Jump to content

Size göre bir Tanrının olmadığının veya düşünülen şekilde bir Tanrının olmadığının delili


Recommended Posts

2 minutes ago, fatihkara said:

Sn. @sağduyu Allah yardımcınız olsun . Ne diyeyim. Dualarım sizin ile. Umarım tez zamanda hayatla barışır, doğru hormonları salgılamayı başarırsınız. Hayata ve insanlara daha sevecen bakabilirsiniz.

 

Üzüldüm sizin adınıza şu kadarcık latifeyi bile alıp ta nerelere getirdiniz. Siz yazdıklarınızdan utanmadınız ama yazmanıza vesile olduğum için ben utandım. Neyse :)

 

Nasıl olsa canlı cıkacamayacaksınız bu hayatın icinden, cok da fazla ciddiye almayın her söyleneni . (Neyzen tevfik az değiştirdim)

 

Sağlıcakla kalın,

 

Hemen Allah'ına, arabın putuna sığınmışsın. Bir de utanmadan ben müslüman değilim diye sahtekarlık yapıyorsun. Latifeymiş, sen onu külahıma anlat, senin ne olduğun belli.

 

Durma, devam et, canlı çıkamayağım da ne olacak, ha? Putun beni cehenneme atıp sonsuza kadar işkence edip yakacak mı? Elinde son kalan kozun bu mu? Beni işkence ve yanma ile tehdit etmek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 702
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

10 saat önce, fatihkara yazdı:

Sn. @sağduyu Allah yardımcınız olsun . Ne diyeyim. Dualarım sizin ile. Umarım tez zamanda hayatla barışır, doğru hormonları salgılamayı başarırsınız. Hayata ve insanlara daha sevecen bakabilirsiniz.

 

 

Neden sürekli olarak bu mălum tanrının adını anıyorsunuz ?

Ağız alışkanlığından mı, yoksa gıcıklık olsun diye mi ?

Yanıt vermeden evvel piyasadaki dinlerin ve elbette tanrılarının sayısından haberiniz olduğunu farz ediyorum.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.01.2019 at 08:33, akılsızşuursuzatom yazdı:

Hiç mi etrafınıza gezegenlere canlılara hatta kendinize bakmıyorsunuz ? Dolaylı kanıt en azından.

 

Dolaylı kanıt diye bir şey yok.körü körüne inanmam ben. Size bir şey sorayım, Allah denen tanrı ilk defa ne zaman çıktı? Muhammed ten önce Allah a tapıldığını biliyor muydunuz? Peki ya Allah ın kardeşleri olduğunu? Yani sizin o inancınız uydurma bir inancın varyasyonu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, EnverPasa yazdı:

 

Dolaylı kanıt diye bir şey yok.körü körüne inanmam ben. Size bir şey sorayım, Allah denen tanrı ilk defa ne zaman çıktı? Muhammed ten önce Allah a tapıldığını biliyor muydunuz? Peki ya Allah ın kardeşleri olduğunu? Yani sizin o inancınız uydurma bir inancın varyasyonu.

Peki  onca  gezegen  evren canlı  vs. nasıl  oldu  yaratıcı  yoksa?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Peki  onca  gezegen  evren canlı  vs. nasıl  oldu  yaratıcı  yoksa?

 

İşte sorduğu sorulara cevap bulamayan cahiller bunu kısa yoldan Allah yaptı diyor. 

Siz benim verdiğim sorulara cevap verebilecek misiniz? Çünkü ben net cevap yazdım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Peki  onca  gezegen  evren canlı  vs. nasıl  oldu  yaratıcı  yoksa?

 

Bildiğimiz büyük bir patlama olduğu ?

 

Aslında sizin ifadenin doğrusu "onca gezegen evren canlı var" 

 

Bu kadar

 

Onca gezegen, evren, canlı olmasının sonucunun "demek ki tanrı var" şeklinde devam etmesi için hiç bir sebep yok

Link to post
Sitelerde Paylaş
50 dakika önce, Sundance yazdı:

 

Bildiğimiz büyük bir patlama olduğu ?

 

Aslında sizin ifadenin doğrusu "onca gezegen evren canlı var" 

 

Bu kadar

 

Onca gezegen, evren, canlı olmasının sonucunun "demek ki tanrı var" şeklinde devam etmesi için hiç bir sebep yok

neden yok?

Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

neden yok?

 

Bir şeylerin var olması, tanrının var olmasına kanıt değil de o yüzden.

 

Teistlerin kurduğu mantık şu şekilde:

1- Evren var.

2- Başta hiçbir şey olmamalıydı. 

3- O halde evreni yoktan var eden bir şey olmalı.

4- Demek ki tanrı vardır.

 

2. Maddedeki kabul için hiç bir gerekçe ve gözlem yoktur.

 

Doğrusu şu şekildedir:

1- Evren vardır.

 

Bitti. 

 

Şu anki bilgimiz bu kadar.

 

Diyebilirsiniz ki bundan hiçbir çıkarım yapmak mümkün değil?

 

Ne yapalım, elinizdekiyle idare edeceksiniz artık.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Sundance yazdı:

 

Bir şeylerin var olması, tanrının var olmasına kanıt değil de o yüzden.

 

Teistlerin kurduğu mantık şu şekilde:

1- Evren var.

2- Başta hiçbir şey olmamalıydı. 

3- O halde evreni yoktan var eden bir şey olmalı.

4- Demek ki tanrı vardır.

 

2. Maddedeki kabul için hiç bir gerekçe ve gözlem yoktur.

 

Doğrusu şu şekildedir:

1- Evren vardır.

 

Bitti. 

 

Şu anki bilgimiz bu kadar.

 

Diyebilirsiniz ki bundan hiçbir çıkarım yapmak mümkün değil?

 

Ne yapalım, elinizdekiyle idare edeceksiniz artık.

 

 

Maddenin ezelden beri olma ihtimalini de yazsaydın. Neyse ben yazmış oldum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.01.2019 at 16:13, fatihkara said:

Universe 25 deneyi 
eminin bircoğunuz biliyorsunuzdur . Tekrar üzerinden gecelim.
Her şey 1947'de, hayvan davranışları üzerine çalışan John Calhoun'un bir deney fikriyle başlıyor.


Calhoun bu tarihte, sıçanlar ve fareler üzerine bir çalışma yürüterek İkinci Dünya Savaşı sonrasında hızla artmaya başlayan nüfusun dünya için ne sonuçlar doğurabileceğini görmek istiyor. Hayvanlara sınırsız yiyecek ve içecek sağlayarak, dış tehlikelerden tamamen arındırılmış bir ortam hazırlıyor.

........

 

İkinci Tespit .

Yani mükemmel bir evren, mükemmel bir Tanrı. Ama ya sonuç nedir ?

 

Yani bahsettiğimiz gibi mükemmel tanrımız,mükemmel evrenimize her türlü sorunu çözüp bize yiyeceklerimizi yukardan gönderse, hiç bir hastalık ve yaşam faktörlerimizi etkileyen hiç bir tehlike mevcut olmasa. Geliçeğimiz nokta benim açımda budur.

 

Gene yani . Denge noktasına dışardan bir etki oluşturulmadan, o populasyonu oluşturan bilinçler tarafından farkındalık ile denge ve mükemmellik noktasına kendi kendine gelmek zorundadır. Bu denge noktasına populasyon dışı zorlama bir etki ile getirilirse bu o populasyon için facia olarak sonuclanmaktadır. 

 

...Yanıtlarınıza göre 3.ve sanırım son kısmı da paylaşacağım.

 

Şu deneye bir cevap yazmak gerekirse..

 

Sanırım öncelikle "ikinci tespit"ten başlamak gerekiyor. Deneyin veriliş amacını "o" ortaya koyuyor neticede. Şimdi bakınca, gerek o verdiğim özet cevap olsun, gerek diğer arkadaşların yazdıkları olsun, gerek/yeter cevaplar verilmiş ama, çok az daha irdelenip, netleştirilebilir. 

 

- Deneyin getiriliş amacı nedir? Şu: Yani mükemmel bir evren, mükemmel bir Tanrı. Ama ya sonuç nedir ?

 

Yalnız hal odur ki, ortada ne mükemmel bir evren, ne de mükemmel bir tanrı var, bu deney itibari ile. Özet cevapta benim dediğim ne idi?  Şu:

 

"Ayrıca zaten uygulama eşyanın tabiatına ters olması itibariyle başka ne sonuç bekleniyordu ki? Adamın milyonlarca yılda adapte olarak içine ve "ona göre" geliştiği bir sistemi ters yüz, allak bullak edip, sonra na bak olmadı diyorsun? Balığı denizden çıkarıp na bak öldü demek gibi bir şey bu..."

 

1- Mesele de bundan ibaret işte. Sen milyonlarca sene, ağır seçilim baskısı altında, altta kalanın canı çıksın sistemi üzerinden evrilmiş, göbeğini çatlatarak buna adapte olmuş ve dolayısıyla, "böyle bir sisteme adaptif" bir canlının getirip tüm bir düzenini alt üst, ters yüz ettikten sonra ne olmasını bekliyordun ki?! Mükemmellik daha en başta, bu noktada yok. Hatta tam tersi bir durum var. O koşullara uygunsuz bir canlıya, uygunsuz olduğu koşulları dayatarak, bir de bunu mükemmel olarak nitelemek..?

 

2- Mükemmellik hangi şu şekilde olabilirdi ancak: O canlıyı, adaptif olduğu sisteme kıyasla, o parametre üzerinden mükemmelleştirilmiş bir nişe koymak. Veyahut; daha en başta, tam da tersi yönde, böyle bir sistemin tam tersi için dizayn edilmiş(diyelim) canlıları alıp da yine aynı yönde en uç noktaya itelemek olabilirdi. Bu deneydeki gibi tam tersi yöne değil. Pratikte böyle bir sistemin karşılığı ne olur, nasıl olur, olabilir mi; orasını ben bilemiyorum. Ki bence olamaz. Ama mükemmellik, ya da mükemmel olan tanrı (ya da herneyse) bu ya işte, onu yapacak. Yapar da. 

 

3- Yine özet cevapta belirtmiş olduğumuz gibi, bu örneğin mükemmel, her şeye kadir, kısıtsız bir tanrının yapıp edebilecekleri ile katiyetle bir ilgisi yok. Bu örnek, bu deney, tamamiylen kısıtlılıklara edilgen, onlara göre eğilip bükülen bir çalışma. Eldeki malzeme üzerinden -ki o malzeme milyon yıllık doğal seçilimin ürünü- elden gelenin en iyisi yapılarak düzülmeye çalışılmış bir uğraşı. Hoş bunu yapan adamın da niyetinin, senin bu deneyi buraya getiriş amacın ile zerre örtüştüğünü zannetmiyorum.

 

4- Bu deney içerisinde, hatta tam tersi yönde veriler de var..Belirli bir refah düzeyine ulaşınca ve seçilim baskısı düşünce, sosyalleşmenin nasıl ön plana çıktığını görmüş oluyoruz. O sosyalleşme ki, ellerimiz ve özellikle başparmağımız ile birlikte, seksüel seçilimin de lokomotif olduğu bir süreçte, beynimizi bir nakış gibi işleyerek neo-korteks, yani beyin üst kabuğunun bu düzeyde bir "bilincin", farkındalığın farkındalığının koşullanmasındaki dominant, belki de yegane etmen. İkinci husus ise, grup içerisindeki gen frekansının belli bir yöne özelleşmesini koşullayan etmenler ortadan kaldırıldığında, seçilim olmadığında, yani gen dağılımının her yöne gittiğinde, yani aslen hiçbir yöne gitmediğinde neticenin "tam da beklendiği üzere" ne şekilde teşekkül edeceğine dair. Grubun içerisinde hangi tip ve kalitede gen ve allelleri peydah olursa, aynı şekilde diğer taraftan çıkıp, bir sonraki kuşağa geçiyor. Ve populasyonun kalitesi, içerisindeki defekt bireylerin de artışı ile birlikte gittikçe düşüyor. Tecavüzcüsü de çıkıyor, gaspçısı da, hırsızı, arsızı da...Hiçbir şeye odaklanamayanı da..Bu örnekler deney içerisinden detaylandırılabilir ama uzatmıyorum.

 

Sen canlılığın, neredeyse ortaya çıkışından itibaren onu koşullayıp bugünlere getiren en temel prensibi ortadan kaldırırsan olacağı bu işte. Mükemmelliğin olsa olsa tam tersi bu deney. Ayrıca bize bilmediğimiz bir şeyi değil, zaten beklediklerimizi göstermiş, onları teyit etmiş.."Böyle" bir sistemin elemanlarının, üstteki deney koşullarında geleceği nokta bu. Başlangıç noktan belli bir kere. Evrimin, doğal seçilimin de yaptığı bu zaten. Üretmek, çeşitlemekten öte, elemek ve fikslemek. Ama başlangıç koşullarını belirleyebiliyorsan eğer, yani "öyle veya şöyle" bir sistem de ortaya koyabilecek kısıtsızlıkta isen, o zaman mesele tanrıyı da, sözde mükemmeliğini de nakavt edip geçiyor. Başlangıç koşullarına edilgen, onlara kısıtlı bir süreç bu önümüze getirdiğin. Geçiniz.

 

Quote


demişsiniz acıklama rica ederim gerekceniz nedir ?

Hangi nokta eşyanın tabiatına terstir ve hangi sonuçu beklemeliydik ?

Olmayan nedir? olağan durumları zorlayarak yeni cıkarımlar elde etmek testlerde ve deneylerde size göre yanlış bir uygulamamıdır ?

Abes olan nedir ?

Yazdıklarınızda tek bir açıklama ve mesneti olmayan tespitleriniz ile kendi kendiniz getirdiğiniz sonuctur.

Cıkarımlarınızın sebeplerini paylaşırsanız hatalarımı bulabilirim.

 

 

Bu dediklerinizin cevabı ve hülalası budur işte. Kısıtlı imkanlarla mükemmelliğin tam tersi şekilde ifa edilmiş bir deneyi getirip mükemmel ve kısıtsız bir tanrıyla ölçeklemek. Tanrıyı adeta kısıtlı bir insan seviyesine indirgemek. Verdiğiniz örnek, amacınız açısından tamamen geçersiz bu bağlamda. Tanrı canlıların birbirini yemediği mükemmel bir sistem yaratır, onu da feriştahına kadar idame ettirir. Ama gel gör ki hal böyle değil. Nokta.

..............

 

Bir de şu var:

 

Quote

 

Şimdi ben şunu yapabilirdim. İstemediğim bir davranışa maruz kaldığım da kendimi kapatabilir, iletişimi kesebilirdim. Yada hiç umursamaz davranır karşılıklı etkileşimi keser ne kırgınlık, nede üzüntü gibi olumsuz davranışlar hissetmezdim. Fakat bu şuna yol açardı. Bazı arkadaşların iletişim tarzı bende kırgınlık ve üzüntü yarattı ve bunu ben kabul edip, alıp özümseyip olumsuz duygulara cevirip yaşayıp karşı taraflara bunu aksettirdim. Karşı tarafta bu davranışın bendeki olumsuz etkisini görerek , davranışlarını daha doğru bir noktaya daha doğru bir tercih te bulundu. Eğer ben bu olumsuz duyguları yaşamayı  ret etseydim, karşı tarafın kendini geliştirme ve daha doğrusunu secme imkanını elinden almış olurdum.

 

İlk tespit.

1) Yani eğer davranışlarımızın olumsuz etkilerinden mahrum bırakılırsak, kendi eylem, ahlak ve değerlerimizi sorgulama ihtiyacımız kaybeder ve bu sorgulama ihtiyacının eksikliği ilede değerler anlamında kişisel gelişimimizi ileri taşımak için hiç bir sebep ve gerekçemiz kalmaz idi. 

 

 

Öncelikle kişisel gelişimi ileri taşımak gibi evrensel bir ilek ya da gereklilik gibi bir şey yok. Bu sadece kişisel, öznel bir çıkarımınız. Düşüncelerinizi antroposentrik/insan merkezli bir bakış açısına alet edecek şekilde. Siz ne zannetiğiniz kadar önemli, ne bu evrenin merkezinde ne de kişisel gelişiminiz ileri götürmek gibi bir görevle yüklenmiş varlıklar değilsiniz. Bunlar olsa olsa kibirli insanın hüsnü kuruntuları olur, o kadar. Sistem yürümezse, siz ortadan kalkarsınız, ve sistem kendi içerisinde yeniden o denge dene ve aslen ne idüğü belirsiz şeye yeniden oturur. Sizi hiç umursamaz bile. O deney bile bunu göstermiş. Fareler bir süre sonra ortadan kalkar, ortada fare mare kalmaz.

 

Doğa; faresiz ya da canlısız ya da sadece tek hücreli bir yürütme üzerinde yine kendi yolunda devam eder. O hep orada olacaktır. Sizli ya da sizsiz. Öyle ya da böyle. Varoluş gün gelecek vakumdaki sanal parçacıkların titreşimi ve yeri gelince false vacuum'u, yeri gelince bir bigbang, yeri geline bir yıldız sitemi ve gezegen, ve yeri geldiğinde de onun üzerindeki, maddenin hareket biçimlerinden biri olan canlılık olarak süregelen döngü ve devinimine devam edecektir.  Bunların hepsi ise sadece tek bir cinsten, örneğin enerji cinsinden ifade edilebilir süreç ve şeyler olacaktır. Onlara canlıdır cansızdır gibi nitelemeleri, başlangıç ve bitiş gibi, formlardaki değişimlere ilişkin olarak referans noktalı zarfları veren bizleriz. 

 

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, EnverPasa yazdı:

 

Dolaylı kanıt diye bir şey yok.körü körüne inanmam ben. Size bir şey sorayım, Allah denen tanrı ilk defa ne zaman çıktı? Muhammed ten önce Allah a tapıldığını biliyor muydunuz? Peki ya Allah ın kardeşleri olduğunu? Yani sizin o inancınız uydurma bir inancın varyasyonu.

Allah'ın ilk bilinme durumu Hz. Adem'den başlıyor. Zaten Hz. Muhammed'den öncesi var ??

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Keyhole yazdı:

Allah'ın ilk bilinme durumu Hz. Adem'den başlıyor. Zaten Hz. Muhammed'den öncesi var ??

 

Ya şu cümleyi her gördüğümde bu insanlar ne içiyor da böyle yorum yapıyor diyerek gülme krizine giriyorum. Yani sen öyle olmasını istiyorsun diye öyle mi olmuş acaba dünya tarihine baktığımızda. Kafanızı islami sitelerden kaldırıp gerçek tarih okuyun.

Aborjinlerin, incaların, azteklerin,mayaların, göktürklerin,kızılderililerin, japonların , çinlilerin ve ortadoğu haricindeki diğer yüzlerce medeniyetin insanlarına neden bir peygamber gönderilmemiş , allah ve ibadetler anlatılmamış. Allah buraları unutmuş galiba. Bütün peygamberleri ortadoğuya gönderdiğine göre. Tarihin hiçbir sayfasında ne allah ismi geçer ne islamla ilgili bir ritüel geçer, nede böyle birşey duyulmuştur. Muhammedden öncesi var dediğin sümerlerin dini ve yüzlerce putu var onlardan biride el-ilah muhammedde geliyor bütün putları kaldırıp el-ilah 'ı allah yapıyor bu kadar basit. https://tr.wikipedia.org/wiki/İlah

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, lawrenceKrauss yazdı:

Ya şu cümleyi her gördüğümde bu insanlar ne içiyor da böyle yorum yapıyor diyerek gülme krizine giriyorum. Yani sen öyle olmasını istiyorsun diye öyle mi olmuş acaba dünya tarihine baktığımızda. Kafanızı islami sitelerden kaldırıp gerçek tarih okuyun.

Aborjinlerin, incaların, azteklerin,mayaların, göktürklerin,kızılderililerin, japonların , çinlilerin ve ortadoğu haricindeki diğer yüzlerce medeniyetin insanlarına neden bir peygamber gönderilmemiş , allah ve ibadetler anlatılmamış. Allah buraları unutmuş galiba. Bütün peygamberleri ortadoğuya gönderdiğine göre. Tarihin hiçbir sayfasında ne allah ismi geçer ne islamla ilgili bir ritüel geçer, nede böyle birşey duyulmuştur. Muhammedden öncesi var dediğin sümerlerin dini ve yüzlerce putu var onlardan biride el-ilah muhammedde geliyor bütün putları kaldırıp el-ilah 'ı allah yapıyor bu kadar basit. https://tr.wikipedia.org/wiki/İlah

“Biz elçi / peygamber göndermeden kimseye azap edecek değiliz.”(İsra, 17/15) mealindeki ayetin anlamı şudur:

Peygamberleri gönderip bahanelerini ortadan kaldırmadan, ayetlerimizle onlara karşı hüccetlerimizi göstermeden hiç kimseye ceza vermeyiz, azap etmeyiz. Nitekim Katade de bu ayeti yorumlarken şunları söylemiştir: Daha önce -elçiler vasıtasıyla- Allah’tan bir haber almadan, O’ndan kendilerine -uyarıcı veya müjdeleyici- bir açıklama gelmeden hiç kimseye azap etmez. Çünkü O, ancak suçları sebebiyle insanları cezalandırır (peygamberler gelmeden bir emir ve yasak söz konusu değil ki, ona muhalefet etmekten bir suç söz konusu olsun)

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, acizlerdenbiri said:

“Biz elçi / peygamber göndermeden kimseye azap edecek değiliz.”(İsra, 17/15) mealindeki ayetin anlamı şudur:

Peygamberleri gönderip bahanelerini ortadan kaldırmadan, ayetlerimizle onlara karşı hüccetlerimizi göstermeden hiç kimseye ceza vermeyiz, azap etmeyiz. Nitekim Katade de bu ayeti yorumlarken şunları söylemiştir: Daha önce -elçiler vasıtasıyla- Allah’tan bir haber almadan, O’ndan kendilerine -uyarıcı veya müjdeleyici- bir açıklama gelmeden hiç kimseye azap etmez. Çünkü O, ancak suçları sebebiyle insanları cezalandırır (peygamberler gelmeden bir emir ve yasak söz konusu değil ki, ona muhalefet etmekten bir suç söz konusu olsun)

 

Bu peygamber gönderilmeyenler sınava dahil mi? Akıbetleri ne olacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Bu peygamber gönderilmeyenler sınava dahil mi? Akıbetleri ne olacak?

her ümmete azap  edebilir  kurana  göre  çünkü  hem  diyor  peygamber göndermedikce  azap  edici  değiliz  diyor. hem de  her  kavme  peygamber  gönderdik  diyor  put. Acaba  ayrı  değerlendirme  mi  var  burada? Yani  azap  etmeyiz  ama  peygamber  gonderirde inkar  edersiniz  cezanizi  cekersiniz  diyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

her ümmete azap  edebilir  kurana  göre  çünkü  hem  diyor  peygamber göndermedikce  azap  edici  değiliz  diyor. hem de  her  kavme  peygamber  gönderdik  diyor  put. Acaba  ayrı  değerlendirme  mi  var  burada? Yani  azap  etmeyiz  ama  peygamber  gonderirde inkar  edersiniz  cezanizi  cekersiniz  diyor. 

 

Sen niye puta put diyorsun, yanılmıyorsam bir zamanlar bana neden put diyorsun diye sormuştun.

 

“Biz elçi / peygamber göndermeden kimseye azap edecek değiliz.”(İsra, 17/15). Bu ayete göre peygamberler insanlara azap edebilmek için gönderiliyormuş. Demek ki peygamberlerin işlevlerinden birisi de insanlara azap edebilmenin yolunu açmak. Bu ayrıntıyı daha önce fark etmemiştim, yeni fark ettim. Yeni bir şey daha öğrendim.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Sen niye puta put diyorsun, yanılmıyorsam bir zamanlar bana neden put diyorsun diye sormuştun.

 

“Biz elçi / peygamber göndermeden kimseye azap edecek değiliz.”(İsra, 17/15). Bu ayete göre peygamberler insanlara azap edebilmek için gönderiliyormuş. Demek ki peygamberlerin işlevlerinden birisi de insanlara azap edebilmenin yolunu açmak. Bu ayrıntıyı daha önce fark etmemiştim, yeni fark ettim. Yeni bir şey daha öğrendim.

 

tabi  öyle  ama  inanırlarsa  bütün  gönderilen  peygambere  putta  kimseye  azap  falan  edemez.Aslinda  herkes  inansaydi  güzel  olurmuş 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Bu peygamber gönderilmeyenler sınava dahil mi? Akıbetleri ne olacak?

 

Ayetlere göre azap edecek değiliz diyor. Bilmiyorum artık direk cennete mi koyuyor yoksa tümüyle yok mu ediyor. Hani 2 side saçma! Düşünsene adam bin bir türlü kötülük işliyor peygamberden haberi yoksa ya yok oluyor ya cennet. Peygamberden haberi varsa sonsuza kadar işkence ! Yani bu adamın haberinin olup olmaması tamamen tanrı'nın inisiyatifine kalmış. M.Ö. avrustralyada,amerikada,asyada doğmuş bir adamın bundan nasıl haberi olsun.

 

Hadislere göre eğer kötülük işlemişlerse bir müddet ceza çektikten sonra hayvanlar gibi sonsuza kadar yok olucaklarmış.Kötülük işlemeyenlerde direk yok olacaklar. İşte Allah'ın ilahi adaleti! 250bin yıldır Milyarlarca insan yaratıyorsun , onlara peygamber göndermiyorsun ve sonra bunları yok ediyorsun...

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...