Jump to content

Kendimizi Kandırmak


Recommended Posts

Bunu sürekli yaptığımızı,ancak kendimize itiraf edemediğimizi düşünüyorum.Hayallerimizi,planlarımızı sürekli erteleyip yada onlardan vazgeçip,kendimizi bir şekilde başka şeyler düşünmeye çalışarak kandırdığımızı düşünüyorum. Herkesi kandırabiliriz hatta yalanlarımıza kendimiz dahi inanabiliriz ancak bir zaman sonra gerçeklerle her yalnız kaldığımızda bir hesaplaşma içine gireriz.

 

Yola çıkarken yani daha gençken kurduğumuz o hayallere bakıp şu anki durduğumuz yeri gözlemleyip geride bıraktığımız yılların bize ne kattığını bizim hayattan ne aldığımızı  analiz edebilmeliyiz.

 

Banka çalışanlarına,öğretmenlere veya temizlikçilere bakıyorum bir çoğu hayatlarından memnun değiller ancak bunu nasıl aşıp istedikleri hayatı yaşayabileceklerine dair en ufak fikirleri dahi yok.Üstelik hiç mücadele dahi etmiyorlar.Neden başkaları planlarını bir bir uygulayıp imrenilecek bir hayata sahip olurken,kendileri neden bunu yapamadığını bir türlü düşünmüyor veya bahanelerle kendisilerini haklı çıkarıyorlar.Evet bizim planlarımız olduğu gibi hayatında sürprizleri var faka zaten planlar bunun için değil midir? Eğer ki beklenmeyen etkenler o planlara dahil edilmemişse bu aslında plan yapmadığımızı göstermez mi?

 

Bunları bir kenara atıp,kendimizi kandırıyoruz.Üstelik bazılarımız için artık gerçeklerle yüzleşse dahi çok geç.

 

Kendini kandıranlara bir kaç sorum var tabi.

Peki neden istemediğiniz bir hayatı yaşıyorsunuz?

 

Neden bu hayatı değil layık olduğumuzu düşündüğümüz hayatı elde edebilmek için çabalamıyoruz ?

 

Neden başaramadığımız planlar için,gerçekleştiremediğimiz hayaller için kendimizi elestirmiyoruz?

 

Neden işe yaramaz boş insanları çevremizden temizlemek,onlardan uzaklaşmak yerine, onlarla zaman geçirerek zavallı halimizi başka şeylerle tatmin etmeye çalışıyoruz?

 

Planları olan,fikirleri olan,hayalleri olanlar:bu hayalleri,planları düşündükleri müddetçe bence hayatı yaşamaya çalışan ve inancını kaybetmeden yaşayanlar onlar.Hayalleri olmayan,sadece günleri geçirmekle yetinip ufak şeylerin peşinde koşanlar:bunlar ise en tehlikeli insanlar kendilerinden olmayanlara düşmanlık yapıp,hayal,mücadele kelimelerine dahi tahammülü olmayan insan artıkları.

 

Benim yaşamak isteyen,maddi ve manevi olarak tam anlamıyla tatmin olarak yaşamak isteyenlere uyarım,kendileri gibi olmayanlara karşı dikkatli olmaları.Çünkü onların varlığı dahi bir nefret ve tiksinti oluşturuyor diğerlerinde.Sadece hayalleriniz için değil onları kendinizden uzak tutmak içinde çabalamanız gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçim derdi sömürü sisteminin eseridir. Geçmiş yüzyıllardan bugüne kadar aynı sistem insanları kısır kabiliyetsiz bırakarak onlara sadece emredileni yapmayı ve sadece satın almayı öğretmiştir. Günümüzde de eğitim sisteminin çıkardığı okumuş yığınlar hiçbir mesleki kabiliyete sahip değiller.  
 
Yemek bile hazır olarak sunuluyor bu sistemde. Su içmek için para oduyorsunuz. Dikis dikmesini bilmeyen , aracını tamir edemeyen , matkap , testere, çekiç , mala kullanamayan bir kitle hayal ettiği hayatı yaşayamaz. Sadece düğmesine bas  calistir sonra bozulunca yenisini al mantığı ile reklamlarla gelişen bir nesil her zaman muhtaç kalır. Bu yüzden de istemediği bir hayatı yaşar. İstediği hayatı kendisi yapamaz başkasından bekler. Doğal olarak baskasi da onun gibidir.  
 
Bir insan kendi evini yapabilirse  , kendi aracini tamir edebilirse , kıyafetini istediği şekilde yapabilirse, bahçesini isteğine göre duzennleyebilirse....kendi hayatını isteğine göre idare edebilecekse...  

 


Niye mutlu olmasın ki!

 

Bu sistemde diploma bile kandırmaca dan ibarettir.
 
 
 
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Geçim derdi sömürü sisteminin eseridir. Geçmiş yüzyıllardan bugüne kadar aynı sistem insanları kısır kabiliyetsiz bırakarak onlara sadece emredileni yapmayı ve sadece satın almayı öğretmiştir. Günümüzde de eğitim sisteminin çıkardığı okumuş yığınlar hiçbir mesleki kabiliyete sahip değiller.  
 
Yemek bile hazır olarak sunuluyor bu sistemde. Su içmek için para oduyorsunuz. Dikis dikmesini bilmeyen , aracını tamir edemeyen , matkap , testere, çekiç , mala kullanamayan bir kitle hayal ettiği hayatı yaşayamaz. Sadece düğmesine bas  calistir sonra bozulunca yenisini al mantığı ile reklamlarla gelişen bir nesil her zaman muhtaç kalır. Bu yüzden de istemediği bir hayatı yaşar. İstediği hayatı kendisi yapamaz başkasından bekler. Doğal olarak baskasi da onun gibidir.  
 
Bir insan kendi evini yapabilirse  , kendi aracini tamir edebilirse , kıyafetini istediği şekilde yapabilirse, bahçesini isteğine göre duzennleyebilirse....kendi hayatını isteğine göre idare edebilecekse...  

 


Niye mutlu olmasın ki!

 

Bu sistemde diploma bile kandırmaca dan ibarettir.
 
 
 
 

 

 

Bu sözleriniz benim için çok değerli.

 

Katkınız için,teşekkür ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu öyle bir sistem ki, senin kendini geliştirme isteğini bile sana bir şey pazarlarken malzeme olarak kullanıyor. Peki bunu nasıl yapıyor?

Ortalama veya kötü şartlarda yaşıyorsan, sana umut aşılayacak insanların hepsi "Kendini geliştir, onlardan daha iyi ol" diyor. Kendimizi geliştirince yükselecekmişiz. Babasından kalma gayrimenkullerin kirasıyla senin 100 katın para kazanan adamlara daha fazla para kazandıracağın seviyelere yükselmekten bahsediyor sanırım. Onların altında yükselecekmişiz. Başka ne olacaktı ki?

Başkalarını feda etme şansı olan iş sahiplerini, kira ile kat kat para kazananları , senin emeğinin en az yarısını çalıp başkalarına dağıtanların olmadığı bir dünya dileğiyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...