Jump to content

Size göre bir Tanrının olmadığının veya düşünülen şekilde bir Tanrının olmadığının delili


Recommended Posts

13 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Sen her şeyi bilen bir varlığın nasıl özgür iradeli bir varlık yapabileceğini anlat.

 

Her şeyi bilen Allah tamamen kendi tasarım ve ürünü olan insanın önüne koyduğu A ve B seçeneklerinden hangisini seçeceğini bilmiyor mu? Kendi ürettiği ürünün nasıl çalışacağını bilmiyor mu bu Allah? Ne yaptığını bilemeyecek kadar bilinçsiz mi demek istiyorsun? Bu Allah kendi tasarlayıp ürettiği özgür irade dediğin mekanizmanın nasıl çalışacağını bilmeyecek kadar salak mı?

 

İnsanı karıştırma, insan her şeyi ben biliyorum iddiası ile ortaya çıkmıyor, her şeyi biliyorum diye böbürlenip duran Allah.

 

Yok ne karşılaştım, ne de konuştum ama anlaşılan sen buluşup konuşmuşsun. Bu Allah denen şey bazı insanlarla gizli gizli buluşup sırrını yalnız o insanlara söylüyormuş, o insanlara inanmayanları da sonsuza kadar kebap yapıyormuş. Buradaki saçmalığı görebiliyor musun?

 

Peki sayduyu bey betimlemeleriniz cok yakından tanıdığınız bir arkdaşınız tanımlar gibi olmuştuda . Belki tanışmışsınızdır diye sormuştum .

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 702
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

7 dakika önce, Nuri Kara yazdı:

Evet tanrı bilmiyor. Özgür iradeye sahip varlıkların önceden ne yapacağı bilinemez. Tanrı satrançta kimseyi ilk hamlede mat edemez. Bunlar acizlik değil. 

"Tanrı evreni yaratmadan önce ne yapıyordu?" gibi boş sorular var. Tanrı bizimle beraber şu anı yaşamıyor. O zamandan bağımsız bir varlık. Her şeyi biliyor çünkü: Geçmiş, şimdi ve gelecek onun için sadece bir andan oluşuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, fatihkara said:

 

 

Peki sayduyu bey betimlemeleriniz cok yakından tanıdığınız bir arkdaşınız tanımlar gibi olmuştuda . Belki tanışmışsınızdır diye sormuştum .

 

Yok, ben Kuran'daki iddialardan ortaya çıkan sonucu söylüyorum, bir de aklımın ve mantığımın sesini dinliyorum, senin gibi 1400 yıl önceki arapların palavralarına, zırvalarına gözüm kapalı iman etmiyorum.

 

Bir tanrı olacak da, sonra da gidip Muhammed adlı cahil bir yağmacıya "Seni elçi seçtim, sana inanmayanları sonsuza kadar kebap yapacağım." diyecek, ha? Böyle deli saçması bir iddiaya hangi aklı başında, akıllı ve mantıklı bir insan inanır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 minutes ago, fatihkara said:

 

Özür dilerim forumda yeniyimde. Sizden ricam benim gibi zor anlayan bir insanın bile anlayabileceği şekilde  kısaca konuyu acabilirmisiniz ?

 

Çok fazla içerik var. En yakın tarihlilerden kendi yazdığım bir tanesini kopyaladım. Forumda bunlardan çok fazlası var.

 

Bu bir:

 

Quote

 

Özgür irade ile ilgili ayrıca(daha önce yazdığım):

 

Alim-i mutlak için cereyan eden ve vuku bulan "arızi" hadiseler içerisinde ne sonuç ne de sebepler açısından olmayan, bilinemez ya da öngörülemez bir bilgi yoktur, olamaz. Özgür irade de temelde bir neden-sonuç ilişkisidir. Tanrı için bunun en karmaşık, sonsuz karmaşık versiyonu bile basit bir algoritma düzeyindedir.

 

Eğer özgür irade "gerçekten" özgür, ve sadece onu eyleyene bağlı bir "çıktı" ise: 

 

Bu durum özgür iradenin yapıp edeceklerinin bilgisini, özgür irade onları eylemeden önce tanrı için bile mümkünsüz kılıyor ki, bu tanrının ezelde ve ebediyette mutlak olan bilgisine aykırı. Tanrının bilgisini öyle veya böyle insan belirlemiş oluyor.  Onları bilmek için önce yaratmış olması, yaratmaktan öte, yarattıklarının onları eylemiş olması gerekiyor. Tanrının bilgisinin tam olmadığı bir "an" ya da anlar olmak durumunda o zaman. Tanrı zamanlar üzeri de değil.

 

Tanrının geleceği de bilmesi ya da "her zamanda" bulunması durumu kurtarmıyor yani. Bilgi sadece özgür iradenin "kendisine" bağlı ise, o vakit tanrı ne yapıp edeceğimizi sadece zamanlar üzeri olduğu için biliyor, aksi durumda o bilgi onun için de mümkünsüz demektir. Mümkünsüz olması gerekir. Peki bu olabilir mi? Tanrı için mümkünsüz?

 

Gerçekte ise: 

 

Tanrı insanı, onun özgür iradesini ve yapıp edeceklerini, alimi mutlaklığı gereği; zamanlar üzeri olmasa, geleceği görmese de "bilmek durumunda"..

Çünkü zaten en başta onu ve özgür iradesini yaratan, imal eden kendisi. 

Mükemmel ve kısıtsız bir mühendis dahi, sadece bu özelliği ile, geleceğe bakmasına gerek kalmadan, ürettiği robot ya da yazılımın nasıl davranacağını bilir, öngörür. 

Bu durumda o robot zaten onun bildiği ve hesap ettiği şekilde hareket etmektedir. 

 

Laplace'nin şeytanını düşünün. Gelecekte ne olacağını bilmesi için geleceğe bakmasına ya da tüm zamanlarda olmasına gerek var mı?

Tanrının ki bundan da beter bir durum. Laplace'nin şeytanı pratikte ve teoride de mümkünsüz. Ama tanrı için mümkünsüz bir şey var mı?

Ya kendi bilgisi bizim özgürlüğümüzün önüne geçecek, ya da bizim özgürlüğümüz onun bilgisini kısıtlayacak.

 

 

Bu iki:

 

Quote

 

Burası önemli.

Tasarlayan, nasıl çalışacağını da bilir.

Hele hele bu tanrı ise.

 

Karar verme mekanizmasının özgür olması için ise, tasarlayanın, yani tanrının bunun nasıl çalışacağını bilmemesi, öngöremiyor olması gerekir. Sorumluluğun kendisinde olmaması için.

Bu tanrı için mümkün müdür?

 

Eğer mümkünse, tanrı kısıtlanmıştır.

Değilse, özgürlük yoktur. Hikayedir.

 

Geleceği gördüğü için, tüm zamanlarda olduğu için falan hikaye..(O bile kurtarmıyor ama neyse)

Özgür iradeyi yedirmek için tanrının bir sıfatını(zamandan münezzehlik) kullanıp, diğerlerini(alimi mutlaklık) hasır altı etmek denir buna.

Tanrının sözümona beni etkilemeden ne yapacağımı biliyor olması için zaman boyutu/düzlemine ihtiyacı bile yok. Çünkü bilmekten, bilgiden kaçışı yok.

Varsa eğer, tanrı yok.

Alimi mutlaklığın laneti bu olsa gerek. Müslümanların önünde diz çöktüğü ve çökeceği bir lanet.

 

 

Bir de çeşni olarak, beyin cimnsatiği açısından eski bir başlık:

 

https://www.ateistforum.org/index.php?/topic/58497-özgür-irade-açmazı/

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Yok, ben Kuran'daki iddialardan ortaya çıkan sonucu söylüyorum, bir de aklımın ve mantığımın sesini dinliyorum, senin gibi 1400 yıl önceki arapların palavralarına, zırvalarına gözüm kapalı iman etmiyorum.

 

Bir tanrı olacak da, sonra da gidip Muhammed adlı cahil bir yağmacıya "Seni elçi seçtim, sana inanmayanları sonsuza kadar kebap yapacağım." diyecek, ha? Böyle deli saçması bir iddiaya hangi aklı başında, akıllı ve mantıklı bir insan inanır?

 

Şimdide beni çok iyi tanıyormuş gibi betimlediniz. Anladım bu konulara genel yaklaşım şekliniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, Nuri Kara said:

"Tanrı evreni yaratmadan önce ne yapıyordu?" gibi boş sorular var. Tanrı bizimle beraber şu anı yaşamıyor. O zamandan bağımsız bir varlık. Her şeyi biliyor çünkü: Geçmiş, şimdi ve gelecek onun için sadece bir andan oluşuyor.

 

Bu dediklerinin ne anlama geldiğini kendin bile bilmiyorsun, laf olsun diye söylüyorsun işte. İnananlarda böyle içi bomboş klişeler, basmakalıp laflar sürüyle. Papağan gibi sağdan soldan duyduklarını tekrar etmede üstlerine yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Bu dediklerinin ne anlama geldiğini kendin bile bilmiyorsun, laf olsun diye söylüyorsun işte. İnananlarda böyle içi bomboş klişeler, basmakalıp laflar sürüyle. Papağan gibi sağdan soldan duyduklarını tekrar etmede üstlerine yoktur.

Düşünüp anlamaktan acizsen soru sor!

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, Nuri Kara said:

"Tanrı evreni yaratmadan önce ne yapıyordu?" gibi boş sorular var. Tanrı bizimle beraber şu anı yaşamıyor. O zamandan bağımsız bir varlık. Her şeyi biliyor çünkü: Geçmiş, şimdi ve gelecek onun için sadece bir andan oluşuyor.

 

Zamandan bağımsız olan şey "yoktur". Zaten yoktur. İnsan mantığı için mümkün değildir. İki kavram birbirine içkindir. İnsan mantığı dışına bu ve benzeri şekillerde atıfta bulunduğunuz ve gönderme yaptığınız vakit, zaten o atıfta bulunduğunuz şeyi insan mantığı için "yoklamış" oluyorsunuz. Yani bir şey açıklamış değil, "açıklamamış" oluyorsunuz. Kanıtlamaya çalıştığınız şeyi ilk elden auta atan siz oluyorsunuz hani.

 

At ortaya bi şundan bundan bağımsızdır; tamam, oldu bitti bu iş. Öyle değil işte. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, teflon yazdı:

 

Çok fazla içerik var. En yakın tarihlilerden kendi yazdığım bir tanesini kopyaladım. Forumda bunlardan çok fazlası var.

 

Bu bir:

 

 

Bu iki:

 

 

Bir de çeşni olarak, beyin cimnsatiği açısından eski bir başlık:

 

https://www.ateistforum.org/index.php?/topic/58497-özgür-irade-açmazı/

 

tşk ler. Kaliteli paylaşım için . Konuyu Boş vaktimde sağlıklı bir şekilde okuyup idrak edip izniniz ile düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değişmeyen tek şey değişimdir veya değişmeyen tek şey zamanın akmasıdır. Hiçbir şey değişmeseydi zaman dururdu, her şey tersi yönünde değişseydi zaman geriye doğru akardı.

Saatler dünyanın kendi etrafında dönme süresine göre ayarlanmıştır.

Canlı varlıkların ölü olarak değişmeleri yıllar sürer. Daha yavaş hareket eden bir insan daha fazla yaşamaz ama farklı zaman diliminde* yaşamış olur.**

*(Evrenin andaki durumu) **(Kara deliklerin yakınında değişimin yavaşlaması, interstellar)

 

 

Zamanın bir boyut olduğunu düşünmüyorum. Demek istediğim: Bir madde değişince zaman oldu diyebiliriz. Anda değişmeyen hiçbir madde yoktur.

Zaman yolculuğunun mümkün olduğunu düşünmüyorum. Çünkü: Zaman değişimse, geçmişteki bir zaman diliminin var olduğunu söyleyemeyiz.

Zamanla boyutların büyük bir ilişkisi var: Hareket olmasaydı zaman(değişim) olmazdı. Boyutlar olmasaydı hareket olmazdı.

Büyük şeyler küçük şeylerin birleşmesiyle oluşmuştur. Hiçbir şey yer değiştirmeden değişemez. (Büyük şeyler sabit gözükebilir.)

 

 

Dediğiniz gibi mekan ve hıza göre değişiyor: Bir şeyi algılamamız için beynimizdeki nöronların bir yerden bir yere gitmesi gerekiyor. Bir örnek vereyim: Sizi dünyayı görecek bir konuma koyup bütün fiziksel hareketlerinizi yavaşlatalım. Öyle ki bir nöron bir bilgiyi bize göre bir yılda işlesin. Siz bizden daha fazla yaşamış olmazsınız. Siz bilgiyi daha yavaş işlediğiniz için bizden daha geç ölmüş olursunuz. Ama genele baktığımız zaman sizin milyon yıllarda işlediğiniz bilgiyi biz altmış yılda işlemiş oluruz. Yani aynı miktarda iş yapmış oluruz.

Algılama süremiz değişir ama yaşam süremiz aynı kalır. (Zaten ikizler örneğinde de öyle değil mi? Biri on yıl yaşlanmış biri bir yıl yaşlanmış olsa, biri otuz biri yirmi bir yaşında olurlar ama otuz yaşında olan otuz senelik iş yapmışken yirmi bir yaşında olan yirmi bir senelik iş yapmış olur.) Umarım anlatabilmişimdir.frown.gif

Hız ve mekan fiziksel hareketlerimizi yavaşlatıyorlar. Bu da değişimi yavaşlatıyor. Yani zamanı.

Bir maddenin hareket veya değişme hızı bulunduğu ortama göre değişebiliyor. Bunun ismi görecelilik.

 

Sizin kadar hızlı düşünüp yazamıyorum eski yazılarımı kopyala yapıştır yapmamı mazur görün.

 
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tanrı, Allah adı her neyse nasıl zamandan bağımsız oluyor? Öyle bizim tanrı zamandan bağımsız demekle bağımsız mı olmuş oluyor? Bu tanrı hiç eylemde bulunmuyor mu? Öyle put gibi kımıldamadan duruyor mu? Yaptığı eylemlerin bir sırası yok mu?

 

Bir varlığın zamandan bağımsız olması için hiç bir yapmaması, hiç bir şeyin ona etki etmemesi, put gibi hiç bir şey yapmadan durması lazımdır. Bir varlık iki eylem yaptı diyelim, bu iki eylemden birisini önce yapmış olmalıdır, diğerini de o eylemden sonra. Eylem varsa zaman da vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Bu tanrı hiç bir şey yapmıyor mu? Eylemden de bağımsız mı?

 

Bulunan Güzel olan 2. nokta. Bu arada bunlar daha önce defalarca tartışılmış sanırım. Ama yeni olduğum için merakımı mazur görün lütfen. Ayrıca hepinize tşk ederim. Gerçek ten güzel bilgiler paylaşıyorsunuz düşünceyi mantık sınırlarına zorluyorsunuz.

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...