Jump to content

Piri Reis


Recommended Posts

mantik,

 

İnsanın hayatında bir sebepler zinciri vardır. Sebepler sonuçları doğurur ancak bunu biraz da insan uydurur, her sonucun sebebini göremez, yakıştırma yaparız. Bir yandan da sağlam sebeplerin olduğuna inanmak isteriz. Çünkü yıllar yılı her şeyin sebebini düşünerek bunu alışkanlık haline getirmişizdir, halbuki çoğu şeyin sebebi hiç de sandığımız şey değildir. Bu da psikologlar ve matematikçilerle incelenen bir durumdur. Çoğu zaman inanmaya meyilli olduğumuza inanırız. Manipüle olur, düşük olasılıkları abartırız. Bazen de azımsarız. Peki bunun konumuzla ilgisi nedir?

Geçmişe baktığımızda da bu nedenselliği görmek istiyoruz ancak gördüklerimiz genelde cevap değil. Çünkü rastgeleliği gözden kaçırıyoruz.

Padişaha bu fikri açacak kişi önceki gün ölmüş olabilir. Sayamayacağımız kadar çok ihtimal var. Keşfin gerçekleşmesi bütün sebepleri çözebileceğimiz veya çözülebilir olduğu anlamına gelmemekte. Elbette genel yorumlar yapılabilir, ancak onların doğruluğu da bir ölçüye kadardır. Benim bu konuyla ilgili yorumum budur. Yani cevabını aradığımız sorunun böyle mutlak bir cevabı olduğunu, öyle bir cevap versek bile bundan emin olabileceğimizi nereden biliyoruz?

Örneğin Nemecsek'in dediği de rastgeleliğe bir örnek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...
  • İleti 45
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

@mantik

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Turkish_Abductions

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Jan_Janszoon

 

sonradan müslüman   olmuş murat reis(Jan_Janszoon)adlı hollandalı korsan izlandaya 20 haziran - 20 temmuz  1627 de baskın yapmış.

 

Virginia ile newfoundlanda giden osmanlı gemileri olduğuda söyleniyor ama ingilizler arasında eriyip gitmişler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Osmanlının toprak sorunu yoktu , 1500 ler de yüzölçümü bakımından osmanlı  zirvesindeydi. ne yapsın yeni kıtayı ,amerikayı ? topraksa toprak . amerikada ne olabilirdi ki onu özel kılacak ? petrol mü ? ne işe yaradığı bilinmeyen şey..yeraltı zenginliği mi ? osmanlı dünyanın en zengin imparatorluğu . niye ihtiyaç duysun ? masrafa değmez. gücünü daha verimli gerekli yerlerde işlerde kullanmak varken yeni kıtanın keşfi için parasını ve gücünü niye harcasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlıktaki tartışma bitti diye düşünüyordum. Birkaç yeni yorum daha gelmiş.

 

Bir Buçuk, daha önce nemecsek'in gündeme getirdiği rastgeleliğe tekrar vurgu yapmış. Hakkı olabilir. Ama mesela düşünün, o dönemde okyanuslara ilk açılanlar neden Portekizliler ve İspanyollardır? Sonra da İngilizler. Bunun Atlantik Okyanusuna kıyıları olmasıyla ilgisini kurmamak çok zor. Yani belli olasılıkları arttıracak faktörler mevcutken, rastlantısallık bile eşit olasılıklı bir rastlantısallık olmuyor. Biri zaman içinde Atlantik'e açılmayı kafasına koyacaksa mesela, bunun İtalya yerine Portekiz'den çıkması daha olası oluyor o zaman. Olayları da tüm faktörleri ile birlikte değerlendirmeliyiz. Ama faktörler nelerdir, ve hangisinin etkisi ne kadardır, bunu tam olarak tespit etmek kolay değil tabi.

 

priest of nature, verdiğin bilgi ilginç. Müslüman ve Osmanlı gemileri İzlanda'ya kadar girmiş demek ki. Ama geç gitmişler. Ondan 100 yıl önce beklerdim normal olarak. Virginia ve Newfoundland'e giden Osmanlı gemileri meselesini ise hiç duymadım. Hangi tarihte acaba. Geç bir tarihse normaldır. Ama o zaman zaten iş işten geçmiştir. Herşeyden önce, acaba bu bilgi doğru mudur. Bunu da bir araştırmak lazım.

 

fezadabirtürk Osmanlı'nın okyanuslara açılmamasını ek toprağa ihtiyaç duymaması ve bu konuda bir motivasyonunun olmamasına bağlamış. Bu da bir faktör olabilir gerçekten. Ama Amerika kıtasından Avrupa'ya altın ve değerli metaller gelmeye başladıktan sonra bunun değişmesi gerekirdi. Osmanlı da her devlet gibi paraya ve güce kör değildi. Olamazdı. Ama becerememiş. Avrupa'da olan bitenin ve yeni dünyadan gelenlerin onları ne kadar zenginleştirdiğinin yeterince farkına varmamış bile olabilir. Çünkü zaten bilinen bir gerçek var ki Osmanlı batı ülkelerinde elçi pek bulundurmamış o dönemde. Yani oralarda olan bitenle pek ilgilenmemiş bile. Bunun nedenini anlamak çok zor olsa da, bu durum pek çok şeyi açıklıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 11.01.2019 at 19:25, Magnesia said:

 

 

Osmanlı kıtalararası mesafelere donanma göndermiş, Hindistan'a kadar uzanmıştır, ama daha önceden tüm okyanuslarda yayılmaya başlayan İspanyol ve daha çok Portekiz hegemonyasını kıramadığından, uzak mesafelere açılamamıştır. Piri Reis'in kellesini götüren de Hürmüz boğazında kıramadığı Portekiz direncidir. Buna rağmen Kızıldeniz'de ciddi bir Osmanlı donanma gücü bulunuyordu. Ama bu deniz gücü Osmanlı'nın kontrolündeki Arap ticaret limanlarını özellikle Portekiz yağmacıların saldırılarından korumak amacıyla orada bulunuyordu.. Osmanlı donanması bir kaç denemenin dışında Hindistan üzerinden uzak doğuya uzanamamış, Amerikaya gitmeyi ise hiç denememiştir... Osmanlı'nın okyanuslara ve uzak topraklara açılamamasının en büyük nedeni, bu işi Osmanlı denemeden çok önceleri başarmış, uzak doğuda koloniler kurmuş ve geçiş yollarını kesip tahkimat yapmış olan Portekiz ve İspanyol (özellikle Portekiz) deniz güçleri nedeniyledir. Kısacası Osmanlı okyanuslara açılmakta geç kalmıştır...

Osmanlıların okyanuslarda ulaştığı en uzak mesafe günümüz Endonezya'sının batı ucundaki Açe yarımadasıdır. Oradaki Açe Sultanlığı ile Osmanlıların ilişkisi , Karadeniz kuzeyindeki Kırım Hanlığı ile olan iliskisine çok benzer. Tamamen vassaldır Osmanlılara. 

Osmanlı'nın oralara kadar ulaşmasının nedeni tabii ki yeni dünyalara duyulan merak değildir. Halifelik muhabetiyle Osmanlılara bağlı olan Açe'liler , Portekiz ve Hollanda'lıların işgaline uğrayınca halife olarak inandikları Osmanlılardan yardım isterler ve sürpiz bir şekilde Osmanlı bu isteğı yanıtsiz bırakmaz. Ateşlı silahlar , toplar gibi cephanelerle , ve onlara savaşmayı ögretmek için rutbesi yüksek Subaylarla ve onların inançlarıni kaybetmemeleri için saygı duyulan imamlarlarla, hocalarla dolu gemilerle oluşan bir filoyu Açe'ye gönderirler. 

Bu filo yerine ulasır ve amacına ulaşır , yani bir derece. Sonunda savaş ve Açe Hollandalılara kaybedilir ama savaşılmıştır en azından. 

Bu hadise aslinda başlıkta sorulan soruya da cevap oluyor.

Osmanlıları yeni dünyayı keşfetmesine gerektirecek bir şey yoktu, meraktan başka ve bu merak o zaman ki Osmanlı padişahlarında yoktu , sonrakiler de treni kaçırmıştı. 

Ama yine de Kanuni'nin yerinde oğlu Sehzade Mustafa olsaydı belki farkli olabilirdi. Onub merakı ve idealleri vardı. Kısmet değilmiş.

https://youtu.be/SJc_94NHt2Q

tarihinde KAM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Osmanlı'da donanma ve daha geniş manada denizcilik kavramı yoktur. Üç beş gemi sahibi olmakla donanma olayı başka şeylerdir. Donanma, bir kaç gemiden daha öte olarak, o gemilerin lojistiğini sağlama, bakımı, imali, o gemilere navigasyon desteği geliştirme gibi hususları da kapsayan, çok yönlü bir kavramdır.

 

Örneğin, en başarılı denizciler vikinglerdir, bilindiği kadar istanbulu falan geçip, taaa afganistana falan kadar gitmişlerdir. Ama onlar için bir donanma olmaktan bahsedilemez, bir tür korsandan öteye geçememişlerdir. Öyleyken ingiltereyi yüzlerce yıl işgal edebilmişlerdir gene de.

 

Donanma kavramı, 1400 lü yıllarda ortaya çıkmaya başlar. ticaret yollarının osmanlı hakimiyetine girmesiyle, karadan nakliye işinin sarpa sarması, denizden taşımacılığı, bu da beraberinde donanmayı geliştirmiştir. 

 

Osmanlı ise o dönemde ticaret yollarının üzerinde yattığı karada göbeğini büyütmüş, deniz ticaretinin olgunlaşması ile kaybettiği gelirler yüzünde de haliyle batıp gitmiştir. 

 

Bir kaç geminin çıkıp izlandaya gitmiş olması bir anlam ifade etmez. Ona bakarsanız, vikingler 1500 yıl önce en azından, Amerika kıtasına çıkmış, orada yerleşmişlerdi hatta. Fakat bu, amerikayı keşfedenin kolomb olduğu gerçeğini değiştirmez. Keşif, ahanda bir kara buldum demekten biraz daha fazlasını içeren bir olgudur zira.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...