Jump to content

Ölümden sonrası için teorim.


Recommended Posts

Ölümden sonraki teorim; bir enerjimiz var ve öldükten sonra bu enerji ile sanki bir tanrıymışız gibi dünyayı izleyebilecreğiz. İstediğimiz kişileri, olayları, o an ne yaşanıyorsa izleyebileceğiz. Hatta ölen, şuan bizi yalnız bırakmayan kişiler var. Onlar bizi izliyorlar. İsteseler ABD, Rusya neresi olursa olsun gidip izleyebiliyorlar. Bir ruh gibi bir şry var ve biz onun içinde sadece izliyoruz. Olaylara, kişilere dokunamıyoruz. Uzaktan izliyoruz sadece. Sizce bu teori nasıl? Bu arada agnostiğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence doğmadan önce neysek o olucaz yani karbon. Böyle düşünmemin sebebi  bilimsel kaynaklar ve örnekler. Bizi biz yapan anılarımızdır ve hepsi hafızamızda. Hafızasını kaybeden , psikolojik travma yaşayan ve bunayan insanların kişiliklerinde ciddi değişiklik olmasıda bunu kanıtlıyor.

https://memory.ucsf.edu/behavior-personality-changes

https://www.brainsciencefoundation.org/news/coping-personality-behavioral-changes/

Link to post
Sitelerde Paylaş
37 dakika önce, agresifagnostik yazdı:

Ölümden sonraki teorim; bir enerjimiz var ve öldükten sonra bu enerji ile sanki bir tanrıymışız gibi dünyayı izleyebilecreğiz. İstediğimiz kişileri, olayları, o an ne yaşanıyorsa izleyebileceğiz. Hatta ölen, şuan bizi yalnız bırakmayan kişiler var. Onlar bizi izliyorlar. İsteseler ABD, Rusya neresi olursa olsun gidip izleyebiliyorlar. Bir ruh gibi bir şry var ve biz onun içinde sadece izliyoruz. Olaylara, kişilere dokunamıyoruz. Uzaktan izliyoruz sadece. Sizce bu teori nasıl? Bu arada agnostiğim.

Senin bence yarin ilk isin iyi bir psikiyatriste gitmek olsun. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
45 dakika önce, agresifagnostik yazdı:

Ölümden sonraki teorim; bir enerjimiz var ve öldükten sonra bu enerji ile sanki bir tanrıymışız gibi dünyayı izleyebilecreğiz. İstediğimiz kişileri, olayları, o an ne yaşanıyorsa izleyebileceğiz. Hatta ölen, şuan bizi yalnız bırakmayan kişiler var. Onlar bizi izliyorlar. İsteseler ABD, Rusya neresi olursa olsun gidip izleyebiliyorlar. Bir ruh gibi bir şry var ve biz onun içinde sadece izliyoruz. Olaylara, kişilere dokunamıyoruz. Uzaktan izliyoruz sadece. Sizce bu teori nasıl? Bu arada agnostiğim.

Beyin olmayinca enerjiye dönüsüp yukaridan görme (göz) , yukaridan duyma(kulak) ve enerjinin bir yerden bir yere kontrollü bir sekilde haraket ettirilmesi ayri bir sorun. Örnegin isigi fiber optik kablolar ile istenilen noktaya tasimak, aynalar ile istenilen noktaya yansitmak. Ölmeden önce olaganüstü seyler yapabilseydik tanriyi hic tartismayacaktik. Simdi burada odamda  bu yazilari okurken ayni anda saturnun halkalarinda sörf yapabilseydim.Hic olaganüstü bir sey yok. Bu evren cok siradan. Isinlanamiyoruz bile.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
58 minutes ago, agresifagnostik said:

Ölümden sonraki teorim; bir enerjimiz var ve öldükten sonra bu enerji ile sanki bir tanrıymışız gibi dünyayı izleyebilecreğiz. İstediğimiz kişileri, olayları, o an ne yaşanıyorsa izleyebileceğiz. Hatta ölen, şuan bizi yalnız bırakmayan kişiler var. Onlar bizi izliyorlar. İsteseler ABD, Rusya neresi olursa olsun gidip izleyebiliyorlar. Bir ruh gibi bir şry var ve biz onun içinde sadece izliyoruz. Olaylara, kişilere dokunamıyoruz. Uzaktan izliyoruz sadece. Sizce bu teori nasıl? Bu arada agnostiğim.

 

İstediğin gibi hayal kurabiliirsin, kendini nasıl iyi hissediyorsan. Kim engel olacak ki hayal kurmana?

Link to post
Sitelerde Paylaş
39 dakika önce, agresifagnostik yazdı:

Bir an aklıma geldi, sizinle paylaşayım dedim. ?

 

Hayal kur da böyle ruhlu, cadılı falan olmasın, hani kurduğun hayal de biraz akla yakın olmalı, olabilir dedirtmeli. Oysa sen kalkmışsın bizim çürüttüğümüz ruhlu hayaller kurmuşsun, hayallerin çok geride kalmış, güncelle biraz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilinç bir kere var oldu mu artık yok olmaz demiş ibni Sina...

 

Öldükten sonra bilincimiz farklı bir şekilde devam edebilir...

 

Bu dünya da iyilik yapanlar ise ölümden sonra bile etkin bir yaşam sürmeye hak kazanıyor olmalı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilinç, bizlerde bulunan farkındalık, duyarlılık, deneyimleme ve hissetme becerisinin toplamına verilen isimdir.


Bilim insanları bilinç adı verilen fenomenin iki bileşenden meydana geldiğini düşünüyor: uyarılma ve farkındalık.


Bunlardan ilkinin beyinsapı tarafından düzenlendiğini biliyoruz ancak ikincisinin fiziksel kökenine dair hiçbir bilgiye sahip değildik. Değildik diyoruz, çünkü geçtiğimiz günlerde Harvard Üniversitesi'nden bir ekip, beyinde beyinsapıyla birlikte işlev gösteren ve farkındalığımızı mümkün kılan bölgeleri tespit ettiğini düşünüyor.

 

Çalışmanın başında bulunan Dr. Michael D. Fox, konu hakkında şunları söylüyor:

 

"İlk kez, uyarılmanın merkezi olan beyinsapı bölgesiyle farkındalığımızda rol oynayan bölgeler arasında bir bağlantı bulduk; bunlar, bilincimizi oluşturan iki temel bileşen. Üstelik kurduğumuz bu bağlantıyı destekleyen pek çok öncül çalışma da bulunuyor."

 

Çalışma kapsamında beyinsapı lezyonu bulunan 36 hasta incelendi
Ekibin böyle bir çalışma yürütmesinin sebebi, beyinsapındaki yaralanmaların neden bazı hastalarda bilinç kaybına sebep olurken bazılarında olmadığını ortaya çıkarmaktı. Bu yüzden incelenen hastaların 12 tanesi bilincini yitirmiş olanlar arasından, geri kalan 24'ü ise beyin lezyonuna rağmen bilincini koruyan hastalar arasından seçildi.


Yapılan incelemeler, bilincini kaybetmiş hastalarda beynin aynı bölgesinde hasar bulunduğunu ortaya koydu.

Bilincini kaybetmiş 12 hastanın 10'unda, beynin rostral dorsolateral pontine tegmentum adı verilen bölgesinde hasara rastlanması ilginçti. Bu bölge, beyinsapında bulunan küçük bir bölgeydi ve bilinci yerinde olan 24 hastadan yalnızca bir tanesinin beynindeki aynı bölgede hasara rastlandı. Böyle bir oran, ekibin rostral dorsolateral pontine tegmentum ile bilinç arasında bir ilişki bulunduğunu düşünmesi için yeterliydi.


Ekip, daha sonra sağlıklı bir beyin haritası üzerinde incelemede bulundu.
Amaç, beynin söz konusu bölgeyle ilişki içinde olan diğer kısımlarını ortaya çıkarmaktı. Rostral dorsolateral pontine tegmentum ile ilişki içinde olduğu tespit edilen iki farklı bölge, ekibe beyinde insan bilincini oluşturan noktaların net bir biçimde tespit edilmesi olanağını sağladı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 16.01.2019 at 01:04, kirec yazdı:

Bilinç bir kere var oldu mu artık yok olmaz demiş ibni Sina...

 

Öldükten sonra bilincimiz farklı bir şekilde devam edebilir...

 

Bu dünya da iyilik yapanlar ise ölümden sonra bile etkin bir yaşam sürmeye hak kazanıyor olmalı...

:D

 

Siz bence iyi bir psikiyatriste gidin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tahtalı  köydeki ebedi huzur dolu yaşam ümidi, neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir.

Harbiden, bu meşhur köyün esprisi nedir acaba ?


Şimdi yazacaklarım gerçekten bu şekilde cereyan etmiştir.

Amerika´lı Thomas Bradford 1921 yılında eşi benzeri olmayan bir deney yapmaya yeltenir. Yetenekli ve telepati yetisi olan bir medyum bulmak için gazeteye ilan verir. Planına göre kendisi tahtalı köyü boyladığında, bu kabiliyetli medyumla iletişime geçip oradan havadisleri sıcağı sıcağına herkese bildirecek. Bu deney için Ruth Doran isminde bir uygun medyumu bulur ve onunla anlaşır. Buraya kadar gidişat gayet iyi ve hoş. 1921 yılının Şubat ayında evindeki gazı açar ve ... sizlere ömür.
Gidiş o gidiş.

Ruth Doran her ne kadar uşraşsa da, bizim medyum, onunla bir türlü iletişime geçemez.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
36 dakika önce, kavak yazdı:

1921 yılının Şubat ayında evindeki gazı açar ve ... sizlere ömür.

Gidiş o gidiş.

Ruth Doran her ne kadar uşraşsa da, bizim medyum, onunla bir türlü iletişime geçemez.

 

Deneyi yapan önceden doktorundan 6 aylik ömrü kaldigi haberini falan almis olmali. Duydugum en deli deney.

Link to post
Sitelerde Paylaş
29 dakika önce, deadanddark yazdı:

Deneyi yapan önceden doktorundan 6 aylik ömrü kaldigi haberini falan almis olmali. Duydugum en deli deney.

Buna benzer 50 civarında başarısız(!) girişimlerin olduğu tahmin edilmekte.

Belki hatırlarsınız yahut duymuşsunuzdur. 1997 yılında Haeven´s Gate tarikatının 39 müridi tahtalı köye gönüllü olarak gitmişlerdi, çünkü Haley-Bopp kometinin arkasında bulunan bir uzay aracının, kendilerini ebedi mutluluğa götüreceğini zannediyorlardı.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, kavak yazdı:

Buna benzer 50 civarında başarısız(!) girişimlerin olduğu tahmin edilmekte.

Belki hatırlarsınız yahut duymuşsunuzdur. 1997 yılında Haeven´s Gate tarikatının 39 müridi tahtalı köye gönüllü olarak gitmişlerdi, çünkü Haley-Bopp kometinin arkasında bulunan bir uzay aracının, kendilerini ebedi mutluluğa götüreceğini zannediyorlardı.

 

Yok daha neler! Hic duymadim halbuki absürt olaylara hep bir merakim vardir. Bu olay deneyden cok rus ruleti oynamaya benzemis. Mayin ile oynanmisi var.

tarihinde deadanddark tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ben sana bunu anlatsamda anlamazsin ama anlatayim genede sen bilinci koku alma zeka gorme hissetme gibi duygusal boyutuyla beraber kafanda kurguluyorsun ama bilinç bu degildir madde var olduğu an bilincte var olur cunku en temele indiğin zaman hiçbisey yok kuarklara kadar yaklaştir sadece yoğunluk farklari var olan birşey değil cern diyoruz biz buna tüm evren bi bilinç insan bilinciyse evrenden alinmis ve kafaya hapsedilmiş bir damla olduğundan bu damla ucsuz bucaksiz denize karisacak tabikide sen olarak değil cunku zaten o bilin hic sen olmadi uzaydaki butun bilincten bir damla verildi sadece ve geldiği yere geri donuyor sense çozunup bir çiçek bir böcek veya bir hayvan olarak vucudundaki karbon molekulleri baska canlilara hayat verecek yani geri donusumden bir cihaz yapildi bu cihaz hafizasi kullanildi tekrar geri donusume gonderildi baska cihazlar uretildi sonsuza kadar giden bi devir daim makinesi asil soru ise su devir daim makinesinin giriş gucunu kim verdi bilimin takildiği yer budur birileri bizle ya oynuyor ( kesinlikle aptal islami çöl yasasi ve onlarin ay tanrilari değil ) yada enerji girişi için farkli bi boyut var bilmedigimiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 15.01.2019 at 13:22, agresifagnostik said:

Ölümden sonraki teorim; bir enerjimiz var ve öldükten sonra bu enerji ile sanki bir tanrıymışız gibi dünyayı izleyebilecreğiz. İstediğimiz kişileri, olayları, o an ne yaşanıyorsa izleyebileceğiz. Hatta ölen, şuan bizi yalnız bırakmayan kişiler var. Onlar bizi izliyorlar. İsteseler ABD, Rusya neresi olursa olsun gidip izleyebiliyorlar. Bir ruh gibi bir şry var ve biz onun içinde sadece izliyoruz. Olaylara, kişilere dokunamıyoruz. Uzaktan izliyoruz sadece. Sizce bu teori nasıl? Bu arada agnostiğim.

Image result for hayaller gerçekler

 

Mideler allak bullak olmasın diyerek, benzetmesini koyuyorum. Anlayan anlamıştır, senin bu hayallerinin gerçğinin nereye varacağını...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...
On 15.01.2019 at 21:22, agresifagnostik yazdı:

Ölümden sonraki teorim; bir enerjimiz var ve öldükten sonra bu enerji ile sanki bir tanrıymışız gibi dünyayı izleyebilecreğiz. İstediğimiz kişileri, olayları, o an ne yaşanıyorsa izleyebileceğiz. Hatta ölen, şuan bizi yalnız bırakmayan kişiler var. Onlar bizi izliyorlar. İsteseler ABD, Rusya neresi olursa olsun gidip izleyebiliyorlar. Bir ruh gibi bir şry var ve biz onun içinde sadece izliyoruz. Olaylara, kişilere dokunamıyoruz. Uzaktan izliyoruz sadece. Sizce bu teori nasıl? Bu arada agnostiğim.

bu satırları yazarken 70 lik mi içtiniz?  100 lük mü? bu arada deistim, alkol ve sigara kullanmam..:0_80cbc_37a71a73_L:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...