Jump to content

Size göre bir Tanrının olmadığının veya düşünülen şekilde bir Tanrının olmadığının delili


Recommended Posts

59 minutes ago, Keyhole said:

Arkadaşım neden böyle bir paylaşım yaptınız anlamadım? Sizinle aynı fikirdeyim. Ben de sizler gibi bir tercih yapıyorum. Tercihimi de bu yönde yapıyorum. Sizi de tercihinizden dolayı eleştirmiyorum aksine saygı duyuyorum. 

Soru şu:

Bu tercihimden dolayı ne kaybederim ?. basit bir soruya 1 kişi çıkıp cevap veremedi hala boş boş paylaşımlar yapıyorsunuz.

 

Sayın Keyhole;

 

Birincisi; siz değil, insanlık kaybediyor. Tekil halinizle mesele siz değilsiniz. Mesele çoğul olarak oluşturduğunuz bütün. Tabi bu arada insanlık ya da o coğrafya ile birlikte biz de kaybediyoruz.

İkincisi; bu bir şeyi kaybetme kazanma meselesi değil. Ya da öyle mi sizin açınızdan; inancınızı bir şey kazanmak ya da kaybetmek, yani bir çıkar ilişkisi üzerine mi kuruyorsunuz?

Üçüncüsü; bu inanç/din denen şey, akli melekeleri dumura uğratıp, insanı bir nevi aklını o kitaba ipotek etmiş şekilde "akılsız" olarak dolanmasına neden oluyor. Artık bilim düşmanlığı mı dersiniz, yobazlık mı...orası size kalmış. Aklın bu kitaba ipotek etmiş adam, sübyancılık ve dayağı bile, yine bu kitap üzerinden meşrulaştırabiliyor kendince. Daha ne olsun? O adamın doğru ya da yanlış yapmış olması değil önemli olan. Önemli olan, bu kitabın ya da bu inancın, buna bir şekilde "vesile" olması. Mahal vermesi.

 

Bu işin "kaybedeceğim bir şey yok, o zaman neden inanmayayım"dan ibaret olması çok sığ ve çok banal sanki. Siz ne dersiniz? 

 

Bu sorunun en özet cevabı bu(nlar) olabilir. Daha uzun şekli ile paragraflar dolusu yazılabilir. 

Boş paylaşımlar dediğiniz yerde de, bir nevi dolu olanlara da yanıt aldığımızı görmedim ben henüz.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 702
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1 hour ago, Keyhole said:

 

Sonuç ne anlamadım ?

 

 

Sen bu işkence yöntemleri ile ilgili neler düşünüyorsun? Böyle bir sadistliği, psikopatlığı nasıl sindirebiliyorsun? İnandığın kitapta bu ifadeler varken hangi mantıkla İslam şöyle güzel dir, böyle iyidir, barış, huzur ve sevgi dinidir gibi iddialarda bulunabiliyorsun? Ne bunlar? Bir insan sırf başka bir insana inanmadı diye böyle akıl almaz işkenceler yapılması gerektiğini söyleyen sapık bir zihniyetten çıkmış düşünceleri nasıl hazmedebiliyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Keyhole yazdı:

Arkadaşım neden böyle bir paylaşım yaptınız anlamadım? Sizinle aynı fikirdeyim. Ben de sizler gibi bir tercih yapıyorum. Tercihimi de bu yönde yapıyorum. Sizi de tercihinizden dolayı eleştirmiyorum aksine saygı duyuyorum. 

Soru şu:

Bu tercihimden dolayı ne kaybederim ?. basit bir soruya 1 kişi çıkıp cevap veremedi hala boş boş paylaşımlar yapıyorsunuz.

 

 

Bir önceki sayfada bu sorunuza cevap vermiştim ama işinize gelmediği için anlamazdan geldiniz.

 

Tekrar deneyelim;

İslam bir paket halinde gelir, öyle ben işime gelen kısımları alayım, gelmeyen kısımları görmezden geleyim benim kalbim iyi, mottom iyilik yap iyilik bul vs. diyemezsiniz. Bu konuda ısrarcı olan kişi müslümanlıktan çıkıp islam tandanslı deist bir inanışa geçiş yapmış olur, yani islam’a göre münafık olur. Münafıklar ise islam için çok tehlikeli görülür ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktan maide 33 gereği cezaya çarptırılırlar.

 

İslam, sadece bir inanç adı değildir, yaşam biçimidir.

Sosyal hayatın en kılcal damarlarına kadar işler, nasıl giyineceksiniz, nasıl konuşacaksınız, nasıl selam verilir, yatak odasında nasıl davranmalısınız, hatta tuvalette bile hacet nasıl giderilir size tek tek dikte eder.

 

Bkz. en büyük islam alimlerinden imam gazali tuvalet yönergeleri;

 

Alıntı

 

İmam gazali – kimya-ı saadet;

 

helaya girerken sol ayakla, çıkarken sağ ayakla başlamalıdır. 

üzerine allahu teala’nın ismi yazılı hiçbir şeyi açıkta bırakmamalıdır. 

başı açık helaya girmemelidir. 

helaya girerken şu duayı okumalıdır "maddi ve manevi pisliklerden ve şeytandan allah’a sığınırım". 

çıkarken de "yarayışlı maddeleri alıkoyup yaramayanları benden uzaklaştırmak lütfunu bahşeden allah’a hamd ederim". 

temizlenme işine gelince, üç kerpiç parçasını yahut düzeltilmiş üç taşı büyük abdestten önce alır. kaza-yı hacet (sıçmak) bitince sol eliyle alır ve necaset (kirli) olmayan yerden başlayıp necaset olan yere sürer ve orada dondurur ve necaseti bulaştırmadan kaldırır. böylece üç taşı kullanır. 

eğer temizlenmezse iki taş daha kullanır. böylece kullanılan taş sayısının tek olmasına dikkat eder.

sonra düz bir taşı sag eline alır, zekerini (erkeklik organını) sol eliyle tutar, o taş üzerine üç defa sürer, yahut duvara üç ayrı yere sürer.

sol eli hareket eder sağ eli değil. fakat en iyisi taştan sonra su ile de yıkanmaktır.

suyu kullanmak istediği zaman sağ eliyle su döker sol eliyle temizlenir.

hiç necaset kalmadığını anlayıncaya kadar devam eder.

bunun gibi küçük abdestten sonra temizlenirken, elini üç defa zekerin altına koyup sallar ve üç adım yürür, üç defa öksürür.

bundan daha fazla kendine eziyet vermemelidir. yoksa şüpheye vesveseye düşer. 

 

 

 

  İslam, düşünen, mantık yürüten, sorgulayan birey istemez arkadaşım, islam akılsız zombilerin dinidir.

İslam için aklı kullanmak demek 1400 yıl önce yaşadığı iddia edilen bir bedevinin koyduğu kurallara koşulsuz iman etmek demektir.

 

Kulaklarını tıkasan da tekrar yazalım, islam önce özgürlüğünü elinden alır sonra insanlığını, insanlık onurunu tüketir, geriye senden kalan ise

Otoriteye kayıtsız şartsız itaat eden, deli deli ritüelleri tekrarlamaktan başka bir işe yaramayan beyinsiz bir kabuktan ibarettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Keyhole yazdı:

 

Arkadaşım neden böyle bir paylaşım yaptınız anlamadım? Sizinle aynı fikirdeyim. Ben de sizler gibi bir tercih yapıyorum. Tercihimi de bu yönde yapıyorum. Sizi de tercihinizden dolayı eleştirmiyorum aksine saygı duyuyorum. 

Soru şu:

Bu tercihimden dolayı ne kaybederim ?. basit bir soruya 1 kişi çıkıp cevap veremedi hala boş boş paylaşımlar yapıyorsunuz.

 

 

Kaybetyikleriniz ortada işte. Düşünemiyorsun kendinden başkasına hak veremiyorsun. Tek doğru benim inancım diyerek inancı bile kirletiyorsun Senin sorduğun soru kumarbaz refleksidir. Aynı şey Ali ye affedilir İslam'da. Ama daha eskilere dayanır.

 

İnancımızda dolayı kaybettiğimiz milyonlarca insan var ve sizin bu sapkın düşünceleriniz yüzünden eziyet çekiyorlar. İnsanları öldürüp Kader diyorsunuz.

 

Bir de kurnazlık yapıp kendini İslamin tek örneği gibi gösteriyorsun.. ben de sizin gibi tercih yaptım falan filan..

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 09.01.2019 at 13:09, fatihkara yazdı:

 

Sn.Türk Ateist gerçekten teşekkür ederim. Özlediğim beklediğim aradığım berraklık. Duruluk. Sadece soru var. Ve soru ile benim ne gördüğümü sorgulama var. soruda yönlendirme yok. Çoktan secmeli argumanlar yok. Kafasında zaten çözümseyip benim gördüğümü görmüyorsan zaten yanlış görmüşsün yaklaşımı yok.

 

Böyle bir soruya yanıt vermemek benim acımdan fikri paylaşım samimiyetimi zedeler. Umarım yazdığım cevaplarıda aynı berraklık ve duruluk ile tartışma şanşımız olur.

 

Sorunuzun yanıtı hazırlıyorum sn.Turk Ateist

 

Yanıtınızı hala hazırlayamadınız mı Fatih Bey? :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Keyhole said:

 

Bu kadar uzun cümleler kurarak kendinizi gereksiz yere meşgul etmişiniz. Boş bir sayfa eklemiş olsaydınız da bence anlam aynı olacaktı. Ama en azından yazarak kendinizi tatmin ettiğinizi düşünelim. Sormak istediğiniz her soruya cevap vermeye hazırım. Kendimi o yeterlilikte görüyorum. En azından sizin yeterliliğinize karşı...

 

 

Özgüvenine hayran kaldım, umarım devamını getirebilirsin.


Sana Musa zamanında yaşımıs olan Firavun ve onun danışmanı veya sağ kolu HAMAN hakkında bir kaç soru sormak istiyorum.

Önce Kuranda Musanın doğumunu okuyalım. Kasas Suresi:

 

4 - Çünkü Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını parça parça etmişti. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Belli ki o bozgunculardandı.
5 - Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım.
6 - Ve o yerde onları hakim kılalım, Firavun ile Hâmân ve ordularına, onlardan çekinmekte oldukları şeyi gösterelim.
7 - O esnada Musa'nın anasına "Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız" diye bildirdik.
8 - Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldı. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
9 - Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.
10 - Musa'nın anasının yüreği (tasadan) bomboş kalıverdi. Eğer biz, (vaadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

.

Musa doğdunda veya bebekken Firavun evlidir, bir karısı vardır ve yanında Haman diye (danışmanı sandığım) önemli bir kişi daha vardır.
Sonra Firavun, Musayı büyütür, Musa "kazayla" birisini öldürür, korkar kaçar, evlenir, peygamber olur ve geri döner. 
Şuara Suresiyle devam edelim.


10 - Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi.
11 - "Firavun kavmine, hâlâ sakınmayacaklar mı?"
12 - (Musa) şöyle seslendi: "Ya Rab! Doğrusu ben korkarım ki beni yalancı sayarlar."
13 - "Ve göğsüm daralır, dilim dönmez, onun için Harun'a da elçilik ver."
14 - "Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Ondan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler."
15 - (Allah): "Hayır hayır" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz. (Onları) işitiyoruz."
16 - "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: İnan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.
17 - İsrail oğullarını bizimle beraber gönder."
18 - "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi? Hayatının bir çok yıllarını aramızda geçirmedin mi?"
19 - "Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!"
20 - Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınlardandım."
21 - "Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı."
22 - "O başıma kaktığın nimet de (aslında) İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olmandır. "
23 - Firavun şöyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dediğin nedir ki?"
24 - Musa cevap olarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi'dir."
25 - (Firavun) etrafında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi
.

 

Yukarda 18. ayetten (peygamber olarak geri dönen) Musayı büyüten Firavunun konuştuğunu anlıyoruz. Ve Musa Firavundan korkup kaçtığın söyler.
Ve yine Kasas Suresi ile devam.

 

29 - Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.
30 - Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."
31 - Ve "Asânı at!" denildi. Musa (attığı) asâyı yılan gibi debrenir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Musa! Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın." (buyuruldu.)
32 - "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çıkacaktır. Korkudan (açılan) kollarını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Çünkü onlar, yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır." (diye seslenildi)
33 - Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm, beni öldürmelerinden korkuyorum."
34 - "Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum."
35 - Allah buyurdu: "Seni kardeşinle destekliyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erişemeyecekler. Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz."
36 - Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.
37 - Musa şöyle dedi: "Rabbim, kendi katından kimin hidayet rehberi getirdiğini ve hayırlı akibetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zalimler, kurtuluşa eremezler."
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nın ilâhına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir." dedi.
39 - O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.
40 - Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!

 

Yukarda 33. ayette Musa, Firavunun hala o olayı unutmadığını ve bu yüzden öldürülmekten korktuğunu anlatır. Masalın kahramanları hala aynı kişilerdir: Musa, Firavun ve Haman!
Ve Firavunun hikayesi denizde biter. Bu olaydan sonra Musa 40 yıl çölde dolanmıştır ve 120 yaşında kutsal toprakları görüp, giremeden ölmüştür.


Sorularım:
-Musa bebekken evli olan, Musayı büyüten ve denizde boğulan Firavun kaç yıl tahtta oturmuş olabilir? 
-Bu kadar uzun süre tahtta oturan Firavunun kim olduğunu bulmak zor olmasa gerek. Musanın zamanında hükmeden Firavun kimdir?
-Firavunların bazen çocuk yaşta tahta çıktıkları bilinmektedir ve bunların (krallar ve padişahların da) bilge danışmanları olduğu bilinmektedir. Musanın bebekliğinde beri Firavunun danışman olan HAMAN ölmeyi mi unutmuştur?

Haman kaç sene yaşamış olabilir?

 

Cevaplamaya çalışırsan sevinirim.

 

 

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, poiuz yazdı:

 

Özgüvenine hayran kaldım, umarım devamını getirebilirsin.


Sana Musa zamanında yaşımıs olan Firavun ve onun danışmanı veya sağ kolu HAMAN hakkında bir kaç soru sormak istiyorum.

Önce Kuranda Musanın doğumunu okuyalım. Kasas Suresi:

 

4 - Çünkü Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını parça parça etmişti. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Belli ki o bozgunculardandı.
5 - Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım.
6 - Ve o yerde onları hakim kılalım, Firavun ile Hâmân ve ordularına, onlardan çekinmekte oldukları şeyi gösterelim.
7 - O esnada Musa'nın anasına "Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız" diye bildirdik.
8 - Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldı. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
9 - Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.
10 - Musa'nın anasının yüreği (tasadan) bomboş kalıverdi. Eğer biz, (vaadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

.

Musa doğdunda veya bebekken Firavun evlidir, bir karısı vardır ve yanında Haman diye (danışmanı sandığım) önemli bir kişi daha vardır.
Sonra Firavun, Musayı büyütür, Musa "kazayla" birisini öldürür, korkar kaçar, evlenir, peygamber olur ve geri döner. 
Şuara Suresiyle devam edelim.


10 - Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi.
11 - "Firavun kavmine, hâlâ sakınmayacaklar mı?"
12 - (Musa) şöyle seslendi: "Ya Rab! Doğrusu ben korkarım ki beni yalancı sayarlar."
13 - "Ve göğsüm daralır, dilim dönmez, onun için Harun'a da elçilik ver."
14 - "Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Ondan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler."
15 - (Allah): "Hayır hayır" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz. (Onları) işitiyoruz."
16 - "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: İnan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.
17 - İsrail oğullarını bizimle beraber gönder."
18 - "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi? Hayatının bir çok yıllarını aramızda geçirmedin mi?"
19 - "Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!"
20 - Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınlardandım."
21 - "Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı."
22 - "O başıma kaktığın nimet de (aslında) İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olmandır. "
23 - Firavun şöyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dediğin nedir ki?"
24 - Musa cevap olarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi'dir."
25 - (Firavun) etrafında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi
.

 

Yukarda 18. ayetten (peygamber olarak geri dönen) Musayı büyüten Firavunun konuştuğunu anlıyoruz. Ve Musa Firavundan korkup kaçtığın söyler.
Ve yine Kasas Suresi ile devam.

 

29 - Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.
30 - Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."
31 - Ve "Asânı at!" denildi. Musa (attığı) asâyı yılan gibi debrenir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Musa! Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın." (buyuruldu.)
32 - "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çıkacaktır. Korkudan (açılan) kollarını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Çünkü onlar, yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır." (diye seslenildi)
33 - Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm, beni öldürmelerinden korkuyorum."
34 - "Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum."
35 - Allah buyurdu: "Seni kardeşinle destekliyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erişemeyecekler. Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz."
36 - Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.
37 - Musa şöyle dedi: "Rabbim, kendi katından kimin hidayet rehberi getirdiğini ve hayırlı akibetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zalimler, kurtuluşa eremezler."
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nın ilâhına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir." dedi.
39 - O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.
40 - Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!

 

Yukarda 33. ayette Musa, Firavunun hala o olayı unutmadığını ve bu yüzden öldürülmekten korktuğunu anlatır. Masalın kahramanları hala aynı kişilerdir: Musa, Firavun ve Haman!
Ve Firavunun hikayesi denizde biter. Bu olaydan sonra Musa 40 yıl çölde dolanmıştır ve 120 yaşında kutsal toprakları görüp, giremeden ölmüştür.


Sorularım:
-Musa bebekken evli olan, Musayı büyüten ve denizde boğulan Firavun kaç yıl tahtta oturmuş olabilir? 
-Bu kadar uzun süre tahtta oturan Firavunun kim olduğunu bulmak zor olmasa gerek. Musanın zamanında hükmeden Firavun kimdir?
-Firavunların bazen çocuk yaşta tahta çıktıkları bilinmektedir ve bunların (krallar ve padişahların da) bilge danışmanları olduğu bilinmektedir. Musanın bebekliğinde beri Firavunun danışman olan HAMAN ölmeyi mi unutmuştur?

Haman kaç sene yaşamış olabilir?

 

Cevaplamaya çalışırsan sevinirim.

 

 

işin  garibi  Allah  herkese  bildiri  veriyor  musanin  annesi  bile  allahla  irtibat  halinde  belki  denecektir  ki  orada  annelik  güdüsü  var  daha  sonra  kavuşmak  için  oğlunu  biraksin  diyeceğim  ama  çok  mantıksız  gibi  olur. Yani  meryem'e vahyediyor  musanin  annesine  bildiriyor  bu  kimselerin  Allah'ı  inkar  etme  şansları  yok  gibi 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Yanıtınızı hala hazırlayamadınız mı Fatih Bey? :)

 

 

Konu bağlantıları itibari ile aşırı kompleks. Oldu bittiye de getirmek istemiyorum :)

Fark etmez kaba taslak gir hep birlikte toparlarız diyorsanız girerim. Sağlı sollu dalmak yok ama baştan söyleyeyim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, fatihkara yazdı:

 

Konu bağlantıları itibari ile aşırı kompleks. Oldu bittiye de getirmek istemiyorum :)

Fark etmez kaba taslak gir hep birlikte toparlarız diyorsanız girerim. Sağlı sollu dalmak yok ama baştan söyleyeyim.

 

Yok yok, nasıl uygun buluyorsanız, nasıl iyi hissedecekseniz öyle yapın. Sağlı sollu toparlamamız zor olur, fırsat bulamazsınız.

İsterseniz vazgeçebilirsiniz de. Siz özellikle taşımış ve uzun uzun yazmışsınız ancak ne amaç güttüğünüzü, neyi anlatmaya çalıştığınızı açıklamamışsınız diye üstünde durdum. Bunu bilmeden yorum yapamadım ve açıkçası merak da ettim. 

Sizi çok yorup zorlamak istemeyiz tabii. 

Kolay gelsin. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
30 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Yok yok, nasıl uygun buluyorsanız, nasıl iyi hissedecekseniz öyle yapın. Sağlı sollu toparlamamız zor olur, fırsat bulamazsınız.

İsterseniz vazgeçebilirsiniz de. Siz özellikle taşımış ve uzun uzun yazmışsınız ancak ne amaç güttüğünüzü, neyi anlatmaya çalıştığınızı açıklamamışsınız diye üstünde durdum. Bunu bilmeden yorum yapamadım ve açıkçası merak da ettim. 

Sizi çok yorup zorlamak istemeyiz tabii. 

Kolay gelsin. :)

 

:)  yaw kaçmaya niyetim yok.Kibarca kapıyı aralamışsınız. Nezaketiniz için teşekkür ederim. 

 

Güzel bir konu olacağına inanıyorum. Az daha müsade ricası o zaman.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

 

Kaybetyikleriniz ortada işte. Düşünemiyorsun kendinden başkasına hak veremiyorsun. Tek doğru benim inancım diyerek inancı bile kirletiyorsun Senin sorduğun soru kumarbaz refleksidir. Aynı şey Ali ye affedilir İslam'da. Ama daha eskilere dayanır.

 

İnancımızda dolayı kaybettiğimiz milyonlarca insan var ve sizin bu sapkın düşünceleriniz yüzünden eziyet çekiyorlar. İnsanları öldürüp Kader diyorsunuz.

 

Bir de kurnazlık yapıp kendini İslamin tek örneği gibi gösteriyorsun.. ben de sizin gibi tercih yaptım falan filan..

 

1- Düşünen arkadaş´ bakın ben inananların ne kaybettiğini ya da inananlar yüzünden başkalarının ne kaybettiğini sormuyorum. İnandığım için ben ne kaybediyorum size bunu soruyorum. Size göre düşünemiyor olabilirim. Ama sorum sizin benim hakkımda ne düşündüğünüz değil benim ne düşündüğüm. Bana göre bir düşüncem var ve doğru.

2- Kendimden başkasına da hak veriyorum hatta size bile hak veriyorum. En azından inanmıyor olma hakkınızı kullanıyor olmanızı elbette anlıyorum. Bundan dolayı da sizi eleştirmiyorum.

3- Asla tek doğru benim inancım demiyorum. Ben doğru olduğunu düşündüğüm bir inanca inanıyorum. Sizin bahsettiğiniz inanca zerre kadar bende inanmıyorum.

4- Benim kader anlayışımda sizin bazı Müslümanların kader inancından örnek aldığınız gibi bir anlayış yok. Benim kader inancımda var olan bizler için yazılmış bir kader anlayışı yok. Aksine bizlerin tercihleriyle yaşadıklarımızın neticesinde yazılan bir kader var. Aksi takdirde Allah bana birini öldürmemi yazdıysa zaten inancım gereği bunu değiştirmem mümkün olamazdı. 

5- Sizin kurnazlık olarak yorumladığınız şey belki de samimiyetim, size karşı dürüstlüğüm ve burada karşılaştığınız bazılarının aksine daha bilgili olmamdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

 

 

Bir önceki sayfada bu sorunuza cevap vermiştim ama işinize gelmediği için anlamazdan geldiniz.

 

Tekrar deneyelim;

İslam bir paket halinde gelir, öyle ben işime gelen kısımları alayım, gelmeyen kısımları görmezden geleyim benim kalbim iyi, mottom iyilik yap iyilik bul vs. diyemezsiniz. Bu konuda ısrarcı olan kişi müslümanlıktan çıkıp islam tandanslı deist bir inanışa geçiş yapmış olur, yani islam’a göre münafık olur. Münafıklar ise islam için çok tehlikeli görülür ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktan maide 33 gereği cezaya çarptırılırlar.

 

İslam, sadece bir inanç adı değildir, yaşam biçimidir.

Sosyal hayatın en kılcal damarlarına kadar işler, nasıl giyineceksiniz, nasıl konuşacaksınız, nasıl selam verilir, yatak odasında nasıl davranmalısınız, hatta tuvalette bile hacet nasıl giderilir size tek tek dikte eder.

 

Bkz. en büyük islam alimlerinden imam gazali tuvalet yönergeleri;

 

 

 

  İslam, düşünen, mantık yürüten, sorgulayan birey istemez arkadaşım, islam akılsız zombilerin dinidir.

İslam için aklı kullanmak demek 1400 yıl önce yaşadığı iddia edilen bir bedevinin koyduğu kurallara koşulsuz iman etmek demektir.

 

Kulaklarını tıkasan da tekrar yazalım, islam önce özgürlüğünü elinden alır sonra insanlığını, insanlık onurunu tüketir, geriye senden kalan ise

Otoriteye kayıtsız şartsız itaat eden, deli deli ritüelleri tekrarlamaktan başka bir işe yaramayan beyinsiz bir kabuktan ibarettir.

 

Bakın nedense bir detayı ısrarla ama ısrarla karşı görüşte olan arkadaşlarımız anlamıyor ya da anlamak istemiyor. Bu bahsettiğiniz örnekler benim yaşadığım, inandığım İslamda asla yok. Olsa zaten sizlerin yanında yer alırdım. Bu yüzden de sizleri gerçekten anlıyorum. Bu anlamda size bir kez olsun neden Allah'a inanmıyorsunuz gibi gereksiz bir yaklaşımda bulunmadım. Amacım bu değil. Burada sizinle yazışma amacım. Çoğunlukla karşılaştığınız yanlış örneklerin dışında farklı bir İslam anlayışının olduğunu göstermek. Kuran'a uymayan hiç bir görüşü hadisler, sünnet, rivayetler vs asla kabul etmiyorum. Kuran'a uygun olanları ise uygunluğu dolayısıyla reddetmiyorum. Ama içinde geçen konunun ya da konukların gerçekliliğini de savunmuyorum. Yok tuvalet yönergesiymiş, yok alimmiş şeyhmiş bunları elimin tersiyle itiyorum. Dediğim gibi sizin gördüklerinizle Kuran'ı görseydim bende sizinle yan yana olurdum. Ama sadece gördüklerinize inanarak hareket edip başka olasılıkları yok sayarsanız o zaman da o olasılıkları var sayanlara haksızlık etmiş olursunuz. Aslına bakarsanız  kendi inançsızlığınızın esiri olursunuz. Evet hepinizi Allah'a inanmaya davet ederim. ama inanmıyorsunuz diye sizi eleştirmem. Görüşünüzü kabul etmesem de saygı duyarım. Sizden de beklediğim benzer bir karşılık. Nesi kötü ?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 minutes ago, Keyhole said:

 burada karşılaştığınız bazılarının aksine daha bilgili olmamdır.

 

Cahilin inanması normal karşılanabilir, cahil der geçersin ama kendini bilgili olarak sunanların inanması ise aptallıktan başka bir şey değil.

 

Bir insanın sırf başka bir insana inanmadığı için sonsuza kadar yakılacağına inanmak aptallıktan başka bir şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, Keyhole said:

Evet hepinizi Allah'a inanmaya davet ederim. ama inanmıyorsunuz diye sizi eleştirmem. Görüşünüzü kabul etmesem de saygı duyarım. Sizden de beklediğim benzer bir karşılık. Nesi kötü ?

 

 

Bir insanı İslam gibi rezil, pislik, aşağılık bir dine inanmaya davet etmenin neresi iyi? Sen dininin ne olduğunu bilmiyorsun diye karşındakilerinin de bilmediğini mi sanıyorsun?

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, teflon yazdı:

 

Sayın Keyhole;

 

Birincisi; siz değil, insanlık kaybediyor. Tekil halinizle mesele siz değilsiniz. Mesele çoğul olarak oluşturduğunuz bütün. Tabi bu arada insanlık ya da o coğrafya ile birlikte biz de kaybediyoruz.

İkincisi; bu bir şeyi kaybetme kazanma meselesi değil. Ya da öyle mi sizin açınızdan; inancınızı bir şey kazanmak ya da kaybetmek, yani bir çıkar ilişkisi üzerine mi kuruyorsunuz?

Üçüncüsü; bu inanç/din denen şey, akli melekeleri dumura uğratıp, insanı bir nevi aklını o kitaba ipotek etmiş şekilde "akılsız" olarak dolanmasına neden oluyor. Artık bilim düşmanlığı mı dersiniz, yobazlık mı...orası size kalmış. Aklın bu kitaba ipotek etmiş adam, sübyancılık ve dayağı bile, yine bu kitap üzerinden meşrulaştırabiliyor kendince. Daha ne olsun? O adamın doğru ya da yanlış yapmış olması değil önemli olan. Önemli olan, bu kitabın ya da bu inancın, buna bir şekilde "vesile" olması. Mahal vermesi.

 

Bu işin "kaybedeceğim bir şey yok, o zaman neden inanmayayım"dan ibaret olması çok sığ ve çok banal sanki. Siz ne dersiniz? 

 

Bu sorunun en özet cevabı bu(nlar) olabilir. Daha uzun şekli ile paragraflar dolusu yazılabilir. 

Boş paylaşımlar dediğiniz yerde de, bir nevi dolu olanlara da yanıt aldığımızı görmedim ben henüz.

 

Yanıt alıyorsunuz ama topu taca atıyorsunuz. Size karşı güzel cevaplar vereyim. Sizi dumura uğratayım. Bizi okuyanlar da vay be Keyhole nasıl üstün geldi gibi düşünülsün kafasında değilim. Açık ve net söylüyorum. Ben size karşı gerçekten samimi ve doğalım. Size konuşmaya değer gördüğüm için zaman ayırıyorum. Sizi inanmıyor olmanızdan dolayı da eleştirmiyorum. Açıkçası bana ne ? Sizin hangi takımı tuttuğunuzu sorgulamaktan daha farklı değil benim için. Buna asla hakkım yok. Benim hangi takımı tuttuğumu sorgulamanıza hakkınızın olmadığı gibi.

 

Cevaplarınız hep dolaylı. Beni kendi alanınıza çekmeye gayret ediyorsunuz. Ben direk bir soru soruyorum siz genelleme yapıyorsunuz. Kaybedecek bir şey yok o zaman neden inanmayayım kadar basit mi yazdıklarımdan çıkardığınız anlamlar ? Ya ben anlatamıyorum ya siz anlamıyorsunuz. Ya da anlamak istemiyorsunuz. Umarım doğru olan ilk şıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

Bir insanı İslam gibi rezil, pislik, aşağılık bir dine inanmaya davet etmenin neresi iyi? Sen dininin ne olduğunu bilmiyorsun diye karşındakilerinin de bilmediğini mi sanıyorsun?

 

Siz inanmamanızı destekleyecek bir İslam ortaya koyuyorsunuz. Çünkü sizin ortaya koyduğunuz örnek İslam ve Allah anlayışı sizi haklı kılıyor. Israrla sizin düşündüğünüz gibi değil islam desem de sizin düşünceniz değişmeyecek ve ısrarla kendi örneklediğiniz bir islamın var olduğunu savunmaya devam edeceksiniz. 

 

Çünkü eğer benim savunduğum gibi bir islamın var olduğunu düşünürseniz. O zaman inanmamanızı destekleyecek bir veri kalmayacak. Bu nedenle sanırım sizinle iletişim kurmanın bittiği noktadayız. Görüyorum ki elinizde uydurma islam örneklerinin dışında bana inanmıyor olmanızı savunacak bir deliliniz yok. Bu size vereceğim son mesajdır. 

 

Herkes yaşasın ölsün ve görsün. Sonuç er ya da geç karşımıza çıkacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

Bir insanı İslam gibi rezil, pislik, aşağılık bir dine inanmaya davet etmenin neresi iyi? Sen dininin ne olduğunu bilmiyorsun diye karşındakilerinin de bilmediğini mi sanıyorsun?

 

Bilmediğinizi iddia etmedim bildiğinizin yanlış olduğunu iddia ettim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, Keyhole said:

 

Siz inanmamanızı destekleyecek bir İslam ortaya koyuyorsunuz. Çünkü sizin ortaya koyduğunuz örnek İslam ve Allah anlayışı sizi haklı kılıyor. Israrla sizin düşündüğünüz gibi değil islam desem de sizin düşünceniz değişmeyecek ve ısrarla kendi örneklediğiniz bir islamın var olduğunu savunmaya devam edeceksiniz. 

 

Çünkü eğer benim savunduğum gibi bir islamın var olduğunu düşünürseniz. O zaman inanmamanızı destekleyecek bir veri kalmayacak. Bu nedenle sanırım sizinle iletişim kurmanın bittiği noktadayız. Görüyorum ki elinizde uydurma islam örneklerinin dışında bana inanmıyor olmanızı savunacak bir deliliniz yok. Bu size vereceğim son mesajdır. 

 

Herkes yaşasın ölsün ve görsün. Sonuç er ya da geç karşımıza çıkacak.

 

Bizim ortaya bir İslam falan koyduğumuz yok. İslam'ın kitabı da, tarihi de, hadisleri de ortada. Okuma yazma bilen ve aklını, mantığını kullanabilen herkes neyin ne olduğunu rahatça görür. 

 

Benim savunduğum İslam ne demek? Bir put sana gökten farklı bir İslam dini mi gönderdi?

 

Ölünce ne göreceğiz? Bir tanrı öldükten sonra bizi cehenneme atıp işkence ederek sonsuza kadar yakacak mı? Bu deli saçmasına mı inanmasını bekliyorsun insanlardan?

 

 

1 minute ago, Keyhole said:

 

Bilmediğinizi iddia etmedim bildiğinizin yanlış olduğunu iddia ettim.

 

Neyi yanlış biliyoruz? Kitap da, hadis de tarih de orada işte. Aslında İslam'ın palavra olduğunu fark edebilmek için Kuran'ı, hadisleri ve tarihi de bilmemiz gerekmiyor. İslam'ın ilk şartına bakmak yeterli.

 

Neymiş, Muhammed denen bir arap bedevisine inanmazsak Allah denen tanrı bizi sonsuza kadar yakarmış. Buradaki saçmalığı gördükten sonra gerisine bakmaya bile gerek yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

Bizim ortaya bir İslam falan koyduğumuz yok. İslam'ın kitabı da, tarihi de, hadisleri de ortada. Okuma yazma bilen ve aklını, mantığını kullanabilen herkes neyin ne olduğunu rahatça görür. 

 

Benim savunduğum İslam ne demek? Bir put sana gökten farklı bir İslam dini mi gönderdi?

 

Ölünce ne göreceğiz? Bir tanrı öldükten sonra bizi cehenneme atıp işkence ederek sonsuza kadar yakacak mı? Bu deli saçmasına mı inanmasını bekliyorsun insanlardan?

 

 

 

Neyi yanlış biliyoruz? Kitap da, hadis de tarih de orada işte. Aslında İslam'ın palavra olduğunu fark edebilmek için Kuran'ı, hadisleri ve tarihi de bilmemiz gerekmiyor. İslam'ın ilk şartına bakmak yeterli.

 

Neymiş, Muhammed denen bir arap bedevisine inanmazsak Allah denen tanrı bizi sonsuza kadar yakarmış. Buradaki saçmalığı gördükten sonra gerisine bakmaya bile gerek yok.

 

Tamam arkadaş bakma işte :) nasıl kendini iyi hissediyorsan öyle yaşa. Herkes kendine iyi gelene inansın ya da inanmasın. Bu neyin çırpınışı. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, Keyhole said:

 

Tamam arkadaş bakma işte :) nasıl kendini iyi hissediyorsan öyle yaşa. Herkes kendine iyi gelene inansın ya da inanmasın. Bu neyin çırpınışı. 

 

Gelip buraya insanları leş bir dine davet eden sensin. Kimin çırpındığı belli oluyor. Sıkışınca nasıl da isteyen inansın, isteyen inanmasın diye kıvırıyorsun. Madem isteyenin istediğini yapma taraftarısın, ne diye İslam gibi inanmayanların katledilmesini söyleyen bir dine davet ediyorsun insanları?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...