Jump to content

Kur'an'a göre kan döken ve fesat çıkaran Allah'tır


Recommended Posts

İnek bölümünde anlatılan adem hikayesinde allah diyor ki ; yeryüzünde bir halife atayacagim. Melekler ise cevaben kan döken ve fesat çıkaran birini mi atayacaksın? Hikayenin devam eden ayetlerinde adem , Adem'in eşi ve şeytan günah isleyince Allah onlara emrediyor, " birbirinize düşman olarak inin oradan"

 

Dolayısıyla düşmanlık ve kan dökmek Allah'ın emri üzerine gerçekleşmiş oluyor. Ve ne komiktr ki bu emri yerine getirmek günah oluyor , bu emri yerine getirmemek ise sevap.. 

 

Her zaman derim insanlık buysa ben DÜŞÜNEN HAYVANİM...

 

Belirtilen ayetlere bakabilirsiniz

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 05.01.2019 at 19:56, Düşünen Hayvan yazdı:

İnek bölümünde anlatılan adem hikayesinde allah diyor ki ; yeryüzünde bir halife atayacagim. Melekler ise cevaben kan döken ve fesat çıkaran birini mi atayacaksın? Hikayenin devam eden ayetlerinde adem , Adem'in eşi ve şeytan günah isleyince Allah onlara emrediyor, " birbirinize düşman olarak inin oradan"

 

Dolayısıyla düşmanlık ve kan dökmek Allah'ın emri üzerine gerçekleşmiş oluyor. Ve ne komiktr ki bu emri yerine getirmek günah oluyor , bu emri yerine getirmemek ise sevap.. 

 

Her zaman derim insanlık buysa ben DÜŞÜNEN HAYVANİM...

 

Belirtilen ayetlere bakabilirsiniz

 

Müslümanlar iyi bir örnek olmadığı için tüm yük Kuran'da toplanıyor. Bu yüzden Müslümanlığın en büyük dayanağı Kuran'dır. Bazı iyi kaynaklar olsa da Kuran son derece yanlış çevirilerle dolu.  Bahsettiğiniz ayette çok net bir açıklama var. Sizin verdiğiniz örnekte`, "yeryüzünde bir halife atayacagim. Melekler ise cevaben kan döken ve fesat çıkaran birini mi atayacaksın?" aslında son derece bet bir mesaj vermektedir. Bu mesaj Adem'in ilk insan olmadığını açıkça beyan etmektedir. Ayrıca, Kan döken, fesatlık yapan bir topluluğun arasından birinin seçilmesi söz konusu olduğu için melekler böyle bir açıklama yapmıştır. Konuyla alakalı kendi edindiğim bilgiyi paylaşmak istiyorum.

 

BAKARA Suresi 30. ayeti: "Hani, senin Rabbin melaikeye "Ben yeryüzünde bir halife tayin edeceğim" dediği zaman da şöyle sormuşlardı: Yeryüzüne fesat çıkaran ve kan dökmekte olan birini mi atayacaksın; üstelik biz seni hamd ile tesbih ve takdis edip dururken?" (Allah) cevap verdi: "Şu kesin ki, ben sizin bilmediğiniz şeyleri de bilirim."

Edindiğim Bilgi: Adem'in yaşadığı dönemlerde son derece gaddar, acımasız, fitne fesat yapan bir topluluk vardı. Hatta tam anlamıyla insanlaşmamış bir toplumdu. Aralarında az da olsa insan gibi yaşamaya çalışan bir kesim vardı. Allah, yer yüzünde bir halife seçeceğim dediğinde o yüzden melekler bu açıklamayı yaptılar. Allah ilk olarak Adem'e vahy etti. Daha sonra Adem edindiği vahiyleri eşiyle paylaştı. (Adem'in ilk insan oluşu ve eşinin de ondan oluşu mecaz anlamı buradan gelmektedir.) Ayrıca Adem ve eşi cennetten kovulmadı. Dünya da yaşıyorlardı. Cennet olarak bahsi geçen yer bildiğimiz bahçedir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakınınz aynı hatayı sizde yapıyorsunuz.

 

Allah bir halife atayacağım diyor ama bunun insan olup olmadığını söylemiyor.  Kuran yorumcuları bu ayeti referans alarak insan daha önceden de vardı ve melekler buyüzden bildiler diye arguman üretiyorlar. Ama ayeti tekrar tekrar okuyun. Orada halife atayacağım diyor yani yeryüzünde canlılık varken içlerinden birini atayacağım anlamına gelir. Bunun kim olacağını söylemiyor. Melekler daha bu halifenin kim olduğnu bilmeden  itiraz ediyorlar. Kan döken fesat çıkaran birini mi atayacaksın diyorlar. Allah ise ben sizin bilmediklerinizi bilirim diyerek bu işi sır olarak tuttuğu belli. sonra melekler ''senin bize bildirdiğinden başka bilgimiz yoktur'' diyerek bu halifeyi daha önce  kim olduğunu bilmediklerini itiraf ediyorlar.

 

Sonra insanı halife atadığını açıklıyor ve şeytan hariç melekler secde ediyorlar.

 

Sonra adem , şeytan ve ademin eşi  yaramazlık yapınca hepsine birden '' BİRBİRİNİZE DÜŞMAN OLARAK İNİN ORADAN '' deniyor.  ve kurana göre düşmanlık allahın emri ile gerçekleşiyor. Kan dökücü ve fesat çıkarıcılar allahın emri ile harekete geçiyorlar. Şeytana  ise kıyamete kadar izin verdim diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Bakınınz aynı hatayı sizde yapıyorsunuz.

 

Allah bir halife atayacağım diyor ama bunun insan olup olmadığını söylemiyor.  Kuran yorumcuları bu ayeti referans alarak insan daha önceden de vardı ve melekler buyüzden bildiler diye arguman üretiyorlar. Ama ayeti tekrar tekrar okuyun. Orada halife atayacağım diyor yani yeryüzünde canlılık varken içlerinden birini atayacağım anlamına gelir. Bunun kim olacağını söylemiyor. Melekler daha bu halifenin kim olduğnu bilmeden  itiraz ediyorlar. Kan döken fesat çıkaran birini mi atayacaksın diyorlar. Allah ise ben sizin bilmediklerinizi bilirim diyerek bu işi sır olarak tuttuğu belli. sonra melekler ''senin bize bildirdiğinden başka bilgimiz yoktur'' diyerek bu halifeyi daha önce  kim olduğunu bilmediklerini itiraf ediyorlar.

 

Sonra insanı halife atadığını açıklıyor ve şeytan hariç melekler secde ediyorlar.

 

Sonra adem , şeytan ve ademin eşi  yaramazlık yapınca hepsine birden '' BİRBİRİNİZE DÜŞMAN OLARAK İNİN ORADAN '' deniyor.  ve kurana göre düşmanlık allahın emri ile gerçekleşiyor. Kan dökücü ve fesat çıkarıcılar allahın emri ile harekete geçiyorlar. Şeytana  ise kıyamete kadar izin verdim diyor.

 

"Ama Şeytan orada ikisini de yoldan çıkardı ve böylece sahip oldukları konumu yitirmelerine sebep oldu. Bu yüzden Biz: "İnin, (bundan böyle) kiminiz kiminize düşman olarak yaşayın ve yeryüzünü bir müddet için mesken edinip orada geçiminizi sağlayın!" dedik.

 

Bu ayeti farklı bir ayet ile örneklemek istiyorum.

NAHL Suresi 93. ayet: "Eğer Allah dileseydi, sizi (aynı inançlara sahip) tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yapmakta olduklarınızdan muhakkak sorulacaksınız."

Bu ayette olduğu gibi olsaydı Allah diledikten sonra zaten kimse aksini yapamazdı. Sınavın da bir anlamı kalmazdı. Bu ayette çeviri hatası var. DİLEDİĞİNİ SAPTIRIR DEĞİL, DİLEYENİ yani sapmak isteyeni saptırır. Kim de doğru yolda gitmek isterse onu doğru yola iletir...

 

BİRBİRİNİZE DÜŞMAN OLARAK İNİN ORADAN değil, zaten inecekleri bir yerde değiller. Ayetin devamını neden GÖRMÜYORSUNUZ?  "Fakat Adem Rabbinden aldığı birtakım kelimelere sarıldı, (Allah) da onun tevbesini kabul etti: çünkü O, evet O'ydu tevbeleri kabul etme makamında olan, her işinde merhamet sahibi olan."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce suç islettiriyor sonra tövbe et diyor.

 

Örneğin devlet bir kanun ile araba kullanmayı yasaklıyor.  Ama  araba  satışı  serbest o. Sonra da araba kullananlara  Tevbe edin affederim diyor.

 

İnsanı fesatci ve kan dökücü olarak kendisi yaratmış sonra da gerisi malum...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Önce suç islettiriyor sonra tövbe et diyor.

 

Örneğin devlet bir kanun ile araba kullanmayı yasaklıyor.  Ama  araba  satışı  serbest o. Sonra da araba kullananlara  Tevbe edin affederim diyor.

 

İnsanı fesatci ve kan dökücü olarak kendisi yaratmış sonra da gerisi malum...

 

 

 

Kimseye git suç işle demiyor. Ama olur ki suç işlerseniz ve tekrarlamamak üzre bağışlanmak isterseniz bunun mümkün olabileceğini ifade ediyor.

 

Verdiğin örnekle konunun alakası yok. Devlet dikkatsiz araba kullanmayı yasaklıyor. Ama siz dikkatsizlik sonucu kaza yapıyorsunuz. Yaptığınız kazanın büyüklüğü ve bir daha tekrarlanmayacak olmaması samimiyetinize göre af edilebiliyorsunuz. Vergi borcu affı vs gibi.

 

Bakın sağdan soldan duyma yanlış örneklerden yola çıkarak kendinizi haklı gösteremezsiniz sadece haklı olduğunuzu düşünürsünüz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anahtar deliği

 

Sen benim verdiğim örneği anlamadın yada ben anlatamadım. Devlet kafasına göre bir şeyi yasak etse mantıklı olur mu bunu dusun.

 

Allah yaratmış sonra da yasaklamis. Buradan şu sonuç çıkar Allah eksik yaratmış ve bizi bu eksiklikle tehdit ediyor. Bunu anlatıyorum. Bizi kan dökücü ve fesat çıkarıcı olarak yaratmış sonrada bu durumu birinin ölümü diğerinin  zulmü üzerinden kendi lehine çevirmrye çalışıyor. Sence bu mantıklı mı.

 

Sonra Kula kulluk etmeyin diyor ama Muhammed'e itaat etmeyeni de yakarım diyor.

 

Kuran'da Ben size sınırsız rızık verdim diyor. Hani nerede diye soruyoruz. Sonra da istediğime istediğim kadar verdim. Az verdiklerim çok verdiklerimden istesin diyor. Tabi alabilirse....işte kavga burada başlıyor değil mi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Anahtar deliği

 

Sen benim verdiğim örneği anlamadın yada ben anlatamadım. Devlet kafasına göre bir şeyi yasak etse mantıklı olur mu bunu dusun.

 

Allah yaratmış sonra da yasaklamis. Buradan şu sonuç çıkar Allah eksik yaratmış ve bizi bu eksiklikle tehdit ediyor. Bunu anlatıyorum. Bizi kan dökücü ve fesat çıkarıcı olarak yaratmış sonrada bu durumu birinin ölümü diğerinin  zulmü üzerinden kendi lehine çevirmrye çalışıyor. Sence bu mantıklı mı.

 

Sonra Kula kulluk etmeyin diyor ama Muhammed'e itaat etmeyeni de yakarım diyor.

 

Kuran'da Ben size sınırsız rızık verdim diyor. Hani nerede diye soruyoruz. Sonra da istediğime istediğim kadar verdim. Az verdiklerim çok verdiklerimden istesin diyor. Tabi alabilirse....işte kavga burada başlıyor değil mi.

 

Bakın sizin anlatımınızdan Allah'ın insanları ya kan döken ya da dökmeyen olarak yarattığı manası çıkar. Ben diyorum ki insan her iki örneğe de uygun şekilde yaratılmıştır. Ama tercih yapma şansı kendi iradesine bırakılmıştır. Mükafatı ya da cezası da yaptığı tercihlere göre sonuçlanır.

 

Az verdiklerim çok verdiklerim ne demek? Allah'ın yaratılış kanunu aksamadan devam eder. Araba çarparsa zarar görürsün. Neden Allah uyarmadı diyemezsin. İnsanın yaratılışı mükemmel derece de eşittir. Ama insanların içinde bulundukları sebepler olağan sebeplerdir. Siz engelli doğduğunuz için Allah'ı suçlayamazsınız. Engelli olmanızın bir çok farklı sebebi olabilir. Anne baba arasındaki bir kan uyuşmazlığı ya da farklı bir sebep yüzünden bir insan engelli doğabilir. Bu Allah'ın sıvan amacıyla belirlediği bir sebep değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Hayır ben demiyorum Allah diyor bunu. Araba çarpan kişi cehenneme gider mi sence? Öyle ise tercih yapabilecek düzeyde yaratılan insan yaptığı tercih yüzünden neden cehenneme gidiyor. Arabın hayat görüşünü tercih etmediği için neden cehenneme gidiyor.

 

Seni tercih edebilen bir varlık olarak yaratıyor sonra da benim istediğim şıkkı seveceksin diye tehdit ediyor.

 

Rızık dağılımı konusuna gelince hiç Kur'an okumadigini düşünmeye başladım. Haksızda değilim bence.

 

Arap fikihcilari bile durumun farkına varmış ve Kur'ani hadislerle güncellemeyle çalışmışlar. Yetmemiş icma denen birşeyi kuran yerine tutulmuşlardır. Onların bile kafaları karışmış.

 

Bir budistin yerine kendini koy. Şu an ateşli bir şekilde Budizmi savunuyor olacaktin. İşte din böyle birşey.

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Hayır ben demiyorum Allah diyor bunu. Araba çarpan kişi cehenneme gider mi sence? Öyle ise tercih yapabilecek düzeyde yaratılan insan yaptığı tercih yüzünden neden cehenneme gidiyor. Arabın hayat görüşünü tercih etmediği için neden cehenneme gidiyor.

 

Seni tercih edebilen bir varlık olarak yaratıyor sonra da benim istediğim şıkkı seveceksin diye tehdit ediyor.

 

Rızık dağılımı konusuna gelince hiç Kur'an okumadigini düşünmeye başladım. Haksızda değilim bence.

 

Arap fikihcilari bile durumun farkına varmış ve Kur'ani hadislerle güncellemeyle çalışmışlar. Yetmemiş icma denen birşeyi kuran yerine tutulmuşlardır. Onların bile kafaları karışmış.

 

Bir budistin yerine kendini koy. Şu an ateşli bir şekilde Budizmi savunuyor olacaktin. İşte din böyle birşey.

 

Benim çoğu görüşünüze zaten itirazım yok. Size sunulan ya da sizin seçtiğiniz örneklerden yola çıkarak inançsızlığınızı destekliyorsunuz. Ama bir kabın içine konulan 3 elmadan birini seçmekle eş değer. Ben size diyorum ki biraz da kabın dışına bakın orada da elmalar var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bütün dinciler seslenmek istiyorum duyanlar duymayanlara iletsin.

 

Sizin mesnetsiz ve sorgulanmayan doğma inançlarınız yüzünden milyonlarca insan işkence gibi bir hayat yaşamak zorunda kalıyor. Budist, siyonist, muslüman, paganist ... Hepinize sesleniyorum. Sizin batıl çekişmeleriniz yüzünden milyonlarca insan sınırlarda yaşamaya mahkum ediliyorlar.

 

Eğer cehenneme inaniyorsaniz bu vebal sizin yakanizi bırakmaz..bunu yaşatmaya hakkınız yok, artık yeter... Dünyaya gelmiş her fert ve hayat kazanmış her canlı sizin batıl çekişmelerinizin faturasını ödemek zorunda değildir. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
51 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Ben bütün dinciler seslenmek istiyorum duyanlar duymayanlara iletsin.

 

Sizin mesnetsiz ve sorgulanmayan doğma inançlarınız yüzünden milyonlarca insan işkence gibi bir hayat yaşamak zorunda kalıyor. Budist, siyonist, muslüman, paganist ... Hepinize sesleniyorum. Sizin batıl çekişmeleriniz yüzünden milyonlarca insan sınırlarda yaşamaya mahkum ediliyorlar.

 

Eğer cehenneme inaniyorsaniz bu vebal sizin yakanizi bırakmaz..bunu yaşatmaya hakkınız yok, artık yeter... Dünyaya gelmiş her fert ve hayat kazanmış her canlı sizin batıl çekişmelerinizin faturasını ödemek zorunda değildir. 

 

 

 

Sizin inançsız olma özgürlüğünüz var ama sizin dışınızdakilerin inanç özgürlüğü yok. Üstelik pirinç içinde ki taş kadarsınız... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Keyhole yazdı:

Üstelik pirinç içinde ki taş kadarsınız... 

 

Ateist, pirinç içindeki taş kadar olabilir. Ama serttir, diş kırar. Kolay yutulmaz. İnanırlar gibi kolay sindirilmez...

 

Bu arada bir ateist olarak, bütün inanırların inanç özgürlüğünü sonuna kadar savunuyorum. Buna başörtüsü de dahil. Aklına gelebilecek hatta gelmeyecek ne varsa bütün özgürlükleri savunuyorum. Başkasını taciz etmeyen, başkasının özgürlüğüne kastetmeyen her istek değerlidir. Amasız, fakatsız özgürlük taraftarıyım. Türkiye'de bir ateistin ne kadar özgür olduğunu ise sen söyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mücadele 12 :

 

Ey iman edenler! Peygamber ile baş başa konuşacağınız zaman, baş başa konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şâyet (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

 

Enfal ; (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: “Ganimetler, Allah’a ve Resûlüne aittir. O hâlde, eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.”

 

Şimdi bu rüşvet değil de nedir. Buna saygı duyamam.

 

Ayrıca islam dininin  tam bir kapitalist düzene teşne olduğu aşikar.  Peygamberle gizli görüşme öncesi para vermek ne alaka?  Toplanan ganimetlerin allaha ve rasulune ait olması ne alaka değil mi? Yani paran varsa ver diyor gerisini biz hallederiz diyor.

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Getaf yazdı:

 

Ateist, pirinç içindeki taş kadar olabilir. Ama serttir, diş kırar. Kolay yutulmaz. İnanırlar gibi kolay sindirilmez...

 

Bu arada bir ateist olarak, bütün inanırların inanç özgürlüğünü sonuna kadar savunuyorum. Buna başörtüsü de dahil. Aklına gelebilecek hatta gelmeyecek ne varsa bütün özgürlükleri savunuyorum. Başkasını taciz etmeyen, başkasının özgürlüğüne kastetmeyen her istek değerlidir. Amasız, fakatsız özgürlük taraftarıyım. Türkiye'de bir ateistin ne kadar özgür olduğunu ise sen söyle...

 

Pirinç içindeki taş nihayetinde atılır. Isırırsan evet diş kırar ve acı verir. Şahsen bende hayatımda değer verdiğim hiç kimseye inancından dolayı değer vermiyorum. İnanır ya da inanmaz bu önemli değil yeter ki inandırmak - inandırmamak için zorlamasın. Karşı görüşteki insanların düşüncelerine saygı duyması yeterli.

tarihinde Keyhole tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, Keyhole yazdı:

Üstelik pirinç içinde ki taş kadarsınız... 

 

Keramet çoklukta değil! Nitelik önemli. Bu nitelikler de evrenseldir. İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü... Bugün de değerli olan, yarına kalacak da olan bunlardır. Eğer ülkemizde ve dünyada haksızlıklar devam ediyorsa yukarıda saydığım ilke ve değerlerin büyük kalabalıklar tarafından benimsenmemesinden ileri geliyor. Bu değerlerin ancak içselleştirildiği bir dünyada zulüm minimize edilir, insan gerçek değerini bulur. Dışlayan, suçlayan, ötekilestiren, kendini üstün sayan ilkel tüm inanış ve düşünceler her zaman kolaylıkla kendilerine müşteri bulabilmişlerdir. İdeolojiler uyuşturucu gibidir. İnsanı kolaylıkla etkisi altına alır. Uyutur, uyuşturur. Onlar düşmansız yapamaz. Sürünün dışına çıktığında, hain ilan edilirsin. Demokrasi de çoğunluğun tahakkümü değil, elime fırsat geçti istediğimi yaparım değil, çoğunluğun dışında kalanlara hayat hakkı tanıyan bir sistem olduğu için değerlidir. İnsan icadı bir sistem olduğu için kıymetlidir. Bulunan en insancıl yönetim anlayışı olduğu için. Eğer bugün ülkemizde her farklı düşünce, kendini özgürce ifade edebiliyor ise yarınlara güvenle bakabiliriz. Yok özgürlükler lafta kalıyor, ancak sloganları süslüyorsa; benim de senin de yarının/yarınımız güvence altında değildir. Her zaman darbe yapmak isteyecek, otoriter bir rejim özlemi içinde olanlar fırsat kollayacaktir. Yani keramet çoklukta değil, evrensel değerlere yaslanıp yaslanmamaktadır. Bana göre, sana göre, ona göre anlaşılan/yorumlanan değil bunlar açık ve net değerlerdir ki yalnız ve yalnız insanı el üstünde tutar. Saf insanı, çıplak insanı, özgür insanı. Bunlar soyut da değildir mecaz da. İnsanın binlerce yıllık birikimine dayanır, her an tazelenir, dogmatik değil akılcıdır, sınırlayan değil sınırları açandır. Paylaşımcıdır. Sevgiyi esas alır. Mutlak eşitlikçi ve sıfır problem hayaliyle gerçeküstü bir cennet vadetmez. Sorunlara hazırlıklı ve çözüm odaklıdır. Yapıcıdır, yaratıcıdır. Gücünü göklerden değil yalnız ve yalnız insan aklından alır...

 

İşte ben bunlara inanıyor, bunları savunuyorum.

Malesef sayımız az.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...