dünyanın önümüze serilmesini sağlar. (Marcel Proust)

 

Dünyayı iki şekilde güzelleştirmek (süslemek) mümkündür: Birincisi, dünyada olmayan olgular, renkler ve şekiller yaratabiliriz. İşte sanat, böyle bir arzudan doğmuştur. İkincisi ise, dilsiz ve bilinçsiz olan tüm doğaya ve onun olgularına duygu ve anlam verebiliriz. (Ali Şeriati)

 

Her toplumda sanatçının bir sorumluluğu vardır. Etkisi hiç kuşkusuz sınırlıdır, ressamlar ya da yazarlar dünyayı değiştiremezler. Ama bir uzlaşmazlık payını canlı tutabilirler. Onlar var oldukça, güçlüler, kendi davranışlarının herkesçe onaylandığını asla ileri süremezler. Bu küçük ayrım çok önemlidir. (film yönetmeni Luis Bunuel)

 

Sanatın işlevi, algılayışımızı yenilemektir. Alıştığımız şeyleri görmez oluruz. Yazar, alışıldık sahneyi sarsıp silkeler ve sanki sihirli bir değnek değmişçesine onda yeni bir anlam görürüz. (Anais Nin)

 

Yaratıcılık, hata yapmanıza izin vermenizdir. Sanat, bu hatalardan hangilerinin korunacağını bilmektir. (Yaratıcılık, kendinize hata yapma hakkını vermek, sanat ise hangi hataları sürdüreceğinizi bilmektir) (Scott Adams)

 

Bana göre bir sanat eserinin sahip olması gereken iki özellik nedir, söyleyeyim mi? Birincisi, tanımlanamaz olmalı, ikincisi, taklit edilemez olmalı. (Fransız ressam Pierre-Auguste Renoir)

 

Başarılı bir piskopos, bir köpek yakalayıcısı, bir sinema oyuncusu ya da bir sosis satıcısı mutlu biri olabilir ama hiçbir mutlu insan, birinci sınıf bir resim, heykel, müzik ya da edebiyat üretmemiştir. (G. J. Nathan)

 

Bir su aygırı nasıl doğuştan su aygırıysa, sanatçı insan da doğuştan sanatçıdır ve insan nasıl kendini zürafaya dönüştüremezse, sanatçıya da dönüştüremez. (John Ruskin)

 

İyi resmedildiği sürece neyin resmedildiğinin önemsiz olduğu görüşü, ressamlar arasında genel kabul görür. Akademiciliğin esası budur. Hiçlik hakkında iyi bir resim diye bir şey yoktur. (ABD'li ressam Mark Rothko)

 

Gerçek anlamda yaratıcı bir ressam için, gül resmi yapmaktan zor bir şey yoktur çünkü resmi yapmadan önce şimdiye dek resmedilmiş tüm gülleri unutması gerekir. (Fransız ressam Henri Matisse)

 

Kavramayı bir türlü başaramadan doğayı takip ediyorum; ressam olmamı belki de çiçeklere borçluyum. (Fransız ressam Claude Monet)

 

Resmimi hayal eder, sonra hayalimi resmederim. (Hollandalı ressam Vincent Van Gogh)

 

Görebilmek için gözlerimi yumarım. (Fransız ressam Paul Gauguin)

 

Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım. (İspanyol ressam Pablo Picasso)

 

Ne beyhude şey şu resim (sanatı)... Asıllarına hiç hayranlık duymadığımız nesnelerin gerçekçi tasvirlerine hayran olmamızı sağlıyor. (Blaise Pascal)

 

Bir kadının kalçasını, dokunmak isteyeceğim biçimde resmetmişsem, resim tamamlanmış demektir. (Fransız ressam Pierre-Auguste Renoir)

 

Göğüslere ve kalçalara yatkınlığı olan ressam, kurtulmuş demektir. (Fransız ressam Pierre-Auguste Renoir)

 

Modern sanat, ressamların kızlara bakmaktan vazgeçip, kendilerini daha iyi bir fikirleri olduğuna ikna ettikleri zaman olan şeydir. (John Ciardi)

 

Tüm iyi ve özgün ressamlar, zihinlerine kazılı resme göre çizerler, doğaya göre değil... (Charles Baudelaire)

 

Portre, ağız kısmında bir sorun olan resme denir. (ABD'li ressam John Singer Sargent)

 

İyi bir portrede gözler, sizi odada dolaşırken takip eder. (Peter Cook)

 

Sanatçılar, göğü kırmızıya boyayabilir çünkü mavi olduğunu bilirler. Sanatçı olmayan bizlerse her şeyi kendi rengine boyamak zorundayız, yoksa insanlar aptal olduğumuzu sanırlar. (Jules Feiffer)

 

Tükürsem, 'yüce sanat' diye tükürüğümü çerçeveleyecekler. (Pablo Picasso)

 

Tek bir şeyi bilmek istiyorum. Renk nedir? (Pablo Picasso)

 

Müzedeki tablo kadar, dünyanın en komik fikirlerini duyan başka hiçbir şey yoktur. (Edmond de Goncourt)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Memleketin nasıl yönetildiğini anlamak mı istiyorsunuz? Onun müziğine kulak veriniz. Nerede güzel ezgilerden oluşmuş uyum vardır, orada adalet ve erdem hüküm sürer. (Konfüçyüs)

 

Bir ülkenin türkülerini yapanlar, kanunlarını yapanlardan daha değerlidir. (Thales)

 

Hiçbir şey, nesilleri, müzik kadar birbirinden ayıramaz. Bir çocuk, 8 ya da 9 yaşına geldiğinde, kendi müzik tutkusunu geliştirmiş olur ve bu tutku, onun, oyalanma ve tuhaf giysiler giyme tutkusundan bile güçlüdür. (Bill Cosby)

 

Müzik, beynimizin nasıl işlediğini kendimize açıklamak için gösterdiğimiz çabadır. Bach'ı yerimize mıhlanmış halde dinleriz çünkü dinlediğimiz şey aslında insan zihnidir. (Lewis Thomas)

 

Müzik, danstan çok fazla uzaklaştığı zaman körelmeye başlar. Şiir de, müziğin çok uzağına düştüğü zaman körelmeye başlar. (Ezra Pound)

 

Beste yapmak için tüm yapmanız gereken, daha önce kimsenin aklına gelmemiş bir melodiyi "hatırlamaktır". (Alman besteci Robert Schumann)

 

Birçok müzik parçası, aslında bittikten uzun süre sonra sona erer. (Rus besteci Igor Stravinsky)

 

Tüm müzikler, halk müziğidir. Şimdiye kadar hiç, bir atın şarkı söylediğini duymadım. (caz müzisyeni Louis Armstrong)

 

Klasik müzik, ezgiye dönüşeceğini beklediğiniz müzik türüdür. (Kin Hubbard)

 

Pop müzik, çocukların cep harçlığını çalma işidir. (Ian Anderson)

 

Konuşulunca aptal görünecek şeyler, şarkı olarak söylenebilir. (Pierre de Beaumarchais)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim ve teknolojiye son derece bağımlı ama kimsenin bilim ve teknoloji hakkında bir şey bilmediği bir toplumda yaşıyoruz. (Carl Sagan)

 

Herhangi bir teknolojik yeniliğin tek yönlü etkisi olduğuna inanmak, hatadır... Her teknoloji hem bir yük, hem de bir lütuftur. Ya o ya da bu değil, hem o hem de budur. (Neil Postman)

 

Bir makine, 50 sıradan insanın işini yapabilir; ama olağanüstü bir insanın yaptığı işi hiçbir makine yapamaz. (Elbert Hubbard)

 

En gelişkin makineyi bile inisiyatif sahibi kılamazsınız. Yol silindiri, en keyifli zamanında bile, yola çiçek ekmez. (Walter Lippmann)

 

Hiç kuşku yok ki, makineler, hali vakti yerinde olan aylakların sayısını büyük ölçüde artırmıştır. (Karl Marx)

 

Milyonlarca daktilo başına milyonlarca maymun konsa, nihayetinde ortaya Shakespeare Külliyatı çıkar diye duymuştuk. Artık internet(in icadı) sayesinde bunun doğru olmadığını biliyoruz. (Robert Wilensky)

 

(Teknoloji hakkında) Eğer böyle giderse, insanoğlu, düğmeye bastığı parmağı dışında tüm organlarını köreltecek. (Frank Lloyd Wright)

 

Televizyon, ilk gerçekten demokratik kültürdür. Herkesin yararlanabildiği ve tümüyle halkın istekleriyle yönetilen ilk kültürdür. En korku verici olan şey de, halkın istediği şeydir. (Clive Barnes)

 

Televizyon, kitlenin dikkatini dağıtmaya yarayan bir silahtır. (Lary Gelbart)

 

Televizyon, insanlardan daha ilginç. Öyle olmasaydı, evlerimizin başköşesine insanları yerleştirirdik. (Alan Coren)

 

Televizyon, insanların birbirine bakmaktansa başka bir şeye bakmayı tercih ettiklerini kanıtladı. (Ann Landers)

 

Televizyon, oturma odanızda, evinize asla almayacağınız adamlar tarafından eğlendirilmenize olanak sağlayan buluştur. (David Frost)

 

Televizyon, ekranda görünmek içindir, ekranı seyretmek için değil. (Noel Coward)

 

Eğitim ile televizyon arasındaki yarışma (yani karşınızdakini kanıtlar öne sürerek inandırmak ile görüntüler göstererek inandırmak arasındaki yarışma), televizyon tarafından kazanılmıştır. (Robert Hughes)

 

Ne zaman, televizyon artık dibe vurdu desek, yeni bir program çıkar ve dibin de dibi varmış dedirtir. (Art Buchwald)

 

Artık sadece iletişim araçları var, iletişimin kendisi yok. (film yönetmeni Jean-Luc Godard)

 

Fotoğraf makinesi, insana, fotoğraf makinesi yokken nasıl bakılması gerektiğini öğreten bir aygıt. (Dorothea Lange)

 

Benim fikrimce, bir şeyi fotoğraflayana kadar onu gerçekten gördüğünüzü iddia edemezsiniz. (Emile Zola)

 

Fotoğrafçılık, resimi, başta aile portreleri olmak üzere bir sürü sıkıcı angaryadan kurtardı. (Fransız ressam Pierre-Auguste Renoir)

 

İyi fotoğrafçı olmak, bayağı geniş bir hayal gücü gerektiriyor. Ressam olmak için hayal gücünüzün o kadar geniş olması şart değil çünkü bazı şeyleri kendiniz icat edebilirsiniz. Fotoğrafçılıkta ise, her şey öyle sıradan ki; sıradışı bir şey görmeyi öğrenebilmek için bolca bakmanız gerekiyor. (David Bailey)

 

İnsan, nesneleri yalnızca ne olduklarına göre değil, başka ne olabileceklerine göre de fotoğraflamalı. (Minor White)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mutlu ol, çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor. (Peyami Safa)

 

Kimse, bedbaht olup olmadığınıza aldırış etmez; o halde mutlu olmakla da bir şey yitirmezsiniz. (Cynthia Nelms)

 

Bahtsızlıklarımızı da, mutluluklarımızı da abartırız. Aslında ne söylediğimiz kadar bahtsızızdır, ne de söylediğimiz kadar mutlu. (Honore de Balzac)

 

Bana sorarsanız, iyi bir hayat, mutlu bir hayattır. Ama bu, iyiyseniz mutlu olacağınız anlamına gelmez; mutluysanız iyi olacağınız anlamına gelir. (Bertrand Russell)

 

Nasıl zenginlik üretmeden zenginlik tüketmeye hakkımız yoksa, mutluluk üretmeden mutluluk tüketmeye de hakkımız yoktur. (George Bernard Shaw)

 

Hepimiz mutlu olmak istiyoruz ve hepimiz öleceğiz. Bunların, bu gezegende yaşayan her insan için geçerli, karşı durulmaz iki gerçek olduğu söylenebilir. (William Boyd)

 

Gerçekten mutlu bir insanı ararsanız, onu ancak bir tekne yaparken, bir senfoni yazarken, oğlunu eğitirken, bahçesinde yıldız çiçekleri yetiştirirken ya da Gobi Çölü'nde dinozor yumurtası ararken bulursunuz. Onu, kaloriferin altına kaçan yaka düğmesini arar gibi mutluluk ararken bulmazsınız. (W. Beran Wolfe)

 

Sadece mutlu olmak istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor çünkü başkalarını daima olduklarından daha mutlu sanırız. (Charles de Montesquieu)

 

Rahatlık ve lüks sanki yaşamın başlıca gerekleriymiş gibi davranıyoruz. Oysa mutlu olmak için bize tek gereken, uğruna heyecanlanacağımız bir şeydir. (Charles Kingsley)

 

Mutluluk ya da mutsuzluğumuzun, olayların tabiatından çok, bizim olayları karşılama şeklimize bağlı olduğuna giderek daha çok ikna oluyorum. (Alexander Von Humbold)

 

Doğanın o muhteşem ve efsanevî kanununa göre, hayatta en çok hasretini çektiğimiz üç şeye -mutluluk, özgürlük ve huzur- ancak onları başkasına vererek ulaşabiliriz. (Peyton Conwat March)

 

Bu dünya her türlü ilerlemesini, huzursuz insanlara borçludur. Mutlu insan, ister istemez eskinin zindanına kapatır kendini. (Nathaniel Hawthorne)

 

Mutluluk, mutluluğu aramak zorunda olmamaktır. (Çuang-Tzu)

 

En büyük mutluluk, mutsuzluğun kaynağını bilmektir. (Fyodor Dostoyevski)

 

Mutlu olmak, ürküntü duymadan kendinin farkına varabilmektir. (Walter Benjamin)

 

Mutluluk, güzel görünmemizi sağlar ancak güzellik her zaman mutluluk getirmez. (Oscar Wilde)

 

Başkalarının mutluluğundan kendine pay çıkaran insan, en mutlu insandır. (Johann Wolfgang von Goethe)

 

Mutluluk kelimesi, hüzün ile dengelenmemiş olsaydı, anlamını yitirirdi. (Carl Gustav Jung)

 

Mutluluk nadiren onu arayanlar tarafından bulunur ve asla onu kendileri için arayanlar tarafından bulunmaz. (F. Emerson Andrews)

 

Tam anlamıyla mutlu olabilmek için gereken tek şey, bu ânı, geçmişteki diğer anlarla karşılaştırmayı bırakmaktır. (Andre Gide)

 

En mutlu insan, en ilginç düşünceleri düşünen kişidir. (Timothy Dwight)

 

Bu dünyada mutluluğun üç büyük esası; yapacak bir şey, sevecek bir şey ve ümit edecek bir şeydir. (Joseph Addison)

 

Zeki insanlarda mutluluk, en ender rastladığım şey. (Ernest Hemingway)

 

Mutlu olmaya çalışmayı bir bıraksak, bayağı iyi vakit geçireceğiz. (Edith Wharton)

 

Yalnızken mutsuz olmak, birisiyle birlikteyken mutsuz olmaktan daha iyidir. (Marilyn Monroe)

 

Mutsuzluğun tesellisi, onu belli etmekten alınan zevktir. (La Rochefoucauld)

 

Kendisinin mutlu olmadığını düşünmeyen hiçbir kimse mutsuz değildir. (Publilius Syrus)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başkalarına da vermeden sahip olamayacağımız tek şey, hürriyettir. (Özgürlük, başkalarında olmadıkça sahip olamayacağınız şeydir) (William Allen White)

 

Özgürlüğümü çok önce elimden aldınız ve geri veremiyorsunuz, çünkü artık sizde de yok. (Aleksandr Soljenitsin)

 

İnsanlara ancak ellerinden her şeyi almadığınız sürece hükmedebilirsiniz. Bir insanın elinden her şeyini aldınız mı, artık sizin hükmünüzden çıkar, yeniden özgür olur. (Aleksandr Soljenitsin)

 

Özgürlük, sorumluluk demektir. O yüzden, çoğu insan özgürlükten hoşlanmaz. (George Bernard Shaw)

 

Aslında çoğu insan özgürlük istemez, çünkü özgürlük sorumluluğu gerektirir ve çoğu insan sorumluluktan korkar. (Sigmund Freud)

 

Bu dünyada özgürlüklerini ancak başkasının özgürlüğünü koruyarak koruyabilirsin. Ancak ben özgürsem, özgür olabilirsin. (Clarence Darrow)

 

Özgürlüğünüzü güvence altına almak istiyorsanız, düşmanınızı bile baskılardan korumalısınız. Bu görevinizi yerine getirmezseniz, o baskıya eninde sonunda siz de uğrarsınız. (Thomas Paine)

 

İnsanlar, özgürlük için savaşım verirler ve onu dişleriyle tırnaklarıyla elde ederler. Sonra, onların rahatlık içinde yetişen çocukları, o zavallı salaklar, özgürlüğü yeniden ellerinden kaçırırlar. Torunlar da bir kez daha köle olur. (D. H. Lawrence)

 

Bu dünyada bireyin, özgür, araştırıcı zihninden daha değerli bir şey olmadığına inanıyorum. Zihnin, kimse tarafından yönlendirilmeksizin, dilediği yönü seçme özgürlüğü uğrunda savaşırım. Bireyi sınırlandıran ya da yok eden her türlü düşünce, din ya da yönetime karşı savaşmam gerekir. (John Steinbeck)

 

Özgürlük fethedilir, armağan olarak alınamaz. Özgürlüğün izini, sürekli ve sorumlulukla sürmek gerekir. Özgürlük, insanın dışında bir ideal değildir, mit haline gelen bir fikir değildir. İnsanın yetkinleşme arayışının olmazsa olmaz bir koşuludur. (Paulo Freire)

 

Bir kişi dışında tüm insanlar aynı fikirde olsa da, yalnızca bir kişi karşı fikirde bile olsa, tüm insanların o kişiyi susturmaya hakkı yoktur. Tıpkı, elinde güç olsa, o kişinin tüm insanları susturmaya hakkı olmadığı gibi. (John Stuart Mill)

 

Özgürlük, şampanya patlatılarak kutlanan bir ödül ya da madalya değildir... Yok hayır!... Bir başına koşulan, adamın iflahını kesen bir uzun mesafe yarışıdır özgürlük. (Albert Camus)

 

Düşünce özgürlüğünün olmaması, insanların düşüncelerini söyleyememesi değildir. Düşünce özgürlüğünün olmaması, insanların düşünememesidir. (Jean-Paul Sartre)

 

Düşünce özgürlüğümüzü, inanç sahamız belirler. Bu sahanın görünmez ve aşılamaz sınırları vardır; düşüncemiz onun dışına taşamaz. (Olivier Clerc)

 

Düşünce özgürlüğü, ancak hükümet kendini güvende hissettiği zaman var olabilir. (Bertrand Russell)

 

Özgürlük medeniyetin insana bir armağanı değildir. Hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdü. (Sigmund Freud)

 

Donup kalmış düşüncelere bağlılık, bugüne kadar bir tek zinciri bile kırmadı, insan ruhunu özgür kılmadı. (Mark Twain)

 

Özgürlük: Hayal gücünün sahip olduğu en değerli şeylerden biri. (Ambrose Bierce)

 

Biraz güvenlik için biraz özgürlükten vazgeçmek isteyenler, ne güvenlik ne de özgürlük hak ederler. (Benjamin Franklin)

 

Bir kişinin özgür olabilmesi için en az iki kişi gerekir. (Zygmunt Bauman)

 

Bir kimsenin özgür olarak gelişmesi, herkesin özgür olarak gelişmesinin şartıdır. (Karl Marx)

 

Hareket etmeyen, zincirlerini fark edemez. (Rosa Luxemburg)

 

Bir devletin tüm yurttaşları aynı ölçüde güçlü olamazlar, ama aynı ölçüde özgür olabilirler. (Voltaire)

 

Özgürlük ağacı, belirli aralıklarla, vatanseverlerin ve vatan hainlerinin kanlarıyla sulanmalıdır. Bu, onun doğal gübresidir. (Thomas Jefferson)

 

Eğer uğrunda ölmeye hazır değilseniz, özgürlük kelimesini lügatinizden çıkarın. (Malcolm X)

 

Özgürlük, sabah yedide zil çalınca, gelenin Gestapo değil, sütçü olduğunu bilmektir. (Georges Bidault)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanlık tarihi boyunca hiç kesilmeden yankılanan tek ses, savaş davullarının gümbürtüsüdür. (Arthur Koestler)

 

Zihnimde, savaşın ve nefretin olmadığı bir dünya canlandırabiliyorum. Bizimse, tamamen hazırlıksız oldukları için o dünyaya saldırışımızı görebiliyorum. (Jack Handey)

 

İkinci Dünya Savaşı'nın ilan edildiği gece, kalabalıklar sokağa taşmıştı. Yaz gecesiydi ve karartma vardı. Dört bir yanda insanlar, "Ay'a bakın!" diye haykırıyordu. Ay, hayatlarının her dakikası oradaydı ama o güne dek hiç görmemişlerdi. (Laurens Van Der Post)

 

Savaş ancak gerekli olduğu zaman haklıdır; silah, ancak silaha başvurmaktan başka çare kalmadığında hoş görülebilir. (Niccolo Machiavelli)

 

Savaş esiri, sizi öldürmeye kalkışıp öldüremeyen, sonra da sizden kendisini öldürmemenizi isteyen kişidir. (Winston Churchill)

 

Barış için savaşmak, bekâret için düzüşmeye benzer. (George Carlin) (fighting for peace is like screwing for virginity)

 

Dünya üstünde barış, bildiğimiz anlamdaki medeniyetin sonu demektir. (Joseph Heller)

 

Aynı anda, hem savaşa hazırlanıp, hem de savaşı önleyemezsiniz. (Albert Einstein)

 

Bugüne kadar savaşın iyisine, barışın kötüsüne rastlanmadı. (Benjamin Franklin)

 

Fakirlerin savaşına terörizm, zenginlerin terörizmine savaş denir. (Peter Ustinov)

 

Barışa giden yol yoktur, barışın kendisi bir yoldur! (Mohandas Karamçand Gandhi)

 

Savaş, bulduğu ülkeyi bir daha bırakmaz. (Edmund Burke)

 

Barışı sağlamak isterseniz, politikacıları öldürün yeter, halklar birbirleriyle anlaşır. (George Bernard Shaw)

 

Savaş, barışın sorunlarından korkakça bir kaçıştan başka bir şey değildir. (Thomas Mann)

 

Savaş zalimliktir. Onu iyileştirmeye çalışmanın yararı yoktur. Ne kadar zalimse, o kadar çabuk biter. (William T. Sherman)

 

Bir savaşı bitirmek için askerler ne kadar gerekliyse, bir savaşı başlatmak için de diplomatlar o kadar gereklidir. (Will Rogers)

 

Bir iç savaşta, general, karşı tarafa tam olarak ne zaman geçeceğini bilmelidir. (Henry Reed)

 

İnsanlık akıl sahibi olmadan zekâ, vicdan sahibi olmadan güç sahibi oldu. Bizimkisi, nükleer devlerin ve ahlak cücelerinin dünyasıdır. Savaş hakkında barıştan, öldürmek hakkında yaşamaktan daha çok şey biliyoruz. (Omar Bradley)

 

Askerî anlayışa göre, insanî olmayan etkenler esastır; buna karşılık insan, insanın istekleri ve düşünceleri -sözün kısası, psikolojik etkenler- önemsiz ve ikincildir. (Albert Einstein)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçmişi bilmeyenlerin zaafı, bugünü bilmemeleridir. Tarih, insanların oturdukları kenti ya da yaşadıkları çağı görebildikleri biricik gözlem kulesidir. (G. K. Chesterton)

 

Tarih kendini tekrar eder. İlkin trajedi şeklinde, sonra da maskaralık. (Karl Marx)

 

Tarih, az sayıda orijinal(hakiki) resimle, çok sayıda kopya eserin bulunduğu bir resim galerisidir. (tarihçi Alexis de Tocqueville)

 

Tarih kendini tekrar eder, tarihçiler ise birbirlerini. (Philip Guedalla)

 

Tarih kendini tekrar etmez, kâfiye yapar. (Mark Twain)

 

Tarih, orada olmayan insanlar tarafından anlatılan, hiç olmamış olaylar hakkındaki bir dolu yalandan ibarettir. (George Santayana)

 

Tarih, tarihçi tarafından sorulan soruların neticesi olan, bir kurgudur. (tarihçi Edward Hallett Carr)

 

Tarih, söylentilerin damıtılmasıdır. (Thomas Carlyle)

 

Aslında tarih, insanlığın suçları, çılgınlıkları(budalalıkları) ve talihsizliklerinin kayıtlarından birazcık daha fazlasıdır. (İngiliz tarihçi Edward Gibbon)

 

Belki şaşırtıcı ama, parlak zırhlara bürünen savaş ağalarının, savaşın erdemlerini savunanların, vakit eriştiğinde, savaşarak öldükleri pek görülmemiştir. Tarih, anlı şanlı kişilerin alçakça firarlarıyla doludur. (George Orwell)

 

Tarih, üzerinde ölümümüzle yüzleştiğimiz savaş meydanlarını yüceltir ama sayesinde yaşamımızı sürdürdüğümüz ekili tarlalardan söz etmeyi küçümser. Kralların piçlerinin isimlerini bilir ama bize buğdayın nereden geldiğini söyleyemez. (Jean-Henri Fabre)

 

Tarih ancak özgür bir ülkede iyi yazılabilir. (Voltaire)

 

Tarih bize, insanlar ve ulusların, diğer bütün alternatifleri tükettiklerinde akıllıca davrandıklarını öğretir. (Abba Eban)

 

Tarihten alınması gereken en önemli ders, insanların tarihten pek fazla ders almadıklarıdır. (Aldous Huxley)

 

İnsan, yaptıklarının tarihinden çok, tabiatının tarihiyle ilgilense ne iyi olurdu. (Friedrich Hebbel)

 

Dünyanın çeşitli ülkeleri, sırf aynı gerçeklerle başkaları neler yapıyor diye görebilmek için, arada bir tarih kitaplarını değiş tokuş yapsalar ne iyi olurdu. (Bill Vaughan)

 

Tarih, günümüze yaklaştıkça kalınlaşır. (İngiliz tarihçi A. J. P. Taylor)

 

Tarih, tarihçilere bırakılmayacak kadar ciddi bir şeydir. (Iain MacLeod)

 

3000 yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan, günübirlik yaşayan insandır. (Kendisine 3000 yılın hesabını veremeyenler, karanlığın ve tecrübesizliğin içinde kalır; ancak günübirlik yaşarlar) (Johann Wolfgang von Goethe)

 

Çoğumuz son 24 saat üstüne çok fazla, son 6000 yıl üstüne çok az vakit harcıyoruz. (tarihçi-felsefeci Will Durant)

 

Tarihin anlattığı her şey beni ya öfkelendiriyor ya da bitkin düşürüyor. Beş para etmez bir sürü erkek, kadın ise neredeyse hiç yok. (Jane Austen)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gazeteciler, doğru olmadığını bildikleri bir şeyi söylemekten asla çekinmezler; yeterince söylersek doğru olur umuduyla. (Arnold Bennett)

 

Gazetecilik popüler, ama genellikle masal olarak popüler... Gerçek yaşam ile gazetelerde görülen yaşam arasında dağlar kadar fark var. (G. K. Chesterton)

 

İnsanların kötülükleri açgözlü gazetelerin başsayfalarında yer alır; iyilikleri ise umursamazcasına iç sayfalarda... (Brooks Atkinson)

 

Özgür bir basın, hiç kuşkusuz, iyi de olabilir kötü de; ama özgür olmayan bir basın mutlaka kötü olur. (Albert Camus)

 

Acelecilik ve yüzeysellik, 20. yüzyılın ruh hastalıklarıdır; en çok da basında görülürler. (Aleksandr Soljenitsin)

 

Gazetecilik ile edebiyat arasındaki fark, gazete yazılarının okunamaması, edebiyat yapıtlarının ise okunmamasıdır. (Oscar Wilde)

 

Eskiden işkence âletleri vardı. Şimdi gazeteler var. (Oscar Wilde)

 

Bir gazetenin en güvenilir sayfaları, ilân sayfalarıdır. (Thomas Jefferson)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçek, çoğu zaman, çoğunluğun inandığının (genel kanının) tam tersidir. (Jean de La Bruyere)

 

İnsanları özgür kılan gerçek, genellikle insanların duymak istemedikleri gerçektir. (Herbert Agar)

 

Gerçeğe olan inanç, kişinin önceden inandığı tüm gerçeklerden şüphe etmesiyle başlar. (Friedrich Nietzsche)

 

Asıl gerçekçilik, alışkanlığın saklı tuttuğu ve görmemizi engellediği şaşırtıcı şeyleri açığa vurabilmektir. (Jean Cocteau)

 

Benden gerçeği aramamı isteyebilirsiniz, ama bulmamı istemeyin. (Denis Diderot)

 

Gerçeği söylüyorsam, amacım, onu bilmeyenleri ikna etmek değil; bilenleri savunmak... (William Blake)

 

"Gerçeği buldum" deme... "Bir gerçeği buldum" de... (Halil Cibran)

 

Gerçekliği değiştiremediğimize göre, gerçekliği gören gözleri değiştirelim. (Nikos Kazancakis)

 

Gerçek, güzel olduğu kadar alçakgönüllü bir genç kızdır; onun için her zaman örtünür. (Umberto Eco)

 

Gerçek, göz ardı edilince ortadan kalkmaz. (Aldous Huxley)

 

Gerçeklik, kendisine inanmayı bıraktığınızda bile ortadan kaybolmayan şeydir. (Philip Kindred Dick)

 

Gerçeğin ilginç olma zorunluluğu hiç mi hiç yoktur. (Jorge Luis Borges)

 

Gerçek özgür değil ise, özgürlük gerçek değildir. (Jacque Bristard)

 

Gerçek, olgudan daha önemlidir. (Frank Lloyd Wright)

 

Gerçek, her zaman, bilinen bir şey değil, söylenen bir şeydir. Söz ya da yazı diye bir şey olmasaydı, hiçbir konuda gerçek de olmazdı. (Susan Sontag)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gençlik çağı, zengin olmanın da, yoksul olmanın da en iyi zamanıdır. (Euripides)

 

Gençken meteliğe kurşun atabilirsin, yaşlılıkta parasız yapamazsın. (Tennessee Williams)

 

Gençler, yaşlıları bunak olarak görmekten kendilerini alamazlar. (Henry Adams)

 

Hiç çaba sarfetmeden ulaştığımız tek şey, ihtiyarlıktır. (Gloria Pitzer)

 

Yaşlanmak, işlemediğiniz bir suçtan dolayı sürekli olarak cezalandırılmak gibi bir şeydir. (Anthony Powell)

 

Alternatifini düşününce, yaşlılık o kadar da kötü değil... (Maurice Chevalier)

 

Yeniden genç olmayı istemiyorum, tek istediğim yaşlanmaya devam edebilmek... (Konrad Adenauer)

 

Gençliğin mutlu olduğu, bir yanılsamadır. Gençliğini yitirenlerin bir yanılsaması... (W. Somerset Maugham)

 

Gençlik, ne yapsa bağışlanır, ama kendisi hiçbir şeyi bağışlamaz. Yaşlılık, ne yapılsa bağışlar, ama kendisinin hiçbir şeyi bağışlanmaz. (George Bernard Shaw)

 

Genç birine verilebilecek en iyi öğütlerden biridir: Her zaman yapmaktan korktuğun şeyi yap. (Ralph Waldo Emerson)

 

Gençlere verilecek en iyi meslek öğüdü şudur: "Önce, yapmaktan en çok hoşlandığın işi bul, sonra da, o işi yaptığın için sana para ödeyecek birini." (Katherine Whitehorn)

 

50 ila 70 arasındaki yaşlar, en zor yaşlardır. Sizden sürekli olarak birçok şey yapmanız istenir ve siz henüz bu istekleri geri çevirecek kadar elden ayaktan düşmemişsinizdir. (T. S. Eliot)

 

Kırk yaş, gençliğin yaşlılığıdır. Elli yaş ise yaşlılığın gençliği... (Victor Hugo)

 

Ellisinde, herkes hak ettiği yüze sahip olur. (George Orwell)

 

Çok az insan, 35 yaşından sonra yaratıcı şeyler yapar. Bunun nedeni, 35'inden sonra çok az insanın bir şeyler yapmasıdır. (Joel Hildebrand)

 

Yetmişini geride bıraktın mı, savaşa girmiş gibi olursun. Tüm dostların ya ölmüştür ya da ölmektedir. Bir savaş meydanında ölüler ve can çekişenlerin ortasındasındır sanki. (Muriel Spark)

 

Tüm yaşlıların paylaştıkları en büyük sır, 70-80 yıl içinde aslında hiç değişmemiş olduklarıdır. Bedeniniz değişir, ama siz hiç değişmezsiniz. Ve bu da, kuşkusuz büyük bir kafa karışıklığına yol açar. (Doris Lessing)

 

En eski çağlardan beri, yaşlılar, gençlere, onlardan daha akıllı olduklarını söylerler. Gençler de bunun ne kadar büyük saçmalık olduğunu anlayamadan yaşlanırlar ve aynı yalanı sürdürmek işlerine gelir. (W. Somerset Maugham)

 

Gençlikte boşa harcanan zaman, bazen insanın sahip olabildiği tek özgürlüktür. (Anita Brookner)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Politikacılar ve bebek bezi, aynı sebepten ötürü sık sık değiştirilmelidir. (Mark Twain)

 

Politika, belki de, hiçbir hazırlığa gerek görülmeyen tek meslektir. (Robert Louis Stevenson)

 

Politikacı, nehri olmayan kente köprü yapma sözü verendir. (Nikita Kruşçev)

 

Politikacıların hayatlarının yarısı seçmeni, öbür yarısı birbirlerini aldatmakla geçer. (Mark Twain)

 

Her soruya ağzı açık yaklaşan devlet adamına, politikacı denir. (Adlai Stevenson)

 

Politikacı kendi söylediğine kendisi de inanmadığından, başkaları inanınca şaşırır. (Fransız devlet adamı Charles de Gaulle)

 

Başarılı politikacılar, özgüvensiz, ürkek adamlardır. Siyasette ilerlemelerinin tek nedeni, taviz vermeleri, kandırmaları, rüşvet vermeleri, kazıklamaları yahut da seçim bölgeleri dahilindeki zorlu ve tehlike arz eden unsurları manipüle etmeyi başarmalarıdır. (Walter Lippmann)

 

Her sanat kendi harikasını yarattı, yönetme sanatı (politika) ise canavarlardan başka bir şey yaratmadı. (Louis de Saint Just)

 

Politika, birini diğerinden korumayı vaat ederek, yoksuldan oy, zenginden fon almanın incelikli sanatıdır. (Oscar Ameringer)

 

Yönetme sanatı (politika), çoğunlukla, yurttaşların bir kesiminden mümkün olduğu kadar çok para (vergi) almak ve onu öteki kesime vermekten başka bir şey değildir. (Voltaire)

 

Batı'da önce piyasada zengin olur sonra paranı siyasi gücü ele geçirmek için kullanırsın. Doğu'daysa, önce siyasi gücü ele geçirir sonra zengin olursun. (tarihçi Bernard Lewis)

 

İktidara gelmiş bir dost, yitirilmiş bir dosttur. (Henry Brooks Adams)

 

Politikada, korkuyla başlayan genellikle çılgınlıkla sona erer. (Samuel Taylor Coleridge)

 

Her zaman herkesi kandıramayacağınız doğru olabilir ama koca bir ülkeyi yönetmeye yetecek kadarını kandırabilirsiniz. (tarihçi-felsefeci Will Durant)

 

Bu ülkenin sorunu, halkın tümünün her zaman aldatılabileceğine, tecrübelerine dayanarak inanan çok fazla politikacısının olması. (Franklin Pierce Adams)

 

Ne kadar az politikacının asıldığını düşünmek insana dehşet veriyor! (G. K. Chesterton)

 

İnsanların düşünmemeleri, yöneticiler için ne büyük şans. (Adolf Hitler)

 

İktidar, yalnızca onu eğilip almaya cüret edebilenlerindir. Yalnızca tek bir şeye dayanır: Cüret etmek. (William Shakespeare)

 

Savaşta silahla kazanılabilecek her şey, siyasette söz sanatıyla elde edilebilir. (Demetrios)

 

Seçimle gitmenin en güzel yanı, seçimle geri gelme şansı tanımasıdır. (Süleyman Demirel)

 

Korkunç gerçek şu ki, insanlar milletvekillerinin ayağına geldiyse, daha iyi hiçbir fikirleri kalmadığı içindir. (Boris Johnson)

 

Hapse düşmemiş insan, devletin ne olduğunu bilemez. (Lev Tolstoy)

 

Kamuoyunun aptallığını hiçbir zaman azımsamamalısınız. (Scott Adams)

 

Kötü yöneticiler, oy kullanmayan iyi yurttaşlar tarafından seçilir. (George Jean Nathan)

 

Siyasetle ahlâkı ayıranlar, ikisinden de bir şey anlamamışlar demektir. (John Morley)

 

Her ülke lâyık olduğu hükümeti bulur. (Joseph de Maistre)

 

Ateşli bir şekilde savunulan görüşler, asla iyi bir temele dayanmayan görüşlerdir. Gerçekten de, şiddetli duygusallık, görüş sahibinin rasyonel kanıtlardan yoksun olduğunun bir göstergesidir. Politika ve din konularındaki görüşler, hemen hemen tümüyle, aşırı duygusallık ile bağıntılı olan türdendir. (Bertrand Russell)

 

Partiye bağlılık, en yüce insanı bile kitlelerin düzeyine düşürür. (Jean de La Bruyere)

 

Bir siyasi parti ancak büyüyüp gelişmek suretiyle yaşayabilir. Yeni düşünceleri kabul etmeyen bir partinin sonu gelmiş demektir. Öyle bir parti, düşünce ve vicdan sahibi kimselerden müteşekkil canlı bir kuruluş değil, gelenek ve kan bağları ile bir arada duran ilkel bir kabile gibidir. (Albert Beveridge)

 

Yararlı bir amaç için de olsa, insanlarını daha uysal ve itaatkâr birer araç gibi kullanabilmek üzere onları cüceleştiren bir devlet, sonunda, küçük insanlarla hiçbir büyük işin üstesinden gelinemeyeceğini anlayacaktır. (John Stuart Mill)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demokrasiye 2 kez aferin benden... Biri, farklılıkları kabul ettiği için; biri de, eleştiriye izin verdiği için... 2 aferin yeterli, üçüncüsü için bir neden yok. (E. M. Forster)

 

Demokratik ülkelerde, her yeni kuşak, yeni bir halktır. (Alexis de Tocqueville)

 

Köylüyü kral yapmak, krallığı demokrasi yapmaz. (Woodrow Wilson)

 

Demokrasi, tüm büyük insanlara ve tüm seçkin toplumlara yönelik inançsızlığı temsil eder: Herkes herkesin eşitidir. (Friedrich Nietzsche)

 

Genellikle bilgelerin bildikleri bir koruyucu önlem vardır ki, herkes için, ama özellikle de zorbalara karşı demokrasiler için yararlı ve güvenlidir: KUŞKU (Demosthenes)

 

Hiçbir diktatör kendisini diktatör olarak adlandırmaz ve her sistem, halkın isteğini dile getirdiğini öne sürer. (Erich Fromm)

 

Diktatör, aslında yönettiklerinden korkandır. Halkının manevi duygularını sömürürler, en temel hak ve özgürlüklerle ilgili kısıtlama getirmeye çalışırlar, eleştiriye ve protestoya hiç tahammülleri yoktur. Sonları ise hep hazin olmuştur; ya intihar etmişler, ya kaçmışlar ama sığınacak yer bulamamışlar ya da yargılanmış ve cezalandırılmışlardır. (John Steinbeck)

 

Diktatörler, sevişmeyi de, yaratmayı da çoğu zaman yıkıcı eylemler olarak görürler, çünkü bu iki eylem de insanın kendi bedenine (ve kendi sesine) sahip olduğunu kavramasını sağlar ve bundan daha devrimci bir kavrayış yoktur. (Erica Jong)

 

Eğer itilmezse, hiçbir diktatör düşmez. (Eduardo Galeano)

 

Diktatörler daima son dakikalara dek iyi görünürler. (Thomas G. Masaryk)

 

Diktatörlük koşullarında, eylemek, düşünmekten çok daha kolaydır. (Hannah Arendt)

 

İnsanlar her zaman başlarına getirecekleri ve yüceltecekleri bir kahraman bulurlar. Tiranlığın kaynağını burada aramalı, başka yerde değil. (Platon)

 

İnsanlar birbirlerine güven duymaya başlamadıkça, hiçbir tiranın korkmasına gerek yoktur. (Aristoteles)

 

Her türlü otorite ve hiyerarşi sorgulanmalı ve bunların meşruiyeti ispatlanmalıdır. Meşruiyetini ispatlayamayan her türlü otorite gayrimeşrudur ve devrilmelidir. (Noam Chomsky)

 

Devrimler gül suyuyla mı yapılır sanıyorsunuz? (Sebastian Chamfort)

 

Devrimler yapılmazlar; gelirler. (Wendell Phillips)

 

Alışılmış zihinsel düzenler değiştiğinde, devrim patlak verir. (Noam Chomsky)

 

Devrim, asla güçlünün zayıflığından ötürü gerçekleşmez, her zaman zayıfın gücünden ötürü gerçekleşir. (Karl Marx)

 

Her devrim buharlaşıp gider ve ardında yeni bir bürokrasi balçığı bırakır. (Franz Kafka)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok yumuşak yasalara pek az uyulur; çok sert yasalar ise pek az uygulanır. (Benjamin Franklin)

 

Tüm yasalar, açık seçik, bir kararda ve dolambaçsız olmalıdır. Yasa, yorumlanmak zorunda kaldıkça, hemen her zaman yozlaşır. (Voltaire)

 

Yasalar, sağladıkları o görkemli eşitlikle, köprü altında uyumayı, sokaklarda dilenmeyi ve ekmek çalmayı, fakirlere olduğu kadar zenginlere de yasaklar. (Anatole France)

 

Devlet, kendi şiddetine yasa, bireyin şiddetine suç adını verir. (Max Stirner)

 

Yalnızca erdem ve bilgelik hükümet etmeye yetmez. Yasalar kendi başlarına hayata geçiremezler kendilerini. (Mencius)

 

Adil olmayan bir yasa, şiddetin ta kendisidir. Böyle bir yasayı çiğnemekten ötürü tutuklanmak da bir tür şiddettir. (Mohandas Karamçand Gandhi)

 

Eğer yasalara saygı gösterilmesini istiyorsak, önce, saygı duyulacak yasalar yapmak gerekir. (Louis Brandeis)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soğuk Savaş'ın en hararetli yıllarında görev yapmış olan SSCB lideri Nikita Kruşçev'in şöyle bir açıklaması vardır:

 


Hatırlıyorum da... Başkan Kennedy, bir defasında, ABD'nin SSCB'yi 2 kez yeryüzünden silecek kadar nükleer füze kapasitesi varken, SSCB'nin ABD'yi 1 kez yeryüzünden silmeye yetecek kadar nükleer silah sahibi olduğunu ifade etmişti. Gazeteciler benden yorum yapmamı istediklerinde, kinayeli bir anlatımla demiştim ki: "Evet, Kennedy'nin ne iddia ettiğini biliyorum ve kendisi oldukça haklı da... Ama bunu dert etmiyorum. Biz, ABD'yi tek seferde yok edebilecek kadar silaha sahip olmakla tatmin oluyoruz. Bir kez gayet yeterli... Bir ülkeyi 2 kez yok etmenin neresi iyi? Biz kana susamış insanlar değiliz!"

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...