marechal1 0 Ocak 24, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 24, 2019 gönderildi On 22.01.2019 at 19:55, marechal1 yazdı: On 22.01.2019 at 16:47, marechal1 yazdı: Bu da bizzat Vikipedi'deki durumu: Şahin ve Şahrbaraz gibi yetenekli komutanları da unutmayalım.. 613, Heraklius'un yani ''Rum'un'' yenilgisi. On 22.01.2019 at 20:13, marechal1 yazdı: Bu da Heraklius'un 622'deki galibiyeti. Salı saat 20:16 tarihinde marechal1 tarafından düzenlendi On 22.01.2019 at 19:55, marechal1 yazdı: 622, Heraklius'un galibiyeti. 622-613=9 Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Ocak 24, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 24, 2019 gönderildi Tamam anladik, Pers korkusu ayet indirmis. Daha ne kadar gözümüze sokacaksin bu skor tabelasini. Link to post Sitelerde Paylaş
marechal1 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi Hah şöyle! Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi Bizansın 628 yılında galip geldiğine dair sana bir çok kaynak gösterdim, sen hala 622 diyorsun!!! Yani sana göre Rumlar galip geldikten sonra 6 yıl daha savaş yapılmış. Hatırlatmak isterim, 1.Dünya Savaşının tümü 4 yıl sürmüştür. Mesela 2.Dünya Savaşında Amerikalılar, Fransaya asker çıkarttıkları an (1944) Almanyaya karşı galip gelmemişlerdir. Bu bir dönüm noktasıdır ama galibiyet değildir. Veya Bedir Savaşı, islamın Arap yarımadası üzerindeki galibiyetidir diyebilir miyiz? Ama amaç Kurana uydurmak olursa... Arkadaşa Kuranın yine "ilerde olacak" dediği ama gerçekleşmeyen ayetleri de gösterdik. Arkadaş görmek istemedi. Görmezden geldi! Bırakalım istediği gibi bir hayal dünyasında yaşasın. Link to post Sitelerde Paylaş
fumes 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi On 21.01.2019 at 15:31, marechal1 said: Bilinç ve varoluş insanı bir şekilde Tanrı'nın varlığına inanmasına sürüklüyor... Big Bang'dan öncesi olabilir mi? Olursa bilim bunu nasıl açıklar? Eğer ortada bir olgu varsa, mutlaka bir olay neticesinde gelişmesi lazım. Evren kendiliğinden oluşamaz. Mantık izin vermiyor. Düşünün, her şey sonsuzdan beridir orada. Sonsuzdan beri? Big Bang oluşmadan önce zaman var mıydı peki? Varolan her şey küçük bir noktada inanılmaz bir sicaklıkta sonsuza kadar duruyor muydu? Yani kendiliğinden oluştular ''hiç''likten? Mantık el vermiyor.. Multievren teorileri deneysel felan diyorlar daha Big Bang öncesi dönemi bilmeden deneysel demek ne kadar mantıklı onu da düşünmek lazım. Yani ortada madde var, bu madde nereden nasıl gelmiş insan aklı bunu kavrayamıyor. Bir evren kendiliginden olusamiyor, ama bir evreni yaratabilen bir tanri hep olabiliyor. Ya tanri yerine, evren hep vardi ise? Maddenin nerden, nasil geldigini kavrayamayan insan, tanrinin nerden nasil geldigini hic kavrayamaz. Tanri hep vardi versus evren hep vardi veya evreni olusturabilecek enerji hep vardi. Cocuklarin beynini dinle yikarsak, din hakkinda mantikli dusunme yetenegini de koreltmis oluruz. Oysa bilmiyorum demek cok mu zordur? Insan bilmediginin farkinda ise, yeni seyler ogrenip kesfeder. Evrenin olusumunu ve her seyi hayatinda gormedigin, soylentiden oteye gidemeyen bir tanriya/tanrilara baglamak; bilmedigin bir seyin ustunu, bilmedigin diger seyle kapamaktir. Tanri olmadan ornekleme: Babam seker hastasi. Cunku genetik olarak yatkin ve cok fazla sekerli gidalar tuketiyor. Pankreas organi yeterli miktarda insulin salgilayamiyor bu da sekerinin yuksek seyretmesine neden oluyor. Babam duzenli olarak doktor takibinde tutuluyor, kan ve idrar tahlilleri aliniyor. Babamin yediklerine ictiklerine ve sagligina cok dikkat etmesi lazim, cunku elindeki tek yasam sansi bu. Semavi dinlerden bir tanri var: Babam seker hastasi. Cunku bu Allahin/Tanrinin takdiri. Babam hasta cunku Allah babami imtihan ediyor. Babam bu imtihani kazanmak icin cok ibadet etmeli. Hastalikta, sifada Allahtan bol bol iyilesmek icin ibadet etmeli. Bu dunya gecici obur dunyaya daha cok odaklanip ibadet etmeli. Eger imtihani kazanirsa sonsuz mutlu bir yasami olucak. Link to post Sitelerde Paylaş
fumes 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi (düzenlendi) On 22.01.2019 at 20:13, marechal1 said: Bu da Heraklius'un 622'deki galibiyeti. Byzantine – Sasanian War of 602–628 DOCUMENTARY https://commons.m.wikimedia.org/wiki/Category:Byzantine–Sasanian_War_of_602–628 https://historiarex.com/e/en/245-byzantine-sassanid-war-602-628 Ingilizce arastirma yapabilirsen, mucize dedigin seyin palavra oldugunu cok rahat gorursun. Dinlerin uydurma oldugunu daha rahat anlarsin. Ocak 25, 2019 tarihinde fumes tarafından düzenlendi attached links Link to post Sitelerde Paylaş
marechal1 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi (düzenlendi) 5 saat önce, poiuz yazdı: Bizansın 628 yılında galip geldiğine dair sana bir çok kaynak gösterdim, sen hala 622 diyorsun!!! Yani sana göre Rumlar galip geldikten sonra 6 yıl daha savaş yapılmış. Hatırlatmak isterim, 1.Dünya Savaşının tümü 4 yıl sürmüştür. Mesela 2.Dünya Savaşında Amerikalılar, Fransaya asker çıkarttıkları an (1944) Almanyaya karşı galip gelmemişlerdir. Bu bir dönüm noktasıdır ama galibiyet değildir. Veya Bedir Savaşı, islamın Arap yarımadası üzerindeki galibiyetidir diyebilir miyiz? Ama amaç Kurana uydurmak olursa... Arkadaşa Kuranın yine "ilerde olacak" dediği ama gerçekleşmeyen ayetleri de gösterdik. Arkadaş görmek istemedi. Görmezden geldi! Bırakalım istediği gibi bir hayal dünyasında yaşasın. Romalılar 628'de galip gelmediler. En yakın zafer olan 622 Heraklius'un seferidir ve bu konuda Kur'an haklı çıkmıştır. Rum kazandı. Gerisi çorap söküğü gibi de geldi zaten. 627'deki Ninova Savaşı da tam bir zafer değildir. Ocak 25, 2019 tarihinde marechal1 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
teflon 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi 26 minutes ago, marechal1 said: Romalılar 628'de galip gelmediler. En yakın zafer olan 622 Heraklius'un seferidir ve bu konuda Kur'an haklı çıkmıştır. Rum kazandı. Gerisi çorap söküğü gibi de geldi zaten. 627'deki Ninova Savaşı da tam bir zafer değildir. Sana doğruluğunu teyit et dendiğinde edemediğin bir bilgi üzeriden hala daha kuran haklı çıktı diyorsun. Üstelik çok müthiş bir tahminmişçesine. Üstelik 2-9 yılın nerden çıktığını da belirtemeden. Link to post Sitelerde Paylaş
marechal1 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi Bunu bir arap dil uzmanına sorabilirsin. Link to post Sitelerde Paylaş
teflon 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi (düzenlendi) 35 minutes ago, marechal1 said: Bunu bir arap dil uzmanına sorabilirsin. Sorulanlardan sadece bir tanesine cevap vermişsin zaten. Biliyoruz ki, diğer biligileri teyit edemiyecen. Başlığın başından beri edemedin çünkü. Ha, daha orjinali dahi olmayan kitabın neresini teyit edecen tabi, sen de haklısın.. Burasını geçiyoruz. Konu kapandı. Teyit edemiyorsun. Gerisine gerek dahi kalmasa da, ona da bakalım.. 2-9 yıl meselesine gelince, arızanın başladığı yer şurası: http://www.kuranmeali.org/30/rum_suresi/4.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx Bunlar dil değil de, balistik uzmanı mı..?..2-4-5, birkaç yıl, 2-9 yıl...?? Önce aranızda anlaşın da öyle gelin. Her kafadan bir ses çıkıyor. ~1400 sene geçmişken bir de üzerinden.. Hayır tahmin ne alaka, direk tam yılı versene. Tanrı tahmin eder mi? Yapacaksan bir işi, tam yap. Yani neresinden tutsan elinde kalıyor anlayacağın bu iş. Sen de kalkmış hala kuran haklı diye sayıklıyorsun. Ocak 25, 2019 tarihinde teflon tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
marechal1 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi (düzenlendi) Bak çok iyi bir izahta bulundum aslında. Eğer tam yılı vermiş olsaydı bu kitabın sonradan eklendiği belli olurdu. Çünkü adamlar bu kitabı mucize diye yutturmak isteseler tam da bunu yaparlardı. Bir izahı da bu işte. Ayrıyeten ayette direk ''3 ile 9 yıl aralığında olabilir'' demiyor. Bir kelime kullanıyor o da zaman aralığına isabet ediyor tam olarak. Ocak 25, 2019 tarihinde marechal1 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
teflon 0 Ocak 25, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2019 gönderildi (düzenlendi) 2 hours ago, marechal1 said: Bak çok iyi bir izahta bulundum aslında. Eğer tam yılı vermiş olsaydı bu kitabın sonradan eklendiği belli olurdu. Çünkü adamlar bu kitabı mucize diye yutturmak isteseler tam da bunu yaparlardı. Bir izahı da bu işte. Ha şunu bileydin be. İşte, adamlar tam da "bunu" yapmış işte. Orada tam 9 sene dese, bak işte mucizee diyecektin. Aralık verince, bu sefer asıl mucize bu şekilde oluyor(!) Yersen tabi. Duruma göre vaziyet almak derler buna bizim buralarda. Ayrıca tanrı adına düşünmeye başlayıp, onun ne düşündüğüne de biz karar verip izahlarda bulunmaya başlamışsız, hayırdır(!) Yürüsün be, kim tutar seni! Bir dakika..? Tanrıya mı sordun yoksa, o ayeti neden öyle düzdüğü ile ilgili? O zaman tamam bak. Gelgelelim diğer mealciler senin gibi tanrıya sormayı unutmuş ki, her biri ayrı telden çalmış. Aranızda hem fikir olmadıkça kişisel ve de bu yüzden öznel yorumlarınızın hiçbir anlamı yok bu bağlamda. 2-9 sene yine güme gitti! Tüh.. Quote Ayrıyeten ayette direk ''3 ile 9 yıl aralığında olabilir'' demiyor. Bir kelime kullanıyor o da zaman aralığına isabet ediyor tam olarak. Onu bana değil külahıma, ya da diğer mealcilere anlat. Bak link orada. Ben iddia etmiyorum, sizinkiler nasıl çevirdiyse, onları getiriyorum. Size "sizle" geliyorum. Ve görüyoruz ki işin içinden her zamanki gibi bir arapsaçı; taşın altından da foruma gelen her müslümanın "en doğrusunun kendisininki olduğu iddiası" çıkıyor. Hikaye hep böyle bitiyor. Daha başka türlüsünü görmedik. Bu ayetin elle tutulur hiçbir tarafı yok. Ne indiği tarihle ilgili; ne, ne dediğiyle ilgili..Daha bu kitabın orjinali bile yok. Başlığınızın da Andersen'den Masallar olmaktan öte bir vasfı yok bu bağlamda. O yüzden geçmiş olsun. Kendi kendine yorum üstüne yorum yap, ondan sonra kalk kuran haklı de. Karlı iş valla..Ben yazdım oldu..Hayır, sen keriz mi sandın milleti?! Ocak 25, 2019 tarihinde teflon tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Ocak 26, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 26, 2019 gönderildi 19 hours ago, marechal1 said: Romalılar 628'de galip gelmediler. En yakın zafer olan 622 Heraklius'un seferidir ve bu konuda Kur'an haklı çıkmıştır. Rum kazandı. Gerisi çorap söküğü gibi de geldi zaten. 627'deki Ninova Savaşı da tam bir zafer değildir. Evet, böyle bir kehanet sadece bir tanrıdan gelmiş olabilir. Hele "3-9 yıl arası"demesi bir hikmet değilse nedir? Bu ayeti görüpte müslüman olmayan kişiye aşk olsun doğrusu. Tek bu kehanet bile müslüman olmaya yeter. Neymiş? Kadınların yarım miras hakkı varmış, kadınların tanıklığı yarım sayılıyormus vs. Ya insanlar böyle önemsiz şeylerle niye uğraşıyorlar anlamıyorum. Kehanet tutmuş mu? TAM TUTMUŞ! Eee daha ne istiyorsunuz bre gafiller? Andolsun ki, Allah Resûl’ünün rüya(sının), hak olduğunu tasdik etti. Ve Allah dilerse*, siz mutlaka Mescid-i Haram’a emin olarak, başlarınız tıraş edilmiş ve (saçlarınız) kısaltılmış olarak korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğiniz şeyleri bildiği için, bundan başka (daha önce) (size) yakın bir fetih nasip etti. Fetih 27 Burda Allah " inşallah" demiş. İsteyip istemediğini kendi de bilmiyor. Ne kadar tatlı :-) Hudeybiye Antlaşması:Hicret'in altıncı yılında (Mart 628) İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah, gördüğü bir rüya üzerine 1400-1500 Müslümanla birlikte umre yapmak için Medine’den Mekke’ye doğru harekete geçti. Hudeybiye’ye vardıklarında Muhammed’in Kasvâ adlı devesinin yere çökmesiyle Müslümanlar burada kaldılar. Mekkeliler, Müslümanların umre amacıyla Mekke'ye geldiklerini bilmelerine rağmen onları Mekke’ye sokmamaya karar verdiler. Bu amaçla Halid bin Velid kumandasında 200 kişilik bir süvari birliğini Gamîm mevkiine gönderdiler. Muhammed, önce Hırâş bin Ümeyye’yi elçi olarak Mekke'ye yolladı. Ancak elçinin Mekkeliler tarafından iyi karşılanmaması üzerine Kureyşliler arasında birçok akrabası bulunan Osman bin Affan elçi olarak gönderildi. Mekkeliler tarafından iyi karşılanan Osman bin Affan, amaçlarının umre ziyareti olduğunu belirtmesine rağmen Mekkeliler, Müslümanların gelmesine izin vermedikleri gibi elçiye de sert tepki gösterdiler, hatta hapsettiler... https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Hudeybiye_Antlaşması Evet, Muhammed ve Müslümanlar Kabeye girebileceklerinden o kadar emindiler ki ama Kabeye giremeyince büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar. Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü, o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır Nisa 159 Kuranda bazı kehanetler gerçekleşmemiştir ama olsun. Papanın vurulacağını bilen veya bir zencinin ABDde başkan olacağını bilen kahinler vardır, kehanetlerinden biri doğru çıkmıştır, 100 tanesi yanlıştır ama olsun. Siz Allahı medyumlarla mı kıyaslıyorsunuz? Haşa. Siz bardağın dolu tarafını görün. Rum Suresi nasıl tutmuş ama. Tam üç ile dokuz yıl arasında savaş kazanıp galip gelmişler Rumlar. Allahın işi işte, gel de inanma :- D Link to post Sitelerde Paylaş
Duru akıl 0 Ocak 26, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 26, 2019 gönderildi 12 saat önce, poiuz yazdı: Evet, böyle bir kehanet sadece bir tanrıdan gelmiş olabilir. Hele "3-9 yıl arası"demesi bir hikmet değilse nedir? Bu ayeti görüpte müslüman olmayan kişiye aşk olsun doğrusu. Tek bu kehanet bile müslüman olmaya yeter. Neymiş? Kadınların yarım miras hakkı varmış, kadınların tanıklığı yarım sayılıyormus vs. Ya insanlar böyle önemsiz şeylerle niye uğraşıyorlar anlamıyorum. Kehanet tutmuş mu? TAM TUTMUŞ! Eee daha ne istiyorsunuz bre gafiller? Andolsun ki, Allah Resûl’ünün rüya(sının), hak olduğunu tasdik etti. Ve Allah dilerse*, siz mutlaka Mescid-i Haram’a emin olarak, başlarınız tıraş edilmiş ve (saçlarınız) kısaltılmış olarak korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğiniz şeyleri bildiği için, bundan başka (daha önce) (size) yakın bir fetih nasip etti. Fetih 27 Burda Allah " inşallah" demiş. İsteyip istemediğini kendi de bilmiyor. Ne kadar tatlı Hudeybiye Antlaşması:Hicret'in altıncı yılında (Mart 628) İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah, gördüğü bir rüya üzerine 1400-1500 Müslümanla birlikte umre yapmak için Medine’den Mekke’ye doğru harekete geçti. Hudeybiye’ye vardıklarında Muhammed’in Kasvâ adlı devesinin yere çökmesiyle Müslümanlar burada kaldılar. Mekkeliler, Müslümanların umre amacıyla Mekke'ye geldiklerini bilmelerine rağmen onları Mekke’ye sokmamaya karar verdiler. Bu amaçla Halid bin Velid kumandasında 200 kişilik bir süvari birliğini Gamîm mevkiine gönderdiler. Muhammed, önce Hırâş bin Ümeyye’yi elçi olarak Mekke'ye yolladı. Ancak elçinin Mekkeliler tarafından iyi karşılanmaması üzerine Kureyşliler arasında birçok akrabası bulunan Osman bin Affan elçi olarak gönderildi. Mekkeliler tarafından iyi karşılanan Osman bin Affan, amaçlarının umre ziyareti olduğunu belirtmesine rağmen Mekkeliler, Müslümanların gelmesine izin vermedikleri gibi elçiye de sert tepki gösterdiler, hatta hapsettiler... https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Hudeybiye_Antlaşması Evet, Muhammed ve Müslümanlar Kabeye girebileceklerinden o kadar emindiler ki ama Kabeye giremeyince büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar. Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü, o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır Nisa 159 Kuranda bazı kehanetler gerçekleşmemiştir ama olsun. Papanın vurulacağını bilen veya bir zencinin ABDde başkan olacağını bilen kahinler vardır, kehanetlerinden biri doğru çıkmıştır, 100 tanesi yanlıştır ama olsun. Siz Allahı medyumlarla mı kıyaslıyorsunuz? Haşa. Siz bardağın dolu tarafını görün. Rum Suresi nasıl tutmuş ama. Tam üç ile dokuz yıl arasında savaş kazanıp galip gelmişler Rumlar. Allahın işi işte, gel de inanma :- D Yukarda aktardığın olay ehli sünnet kaynaklarından mı alıntı acaba? Meselenin ilginç yönleri olduğu kanaati uyandırdı da. Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Ocak 27, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 27, 2019 gönderildi 8 hours ago, Duru akıl said: Yukarda aktardığın olay ehli sünnet kaynaklarından mı alıntı acaba? Meselenin ilginç yönleri olduğu kanaati uyandırdı da. Yabancı yazılar aşağıdaki hadisi kaynak veriyor ama türkçesini bulmak biraz zor. Sahih al-Bukhari , Band 3, Book 50, Number 891 Aşağıdaki adreslerde konu hakkında bilgiler var. http://www.sahihhadisler.com/?pid=p&id=4116 Hatta Muhammedin antlaşmayı "Allahın resulu" diye imzaladığını ve karşı tarafın "Biz senin resul olduğuna inansak zaten Kabeyi ziyaretini engellemezdik" diyerek "Muhammed İbn Abdullah" diye imzalattıklarını yazar. https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/hudeybiye-antlasmasi Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Ocak 27, 2019 gönderildi Raporla Share Ocak 27, 2019 gönderildi Allah kitabında Bizanslıların Perslere karşı ne zaman yenileceğini günü gününe söyledikten sonra Eylül 629 da Muhammed aklına Bizansa karşı savaş yapmak gelir Müslümanlar 3.000 kişilik bir ordu oluştururlar. Ordunun komuta edilmesi konusunda Muhammed, şu şekilde talimat verir: "Zeyd bin Harise’yi kumandan tayin ettim. Zeyd bin Harise şehit olursa yerine Cafer bin Ebu Talib geçsin. Cafer bin Ebu Talib şehit olursa, Abdullah bin Revaha geçsin. Abdullah bin Revaha da şehit olursa, Müslümanlar aralarından münasip birini seçip onu kendilerine kumandan yapsın." İslam Ordusu'nun Medine'den hareket ettiğini duyan Şürahbil, Bizans İmparatoru Herakleios'a haber gönderir. Bu arada kardeşi Sedus komutasındaki bir birliği de Müslümanları karşılamak üzere Vadi'l Kura'ya gönderir. Burada yapılan çarpışmada Sedus öldürülür ve ordusu bozguna uğratılır. İlerleyen İslam Ordusu Şam'ı geçer. Bu sırada Bizans İmparatoru Herakleios'un 100.000 kişilik bir orduyla üzerlerine geldiğini haber alan Müslümanlar, nasıl davranacakları konusunda değerlendirme yapmaya karar verirler. (Kaegi, Walter. Byzantium and the Early Islamic Conquests, Cambridge University Press, 1992- Bizans asker sayısını 10.000 veya daha az olarak verir) Müslümanların çoğu, Muhammed'e haber gönderilmesi ve gelecek olan cevaba göre hareket edilmesini söyler. Ancak bu savaşta ölecek olan Abdullah bin Revaha'nın şu konuşması, herkesin fikrini değiştirir ve savaşa karar verilir "Arkadaşlar, çekindiğimiz şey, ele geçirmek için yola çıktığımız şeydir, yani şehid olmaktır. Dinimizi yüceltmek için savaşalım. Ya şehid, ya gazi olacağız. Bunun ikisi de güzel değil mi?" Mute Meydanı'nda yapılan çarpışmada, Muhammed'in ismini saydığı üç komutan da de ölür! Bunun üzerine komutayı Halid bin Velideline aldı. Halid bin Velid'in yaptığı şaşırtıcı bir taktikle Bizans ordusunda bir anlık panik havası yaratsa da Bizans ordusunun sayı üstünlüğünü göz önünde bulundurarak Medine'ye dönme kararı alır ve o gece geri çekilir. İslam tariçileri bu muharebeyi bir yenilgi olarak nitelendirmezler. Müslümanlar yenmişlerdir, en kötü ihtimal beraberedir. 100.000 kişiye karşı 3.000 kişi! Ve sadece 12 şehit vermişlerdir. Tabii bu kadar az sayıda kayıp askerin yanında ölen komutan sayısının bu kadar yüksek olması biraz tuhaf durmaktadır! Bizans yazıları ise müslümanların yenilerek geri dönmek zorunda kaldıklarını yazmaktadır. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Şubat 1, 2019 gönderildi Raporla Share Şubat 1, 2019 gönderildi On 27.01.2019 at 14:20, poiuz said: Allah kitabında Bizanslıların Perslere karşı ne zaman yenileceğini günü gününe söyledikten sonra Eylül 629 da Muhammed aklına Bizansa karşı savaş yapmak gelir Müslümanlar 3.000 kişilik bir ordu oluştururlar. Ordunun komuta edilmesi konusunda Muhammed, şu şekilde talimat verir: "Zeyd bin Harise’yi kumandan tayin ettim. Zeyd bin Harise şehit olursa yerine Cafer bin Ebu Talib geçsin. Cafer bin Ebu Talib şehit olursa, Abdullah bin Revaha geçsin. Abdullah bin Revaha da şehit olursa, Müslümanlar aralarından münasip birini seçip onu kendilerine kumandan yapsın." İslam Ordusu'nun Medine'den hareket ettiğini duyan Şürahbil, Bizans İmparatoru Herakleios'a haber gönderir. Bu arada kardeşi Sedus komutasındaki bir birliği de Müslümanları karşılamak üzere Vadi'l Kura'ya gönderir. Burada yapılan çarpışmada Sedus öldürülür ve ordusu bozguna uğratılır. İlerleyen İslam Ordusu Şam'ı geçer. Bu sırada Bizans İmparatoru Herakleios'un 100.000 kişilik bir orduyla üzerlerine geldiğini haber alan Müslümanlar, nasıl davranacakları konusunda değerlendirme yapmaya karar verirler. (Kaegi, Walter. Byzantium and the Early Islamic Conquests, Cambridge University Press, 1992- Bizans asker sayısını 10.000 veya daha az olarak verir) Müslümanların çoğu, Muhammed'e haber gönderilmesi ve gelecek olan cevaba göre hareket edilmesini söyler. Ancak bu savaşta ölecek olan Abdullah bin Revaha'nın şu konuşması, herkesin fikrini değiştirir ve savaşa karar verilir "Arkadaşlar, çekindiğimiz şey, ele geçirmek için yola çıktığımız şeydir, yani şehid olmaktır. Dinimizi yüceltmek için savaşalım. Ya şehid, ya gazi olacağız. Bunun ikisi de güzel değil mi?" Mute Meydanı'nda yapılan çarpışmada, Muhammed'in ismini saydığı üç komutan da de ölür! Bunun üzerine komutayı Halid bin Velideline aldı. Halid bin Velid'in yaptığı şaşırtıcı bir taktikle Bizans ordusunda bir anlık panik havası yaratsa da Bizans ordusunun sayı üstünlüğünü göz önünde bulundurarak Medine'ye dönme kararı alır ve o gece geri çekilir. İslam tariçileri bu muharebeyi bir yenilgi olarak nitelendirmezler. Müslümanlar yenmişlerdir, en kötü ihtimal beraberedir. 100.000 kişiye karşı 3.000 kişi! Ve sadece 12 şehit vermişlerdir. Tabii bu kadar az sayıda kayıp askerin yanında ölen komutan sayısının bu kadar yüksek olması biraz tuhaf durmaktadır! Bizans yazıları ise müslümanların yenilerek geri dönmek zorunda kaldıklarını yazmaktadır. Bizans koca bir imparatorluk iken bu küçük asileri niye yok etmek için takip etmedi acaba.... Bir de Bizans kayıtlarında o donemle ilgili başka neler var... Link to post Sitelerde Paylaş
Natüralist Ateist 0 Şubat 1, 2019 gönderildi Raporla Share Şubat 1, 2019 gönderildi (düzenlendi) John Julius Norwich'in Bizansla alâkalı kitabında Herakleios'un tahtta iken ordusunu savaşa sokmak için 12 yıl boyunca beklettiği söyleniyor. Eğer Kur'an gerçekten de savaştan önce bildirilmişse ve sonradan oluşturulmamışa Arapların o zamanda Herakleios'un ordusunu bekletmesi konusunda ne düşündükleri önemli olabilir. Belki de böyle bir kanı vardı. Ama o zamana dair hadisleri saymazsak herhangi bir kaynağın olduğunu zannetmiyorum, bu yüzden bu dediğim sadece bir spekülasyon. Şubat 1, 2019 tarihinde Natüralist Ateist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
marechal1 0 Şubat 1, 2019 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 1, 2019 gönderildi 4 saat önce, kirec yazdı: Bizans koca bir imparatorluk iken bu küçük asileri niye yok etmek için takip etmedi acaba.... Sassanilere karşı yapılan savaşta perişan oldukları için olabilir mi acaba? Zaten Muhammed'den sonra Sassani de Bizans da hemen hemen yok oldu. İslam'ın ortaya çıkış tarihi, onun yayılmasına en çok yarar sağlayacak tarihtir. Link to post Sitelerde Paylaş
cihanfatihi 0 Ağustos 20, 2019 gönderildi Raporla Share Ağustos 20, 2019 gönderildi Müslümanım, ayette Bizans'ın yenilgilerinden sonra Sasaniler'i 3 ila 9 yıl içinde yeneceği söyleniyor. Bizans'ın yenilgileri ne zaman bitiyor, 619'a kadar demişsiniz. Bizans'ın ilk net başarısı da 624'te demişsiniz. Son zafer de 627 demişsiniz. 619 ile 624 arasında 5 yıl, 627 arasında 8 yıl var ve ayet her zaferle uyumlu olmuş oluyor. Buradan Allah'ın neden kesin tarih vermediğini de anlamış oluyoruz. Allah 8 yıl sonra deseydi siz kalkıp "624'te de zafer kazandılar, Allah bunu bilemedi ve 8 yıl sonra diye bir tarih uydurdu ve tuttu." diyecektiniz. Ama Allah öyle bir sayı veriyor ki bütün zaferler o aralıkta gerçekleşiyor. İşin mucize olan kısmı ise Bizans'ın Kadıköy'e kadar işgal edilmiş olmasına ve bütün büyük şehirlerini kaybetmiş olmasına rağmen Allah'ın Bizans'ın Sasaniler'i yeneceğini söylemesi. Müşrikler bu ayeti duyunca "Muhammed delirmiş olmalı." demişler ve Ebu Bekir'le 100 deveye iddiaya girecek kadar Bizans'ın kazanmasını imkansız görmüşler. Velev ki bu ayeti olay gerçekleştikten sonra uydurdular, insanlar demez miydi "Muhammed, olay bittikten sonra ayet uyduruyorsun." diye? Millet sürekli sorguluyor ve Kur'an'da hatalar arıyordu. Eğer olay gerçekleştikten sonra ayet uydurulmuş olsaydı bunu propaganda aracı olarak kullanırlardı. Müşrikler güçlüydü. Bugün İslam diye bir dini karşımızda göremezdik. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts