Jump to content

Size göre bir Tanrının olmadığının veya düşünülen şekilde bir Tanrının olmadığının delili


Recommended Posts


Alay,en düşük zeka biçimidir.
Ruth Rendell
Hiciv öyle bir aynadır ki, ona bakanlar orada herkesin yüzünü görürler de kendi yüzlerini göremezler.
Jonathan Swift
Alaycılık, kendi sahamdaki mayınları temizlerken kullandığım bir kaçamaktır.
Jean-Christophe Grangé
Bazılarını alay ve eğlence edinmek, kendisinin palyaço olduğunu göstermektedir.
Paul Heyse
Alay, çoğu zaman akıl yoksulluğundan ileri gelir.
La Bruyere
Eğer öküzlerle domuzlar konuşabilseydi, yeniden başka şey düşünenlerle alay ederlerdi.
Epiktetos

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 702
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

57 minutes ago, fatihkara said:


Alay,en düşük zeka biçimidir.
Ruth Rendell
Hiciv öyle bir aynadır ki, ona bakanlar orada herkesin yüzünü görürler de kendi yüzlerini göremezler.
Jonathan Swift
Alaycılık, kendi sahamdaki mayınları temizlerken kullandığım bir kaçamaktır.
Jean-Christophe Grangé
Bazılarını alay ve eğlence edinmek, kendisinin palyaço olduğunu göstermektedir.
Paul Heyse
Alay, çoğu zaman akıl yoksulluğundan ileri gelir.
La Bruyere
Eğer öküzlerle domuzlar konuşabilseydi, yeniden başka şey düşünenlerle alay ederlerdi.
Epiktetos

 

Özellikle dinciler diğer insanlar üzerinde baskı kurmak, kendi görüşlerini zorla kabul ettirmek, zulmetmek istediklerinde karşı taraf buna direnir, hatalarını, yalanlarını yüzlerine vurur, dinlerini, görüşlerini eleştirir, foyalarını ortaya çıkardıkları zaman mağdur ve mazlum rolü oynamayı çok severler, yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözünü haklı çıkarırcasına. Tarih bunun sayısız örnekleri ile dolu.

 

Bakara 15. Gerçekte Allah onlarla alay eder...

 

Hûd 38:  (Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: "Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz."

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, fatihkara yazdı:


Alay,en düşük zeka biçimidir.
Ruth Rendell
Hiciv öyle bir aynadır ki, ona bakanlar orada herkesin yüzünü görürler de kendi yüzlerini göremezler.
Jonathan Swift
Alaycılık, kendi sahamdaki mayınları temizlerken kullandığım bir kaçamaktır.
Jean-Christophe Grangé
Bazılarını alay ve eğlence edinmek, kendisinin palyaço olduğunu göstermektedir.
Paul Heyse
Alay, çoğu zaman akıl yoksulluğundan ileri gelir.
La Bruyere
Eğer öküzlerle domuzlar konuşabilseydi, yeniden başka şey düşünenlerle alay ederlerdi.
Epiktetos

 

Savaşma, seviş.

Bu cümle benim favori lafların başında gelir, ki piyasadaki sözde kutsal kitaplardaki bütün mesajlara bin basar. Hepsini toplasanız, kıyısından dahi geçemezler.

Siz; yukarıdaki söylemleri boşuna yazmadınız. Kibarca söylemek gerekirse, birilerine ya da birşeylere içerlendiğiniz ăşikar. 

Farketmez....meyilli olduğunuz taraf belli. Bence yanlış taraftasınız.

Hasılı "Savaşma, seviş."

Bu kadar net.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

Demek siz bir de oturup mantıklı mantıklı açıklama yaptınız  bu sözlere ??????

 

Kaytarmak yok...

Yukarıdaki soruların cevaplarını bekliyoruz.

Kimmiş şu sözde peygamber geçinenlerin akrabalık dereceleri  ?

Bence sizin zihniyettekilerin "mantık" kelimesini de kullanmaya hakları yok. Bir daha görmeyelim, ki  alay(!) falan ettiğim yok.

Hadi bizi ve din kardeşlerinizi fazla bekletmeyiniz, yoksa hakkınızda iyi şeylerin düşünülmeyeceği ăşikar.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 hours ago, fatihkara said:

Sn. Kirec yazınızı biraz daha ileriye taşıyayım izninizle. Bir arkadaşım epey uzun bir yazı yazmıştı ve yazısındaki konunun ana fikri şu idi. Varoluştaki anlam arayışı. Bende yazısına şöyle bir cevap yazdım. Varoloşun anlamsızlığı ve saçmalığı icinde bir anlam arayışının kendisi anlamsızdır diye. Elbetteki bu kendi inandığım fikir değildi sadece kendisini düşünce anlamında biraz daha zorlamak adına yazmıştım. Benim mantıksal görüşüme göre varolmamalıydık. sadece Tanrı değil bizde varolmamalıydık. Şöyleki her tepki bir etkinin sonucu oluşur. Ver her tepkinin değiştirmiş olduğu olağan durumlar yeni bir etki oluşturur. Bu etki de yeni bir tepkiyi tetikler.Bu 14 milyar yıllık zincirleme kimyasal ve fiziksel bir reaksiyonlar zinciridir.  Bu sonsuz bir döngüdür. Sonucta ilk tepkinin sebebi olan ilk etki hiclik ten meydana gelmek zorundadır ki. Bu mantıksız dır. Dolayısı ile varoluşta mantıksız dır. Ama varız. Ve bunları konuşup bunları tartışabiliyoruz. Yani başlangıcı mantığın, fiziğin ve matematiğin dışında gelişen bir olguyu mantık cercevesinde tartışmaya çalışıyoruz.

Karşılıklı düşünmeye calismak farklı bakış açılarını görmeye çalışmak birbirimizi düşünmeye zorlamak bence güzel ...

 

Belki tanrı yoktur...

 

Belki vardır ama sandığımız gibi değildir...

 

Belirginlesmis tanrı tasavvurlarindan hiç birine benzemiyordur belki..

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, kavak yazdı:

 

Savaşma, seviş.

Bu cümle benim favori lafların başında gelir, ki piyasadaki sözde kutsal kitaplardaki bütün mesajlara bin basar. Hepsini toplasanız, kıyısından dahi geçemezler.

Siz; yukarıdaki söylemleri boşuna yazmadınız. Kibarca söylemek gerekirse, birilerine ya da birşeylere içerlendiğiniz ăşikar. 

Farketmez....meyilli olduğunuz taraf belli. Bence yanlış taraftasınız.

Hasılı "Savaşma, seviş."

Bu kadar net.

 

 

Sn. Kavak alıngan olucak yaşları geçtik :) . Sadece alaycılık zırhına büründüğümüzde birbirimizi dinlemeyi ve anlamayı bırakıp vaktimizi boş yere harcamaya başlıyoruz ki buda zaman israfına dönüşüyor. Hepimiz hata yapabiliriz, yanlış düşünebiliriz.

 

Ama size nacizane tavsiyem savaşmayın dans edin :) . Koskoca bir evren var elimizde sadece insanlardan oluşmuyor. Sonra Ekoseksüel sanmasınlar bizi.

 

“Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanırlar.” Nietzsche ..

 

Evren de çok hoş bir tını vardır. Sadece insan olanın duyabildiği bir müzik. Bu müziği duymak için dindar, deslst, budist yada ateist olmanız önemli değildir. İnsan olduğunuzda insan gibi algıladığınızda duymaya başlıyoruz. 

 

Kapitalizim benim için bir dindir. Tanrısı banka olan (paraları yoktanver eder) , televizyon ve sinema peygamberidir (görüş ve felsefelerini bunun üzerinden yayar.)

Bir söyleşide şunu demiştim, şu an dünyada hergün yaklaşık 15.000 çocuk sadece açlığa bağlı sebeplerden ölüyor. Şu an dünyada yaklaşık 3,5 mliyar hırıstiyan, 3 milyar müslüman ve söylentiye göre 8 milyar insan var. Ki bana göre yanlış. Bu kadar hırıstiyanın , bu kadar müslümanın, bu kadar insanın yaşadığı bir dünyada 15 bin çocuk açlıktan ölemez. Ama 8 milyar kapitlistin yaşadığı dünyada bu sayı 15 bin değil 150.000 olsada kimsenin umrunda olmaz. 

 

Yani biz ne hırıstiyanızi ne müslümanız ne ateistiz nede insanız, biz 8 milyar kapitalizm dinine bağlı,  kapitalist değerelere göre yaşayan  karbon bazlı organik yaşam birimleriyiz.

 

Sistem için en tehlikeli şey ise insan olmanızdır. Tüm sistem sizin insan olmamanız üzerine kuruludur. Dinler, diller, ırklar, meshepler, deri rengi hepsi bu amaçla kullanılır. Ve pek çok bilinç ne yazıkki farkında olmadan bu kapitalist sisteme ötekileştirerek hizmet eder ve adına medeniyet der.

 

Yani sayın Kavak sevişmeye daha günlük karınlarını doyurup hayatta kalmalarını sağlamamız gereken 15.000 çocuk var. O zamana kadar savaşmak lazım. Önce bir insan olalım, evrendeki müziği bir duyup bir dansa başlayalım. sonrası zaten kendiliğinden geleçektir. 

 

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 minutes ago, fatihkara said:

 

 

Sn. Kavak alıngan olucak yaşları geçtik :) . Sadece alaycılık zırhına büründüğümüzde birbirimizi dinlemeyi ve anlamayı bırakıp vaktimizi boş yere harcamaya başlıyoruz ki buda zaman israfına dönüşüyor. Hepimiz hata yapabiliriz, yanlış düşünebiliriz.

 

Ama size nacizane tavsiyem savaşmayın dans edin :) . Koskoca bir evren var elimizde sadece insanlardan oluşmuyor. Sonra Ekoseksüel sanmasınlar bizi.

 

“Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanırlar.” Nietzsche ..

 

Evren de çok hoş bir tını vardır. Sadece insan olanın duyabildiği bir müzik. Bu müziği duymak için dindar, deslst, budist yada ateist olmanız önemli değildir. İnsan olduğunuzda insan gibi algıladığınızda duymaya başlıyoruz. 

 

Kapitalizim benim için bir dindir. Tanrısı banka olan (paraları yoktanver eder) , televizyon ve sinema peygamberidir (görüş ve felsefelerini bunun üzerinden yayar.)

Bir söyleşide şunu demiştim, şu an dünyada hergün yaklaşık 15.000 çocuk sadece açlığa bağlı sebeplerden ölüyor. Şu an dünyada yaklaşık 3,5 mliyar hırıstiyan, 3 milyar müslüman ve söylentiye göre 8 milyar insan var. Ki bana göre yanlış. Bu kadar hırıstiyanın , bu kadar müslümanın, bu kadar insanın yaşadığı bir dünyada 15 bin çocuk açlıktan ölemez. Ama 8 milyar kapitlistin yaşadığı dünyada bu sayı 15 bin değil 150.000 olsada kimsenin umrunda olmaz. 

 

Yani biz ne hırıstiyanızi ne müslümanız ne ateistiz nede insanız, biz 8 milyar kapitalizm dinine bağlı,  kapitalist değerelere göre yaşayan  karbon bazlı organik yaşam birimleriyiz.

 

Sistem için en tehlikeli şey ise insan olmanızdır. Tüm sistem sizin insan olmamanız üzerine kuruludur. Dinler, diller, ırklar, meshepler, deri rengi hepsi bu amaçla kullanılır. Ve pek çok bilinç ne yazıkki farkında olmadan bu kapitalist sisteme ötekileştirerek hizmet eder ve adına medeniyet der.

 

Yani sayın Kavak sevişmeye daha günlük karınlarını doyurup hayatta kalmalarını sağlamamız gereken 15.000 çocuk var. O zamana kadar savaşmak lazım. Önce bir insan olalım, evrendeki müziği bir duyup bir dansa başlayalım. sonrası zaten kendiliğinden geleçektir. 

 

 

Konuya kapitalizm açısından değil de tanrı açısından bakarsak, her gün 15.000 çocuk açlıktan neden ölüyor? Bu tanrı denen zımbırtı bu maskaralığa, bu tiyatroya neden ihtiyaç duymuş? Bir tanrı olduğuna inananlar, bir tanrı olduğunu iddia edenler böyle bir durumu kendilerine nasıl açıklıyorlar, nasıl bir mantık kuruyorlar? Bir sınav olduğunu iddia edenler, bu nasıl bir sınav, neyin sınavı bu? Amacı ne bu tanrının?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

Konuya kapitalizm açısından değil de tanrı açısından bakarsak, her gün 15.000 çocuk açlıktan neden ölüyor? Bu tanrı denen zımbırtı bu maskaralığa, bu tiyatroya neden ihtiyaç duymuş? Bir tanrı olduğuna inananlar, bir tanrı olduğunu iddia edenler böyle bir durumu kendilerine nasıl açıklıyorlar, nasıl bir mantık kuruyorlar? Bir sınav olduğunu iddia edenler, bu nasıl bir sınav, neyin sınavı bu? Amacı ne bu tanrının?

 

Sn Sağduyu bunu gerçekten mi soruyorsunuz ?  Bu zamana kadar bu soruya vevap vermememin nedeni bu soruyu samimi bulmayışımdır. Benim için ortada bir soruda yoktur. Açlık konusu ile ilgili. Sınav ile ilgili düşüncemi daha önce söylemiştirç. Fakat siz defalarca defalarca her farklı konuyu alıp sizin şekillendirdiğiniz bu platforma cekiyorsunuz. Sanırım size gelicek her yanıta vericek cevaplarınızı da hazırladınız. Cevap gelmedikce bir açık bulduğunuzu düşünüp daha ısrarlı bir uslup la bu soruya cekiyorsunuz konuyu .

 

Bu soruda gerçekten ciddi iseniz açlık konusu ile ilgili sorunuzu cevaplayacağım ve tartışma platformunuzda istediğiniz gibi konuyu tartışacağım. Ama bir şartla samimi olacağınız konusunda insan olarak garanti vermeniz şartıyla. Yani samimi ve objektif olabilecekseniz konuyu tartışalım ...

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, fatihkara said:

 

Sn Sağduyu bunu gerçekten mi soruyorsunuz ?  Bu zamana kadar bu soruya vevap vermememin nedeni bu soruyu samimi bulmayışımdır. Fakat siz defalarca defalarca her farklı konuyu alıp sizin şekillendirdiğiniz bu platforma cekiyorsunuz. Sanırım size gelicek her yanıta vericek cevaplarınızı da hazırladınız. Cevap gelmedikce bir açık bulduğunuzu düşünüp daha ısrarlı bir uslup la bu soruya cekiyorsunuz konuyu .

 

Ben her zaman samimiyim ve objektif olmaya çalışırım, ayrıca olmasam ne olacak? Sorduğum sorunun bu dediklerinle ne alakası var? Benim samimiyetsiz ve objektif olmam sorunun anlamını mı değiştirecek, soruyu geçersiz mi kılacak?

 

Ayrıca bir tartışmada karşı tarafın argümanlarının hatalarını, yanlışlarını aramanın neresi yanlış? Tez- antitez sunmadan tartışma mı yapılır? Hep birbirimizi onaylarsak, hiç itiraz etmezsek doğruyu, iyiyi, güzeli, gerçeği nasıl bulacağız? Aman ağzımızın tadı bozulmasın, kimse kırılmasın, bozulmasın, tatsızlık çıkmasın diyerek gerçeğe, doğruya, iyiye nasıl ulaşabiliriz?

 

Tanrının varlığının tartışıldığı bir başlıkta konuyu gidip kapitalizm gibi alakasız bir konuya çeken sensin, sen başlıktan saptıkça seni başlığın konusuna çekmemin neresi yanlış?

 

Konu tanrının varlığı veya yokluğu ile ilgili olduğu için her gün açlıktan ölen 15.000 çocuk olayına tanrı açısından baktım, konu ekonomik ve siyasi sistemler olsaydı o zaman o açıdan bakardım.

 

21 minutes ago, fatihkara said:

Bu soruda gerçekten ciddi iseniz cevaplayacağım ve tartışma platformunuzda istediğiniz gibi konuyu tartışacağım. Ama bir şartla samimi olacağınız konusunda insan olarak garanti vermeniz şartıyla. Yani samimi ve objektif olabilecekseniz konuyu tartışalım ...

 

Soru tanrı olduğuna inananlara, iddia edenlere idi, sen de kendini bu kategoriye koyuyorsan, buyur cevap ver. Ayrıca gerçekten merak ediyorum, bir tanrı olduğunu iddia edenler günde 15.000 çocuğun açlıktan öldüğü bir dünyayı, bir sistemi nasıl açıklıyorlar, nasıl bir mantık kuruyorlar? Bu tanrıya nasıl bir amaç yakıştırıyorlar, nasıl bir anlam buluyorlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, fatihkara yazdı:

Sn. Kavak alıngan olucak yaşları geçtik :) . Sadece alaycılık zırhına büründüğümüzde birbirimizi dinlemeyi ve anlamayı bırakıp vaktimizi boş yere harcamaya başlıyoruz ki buda zaman israfına dönüşüyor. Hepimiz hata yapabiliriz, yanlış düşünebiliriz.

 

 

Muhterem
Birisi kaçamak cevap mı veriyor, birisi deistim demesine rağmen teistliğin güzellemesini mi yapıyor, birisi sayısız cevaplar verilmesine rağmen hălă anlamazlık ayaklarına mı yatıyor, birisi din dilenciliği mi yapıyor vs.. ben bunlara iki yüzlülük, kaytarmak, görmezden gelmek, misyonerlik diyorum.
Buna alaycılık diyenler bence iki yüzlülüğün ne olduğundan bihaberler.

 

4 saat önce, fatihkara yazdı:

Ama size nacizane tavsiyem savaşmayın dans edin :) . Koskoca bir evren var elimizde sadece insanlardan oluşmuyor. Sonra Ekoseksüel sanmasınlar bizi.

 

Dans etmek şöyle dursun; sevmeyi bilmeyenler, umutlarını savaşlarda görürler. Halbuki her güzelliğin başı sevmektir, sevgidir ve elbette sevişmektir.  Savaşmak öldürür; sevişmek ise her canlıya hayat armağan eder.

 

4 saat önce, fatihkara yazdı:

“Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanırlar.” Nietzsche ..

 

Evren de çok hoş bir tını vardır. Sadece insan olanın duyabildiği bir müzik. Bu müziği duymak için dindar, deslst, budist yada ateist olmanız önemli değildir. İnsan olduğunuzda insan gibi algıladığınızda duymaya başlıyoruz. 

 

 

Bu doğada sadece bizler var değiliz, hele ki farkındalığın farkındayız diye hiçbir ayrıcalığımız yada üstünlüğümüz yoktur. Hayvanlar ăleminde müzik epeyi yaygındır. Şöyle bir kulak kabarttığınızda, ağaçların hışırtısını, kuşların şakımalarını, çekirgelerin çızıltılarını vs. sadece insanlar duymaz.   

 

4 saat önce, fatihkara yazdı:

Kapitalizim benim için bir dindir. Tanrısı banka olan (paraları yoktanver eder) , televizyon ve sinema peygamberidir (görüş ve felsefelerini bunun üzerinden yayar.)

Bir söyleşide şunu demiştim, şu an dünyada hergün yaklaşık 15.000 çocuk sadece açlığa bağlı sebeplerden ölüyor. Şu an dünyada yaklaşık 3,5 mliyar hırıstiyan, 3 milyar müslüman ve söylentiye göre 8 milyar insan var. Ki bana göre yanlış. Bu kadar hırıstiyanın , bu kadar müslümanın, bu kadar insanın yaşadığı bir dünyada 15 bin çocuk açlıktan ölemez. Ama 8 milyar kapitlistin yaşadığı dünyada bu sayı 15 bin değil 150.000 olsada kimsenin umrunda olmaz. 

 

Yani biz ne hırıstiyanızi ne müslümanız ne ateistiz nede insanız, biz 8 milyar kapitalizm dinine bağlı,  kapitalist değerelere göre yaşayan  karbon bazlı organik yaşam birimleriyiz.

 

Sistem için en tehlikeli şey ise insan olmanızdır. Tüm sistem sizin insan olmamanız üzerine kuruludur. Dinler, diller, ırklar, meshepler, deri rengi hepsi bu amaçla kullanılır. Ve pek çok bilinç ne yazıkki farkında olmadan bu kapitalist sisteme ötekileştirerek hizmet eder ve adına medeniyet der.

 

Yani sayın Kavak sevişmeye daha günlük karınlarını doyurup hayatta kalmalarını sağlamamız gereken 15.000 çocuk var. O zamana kadar savaşmak lazım. Önce bir insan olalım, evrendeki müziği bir duyup bir dansa başlayalım. sonrası zaten kendiliğinden geleçektir. 

 

 

Bunların konuyla alakası yok, gereksiz yere yazmışsınız.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn. Sağduyu bu soruda samimisiniz derken ki samimiyet kavramını kavrayamamışsınız. Sorguladığım samimiyet şu idi. Açlık gibi Böyle bir sorunu farketmişsiniz. Amacınız farkettiğiniz bu soruna dikkat cekmekmi , yoksa kendi fikirlerinizi doğrulayacak bir arguman olarak kullanmakmıy dı. İnanmadığınız tanrıya laf cakıcam diye, tespit ettiğiniz aclık sorunun temellerinden uzaklaştırarak , bu aç cocukları tüm dünyanın kenfi ihtiyacları doğrultusunda kullanarak aç bıraktığı gibi gibi, sizde kendi amaçlarınız doğrultusunda kullanmak ta imişsiniz ki . Yazınızda amacınızı belirginleştirmişsiniz. 

 

Herhangi bir fikri tartışmamıza gerek yok, cünkü pek çok insan gibi duymayıp sadece inandığınız fikirleri tebliğ etmek ve bu fikirlerinizi doğrulayaçak argumanları elde etmek peşindesiniz. Açlık ve daha pek çok konu hakkında bir yazı hazırlıyorum. Yanıtlarınızı bu yazı icinde bulacaksınız. Konuyu ayrıca tartışmamazı gerek yok sanırım.

 

 

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, kavak yazdı:

Bunların konuyla alakası yok, gereksiz yere yazmışsınız.

 

Sn. Kavak sizin gerekli bağlantıyı kuramamış olmanız. Bağlantı olmadığı anlamına gelmez. Cümleye "bana göre" "Bunların konuyla alakası yok, gereksiz yere yazmışsınız" diyerek başlasaydınız. Daha anlamlı olurdu. 

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, fatihkara yazdı:

 

Sn. Kavak sizin gerekli bağlantıyı kuramamış olmanız. Bağlantı olmadığı anlamına gelmez. Cümleye "bana göre" "Bunların konuyla alakası yok, gereksiz yere yazmışsınız" diyerek başlasaydınız. Daha anlamlı olurdu. 

 

Sizin böyle düşünmeniz, o cümleyi anlamsız kılmaz. Anlamı ise gayet net, beğenmek zorunda değilsiniz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, fatihkara said:

Sn. Sağduyu bu soruda samimisiniz derken ki samimiyet kavramını kavrayamamışsınız. Sorguladığım samimiyet şu idi. Açlık gibi Böyle bir sorunu farketmişsiniz. Amacınız farkettiğiniz bu soruna dikkat cekmekmi , yoksa kendi fikirlerinizi doğrulayacak bir arguman olarak kullanmakmıy dı. İnanmadığınız tanrıya laf cakıcam diye, tespit ettiğiniz aclık sorunun temellerinden uzaklaştırarak , bu aç cocukları tüm dünyanın kenfi ihtiyacları doğrultusunda kullanarak aç bıraktığı gibi gibi, sizde kendi amaçlarınız doğrultusunda kullanmak ta imişsiniz ki . Yazınızda amacınızı belirginleştirmişsiniz. 

 

Herhangi bir fikri tartışmamıza gerek yok, cünkü pek çok insan gibi duymayıp sadece inandığınız fikirleri tebliğ etmek ve bu fikirlerinizi doğrulayaçak argumanları elde etmek peşindesiniz. Açlık ve daha pek çok konu hakkında bir yazı hazırlıyorum. Yanıtlarınızı bu yazı icinde bulacaksınız. Konuyu ayrıca tartışmamazı gerek yok sanırım.

 

 

 

Yahu benim amacımdan sana ne? Ben sana benim amacımı değil, iddia edilen, inanılan tanrının amacını soruyorum. Benim amacım her ne olursa olsun, bu ortadaki her gün 15.000 çocuğun açlıktan öldüğü gerçeğini değiştiriyor mu? Eğer kendine, görüşlerine, argümanlarına, mantığına, aklına güveniyorsan karşındakinin amacının önemi ne? Önemli olan kendi görüşünü, argümanın her türlü insana, her türlü karşı argümana karşı savunabilmek değil mi?

 

Ateist biri her hangi bir tanrıya laf çakacağım diye soru sormaz, bir ateist olmadığını bildiği hayali bir varlğa neden laf çakmakla uğraşsın ki, olsa olsa tanrının olduğunu iddia edenlere, inananlara laf çakmak için sorar. Ki benim amacım laf çakmak falan değil, doğruyu, gerçeği, iyiyi, güzeli bulmak.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Yahu benim amacımdan sana ne? Ben sana benim amacımı değil, iddia edilen, inanılan tanrının amacını soruyorum. Benim amacım her ne olursa olsun, bu ortadaki her gün 15.000 çocuğun açlıktan öldüğü gerçeğini değiştiriyor mu? Eğer kendine, görüşlerine, argümanlarına, mantığına, aklına güveniyorsan karşındakinin amacının önemi ne? Önemli olan kendi görüşünü, argümanın her türlü insana, her türlü karşı argümana karşı savunabilmek değil mi?

 

Ateist biri her hangi bir tanrıya laf çakacağım diye soru sormaz, bir ateist olmadığını bildiği hayali bir varlğa neden laf çakmakla uğraşsın ki, olsa olsa tanrının olduğunu iddia edenlere, inananlara laf çakmak için sorar. Ki benim amacım laf çakmak falan değil, doğruyu, gerçeği, iyiyi, güzeli bulmak.

 

 

Bol  imtihanlı  bol  iradeli  bol  zalim  ve  mazlumlu  uzun  soluklu  bir  yazıya  hazır  olun??

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, akılsızşuursuzatom said:

Bol  imtihanlı  bol  iradeli  bol  zalim  ve  mazlumlu  uzun  soluklu  bir  yazıya  hazır  olun??

 

Bir cevap alabilsem hazır olacağım da, nedense bazı insanlar basit ve net bir soruya direkt cevap vermek yerine bin dereden su getiriyorlar. Amacım neymiş? Benim amacımın soruyla bir alakası var sanki.

Link to post
Sitelerde Paylaş

:) . Sn.Kavak Sn.Sağduyu geldiğiniz nokta itibari ile sizlerden sizler adına özür dilerim. Detaylar fazla ince idi yakalayamamanız normal. Bunun için de ayrıca özür dilerim.

tarihinde fatihkara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
27 minutes ago, fatihkara said:

:) . Sn.Kavak Sn.Sağduyu geldiğiniz nokta itibari ile sizlerden sizler adına özür dilerim. Detaylar fazla ince idi yakalayamamanız normal. Bunun için de ayrıca özür dilerim.

 

Yahu şuna açık açık bende kendi görüşümü, kendi inancımı, kendi düşüncelerimi savunacak ne cesaret, ne güven ne de yeterlilik var desene. Ne gerek var bu kadar kıvırmaya, dansözlüğe?

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...