Jump to content

Hepiniz Mutluydunuz...Sonra Ne Çektiniz Be!!


Recommended Posts

Hepimiz mutluydunuz .

 

Biri geldi , her zaman yaptığımız normal davranışları şeytani olarak niteledi. İşimizde gücümüzdeyken , bir sosyal hayat düzeni kurmaya çalışırken birden bire size '' aaa namaz kılmıyormusun, çok büyük günah allah yakar'' dedi ... Başını ört yoksa melekler lanet eder , kafanı sağa sola çevirme omuzundaki melekler onu yazar ... Aldığın her nefesin hesabı var...sol elinle yeme allah taş yapar sonra.. .sust , büyüklerine laf söyleme edepsiz..

 

Gibi zırvalarla sizin olağan yaşantınızdan daha mutlu olacağınızı iddia etti. Ama siz yaptıkça daha mutsuz oldunuz çünkü  siz yaptıkça sürekli yenilerini ekledi. Siz sürekli eksikli kaldınız ve çok sıradan şeyler için kendinizi kabahatli hissettiniz.  Sıradan şeyler için hayalet tanrıdan af dilediniz. Ve daha mutsuz oldunuz çünkü hayalet tanrı emirlerini çok eskiden  bir hizmetçi aracılığıyla sana iletmişti. Ama senin isteklerini kendisine ileten bir aracı yoktu. Emirler tek taraflıydı.

 

Siz daha çok çaba sarfettiniz ama yine de hayalet tanrıdan bir cevap gelmedi.  İşinizi gücünüzü bırakıp mırmırlar ve hu hu larla zihninizi meşgul ettiniz. Onu rüyalarda aradınız. İşaretler bulmaya çalıştınız...

 

Ama boşuna.. Çünkü hayalet tanrı söz söyler ama söz dinlemezdi.  

 

Acaba birirleri sizin mutluluğunuzu mu kıskanıyordu? Yada aklınızla , özgüveninizle birey olmanızıdan rahatsız olan birirleri mi vardı?  

 

Sistemi sorgulayan , neden diyerek hesap soran yada benimde bir fikrim var diyerek topluma yol gösteren birirlerinden rahatsız olanlar mı vardı da... Sorgulaması günah  olan ve itaati mecbur kılan bir sistem icad ettiler. Böylece mallar , altınlar , kadınlar ,, çocuklar... Onlara kalacaktı.

 

İstedikleri gibi kullanıp atacaktılar. Allah adına seni ve yaptıklarını gasp edecek , seni öldürecek yada ölmeni bekleyecek...Sonrada karşılığında cennet vaat edecek ...

Ama vereceği cennete kimi koyacağını da sürpriiiiiizz.. diyerek açıklayacak....

 

Siz haketmiyorsunuz , ben veriyorum .. diyecek..

 

İşte mutluyken ne hale geldiniz...Bence şeytan sizi kıskandı..

 

Ne çektiniz be!!

 

 

 

 

3

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

İşte mutluyken ne hale geldiniz...Bence şeytan sizi kıskandı..

 

 

Bir yönüyle doğru bir tespit. İnsanın mutsuzluğunu isteyen Şeytandır. Ona zarar veren ve Onu mutsuz eden şey şeytandandır. Şeytanda her yol var. Gerekirse ibadetlere bile sızar. Bazen yaptığını beğenmeni ve kibirlenmeni telkin eder, bazen de olmadı, eksik oldu, kabul olmadı gibi vesveseler verir. İnsanın anlayışı ile kutsal kitaplar dini emirler arasına girer ve onları yanlış anlamasını sağlar. Sonra insan da yanlış anladığı bu emirler ve ayetlerin kendi üzerinde stres ve yük oluşturduğunu düşünerek üzerindeki yükün Tanrı dan geldiğini zanneder. 

 

Diğer yönüyle yanlış bir tespit. İnsanın mutluluğunu isteyen Tanrıdır. Onu mutlu eden ve kalbine huzur ve sekine veren şeyler Tanrıdandır. Tanrı bize zorluk çıkarmak ya da yük yüklemek değil yükümüzü hafifletmek ister.  Sıkıldığında, yorulduğunda, bunaldığında beni çağır, rahmetimi hatırla, yardımımı ve affımı iste, anında kalbinden kederi gideririm der.

 

Sakın benim katımda seni değerli kılan şeyin ibadetlerin falan olduğunu düşünüp, iyiliklerini beğenme ya da yargılama, bir tüccar gibi onların muhasebesini tutup karşılık bekleme. Bilakis ben sana değeri bir bağış olarak kendiliğimden verdim. Sonrası için yapman gereken en önemli şey benim hakkımda hüsnü zan etmek ve niyetini düzeltmektir der. Tanrının seni sevmediğini, seni terk ettiğini, cezalandırdığını ya da ileride cezalandıracağını aklına bile getirme, çünkü bu, Onun hakkında sui zan etmektir ve en büyük günahlardan birisidir.

 

Ama sırtımızda yük olan şeyi ve mutsuzluğumuzun kaynağını da görmek gerekir. Bu yükün kaynağı dünyaya tamah etmek, onu gözünde fazlaca büyütmek ve mutlaklaştırmak, nefsin arzularının peşine takılmak, şeytanın vesveselerine kapılmaktır. Bütün bunlar yücelerden gelen ruhumuzu daraltır. Tanrı ise bizi bu aşağılıkları aşarak selam ve esenlik yurduna ulaşmaya çağırır. Ama bu yurda erişmenin yolu öfkemizi Tanrı ya yöneltmek değildir. Bilakis bunu yaptığımızda en büyük destekçimizin yardımını elimizin tersiyle reddetmiş oluruz. Sonra aşağılıklar içerisinde bir başımıza, yardımsız kalırız.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu açıdan bakarsak @ yeni üye Kur'an'ın yarışı şeytan ayetleri ile dolu görünüyor.

 

Bir bakıyoruz ki sözde tanrı kutsal kitabında şeytana resmen yol gösteriyor. Aklına getiriyor.

 

Zinaya yaklaşmayın ne demek? Kadınlar topuklarina kadar ortsunler , evlenemeyenler sabretsin,  parası olanlar dört tane de alabilir. Yetmediği zaman cariye kiralayin dersen toplumda sapıklığı azdirirsin.

 

Resmen şeytana yol aciyor.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
38 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Resmen şeytana yol aciyor.

 

 

Bu emrin hikmeti ve doğruluğu bizim gözümüzde gün gibi aşikardır. İnsan bu hikmeti en çok evlendiğinde anlayabilir. Evli birisi gözünü ne kadar eşine çevirir, ondan başkasında bir şey aramazsa, eşi o oranda güzelleşir ve onunla tatmin ve mutlu olabilir. Ne kadar da gözünü yabancı kadınlara çevirirse, ailesinden o oranda uzaklaşır ve huzursuz olur. Zinanın çirkin ve kötü bir yol olduğu bizim için yakin olarak bildiğimiz bir şey.

 

Ama, diyelim ki insan bu hikmeti tam anlayamadı ve bu işten vaz geçemedi. Zararı bir başkasına verecek değil ya. Kendi bedenine, aile hayatına, çevresine verecek. Bir gün gelecek, hatalarından ders alacak, olgunlaşacak ve nefsi zayıfladığında artık bu işten vazgeçebilecek. Vaz geçtiğinde bu emrin doğrulunu ve hikmetini bizzat tecrübe etmiş olacak ve tevbe edecek. Ne oldu? Yine mutlu son. Ne yani kızlarla öpüşemiyorum ya da sevişemiyorum diye Tanrıya mı küseceğiz. Tanrının rahmeti zaten günahkarlar için değil mi?

 

Hz. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, Miraç gecesi Allah-u Zülcelal’in huzurundan ayrılırken, Allah-u Zülcelal: “Ben ‘den bir şey istemiyor musun, Ya Muhammed!” buyurunca, Hz. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: “Ya Rabbi! Sen ‘den ümmetimi istiyorum. Ümmetimin halinin kıyamet gününde ne olacağını merak ediyorum. Başka bir şey istemiyorum; makam istemiyorum. “ diye cevap verdi.

 

Allah-u Zülcelal: “0 zaman ileriye bak, Ya Muhammed!” diye buyurdu. Hz. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle devam etti: “İleriye baktığım zaman, öyle bir deniz gördüm ki; ne başı vardı ne de sonu, ancak Allah-u Zülcelal biliyor. Denizin içinde bir ağaç vardı. 0 ağacın üzerinde bir kuş vardı. 0 kuşun ağzında da bir mercimek tanesi kadar bir parça toprak vardı”

 

Allah-u Zülcelal: “Bunları gördün mü? Ya Muhammed!” buyurdu. “Ya Rabbi! Bir deniz görüyorum. Denizin içinde bir ağaç var. Ağacın üzerinde bir kuş var. Kuşun ağzında da bir mercimek tanesi kadar bir toprak var.” dedim. Allah-u Zülcelal: “Ya Muhammed, o deniz benim rahmetimdir. Ağaç da dünyadır. Benim rahmetime karşılık bir deniz içinde dünya şu ağaç kadardır. Ağaç üzerindeki kuş da senin ümmetindir. Kuşun ağzındaki mercimek tanesi kadar toprak da, senin ümmetinin günahıdır. 0 toprak o denize girerse, o denize bişey yapabilir mi?” buyurdu. “Ya Rabbi! Hiçbir şey yapmaz.” dedim. Allah-u Zülcelal: “Deniz o toprakla bulanır mı?” buyurduğunda: “Ya Rabbi! Bulanık olmaz.” dedim. Bunun üzerine Allah-u Zülcelal şöyle buyurdu: “Öyleyse senin ümmetinin günahı benim yanımda işte o toprak kadardır. “ (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai)
 

 

 

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Baskasinin karısını kızını ganimet görürler sıra kendilerine geldi mi namus olur çok günah olur.

 

Arabın yaşam koçu Muhammed'in dedikleri kendini bağlar beni değil.

 

Cepleri doldu mu cariye avına çıkarsınız başkası size aynı yapmaya kalksa mağdurları oynarsiniz. Geçmişte gerek yok gunumuzde bile böyle.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.02.2019 at 11:16, Yeni Üye yazdı:

 

Bir yönüyle doğru bir tespit. İnsanın mutsuzluğunu isteyen Şeytandır. Ona zarar veren ve Onu mutsuz eden şey şeytandandır. Şeytanda her yol var. Gerekirse ibadetlere bile sızar. Bazen yaptığını beğenmeni ve kibirlenmeni telkin eder, bazen de olmadı, eksik oldu, kabul olmadı gibi vesveseler verir. İnsanın anlayışı ile kutsal kitaplar dini emirler arasına girer ve onları yanlış anlamasını sağlar. Sonra insan da yanlış anladığı bu emirler ve ayetlerin kendi üzerinde stres ve yük oluşturduğunu düşünerek üzerindeki yükün Tanrı dan geldiğini zanneder. 

 

Diğer yönüyle yanlış bir tespit. İnsanın mutluluğunu isteyen Tanrıdır. Onu mutlu eden ve kalbine huzur ve sekine veren şeyler Tanrıdandır. Tanrı bize zorluk çıkarmak ya da yük yüklemek değil yükümüzü hafifletmek ister.  Sıkıldığında, yorulduğunda, bunaldığında beni çağır, rahmetimi hatırla, yardımımı ve affımı iste, anında kalbinden kederi gideririm der.

 

Sakın benim katımda seni değerli kılan şeyin ibadetlerin falan olduğunu düşünüp, iyiliklerini beğenme ya da yargılama, bir tüccar gibi onların muhasebesini tutup karşılık bekleme. Bilakis ben sana değeri bir bağış olarak kendiliğimden verdim. Sonrası için yapman gereken en önemli şey benim hakkımda hüsnü zan etmek ve niyetini düzeltmektir der. Tanrının seni sevmediğini, seni terk ettiğini, cezalandırdığını ya da ileride cezalandıracağını aklına bile getirme, çünkü bu, Onun hakkında sui zan etmektir ve en büyük günahlardan birisidir.

 

Ama sırtımızda yük olan şeyi ve mutsuzluğumuzun kaynağını da görmek gerekir. Bu yükün kaynağı dünyaya tamah etmek, onu gözünde fazlaca büyütmek ve mutlaklaştırmak, nefsin arzularının peşine takılmak, şeytanın vesveselerine kapılmaktır. Bütün bunlar yücelerden gelen ruhumuzu daraltır. Tanrı ise bizi bu aşağılıkları aşarak selam ve esenlik yurduna ulaşmaya çağırır. Ama bu yurda erişmenin yolu öfkemizi Tanrı ya yöneltmek değildir. Bilakis bunu yaptığımızda en büyük destekçimizin yardımını elimizin tersiyle reddetmiş oluruz. Sonra aşağılıklar içerisinde bir başımıza, yardımsız kalırız.

 


Şeytanı yaratıp şeytan belasını üstümüze salan kimdir?
Bir hadis ile karşılık vereyim: Sebep olan yapan gibidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 08.02.2019 at 20:50, bursia yazdı:

Şeytanı yaratıp şeytan belasını üstümüze salan kimdir?
 Bir hadis ile karşılık vereyim: Sebep olan yapan gibidir..

 

İlla Tanrıyı teraziye vurup, Onu hesaba çekeceksin değil mi? Halbuki terazin, Tanrıyı değil kendini hesaba çekip tartman için verilmiş sana.

 

Evet, tavşana kaç diyen de Tanrı'dır, tazıya tut diyen de Tanrıdır. Tavşan kaçarak tavşanlığının kemaline erişir, tazı da kovalayarak tazılığının sırrına varır. Aydınlık ta Ondan, karanlık ta. Hayır da Ondan Şer de. Şeytan dahil herkes Tanrının kendini koyduğu yerde. Herkesin bir yeri ve görevi var. Peki sana göre sen nesin ve senin yerin neresi?

 

Ben sana söyleyeyim: senin yerin İyilerin yeri. Tanrı, iyi nedir kötü nedir bilmeyi ve iyi olmayı sadece sana vermiş. İnsandan başka bildiğin bir iyi var mı? Yok. Bundan büyük bir onur olur mu? Bundan büyük bir ikram olur mu? Öyle yapmasaydı ne bilecektik var olmayı, ne bilecektik iyi olmayı? Ey kulum, gerçekte iyi olan ve iyi olmanın ne demek olduğunu bilen sadece benim ama seninle de bu bilgiyi paylaşıyorum, böylece senin elinle iyilik yapacağım, senin elinle yoksulu, darda kalmışı, muhtacı teselli edeceğim demiş. Tanrının iyiliğinin eli olmuşsun. Hala neyin peşindesin? Kötüyü bilmeden, onunla mücadele etmeden iyi olunur mu? İyi olmadan, insan olunur mu?

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, Yeni Üye yazdı:

 

İlla Tanrıyı teraziye vurup, Onu hesaba çekeceksin değil mi? Halbuki terazin, Tanrıyı değil kendini hesaba çekip tartman için verilmiş sana.

 

Evet, tavşana kaç diyen de Tanrı'dır, tazıya tut diyen de Tanrıdır. Tavşan kaçarak tavşanlığının kemaline erişir, tazı da kovalayarak tazılığının sırrına varır. Aydınlık ta Ondan, karanlık ta. Hayır da Ondan Şer de. Şeytan dahil herkes Tanrının kendini koyduğu yerde. Herkesin bir yeri ve görevi var. Peki sana göre sen nesin ve senin yerin neresi?

 

Ben sana söyleyeyim: senin yerin İyilerin yeri. Tanrı, iyi nedir kötü nedir bilmeyi ve iyi olmayı sadece sana vermiş. İnsandan başka bildiğin bir iyi var mı? Yok. Bundan büyük bir onur olur mu? Bundan büyük bir ikram olur mu? Öyle yapmasaydı ne bilecektik var olmayı, ne bilecektik iyi olmayı? Ey kulum, gerçekte iyi olan ve iyi olmanın ne demek olduğunu bilen sadece benim ama seninle de bu bilgiyi paylaşıyorum, böylece senin elinle iyilik yapacağım, senin elinle yoksulu, darda kalmışı, muhtacı teselli edeceğim demiş. Tanrının iyiliğinin eli olmuşsun. Hala neyin peşindesin? Kötüyü bilmeden, onunla mücadele etmeden iyi olunur mu? İyi olmadan, insan olunur mu?

 

Tanrıya ihtiyaç duyuyor musun?

 

Evet.

 

Öyle ise ihtiyaç duyduğunuz şey tanrı olamaz çünkü tanrı yarattığı şeylerin ihtiyaç listesinde olamaz. O subhandir..

 

Öyle ise tanrı senin ihtiyacindir. Senin ürettiğin bir ihtiyaçtır.

 

Tanrı kullarını ihtiyaç duyduğu için yaratmadiysa kendini bildirmeye de ihtiyacı olmaz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

 

Tanrıya ihtiyaç duyuyor musun?

 

Evet.

 

Öyle ise ihtiyaç duyduğunuz şey tanrı olamaz çünkü tanrı yarattığı şeylerin ihtiyaç listesinde olamaz. O subhandir..

 

Öyle ise tanrı senin ihtiyacindir. Senin ürettiğin bir ihtiyaçtır.

 

Tanrı kullarını ihtiyaç duyduğu için yaratmadiysa kendini bildirmeye de ihtiyacı olmaz.

 

hayır  onun  bize  değil  bizim  ona  nimetlerine  varlığına  ihtiyacımız  var 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

hayır  onun  bize  değil  bizim  ona  nimetlerine  varlığına  ihtiyacımız  var 

 

Eğer tanrının bize ihtiyacı yoksa yaratırken israf etmiş demektir.

 

Eğer bizim ihtiyacımız varsa eksik kusurlu bir varlık yaratmışki bu da tanrı olmakla çelişir.

 

Eğer bizde tanrı ihtiyacı varsa , ihtiyaç eksiklikten kaynaklanır . Bu durumda tanrı kendisinin eksik olduğu bir alanı ele geçirmeye çalışıyor demektir ki yine tanrı olmakla çelişen bir durumdur.

 

Tanrı bize muhtaç değilse neye ihtiyacımız olduğunu söylemeye de muhtaç değildir.

 

İhtiyacımızı bize söylüyorsa bizi de dinlemelidir.

 

Eğer bizi dinlemiyorsa bizim ihtiyaçlarımızı belirlemeye de ihtiyacı yoktur.

 

Eğer bizim ihtiyaçlarımızı bizden daha iyi biliyorsa , baştaki olasılıga doneriz ve eksik bir varlık yaratmasi tanrı olmadığını gösterir.

 

Bu böyle kısır bir dongudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

 

Eğer tanrının bize ihtiyacı yoksa yaratırken israf etmiş demektir.

 

Eğer bizim ihtiyacımız varsa eksik kusurlu bir varlık yaratmışki bu da tanrı olmakla çelişir.

 

Eğer bizde tanrı ihtiyacı varsa , ihtiyaç eksiklikten kaynaklanır . Bu durumda tanrı kendisinin eksik olduğu bir alanı ele geçirmeye çalışıyor demektir ki yine tanrı olmakla çelişen bir durumdur.

 

Tanrı bize muhtaç değilse neye ihtiyacımız olduğunu söylemeye de muhtaç değildir.

 

İhtiyacımızı bize söylüyorsa bizi de dinlemelidir.

 

Eğer bizi dinlemiyorsa bizim ihtiyaçlarımızı belirlemeye de ihtiyacı yoktur.

 

Eğer bizim ihtiyaçlarımızı bizden daha iyi biliyorsa , baştaki olasılıga doneriz ve eksik bir varlık yaratmasi tanrı olmadığını gösterir.

 

Bu böyle kısır bir dongudur.

Tanrı  kusurlu  aciz  bir  varlık  yarattı  zaten.Onemli  olan  eksik  ve  acziyetimizi  öğrenip  ona  kullugumuzda  sıkıntımız  eksiğimiz  olmasın  diye 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

Tanrı  kusurlu  aciz  bir  varlık  yarattı  zaten.Onemli  olan  eksik  ve  acziyetimizi  öğrenip  ona  kullugumuzda  sıkıntımız  eksiğimiz  olmasın  diye 

 

Ki böylece put insanlara bakıp yahu ben ne kadar muhteşemim, azametliyim, bunlar benim kölelerim diye böbürlenebilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.02.2019 at 11:32, Düşünen Hayvan said:

Bu açıdan bakarsak @ yeni üye Kur'an'ın yarışı şeytan ayetleri ile dolu görünüyor.

 

Bir bakıyoruz ki sözde tanrı kutsal kitabında şeytana resmen yol gösteriyor. Aklına getiriyor.

 

Zinaya yaklaşmayın ne demek? Kadınlar topuklarina kadar ortsunler , evlenemeyenler sabretsin,  parası olanlar dört tane de alabilir. Yetmediği zaman cariye kiralayin dersen toplumda sapıklığı azdirirsin.

 

Resmen şeytana yol aciyor.

 

 

 

Ondan sonra olacağı bu işte:

 

 

Quote

 

ATV'de Esra Erol'un programına çıkan 19 yaşındaki Burcu Çerşil, annesinin gençken öz ağabeyinin tecavüzüne uğradığını ve aslında 'dayısının kızı' olduğunu anlattı. 11 yaşındayken, babası bildiği kişinin üvey babası; 18 yaşındayken de dayısı olarak bildiği kişinin öz babası olduğunu öğrenen genç kızın anlattıkları karşısında stüdyodakilerin ağzı açık kaldı


 

 
burcu çerÅil ile ilgili görsel sonucu
 
Ya da bu:
 
imam tecavüz ile ilgili görsel sonucu
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş

akp gelmeseydi milletimiz arabın sidikli dinini kutsal saymaya devam edecekti. sidikli arap dini seyrekleştiyse akp sayesinde seyrekleşti. islamın iyi bir din olduğu algısı yıkıldı. islamın hak din olup kuran'a uyan milletlerin muzaffer olacağı ütopyası yıkıldı  akp sayesinde. siyasal islam mısır'da ve türkiye'de ölmüştür artık. bangladeş anayasasındaki islam maddeleri, devlet dini olarak yıllardır faydasının dokunmadığını belirten lightly secular milletvekilleri tarafından faydalı laiklik ile değiştirilmesi gündeme getirildi. anayasasında islam olan ülkelerin kaderlerinin bedbaht olmasını sorgulamaya başladılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Dinlerin ortak yaratılış inancı adem ve eşidir. Sonra bana misyoner yahudi hiristo falan demeyin ha.Hepsi bu hurafeye  inanır.  Bu hurafeye göre

Büyük put bir insan yaratmış sonra şeytanla iddiaya girmiş


Şeytan bu insanı kandırabileceğini söylemiş , büyük put ise aksini iddia etmiş. Sonra bahse tutuşmuşlar. Al takke ver külah derken şeytan demiş ki eğer kandırırsam bana evrenin sonuna kadar yetecek gücü vereceksin. Büyük put kabul etmiş.

 

Sonra şeytan ademle eşini kandırmış.

 

Büyük put buna çok sinirlenmiş. Ve kaybetmenin öfkesini hiçbir kabahati olmayan insandan çıkartmış. Onları kıyamete kadar dünyada cezaya bırakmış. Üstelik ölümlü olarak.. Bir de yaptıklarından dolayı hesaba çekip ınınınınının yapacakmış..

 

Şimdi  dinlerdeki bu hurafeye bakarak kıyas yaparsak  kumar ve iddia oynamak helaldir. Çünkü büyük put kendi yapmış bunu.

 

İkisi iddiaya girmiş ama bütün faturayı sadece oradan geçmekte olan insana kesmişler.

 

Şimdi buradan kıyasla bakarsak herkesin tanıdığı terbiyesiz adamın , adamların ve kadınların yaptığı şeyde aynıdır aslında. Kendi pisliklerini sana bana helgaya , thomson'a ödettirir.  Halbuki ali veli özge ceren işsiz ve kenarda kırıntı arayan kişilerdi. Ama faturayı onlara kestiler.

 

Sonra ne mi oldu?  

 

Kesilenin fatura yetmemiş gibi bir de kulluk yapmak  ve her şeye şükür sabır zikir etmek zorunda kaldılar.Sürekli af dilemek zorunda kaldılar.  Aksi halde bir fatura daha ödeyecekler.

 Tek suçumuz hiçbirşeyden haberimiz yokken kumar masasında harcanmak değil mi? 

 

Peki şeytan ve büyük put ne yapıyorlar dersiniz?

 

Halk arasında bir laf var ... Kandır çocuğu beraber düzelim.. İşte vay başımıza gelenler

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 burayada iki saatlik bilimsel aciklama yapip kendimi yoramam. allahin varligina dair hicbi kanit yoktur nokta. buraya gelipte kurandan ayet yazmayin salak salak. kuranin doğruluğunu kuranla kanitlayamazsin.herşey için geçerlidir bu.

tarihinde "dünyayaışınlanıpçoğaldık" tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 21.02.2019 at 15:23, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" said:

 burayada iki saatlik bilimsel aciklama yapip kendimi yoramam. allahin varligina dair hicbi kanit yoktur nokta. buraya gelipte kurandan ayet yazmayin salak salak. kuranin doğruluğunu kuranla kanitlayamazsin.herşey için geçerlidir bu.

Bunu yapan insanlar, bunu yapmaya sartlandirilmislar. Diger konulara geldimi dusunup, sorgulayabilen insanlar konu dine geldiginde bu yetilerini kaybediyorlar. Adam koskoca sirketi ve altindaki binlerce personeli yonetiyor, ama is dine gelince gidip bir seyin etrafinda 7 kere donuyor, tasla tasi tasliyor ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...