Jump to content

VİCDAN SAHİPLERİNE SESLENİYORUM!!


Recommended Posts

18 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

Yaratıcıyı kendi düşünceniz gibi düşünmemek ile mi suçluyorsunuz?

Hayır. Diyorum ki, eğer tanrının amacı bilimin bilinmesi ve uygulanması ise, bunu oyun oynar gibi binlerce yıllık bir sürece yayıp insanlar tarafından bulunmasını beklemesi için mantıklı bir gerekçe yoktur. Eğer amacı bilimin bilinmesi olsa, zaten bunu en başında insanlığa verirdi. Bu yüzden insanlığın ortaya çıkardığı bu birikimi tanrıya mal etmek insan emeğine saygısızlıktır.

 

18 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

Bilimin hepsini bir kitaba koysaydı, bütün bilimi.Nereye kadarını? Bizim şu an bildiğimiz kadarını mı mesela? İçinde de implant tedavisinden bahsetmiş olsaydı.Mikroplar,bakterilerden,roketlerden,fiziki kurallardan,yasalardan.. ,doğa olaylarından,hatta bütün bilim dallarından,fizik,kimya,matematik,tıp,vs yani hepsinden,çünkü hepsi birbirleri ile bağlantılı,bu zamana kadar ki bütün bilinen bilim olmadan implant tedavisinden bahsedemezsiniz,ayrıca yine inkar etmek için bir bahane kalacaktı ve denilecekti ki '' yahu burada sadece tıptan bahsediyor,hani fizik,hani astronomi?''

Siz diyorsunuz ki bu buluşlar için tanrıya teşekkür etmeliyiz. Halbuki bu buluşlar uygarlığın bir ürünüdür. Eğer tanrı bunları hazır bilgi olarak vermiş olsaydı, o zaman haklı olabilirdiniz, ama onca acı ve kötülük varken, kalkıp bir de insanların binlerce yılda oluşturduğu birikimi tanrıya atfedip ona mı teşekkür edelim? Bu bir birikim olduğuna göre ve insanlar bunun için tarih boyunca uğraştığına göre, olan tek şey çalıştığımızın karşılığını almamızdır, bu yüzden de burada tanrıya teşekkür edilecek bir şey yok. Kastettiğim buydu. 

 

19 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

yani bütün bilgilerin yer aldığı bir kitap yollasaydı fikri bebeğe yahni yedirmek gibi,5 yaşında çocuktan atomu parçalamasını istemek gibi bir şey olacaktı o zamanın insanı için.

Neden olsun? Tanrı insanlığı bebek olarak yaratmak yerine, ilk insanı bu bilimleri anlayabilecek kapasitede yaratıp onun vasıtasıyla nesillere aktarılması gibi bir yol izleyebilirdi. Her şeye gücü yeten varlık için bunlar sorun değil.

Peki Tanrı neden benim dediğimi yapsın? Yapmak zorunda değil elbette, ama sizin haklı olabilmeniz için yapmış olması gerekirdi, sorun orda.

 

19 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

 

Ve bir başka soru ; ''' eski insanlar sıradanken şimdiki insanların babası muhtar mıdır allah katında da kıyak geçilmiştir onlara?''

 

şimdiki insanlar o zamanki insanlara göre kıyak geçilmiş gibi mi? bu yoruma bağlı ,göreceli bir durum. o zamanın insanı bizden uzun yaşıyordu,egzoz dumanları,fabrika gazları,yiyeceklerdeki katkı maddeleri,koruyucular,deterjanlarda,yumuşatıcılarda,şampuanlarda,sabunlarda vs her şeyde kanserojen varken,bizim daha şanslı olduğumuzdan bahsedebilir miyiz.o zamanın adamı bambaşka bir hava soluyor ve bambaşka yiyecekler yiyordu.Şurda daha yakın bir zamana kadar duyuyorduk ki karadeniz de ya da doğuda hastane yüzü görmeden 90-100 yaşlarına gelen insanlar vardı.Biz bugün bir hastanesinde acıdan kıvranarak ölmüyor muyuz yani? Belki o insanlar bizden daha şanslıydı kim bilir.

Eski insanların bize göre avantajları olabileceğini söyleyerek adaleti sağlamaya çalıştınız.

Peki kanseri tedavi edince ne olacak? 100 yıl sonra gelecek olanlar çok daha iyi bir dünyada yaşarsa, o zaman nasıl sağlanacak o adalet? Onlar bizden de eski insanlardan da daha iyi yaşamış olacaklar.

Ayrıca eski insanın zorluklarıyla şimdikini karşılaştıramayız. Ortaçağ Avrupa'sını düşünecek olsak mesela, hastalıkların ve bebek ölümlerinin yüksek olduğu bir dönemde, bizden daha iyi yaşadıklarını söylemek pek mümkün veya gerçekçi durmuyor. Onlar ne olacak? Adalet bu şekilde sağlanamaz ne yazık ki. Gelişim insanın ürünüdür ve tanrı insanın gelişmiş olmasını istese, bilimi en başında insanlığa armağan edip, birçok ölümü ve felaketi engelleyebilirdi. Siz de adaleti sağlamak için bir apoloji düşünmek zorunda kalmazdınız.

 

Benim size asıl karşıt tezim şu ki, kötülük problemi gibi bir problem varken, tanrıya teşekkür etmenin bir yolu yoktur. Çünkü acıyı ve kötülüğü yaratmak için haklı bir gerekçe olamaz. Olduğunu iddia eden teist varsa bekliyoruz. Tarih boyunca teodiselerin hepsi anlamsız birer çöp argümandan fazlası olmamış ve kötülük problemine karşı getirilen cevap "bilmiyoruz ama tanrının bir bildiği vardır" dan ileri gidememiştir.

Acı da mutluluğun önünde bir engeldir hep. Dünyada acı mutluluktan daha çoktur desem, kimse bunun yalan olduğunu iddia edemez heralde. Aksini düşünen ateist arkadaşlar varsa onlarla da tartışabiliriz. Ve acı mutluluğu gölgelemek için yeterlidir. Sol elinize derin bir yara açsam, o an kalkıp da "olsun, ne kadar güzel ki tanrı bana sağ el vermiş" demezsiniz, odaklanacağız şey acı olur. İnsanda acıya karşı tepki, ister manevi olsun, ister fiziksel olsun, mutluluğun önüne geçer. Yani acı yeteri kadar küçük değilse, mutluluğu gölgeler her zaman. Durum buyken kalkıp da tanrıya teşekkür etmek anlamsızdır, bu yüzden şükür saçmadır, vicdanım tanrıya şükretmem gerektiğini değil, acıya izin vermek için haklı bir sebebi olamayacağından, ona karşı durmamı söylüyor. Ama tanrı yalakası bir köle olsaydım, o zaman bir bildiği vardır deyip geçebilirdim, halbuki haklı bir gerekçesi olamaz diyorum ve vicdanım, sizin iddia ettiğiniz şeyin tam tersini söylüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 322
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

5 saat önce, skeptikal yazdı:

eğer tanrının amacı bilimin bilinmesi ve uygulanması ise, bunu oyun oynar gibi binlerce yıllık bir sürece yayıp insanlar tarafından bulunmasını beklemesi için mantıklı bir gerekçe yoktur.

Sevgili arkadaşım  böyle olması gerektiği için böyle oldu.Senin anlattığın gibi olması mantıklı değil.bütün bilimin hepsini ( ateşin icadı,tekerleğin icadı,madenleri işlemek,atomu parçalamak,galaksileri,uzayı keşfetmek,ışınlanma ile seyahat edebilmek ... vs yani insanlığın oluşumundan dünyanın sonuna kadar olan bütün bilgiyi bir kitaba koyamazsın,bütün bilimden bahsediyoruz,yüz binlerce sayfadan oluşan bir kitap olurdu bu, ayrıca insanlar okumayı yazmayı kendileri oluşturdular,kendileri bir dil geliştirdiler,eğer bütün bilimin yazılı olduğu bir kitap olsa insana okumayı öğretecek bir öğretmen gerekiyor,belki bir öğretmen melek gelir ve insanlara okuma yazmayı öğretirdi mi diyelim şimdi.Biz eğer yaratıcıya  inanıyorsak onun her şeyi daha iyi bilececeğini de biliriz çünkü adı üstünde yaratıcıdır o.

 

Bir diğer konu şu :''Siz diyorsunuz ki bu buluşlar için tanrıya teşekkür etmeliyiz'' benim yazdıklarım içinde böyle bir cümle yok dostum ama madem ortaya böyle bir söz atıldı ben bu sözün arkasında dururum, bunun için şükretmekte bir yanlışlık görmüyorum,ayrıca şunu kaçırmayalım,İNSANIN BULDUĞU,KEŞFETTİĞİ HER ŞEY BU DÜNYADA VARDI.Örnek vermek gerekirse KARBON ;

KARBONUN ÖNEMİ  

Yerkabuğu'ndan, bitki örtüsüne ve denizlerden atmosfere kadar her yerde karbon ya da bileşiklerini görmek mümkündür. Ayrıca arabamızın lastiklerinden bilgisayarımıza, kullandığımız doğalgazdan, selüloza, yediğimiz etten, hücrelerimizin içindeki DNA'ya kadar her şeyin temelini teşkil eden bir elementir. İngiliz kimyager Nevil Sidgwick, "Chemical Elements and Their Compounds(Kimyasal Elementler ve Bileşikleri)" adlı kitabında; karbonun, canlılar için önemini şöyle ifade eder: 
"Karbon, yapabildiği bileşiklerin sayısı ve çeşitliliği yönünden, diğer elementlerden tamamen farklı ve özgün bir yapıdadır. Şimdiye kadar karbonun yarım milyonun üzerinde farklı bileşiği ayrılmış ve tanımlanmıştır. Ama bu bile karbonun yetenekleri hakkında çok az bilgi verir. Çünkü karbon, tüm canlı maddelerin temelini oluşturur."

 

Bakın tek bir örnek verdik, karbonu kısaca bunlarda kullanıyoruz ki daha fazla örneklendirmeye gerek yoktur diye kısa kestik.( Olmasını düşündüğümüz gökten inme bilim kitabında sadece karbon şudur,şöyle şöyle şeylerde kullanabilirsiniz yazdığını düşünelim ,sadece karbon değil üstelik dünyanın bütün elementleri ,gazları,maddeler,atomlar ... kitap göğe kadar uzanan sayfalardan oluşurdu ve okuyamazdık,ya da yeryüzüne yayardık ve kıtaları kaplayan sayfalar olurdu, ve rüzgarda dağılır,yağmurda ıslanırdı. ) Biz karbonu keşfettik, inceledik ve kullandık,hatta deyim yerinde ise emrimiz altına aldık.Peki karbonu biz mi yarattık?

 

BİR DİĞER ÖRNEK; PLATİN

 

Platin; gümüş beyazı renginde, işlenebilir ve yumuşak bir metal elementtir. Simgesi PT olan bu kimyasal elementin atom numarası 78’dir. Dövülebilir, ağır, geçiş metalleri grubundan, sünek ve kıymetli bir metaldir. Korozyona dayanıklıdır, ayrıca bazı nikel ve bakır cevherlerinde bulunur. Laboratuvar cihazlarında, dişçilikte, kuyumculukta, elektrik kontaklarında ve otomobil egzoz kontrol aletlerinde kullanılır.

Bu değerli element, 1735 yılında Kolombiya’da bulunan altın madeni yataklarında Antonio de Ulloa (İspanyol Bilim Adamı) tarafından keşfedilmiştir.

 

Evet biz antonio amcaya teşekkür edeceğiz çünkü karbonu keşfetti,ve karbonun icadından bugüne kadar geçen sürede karbon kullanarak hayatımızı kolaylaştıran bütün bilim adamlarına da teşekkür edeceğiz lakin karbonu onlar yapmadılar,karbon zaten vardı,onlar olanı buldular,öyleyse karbonu yaratana şükretmek istersek edebiliriz ki ayrıca o bilim adamları araştırırken çalışırken kafataslarının içindeki beyni kullandılar ve beyni de kendileri yaratmadılar,kafatasının içinde beyin ile doğdular.

 

VE BİR DİĞER SORU

Tanrı insanlığı bebek olarak yaratmak yerine, ilk insanı bu bilimleri anlayabilecek kapasitede yaratıp onun vasıtasıyla nesillere aktarılması gibi bir yol izleyebilirdi.

 

Efendim bu durumda bebek olarak yaratılmayan insan,deneyimleme ile öğrenme sürecinde olmadan birden patt diye dünyaya gelecekti, hiç bilmediğimiz bir ortama getirseler bizi.. neresi burası,nedir bu gördüklerim.... bu  önümden geçen de ne? korkmalı mıyım? yemeli miyim? nasıl yakalamalıyım? acaba yenebilen bir şey mi bu? 

Peki ya  dersek ki yahu bütün bilgiler ile gönderilsin dünyaya, 30 yaşında olsun ve bütün bilgileri bilsin,öyle gönderilsin dünyaya..

Bu önümden geçen de ne? hımm bir tavşan.. tavşan nasıl yakalanır ? hımm öğrettiklerine göre tavşan şu şekilde yakalanıyordu..haydi bakalım...

Bu arada üreme diye bir şey yok onu da belirteyim,sizin söylediğiniz bu sistemde insan 30 yaşında şak diye var ediliyor,anasının karnından 1:80 cm ve 90 kilo olarak çıkamaz,komple değişmeli sistem,üreme yok,evlenme ,aile kurma yok.. bambaşka bir  sistem,bambaşka bir dünya.. ben tahmin edemiyorum, hayal gücüm yetmiyor buna..

 

Efendim hayırlı geceler ve hayırlar dilemekten başka bir şey gelmez elimden,bilgim az,acziyet içindeyim,dünyanın bütün bilgilerine sahip olsam bile insanlara hidayet vermek benim elimde değil,peygamberler bile herkese yardımcı olamadı,herkesi inandıramadı.insanlar kendileri yakınlık duymalı,adım atmalı, inkar ile kendini kapatmamalı,Yaratıcı ile konuşmalı,neredesin demeli,anlat bana,göster bana,hissettir bana demeli,ancak o yapabilir ,ancak o verebilir.

 

 Şükretmem gereken nimetlerim sayısızdır,layıkıyla şükretmekten de acizim.

Doğmamak elimde değildi,ölmemek değil.acizim acizim acizim..

 

saygılar ..

 

 

 

 

tarihinde acizlerdenbiri tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, skeptikal yazdı:

 

Benim size asıl karşıt tezim şu ki, kötülük problemi gibi bir problem varken, tanrıya teşekkür etmenin bir yolu yoktur. Çünkü acıyı ve kötülüğü yaratmak için haklı bir gerekçe olamaz

Bir de şuna değinelim , efendim tanrı kötülüğü yaratmadı, insanlara irade verdi,insanlar kötülük yapıyorlar, iyilik yapanlar ve kötülük yapanlar.. insanların yaptığı kötülükler eğer tanrının kötülük yarattığını gösteriyorsa insanların yaptıkları iyilik de iyilik yarattığını gösterir.Neden birini seçip ötekine bakmıyoruz..iyilikten faydalanmadı mı insanoglu,hep kötülükten mi yaralandı? 

 

Biz insanlar onun peygamberleri yoluyla verdiği tavsiyelerine uymuyoruz..İçki içiyor alkolik oluyoruz,uyuşturucu bağımlısı oluyoruz,dünya malı sevgisi yüzünden hak hukuk yiyoruz, kötülük yapan,psikolojisi bozuk,zararlı yaratıklar oluyoruz,kimse bana zorla alkol içirmedi ,ben içtim alkolik oldum,kimse zorla esrar içirmedi ben esrar bağımlısı oldum...

Uymadım,uymadık,uymadılar...  olan bitenler hep bu yüzdendir efendim..

tarihinde acizlerdenbiri tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 saat önce, fumes yazdı:

@acizlerdenbiri

Milyarlarca musluman cahil siz akilli misiniz diye sormussun.  Istatistige gore dunya nüfusunun %31i hristiyan %24 u musluman. Simdi sayi onemliyse bizim hristiyan olmamiz lazim veya dunyada 1.1 milyar Hindu var 1.2 milyar ateist var. Ben koyun degilim ki inanan sayisina bakarak din seciyim. Ayrica musluman olmak icin allahin tek ve muhammedin onun elcisi oldugunu kabul etmem gerek. Ben ne muhammedi gordum ne de allahi. Gormedigim bir allaha nasil tek derim. Senin bakis acina gore musluman olmak hic mantikli degil. Cunku dunyanin 4 te 1 inden fazlasi islamiyete inanmiyor. Neden Buddha, Brahma degil de Allah? Hem Budist olmak icin Buddha Allahin elcisidir falan diyip gormedigin sey hakkinda yalan soylemene de gerek yok. "Gormedigin allah birdir ve muhammed allahin elcisidir" yalanini soylemekten yol yakinken don. Cunku senin yasin 7. yy. da yasadigi iddia edilen muhammedi gorecek kadar yoktur. Sen gel Budist ol sana mutluluk getirir. Veya Hristiyan ol Tanrinin oglu Isa insanlarin gunahi icin kendini feda etti. Vicdanin varsa Tanrinin bu kadar nimetini ve Isanin bizlerin gunahlari icin canini verdigini gormezden gelme ve Hristiyan ol. Hem musluman sayisindan cok daha fazla uyesi olan bir din. 2.3 milyar Hristiyan salak olamaz ya?

 

 

Evet bir kardeşimiz klasik bir yola başvurmuş,yazının bir yerinden bir şey alıp üzerine fikirlerini yazmak,altta benim cümlem var yukarda sizin yazdıklarınız.

 

''Bu yazdıklarınızın içinde safsata olanlar da var kısmen doğru olanlar da var,bunların mantıklı açıklamaları olmasa ( safsata olmayanlardan bahsediyorum) islam dininin bu kadar mensubu olmaz,sadece kendinizi akıllı sanıyor,milyar insanı aptal sayıyorsunuz,bunda komikçe bir cehalet var oysa ki.''

 

Burada bana yapılan bir haksızlık var,ben bir arkadaşımızın kurandan ayetler üzerine yaptığı yorumlara istinaden yazdım onları,dedim ki örnek gösterdiğin ayetler içinde safsata olmayanların yani gerçek olanların  açıklamaları var islamiyette ve islam dininin mensupları bu açıklamayı bilirler . Eğer olaylar arkadaşın yazdığı şekilde olsa islam dininin bu kadar mensubu olmazdı dedim.yani sadece siz mi akıllısınız ? siz akıllı olduğunuz için inanmıyorsunuz,bunca islam dini mensubu ise bu ayetlere rağmen inanıyorlar çünkü aptallar.

 

karşılığında dünya nüfusunun şu kadarı hristiyanmış şu kadarı müslümanmış şu kadarı hinduymuş diye anlatan bir istatistik ve inanan sayısına bakarak din seçmek istememekten bahseden bir yazı. Nerede bahsetmişim ben en fazla din mensubunun islamiyet  olduğunu ya da inanan sayısına göre bir din seçilmesi gerekliliğini ki '' sayı önemliyse bizim hristiyan olmamız lazım '' lafı geliyor sizden.

Akılla ,adaletle bağdaşmayan ,hedef değiştirmeye çalışan yazılar bunlar.

 

Bir de şu sözünüze değinelim ''Ben ne Muhammedi gordum ne de ALLAH 'ı. Gormedigim birALLAH a nasil tek derim.''

 

Peygamberi görenler ve inananlar oldu ben bunu biliyorum .

Onun zamanında onu görenlerden inananlar olduğu gibi inanmayanlar da oldu .. yani olay görmekte ya da görmemekte değil.

 

ALLAH ı da görmeme gerek yok çünkü her şey onu gösteriyor.bu sistemin bilinçsizce yaratıldığı zırvasına inanamıyorum,inanmıyorum değil İNANAMIYORUM,insan denen bir harikayım başlı başına ,benim vücudum ,tasarımım başlı başına kainat gibi,muhteşem .

 

onu görmememiz bizim için daha iyi olduğu için görmüyoruz,onu görsek normal bir hayat süremeyiz, patronu bile görsen kendine çeki düzen veriyor el pençe divan duruyorsun ki ALLAH ı görsek eve gidip biraz mısır patlatıp film izleyemezdik, kudreti, emri gereği göremiyoruz ,ayrıca görsek kimse kötülük yapamaz,özgür iradeye gerek kalmaz o zaman,kimse kötülük yapamaz ama bu hayat da başka bir hayat olur onu görürsek,tabi bu görürsek ne olur kısmı beni aşar ben bunu anlatmaktan acizim, işin ehli bile gelse denizi bardağa sığdırmaya çalışmak olur böyle klavye vasıtasıyla anlatmaya çalışmak,yani görmemek bizim için daha doğru olduğu için görmüyoruz.kaldıramaz bünyemiz kısaca.

 

neyse ki her şeyiyle ortada aslında,bir tek zatının gözükmesi kalmış ,ama görenedir efendim ,görene..

 

Hayırlı geceler..

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

 

 

Evet bir kardeşimiz klasik bir yola başvurmuş,yazının bir yerinden bir şey alıp üzerine fikirlerini yazmak,altta benim cümlem var yukarda sizin yazdıklarınız.

 

''Bu yazdıklarınızın içinde safsata olanlar da var kısmen doğru olanlar da var,bunların mantıklı açıklamaları olmasa ( safsata olmayanlardan bahsediyorum) islam dininin bu kadar mensubu olmaz,sadece kendinizi akıllı sanıyor,milyar insanı aptal sayıyorsunuz,bunda komikçe bir cehalet var oysa ki.''

 

Burada bana yapılan bir haksızlık var,ben bir arkadaşımızın kurandan ayetler üzerine yaptığı yorumlara istinaden yazdım onları,dedim ki örnek gösterdiğin ayetler içinde safsata olmayanların yani gerçek olanların  açıklamaları var islamiyette ve islam dininin mensupları bu açıklamayı bilirler . Eğer olaylar arkadaşın yazdığı şekilde olsa islam dininin bu kadar mensubu olmazdı dedim.yani sadece siz mi akıllısınız ? siz akıllı olduğunuz için inanmıyorsunuz,bunca islam dini mensubu ise bu ayetlere rağmen inanıyorlar çünkü aptallar.

 

karşılığında dünya nüfusunun şu kadarı hristiyanmış şu kadarı müslümanmış şu kadarı hinduymuş diye anlatan bir istatistik ve inanan sayısına bakarak din seçmek istememekten bahseden bir yazı. Nerede bahsetmişim ben en fazla din mensubunun islamiyet  olduğunu ya da inanan sayısına göre bir din seçilmesi gerekliliğini ki '' sayı önemliyse bizim hristiyan olmamız lazım '' lafı geliyor sizden.

Akılla ,adaletle bağdaşmayan ,hedef değiştirmeye çalışan yazılar bunlar.

 

Bir de şu sözünüze değinelim ''Ben ne Muhammedi gordum ne de ALLAH 'ı. Gormedigim birALLAH a nasil tek derim.''

 

Peygamberi görenler ve inananlar oldu ben bunu biliyorum .

Onun zamanında onu görenlerden inananlar olduğu gibi inanmayanlar da oldu .. yani olay görmekte ya da görmemekte değil.

Sana oncelikle Turklerin nasil Musluman olmaya basladiklarini anlaman icin Talkan ve Curcan katliamlarini arastirmani oneririm. Burda Araplarin nasil Turkleri katledip, kole yaptiklarini ve akabinde nasil Musluman olmaya zorladiklarini anlayabilirsin.

 

Hayir efendim bu Muslumanlarin cocukken dinle beyinleri yikaniyor. Dogan cocuklarin ailesi Musluman ise cocuk Musluman olarak yasiyor. Ailesi Hristiyan ise cocuk Hristiyan olarak yasiyor. Daha 4-5 yasindayken camilere, kiliselere goturmeler, din dersi aldirmalar yani tam anlamiyla beyin yikama.

 

Zaten din savasla yayilir ve beyin yikamayla nesilden nesile aktarilir. Sen cocugunun beynini yikarsin dinle. Senin cocugun da, senin torununun beynini yikar. Arada bazi sorgulama cesareti olanlar cikar, onlar da cok az bir yuzde yapar. 

 

Bir peygamber varsa buyursun kendini gostersin cunku benim hicbir Turk atam ne Muhammedi ne de baska bir peygamberi gormemis bugune kadar. Ben orta cagda yasamis ortadogu insanina zerre inanmam. Nedense bilinen peygamberlerin hepsi ordan cikmis. Topraktan bitki degil sanki peygamber cikiyor ortadoguda. Ispanyollar Amerikaya geldiginde yerliler Allahtan bi haberdi. Amerika da Hristiyanlar kan doktu orasi Hristiyanlasti. Araplar ortadoguda ve Asyada kan doktu oralar Muslumanlasti. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, fumes yazdı:

Sana oncelikle Turklerin nasil Musluman olmaya basladiklarini anlaman icin Talkan ve Curcan katliamlarini arastirmani oneririm.

Evet kardeşimiz ısrarla konuyla alakası olmayan taraflardan yazıyor,benim yazım dinlerle ilgili değil kardeşim,din muhabbetini siz açıyorsunuz ,ben size benim konumda bunlar yok dedikçe yine dinlerden bahsediyorsunuz. Kaynağı kendi sempatizanlarınız tarafından olan hikayelerle bambaşka konulardan bahsediyorsunuz.Müslümanlar kan dökerek ,zulmederek müslümanlaştırmaya çalışmaz hiç bir yeri.Aksine kanları dökülmüştür ve bugün hala kanları dökülmektedir,bakın dünyanın dört bir yanında nasıl kıtır kıtır müslüman doğruyorlar.aç youtube kanalından izle,müslümanların katli görüntülerini,çinliler nasıl zulmediyorlar izle,arakan da ,myanmar da  müslümanlar nasıl kesiliyor ,nasıl kanları dökülüyor izle.canlı canlı derileri yüzülen ,etleri lime lime kesilen çocukları izle,izle de sevin müslümanların başlarına gelenler için. Ben müslümanlığın öğretisini biliyorum,kuranda yazdığı gibi müslüman olursanız zalim olmazsınız,ALLAH zalimleri sevmez,haddi aşanları sevmez,zulm edenleri sevmez .. yüzlerce ayet vardır böyle, yanlı taraflardan kaynak göstermeniz onların gerçek olduğunu göstermez.Neyse konum bunlar değil .

 

Konum şuydu ve DİNLER DEĞİLDİ; insanlar yaratıcının yarattığı organları kullanır ve onlarla yaşarlar,onun yarattığı yiyecekleri yerler,onun yarattığı sindirim sistemi ile yediklerinin posasını tuvalete gidip çıkarırlar.Hiç bir organın,hiç bir sisteminin yaratımında kendi payı olmamasına rağmen ALLAH yoktur,kendiliğinden var olduk.. bilinçli bir yaratıcı yok ,bilinçli bir tasarımın ürünü değiliz biz..vs gibi laflar etmekteler. Buna dikkat çekmek istiyorum ben. Daha tanrının varlığına inanmayan insanlara dinden nasıl bahsedeyim,neden bahsedeyim.o sonra ki konu.

Ben yaratıcıya inanıyorum ama dinlere inanmıyorum diyen arkadaşlar varsa konuşuruz onlarla dinler üzerine.Benim olayım dinler değil ,onun yarattığı gözler ile görmesine rağmen onun yarattıklarıyla yaşamasına rağmen onu inkar edenlere sesleniyorum ben.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

Evet kardeşimiz ısrarla konuyla alakası olmayan taraflardan yazıyor,benim yazım dinlerle ilgili değil kardeşim,din muhabbetini siz açıyorsunuz ,ben size benim konumda bunlar yok dedikçe yine dinlerden bahsediyorsunuz. Kaynağı kendi sempatizanlarınız tarafından olan hikayelerle bambaşka konulardan bahsediyorsunuz.Müslümanlar kan dökerek ,zulmederek müslümanlaştırmaya çalışmaz hiç bir yeri.Aksine kanları dökülmüştür ve bugün hala kanları dökülmektedir,bakın dünyanın dört bir yanında nasıl kıtır kıtır müslüman doğruyorlar.aç youtube kanalından izle,müslümanların katli görüntülerini,çinliler nasıl zulmediyorlar izle,arakan da ,myanmar da  müslümanlar nasıl kesiliyor ,nasıl kanları dökülüyor izle.canlı canlı derileri yüzülen ,etleri lime lime kesilen çocukları izle,izle de sevin müslümanların başlarına gelenler için. Ben müslümanlığın öğretisini biliyorum,kuranda yazdığı gibi müslüman olursanız zalim olmazsınız,ALLAH zalimleri sevmez,haddi aşanları sevmez,zulm edenleri sevmez .. yüzlerce ayet vardır böyle, yanlı taraflardan kaynak göstermeniz onların gerçek olduğunu göstermez.Neyse konum bunlar değil .

 

Konum şuydu ve DİNLER DEĞİLDİ; insanlar yaratıcının yarattığı organları kullanır ve onlarla yaşarlar,onun yarattığı yiyecekleri yerler,onun yarattığı sindirim sistemi ile yediklerinin posasını tuvalete gidip çıkarırlar.Hiç bir organın,hiç bir sisteminin yaratımında kendi payı olmamasına rağmen ALLAH yoktur,kendiliğinden var olduk.. bilinçli bir yaratıcı yok ,bilinçli bir tasarımın ürünü değiliz biz..vs gibi laflar etmekteler. Buna dikkat çekmek istiyorum ben. Daha tanrının varlığına inanmayan insanlara dinden nasıl bahsedeyim,neden bahsedeyim.o sonra ki konu.

Ben yaratıcıya inanıyorum ama dinlere inanmıyorum diyen arkadaşlar varsa konuşuruz onlarla dinler üzerine.Benim olayım dinler değil ,onun yarattığı gözler ile görmesine rağmen onun yarattıklarıyla yaşamasına rağmen onu inkar edenlere sesleniyorum ben.

Benim yazim dinlerle alakali diyorsun ama her postunda birkac Allah kelimesi geciyor. Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu. Allah dedigin anda, konu Islamiyete doner cunku Islamin tanrisi Allahtir.

 

Osmanli yonetiminde ne zaman Sunni mezhebi agirlik kazandi o zaman Osmanli cokuse gecti. Kur-an değiştirilebilir ve Kur-an yazanlar issiz kalabilir diye matbanin gelmesi 250 yil gecikti. Pozitif bilimler yerine dine agirlik verildi ve imparatorluk cokuse gecti.

 

Suudi Arabistan ve Yemen ornegi var. Suudi Arabistan in Yemende nasil bir katliam yaptigini biliyorsundur. Bu iki ulke de Musluman efendim. Ayriyetten Isid ornegi var. Mesela Ruandada 1 milyon civari insan birbirinize katletti. Ruanda vatandaslarinin neredeyse hepsi Hristiyan. Ya Hitlerin katlettirdigi Yahudiler. Amerikanin Kominist Vietnamda aldigi canlar. Somalide radikal islamci orgutun aldigi canlar. Artik din nedeniyle hic bir ulke diger ulkeye saldirmiyor ve gelismesini engellemeye calismiyor. Evet insanlar birbirlerini dini  nedenler icin olduruyor. Ulkeler yer alti kaynaklari ve diger ulkelerin gelismesini engelleyip, onlari pazar haline getirmek icin comak sokmaya calisiyor. Muslumanlar kendilerine dinleri nedeniyle saldirildigi yalanini ortaya atip, gelismek icin hic bir sey yapmadiklari hakikatinin ustunu kapamaya calisiyorlar. 

 

Dinlerden sadece din adamlari, politikacilar, veya saltanat hanedanlari kazanc elde eder. Ozellikle Musluman ulkelerin yöneticileri, ulkeyi berbat yonettigi halde biz Musluman oldugumuz icin bizim gelismemizi engelliyorlar diye bir yalan ortaya atarlar.

 

Kisaca dinler sadece zaman kaybidir. Bunun yerine insanlar ve devletler kendilerini gelistirmelidir. Bu sekilde hem gelisirler hem de kolay kolay kimse saldirmaya cesaret edemez. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@acizlerdenbiri

Insanlar yaraticiyi falan gormuyor. Sadece insanlar, cocukluktan beri din egitimi ile beyinlerinin yikanmasi sonucu bir tanrinin varligina sartlaniyorlar. Akabinde bu insanlar her gordugu seyi ailesinin ogrettigi tanriya bagliyorlar. Bazilari da psikolojik problemler yasayip halusinasyon gorebiliyorlar. 

 

Ayrica ya bizi yaratan tanri Brahmaysa? Yanlis tanriya inanmanin sonucu cehennemde yanmaz misin? Brahma da Allah in dedigi gibi bana inanmazsan ve ortak kosarsan sonsuza kadar cehennemde kalirsin demiyor mu? Ya dogru tanri Brahmaysa?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

Aksine kanları dökülmüştür ve bugün hala kanları dökülmektedir,bakın dünyanın dört bir yanında nasıl kıtır kıtır müslüman doğruyorlar.aç youtube kanalından izle,müslümanların katli görüntülerini,çinliler nasıl zulmediyorlar izle,arakan da ,myanmar da  müslümanlar nasıl kesiliyor ,nasıl kanları dökülüyor izle.canlı canlı derileri yüzülen ,etleri lime lime kesilen çocukları izle,izle de sevin müslümanların başlarına gelenler için. 

 

Ben teistler kadar zalim degilim masum bir insanin oldurulmesine her daim uzulurum. Ama nedense cevremdeki Muslumanlar, Hristiyanlar olduruldugu zaman oh iyi oldu gebersinler derler. 

 

Cografi bir yanlisini da duzelteyim. Arakan, Myanmarin 7 eyaletinden biridir. Farkli ulkeler veya sehirler degildir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, fumes yazdı:

Ben teistler kadar zalim degilim masum bir insanin oldurulmesine her daim uzulurum. Ama nedense cevremdeki Muslumanlar, Hristiyanlar olduruldugu zaman oh iyi oldu gebersinler derler. 

Bu şekilde düşünen bir zihinle konuşmak istemiyorum, teistler zalimdir genellemesi yapan bir zihin zararlı bir zihindir, müslümanları kesenlerin onlara zulmedenlerin yandaşları, sevenleridir, müslümanları kesenlere karşı nötr olsalar bile yine de zararlıdır bu kişi, teistler zalimdir bakış açısına sahiptir çünkü.

Benim etrafımda hristiyanlar öldüğünde oh iyi oldu diyen kimse yok, yaratıcıya inanan kişi aynı zamanda hümanist olduğu için renk, dil, din ayrımı olmaz.Hayvanlara da eziyet etmezler, aynı zamanda bir ateist birine bir yanlış yapsa bütün ateistleri aynı kefeye koymazlar.Yaratıcı fikrine karşı olmayanlar tasavvuf büyüklerinin kitaplarına merak salarlar, oradan mevlana beyitlerine sıçrayanlar doğaya, insanlara, hayvanlara farklı bakar, farklı davranırlar.Sizin aklınızda olan müslüman anlayışıyla benimki farklı, bir çok insanınkiyle de farklı, eğer öyle olmasa ateistken müslüman olan, hristiyanken müslüman olan zilyon tane insan olmazdı, herkes sizin gibi düşünürdü.

Cat stevens örneği var ," ben müslümanlığı müslümanlardan öğrenseydim asla müslüman olmazdım" gibi bir lafı var, herkesi aynı genellemeye koymamış demek ki,kötü örnek müslümanlara takılmamış,demek ki bir şeyler bulmuş, görmüş, hissetmiş, ben müslüman olucam demiş.

benimde rahatsızlık duyduğum müslümanlar var ama bu yaratıcıyı inkar etmeme sebebiyet vermez.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

Bu şekilde düşünen bir zihinle konuşmak istemiyorum, teistler zalimdir genellemesi yapan bir zihin zararlı bir zihindir, müslümanları kesenlerin onlara zulmedenlerin yandaşları, sevenleridir, müslümanları kesenlere karşı nötr olsalar bile yine de zararlıdır bu kişi, teistler zalimdir bakış açısına sahiptir çünkü.

Benim etrafımda hristiyanlar öldüğünde oh iyi oldu diyen kimse yok, yaratıcıya inanan kişi aynı zamanda hümanist olduğu için renk, dil, din ayrımı olmaz.Hayvanlara da eziyet etmezler, aynı zamanda bir ateist birine bir yanlış yapsa bütün ateistleri aynı kefeye koymazlar.Yaratıcı fikrine karşı olmayanlar tasavvuf büyüklerinin kitaplarına merak salarlar, oradan mevlana beyitlerine sıçrayanlar doğaya, insanlara, hayvanlara farklı bakar, farklı davranırlar.Sizin aklınızda olan müslüman anlayışıyla benimki farklı, bir çok insanınkiyle de farklı, eğer öyle olmasa ateistken müslüman olan, hristiyanken müslüman olan zilyon tane insan olmazdı, herkes sizin gibi düşünürdü.

Cat stevens örneği var ," ben müslümanlığı müslümanlardan öğrenseydim asla müslüman olmazdım" gibi bir lafı var, herkesi aynı genellemeye koymamış demek ki,kötü örnek müslümanlara takılmamış,demek ki bir şeyler bulmuş, görmüş, hissetmiş, ben müslüman olucam demiş.

benimde rahatsızlık duyduğum müslümanlar var ama bu yaratıcıyı inkar etmeme sebebiyet vermez.

 

Sen dunyadan bir habersin herhalde. Ortadoguda Muslumanlari kesenlerin cogu Musluman. Sunni mezhebinden cogu kisu alevilere karsi bakis acisi pek ic acici degildir. Yine Sunni cogu insan Sii insanlari gercek Muslumandan saymaz. Bir ateist olarak gidip ne bir Hristiyani ne de bir Muslumani oldurmeye kalkismam. Insanlarin ne zor sartlar altinda gelisip buyudugunu iyi bilirim. Din siyasilestigi zaman bir cok teisti zalim yapar ve tehlikelidir. Devletlerin yoneticileri kanunlari belirlerken din yerine insani degerlerden yola cikmali, yargilama sureci de hic bir dini gorusten etkilenmemeli.

 

Bana Islamiyeti anlatiyorsun goz ardi ettigin ben de bir zamanlar bir Muslumandim. Islamiyeti de iyi bilirim. Fakat senin bahsettigin İslamiyetle Kur-an daki Islamiyet ayni degil.  Gozumuzun onunde olan din Allahin oluncaya kadar savasin ayetleri var. Senin verdigin Cat Stevens ornegi gibi Muslumanliga gecen kisi sayisi bir kactir. Ateist kisiler de ayni sekildedir. Ama bu forumda Muslumanliktan cikip Ateist, Agnostik, Deist olan binlerce kisi var. 

 

Konusmak istemezsen de saygi duyarim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.12.2018 at 22:46, acizlerdenbiri yazdı:

Sevgili arkadaşım  böyle olması gerektiği için böyle oldu.Senin anlattığın gibi olması mantıklı değil.bütün bilimin hepsini ( ateşin icadı,tekerleğin icadı,madenleri işlemek,atomu parçalamak,galaksileri,uzayı keşfetmek,ışınlanma ile seyahat edebilmek ... vs yani insanlığın oluşumundan dünyanın sonuna kadar olan bütün bilgiyi bir kitaba koyamazsın,bütün bilimden bahsediyoruz,yüz binlerce sayfadan oluşan bir kitap olurdu bu

Kitaba koymaya gerek yok, başka yol da bulur, tanrıdan bahsediyoruz sonuçta. "Yapılamaz, edilemez" dediğiniz her yerde atladığınız bir nokta var, eğer her şeye gücü yeten varlıktan bahsediyorsak "yapılamaz" gibi gerekçeler anlamsızdır. Ha, gerçekten de yapılamaz mı? O halde demektir ki inandığınız tanrı her şeye gücü yeten bir varlık değilmiş. Kur'an da bu durumda yanlıştır. Müslüman olduğunuzu varsayıyorum tabi.

 

On 26.12.2018 at 22:46, acizlerdenbiri yazdı:

Biz eğer yaratıcıya  inanıyorsak onun her şeyi daha iyi bilececeğini de biliriz çünkü adı üstünde yaratıcıdır o.

Peki daha iyi bildiği o şey nedir? İşte bunun cevabını verebilen teist olmadığı için ben ateistim.

Kötülük problemine verilen cevap da bundan ileri gitmemiş tarih boyunca.

"Tanrının kötülüğü yaratmak için iyi bir sebebi vardır."

İyi de nedir o sebep?

"Bilmiyorum ama tanrı bilir."

Halbuki böyle bir gerekçe olmaz. Örneğin, "Allah yoktur, neden olmadığını bilmiyorum ama olmamasının bir sebebi vardır" demek sizin açınızdan neden allahın yokluğuna dair geçerli bir ispat değilse teistlerin verdiği bu cevap da bizim açımızdan geçerli değil. Başka bir sorun da bu cevabın körü körüne inancı tetiklemesi. Örneğin bir IŞİD üyesine "neden Allah masum insanları sırf inanmadıkları için öldürmenizi istiyor?" diye sorsanız, o da "bilmiyorum ama allahın bir bildiği vardır, ben ona inanırım" dese, ne düşünürsünüz? Herhalde Allahın böyle bir şey istemediğine onu ikna etmeye çalışırsınız. Ama ayet ve hadisleri öyle yorumluyorsa, ve o yorumun doğru olduğuna inanıyorsa? Size sizin gerekçenizle cevap verecektir muhtemelen.

 

On 26.12.2018 at 22:46, acizlerdenbiri yazdı:

Bir diğer konu şu :''Siz diyorsunuz ki bu buluşlar için tanrıya teşekkür etmeliyiz'' benim yazdıklarım içinde böyle bir cümle yok dostum

İlk iletinizde nankörlük etmekten bahsetmişsiniz, bu yüzden öyle dedim.

 

On 26.12.2018 at 22:57, acizlerdenbiri yazdı:

Neden birini seçip ötekine bakmıyoruz..iyilikten faydalanmadı mı insanoglu,hep kötülükten mi yaralandı? 

Bunun cevabını önceden verdim aslında. Ve acı mutluluğu gölgelemek için yeterlidir. Sol elinize derin bir yara açsam, o an kalkıp da "olsun, ne kadar güzel ki tanrı bana sağ el vermiş" demezsiniz, odaklanacağız şey acı olur.

Yani acı var ise, insan istemsiz olarak ona odaklanıyor. Acı duyumu bu şekilde çalışıyor. Evet iyi şeyler vardır ama, acı her zaman daha büyüktür, her zaman o iyi olan şeylerden fazladır bu dünyada. Her insanın derin acılar çekmediğini söylediniz diyelim. Peki çekenler ne olacak? Onlara da "şükret" diyebilir misiniz? 

Öyle hayatlar vardır ki, o insanları yarattığı için tanrının onlardan özür dilemesi gerekir. Tek tek örnek vermeye gerek yoktur sanırım, siz de farkındasınızdır bunların. Şimdi böyle bir durum varken, kalkıp da nasıl iyi olan şeyler için "şükredelim"?

 

On 26.12.2018 at 22:57, acizlerdenbiri yazdı:

Biz insanlar onun peygamberleri yoluyla verdiği tavsiyelerine uymuyoruz..İçki içiyor alkolik oluyoruz,uyuşturucu bağımlısı oluyoruz,dünya malı sevgisi yüzünden hak hukuk yiyoruz, kötülük yapan,psikolojisi bozuk,zararlı yaratıklar oluyoruz,kimse bana zorla alkol içirmedi ,ben içtim alkolik oldum,kimse zorla esrar içirmedi ben esrar bağımlısı oldum...

Uymadım,uymadık,uymadılar...  olan bitenler hep bu yüzdendir efendim..

Doğal felaketlerin sebebi de peygamberlere uymamak mıdır? Kötülüğün hepsi insandan gelmez. Ayrıca insan kendine kötülük edebilir, bu insanın kendisini ilgilendirir. Ama birinin yaptığı kötülükten başkası da zarar görüyorsa ve ortada bunu engelleyebilecek, sonsuz güçlü bir varlık varsa, burada tek suçlu kötülüğü yapan değildir, aynı zamanda gücü yetip de ona engel olmayandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, skeptikal yazdı:

Kitaba koymaya gerek yok, başka yol da bulur, tanrıdan bahsediyoruz sonuçta. "Yapılamaz, edilemez" dediğiniz her yerde atladığınız bir nokta var, eğer her şeye gücü yeten varlıktan bahsediyorsak "yapılamaz" gibi gerekçeler anlamsızdır. Ha, gerçekten de yapılamaz mı? o halde inandığınız tanrı her şeye gücü yeten bir tanrı değilmiş.

Senin istediğin gibi yapsa ya da şöyle diyelim sen tanrı olsan insan denen yaratık şu güne kadar gelip ses hızının 25 katı,saatte 28 bin km hızla yolculuk ederek dünya dışına çıkabilir, kablosu olmayan ,cepte taşınan cihazlarla binlerce km uzaktaki insanlarla aynı anda görüntülü görüşebilir vs vs bir yaratık haline gelebilirdi di mi? 

BOŞ KONUŞMAYA DEVAM EDEBİLİRSİNİZ, AKLİ SEVİYENİZ OLMASI GEREKEN SEVİYEDE OLMADIĞI İÇİN ( APTAL YA DA ÖZÜRLÜ OLDUĞUNUZDAN DEĞİL , AKLINIZ NEFSİNİZ TARAFINDAN ESİR ALINDIĞINDAN) SİZİNLE SOHBET EDİLEMEZ.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 30.12.2018 at 01:55, acizlerdenbiri yazdı:

BOŞ KONUŞMAYA DEVAM EDEBİLİRSİNİZ, AKLİ SEVİYENİZ OLMASI GEREKEN SEVİYEDE OLMADIĞI İÇİN ( APTAL YA DA ÖZÜRLÜ OLDUĞUNUZDAN DEĞİL , AKLINIZ NEFSİNİZ TARAFINDAN ESİR ALINDIĞINDAN) SİZİNLE SOHBET EDİLEMEZ.

 

De ki: "Her hangi bir mesele sıkıntılı olmaya başlayınca, insanoğlundan geriye kalan şeye karakter denir."

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.12.2018 at 20:36, acizlerdenbiri yazdı:

Efendim bu platformda çeşitli fikirler okuma fırsatım oldu, üzülmemek elimde değil, siz vicdan sahiplerine sesleniyorum. Kendi vücudundaki hiç bir organın tasarımında , yaratılışında en ufak bir pay sahibi olamayan hatta dalağın, böbreğin, ciğerlerin, sindirim , solunum sistemlerinin ne olduğunu dünyaya geldikten seneler seneler sonra öğrenen bir insanın, " yav senin ilahın da ne vasat ilahmış, göz yaratıyor belli yaştan sonra bozuluyor, kulak yaratıyor duymaz oluyor, diş yaratıyor ama çürüyor, dökülüyor" şeklinde söylemlerine ne denilebilir? 

Yapmayınız , etmeyiniz.. ALLAH 'ın  yarattığı azaları organları kullanıp bir de üzerine böyle sözler sarfetmek ne ayıptır ne densizliktir,onun verdiği gözü kullanıp o gözler ile görüp nasıl böyle konuşulur, o laflar nasıl söylenir. O dişler ile yemeğini ısırıp çiğniyorsun bir de üzerine laf söylüyorsun.

_"EFENDİM BENİM DİŞLER DÖKÜLDÜ İMPLANT YAPTIRDIM ,BEN ALLAH IN YARATTIĞI DİŞLERİ KULLANMIYORUM, BEN BİLİMİN ÜRÜNÜ OLAN ÜRÜNÜ KULLANIYORUM "mu diyorsun?

e akılsız adam bilimde kullandığın kafayı da o yarattı, beynini kim yarattı ? kendin mi yarattın beynini? onunla oturup kalkıyor onunla iş görüyorsun. Tıp bilimi implant tedavisini akılla bulmadı mı? İmplant ta kullanılan madenler, materyalleri dünya üzerinde kim var etti, demiri, elması, altını, azotu , karbonu kim var etti, insan kendi mi var etti onları yoksa hazır var olanı mı buldu ve zamanla keşfetti? neyle keşfetti, beyni olmasa yapabilir miydi implantı, uçağı, roketi.

İnsanlık günümüz teknolojisine gelmeden önce atalarımız öküzü , atı, koyunu kullanarak bugünlere gelmedi mi? kim yarattı öküzü? öküzü tarlada kullanma fikrini ne ile buldu insan, beynini kullanarak bulmadı mı? Çıkar o beyni bakalım ne yapabiliyorsun, olur mu? olmaz, o zaman beyin zorunluluk insan için,  Kim koydu onu kafatasının içine, insan kendi mi koydu anasının karnında?

Yapmayın kardeşim, çıkarın nefsinizi aradan, kitapta her yerde " hiç düşünmezler mi, akıl etmezler mi, akıllarını kullanmazlar mı " yazıyor  inkarcılar için, onun yarattığını kullanıp, onun yarattığını yiyip nankörlük etmeyelim , o kişilerden olmayalım yahuuu.

 

Sayın hocam, öncelikle ailenizden birini örnek verdiğim için çok çok özür dilerim. Bu şekilde beni daha iyi anlayacağınızı düşündüğüm için böyle bir örnek verdim. Öbür dünyayı filan bir kenara bırakıp, sizden ricam yazdıklarımı bir düşünün;

 

Siz çok küçük bir yaşta iken babanız ölüyor. Ama nasıl bir ölüm. Yüksek bir binanın balkonundan aşağı düşmek suretiyle hayatını kaybettiği söyleniyor. Ordan dengesini yitirip düşmesi filan da söz konusu değil. Ya cinayet, ya intihar. En iyi avukatlarla olay adli mercilerde inceleniyor ve olayın olduğu saatler aralarında husumet bulunan bir kişi de babanızın öldüğü sokakta net bir şekilde görünüyor. Ama ne yapsalar ne etseler ispat edilemiyor babanızın cinayete kurban gittiği. Biz de bilmiyoruz, kimse bilmiyor. Bilinmiyor oğlu bilinmiyor yani. Hakim de delil yetersizliğinden dosyayı kapatıyor, olay kapanıp gidiyor. Siz büyüyünce anneniz size babanızın asla intihar etmeyeceği, kesinlikle öldürüğünü söylüyor. E tabi siz de hem babanıza intiharı yakıştıramadığınız için, hem de size hep cinayet diye anlatıldığı için annenizle aynı düşüncede oluyorsunuz ve yıllarca böyle olduğunu savunuyorsunuz. Aslında gerçekte iki ihtimal de söz konusu, ispat edilmiş birşey yok ortada. Ama siz bir ihtimali hiç göz önünde bulundurmuyorsunuz bile. Sözü bile edilmiyor evde...

 

Gerçek hiçbir şekilde bilinmediği halde babanızın öldürüğünü neye göre söylüyorsunuz düşündünüz mü hocam? Ya yanılıyorsanız, ya gerçekten intihar ettiyse? Neden intihar ettiğini hiç düşünmüyorsunuz?

 

Benim, sizi ateist biri yapma gayem olmadığımı bilmenizi isteyerek, çok kısa bir süre Allah'ın varlığını sorgulamayı denediniz mi hiç? Siz hep var dediğiniz için "var" olabilir mi? Ama gerçekten, en azından "var olmama ihtimali"ni göz önünde bulundurmanızı öneririm. Birçok gerçeği daha net görecek ve anlayacaksınız. Korkularınızı bir kenara bırakıp, gerçek nedir görün isterim.

 

Örnekleme için tekrar özür dilerim.

 

Saygılarımla hocam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, dursun yazdı:

 

Sayın hocam, öncelikle ailenizden birini örnek verdiğim için çok çok özür dilerim. Bu şekilde beni daha iyi anlayacağınızı düşündüğüm için böyle bir örnek verdim. Öbür dünyayı filan bir kenara bırakıp, sizden ricam yazdıklarımı bir düşünün;

 

Siz çok küçük bir yaşta iken babanız ölüyor. Ama nasıl bir ölüm. Yüksek bir binanın balkonundan aşağı düşmek suretiyle hayatını kaybettiği söyleniyor. Ordan dengesini yitirip düşmesi filan da söz konusu değil. Ya cinayet, ya intihar. En iyi avukatlarla olay adli mercilerde inceleniyor ve olayın olduğu saatler aralarında husumet bulunan bir kişi de babanızın öldüğü sokakta net bir şekilde görünüyor. Ama ne yapsalar ne etseler ispat edilemiyor babanızın cinayete kurban gittiği. Biz de bilmiyoruz, kimse bilmiyor. Bilinmiyor oğlu bilinmiyor yani. Hakim de delil yetersizliğinden dosyayı kapatıyor, olay kapanıp gidiyor. Siz büyüyünce anneniz size babanızın asla intihar etmeyeceği, kesinlikle öldürüğünü söylüyor. E tabi siz de hem babanıza intiharı yakıştıramadığınız için, hem de size hep cinayet diye anlatıldığı için annenizle aynı düşüncede oluyorsunuz ve yıllarca böyle olduğunu savunuyorsunuz. Aslında gerçekte iki ihtimal de söz konusu, ispat edilmiş birşey yok ortada. Ama siz bir ihtimali hiç göz önünde bulundurmuyorsunuz bile. Sözü bile edilmiyor evde...

 

Gerçek hiçbir şekilde bilinmediği halde babanızın öldürüğünü neye göre söylüyorsunuz düşündünüz mü hocam? Ya yanılıyorsanız, ya gerçekten intihar ettiyse? Neden intihar ettiğini hiç düşünmüyorsunuz?

 

Benim, sizi ateist biri yapma gayem olmadığımı bilmenizi isteyerek, çok kısa bir süre Allah'ın varlığını sorgulamayı denediniz mi hiç? Siz hep var dediğiniz için "var" olabilir mi? Ama gerçekten, en azından "var olmama ihtimali"ni göz önünde bulundurmanızı öneririm. Birçok gerçeği daha net görecek ve anlayacaksınız. Korkularınızı bir kenara bırakıp, gerçek nedir görün isterim.

 

Örnekleme için tekrar özür dilerim.

 

Saygılarımla hocam.

Efendim bende sizlere bu konu ile düşüncelerimi aktarayım.ALLAH ın varlığını sorgulamayı denemedim hiç çünkü bu benim için içimden gelerek yapabileceğim bir şey değil. bir örnek vereyim.

Karşımda duruyorsunuz ve benimle konuşuyorsunuz diyelim, siz benim karşımdayken ben sizin varlığınızı sorgular mıyım? Karşımda var mısınız yok musunuz,siz var mısınız yok musunuz diye düşünebilir miyim? 

Aynı şey mi ? derseniz evet aynı şey.Bakış açılarımız farklı,benim için bir tek kendisinin gözükmesi kalmış,o da kural gereği öyle olması gerektiği için gözükmüyor,biz görmemeliyiz.

Peki neden görmemeliyiz? 

Efendim eğer biz kendisini görsek normal yaşantımıza devam edemeyiz.Örneğin biz dünya canlıları ve biz insan ırkı çiftleşekerek çoğalıyoruz,aile kurumu var ,işe gidip geliyoruz,ihtiyaçlarımız için çalışmalıyız vs vs .Bir şirket patronunu düşünelim,1000 tane çalışanı,bilmem kaç tane şirket zinciri var,limuzinler ,özel uçaklar vs,onun karşısında bir çalışanı ceket ilikler,bacak bacak üstüne atamaz,karşısında sigara içemez ,laflarına dikkat eder.Padişahın huzurunda görevli falan olduğumuzu düşünelim..rahat edemez yani kısaca.

Hatta biraz daha örnek merak ettim ve nette dolaştım şöyle bir yazıya rastladım;

 

Bir şey kemali zuhurundan, şiddeti zuhurundan gizlenip görünmeyebilir. Mesela, güneşin ışığı, çok şiddetli olduğunda, insanın gözü güneşi görmekte ve ona bakmakta zorlanır. Güneşin, gördüğümüz ve görmediğimiz her yeri kapladığını düşünelim. Bu durumda Güneş ışığıyla ısısıyla, renkleriyle her yeri kapladığı halde onu görmediğimizi zannederiz. Hatta varlığı inkar edilebilir. Bunun nedeni, güneşin olmaması değil, her yerde olduğu içindir.

Deniz o derece gözler önündedir ki, balıklar bu denizin farkına varmazlar. Bizlerin daima hava ile iç içe olmamıza rağmen havanın farkına varmayışımız gibi...

İnsan kulağı belli bir frekansın üstündeki şiddetli gürültü ve sesleri duyamaz. Yani şiddetli tecelli duymama, görmemeye sebep olabilir.

 

Evet diyebiliriz ki bizler hep görmek istiyoruz,görürsek inanırız diyoruz ,şöyle diyelim; bizler yabancı bir gezegenden geldik,bu dünyayı tanımıyoruz.Bu dünyadan biri ile ortak dil kurabildik ve konuşabiliyoruz.Konuştuğumuz kişi bize dese ki, '' bak şu karşıdan iki insan geliyor ,biri bir erkek 1:90 boyunda ve 110 kilo,yanında yaşlı bir kadın var,boyu 1:60 kilosu 50,yaşlılıktan iki büklüm olmuş bu kadın bu adamın annesidir.Bu adam vakti zamanında annesinin karnından dünyaya gelmiştir. 

Biz şimdi bu durumu kanıksadık ve bu yüzden şaşırmıyoruz ama bir düşünelim, hiç bilmediğimizi düşünelim,bunu görmeden inanır mıydık? 

Yuh ya sen kafayı yemişsin bu adam bu kadının karnından nasıl çıkar demez miydik?

Bu adam bir su parçasından yaratıldı deseler, spermi de gösterseler,bir su parçası olduğunu görsek biz onun böyle bir adam olduğuna nasıl inanırdık.

 

Kışın kupkuru olmuş bir ağaç görsek ,yanımızdaki kişi dese ki bu ağaç dalları bir zaman gelecek çiçeklerle dolacak,o çiçekler meyvelere dönüşecek,lezzetli meyveler olacaklar dese, inanır mıydık? Şimdi biliyoruz ve inanıyoruz çünkü gördük.

 

Kutsal kitaplarda ölümden sonra tekrar dirilmekten bahsedilir,başka bir yerde tekrar var olmak...Oysa bir hayvan,bir insan ölüsü toprak olur,yok olur gider öyle değil mi?

Sevgili dostum bendeniz 28 haziran 1979 tarihinde ,zaten var olan, insanların yaşadığı,kah gülünen kah ağlanan bu dünyaya geldim. Yoktum ,burada var oldum,sonsuz denebilecek evrende toz zerreciği bile sayılamayacak bu dünyaya geldiğime göre, tekrar başka bir yerde neden var edilemeyeyim.Buraya gelirken bana sorulmadı, geliş yollarını bilmiyorum,çeşitli merhaleler geçirdim ve bu dünyaya geldim. Bu dünyaya gelişimin sebebi bir su parçasıdır, bir erkeğin cinsel organından çıkan bir su.. Beni başka bir yerde ,başka bir şeyi sebep ederek var edebilirler.

 

Gözümü ben tasarlamadım,öyle yaratıldım,el ,ayak ,diş ,beyin....

 

Ben kendimi yaratmadım,annem beni tasarlayıp yaratmadı,o da benim gibi hiç bir şey bilmez bir bebek olarak dünyaya geldim,onun karnında büyürken beni o beslemedi,annem ile benim aramda kordonu annem bağlamadı aramıza.Ben dünyaya geldiğimde göğüslerinden süt gelmesini annem tasarlamadı, ben dünyaya geldiğimde onun göğüslerinden süt geldi,metabolizması o dönemde süt üretti.

Ben süt içerken dişlerim yoktu,süt artık benim için yetersiz olduğunda, katı gıdalara geçerken damağımın içinde gömülü olan,daha öncesinde tasarlanmış olan dişler damağımdan çıkmaya başladı, yiyecekleri kesecek bölecek şeylere ihtiyacım vardı ve ben daha diş nedir bilmeden onlar geldi.

Yediklerim mideye gidiyor,gerekli olanlar vücuduma hücrelerime katılırken gereksiz olan posa dışarı atılıyor,eğer dışarı atılmasa canlı yaşayamaz,bir çıkış yeri lazım,onu ben mi tasarladım annem mi tasarladı,babam mı tasarladı.

 

Efendim görüldüğü üzere kendisinin görülmesi yarattıkları iledir.

 

Peki neden  bu delilleri herkes göremiyor diye düşünmüştüm , inanmayanlar neden inanmıyorlar?Dellilleri neden göremiyorlar,her şey ortada iken neden göremiyorlar?

Şöyle bir şey okudum, inkarcılar inkarda olmak niyetindeler, iman yolunu istemiyorlar,istemedikleri için kalp gözleri, basiret gözleri göremiyor.

Bendeniz naçizane olarak ,haddim olmayarak, böyle kişilerin,yaratıcıya seslenmelerini, kendisinin varlığına dair dellileri göstermesini istemelerini, kendisiyle konuşmalarını dilerim.

Geri çevrilmeyeceklerin düşünüyorum.İnkarda ısrar etmek yerine kendisi ile dua yoluyla konuşmalarını diliyorum.

 

Saygılar ,hayırlı geceler

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...