Jump to content

Tanrı iyi insanları sever, kötü insanları sevmez.


Recommended Posts

3 dakika önce, John_Ahmet yazdı:

 

Nereye kadar açıklayabiliyorsun? Açıklayabildiğin yere kadar oluşumuna yada oluşumunu denetleyen yasalara kadar, olaya bilincin hiç dahil olmadığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Bunu açıklayabiliyorsan şunu da açıkla;  Örneğin oksijenin hidrojenle yaptığı H2O bileşiği oda sıcaklığında bir sıvıyken ve katılaşırken böyle kristalleşiyorsa, oksijenin karbonla yaptığı bileşik neden oda sıcaklığında gaz formundadır ve çok daha farklı özellikler gösterir. Sen bunu mevcut bilimin açıklayabildiğini ve konuyu atom altı ölçeğinde detaylandırabildiğini mi düşünüyorsun? Hadi diyelim ki bilim bunu açıklayabiliyor sen de açıklayabiliyor musun? İşte siz bu kadar basit soruları bile cevaplayamıyorken bilincin oluşumuna etki eden faktörler açısından onun daha üst bir bilincin iradesi eşliğinde oluşup oluşmadığından yada bilinç dediğimiz kavramın atom altı boyutunda bize çok daha uzak bir açıklaması olabileceğinden imtina ederek nasıl konuya bu kadar basit bakabiliyorsun?

Ortam degisince söylediklerinde degisir. Her yerde ayni olsaydi iste o zaman bir gariplik var bu iste derdik. Venuste durum farkli, marsda daha farkli. Venüste yogurdu üfleyerek yersin mesela. Oksijenin karbonla dansi en sicak zamanlarinda sividir marsda. Hersey olmasi gerektigi gibi , senin anladigin sekliyle bu iste bir is yok. Cok fazla gereksiz bilgiyle doldurmussun kafani ya da farkli sekilde degerlenidiriyorsun. Öküzün altinda buzagi aramak denilen iste bu senin durumun. ... Donma bir noktada basliyor ve disari dogru yayiliyor, olmasi gereken bu. Disaridan iceriye dogru yani tersine bir donma olsaydi! Diyelimki burada iceriden disariya dogru ama mars gezegeninde disaridan iceriye dogru donmaya basliyor, iste bu garip olurdu. Bilinc de ters giden birseyler olmali, bunlari bulman lazim. Ne bileyim, arada bir teklemeli, bir yanip bir sönmeli, arada uyumali bu bilinc, bazen sacmalamali. Benim bildigim tek garip sey isigin alayciligi. Onuda ben anlayamiyorum. Belki ileri zamanlarda...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 248
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

25 dakika önce, deadanddark yazdı:

Benim bildigim tek garip sey isigin alayciligi

 

Bunu söylerken neyi kastettiğinden tam emin olamıyorum fakat çift yarık deneyindeki acayipliklerden bahsediyorsan işte ben de tam bu konuda konuşmak istiyorum. Kuantum dünyasına adım attığımızdan bu yana bilim adamları ilk duyulduğunda kulağa çok mantıksız gelen bazı şeylerden bahsediyorlar. Örneğin çift yarık deneyi ve benzerlerini referans göstererek, gözlemciden bağımsız olarak fiziksel bir gerçeklikten bahsedemeyeceğimizi savunmaktalar. Yine konuyu detaylandıran "Schrödinger'in Kedisi" örneği ve tam olarak düşüncenin ismini hatırlayamasam da "Bir ormandaki bir ağaç ben bakmasam da tam olarak orada mıdır ve aynı şekilde midir?" gibi soruların cevapsız olduğunu öngören bu düşünceler gözlemcinin fiziksel gerçeklik söz konusu olduğunda gerçeklikten koparıp çıkartılamayacağını düşünmekteler. İşte tam bu noktada şunu sormak gerekir. "Biz ve hiç bir canlı yokken evren hangi gözlemci ile bütünleşerek mevcut fiziksel gerçeği olanaklı kıldı?" gibi bir soru bu alanda yeterince düşündükten sonra çok saçma olmayacaktır.

 

 

tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, deadanddark yazdı:

Donmus bir kartanesi, ne kadar güzel ve sanki el yapimi gibi ama degil, nasil olustugunu biliyoruz. Sen bence asma bir köprünün tam orta yerinde kalmissin. Ne geri dönmeye nede karsiya gecmeye cesaretin yok.

149179-004-01C6E1CE.jpg

Bu mesajimdan sonra baska bir konuda John'in bu mesajini görmem biraz garip oldu >>

Dr. Emoto ismini ve deneylerini sorgulatabilirsin. Yine Türkçe bir makale için şu paylaşım başlangıç için faydalı olabilir. 

 

http://www.gonuldergisi.com/ilginc-deneyler-ve-insana-dair-gercekler-dr-mehmet-ozturk.html

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, John_Ahmet yazdı:

 

Bunu söylerken neyi kast ettiğinden tam emin olamıyorum fakat çift yarık deneyindeki acayipliklerden bahsediyorsan işte ben de tam bu konuda konuşmak istiyorum. Kuantum dünyasına adım attığımızdan bu yana bilim adamları ilk duyulduğunda kulağa çok mantıksız gelen bazı şeylerden bahsediyorlar. Örneğin çift yarık deneyi ve benzerlerini referans göstererek, gözlemciden bağımsız olarak fiziksel bir gerçeklikten bahsedemeyeceğimizi savunmaktalar. Yine konuyu detaylandıran "Schrödinger'in Kedisi" örneği ve tam olarak düşüncenin ismini hatırlayamasam da "Bir ormandaki bir ağaç ben bakmasam da tam olarak orada mıdır ve aynı şekilde midir?" gibi soruların cevapsız olduğunu öngören bu düşünceler gözlemcinin fiziksel gerçeklik söz konusu olduğunda gerçeklikten koparıp çıkartılamayacağını düşünmekteler. İşte tam bu noktada şunu sormak gerekir. Biz ve hiç bir canlı yokken evren hangi gözlemci ile bütünleşerek mevcut fiziksel gerçeği olanaklı kıldı gibi bir soru bu alanda yeterince düşündükten sonra çok saçma olmayacaktır.

 

 

Isigin hizini tam olarak aslinda bilmiyoruz. Fotonlar icin yasam ve ölüm arasinda gecen süre kendisine göre 1 saniye bile degilken kaynagindan cikip gözümüze gelene kadar gecen süre bize göre cok daha uzun , hatta 13,4 milyar yil yasinda olanlari var. Buradan yola cikip 10 isik yili mesafeye isik hiziyla gidip ayni hizla geri dönünce aklim basimdan gidermis. Birde cift yarik deneyinde gözlemci sorunu!! Birilleri deneyi magazin programi sunucusu agziyla servis etmis gibi geliyor bana.Sanki daha hassas ve anlasilmasi güc oldugu icin böyle yorumlanmis, benim gibi zor anlayanlar icin. (O yarigin kenarlarina carpip sekiyor olmasin elektronlar/fotonlar? ) Bunu gecelim, pürüzsüz bir metal yüzeye elektron mikroskobuyla baktigimizda düz olmadigini görüyoruz. Daha derine indikce ortam gittikce karmasiklasiyor, bize göründügü gibi hic degil.Yani atomalti dünyasi bize hic göründügü gibi degil diye sen onu görünür yapmaya calisiyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, deadanddark yazdı:

(O yarigin kenarlarina carpip sekiyor olmasin elektronlar/fotonlar? )

 

Biliyor musun ben de böyle olduğunu düşünmüştüm fakat şu yukarıda paylaştığım çizgi filmi izler misin? Orada gözlemek için bir düzenek koyduklarında girişim deseni değil de iki iz oluşmasının nasıl bir nedeni olabilir? O zaman kenarlardan neden sekmediler de gözlenmediği zaman sektiler? Daha önemlisi tüm bunların tanrı sevgisiyle ne ilgisi var? Konu amacından sapmasın! Tüm bunları bilinci ve gözlemciyi fiziksel gerçeklik açısından irdeleyerek sevgiye ve ahlaka bilimsel bir temelde açıklama bulma arayışındayız başka bir derdimiz yok. Ayrıca fikirlerimizi ortaya koyup bundan keyif alıyorsak buna kim itiraz edebilir?

tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
48 dakika önce, John_Ahmet yazdı:

 

Biliyor musun ben de böyle olduğunu düşünmüştüm fakat şu yukarıda paylaştığım çizgi filmi izler misin? Orada gözlemek için bir düzenek koyduklarında girişim deseni değil de iki iz oluşmasının nasıl bir nedeni olabilir? O zaman kenarlardan neden sekmediler de gözlenmediği zaman sektiler? Daha önemlisi tüm bunların tanrı sevgisiyle ne ilgisi var? Konu amacından sapmasın! Tüm bunları bilinci ve gözlemciyi fiziksel gerçeklik açısından irdeleyerek sevgiye ve ahlaka bilimsel bir temelde açıklama bulma arayışındayız başka bir derdimiz yok. Ayrıca fikirlerimizi ortaya koyup bundan keyif alıyorsak buna kim itiraz edebilir?

John, tüm insanlari birlestiren 3 unsur var. 1-mutluluk  2-Saglik  3-sevgi  bunlar disinda birlestirici hic bir unsur yok bana göre. Sen dördüncüyü buldugunu saniyorsun, yok öyle birsey. Herkesin istedigi sadece saglik mutluluk ve sevgi ve bunlar icin sorumlu tutulacak bir tanriya ya da bir tanriyi bulmaya calismak gereksiz. Bunlar bizim icin en önemli olanlar. Kuantum dünyasini icat edenler/kesfedenler tam olarak anlamamisken sen bahsettigim düz metal yüzey gibi olayi düzlestirip konuyu sonuca baglamissin, bence dereyi görmeden pacayi sivamissin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çift yarık deneyi ve türevleri yanlış üzerine yanlış ve de hatta "yanlı" yorumlandığı için böylesine efsaneler çıkıyor ortaya. Şimdi yaz yaz bitmeyecek. Foruma bi bakın.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, teflon yazdı:

Çift yarık deneyi ve türevleri yanlış üzerine yanlış ve de hatta "yanlı" yorumlandığı için böylesine efsaneler çıkıyor ortaya. Şimdi yaz yaz bitmeyecek. Foruma bi bakın.

 

İşiniz gücünüz ortaya konan ve işinize gelmeyen bütün teorilere yanlış, "yanlı" demek. Yanlı olan sizsiniz fakında mısınız? Bilincin fiziksel gerçeklik üzerinde çok daha gizemli bir etkisinin olduğu çoktan beri biliniyor fakat bu açıkça itiraf edilemiyordu. Senin anlayacağın şekilde cevap vermek gerekirse evrim, bir bakıma doğa zaman içerisinde canlıyı nasıl şekillendiriyorsa canlıdaki istenç de kendini ve doğayı aynı şekilde şekillendiriyordu. Bu en açık şekilde böyle ifade edilebilir. Biliyorum bunu destekleyen bütün bilgiler kesinlikle işinize gelmiyor ve konuyu detaylandıran bu kadar fazla örnek olmasına rağmen hala konuda daha fazla bilgili olmaya çalışıp bu konu üzerine odaklanmış bilgileri edinmekten çekiniyorsunuz. Çekinmeyin hemen plasebo etkisi araştırın. Bu yalnızca insanı ilgilendirmiyor tüm canlıları ilgilendiren bir konudur. Ayrıca bu sadece basit bir tedavi yöntemi değildir. Bilincin yada diğer bir değişle istencin fiziksel gerçeklik üzerindeki etkilerinin çok net sonuçları üzerinde alanı sürekli genişleyen bir inceleme dalıdır. Bu video size konudaki en temel bilgileri verir. Dikkatle izleyin.

 

 

 

tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Birinin sirtina o görmeyecek sekilde muska yazilir, aslinda yazilmaz, yazilir gibi yapilir ve o kisi ertesi gün kendini daha iyi hissettigini ve kendisine yapilan büyüden kaynakli agrilarinin dindigini söyler.

Birileri bana sürekli cok genc görünüyorsun, hic degismemissin demeye devam ederse yaslanmadan kaynakli cilt kirisikligimin asla baslamayacagini düsünebilir miyim John?

Bir kisiye toplu olarak kirk defa sen delisin dersek delirir mi? Ben amoklauf yaparim , yani sanirim deliririm.

Ikimiz bir agaca bakiyoruz. Sonra ben kafami cevirip sana bakiyorum ve soruyorum, agac hala orda mi? Sen cevap veriyorsun, sanirim orda! Bu nasil cift yarik?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, deadanddark yazdı:

Birinin sirtina o görmeyecek sekilde muska yazilir, aslinda yazilmaz, yazilir gibi yapilir ve o kisi ertesi gün kendini daha iyi hissettigini ve kendisine yapilan büyüden kaynakli agrilarinin dindigini söyler.

Birileri bana sürekli cok genc görünüyorsun, hic degismemissin demeye devam ederse yaslanmadan kaynakli cilt kirisikligimin asla baslamayacagini düsünebilir miyim John?

Bir kisiye toplu olarak kirk defa sen delisin dersek delirir mi? Ben amoklauf yaparim , yani sanirim deliririm.

Ikimiz bir agaca bakiyoruz. Sonra ben kafami cevirip sana bakiyorum ve soruyorum, agac hala orda mi? Sen cevap veriyorsun, sanirim orda! Bu nasil cift yarik?

 

İşte tüm bunlar çift yarık deneyinde bilincin yada gözlemcinin fiziksel gerçekliği etkilediğini gösteren konunun bir çok boyutunu ele almamızı gerektiriyor. Tıp alanında plasebo etkisinin yine kuantum dünyasındaki çift yarık deneylerinin sonuçlarıyla açıklanabileceğini düşünüyorum. Yukarıda saydığın örneklerin tersi de şudur; Olumsuz düşünceler de olmasından korktuğunuz gerçeğin oluşmasına katkı sağlar. Örneğin kriminoloji diyor ki daha önce hırsızlığa uğramış birinin hiç hırsızlığa uğramamış birine göre hırsızlığa uğrama ihtimali daha fazladır. İşte bu sahip olduğumuz korkuların korktuğumuz şeyin oluşmasına katkı sağladığına değişik örnekler olarak gösterilebilir. Bunlar plasebo etkisinin negatif yönlerine örneklerdir. Benim kuantum dünyasından beklentim tüm bunlara atom altı düzeyinde çift yarık deneylerinde gözlendiği gibi ele avuca gelebilecek mantıklı açıklamalar yapabilmesidir. Siz bahsettiğim bu kuantum durumlarının plasebo etkisiyle olan ilişki bağlamını kavrayabildiniz mi? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir canlının istekleri vücuduna göre mi şekillenir, yoksa bir canlının vücudu isteklerine göre mi şekillenir, yoksa her ikiside birbirini etkiler mi? Kutuplardaki ayılar neden beyaz, ormanlardaki ayılar neden kahverengi? İnsanlar neden iki ayak üstünde, çoğu canlı değil? Bir canlının istekleri de vücudunun yapısını değiştirir. Bu bilimin konusudur, bilimle açıklanabilir, açıklanacaktır da.

 

Bir canlının olaya bakışının madde üzerindeki etkisi, maddelerin etkileşmesinden ibarettir.

tarihinde Nuri Kara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı konusunda böyle bir inanç olsaydı, insanlar dinlere inanmaya göre değerlendirilmezdi... iyiliğe insanlığa değer verileceği konusunda ortak bir düşünce oluşurdu.

O yüzden ne yazık ki, bu iddia geçersiz.

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence isteklerimize cevap vermeyen bir bedenimiz var. Daha guclu, kursun gecirmez olamiyorum. Gözlerimden ates cikaramiyorum, cok istedim ama bir turlu olmadi. Sapla samani karistiriyor olabilirsiniz. Ćift yarik ile sanki paranormale dogru gidiyorsunuz. Bir belgeselde ziplayan topa bakiyor eleman, sonra arkasini dönünce toplar bir anda her yerde , onlarca top zipliyor. Tekrar dönüp baktiginda sayi yine bire iniyor. Karisik bir durum tabi, herkes kendine bir pay cikarir, bence böyle iste der. Anlasilmasi güc olunca olaganüstü bir durum sanilabilir. Anlasilir olsun diye yapilan benzetmelere dikkat etmek lazim elbette ama bunu siradan birine nasil anlatabilirsinizki. Acaba hic bahsetmeselermiymis, bilemedim simdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
45 dakika önce, Nuri Kara yazdı:

Bir canlının istekleri vücuduna göre mi şekillenir, yoksa bir canlının vücudu isteklerine göre mi şekillenir, yoksa her ikiside birbirini etkiler mi? Kutuplardaki ayılar neden beyaz, ormanlardaki ayılar neden kahverengi? İnsanlar neden iki ayak üstünde, çoğu canlı değil? Bir canlının istekleri de vücudunun yapısını değiştirir. Bu bilimin konusudur, bilimle açıklanabilir, açıklanacaktır da.

 

Bir canlının olaya bakışın madde üzerindeki etkisi, maddelerin etkileşmesinden ibarettir.

 

Ayılardan çıkarak nereye varabiliriz bilmiyorum ama şu hayvan bahsettiğim konuyla çok derinden ilgili gibi görünüyor. Peygamber devesinin avının davranışları ve algıları üzerinde kontrol kurabiliyormuş gibi bir yeteneği var sanki. Şu aşağıdaki videoaya bakın kendisinin sadece basit bir yaprak olduğunu sanması için avcıya yaptığı numaralara bak. Yine kendi kokusu ve tadı üzerinde yada avcının algıları üzerinde kontrol sahibi olduğu aşikar. Yine avını hipnotize edebildiğini sadece ben iddia etmiyorum. Bu hayvanla ilgili videolar izlemeye devam ederseniz örneğin bir kelebeği yakalamak üzereyken ona hiç dokunmadan uçmasına engel olup onu bir bakıma hipnotize ettiğini açıkça gösteren bir çok video bulabilirsiniz.

 

 

tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 hours ago, John_Ahmet said:

İşiniz gücünüz ortaya konan ve işinize gelmeyen bütün teorilere yanlış, "yanlı" demek. Yanlı olan sizsiniz fakında mısınız? Bilincin fiziksel gerçeklik üzerinde çok daha gizemli bir etkisinin olduğu çoktan beri biliniyor fakat bu açıkça itiraf edilemiyordu. Senin anlayacağın şekilde cevap vermek gerekirse evrim, bir bakıma doğa zaman içerisinde canlıyı nasıl şekillendiriyorsa canlıdaki istenç de kendini ve doğayı aynı şekilde şekillendiriyordu. Bu en açık şekilde böyle ifade edilebilir. Biliyorum bunu destekleyen bütün bilgiler kesinlikle işinize gelmiyor ve konuyu detaylandıran bu kadar fazla örnek olmasına rağmen hala konuda daha fazla bilgili olmaya çalışıp bu konu üzerine odaklanmış bilgileri edinmekten çekiniyorsunuz. Çekinmeyin hemen plasebo etkisi araştırın. Bu yalnızca insanı ilgilendirmiyor tüm canlıları ilgilendiren bir konudur. Ayrıca bu sadece basit bir tedavi yöntemi değildir. Bilincin yada diğer bir değişle istencin fiziksel gerçeklik üzerindeki etkilerinin çok net sonuçları üzerinde alanı sürekli genişleyen bir inceleme dalıdır. Bu video size konudaki en temel bilgileri verir. Dikkatle izleyin.

 

Yahu bu videoyu zaten daha önce de getirdin, cevap verildi. Ekmek çıktı mı, çıkmadı. Yanlı manlı derken, Dr. emoto'ya dönmesin sonra bu da.. :) 

 

İşimize gelmiyor falan değil ki, işinize gelmiyor diye getirdiklerin zaten kof çıktığı için, zaten ortada "işimize gelmeyen diye bir şey" yok. Emoto da emoto diye estin gürledin, ne oldu sonu? Yahu insan bi iki bakar araştırır da bu adam neyin nesidir diye, öyle yazar buraya..Yok insanların önünde yapmış kanıtlamış falan..Guiness rekorlar kitabı mı bu? Bilimsel bir kanıtın ya da yayının kriterleri bunlar değildir ki..Mevzuyu bu şekilde ifade ediyor olman için bunları hiç bilmiyor olman gerek.

 

Ha, @Sundance ile aranızdaki mesajlaşmadaki tavrını (yeniden)görünce seni muhatap almak doğru bir şey mi, değil. Nasıl öngörüyorsak öyle davranmışsın işte yine. Ama bu dursun burada şimdilik. Ha bizim gördüğümüz bilinç hiçbirşeyin sebebi değildir. Çünkü bizim gördüğümüz bilinç sebep değil, sonuçtur. Hiçbir çeşit töz olamaz. Başka türlüsünü de görmedik henüz bilinç denen nanenin. Eee..??

 

Bizim işimiz gücümüz olsa olsa, "olana" göre hareket etmektir. Olmayanı önce sallayıp, sonra savlamak değil.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, teflon yazdı:

Çünkü bizim gördüğümüz bilinç sebep değil, sonuçtur. Hiçbir çeşit töz olamaz.

 

Neden? Sana bunu düşündüren nedir? Daha detaylı açıklayabilir misin? Kendisinin varlığını nasıl bu kadar kolay açıklayabiliyorsun? Sayi açıklayabiliyor musun? 

 

3 saat önce, teflon yazdı:

Ha, @Sundance (utanmaz arlanmaz sundance) ile aranızdaki mesajlaşmadaki tavrını (yeniden)görünce seni muhatap almak doğru bir şey mi, değil. Nasıl öngörüyorsak öyle davranmışsın işte yine.

 

Bu arada ukalaca davranıp hemen her cümlesinde hakaret eden bir terbiyesize kendi dilinden konuşabilecek kadar mezhebim geniştir. Bu seni yanıltmasın.

 

Bu arada Dr. Emoto ile ilgili araştırmalarım devam ediyor. Hemen cevap vermiyor olmamdan faydalanmayın.

tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, John_Ahmet yazdı:

 

Neden? Sana bunu düşündüren nedir? Daha detaylı açıklayabilir misin? Kendisinin varlığını nasıl bu kadar kolay açıklayabiliyorsun? Sayi açıklayabiliyor musun? 

 

 

Bu arada ukalaca davranıp hemen her cümlesinde hakaret eden bir terbiyesize kendi dilinden konuşabilecek kadar mezhebim geniştir. Bu seni yanıltmasın.

 

Bu arada Dr. Emoto ile ilgili araştırmalarım devam ediyor. Hemen cevap vermiyor olmamdan faydalanmayın.

 

Hani muhtemelen yaşı küçük, uzatmayayım diyorum ama hakikaten ciddi kişilik bozukluğu var sende.

 

Mezhebinin ne kadar geniş olduğunu gördük zaten.

 

Bu forum senin kadar atıp, tutan, sonra da tükürdüğünü yalayan başka birini görmemiştir.

 

Benim sana söylediklerimi de hakaret maksatlı olarak değerlendirme, ben sen neysen onu söyledim.

 

Sen bu foruma girdiğinde "nefret ediyorum hepinizden, pis ateistler" tarzı sivrilikler yapıp ardından boş boş atıp tutarak o lafların hepsini hakketmiş oldun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
15 hours ago, Hristiyangenç18 said:

Evet Tanrı iyi insanları ve günahtan sakınan insanları sever.Tanrı kötü insanları sevmez.Hepimiz günahkarız,Rab İsa Mesih bizim günahlarımız için öldü ve dirildi,günahın bedeli ölümdü.

 

Madem bu tanrı denen zımbırtı kötü insanları sevmiyor, o zaman ne diye yaratıyor? Ne çeşit bir manyak bu tanrı? İşe bak, o her şeyi bil, sonsuz bir gücün olsun, tut kendi tasarlayıp yaptığın bir şeyi beğenme, sevme. Demezler mi madem sevmeyecektin, ne diye yaptın o zaman?

 

Ortaya her boku bilen, her şeye gücü yeten bir tanrı iddiası attığınız zaman hangi mantıkla insanı suçlayabiliyorsunuz? Sorunun kaynağı neden insan oluyor? Yapanı değil de yapılanı suçlamanın mantığı ne?

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Hristiyangenç18 yazdı:

Evet Tanrı iyi insanları ve günahtan sakınan insanları sever.Tanrı kötü insanları sevmez.Hepimiz günahkarız,Rab İsa Mesih bizim günahlarımız için öldü ve dirildi,günahın bedeli ölümdü.

Kime neye karsilik bizim icin öldü ve dirildi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...