Jump to content

Piyasadaki Tevrat'a göre tecavüzcü kurbanıyla evlenmeliymiş


Recommended Posts

Piyasadaki sahte Tevrat'a göre tecavüzcü kurbanıyla evlenmeli ve bu evlilik de ömür boyu sürmek zorundaymış.

 

Yasanın Tekrarı 22

 

 28.  “Eğer bir adam nişanlı olmayan erden bir kızla karşılaşır, tutup onunla yatarsa ve bu ortaya çıkarsa,  29.  kızla yatan adam kızın babasına elli gümüş verecek. Kıza tecavüz ettiği için onu karı olarak alacak ve yaşamı boyunca onu boşayamayacaktır.
 
Burada cezalandırılan kız olmakta, hem de ömür boyu tecavüzcüsüyle evli kalmak zorunda olarak...
 
Yahudilerin ve Hıristiyanların insan yazımı hadis kitapları yani sahte Tevrat ve sahte İncilleri korkunç hatalarla dolu...
tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 97
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bu ayet kuranda olsaydı tamamen farklı yorum yapardınız eminim. 

 

Babasına 50 gümüş verecek dediğine göre iyi bir şey amaçlamış. 

 

Kadını yalnız bırakmamak için evli kalınmasını söylemiş. 

 

Tecavüz kelimesi cinsel ilişkiden bahsediyor. 

 

Tecavüzün de önüne geçilmiş. 

 

Gibi şeyler söylenebilirdi bununla ilgili. 

 

Bu arada boşanma adama yasaklanmış, kadın boşanmayacak demiyor. Yanlış yorumlamışsın. 

tarihinde illusion_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Piyasadaki sahte Tevrat'a göre tecavüzcü kurbanıyla evlenmeli ve bu evlilik de ömür boyu sürmek zorundaymış.

 

Yasanın Tekrarı 22

 

 28.  “Eğer bir adam nişanlı olmayan erden bir kızla karşılaşır, tutup onunla yatarsa ve bu ortaya çıkarsa,  29.  kızla yatan adam kızın babasına elli gümüş verecek. Kıza tecavüz ettiği için onu karı olarak alacak ve yaşamı boyunca onu boşayamayacaktır.
 
Burada cezalandırılan kız olmakta, hem de ömür boyu tecavüzcüsüyle evli kalmak zorunda olarak...
 
Yahudilerin ve Hıristiyanların insan yazımı hadis kitapları yani sahte Tevrat ve sahte İncilleri korkunç hatalarla dolu...

Kur 'an da ki hataları kabul etmiyorsunuz .yahudi ve hristiyanlarda kendi kitaplarındaki hataları kabul  etmiyor.

 

müslümanlar Kur'an'ı elle çoğaltıp yayarken ,müzelerde  saklarken,öpüp alınlarına korken,Yahudi ve Hristiyanlar kitaplarının değerini bilememiş mi ? 

 

tek sorumluluk sahibi , kutsalına değer veren müslümanlar mı ? 

 

o yuzden mi vatikan kuruldu ,halifelik yok ama papalık var ,engizisyon mahkemeleri kuruldu,haçlı seferleri yapıldı ,mezhep savaşları çıktı ? 

 

Yahudiler tarih boyunca niye ordan oraya sürgün edildi ? hiristiyan veya muslüman olsalardı kurtulacaklardı.samimi olmadıkları için mi dinlerini terketmediler ? 

"Kumran yazıtları" samimiyetsizliğin delili olabilir mi ? 

 

  

 

 

 

 

 

  

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Emre Karaköse said:

Piyasadaki sahte Tevrat'a göre tecavüzcü kurbanıyla evlenmeli ve bu evlilik de ömür boyu sürmek zorundaymış.

Yasanın Tekrarı 22

 28.  “Eğer bir adam nişanlı olmayan erden bir kızla karşılaşır, tutup onunla yatarsa ve bu ortaya çıkarsa,  29.  kızla yatan adam kızın babasına elli gümüş verecek. Kıza tecavüz ettiği için onu karı olarak alacak ve yaşamı boyunca onu boşayamayacaktır.
Burada cezalandırılan kız olmakta, hem de ömür boyu tecavüzcüsüyle evli kalmak zorunda olarak...
Yahudilerin ve Hıristiyanların insan yazımı hadis kitapları yani sahte Tevrat ve sahte İncilleri korkunç hatalarla dolu...

 

Kuranda tecavüz, çocuğa tecavüz ve sübyancılıkla ilgili ne gibi hükümler var emre karaköse?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman AKPnin yasa teklifi:

 

"Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın, 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir... "

 

Hür kadınlarla evlenmek için onların bu işe rızalarıyla "evet” demeleri gerekir. (kadının velisi hususundaki farklı mezhep görüşlerinin detaylarını burada söz konusu etmiyoruz). halbuki cariyenin ganimet veya satın alma yoluyla temlik edilmiştir. onun bu konuda izni ve rızası talep edilmez. çünkü, o –söz gelimi- bir ganimet malı olarak sahibinin meşru payına düşmüştür. ayrıca iznine ihtiyaç yoktur.

 


ebu hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "nefsim kudret elinde olan zât-ı zülcelâl'e yemin ederim, bir erkek hanımını yatağa davet ettiğinde kadın imtina edip gelmezse, kocası ondan râzı oluncaya kadar semada olan (melekler) ona gadab ederler.''

Erkeğin karısı üzerindeki hakları.

 

Geriye kim kaldı?

 

Kuran, zina dışında tecavüze nasıl bir ceza verir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 30.01.2019 at 06:41, Abdülmalik yazdı:

Kuran’da tecavüz edenle kızlarınızı evlendirmeyin diye bir ifade var mı? 

Yok..

Yoksa kişisel tercihe bırakılmış demektir, bu nedenle Tevrat’taki hükümü uygulayan bir müslümana da haksızsın denilemez.

Zaten istesede evlendiremez çünkü İslama göre eğer tecavüzcü evli ise taşlanarak öldürülür.Bekar ise 100 sopa diyet ve sürgünle cezalandırılır.Kadı gerekli görürse bunu idam cezasına kadar çeşitli şekillerde ağırlaştırabilir.

tarihinde Basri tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
26 dakika önce, Basri yazdı:

Zaten istesede evlendiremez çünkü İslama göre eğer tecavüzcü evli ise taşlanarak öldürülür.Bekar ise 100 sopa diyet ve sürgünle cezalandırılır.Kadı gerekli görürse bunu idam cezasına kadar çeşitli şekillerde ağırlaştırabilir.

Tecavüzcü erkek taşlama cezası almaz, kırbaçlanır.Yanlış bilgi vermeyin. Taşlanma sadece kadınlara yapılır.

Şunu da hatırlatayım, islamik düzende kadının tecavüzü ispatlaması çok zordur, hatta imkansızdır. Bu imkansızlık yüzünden iftira atmaktan üstüne bir de kırbaç cezası alır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

Tecavüzcü erkek taşlama cezası almaz, kırbaçlanır.Yanlış bilgi vermeyin. Taşlanma sadece kadınlara yapılır.

Şunu da hatırlatayım, islamik düzende kadının tecavüzü ispatlaması çok zordur, hatta imkansızdır. Bu imkansızlık yüzünden iftira atmaktan üstüne bir de kırbaç cezası alır.

 

Tecavüzcü evliyse ister erkek ister kadın olsun taşlanarak öldürülür.Sen yanlış bilgi verme.Tecavüze uğrayan kadın hiçbir ceza almaz.Recm cezası evliyken zina eden ve tecavüz eden kadın erkek herkese yapılır.           https://www.islam-tr.net/konu/islama-gore-tecavuzun-hukmu-nedir.22557/

tarihinde Basri tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, Basri yazdı:

Tecavüzcü evliyse ister erkek ister kadın olsun taşlanarak öldürülür.Sen yanlış bilgi verme.Tecavüze uğrayan kadın hiçbir ceza almaz.Recm cezası evliyken zina eden ve tecavüz eden kadın erkek herkese yapılır.           https://www.islam-tr.net/konu/islama-gore-tecavuzun-hukmu-nedir.22557/

Müslüman erkek pratikte bekar sayılır, çünkü evli olsa bile kendini bekar gösterebilir, çünkü tek taraflı boşayabilir ve bunun için resmî belge istenmez. Tecavüzcü evli olsa bile karısını boşadığını iddia eder ve kendisini bekar gösterir, ciddiye alınmak zorundadır, kırbaçla kurtulmasının önü açıktır.

Tecavüze uğrayan kadın ise ispatla yükümlüdür, 4 şahit göstermek zorundadır. Bunu yapabilen, yapabilecek kadın varmıdır? Soruyorum sana.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Basri said:

Tecavüzcü evliyse ister erkek ister kadın olsun taşlanarak öldürülür.Sen yanlış bilgi verme.Tecavüze uğrayan kadın hiçbir ceza almaz.Recm cezası evliyken zina eden ve tecavüz eden kadın erkek herkese yapılır.           https://www.islam-tr.net/konu/islama-gore-tecavuzun-hukmu-nedir.22557/

 

Kuranda mı yazıyor bunlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Basri yazdı:

Tecavüzcü evliyse ister erkek ister kadın olsun taşlanarak öldürülür.Sen yanlış bilgi verme.Tecavüze uğrayan kadın hiçbir ceza almaz.Recm cezası evliyken zina eden ve tecavüz eden kadın erkek herkese yapılır.           https://www.islam-tr.net/konu/islama-gore-tecavuzun-hukmu-nedir.22557/

 

HUDUD BÖLÜMÜ|Zina Haddi|ebu davud|İbnu Abbas|Hz. Ömer (ra)'e, zina yapmış olan deli bir kadın getirildi. (Recm edilip edilemeyeceği hususunda) halkla istişare ederek recmedilmesine hükmetti. Kadına Hz. Ali (ra) uğradı. (Hazırlığı görünce): "Bunun hali nedir?" diye sordu. Kendisine: "Falanca kabileden deli bir kadındır, zina yapmıştır. Hz. Ömer (ra), recmedilmesine hükmetmiştir" dediler. Hz. Ali (ra): "Kadını geri götürün!" dedi, sonra Hz. Ömer'e uğrayıp: "Ey müzminlerin emiri! Bilirsin ki, Resulullah (sav): "Kalem üç kişiden kaldırılmıştır (artık onlar yaptıklarından sorumlu değildirler): Buluğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan, şifa buluncaya kadar bunamıştan." Bu biçare kadın falanca kabilenin bunağıdır. Ona tecavüz eden, muhakkak ki akli noksanlığı sırasında tecavüz etmiştir" dedi. |Ebu Davud, Hudud 16, (4399, 4400, 4401, 4402)|1597

 

akıl noksanlığı olmayan birisi tecavüze uğradığında, zanidir.

 

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nur Suresi|buhariebu davudtirmizi|İbnu Abbas|Hilal İbnu Ümeyye (ra) Resulullah (sav)'ın yanında, hanımının Şerik İbnu Şahma ile zina yaptığını söyledi.Resulullah (sav): "Ya delil getirirsin veya sırtına hadd tatbik edilir" dedi. Hilal: "Ey Allah'ın Resulü! Birimiz, hanımı üzerinde bir adam görse, koşup delil mi arayacak?" dedi. Resulullah (sav) önceki sözünü tekrar ediyordu: Ya delil getirirsin ya da sırtına had uygulanır." Bunun üzerine Hilal: "Seni hak üzerine gönderen Zat'a kasem olsun doğruyu söylüyorum. Mutlaka Allah sırtımı hadden kurtaracak bir vahiy gönderecektir" dedi. Cibril (a.s.) indi ve şu vahyi indirdi: "Karılarına zina isnad edip de kendilerinden başka şahidleri olmayanların şahidliği, kendisinin doğru sözlülerden olduğuna Allah'ı dört defa şahid tutmasıyla olur. Beşincisinde eğer yalancılardan ise Allah'ın lanetinin kendisine olmasını diler" (Nur 6-7). Resulullah (sav) oradan ayrıldı. Onlara adam gönderdi. Hilal geldi (lanet okuyarak) şehadette bulundu. Resulullah (sav): "Allah biliyor ki, ikinizden biriniz yalancısınız, tevbekar olanınız var mı?" dedi. Sonra kadın kalktı, o da şehadetde bulundu. Kadın beşinci şehadette iken kadını durdurdular ve: "Beşince şehadet, (yalancı olduğun takdirde) şiddetli azab gerektirir" dediler. İbnu Abbas der ki: Bunun üzerine kadın durakladı ve sükut etti. Öyle ki, yeminden rücü edeceğini sandık. Sonra: "Hayır, vallahi kavmimi bundan böyle mahcup hale düşürmeyeceğim" dedi ve yeminini tamamladı. Resulullah (sav): "İyi bakın, eğer bu kadın gözleri sürmeli, kabaları iri, bacakları kalın bir çocuk doğurursa bilin ki bu çocuk Şerik İbnu Sahma'dandır" buyurdu. Gerçekten de bu evsafta bir çocuk doğurdu. Bunun üzerine Resulullah (sav) şöyle söylediler: "Eğer, Allah'ın Kitabı'nda kadının yemini ile haddin düşeceği hususunda hüküm gelmemiş olsaydı, (çocuktaki bu benzerlikten hareketle kadının zaniliğine hükmederdim ve) onun benden göreceği vardı." |Buhari, Tefsir, Nur 3, Şehadat 21, Talak 28; Ebu Davud, Talak 27, (2254); Tirmizi, Tefsir, Nur, (3178)|717

 

tecavüz, saldırıdır. saldırıya direnmeyen insan zanidir. örneğin pek çok kişinin başına böyle bir şey geldiğinde başına daha kötü bir şey gelmemesi için direnmemeyi seçer ya da vücudu ya da aklı kilitlenir ve hareket edemez.

 

islama göre, onu bu durumda gören 4 kişi varsa, olayı son derece zina olarak göreceklerdir. eğer 4 kişi yoksa, mütecaviz de yine 5 kere yemin ederek yapmadığını söylüyorsa, kadının hayız olması beklenir. hamile kalmışsa, adam 5 kere yemin ettiği için sıkıntı altında olmayacağından kadın zina ve iftira ile suçlanır.

 

adam 5 kere yemin etti, kadın 5 kere yemin etti. kadın daha sonra adet gördü. demek ki ortada zina ya da tecavüz yoktur ve kadın iftira atmaktadır. yine cezalandırılır.

 

islamda tecavüz her zaman için kadın zararına sonuçlanır. ancak toplumsal olarak başka yorumlanabilir.

 

elbette şu tür bir örnek de var:

 

HUDUD BÖLÜMÜ|Zina Haddi|tirmiziebu davud|Vail İbnu Hucr İbni Rebia|Resulullah (sav)'ın sağlığında, namaz kılmak maksadıyla bir kadın evinden çıkmıştı. Yolda ona bir erkek rastladı. Kadına çullanıp ihtiyacını giderdi. Kadın bağırdı, adam ise sıvıştı gitti. (Çığlığı üzerine) kadına bir erkek uğramıştı. Ona başından geçeni anlatıp, bir adam bana böyle böyle yaptı dedi. Sonra, bir grup muhacire rastladı, başından geçeni onlara da anlatıp: "Bir adam bana böyle yaptı!" dedi. Hep beraber yürüyüp, kadının kendisine tecavüz ettiği kimseyi yakalayıp kadına getirdiler. Kadın: "Evet bu odur?" dedi. Sonra adamı Hz. Peygamber (sav)'in yanına götürdüler. Resulullah adamın recmedilmesini emrettiği sırada, kadına tecavüz etmiş olan kimse kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, suçlu benim!" diye itirafta bulundu. Resulullah (sav) kadına: "Git. Allah günahlarını affetti" dedi. Zan altında kalmış olan kimseye de güzel sözler söyleyip (gönlünü aldı). Mütecavizin recmedilmesini emretti ve recmedildi. Sonra Resulullah şunu söyledi: "Bu adam öyle bir tevbe ile tevbe etti ki, böyle bir tövbeyi Medine ahalisi yapsaydı kabul edilirdi." (Tirmizi şu ziyadede bulunmuştur: Vail (ra) Hz. Peygamber (sav)in kadına mehir takdir edip etmediğini zikretmedi.") |Tirmizi, Hudud 22, (1452); Ebu Davud, Hudud 7, (4379)|1596

 

ve sanırım masala göre kadın hayatına kaldığı yerden devam etmiş ᕕ(ᐛ)ᕗ

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Basri yazdı:

Tecavüzcü evliyse ister erkek ister kadın olsun taşlanarak öldürülür.Sen yanlış bilgi verme.Tecavüze uğrayan kadın hiçbir ceza almaz.Recm cezası evliyken zina eden ve tecavüz eden kadın erkek herkese yapılır.           https://www.islam-tr.net/konu/islama-gore-tecavuzun-hukmu-nedir.22557/

 

Bu ceza zinanın cezasıdır. 

 

Kuranda tecavüz diye bir kavram yoktur. 

 

Zira kadının rızası diye bir şey yoktur.

 

İlişki hür kadınla evlenmeden yapıldı ise zinaya girer. 

 

Evli bir adam karısına zorla tecavüz ederse yukarıdaki hüküm uygulanamaz.

 

Evli bir adam cariyesine zorla tecavüz ederse yukarıdaki hüküm uygulanamaz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

   Kuran’da tecavüz kavramı olmaması Ahzab 33 sebebiyle olabilir, bu ayete göre kadınların evden çıkması yasaklanmıştır.

Keza suudi arabistan gibi şeriat ülkelerinde kadın yanında 1. Derece akrabası olmadan sokağa çıkamamaktadır.

Yani sokakta tek başınayken tecavüze uğrayan kadın dinin emirlerine karşı çıkarak kafadan suçlu konuma düşmüş oluyor.

Tecavüz bu yüzden zina gibi değerlendiriliyor olmalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

   Kuran’da tecavüz kavramı olmaması Ahzab 33 sebebiyle olabilir, bu ayete göre kadınların evden çıkması yasaklanmıştır.

Keza suudi arabistan gibi şeriat ülkelerinde kadın yanında 1. Derece akrabası olmadan sokağa çıkamamaktadır.

Yani sokakta tek başınayken tecavüze uğrayan kadın dinin emirlerine karşı çıkarak kafadan suçlu konuma düşmüş oluyor.

Tecavüz bu yüzden zina gibi değerlendiriliyor olmalı.

Güzel bir yorum.

İslam mantığına göre; kadının tek başına evden dışarıya çıkması tecavüze gerekçe olabilir, tecavüz sanığı bunu kendi lehinde delil olarak öne sürebilir, şeriat kadısı da bunu kabul edip, kadına tecavüze uğrasa bile recm cezası verebilir, hele örtülü değilse kadını direkt yaktırabilir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da asla recm cezası yoktur. İster evli, ister gemili olsun zinanın tek cezası 100 sopadır:

 

http://www.kurandakidin.com/2011/10/26-bir-buyuk-uydurma-recm-taslayarak-oldurme/

 

Ama buna karşılık piyasadaki sahte Tevrat'a göre zinanın cezası recmdir.

 

Kutsal kitap Kuran yine elimizdeki sahte Tevrat'ın (hadis kitabı) bir hatasını daha düzeltmiş oluyor böylelikle.

 

Zinaya Recm  uygulaması Allah'a atılan bir iftiradır ve tamamen din dışıdır.

 

Selam

 

 

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İçindeki kanunların birçoğunun İbrahimî dinlere Allah kanunu olarak geçtiği Hammurabi kanunlarında bile tecavüzün cezası net ve kesin bir dille yazıyor: ölüm. Kuran'da ise tecavüz öngörülen bir ceza yok. Zinanın, eşcinselliğin cezası belli, tecavüzün cezası belli değil. Tam bir rezalet! Demek ki Kuran'ı yazan adamlar bir kadına tecavüz edilmesi kavramından ve bunun suç/günah olduğundan bihabermiş.

 

Yeri gelmişken; gelmiş geçmiş en sert kanunlar olmasına rağmen birçok dinî hükme kaynaklık eden Hammurabi kanunlarının şeriat kanunlarından üstün olduğu bazı yanlar var. Mesela Hammurabi kanunlarında 2'şer 3'er evlenin demiyor. 1 tane alın diyor. Ayrıca Hammurabi yasaları kadın köle diye bir şeyden bahsetmezken Kuran'da kadın köle diye bir şey var. Cariyelerinizle yetinin diyor. Tecavüze de idam cezası vermiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Emre Karaköse said:

Kuran'da asla recm cezası yoktur. İster evli, ister gemili olsun zinanın tek cezası 100 sopadır:

 

http://www.kurandakidin.com/2011/10/26-bir-buyuk-uydurma-recm-taslayarak-oldurme/

 

Ama buna karşılık piyasadaki sahte Tevrat'a göre zinanın cezası recmdir.

 

Kutsal kitap Kuran yine elimizdeki sahte Tevrat'ın (hadis kitabı) bir hatasını daha düzeltmiş oluyor böylelikle.

 

Zinaya Recm  uygulaması Allah'a atılan bir iftiradır ve tamamen din dışıdır.

 

Selam

 

 

 

Yani bu mala göre Muhammed Allah'a iftira etmiş.

 

 

1578 - Hz. Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zinâ yapmış olan bir kimse için celde ile hadd tatbik edilmesini emretti. Sonra, onun muhsan olduğu bildirildi. Bu sefer recmedilmesini emretti ve recmedildi."

Ebü Dâvud, Hudud 24, (4438, 4439).

 

1580 - Ebû Hüreyre ve Zeyd İbnu Hâlid el-Cühenî (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Bir bedevî, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelerek:

"- Ey Allah'ın Resûlü, Allah aşkına, hakkımda Allah'ın kitabıyla hükmet!" diye yemin verdi. Bundan daha fakih olan bir diğeri de:

"- Evet aramızda Kitabullah'la hükmet, bana da izin ver!" talebinde bulundu. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz:

" Meramını söyle! (seni dinliyorum)" dedi. Adam:

"- Oğlum bunun yanında işçi idi. Karısıyla zinâ yaptı. Bana,"Oğlun için recm gerekir" dediler. Ben de hemen oğlum namına yüz koyunla bir cariyeyi fıdye verdim. Sonra bir de ilim adamlarına sordum. Bana: "Oğluna yüz deynek ve bir yıl sürgün cezası gerekir; bu adamın karısına da recm cezası icabeder" dediler" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"- Ruhumu kudret elinde tutan Zât'a yemin olsun ikinizin arasını Kitabullah uygun şekilde hükme bağlayacağım: Cariye ve koyunlar sana geri verilecek. Oğluna yüz sopa ve bir yıl sürgün tatbik edilecek" buyurdu. Sonra, Eslemli bir adama seslendi:

" Ey Üneys! bu zâtın hanımına git, eğer zinâyı itiraf ederse onu recmet gel!"

Üneys, kadına vardı. O suçunu itiraf etti. Resûlulluh (aleyhissalâtu vesselâm) emretti, kadın recmedildi."

Buhârî, Muhâribin 30, 32, 34, 38, 46, Vekâlet 13, Şehâdât 8, Sulh 5, Şurüt 9, Eymân 3, Ahkâm 39, Haberu'I-Vâhid I, İ'tisâm 2; Müslim, Hudud, 25, f1697,1698); Muvatta, Hudud 6, (2, 822); Tirmizî, Hudud 8, (1433); Ebü Dâvud, Hudud 25, (445); Nesâî, Kudât 21, (8, 240, 241); İbnu Mâce, Hudud 7, (2549).

 

1577 - Hz. Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissâlatu vesselâm)'a, Mâiz İbnu Mâlik el-Eslemî (radıyallâhu anh) gelerek:

"- Ey Allah'ın Resûlü, ben nefsime zulmettim, zinâ fazihasını işledim, beni temizlemeni istiyorum" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu reddetti (geri çevirip meselenin üzerine gitmedi). Ancak Mâiz ertesi gün tekrar geldi. Yine:

"- Ey Allah'ın Resûlü, ben zinâ fazihasını irtikab ettim!" diye ikinci sefer itirafta bulundu. Adamı ikinci sefer geri çeviren Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) adamın kavmine birisini yollayarak:

"Onun aklında bir noksanlık biliyor musunuz, normal bulmadığınız bir davranışına rastladınız mı?"diye tahkik ettirdi. Ancak hep beraber:

"Biz onu gördüğümüz kadarıyla, aramızdaki sâlih kişilere denk akıl (ve feraset) sahibi biliyoruz" dediler. Mâiz üçüncü sefer müracaatta bulundu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) onlara yine birini göndererek adam hakkında sordurdu. Yine ne kendinde, ne aklında bir kusur olmadığını söylediler.

Adam dördüncü sefer müracaat edince, ona bir çukur kazdırdı. Taşlanmasını emretti ve taşlandı.

Râvi der ki: Gâmidiye adında bir kadın da gelerek:

"Ey Allah'ın Resûlü, beni niye reddediyorsun. Görüyorum ki, beni de Mâiz gibi geri çevirmek istiyorsun. Allah'a kasem olsun ben hamileyim de!" dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):

"Öyle ise hayır. Sen git ve çocuğu doğurunca gel" dedi. Kadın gitti çocuğu doğurunca, bir beze sarılmış olarak çocukla geldi.

"İşte çocuk, doğurdum!" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Git, sütten kesinceye kadar emdir, sonra gel!" buyurdu. Kadın gitti, o çocuğu sütten kesince çocukla birlikte geldi. Çocuğun elinde bir ekmek parçası vardı.

"Ey Allah'ın Resûlü, işte çocuk, sütten kestim, yemek de yedi" dedi.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) çocuğu alıp, Müslümanlardan birine teslim etti. Sonra bir çukur kazılmasını emir buyurdu. Göğsüne kadar derinlikte bir çukur kazıldı. Bundan sonra halka taşlamalarını emretti. Herkes taşladı. Hâlid İbnu Velid (radıyallâhu anh) elinde bir taş ilerledi, başına attı. Kan yüzüne fışkırmıştı, kadına küfretti. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Hâlid'in kadına küfrettiğini işitince:

"Ey Hâlid ağır ol!" dedi ve ilâve etti:

"Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e kasem olsun, bu kadın öyle bir tevbe yaptı ki, şâyet alış-verişte sahtekârlık yapanlar aynı tevbe ile tevbe yapsalardı, onların bile mağfiretine yeterdi !"

Sonra Resûlullah (tekfın) emretti. Kadının üzerine namaz kıldırdı ve defnedildi."

Müslim, Hudud 22, (1695); Ebü Dâvud, Hudud 24, 25, (4434, 4441).

 

Maide 15- Ey kitap ehli şüphesiz size kitaptan gizlediklerinizin bir çoğunu açıklayan ve bir çoğunu da açıklamayip geçiveren Peygamberimiz gelmiş­tir. Muhakkak "ki size, Allah tarafından bir nur ve apaçık bir kitap gelmiş­tir.

Ey kitap ehli olan Yahudi ve Hristiyan topluluğu, size Pey g amberimi z-Muhammed geldi. O, Rabbiniz tarafından size gönderilmiş olan Tevrat ve încil'in hükümlerinden, insanlardan gizlediğiniz, evli olduğu halde zina edenlerin recmedimedüleri gibi bir çoğunu sizlere açıklar ve ortaya koyar. Ve kitapları­nızda bulunan fakat gizlediğiniz şeylerden bir çoğunu da açıklamayıp vazgeçer. Sizlere, Allah katından, hak yolunu aydınlatan ve Allah'a eş koşmayı ve sapıklı­ğı ortadan kaldıran bir nur olarak Muhammed gelmiştir. Ve Allah'ın, içinde he­lal ve haramı açıkladığı, kendisiyle hak ve batılı ayırdettiği Kur'an gelmiştir.

*Âyette zikredilen Peygamberden maksat, Hz. Muhammed (s.a.v.) dir. Hz. Muhammed (s.a.v.) in, kitap ehlinin gizlediği hükümlerden açıkladığı şey­lerden biri de, evli olduğu halde zina eden erkek ve kadının recmedilmeleri hük­müdür.

Bu hususta Abdullah b. Abbas'ın şunları söylediği rivayet edilmektedir: "Kim, recmetme hükmünü inkâr edecek olursa, o hiç farkında olmadan Kur'an'ı inkâr etmiş olur. Çünkü Allah teala, kitabında: "Ey kitap ehli, şüphesiz size, ki­taptan gizlediklerinizin bir çoğunu açıklayan Peygamberimiz gelmiştir." buyur­maktadır. Kitap ehlinin gizlediği şeylerden biri de, recmetme hükmüdür.

İklime bu âyetin izahında şunları söylemiştir: "Yahudiler Resulullah'a gelmiş ve ondan, recmetme hükmünü sormuşlardır. Resulullah onlara "Daha bilgili olanınız hanginizdir?" diye sormuş, onlar da İbn-i Suriya'yı göstermişler­dir. Reşuîullah ona: "Bunların en bilgilisi sen misin?" demiş. O da: "Dilediğini sor." demiş. Resulullah da: "O halde onlann en bilgilisi sensin." demiş, İbn-i Şuriya da: "Onlar Öyle zannediyorlar." diye cevap vermiştir. Resulullah, İbn-i Suriya'yı, Musa'ya Tevrat'ı indiren, T«r dağını yukarı kaldıran Allah hakkı için doğru söylemeye davet etmiş, yine Resulullah onu kendilerinden alman ahitler haki için doğru söylemeye çağırmış ve demiştir ki: "Zina cezalarının hepsi Tevrat'ta var mıydı?" îbn-i Suriya da: "Bizim kadınlarımız güzeldir. Bizde bir zaman çok Öldürme hadisesi olduydu. Biz bu sebeple zina cezasını hafifletmiş­tik. Zina edene yüz sopa vuruyor bir de başını traş ediyorduk. Biz onlann baş traşlannı hayvan kırkmalarından farklı yapıyorduk." dedi. Resulullah da onlara, Recmedilme hükmünü verdi. İşte bunun üzerine bu âyet nazil oldu.

Âyette zikredilen "Nur" dan maksat, Hz. Muhammed, "Apaçık kitap" tan maksat ise Kur'an-ı Kerim'dir. Zira Kur'an, ehl-i kitabın, aralarında ihtilaf ettik­leri Tevhid inancım, helallan, haramları ve diğer dini hükümleri açıklığa kavuş­turmuştur.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

Kuran'da asla recm cezası yoktur. İster evli, ister gemili olsun zinanın tek cezası 100 sopadır:

 

http://www.kurandakidin.com/2011/10/26-bir-buyuk-uydurma-recm-taslayarak-oldurme/

 

Ama buna karşılık piyasadaki sahte Tevrat'a göre zinanın cezası recmdir.

 

Kutsal kitap Kuran yine elimizdeki sahte Tevrat'ın (hadis kitabı) bir hatasını daha düzeltmiş oluyor böylelikle.

 

Zinaya Recm  uygulaması Allah'a atılan bir iftiradır ve tamamen din dışıdır.

 

Selam

 

 

Kuranda deniliyor mu tevratta böyle yazilmis ama öyle degil, dogrusu budur. Kuran ile birlikte Tevrat Düzeltme Klavuzu inseymis keske. Sana hic güvenmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...